MIRCERA ROCHE 150 mcg/0.3 ml SC/IV enj. için kullanıma hazır şırınga Farmakolojik Özellikler

Metoksipolietilen Glikol Epoetin Beta }

Kan ve Kan Yapıcı Organlar > Diğer Anemi İlaçları > Metoksipolietilen Glikol Epoetin Beta
Roche Müstahzarları Sanayi A.Ş. | 17 May  2013

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Kan ve kan yapıcı organlar ATC kodu: B03XA03

MIRCERA’nın etkin maddesi metoksi polietilen glikol epoetin beta Devamlı Eritropoietin Reseptör Aktivatörüdür. Eritropoietinin aksine, MIRCERA reseptörle daha yavaş birleşme ve reseptörden daha hızlı ayrılma, in vitro düşük spesifik aktivite ve in vivo yüksek aktivite ve bunların yanı sıra yarı ömürde artış gibi özelliklerle karakterize, reseptör düzeyinde farklı bir aktivite sergiler. Bu ayırt edici farmakolojik özellikler, hastalara ayda bir kez dozlama rejimi ile MIRCERA verilebilmesinde önem taşır. Ortalama moleküler kütlesi yaklaşık 60 kDA olup, yaklaşık 30 kDA’sı protein parçacığı ve karbonhidrat kısmından oluşmaktadır.

MIRCERA, kemik iliğindeki progenitör hücrelerde eritropoietin reseptörüyle etkileşime girerek eritropoiezi uyarır. Eritroid gelişim için primer büyüme faktörü olarak doğal hormon eritropoietin, böbrekte üretilir ve hipoksiye cevap olarak kan dolaşımına salınır. Hipoksiye cevap verilirken, doğal hormon eritropoietin alyuvar üretimini artırmak üzere eritroid progenitör hücreler ile etkileşime girer.

Düzeltme çalışmalarından elde edilen veriler, hemoglobin (Hb) cevap oranlarının düzeltme süresi sonunda MIRCERA grubunda yüksek (çalışmalarda diyalize giren ve diyalize girmeyen hastalar için sırasıyla % 93.3 ve % 97.5) ve de diğer tedavilerle (sırasıyla % 91.3 ve % 96.3) karşılaştırılabilir olduğunu göstermiştir. Cevap için medyan süre, MIRCERA çalışma kolunda 43 gün ve karşılaştırma çalışma kolunda 29 gün olup, hemoglobin artışı ilk 6 haftada sırasıyla 0.2 g/dL/hafta ve 0.3 g/dL/hafta’dır.

Darbepoetin alfa veya epoetin tedavisi görmekte olan diyaliz hastaları üzerinde dört randomize, kontrollü çalışma yapılmıştır. Stabil hemoglobin düzeylerine ulaşabilmek amacıyla, hastalar mevcut tedavilerinde kalmak veya MIRCERA’ya geçirilmek üzere randomize edilmiştir. Değerlendirme döneminde (29-36. hafta), MIRCERA ile tedavi edilen hastaların ortalama ve medyan hemoglobin düzeyi, başlangıç hemoglobin düzeyleriyle hemen hemen aynı çıkmıştır.

Kontrollü, açık etiketli, çok merkezli bir çalışmada, hemodiyalize giren KBH’li anemik hastalarda MIRCERA ve darbepoetin alfa’nın etkinlik ve güvenliliğini karşılaştırmak üzere 490 hasta (tedavi kolu başına 245 hasta) randomize edilmiştir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

MIRCERA’nın farmakokinetiği, sağlıklı gönüllülerde ve diyalize girenler ve girmeyenler dahil KBH’li anemik hastalarda incelenmiştir.

KBH hastalarında, metoksi polietilen glikol-epoetin beta’nın klerensi ve dağılım hacmi doza bağlı olmamıştır.

MIRCERA’nın farmakokinetiği KBH hastalarında ilk dozdan sonra ve 9. haftadaki ve 19 veya 21. haftadaki uygulamalardan sonra incelenmiştir. Çoklu doz uygulamasının, metoksi polietilen glikol-epoetin beta’nın klerensi, dağılım hacmi ve biyoyararlanımı üzerinde hiçbir etkisi olmamıştır. KBH hastalarına 4 haftada bir doz uygulanmasından sonra, 1.03 birikme oranı ile de gösterildiği gibi MIRCERA ile neredeyse hiç birikme olmadığı gözlenmiştir. 2 haftada bir doz uygulamasından sonra birikme oranı 1.12 olarak bulunmuştur.

41 KBH hastasında hemodiyalizden önce ve sonra ölçülen metoksi polietilen glikol-epoetin beta serum konsantrasyonlarının karşılaştırılması, hemodiyalizin metoksi polietilen glikol-epoetin beta’nın farmakokinetiği üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını göstermiştir.

126 KBH hastası üzerinde yapılan bir analiz, diyalize giren veya girmeyen hastalar arasında farmakokinetik açıdan hiçbir fark olmadığını göstermiştir.

42 sağlıklı gönüllüde yapılan bir çalışmanın sonuçları, subkutan enjeksiyon bölgesinin (karın, kol ve uyluk) MIRCERA’nın farmakokinetiği, farmakodinamiği veya lokal toleransı üzerine klinik olarak ilgili bir etkisi olmadığını göstermiştir. Bu sonuçlara dayanarak, üç enjeksiyon bölgesinin de subkutan MIRCERA uygulaması için uygun olduğu düşünülmektedir.

Emilim:

Subkutan uygulamadan sonra emilim

KBH hastalarına s.c. uygulamanın ardından, metoksi polietilen glikol-epoetin beta’nın maksimum serum konsantrasyonları, diyalize giren hastalarında uygulamadan 72 saat sonra (medyan değer) ve diyalize girmeyen hastalarda uygulamadan 95 saat sonra gözlenmiştir.

Subkutan uygulama sonrasında metoksi polietilen glikol-epoetin beta’nın mutlak biyoyararlanımı, diyalize giren veya girmeyen hastalarda sırasıyla %62 ve %54 bulunmuştur.

Dağılım:

400 KBH hastası üzerinde yapılan bir çalışma, MIRCERA’nın dağılım hacminin yaklaşık 5 L olduğunu göstermiştir.

Biyotransformasyon:

MIRCERA bir tek metoksi polietilen zincirinin bir glikoprotein (Epoetin beta) ile konjugasyonundan oluşmaktadır. Protein metabolizması genel olarak anlaşıldığından (ör. daha küçük peptitlere ve amino asitlere enzimatik olarak degradasyon), sitokrom P450’nin katıldığı bir biyotransformasyon beklenmemektedir. Sonuç olarak, klasik biyotransformasyon çalışmalarının yapılmasına gerek olmadığı düşünülmüş ve biyotransformasyon çalışması yapılmamıştır.

Eliminasyon:

KBH hastalarına i.v. uygulama sonrasında, MIRCERA’nın yarı ömrü 134 saat [veya 5.6 gün] ve toplam sistemik klerens kg başına 0.494 mL/saat çıkmıştır. S.c. uygulamanın ardından diyalize giren KBH hastalarında gözlenen terminal eliminasyon yarı ömrü 139 saat, diyalize girmeyen KBH hastalarında gözlenen terminal eliminasyon yarı ömrü 142 saattir.

Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:

Sağlıklı gönüllülerde test edilen doz aralığında (0.4 ila 3.2 |ig/kg) çoklu dozlardan sonra, MIRCERA’nın farmakokinetiği (Cmaks ve EAA) dozla orantılıdır. Tek dozlardan sonra doğrusal farmakokinetikte küçük bir sapma gözlenmiştir; ancak MIRCERA farmakokinetiği bakımından denekler arasında gözlenen yüksek değişkenlik karşısında, bunun klinik açıdan anlamlı olmadığı kabul edilmektedir. Ayrıca, KBH hastalarında, klerens ve dağılım hacminin doza bağlı olmadığı gösterilmiştir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:

MIRCERA kronik böbrek hastalarında görülen semptomatik aneminin tedavisinde kullanıldığından, kısa ürün bilgilerinin tamamı bu hasta grubuna yönelik bilgiler içermektedir. Bu sebeple, bu bölümde böbrek yetmezlikli hastalar için ayrıca özel bir bilgi verilmemektedir.

Karaciğer yetmezliği:

Bir tek doz çalışmasında, IV uygulamadan sonra, MIRCERA’nın farmakokinetiği, ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarla sağlıklı olgular karşılaştırıldığında benzerdir (bkz. bölüm 4.2).

Diğer özel popülasyonlar:

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Geleneksel kardiyovasküler güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi ve üreme toksisitesi çalışmalarına dayalı klinik dışı veriler insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.

MIRCERA’nın karsinojenik potansiyeli uzun süreli hayvan çalışmalarında değerlendirilmemiştir. MIRCERA, in vitro hematolojik olmayan tümör hücresi dizilerinde proliferatif bir cevabı indüklememiştir. Altı ay süreli bir sıçan toksisitesi çalışmasında, hematolojik olmayan dokularda hiçbir tümörijenik veya beklenmeyen mitojenik cevap gözlenmemiştir. Ayrıca, bir insan dokusu paneli kullanılarak MIRCERA’nın in vitro bağlanmasının yalnızca hedef hücrelerde (kemik iliği progenitör hücreleri) oluştuğu gözlenmiştir.

Sıçanlarda MIRCERA’nın belirgin bir plasental geçişi gözlenmemiştir ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum veya doğum sonrası gelişim üzerinde MIRCERA’nın herhangi bir zararlı etkisi olduğunu göstermemiştir. Ancak, bu sınıf ilaçlara bağlı fetal ağırlıkta geri dönüşlü bir azalma ve annelerde abartılı farmakodinamik etkilere yol açan dozlarda doğum sonrası yavrunun kilo almasında azalma olmuştur. Gebelik ve laktasyon dönemlerinde MIRCERA alan annelerin yavrularının, fiziksel, kognitif veya seksüel gelişmeleri etkilenmemiştir. Çiftleşme öncesinde ve çiftleşme sırasında erkek ve dişi sıçanlara subkutan yoldan MIRCERA uygulandığında, üreme performansı, doğurganlık ve sperm değerlendirme parametreleri etkilenmemiştir.

Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez. İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar.