MITOXANTRONE BAXTER 20 mg/10 ml 1 flakon Klinik Özellikler

Mitoksantron }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Sitotoksik Antibiyotikler > Mitoksantron
Eczacıbaşı-Baxter Hastane Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. | 25 May  2012

4.1. Terapötik endikasyonlar

- İleri evre ve/veya metastaz yapmış meme karsinomunun tedavisinde.

- Erişkinlerdeki orta ve ileri evre malign non-Hodgkin lenfomaların (NHL) kombine tedavisinde.

- Erişkinlerdeki akut miyeloid löseminin (AML) kombine tedavisinde.

- Primer karaciğer karsinomunun tedavisinde.

- Över karsinomunun tedavisinde.

- Analjeziklere yanıt alınamayan ve radyoterapinin endike olmadığı ileri evre ve hormon tedavisine dirençli prostat karsinomlu hastaların tedavisinde, prednizon ve hidrokortizon dahil düşük doz oral glukokortikoidlerle kombine olarak.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi

Dozaj her bir hasta için dikkatle ayarlanmalıdır. Karaciğer işlevleri bozulmuş hastalarda aşağıda belirtilen dozların, karaciğer işlevlerine göre azaltılması gerekir.

Dozun ampirik olarak ne kadar azaltılacağıyla ilgili geçerli bir bilgi bulunmadığından, dozun ne kadar azaltılacağına her hasta için bireysel olarak doktor tarafından karar verilmelidir (bilirubin değerlerinin 3.5 mg/dL’den fazla olmasıyla doz azaltılmasına başlanır).

Hastanın hematolojik parametrelerine göre de (özellikle lökosit ve trombosit sayısına göre) doz azaltılması yapılmalıdır. Hematolojik parametrelere göre doz azaltılmasıyla ilgili öneriler için aşağıdaki tablodan yararlanılabilir.

Lökosit ve trombositlerin düştüğü en düşük düzey (genelde uygulamadan 6-15 gün sonra)

Normale dönüş süresi

Önerilen doz

>1500 lökosit/pil veya >50 000 trombosit/pl

21 gün ya da daha kısa sürede

Daha önce kullanılan dozla devam edilir

>1500 lökosit/yıl veya >50 000 trombosit/pl

21 günde

Normale dönene kadar beklenir, daha sonra Daha önce kullanılan dozla devam edilir

< 1500 lökosit/|ll
1
veya <50 000 trombosit/pl

Normale ne zaman döndüğünden bağımsız olarak

Daha önceki dozda 2 mg/m2 azaltma yapılır

<1000 lökosit/yıl veya < 25 000 trombosit/pl

Normale ne zaman döndüğünden bağımsız olarak

Daha önceki dozda 4 mg/m2 azaltma yapılır

İntravenöz uygulamalar:

İlerlemiş ve/veya metastaz yapmış meme karsinomlarırıda, primer karaciğer hücresi karsinomunda ve över karsinomunda

Monoterapi sırasında ilk siklusun başlangıç dozu olarak vücut yüzeyinin her m ’si için 14 mg mitoksantron önerilir. Bu doz 21 gün sonra tekrarlanabilir.

Daha önce uygulanan radyoterapi ve/veya kemoterapiye bağlı olarak kemik iliği rezervleri azalan hastalarda ya da genel sağlık durumu bozuk hastalarda başlangıç dozu 12 mg/m ’ye ya da hematolojik parametrelerin karşılık geldiği dozlara düşürülmelidir.

Daha sonraki tedavi sikluslarında da mitoksantron dozu, hastadaki bireysel gelişme ile miyelosüpresyonun şiddet ve süresine bağlı olarak mutlaka düzenlenmelidir.

Diğer miyelotoksik etkili antineoplastik ilaçlarla kombine edildiğinde, monoterapide önerilen başlangıç dozunun vücut yüzeyinin beher metrekaresi için 2 ila 4 mg mitoksantron düzeyinde azaltılması önerilir.

Kombine tedavilerde daha sonraki tedavi sikluslarında da, monoterapide olduğu gibi mitoksantron dozunun, hastadaki bireysel gelişme ile miyelosüpresyonun şiddet ve süresine bağlı olarak düzenlenmesi önerilir.

Literatürde bir çok kombinasyon şeması bulunmakla birlikte aşağıda meme kanserinde kullanımdaki şemalardan örnekler bulunmaktadır:

Madde

Doz

Uygulama şekli

Siklus

Mitoksantron

12 mg/m2

l’inci gün

3 siklus (her 28 günde bir)

Lökoverin

100 mg/m2

l’inci gün

5-Florourasil

370 mg/m2

1-3’üncü günlerde

1

Siklofosfamid

500 mg/m2

l’inci gün

6 siklus (her 21 günde bir)

Mitoksantron

12 mg/m2

l’inci gün

5-Florourasil

500 mg/m2

1-3’üncü günlerde

2

Vinorelbin

25 mg/m2

1 ve 8’inci günler

Mitoksantron

12 mg/m2

l’inci gün

6 siklus (her 21 günde bir)

Erişkinlerdeki orta ve ileri evre malign non-Hodgkin lenfomaların kombine tedavisinde

3


Diğer miyelotoksik ajanlarla kombine kullanımda başlangıç dozu olarak vücut yüzeyinin her m ’si için 10-12 mg mitoksantron önerilir. Daha sonraki tedavi sikluslarında, doz hastanın durumu veya miyelosüpresyonun şiddet ve derecesine göre ayarlanır.

Daha önce aldıkları radyoterapi ve/veya kemoterapiye bağlı olarak kemik iliği rezervi azalmış hastalarda ya da genel sağlık durumu açısından zayıf olanlarda, hematolojik parametrelere göre doz vücut yüzeyinin m ’si için 2 mg’a düşürülmelidir.

Literatürde değişik bir çok kombinasyon tedavi şeması önerilmiştir. Aşağıda bu şemalardan örnekler bulunmaktadır:

Madde

Doz

Uygulama şekli

İfosfamid

1.5 g/m2

1-3’üncü günlerde

Mitoksantron

10 mg/m2

l’inci gün

Etoposid

80 mg/m2

1-3’üncü günlerde

4

Etoposide

150 mg/m2

l’inci gün

Mitoksantron

12 mg/m2

l’inci gün

Siklofosfamid

650 mg/m2

l’inci gün

Prednizon

60 mg/m2

1-5’inci günlerde

5

Erişkinlerdeki akut miyeloid löseminin (AML) kombine tedavisinde

Erişkinlerdeki akut miyeloid löseminin (AML) indüksiyon tedavisinde, birbirini takip eden beş gün

süre ile vücut yüzeyinin her metrekaresi için günde 10 ila 12 mg mitoksantron önerilir (toplam doz

2 2 50 - 60 mg mitoksantron/m ). Beş gün süre ile günlük 12 mg/m dozlar ile daha yüksek remisyon

oranlarına ulaşılabilinir. Ancak bu yüksek dozlar hastanın durumu izin verdiği takdirde

uygulanmalıdır. Örneğin sitarabinle kombine kullanımda, birbirini takip eden üç gün süre ile vücut

yüzeyinin her metrekaresi için günde 10 ila 12 mg mitoksantron önerilir. Literatürde değişik bir çok

kombinasyon tedavi şeması önerilmiştir.

Mitoksantron diğer antineoplastik ilaçlarla kombine edildiğinde, hastanın durumuna bağlı olarak dozun ayarlanması gerekebilir. Bu durum hem ilk indüksiyon küründe hem de takip eden kürlerde göz önünde bulundurulmalıdır.

Eğer ilk indüksiyon kürü sırasında şiddetli ya da yaşamı tehdit edici (hematolojik olmayan) yan etkiler ortaya çıkarsa, ikinci küre ancak bu yan etkiler azaldıktan sonra başlanabilir.

Madde

Doz

Uygulama şekli

Sitarabin

Günde 2 defa 3 g/m2

1,2, 8 ve 9’uncu günlerde

Mitoksantron

10 mg/m2

3,4, 10 ve ll’inci günlerde


İleri evre ve hormon tedavisine dirençli prostat karsinomunun tedavisinde

Bir başka mitoksantron preparatıyla gerçekleştirilen ve tek başına prednizon kullanımıyla, oral yoldan kullanılan prednizona (10 mg/gün) ek olarak mitoksantron kullanımının karşılaştırıldığı bir faz-III çalışmada, her 21 günde bir kısa süreli infüzyonla vücut yüzeyinin her metrekaresi için 12 mg mitoksantron önerilmiştir. Literatürde değişik bir çok kombinasyon tedavi şeması önerilmiştir.

Aşağıda bu şemalardan bir örnek bulunmaktadır:

Madde

Doz

Uygulama şekli

Mitoksantron

12 mg/m2

l’inci gün

Prednizon

10 mg/gün

Günlük doz

7

o

Lökositlerin düştüğü en düşük düzey 1.000/mm , trombositlerin düştüğü en düşük düzey

o

100.000/mm ve hematolojik olmayan herhangi bir kabul edilemez toksisitenin oluşmadığı durumlarda bir sonraki siklusta mitoksantron dozu vücut yüzey alanı başına 2 mg/m2

o

yükseltilmelidir. Dozun, lökositlerin düştüğü en düşük düzey 500/mm ve trombositlerin düştüğü en düşük düzey 50.000/mm3 olduğu durumlarda ise vücut yüzey alanı başına 2 mg/m2 azaltılması önerilir.

İntraplevral uygulama:

Meme kanseri ve non-Hodgkin lenfomanın plevral metastazlarında intraplevral uygulama

İntraplevral uygulama için tek doz 20 ila 30 mg mitoksantron önerilir. Tedaviden önce mümkün olduğu kadar fazla plevral eksüda drene edilmelidir. İlk mitoksantron dozunun plevra boşluğunda tutulma zamanı 48 saattir.

Bu süreç içinde sitostatik ilacın plevra içinde iyi dağılabilmesini sağlıyabilmek için hastalar istirahat pozisyonunda tutulmamalı, hareket etmeleri sağlanmalıdır.

48 saatlik sürenin sonunda eksüda tekrar drene edilir. Eğer direne edilen eksüda miktarı 200 ml’den az ise ilk tedavi siklüsü bitirilir. Eğer hacim 200 ml’den daha fazla ise tekrar 30 mg mitoksantron uygulaması yapılır. Bu ikinci uygulamadan önce hematolojik parametreler kontrol edilmelidir. İkinci intraplevral mitoksantron dozu yerinde bırakılabilir. Bir tedavi siklusu için maksimum doz 60 mg mitoksantrondur.

Dört hafta sonra eğer lökosit ve trombosit sayıları normal değerlerde ise intraplevral uygulama tekrar edilebilir.

İntraplevral mitoksantron uygulamasından 4 hafta önce ve 4 hafta sonraya kadar sitostatik ilaçlarla sistemik tedaviden kaçınılmalıdır.

Uygulama şekli:

YALNIZCA İNTRAVENÖZ YOLDAN KULLANIM İÇİNDİR. Mitoksantron intraarteriyel, subkütan, intramüsküler veya intratekal uygulamalarda kullanılmamalıdır.

İntravenöz uygulama:

Mitoksantron yavaş intravenöz enjeksiyon şeklinde (5 dakikadan daha uzun sürede) uygulanabilir. En uygun uygulama şekli, uygulanmakta olan bir intravenöz infüzyonun seti içerisine yavaş olarak enjekte etmektir. Bunun için izotonik sodyum klorür çözeltisi ve % 5 glukoz çözeltisi uygun çözeltilerdir.

Mitoksantron kısa süreli (15-30 dakika) infüzyon şeklinde de uygulanabilir. Hesaplanan doz yukarıda belirtilen infüzyon çözeltilerinden birinin 50-100 ml’si ile seyreltilmelidir.

Eğer ilaç yanlışlıkla damar dışına uygulanırsa, uygulamaya derhal son verilmeli ve başka bir noktadan damara tekrar girilmelidir.Bugüne kadar damar dışına uygulamalara bağlı olarak sadece çok az sayıda vak’ada şiddetli lokal reaksiyonlar (nekroz) görülmüştür.

İntraplevral uygulama:

İntraplevral uygulama için mitoksantron, 50 mİ izotonik sodyum klorür çözeltisi ile seyreltilir.

Mitoksantron içeren çözelti vücut sıcaklığına kadar ısıtılmalıdır ve kayda değer bir enjeksiyon basıncına neden olmaktan kaçınarak çok yavaş olarak (5-10 dakika) uygulanmalıdır.

Uygulama süresi:

Tüm endikasyonlarda vücut yüzey alanının her metrekaresi için toplam 200 mg mitoksantron verildikten sonra uygulamaya son verilmelidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Böbrek yetmezliğinde doz:

Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Böbrek fonksiyonları hafif ya da orta derecede bozulmuş hastalarda mitoksantron dozunun değiştirilmesine gerek yoktur (bkz. bölüm

5.2).

Karaciğer yetmezliğinde doz:

Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Karaciğer fonksiyonları hafif ya da orta derecede bozulmuş hastalarda mitoksantron dozunun değiştirilmesine gerek olmadığı düşünülmektedir. Doz ayarlaması ya da doz aralığının uzatılması, yalnızca hastanın genel sağlık durumuna ve hematolojik ya da hematolojik olmayan yan etkilerin ciddiyetine bağlı olarak düşünülebilir (bkz. bölüm 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyonda güvenliliği ve etkifriiliği belirlenmemiştir.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

Mitoksantron bileşiminde bulunan mitoksantron hidroklorüre, diğer antrasiklinlere ya da yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlığı bilinen durumlarda kullanılmamalıdır.

Belirgin kemik iliği depresyonu olan hastalarda kullanımı, hastanın klinik durumuna bağlı olarak nisbi kontrendikasyon oluşturur.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Mitoksantron yalnızca bu ilaç konusunda deneyimli doktorlarca ve klinik ve laboratuvar açısından tedavi süresince ve sonrasında izleme konusunda yeterli imkana sahip merkezlerde uygulanmalıdır.

Mitoksantron metastatik olmayan meme kanserinin adjuvan tedavisinde kullanıldığında lösemi riskinde artış olabilir. Etkinlikle ilgili yeteri kadar veri olmadığından, metastatik olmayan meme kanserinin adjuvan tedavisinde kullanılmamalıdır.

Mitoksantron, miyelosüpresyon ve/veya pansitopenisi olan ya da ağır enfeksiyon geçirmekte olan hastalarda dikkatli uygulanmalıdır. Ağır karaciğer ve/veya böbrek yetmezliği durumları da dikkatli uygulanmasını gerektirir.

Akut nonlenfositik löseminin tedavisi dışında, tedaviye başlamadan önceki nötrofıl sayısı 1,500

o

hücre/mm ’den düşük olan hastalara verilmemelidir. Kemik iliği baskılanmasının, esas olarak da şiddetli seyredebilecek ve enfeksiyonla sonuçlanabilecek nötropeninin takibi için, ilacı alan tüm hastalarda sık sık periferik kan hücresi sayımının yapılması önerilir.

Kardiyotoksisite:

Mitoksantron ile tedavi sırasında ya da tedavinin sonlanmasından aylar veya yıllar sonra ölümcül olabilen konjestif kalp yetmezliği (KKY) oluşabilir. Kardiyotoksisite riski kümülatif mitoksantron dozlarıyla artar ve kardiyak risk faktörleri bulunsun ya da bulunmasın oluşabilir. Tedavi sırasında veya geçmişinde önemli bir kalp rahatsızlığı olan hastalarda, mediastinal / perikardiyal bölgeye radyoterapi uygulanmış hastalarda ve daha önce antrasiklin, antrasenedion ya da diğer kardiyotoksik ilaçları kullanmış hastalarda risk artabilir. Kanser hastalarında semptomatik KKY riski kümülatif olarak 140 mg/m ’ye kadar doz almış hastalarda %2.6 olarak hesaplanmaktadır. Kümülatif toplam doz olarak vücut yüzey alanı başına 160 mg /m2 mitoksantron dozuna ulaşıldığı durumlarda (riskli hastalarda 140 mg /m ) kardiyotoksik etkiler daha belirgin olur. Böyle durumlarda kalp işlevlerinin uygun metodlarla düzenli olarak kontrolü yapılmalıdır.

MITOXANTRONE ile kardiyotoksisite riskini azaltmak için, aşağıdakiler dikkate alınmalıdır:

- MITOXANTRONE tedavisine başlanmadan önce tüm hastalann anamnezi alınarak, fizik muayenesi yapılarak ve EKG’si çekilerek kardiyak belirti ve işaretler açısından değerlendirmesi yapılmalıdır.

- Tüm hastalann tedaviye başlamadan önce ekokardiyografı, multi-gated radyonüklid anjiyografi (MUGA), MRI gibi uygun yöntemlerle sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) açısından kantitatif bir değerlendirmesi yapılmış olmalıdır.

Lösemi:

Lösemi tedavisinde tümör hücrelerinin hızla parçalanmasından dolayı hiperürisemi görülebilir.

Akut nonlenfositik löseminin (ANLL) tedavisi için mitoksantron tedavisi uygulananlarda nadiren akut konjestif kalp yetmezliği oluşabilmektedir. Daha önce tedavi almamış ANLL’li hastalann fırst-line tedavisinde mitoksantron + sitarabin ile daunorubisin + sitarabin tedavisini karşılaştıran çalışmalarda her bir tedavi kolunda hastaların %6.5’unda konjestif kalp yetmezliği bildirilmiştir. Tedavi edilmeye çalışan hastalığa eşlik eden anemi, ateş, enfeksiyon ve hemoraji nedeniyle miyokart işlevleri sıklıkla baskılandığından, ilaç tedavisiyle kardiyak etkiler arasında bir nedensellik ilişkisi kurulabilmesi zordur.

MITOXANTRONE, LÖSEMİ TEDAVİSİNDE ENDİKE OLDUĞU GİBİ YÜKSEK DOZLARDA (14 mg/m2/gün x 3 gün) KULLANILDIĞINDA, AĞIR MİYELOSÜPRESYON GÖRÜLEBİLİR. BU NEDENLE MİTOKSANTRON YALNIZCA BU İLAÇ KONUSUNDA DENEYİMLİ DOKTORLARCA UYGULANMALIDIR.

HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL MONİTORİZASYON VE EK TEDAVİLER İÇİN LABORATUVAR VE DESTEK SERVİSLERİ HAZIRDA TUTULMALIDIR.

Multipl Sklerozlu hastalar için uyarılar:

- Tedaviye başlamadan önce sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) açısından alt limitin altmda olan multipl sklerozlu hastalarda MITOXANTRONE ile tedavi uygulanmamalıdır.

- MS hastalarının her dozdan önce anamnezi alınarak, fizik muayenesi yapılarak ve EKG’si çekilerek kardiyak belirti ve işaretler açısından değerlendirmesi yapılmalıdır.

- MS hastalan her dozdan önce, tedaviye başlamadan önce yapıldığı şekilde LVEF açısından kantitatif olarak yeniden değerlendirilmelidir. LVEF değeri normal alt limitlerin altına düşen ya da klinik olarak anlamlı azalmalar görülen multipl sklerozlu hastalarda ek MITOXANTRONE dozları uygulanmamalıdır.

- MS hastaları kümülatif olarak 140 mg/m ’den yüksek dozlar almamalıdır.

- MS hastalan geç kardiyotoksisite açısından MITOXANTRONE tedavisi kesildikten sonra da yıllık kantitatif LVEF değerlendirmeleriyle izlenmelidir.

Hormon tedavisine dirençli prostat kanseri:

Mitoksantron tedavisi gören hormon tedavisine dirençli prostat kanserli hastalarda LVEF’da azalma ve konjestif kalp yetmezliği gibi kardiyak değişiklikler oluşabilir.

Mitoksantron hidroklorür dahil topoizomeraz II inhibitörleri diğer antineoplastik preparatlarla (özellikle antrasiklinlerle) ve/veya radyoterapiyle birlikte kullanıldıklannda sekonder akut miyeloid lösemi (AML) veya miyelodisplastik sendrom (MDS) gelişebildiği bildirilmiştir. Yalnız başına mitoksantron kullanılmasıyla da sekonder akut miyeloid lösemi gelişebildiği bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).

Hematolojik parametreler her mitoksantron uygulanmasından sonra izlenmeli ve bunun yanısıra da her tedavi siklusunda en az bir kez kontrol edilmelidir. Bölüm 4.8’de sözü edilen laboratuvar parametreleri - özellikle karaciğere ait değerler - tedavi öncesinde ve sırasında düzenli olarak izlenmelidir.

Mitoksantron uygulamasından sonra 1-2 gün süreyle idrar, sklera, deri ve tırnaklar mavi-yeşil renk alabilir.

Bu tıbbi ürün her bir flakonunda yaklaşık 1.5 mmol (32 mg) sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde bulunan hastalar için gözönünde bulundurulmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Mitoksantronun diğer sitostatik ilaçlar ve/veya radyoterapiyle kombine kullanımında akut miyeloid lösemi (AML) ve miyelodisplastik sendrom vakalarıyla ilişkilendiren bildirimler bulunmaktadır.

Mitoksantron tedavisi sırasında canlı virüs aşıları yapılmamalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Mitoksantron esas olarak safra ve feçes yolla atılır; renal atılım ikincil öneme sahiptir (Bkz. Bölüm

5.3). Renal fonksiyonları bozuk hasta popülasyonunda herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Karaciğer fonksiyonu azalmış hastalarda mitoksantronun farmakokinetiği üzerine çok sınırlı bilgi mevcuttur. Bu popülasyonda ilacın yanlanma ömrü ve klerensinde uzama beklenebilir (Bkz. Bölüm

5.3). Karaciğer fonksiyonlan bozuk hasta popülasyonunda herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik Kategorisi: D

Mitoksantronun gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Mitoksantronun gebe kadınlarda güvenle kullanıldığı gösterilmemiş olduğundan, gebelikte kullanımı kontrendikedir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Mitoksantron genotoksik olabilir. Mitoksantron ile tedavi gören erkeklerin tedavi sırasında ve tedavinin kesilmesinden 6 ay sonrasına kadar eşini gebe bırakmaması önerilir. Ayrıca tedaviden önce olası bir infertilite nedeniyle spermlerini saklaması konusunda bilgilenmesi önerilir.

Mitoksantron ile tedavi görmekte olan kadınların bu ilacı kullanırken ve tedavinin kesilmesinden 6 ay sonrasına kadar gebe kalmaması önerilir.

Gebelik dönemi

Hayvanlarda gerçekleştirilen çalışmaların sonuçları, mitoksantronun kadın ve erkeklerde genotoksik etkileri olabileceğini ve gebe kadınlara uygulandığında fetusta hasara yol açabileceğine işaret etmektedir. Mitoksantronun gebelikte kullanımı kontrendikedir. Gebe kadınlarda kullanımında yaşamsal öneme sahip olduğu durumlarda, tedavinin embryo üzerindeki hasar yapıcı riski konusunda tıbbi danışmanlık önerilmelidir.

Mitoksantronun gebe kadınlarda kullanımındaki etkilerini araştıran usulüne uygun yapılmış kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. Hayvan deneylerinde, mitoksantrona bağlı teratojenik ya da embryotoksik bir etki gözlenmemiştir. Mitoksantronun plasentadan fetal dolaşıma geçip geçmediği bilinmemektedir.

Tedavi sırasında gebelik oluşursa genetik danışmanlık önerilmelidir.

Laktasyon dönemi

Mitoksantron anne sütüyle salgılanır; uygulanmasından sonra 28 günde önemli düzeylerde (18 ng/ml) sütte tespit edilmiştir. Mitoksantron bebeklerde ciddi advers etkilere yol açabileceğinden, tedaviye başlamadan önce emzirme kesilmelidir. Laktasyon döneminde kullanımı kontrendikedir.

Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

in sıklık ve şiddeti diğer etkenler dışında doz, infüzyon hızı ve dozlar arasındaki süreyle de ilişkilidir.

İntraplevral instilasyonla uygulama sırasında sistemik uygulamada görülenlere benzer etkiler yanında ağrı da görülebilir.

Mitoksantron tedavisi gören hastalarda aşağıdaki yan etkiler görülebilir. Bu etkilerin sıklığı aşağıdaki şekilde belirtilmiştir: Çok yaygm (>1/10), yaygm (>1/100 ila <1/10), yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın: Ateş.

Yaygın olmayan: Yaşamı tehdit eden enfeksiyonlar.

(Kist ve polipler de dahil olmak üzere) iyi huylu ve kötü huylu neoplazmlar

Seyrek: Miyelodisplastik sendromlar, sekonder akut miyeloid lösemi

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygm: Kemik iliği baskılanması, lökopeni, nötropeni (prostat kanserli hastalarda çok

yaygm).

Yaygm olmayan: Trombositopeni (prostat kanserli hastalarda yaygm).

Seyrek: Anemi.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygm: Aşırı duyarlılık reaksiyonları (öm. ekzantem, dispne, hipotansiyon).

Seyrek: Anafılaksi.

Çok seyrek: İmmünsupresyon.

Endokrin hastalıklar

Çok yaygm: Amenore, spermatogenezde kısıtlanma.

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygm: Uykuya meyil, konfüzyon, konvülsiyon, nevrit, parestezi.

Bilinmiyor: Anksiyete.

Göz hastalıkları

Seyrek: Sklerada reversibl mavi renklenme.

Bilinmiyor: Konjonktivit.

Kardiyak hastalıklar

Yaygm: EKG değişiklikleri, aritmi, sol ventrikül atım hacminde azalma, soluk

kesilmesi.

Yaygm olmayan: Kalp yetmezliği, göğüs ağrısı.

Seyrek: Miyokard enfarktüsü.

Çok seyrek: Kardiyomiyopati.

Vasküler hastalıklar

Seyrek: Venöz damarlarda mavi renklenme.

Çok seyrek: Flebit (ekstravazasyona bağlı).

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Dispne.

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın: Bulantı, kusma.

Yaygm: Stomatit, mukozit, iştah kaybı, diyare, karın ağrısı, kabızlık.

Yaygm olmayan: Gastrointestinal kanama, anoreksi.

Bilinmiyor: Tat duyumunda değişiklik.

Hepato-bilier hastalıklar

Yaygm olmayan: Karaciğer işlevlerinde bozulma.

Seyrek: Karaciğer enzim düzeylerinde yükselme (lösemili hastalarda nadiren karaciğer

işlevlerinde ağır bozulmayla birlikte olabilen); Hiperürisemi; Serum kreatinin ve kan BUN düzeylerinde yükselme.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Çok yaygm: Alopesi.

Seyrek: Tırnaklarda mavi renklenme (onikolizis dahil).

Bilinmiyor: Döküntü, tırnaklarda şekil bozukluğu.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Çok yaygm: Yorgunluk, halsizlik.

Seyrek: Tümör lizis sendromu (hiperürisemi, hiperkalsemi, hiperfosfatemi ve

hipokalsemi ile karakterize).

Çok seyrek: Doku nekrozu (ekstravazasyon sonrası).

Bilinmiyor: Anksiyete.

Laboratuvar bulguları:

Yaygm: İdrarın mavi-yeşil renklenmesi (MITOXANTRONE uygulanmasından sonra

24 saat süreyle idrarda mavi-yeşil bir renklenme görülebilir ve hastalar bu konuda bilgilendirilmelidir).

Seyrek: Karaciğer enzim düzeylerinde veya serum kreatinin, kan üre ve bilirubin

değerlerinde değişiklikler.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Akut ve kronik doz aşımında, gözlenen yan etkilerin ağırlığı artar (bkz. bölüm 4.8\ Ağız içinde ve gastrointestinal sistemde ülserasyon, ağır kanamayla birlikte hemorajik enterokolit, diyare ile böbrek ve karaciğer yetmezliğinin kalıcı belirtileri görülebilir. Değişik şiddetlerde akut kardiyak semptomlar da görülebilir.

Kemik iliği aplazisi, akut doz aşımına bağlı gelişmesi durumunda genelde daha uzun sürer (yaklaşık 3 hafta). Nekrotizan anjinanın ve kritik düzeyde trombositopeninin eşlik ettiği durumlarda kemik iliği baskılanmasının boyutu akut ya da kronik toksisitenin daha sonraki en kötü durumda fatal olabilen seyrini belirler.

Tedavi:

Mitoksantronun bilinen bir antidotu yoktur. Mitoksantron plazmadan çok hızlı bir şekilde elimine edilir ve yüksek doku afınitesi vardır. Dolayısıyla, diyalizle uzaklaştırılamaz. Eğer doz aşımı tanısı konduysa, hemen antibiyotiklerle enfeksiyon profılaksisine başlanmalıdır. Agranülositoz ve trombositopeniye karşı koymak için, tam kan transfüzyonları, lökosit ve trombosit konsantreleri kullanımı uygundur.

Rutin destek tedavileri (sıvı elektrolit dengesinin sağlanması, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının izlenmesi, sıkı kardiyovasküler izlem, kandida enfeksiyonuna karşı profılaksi v.b.) uygulanmalıdır. Bütün doz aşımı olgularında, geç komplikasyonların ortaya çıkması açısından klinik bulgular dikkatle izlenmelidir.

Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir.