MIVUX 100 mg 84 film tablet Klinik Özellikler

Lamivudin }

4.1. Terapötik endikasyonlar

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde)

Erişkinler ve 12 yaş ve üstü yetişkinler:

Önerilen MİVUX dozu günde bir kez 100 mg’dır.

Uygulama şekli:

MİVUX aç veya tok karnına alınabilir.

HBeAg ve/veya HBsAg serokonversiyonu olduğu zaman immün sistemi yeterli hastalarda MİVUX’un kesilmesi düşünülmelidir.

Rekürran Hepatit B bulgularından anlaşılabileceği şekilde etkinlikte bir düşüş olursa lamivudin kesilebilir.

Eğer lamivudin kesilirse hastalar rekürran Hepatit bulguları açısından periyodik olarak

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Lamivudin serum konsantrasyonları (EAA) orta ve şiddetli böbrek yetmezliğinde azalmış renal klerens nedeniyle artar. Kreatinin klerensi 50 ml/dak’dan az olan hastalarda doz azaltılmalıdır (Bkz. Tablo 1 ve Tablo 2). 100 mg altındaki lamivudin dozları için lamivudin oral solüsyon kullanılmalıdır. Böbrek yetmezliği olan çocuklar için aynı doz azaltma geçerlidir. (Bkz. Tablo 2)

Tablo 1: Erişkin ve 12 yaş üstü böbrek yetmezliği olan hastalar için doz:

Kreatinin klerensi ml/dak

Mivux ilk doz

İdame dozu günde bir defa

30- < 50

20 ml (100 mg)

10 ml (50 mg)

15- < 30

20 ml (100 mg)

5 ml (25 mg)

5- < 15

7 ml (35 mg)

3 ml (15 mg)

< 5

7 ml (35 mg)

2 ml (10 mg)

Tablo 2: 2- 11 yaş arası çocuklarda doz:

Kreatinin klerensi ml/dak

Mivux ilk dozu

İdame dozu günde bir defa

30- < 50

3 mg / kg

1.5 mg / kg

15- < 30

3 mg / kg

0.75 mg / kg

5- < 15

1 mg / kg

0.45 mg / kg

< 5

1 mg / kg

0.3 mg / kg

Karaciğer yetmezliği:

Dekompanse karaciğer hastalığı olan hastalarda tedavinin kesilmesi önerilmez.
Lamivudin ile tedavinin kesilmesinden sonra uzun süreli serokonversiyonun devamı hakkındaki veriler sınırlıdır. Lamivudin tedavisi sırasında hasta uyumu izlenmelidir.
Transplantasyon için bekleyen son aşamadaki karaciğer hastaları da dahil olmak üzere karaciğer yetmezliği olan hastalarda, lamivudin farmakokinetikleri belirgin olarak etkilenmez. Böbrek yetmezliği ile beraber olmadığı sürece doz ayarlamasına gerek yoktur.

Pediyatrik popülasyon:

2-11 yaş arasındaki çocuklar:

Önerilen doz günde maksimum 100 mg olmak üzere günde bir kez 3 mg/kg’dır.
İki yaşın altındaki çocuklar:

Bu yaş grubuna doz önerisinde bulunmak için yeterli bilgi yoktur. Tablet kullanımının uygun olmadığı hastalarda ve çocuklarda kullanım için MİVUX oral solüsyon da bulunmaktadır.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Tedavi sırasında hastalar kronik hepatit B tedavisinde uzman bir hekim tarafından düzenli olarak kontrol edilmelidir. Kronik hepatit B’li hastalarda lamivudin tedavisinin kesilmesini takiben, bazı hastalarda rekürran hepatit klinik ve laboratuar bulguları saptanabilir ki bu durumun dekompanse karaciğer hastalığı olanlarda daha ciddi sonuçları olabilir.

Eğer MİVUX kesilirse, hastaların en az dört ay rekürran hepatit bulguları açısından hem klinik hem de serum karaciğer fonksiyon testleri (ALT ve bilirubin düzeyleri) için periyodik olarak izlenmesi klinik olarak endikedir.

Tedavi sonrası rekürran hepatit bulguları gelişen hastalarda MİVUX tedavisine yeniden başlanması konusunda yeterli klinik veri yoktur.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Transplant alıcıları ve ileri derece karaciğer bozukluğu olan hastalar daha büyük aktif viral replikasyon riski altındadır. Bu hastaların karaciğer fonksiyonlarının marjinal olması nedeniyle lamivudin’e devam edilmemesi durumunda hepatit reaktivasyonu veya tedavi sırasında etkinliğin azalması ciddi ve hatta ölüme yol açabilecek yetmezliğe neden olabilir. Bu hastalarda Hepatit B ile ilgili parametreleri, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını ve antiviral yanıtları izlemek gerekir.

Eğer herhangi bir sebeple tedavi kesiliyorsa tedavinin kesilmesinden itibaren 6 ay süreyle bu hastaların izlenmesi önerilir. Tedavi sırasında ve sonrasında hepatik yetmezlik yaşayan hastaların uygun bir şekilde sık sık kontrol edilmeleri gerekir.
Kanser kemoterapisi gibi belirli aralıkları bağışıklık baskılayıcı tedavi gören hastaların lamivudin kullanımı hakkında yeterli bilgi yoktur.

Uzayan tedavi sırasında lamivudin’e karşı duyarlılıkta azalma gösteren HBV viral alt grupları (YMDD variant HBV) görülmüştür. Az da olsa bazı hastalarda bu değişiklik rekürran hepatite sebep olabilir. Aynı zamanda HİV ile enfekte olan hastalarda ve halen antiretroviral tedavi gören veya bu tedavilerin uygulanması planlanan hastalarda, HİV enfeksiyonu için genelde uygulanan lamivudin dozuna devam edilmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Değişmemiş ilacın hemen tamamının renal eliminasyonu, sınırlı metabolizma ve plazma protein bağlanmasından dolayı metabolik etkileşim olasılığı düşüktür.

Lamivudin başlıca aktif organik katyonik sekresyon ile elimine edilir. Trimetoprim gibi özellikle organik katyonik transport sistemi aracılığıyla başlıca aktif renal sekresyonla elimine olan diğer ilaçlarla birlikte verildiğinde ilaç etkileşme olasılığı düşünülmelidir. Diğer ilaçların (örneğin; ranitidin, simetidin) bu mekanizmanın sadece bir kısmını kullanırlar ve lamivudin ile etkileşmezler.

Başlıca aktif organik anyonik yolla veya glomerüler filtrasyonla atılan ilaçların lamivudin ile klinik olarak önemli bir etkileşimi olması beklenmez.

Trimetoprim/sulfametoksazol 160mg/800mg verilmesi lamivudin’e maruz kalmayı %40 civarında arttırır. Lamivudin trimetoprim/sulfametoksazol farmakokinetiğini etkilemez. Bununla beraber, hastada renal yetmezlik olmadıkça lamivudin dozunda ayarlama gerekmez.

Lamivudin ile verildiğinde zidovudin için Cmaks’ta orta derecede bir artış (%28) gözlenmiştir ve bununla beraber maruz kalma seviyesi (EAA) değişmez.
Zidovudinin lamivudin farmakokinetiği üzerinde etkisi yoktur.

Lamivudin alfainterferon ile birlikte verildiğinde iki ilaç arasında farmakokinetik bir ilaç etkileşmesi yoktur. Yaygın olarak kullanılan immunosupresan ilaçlarla (ör.
siklosporin A) lamivudin birlikte kullanıldığında hastalarda klinik olarak önemli istenmeyen etkileşimler bildirilmemiştir. Ancak, özellikle etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.

Lamivudin, zalsitabin’in hücre içi fosforilasyonunu her iki tıbbi üründe birlikte uygulandığında inhibe edebilir. Bu nedenle lamivudin’in zalsitabin ile kombinasyon olarak kullanılması önerilmemektedir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

MİVUX gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

Lamivudin’in insan gebeliğinde güvenliliği ispat edilmemiştir. Deneysel üreme çalışmalarında teratojenite görülmemiştir; dişi ve erkek fertilitesine etkisi olmadığı gösterilmiştir. Lamivudin, hayvanlarda plasentaya geçer, ancak insanda plasentaya geçişi üzerine bilgi yoktur. Buna rağmen, hayvan üreme çalışmaları her zaman insanlarda ortaya çıkacak cevap için belirleyici değildir.

MİVUX gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Lamivudin oral uygulamayı takiben anne sütü ile serumda bulunan konsantrasyonlara benzer düzeylerde (1-8 mg/ml) atılır. Maternal süt yolu ile çok daha yüksek konsantrasyonlarda lamivudin alan neonatal sıçanlardaki hayvan çalışmalarından elde edilen veriler, insan sütündeki lamivudin konsantrasyonlarının emzirilen bebeklerde toksisiteye yol açma olasılığının az olduğunu göstermektedir.

Üreme yeteneği / Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

Lamivudin klinik çalışmalarda kronik hepatit B hastalarında iyi tolere edilmiştir.
İstenmeyen olay görülme sıklığı lamivudin ile tedavi edilen hastalar ile plasebo uygulanan hastalarda benzerdir.

Çok yaygın olarak bildirilen istenmeyen etkiler kırıklık, bitkinlik, solunum yolu enfeksiyonları, başağrısı, karında rahatsızlık ve ağrı, bulantı, kusma ve diyaredir.

İstenmeyen yan etkilerin sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır:

Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Yan etkiler, görülme sıklıklarına göre düzenlenmiştir. Birçok yan etki için yeterli bilgiye ulaşılamamıştır. Çok yaygın ve yaygın görülen yan etki kategorileri klinik araştırmalardan edinilen bilgilere dayanarak verilmiştir. Plasebo gruplarında izlenen yan etkiler bu sınıflandırmaya dahil edilmemiştir. Pazarlama sürecindeki yan etkiler, seyrek ya da çok seyrek olarak izlenmiştir.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

Çok yayın:

Nötropeni

Yaygın:

Hemoglobinemi

Trombositopeni

Yaygın olmayan:

Anemi, kırmızı hücre aplazisi

Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

Yaygın olmayan:

Lenfadenopati, hiperglisemi.

Bağışıklık sistemi haslıkları:

Yaygın olmayan:

Anaflaksi, immune rekonstitüsyon sendromu

Sinir sistemi hastalıkları:

Çok yaygın:

Baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk Yaygın:

Baş dönmesi, depresyon, ateş

Solunum bozuklukları:

Çok yaygın:

Nazal semptomlar, öksürük, boğazda ağrı

Yaygın olmayan:

Hırıltı

Gastrointestinal hastalıklar:

Çok yaygın:

Bulantı, diyare, abdominal ağrı, kusma

Yaygın:

Anoreksi, lipaz- amilaz seviyelerinde artma, abdominal kramplar, dispepsi, midede yanma

Yaygın olmayan:

Stomatit, splenomegali

Hepato-bilier hastalıkları:

Çok yaygın:

Serum ALT seviyelerinde artış

Tedavi süresince ve lamivudin tedavisinin kesilmesinin ardından; serum ALT artışları ile tespit edilen hepatit alevlenmesi bildirilmiştir.

Yaygın olmayan:

Hiperbilirubinemi

Deri ve deri altı doku hastalıkları:

Yaygın:

Döküntü

Yaygın olmayan:

Alopesi, şiddetli kaşıntı, ürtiker,

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:

Çok yaygın:

Miyalji, nöropati, kas-iskelet ağrısı Yaygın:

Kreatin fosfokinaz seviyelerinde artış Yaygın olmayan:

Kas zayıflığı, rabdomiyoliz, güçsüzlük Çok seyrek:

Miyalji, kramplar ve rabdomiyolizi de kapsayan kas sistem hastalıkları.

HIV enfeksiyonu olan hastalarda, pankreatit ve periferal nöropati (veya parestezi) vakaları bildirilmiştir; ancak lamivudin ile ilişkisi açık değildir. Kronik hepatit B hastalarında, bu olayların görülme sıklığı lamivudin ile tedavi edilenlerle plasebo uygulananlar arasında bir farklılık göstermemiştir.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Deneysel doz aşımı çalışmalarında, lamivudin’in çok yüksek dozlarda uygulanması hiçbir organ toksisitesi ile sonuçlanmamıştır. İnsanda akut aşırı doz alımı verileri sınırlıdır. Rastlanan olguların hiç birinde ölüm meydana gelmemiş ve hastalar iyileşmiştir. Bu şekilde doz aşımını takiben herhangi bir spesifik belirti veya semptom tanımlanmamıştır. Eğer doz aşımı olursa, hasta izlenmeli ve standart destek tedavi gerektiği şekilde uygulanmalıdır. İlacın periton diyalizi veya hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştırılıp uzaklaştırılmadığı bilinmemektedir.

Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.