Adeka İlaçları MOLIT PLUS 30 tablet Kısa Ürün Bilgisi

MOLIT PLUS 30 tablet Kısa Ürün Bilgisi

Hiyosin N Butilbromur + Parasetamol }

Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Antispazmodik-Analjezik Kombinasyonları > Hiyosin-N-Butilbromür ve Parasetamol
Adeka İlaç ve Kimyasal Ürünler San. Ve Tic. A.Ş. | 31 January  2014

  • 1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

    MOLİT PLUS 500 mg/10 mg Tablet

  • 2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

    Etkin madde

    Hiyosin-N-butilbromür 10 mg

    Parasetamol 500 mg

    Yardımcı maddeler

    Yardımcı maddeler için 6. 1'e bakınız.


  • 3.   FARMASÖTİK FORMU

    Tablet

    Beyaz, yuvarlak, bir yüzü çentikli, diğer yüzü "mp" baskılıdır.


    4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

      4.1. Terapötik endikasyonlar

      Mide ve barsak hastalıklarındaki paroksismal ağrılar, safra ve üriner sistem kanalları ve kadın genital organlarındaki işlev bozuklukları (örn. dismenore) ve spastik ağrıda endikedir.

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji:

      Erişkinlerde ve ergenlerde (12 yaşında ve daha büyük olanlarda): Günde 3 kez 1-2 tablet uygulanır.

      Uygulama sıklığı ve süresi:

      Günlük toplam doz 6 tableti geçmemelidir. Dozlar arasında en az 8 saat olmalıdır.

      MOLİT PLUS'ın 3-4 günden daha uzun süre kullanılması halinde doktor tarafından dikkatli bir yarar/risk değerlendirmesi yapılmalıdır.

      Uygulama şekli:

      Ağızdan kullanım içindir. Tabletler bütün olarak, bir bardak su ile birlikte yutulmalıdır.

      Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir. Bu nedenle MOLİT PLUS alkol kullanımı varlığında günlük en fazla 4 tablet kullanılmalıdır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

      Karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatle

      kullanılmalıdır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Tabletler, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmaya uygun değildir.

      Geriyatrik popülasyon:

      Yaşlı hastalarda kullanımıyla ilişkili özel bir bilgi mevcut değildir. Bu yaş grubuna özel herhangi

      bir istenmeyen etki rapor edilmemiştir.

      4.3. Kontrendikasyonlar

        Bileşiminde bulunan hiyosin-N-butilbromür, parasetamol veya diğer yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılık reaksiyonu gösteren kişiler,

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Şiddetli karın ağrısı devamlı ise ya da kötüleşiyorsa veya ateş, bulantı, kusma, bağırsak hareketlerinde değişiklikler, karında hassasiyet, kan basıncı düşüşü, bayılma veya kanlı dışkı gibi semptomlar ile beraber şiddetli karın ağrısı ortaya çıkarsa acilen doktora başvurulmalıdır.

        Aşırı doz riskinden sakınmak için hastaların eşzamanlı olarak parasetamol içeren diğer tıbbi ürünleri kullanmadıklarından emin olunmalıdır.

        MOLİT PLUS aşağıdaki özel durumları olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır:

          Hafif ile orta şiddette hepatoselüler yetmezlik (child-pugh sınıf A/B)

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          MOLİT PLUS amantidin, trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar, antipsikotikler, kinidin, antihistaminikler, dizopramid ve diğer antikolinerjik ilaçların (örn. tiotropium, ipratropium ve atropin benzeri bileşikler) antikolinerjik etkilerini ve β-adrenerjik ilaçların taşikardik etkilerini artırabilir.

          Metoklopramid gibi dopamin antagonistleriyle MOLİT PLUS birlikte kullanıldığında her iki ilacın gastrointestinal hareketlilik üzerindeki etkileri azalabilir.

          Parasetamolün normalde güvenilir olan dozları aşağıdaki durumlarda karaciğer hasarına neden olabilir:

            Bazı hipnotikler, antiepileptikler (glutetimid, fenobarbital, fenitoin ve karbamazepin dahil) ve rifampisin gibi enzim indüksiyonuna yol açan ilaçlarla birlikte kullanan hastalarda

            4.6. Gebelik ve laktasyon

            Gebelik kategorisi: C

            Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) MOLİT PLUS tabletin çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

            Gebelik dönemi

            MOLİT PLUS'ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim ve/veya/ doğum /ve- veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

            Sadece tekil olarak etkin maddelerle edinilen uzun deneyim insanlarda gebelik esnasında advers etkilerin kanıtının yeterli olmadığını göstermektedir. Hiyosin N-butilbromürün hayvan çalışmalarında ne embriyotoksik ne de teratojenik etkisi yoktur (bkz. bölüm 5.3). Hiyosin N- butilbromürün plasentaya geçip geçmediği bilinmemektedir, bu yüzden embriyo ve fetüs üzerinde farmakolojik etkilerinin görülmesi mümkündür.

            Bu yüzden MOLİT PLUS'ın gebelik boyunca kullanımı önerilmez.

            Laktasyon dönemi

            Hiyosin-N-butilbromürün anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Diğer antimuskariniklerin süt üretimini durdurduğu bilinmektedir.

            Parasetamol anne sütü ile atılmaktadır, ancak terapötik dozlarda kullanıldığında bebek üzerinde bir etkisi öngörülmemektedir.

            Beklenen yarar, emen çocuk üzerindeki riskten daha fazla olmadığı sürece MOLİT PLUS

            emzirme esnasında kullanılmamalıdır.

            Üreme yeteneği/Fertilite

            İnsan fertilitesi üzerine herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir (bkz. Bölüm 5.3)

            4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

            Araç ve makine kullanımına etkisiyle ilişkili bilgi bulunmamaktadır. Bazı hastalarda yakını ve uzağı görmeye uyum sağlama bozukluğu meydana gelebilir. Görme yeteneğinde bozulma belirtisi olan hastaların araç ve makine kullanmaması gerekir.

            4.8. İstenmeyen etkiler

            Bilinen istenmeyen etkilerin çoğu Hiyosin-N-butilbromürün antikolinerjik etkilerinden

            kaynaklanmaktadır. Bu antikolinerjik etkiler genellikle hafif ve kendiliğinden geçen etkilerdir.

            Sistem organ sınıfına göre aşağıda listelenen istenmeyen olayların sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır:

            Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ilâ <1/10); yaygın olmayan (> 1/1,000 ilâ <1/100); seyrek (>1/10,000 ilâ <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

            Kan ve lenf sistemi hastalıkları

            Bilinmiyor: Pansitopeni, trombositopeni, agranülositoz, nötropeni, lökopeni, özellikle önceden mevcut glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği bulunan hastalarda hemolitik anemi

            Bağışıklık sistemi hastalıkları

            Yaygın olmayan: Deri reaksiyonları, anormal terleme

            Seyrek: Kan basıncında düşme

            Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaktik reaksiyon, aşırı duyarlılık, şok, anjiyoödem, dispne

            Metabolizma ve beslenme hastalıkları

            Bilinmiyor: Glutatyon deplesyonu için predispozan faktörleri olan hastalarda piroglutamik asidoz

            Göz hastalıkları

            Çok seyrek: Özellikle hipermetrop hastalarda kusur düzeltilmemişse uyum bozuklukları, akut glokom atağı

            Kardiyak hastalıklar

            Yaygın olmayan: Baş dönmesi, yorgunluk Seyrek: Taşikardi

            Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

            Bilinmiyor: Bronkospazm (özellikle analjezikle tetiklenen astım öyküsü olan hastalarda)

            Gastro-intestinal hastalıklar

            Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu (tükrük salgısında azalma), ishal, bulantı, kusma, gastrik

            rahatsızlık

            Hepato-biliyer hastalıklar

            Bilinmiyor: Karaciğer transaminazlarında artış, akut hepatik yetmezliğe neden olabilecek sitolitik hepatit

            Deri ve derialtı dokusu hastalıkları:

            Yaygın olmayan: Kaşıntı, deride kuruma (terlemede azalma) Seyrek: Eritem

            Çok seyrek: Parasetamol için akut generalize ekzantematöz püstülozis (AGEP), Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi ciddi deri reaksiyonları bildirilmiştir (fatal sonuçlar dahil)

            Bilinmiyor: Ürtiker, döküntü, kütanöz eritem, fiks ilaç erüpsiyonu

            Böbrek ve idrar yolu hastalıkları Seyrek: İdrar yapmada zorluk (disüri gibi) Bilinmiyor: İdrar retansiyonu

            Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

            Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 2183599).

            4.9. Doz aşımı ve tedavisi

            Semptomlar

            Yaşlı hastalar, küçük çocuklar, karaciğer hastalığı olan hastalar, eş zamanlı enzim indükleyici ilaç kullanan hastalar ve kronik alkol bağımlısı olan hastalar ya da kronik beslenme yetersizliği olanlarda toksisite riski artar. Doz aşımı bu vakalarda öldürücü olabilir

            Hiyosin-N-butilbromür

            Bugüne dek insanlarda akut doz aşımına bağlı zehirlenme belirtileri gözlenmemiştir. Aşırı doz alımı durumunda görme bozuklukları, taşikardi, ağız kuruluğu ve kütanöz eritem gibi antikolinerjik semptomların oluşması muhtemeldir.

            Hayvan çalışmalarında aşırı yüksek dozlarda ataksi, tremor, dispne ve antikolinerjik etkiler (midriyazis, mukozal kuruluk ve taşikardi) görülmüştür. Solunum felci nedeniyle ölüm görülür.

            Parasetamol

            Semptomlar normal olarak ilk 24 saat içinde ortaya çıkar ve solukluk, bulantı, kusma, anoreksi ve abdominal ağrıyı içerir. Hastalarda geçici bir subjektif iyileşme görülebilir, ama karaciğer harabiyetinin göstergesi olabilecek hafif abdominal ağrı kalıcı olabilir.

            Parasetamolün doz aşımı hepatoselüler yetersizlik, gastrointestinal kanama, metabolik asidoz, ensefalopati, dissemine intravasküler koagülasyon, koma ve ölümle sonuçlanabilecek hepatik sitolize neden olabilir. Akut doz aşımından 12-48 saat sonra ortaya çıkmak üzere, karaciğer transaminaz seviyeleri, laktat dehidrogenaz ve bilirubinde yükselme ve protrombin zamanında artışlar olabilir. Karaciğer harabiyetinin klinik semptomları olağan halde 2 gün sonra belirginleşir ve 4-6 gün sonra maksimuma ulaşır.Aynı zamanda miyokardiyal anormallikler, pankreatit, akut renal yetmezlik ve pansitopeniye neden olabilir

            Tedavi

            Hiyosin-N-butilbromür

            Doz aşımı durumunda belirgin antikolinerjik etkiler ortaya çıkarsa parasempatomimetik ilaçlar (neostigmin 0,5- 2,5 mg İ.M. veya İ.V.) verilmelidir.

            Glokomu olan hastalara topikal pilokarpin uygulanmalı ve acilen bir göz hastalıkları uzmanına danışılmalıdır. İdrar retansiyonu olan hastalara kateter uygulanmalıdır. Kardiyovasküler komplikasyonlar klasik tedavi prensiplerine uygun olarak tedavi edilmelidir. Solunum felci durumunda entübasyon ve yapay solunum uygulaması düşünülmelidir.

            Parasetamol

            Parasetamol intoksikasyonundan kuşkulanıldığında, ilaç alımından sonraki ilk 10 saat içerisinde,

            N-asetilsistein gibi sülfidril verici ajanların intravenöz yoldan uygulanmasının yararı olur. N- asetilsistein bu süre içinde başlatıldığında en etkili olmakla birlikte, ilaç alımından 48 saat sonra gibi geç bir zamanda verildiğinde de, bir dereceye kadar koruma sağlayabilir; böyle bir durumda daha uzun süreli bir tedavi protokolü uygulanmalıdır. Plazmadaki parasetamol konsantrasyonu diyaliz ile azaltılabilir. Plazma parasetamol konsantrasyonlarının belirlenmesi ve karaciğer fonksiyon testlerinin yapılması tavsiye edilmektedir.

            Daha ileri önlemler parasetamol intoksikasyonunun klinik semptomlarının şiddeti, niteliği ve seyrine bağlı olacaktır ve standart yoğun bakım protokolleri izlenmelidir.


            5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

              5.1. Farmakodinamik özellikler

              Farmakoterapötik grup: Antispazmodik -analjezik kombinasyonları ATC kodu: A03DB04

              Hiyosin-N-butilbromür:

              MOLİT PLUS'un içerdiği spazmolitik bir ilaç olan hiyosin-N-butilbromür, bitkilerde doğal olarak bulunan skopolaminin yarı sentetik bir türevidir. Antispazmodik etkisini gastrointestinal, safra ve alt idrar yolu ve kadın genital organlarının düz kasları üzerinde gösterir. Kuaterner amonyum bileşiği olduğu için santral sinir sistemine girmez. Periferik antikolinerjik etkisi, antimuskarinik aktivitesinin yanı sıra iç organların duvarında gangliyon iletiminin durdurulmasının sonucudur.

              Parasetamol analjezik ve antipiretik etkilere ve yanı sıra çok zayıf bir antienflamatuar etkiye sahiptir. Analjezik ve antipiretik etkilerinin mekanizması tam olarak anlaşılmamış olsa da hem merkezi hem de periferik etkisinin olduğu görülmektedir. Merkezi prostaglandin sentezini kuvvetli bir şekilde inhibe eder; ancak periferik prostaglandin sentezini yalnızca zayıf bir şekilde inhibe etmektedir. Aynı zamanda endojen pirojenlerin hipotalamustaki ısı regülasyon merkezi üzerindeki etkisini de inhibe eder.

              MOLİT PLUS antispazmodik ve analjezik etkinin ikisine de sahip olduğundan özellikle karındaki lümenli organların spazmlarına eşlik eden ağrılarının tedavisi için uygundur.

              5.2. Farmakokinetik özellikler

              Hiyosin-N-butilbromür:

              Emilim:

              Hiyosin-N-butilbromür oldukça polardır ve yağdaki çözünürlüğü zayıftır. Bu yüzden oral ve rektal kullanımdan sonra kısmen emilir. Oral uygulamayı takiben dozun yaklaşık %8'i ve rektal uygulamayı takiben yaklaşık %3'ü emilir. Oral olarak uygulanan 20 ve 400 mg arasındaki tek dozları takiben ortalama pik plasma konsantrasyonları 2 saat sonra 0,11 ve 2,04 ng/mL olarak elde edilir. Ortalama EAA0-t değerleri 20-400 mg'lık tek dozlardan sonra 0,37 ila 10,7 ng.s/mL aralığındadır. Örneğin film kaplı tablet, suppozituvar veya damla formlarının 100 mg hiyosin- N-butilbromür içerecek şekilde uygulanmasını takiben medyan mutlak biyoyarlanım %1'den daha azdır. Hayvan çalışmalarının bulguları oral veya rektal olarak uygulanan hiyosin-N- butilbromürün etkilerinin spesifik lokal etki olduğunu düşündürmektedir.

              Dağılım:

              Tüm vücut otoradyografi çalışmaları, yapısından beklendiği üzere, hiyosin-N-butilbromürün

              kan-beyin bariyerini geçmediğini göstermiştir. Oral ve intravenöz uygulamayı takiben, gastrointestinal kanal eliminasyon organları karaciğer ve böbreklerin dokularında konsantre olur. Hiyosin-N-butilbromür'ün yüksek doku afinitesi intravenöz uygulamadan sonra çok kısa bir dağılım fazı olduğunu gösterir. Plasma proteinlerine bağlanma %4,4'dür.

              Biyotransformasyon:

              Oral olarak uygulanan 100 ve 400 mg'lık tekli dozları takiben, terminal eliminasyon yarılanma ömrü 6,2 ila 10,6 saat arasındadır. Hiyosin-N-butilbromür için ana metabolik yolak ester bağının hidrolitik parçalanmasıdır.

              Eliminasyon:

              Oral olarak uygulanan Hiyosin-N-butilbromür feçes ve idrarla atılır. Oral uygulamayı takiben feçeste yaklaşık %90 radyoaktivite tespit edilmiştir; idrarda bulunan radyoaktivite uygulama yoluna bağlı olarak değişir; ama %5'i geçmez. Oral olarak uygulanan 100-400 mg dozlardan sonra, dağılım hacmi 6,13 ve 11,3 x 10 L (düşük sistemik yararlanım olduğu varsayımı ile) iken ortalama klerens değerleri 881 ila 1420 L/dk aralığındadır. Muskarinik reseptörlere düşük afiniteleri olması nedeniyle, idrarla atılan metabolitler muhtemelen ilacın etkisine katkıda bulunmamaktadır.

              Parasetamol:

              Emilim:

              Oral uygulandıktan sonra parasetamol'ün tamamına yakın bir bölümü ince bağırsaktan hızla emilir ve yaklaşık 0,5 ile 2 saat içinde en yüksek plazma konsantrasyonuna ulaşır.

              Dağılım:

              Parasetamol tüm dokulara hızla dağılır. Kan, plasma ve tükrükteki konsantrasyonları benzerdir. Plazma proteinlerine bağlanması düşüktür (%5-20).

              Biyotransformasyon:

              Parasetamol esas olarak glukuronik asit ve sülfürik asitle konjugasyon yoluyla başlıca karaciğerde metabolize olur. Terapötik dozların üzerinde ikincil yolak hızla doymuş hale gelir. Küçük bir miktar Sitokrom P450 izoenzimleri ile (başlıca CYP2E1) metabolize edilir. Bunu toksik metabolit N-asetil-p-benzokinonimin (NABQI) oluşumu izler ki normalde glutatyon tarafından süratle detoksifiye edilir ve merkaptopürin ve sistein konjugatı olarakvücuttan atılır. Ancak, çok büyük doz aşımlarını takiben NABQI düzeyleri artar.

              Eliminasyon;

              Parasetamol başlıca idrarla atılır; absorbe olan dozun %90'ı 24 saat içinde başlıca glukuronid (%60-80) ve sülfat (%20-30) konjugatları olarak idrarla atılır. Alınan dozun %5'den azı değişmeden atılır. Normalde eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 2 saattir, ama bu karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda, doz aşımında ve yenidoğanlarda artar. Maksimum tesir ve ortalama etki süresi (4-6 s) plazma konsantrasyonu ile yaklaşık olarak uyumludur.

              Doğrusallık/ Doğrusal olmayan durum:

              Bulunmamaktadır.

              Hastalardaki karakteristik özellikler

              Pediyatrik popülasyon:

              Parasetamol: Çocuklarda yarılanma süresi uzar ve sülfat konjugasyonu ile metabolize olur.

              Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

              Parasetamol: Parasetamol ve metabolitlerinin atılımı şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda gecikir (kreatinin klerensi <10 ml/dk).

              Geriyatrik popülasyon:

              Yaşlılarda konjugasyon kapasitesi değişmez.

              5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

              Oral üreme toksisitesi çalışmalarında hiyosin-N-butilbromürün sıçanlarda embriyotoksik ya da teratojenik etkileri olduğuna dair bir kanıt görülmemiştir. Ayrıca tavşanlara oral veya subkütan olarak uygulandığında herhangi bir malformasyon gözlenmedi.

              Hiyosin-N-butilbromür Ames testinde, in-vitro V79 hücrelerinde gen mutasyon tayininde veya in vitro insan lenfositlerinde kromozom aberasyon testinde herhangi bir mutajenik veya klastojenik özellik göstermedi. In vivo olarak ilaç sıçanlarda kemik iliği mikronükleus tayininde genotoksik değildi. Tümorojenik potansiyeli araştıran uzun süreli hayvan çalışmaları yapılmadı. Sıçanlarda 1000 mg/kg'a dek olan dozlarda 26 hafta süren iki kronik toksisite çalışmasında herhangi bir tümorojenik potansiyel varlığının kanıtı görülmedi.

              Parasetamolün sıçanlar ve farelerde akut, subkronik ve kronik toksisitesini inceleyen çalışmalarda gastrointestinal lezyonlar, hematolojik değerlerde değişiklikler, karaciğer ve böbrek parankimasında dejeneratif değişiklikler ve nekroz görüldü. Bu değişiklikler kısmen ilacın etki mekanizması kısmen de metabolizasyon yolu sebebiyledir. Toksik etkili metabolitlerin ve oluşan organ değişikliklerinin insanlarda da olduğu düşünülmektedir. Çok nadir vakada geri dönüşümlü kronik aktif hepatit maksimum terapötik aralıkta uzun süre (12 ay) uygulanan dozlarla görülmüştür. Zehirlenme belirtileri subtoksik dozlarda üç hafta sonra görülebilir. Bu yüzden parasetamol yüksek dozlarda uzun süreli olarak alınmamalıdır.

              Parasetamolün terapötik (yani toksik olmayan) doz aralığında herhangi bir genotoksik potansiyel ile ilişkili olduğunu gösteren geniş kapsamlı çalışmalardan elde edilmiş herhangi bir delil yoktur.

              Sıçanlar ve farelerde yapılan genotoksisite ve karsinojenite çalışmalarının sonuçları değişkendir.

              Sıçanlar ve farelerde NTP biyotayinlerinden elde edilen verilere dayanarak Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) parasetamolü genotoksik olmayan ve karsinojenik olmayan olarak sınıflandırmıştır.

              Parasetamol plasentaya geçer.

              Şu ana dek hayvan çalışmaları ve insanlardaki klinik deneyim parasetamolün fetüs üzerine zararlı etkileri olduğuna dair bir kanıt sunmamaktadır. Fertilite veya prenatal ya da postnatal gelişim üzerine olası advers etkileri değerlendiren çalışmalar yoktur.

              6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

                6.1. Yardımcı maddelerin listesi

                600 mg direk basıma elverişli özel granüle içerisinde 500 mg parasetamol etkin maddesi ihtiva

                etmektedir.

                6.2. Geçimsizlikler

                Geçerli değildir.

                6.3. Raf ömrü

                60 aydır.

                6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

                25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

                6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

                20 ve 30 tablet içeren PVC/Alüminyum folyo blister ambalajlarda, karton kutuda.

                6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

                Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'"ne uygun olarak imha edilmelidir.

                Ağız Kanseri Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır. Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır.

    İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

    Adeka İlaç ve Kimyasal Ürünler San. Ve Tic. A.Ş.
    Satış Fiyatı 323.77 TL [ 8 Nov 2024 ]
    Önceki Satış Fiyatı 323.77 TL [ 1 Nov 2024 ]
    Original / JenerikJenerik İlaç
    Reçete DurumuNormal Reçeteli bir ilaçdır.
    Barkodu8699587093844
    Etkin Madde Hiyosin N Butilbromur + Parasetamol
    ATC Kodu A03DB04
    Birim Miktar 10+500
    Birim Cinsi MG
    Ambalaj Miktarı 30
    Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Antispazmodik-Analjezik Kombinasyonları > Hiyosin-N-Butilbromür ve Parasetamol
    Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. 
    MOLIT PLUS 30 tablet Barkodu