MUKOLATIN 200 mg/5 ml ŞURUP hazırlamak için toz 150 ml Klinik Özellikler

Asetilsistein }

Solunum Sistemi > Öksürük Önleyici Hariç Ekspektoranlar > Asetilsistein
Atabay İlaç Fabrikası A.Ş. | 12 September  2014

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    MUKOLATİN yoğun kıvamlı balgamın atılması, azaltılması ve ekspektorasyonun kolaylaştırılması gereken durumlarda, bronkopulmoner hastalıklarda endikedir.

    Ayrıca yüksek doz parasetamol alımına bağlı olarak ortaya çıkan karaciğer yetmezliğinin önlenmesinde kullanılır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:

    Başka şekilde önerilmediği durumlarda MUKOLATİN şurup için öngörülen dozaj aşağıdaki şekildedir:

    Mukolitik olarak kullanımı

    Solunum yollarını ilgilendiren hastalıklarda artmış sekresyonu azaltmak ve atılımı kolaylaştırmak amacıyla;

    Yaş grubu

    Uygulama şekli

    Her defada

    uygulanacak miktar

    Toplam günlük doz

    0 - 2 yaş

    Sabah, akşam

    2,5 mL (½ ölçek)

    200 mg/5 mL/gün

    2 – 7 yaş

    Sabah, akşam

    5 mL (1 ölçek)

    400 mg/10 mL/gün

    7 yaşından büyük çocuklar ve erişkinler

    Sabah, öğlen, akşam

    5 mL (1 ölçek)

    600 mg/15 mL/gün

    Parasetamol zehirlenmesindeki kullanımı

    Yükleme dozu 140 mg/kg, idame dozu olarak 4 saatte bir 70 mg/kg (toplam 17 doz) önerilir.

    Uygulama sıklığı ve süresi:

    Tedavi süresi aksi önerilmedikçe 4-5 günden daha uzun olmamalıdır.

    Hasta bulantı nedeniyle ilacı alamıyorsa MUKOLATİN nazogastrik tüple verilebilir.

    Uygulama şekli:

    Sadece oral yoldan kullanım içindir.

    Toz yalnızca çözündürülmüş halde ve yemeklerden sonra alınmalıdır. Bol sıvı alımı MUKOLATİN'in mukolitik etkisini destekler.

    İlacın hazırlanması:

    Şişeye işaretli yere kadar su doldurulur ve çalkalanır. Kendi haline bırakılır. Bir süre sonra tekrar işaretli yere kadar su doldurulur ve şişe iyice çalkalanır. Bu işlem şurup işaretli yere ulaşıncaya kadar tekrarlanır. Şişe içeriği tamamen çözünmelidir (Bkz. Bölüm 6.6).

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği:

    Asetilsisteinin böbrek yetmezliği olan hastalarda güvenilirliği ve etkililiği araştırılmamıştır.

    Karaciğer yetmezliği:

    İleri evre karaciğer yetmezliği olan (Child-Pugh sınıf C) hastalarda asetilsisteinin ortalama eliminasyon yarı ömrü uzar ve klirens azalır (Bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).

    Pediyatrik popülasyon:

    14 yaşından küçük çocuklar:

    Günde 400 mg asetilsistein önerilir.

    Asetilsistein 2 yaşın altındaki çocuklarda doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

    Asetilsistein bebeklerde ve 1 yaşın altındaki çocuklarda yalnızca hayati endikasyonlarda ve sıkı bir medikal gözlem altında uygulanabilir.

    Geriyatrik popülasyon:

    Asetilsisteinin geriyatrik hastalarda güvenliliği ve etkililiği araştırılmamıştır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    MUKOLATİN aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

    Asetilsisteine veya Bölüm 6.1'de belirtilen, MUKOLATİN'in bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye karşı duyarlılığı olanlarda.

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Asetilsistein uygulamasından sonra bronşiyal sekresyonlarda belirgin bir artış olabilir. Bu durumda eğer öksürük refleksi veya öksürük yeterli değilse hava yolunun açık tutulmasına dikkat edilmelidir. Astımlı veya bronkospazm hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Antitüssifler:

        Asetilsistein ve antitüssiflerin birlikte kullanılması halinde, öksürük refleksinin azalmasına bağlı olarak solunum yollarındaki sekresyonda belirgin artış olabilir. Bu yüzden, bu tip kombinasyon tedavisi kesin tanı üzerine yapılmalıdır.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi: B

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        MUKOLATİN'in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar veya doğum kontrolü (kontrasepsiyon) üzerine etkisi olduğunu gösteren çalışma bulunmamaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunmadığını göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3). Asetilsisteinin kullanımı sırasında gebe kalan kadınlarla ilgili veri bulunmamaktadır. Asetilsisteinin doğum kontrol hapları ile etkileşimi bildirilmemiştir.

        Gebelik dönemi

        Hayvanlarda yapılan çalışmalar, asetilsisteinin gebelik, embriyonal / fetal gelişim, doğum veya doğum sonrası gelişim üzerine doğrudan veya dolaylı olarak zararlı etkileri olduğunu göstermemiştir (Bkz. Bölüm 5.3). Yine de asetilsisteinin insanlarda gebelik döneminde kullanımıyla ilgili yeterli veri bulunmadığından gebelik döneminde kullanımına yarar/risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra karar verilmelidir. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

        Laktasyon dönemi

        Asetilsisteinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle, hasta için beklenen yarar bebek için oluşabilecek riskten daha fazla olmadıkça MUKOLATİN laktasyonda kullanılmamalıdır.

        Üreme yeteneği/Fertilite

        Asetilsisteinin fertiliteyi olumsuz etkilemesi yönünde bir sonuç tespit edilmemiştir (Bkz. Bölüm 5.3).

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        MUKOLATİN'in araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde bilinen olumsuz bir etkisi yoktur.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Asetilsistein kullanımına bağlı yan etkiler görülme sıklığına göre aşağıda belirtilmektedir. Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan: Alerjik reaksiyonlar (kaşıntı, ürtiker, ekzantem, döküntü (raş), bronkospazm, anjiyoödem, taşikardi ve hipotansiyon).

        Çok seyrek: Şoka kadar gidebilen anafilaktik reaksiyonlar.

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

        Seyrek: Dispne, bronkospazm (özellikle bronşiyal astımla birlikte hiperreaktif bronşiyal sistem hastalıkları olanlarda rastlanmaktadır).

        Gastrointestinal hastalıklar

        Seyrek: Stomatit, mide yanması, mide bulantısı, kusma ve diyare.

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Çok seyrek: Ateş

        Ayrıca çok seyrek olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları kapsamında, asetilsistein kullanımına bağlı hemoraji oluşumu bildirilmiştir. Trombosit agregasyonunda azalma olabilir.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Asetilsisteinin oral formlarında bugüne kadar toksik bir doz aşımı görülmemiştir. Gönüllü denekler 3 ay boyunca günde 11,6 g asetilsistein ile tedavi edildiğinde ciddi bir yan etki gözlenmemiştir. Günde 500 mg/kg oral doz asetilsistein herhangi bir toksik etki olmaksızın tolere edilmektedir.

        Zehirlenme Semptomları:

        Doz aşımı durumunda bulantı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal semptomlar görülebilir. Emzirilen bebeklerde hipersekresyon tehlikesi vardır.

        Doz aşımında uygulanacak tedavi ve alınması gereken önlemler:

        Gerektiğinde semptomatik tedavi uygulanır.

        İnsanda parasetamol zehirlenmesinde uygulanan intravenöz asetilsistein tedavisi sayesinde günlük 30 grama kadar çıkan dozlarda asetilsistein hakkında maksimum doz bilgisi mevcuttur.

        Oldukça yüksek asetilsistein konsantrasyonlarının i.v. olarak uygulanması, özellikle hızlı uygulandığında, kısmen anafilaktik reaksiyonlara yol açmıştır.

        Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır.