MULTIFLEX PARASEL 10 mg/ml IV infüzyon için çözelti (100 ml) Klinik Özellikler

Parasetamol }

Sinir Sistemi > NONNARKOTİK ANALJEZİKLER > Parasetamol
Magna Pharma İlaç Sanayi Anonim Şirketi | 26 December  2017

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    MULTİFLEX PARASEL, ağrının ya da hiperterminin tedavisi için intravenöz yolun klinik olarak gerekli görüldüğü acil durumlarda ve/veya diğer uygulama yollarının mümkün olmadığı durumlarda (özellikle cerrahi girişimden sonra, orta şiddette ağrının ve ateşin kısa süreli tedavisinde) endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Hasta ağızdan ilaç alabilecek duruma gelir gelmez uygun bir oral analjezik ilacageçilmesi tavsiye edilir.

    Tek doz veya tekrarlayan dozlar şeklinde akut ağrı veya ateş için kullanılabilir.

    Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

    MULTİFLEX PARASEL 15 dakikalık intravenöz infüzyon olarak uygulanır.

    Doz, hasta kilosuna göre ayarlanır. Doz ayarıyla ilgili öneriler aşağıdaki tabloda sunulmaktadır.

    Hastanın kilosu

    Her bir uygula ma dozu

    Her bir uygulama hacmi

    Maksimum uygulanabilecek doz (Kilonun üst

    sınırına göre)

    Maksimum Günlük Doz**

    ≤ 10 kg*

    7,5 mg/kg

    0,75 mL/kg

    7,5 mL

    30 mg/kg

    > 10 kg ve

    ≤ 33kg

    15 mg/kg

    1,5 mL/kg

    49,5 mL

    60 mg/kg

    maksimum 2 g

    > 33 kg ve

    ≤ 50kg

    15 mg/kg

    1,5 mL/kg

    75 mL

    60 mg/kg

    maksimum 3 g

    > 50 kg ve hepatotoksisite riski varsa

    1 g

    100 mL

    100 mL

    3 g

    > 50 kg ve hepatotoksisite için risk yok

    1 g

    100 mL

    100 mL

    4 g

    *Yenidoğan dönemi kullanımı ile ilgili çok kısıtlı bilgi mevcuttur, doz kesin olarak belirlenmiş değildir. 32 haftanın altında prematüre bebeklerde kullanılması önerilmez.

    Kreatin klirensi 30 mL ve altında olan hastalarda günlük doz azaltılmalı ve dozun uygulama aralıkları açılmalıdır.

    6 saatte bir 10-15 mg/kg/doz (30 kg üstü çocuklarda bir defada maksimum 500 mg), günlük maksimum doz 60 mg/kg (30 kg üstü çocuklarda günlük maksimum 2 g) olarak önerilir.

    **Dozlar arasında uygulanabilecek en kısa süre 4 saat olmalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda bu süre 6 saatten kısa olmamalıdır. 24 saatte 4 dozdan daha fazla uygulanamaz.

    100 mL (1000 mg) ilaç torbası doz hatasına (aşırı doz verilmesine) neden olabileceği için

    bütün halinde 50 kg'ın altındaki hastalarda kullanılmamalıdır.

    60 mL'ye kadar olan pediyatrik dozlar bir şırınga ile 15 dk'lık bir sürede uygulanır.

    Uygulama şekli:

    MULTİFLEX PARASEL 15 dakikalık intravenöz infüzyon olarak uygulanır.

    MULTİFLEX PARASEL reçetelenirken ve uygulanırken miligram (mg) ve mililitre (mL)'nin karıştırılması sonucu meydana gelebilecek ve ilacın kazaen yüksek dozda uygulanmasına ve ölüme neden olabilecek dozlama hatalarına karşı dikkatli olunmalıdır. Uygun dozun uygulandığından ve dağıtıldığından emin olunmalıdır. İlaç reçetelenirken toplam doz hem mg hem hacim cinsinden belirtilmelidir.

    ≤10 kg olan yenidoğan ve infantlarda:

    Yenidoğanlar ve infantlarda (<10 kg) dozlama hatalarını önlemek ve miligram (mg) ile mililitreyi (mL) birbirine karıştırmamak için, uygulanacak olan hacmin mililitre (mL) cinsinden

    belirlenmesi önerilir. Uygulanan MULTİFLEX PARASEL hacmi (10 mg/mL) bu ağırlık grubunda asla doz başına 7,5 mL'yi aşmamalıdır. Yenidoğanlarda ve infantlarda (5 – 10 kg) çok düşük hacimler gerekecektir.

    Çocuğun vücut ağırlığına ve istenen hacme göre uygun dozu ölçmek için 5 mL'lik ya da 10 mL'lik bir şırınga kullanılmalıdır.

    10 kg ve altında olan hastalarda doz aşımına neden olacağından infüzyon için ürün tüm olarak sete bağlanmamalıdır. Verilecek olan volüm enjektöre alınarak %0,9'luk sodyum klorür veya

    %5'lik glukoz çözeltisi ile bire dokuz oranında sulandırılarak (1 birim MULTİFLEX PARASEL, 9 birim sulandırıcı), en az 15 dakika içinde olacak şekilde infüze edilmelidir. Seyreltilmiş çözelti hazırlandıktan sonra bir saat içerisinde (infüzyon süresi dahil) kullanılmalıdır.

    Polipropilen torbada sunulan her infüzyonluk çözeltide olduğu gibi, özellikle infüzyonun sonunda yakın takip önerilir. Perfüzyonun sonunda yakın takip gerekliliği özellikle santral venöz yol infüzyonu yapılıyorsa hava embolisini önlemek açısından önemlidir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği:

    Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi < 30 mL/dk) her uygulamanın en az 6 saatlik ara ile yapılması önerilir (bkz. Bölüm 5.2).

    Karaciğer yetmezliği:

    Kronik veya aktif karaciğer hastalığı olan hastalarda, özellikle hepatosellüler yetmezliği, kronik alkolizmi, kronik malnütrisyonu (düşük karaciğer glutatyon rezervi) ve dehidratasyonu olanlarda 3 g/gün doz aşılmamalıdır (bkz. Bölüm 5.2.).

    Pediyatrik popülasyon:

    100 mL'lik torba 33 kg'dan daha fazla vücut ağırlığına sahip çocukların kullanımı ile

    sınırlandırılmıştır.

    Yenidoğan dönemi kullanımı ile ilgili çok kısıtlı bilgi mevcuttur, doz kesin olarak belirlenmiş değildir. 32 haftanın altında prematüre bebeklerde kullanılması önerilmez.

    Geriyatrik popülasyon:

    Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekmez (Bkz. Bölüm 5.2.).

    Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    MULTİFLEX PARASEL aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

      Parasetamol, proparasetamol hidroklorür (parasetamolün ön ilacı) veya Bölüm 6.1'de belirtilen MULTİFLEX PARASEL'in içeriğindeki diğer bileşenlere karşı alerjisi olanlarda,

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Tedavi Hatası Riski: Miligram (mg) ve mililitre'nin (mL) karıştırılması sonucu meydana gelebilecek ve ilacın kazaen yüksek dozda uygulanmasına ve ölüme neden olabilecek dozlama hatalarına karşı dikkatli olunmalıdır.

      Oral uygulama mümkün olur olmaz hemen uygun bir oral analjezik tedavi uygulanması önerilir.

      Doz aşımı riskini ortadan kaldırmak için, uygulanan diğer ilaçların parasetamol içerip içermedikleri kontrol edilmelidir.

      Önerilenden daha yüksek dozların ciddi karaciğer hasarına yol açma riski vardır. Fulminan hepatit, hepatit, karaciğer yetmezliği, kolestatik hepatit ve sitolitik hepatiti içeren karaciğer hasarının klinik belirti ve bulguları ilk olarak genellikle 2 gün sonra olmak üzere en fazla genellikle 4-6 gün sonra ortaya çıkar. Antidot tedavisi en kısa zamanda başlatılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.9.).

      Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.

      Parasetamol aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanılmadır:

        Karaciğer yetmezliği,

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        MULTİFLEX PARASEL diğer ilaçlar ile birlikte uygulandığında istenmeyen etkilerin oluşma riskini arttırabilir.

        Fenitoin: Fenitoin ile eş zamanlı uygulanması parasetamolün etkililiğini azaltabilir ve hepatotoksisite riskini artırabilir. Fenitoin tedavisi alan hastalarda yüksek dozlarda ve/veya kronik parasetamol uygulanmasından kaçınılmalıdır. Hastalar hepatotoksisite açısından takip edilmelidir.

        Probenesid: Probenesid, parasetamolün glukronik asit ile konjugasyonunu inhibe ederek klirensini yaklaşık 2 katı azaltır. Probenesid ile birlikte tedavide parasetamol dozunun azaltılması düşünülmelidir.

        Salisilamid: Salisilamid, parasetamolün eliminasyon yarı ömrünü uzatabilir. Kısa süreli kullanımda parasetamol ve salisilatların kombine dozunun tek başına önerilen parasetamol veya salisilat dozunu aşmaması önerilir. Diflünisal, parasetamolün plazma konsantrasyonunu %50 artırarak parasetamole bağlı hepatotoksisite riskini artırabilir.

        Enzim indükleyiciler: Enzim indükleyici maddelerin birlikte alımında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.9). Bu maddeler arasında barbitüratlar, izoniazid, antikoagülanlar, zidovudin, amoksisilin+klavulanik asit ve etanol sayılabilir ancak bunlarla sınırlı değildir.

        Fenitoin Antikonvülsanlar: barbitüratlar, karbamazepin gibi antikonvülsanlar, parasetamolün hepatotoksik metabolitlere dönüşümünü arttırmaları nedeniyle parasetamole bağlı karaciğer toksisitesini artırabilir. Antikonvülsan kullanımı sırasında önerilen dozların üzerinde parasetamol alan hastalarda parasetamole bağlı hepatik toksisite riski artar.

        Antikoagülanlar: Parasetamolün uzun süre yüksek dozda antikoagülanlarla (kumarin veya indandion türevi) birlikte kullanılması, büyük ihtimalle prokoagülan faktörlerin hepatik sentezinin azalmasına bağlı olarak antikoagülan etkiyi arttırabilir. Uzun süreli, yüksek dozda parasetamol tedavisi başlatıldığında veya sona erdirildiğinde, protrombin zamanının artış görülürse antikoagülan doz ayarlaması gerekli olabilir. Bu durum nadiren kullanımda veya 2

        g/gün'ün altındaki kronik kullanılan dozlar için geçerli değildir.

        MULTİFLEX PARASEL'in (günde 4 g, en az 4 gün) oral antikoagülanlar ile birlikte kullanılması INR değerlerinde sapmalara neden olabilir. Bu nedenle, ilacın birlikte kullanıldığı süre boyunca ve MULTİFLEX PARASEL ile tedavi tamamlandıktan 1 hafta sonrasına kadar INR değerleri yakından izlenmelidir.

        İzoniyazid: Etkileşiminin mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, izoniyazidin parasetamol ile birlikte kullanımı hepatotoksisite riskinin artmasına neden olabilir.

        Alkol: Aşırı alkol tüketiminin parasetamole bağlı hepatotoksisite riskini artırdığına dair birtakım veriler olduğundan, kronik alkolikler parasetamolün düzenli ve aşırı kullanımı veya kronik alkol tüketiminden sakınmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Özel popülasyonlarda ertkileşim çalışması henüz yapılmamıştır.

        Pediyatrik popülasyon

        Pediyatrik popülasyonlarda ertkileşim çalışması henüz yapılmamıştır.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi: B

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Parasetamolün çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına yönelik yeterli veri mevcut değildir.

        Gebelik dönemi

        Parasetamol intravenöz kullanım için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir.

        Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

        Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

        Gebelik durumunda önerilen pozoloji ve süreye kesinlikle uyulmalıdır. Doz aşımına maruz kalınan gebeliklerle ilgili ileriye yönelik veriler malformasyon riskinde bir artış göstermemektedir. Yine de, MULTİFLEX PARASEL'in gebelik sırasında, sadece yararının muhtemel risklere karşı yüksek olduğu durumlarda kullanılması tavsiye edilir.

        Laktasyon dönemi

        Oral uygulamadan sonra, parasetamol az miktarda anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Emzirilen bebekler üzerinde herhangi bir istenmeyen etki bildirilmemiştir. Emziren kadınlarda MULTİFLEX PARASEL kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

        Üreme yeteneği/Fertilite

        Hayvanlarda parasetamolün intravenöz formu ile üreme çalışmaları yapılmamıştır. Parasetamolün fertilite üzerine herhangi bir etkisi olup olmadığını gösteren yeterli veri mevcut değildir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        MULTİFLEX PARASEL'in araç ve makine kullanma yeteneğini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir. Ancak, bazı kişilerde bulantı veya kusmaya neden olabilir (bkz. Bölüm 4.8). Bu nedenle hastalar uyarılmalıdır.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Klinik deneyim

        Parasetamol içeren diğer ilaçlarda olduğu gibi, MULTİFLEX PARASEL ile yapılan klinik çalışmalarda bildirilen advers etkiler de seyrek veya çok seyrek olarak görülmüştür:

        Sıklıklar şu şekilde tanımlanır:

        Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Çok Seyrek: Trombositopeni, lökopeni, nötropeni

        Kardiyak hastalıklar

        Seyrek: Hipotansiyon

        Hepato-bilier hastalıklar

        Seyrek: Karaciğer transaminaz düzeylerinde artış

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Seyrek: Malezi

        Çok seyrek: Aşırı duyarlılık reaksiyonu

        Pazarlama sonrası deneyim

        Aşağıda listelenen advers etkiler pazarlama sonrası deneyim sırasında bildirilmiştir;ancak görülme sıklıkları bilinmemektedir:

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Bilinmiyor: Trombositopeni

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaksi, hipersensitivite reaksiyonu, anjiyonörotik (Quincke's) ödem

        Kardiyak hastalıklar

        Bilinmiyor: Taşikardi

        Gastrointestinal hastalıklar

        Bilinmiyor: Bulantı, kusma

        Hepato-bilier hastalıkları

        Bilinmiyor: Fulminan hepatit, hepatik nekroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer enzimlerinde artış

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Steven-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil).

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Bilinmiyor: Uygulama yeri reaksiyonu

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensupları herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Özellikle yaşlı hastalarda, çocuklarda, karaciğer hastalığı olanlarda, kronik alkolizm durumunda, kronik malnütrisyonu olan hastalarda ve enzim indüksiyonu yapan ilaç kullanan hastalarda fulminan hepatit, hepatit, karaciğer yetmezliği, kolestatik hepatit ve sitolitik hepatiti içeren karaciğer hasarına neden olabilir. Bu durumlarda doz aşımı ölümcül olabilmektedir.

        Yetişkinlerde tek doz 7,5 g veya daha fazla parasetamol alındığında ve çocuklarda tek dozda 140 mg/kg dozunda alındığında toksisite olasılığı vardır; koma ve ölüme neden olabilen akut veya fulminan karaciğer yetmezliği, hepatoselüler yetmezlik, metabolik asidoz ve ensefalopati ile karakterize total ve geri dönüşsüz hepatik nekroza neden olan hepatik sitoliz görülür. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Karaciğer

        hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozunda normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. C-aminopirinden sonra COatılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozu ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar.

        Parasetamole bağlı fulminan karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.

        Semptom ve bulgular:

        Solgunluk, anoreksi, bulantı, kusma ve karın ağrısı parasetamol aşırı dozunun sık görülen erken semptomlarıdır (genelde ilk 24 saat içinde). Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozunun dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler (hepatik transaminaz seviyesi (AST, ALT), laktat dehidrogenaz ve bilirubin) yükselebilir ve protrombin zamanı 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir. Karaciğer hasarı klinik semptomları genellikle 2 gün içinde görülür ve 4-6 gün içinde maksimum seviyeye ulaşır.

        Tedavi

        Hasta acilen hastaneye götürülmelidir. Tedaviye başlamadan önce plazma parasetamol tayini

        için, doz aşımından sonra mümkün an en kısa süre içinde bir tüp kan alınmalıdır.

        Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için absorbsiyonu azaltmak (gastrik lavaj veya aktif kömür uygulaması ile), takiben intravenöz N-asetilsistein (mümkünse 10 saatten önce) veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile hali hazırda tedavi edilmişse metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol düzeyi ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Parasetamol aşırı dozunu takiben gelişebilecek fulminan karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.

        Semptomatik tedavi uygulanmalıdır.

        Hepatik testler tedavinin başlangıcında yapılmalı ve her 24 saatte bir tekrar edilmelidir. Birçok vakada hepatik transaminaz seviyeleri 1-2 hafta içinde normale döner. Çok ciddi vakalarda karaciğer transplantasyonu gerekebilir.

        Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır.