NASATICONE %0.1 burun damlaSI süspansiyon Klinik Özellikler

Flutikazon Propiyonat }

Solunum Sistemi > Topikal Dekonjestanlar ve Diğer Nazal İlaçlar > Flutikazon propiyonat
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş. | 31 January  2023

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Yetişkinler ve 16 yaş üzeri adolesanlarda:

    NASATİCONE, nazal polipler ve nazal tıkanıklık ile ilişkili semptomların düzenli tedavisinde

    endikedir.

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Yetişkinler ve 16 yaş üzeri adolesanlarda nazal poliplerin tedavisinde:

        Bir nazal damlalık içeriği (400 mikrogram) günde 1 ya da 2 kez damlatılmalıdır. Bu doz etkilenen burun delikleri arasında eşit olarak bölünmelidir.

        Doz, hastalığın etkili kontrolünün sağlanabileceği en düşük doza titre edilmelidir.

        İlaçla tam terapötik fayda sağlanması için düzenli kullanım gereklidir. Hızlı etki oluşmadığında, ilaç birkaç hafta kullanılmadan maksimum iyileşmenin sağlanamayacağı hastaya açıklanmalıdır. Ancak, dört ila altı hafta sonra semptomlarda bir iyileşme gözlenmezse, alternatif tedaviler değerlendirilmelidir.

        Tek taraflı polip nadiren görülür ve başka hastalıkların göstergesi olabilir. Tanı, bir uzman tarafından doğrulanmalıdır.

        Uygulama şekli:

        NASATİCONE, sadece intranazal yolla uygulama içindir, gözle temasından kaçınılmalıdır.

        Damlalığın çalkalanıp, açılmasından sonra, hastanın Kullanma Talimatı'nda belirtilen pozisyonlardan birini uygulaması gerekmektedir. Doz, ya her bir burun deliğine yaklaşık 6 damla sayılıp damlatılarak ya da damlalığın çukur kısmından tutup her bir burun deliğine sıkarak (bir sıkma yaklaşık yarım doz vermektedir) her iki burun deliğine bölünmelidir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek / karaciğer yetmezliği:

        Veri bulunmamaktadır.

        Pediyatrik popülasyon:

        16 yaşından küçük çocuklarda flutikazon propiyonatın nazal polip tedavisinde kullanımını önermek için yeterli bilgi yoktur. Çocukluk yaş grubunda zorunlu kalınmadıkça kullanımı önerilmemektedir.

        Geriyatrik popülasyon:

        Normal yetişkin dozu uygulanabilir.

        4.3. Kontrendikasyonlar

        NASATİCONE, içerdiği etkin madde ve yardımcı madde maddelerden (Bkz. Bölüm 6.1)

        herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Lokal enfeksiyon: Nazal hava yollarında enfeksiyon bulunması intranazal flutikazon propiyonat tedavisi için spesifik bir kontrendikasyon oluşturmamakla beraber bu enfeksiyonun uygun bir şekilde tedavi edilmesi gereklidir.

        Tek taraflı polip nadiren görülür ve başka hastalıkların göstergesi olabilir. Tanı, bir uzman tarafından doğrulanmalıdır.

        Nazal polipler, durumun ciddiyetinin izlenmesi açısından düzenli tıbbi değerlendirme

        gerektirir. Gözler ve çatlak deri ile temastan kaçınılmalıdır.

        Sistemik steroid tedavisini bırakan ve intranazal flutikazon propiyonat tedavisine başlayan hastalarda özellikle de adrenal fonksiyon bozulduğunu düşündürecek bir neden varsa dikkatli olunmalıdır.

        Başta uzun süreler için reçete edilen yüksek dozlarda olmak üzere, nazal kortikosteroidlerin sistemik etkileri ortaya çıkabilir. Oral kortikosteroidler ile karşılaştırıldığında bu etkilerin ortaya çıkma olasılığı çok daha azdır ve hastalar arasında ve farklı kortikosteroid preparatları arasında değişkenlik gösterebilir (Bkz. Bölüm 5.2). Potansiyel sistemik etkiler Cushing sendromunu, Cushing benzeri özellikleri, adrenal supresyonu, çocuklarda ve adölesanlarda

        büyüme geriliğini ve daha seyrek olarak psikomotor hiperaktivite, uyku bozuklukları, anksiyete, depresyon veya ajitasyon (özellikle çocuklarda) gibi psikolojik ve davranışsal etkileri içerebilir.

        Ruhsatlı dozlarda nazal kortikosteroidler kullanan çocuklarda büyüme geriliği bildirilmiştir. Nazal kortikosteroidler ile uzun süreli tedavi gören çocuklarda boyun düzenli olarak izlenmesi önerilir. Dozun, semptomlar üzerinde etkili kontrolün sağlandığı en düşük doza düşürülmesi amaçlı olarak tedavinin gözden geçirilmesi gerekir. Ayrıca, büyümede gerilik olması halinde hastanın bir pediyatri uzmanına sevk edilmesi düşünülmelidir.

        Nazal kortikosteroidlerin önerilen dozlarından yüksek dozlarda uzun süreli tedavinin klinik olarak anlamlı adrenal supresyona yol açma olasılığı vardır. Eğer önerilenden yüksek dozların kullanıldığı yönünde bir kanıt varsa, stres ya da elektif ameliyat dönemlerinde ek sistemik kortikosteroid kullanımı düşünülmelidir.

        Ritonavir, plazmada flutikazon propionat konsantrasyonunu büyük ölçüde yükseltebilir. Bu nedenle, hasta için olası fayda, sistemik kortikosteroidlerin riskine ağır basmadığı sürece eşzamanlı kullanımdan kaçınılmalıdır. Ayrıca flutikazon propiyonat başka CYP3A inhibitörleri ile kombine edildiğinde de yan etkilerin riski daha yüksektir (Bkz. Bölüm 4.5).

        Görme bozuklukları

        Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımında görme bozuklukları rapor edilebilir. Bir hastada bulanık görüş veya diğer görme bozukluğu şikayetleri varsa hasta, sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımı sonrası bildirilen katarakt, glokom veya santral seröz korioretinopati (CSCR) gibi olası nedenlerin değerlendirilmesi için oftalmoloji uzmanına yönlendirilmelidir.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Normal şartlarda karaciğer ve bağırsakta gerçekleşen geniş ölçüdeki ilk geçiş metabolizması ve sitokrom P450 3A4 aracılı yüksek sistemik klerens nedeniyle intranazal dozu takiben flutikazon propiyonatın düşük plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. Bu nedenle flutikazon propiyonatın aracılık ettiği klinik olarak anlamlı ilaç etkileşimleri beklenmemektedir.

        Sağlıklı gönüllülerdeki bir ilaç etkileşim çalışmasında 100 mg b.i.d ritonavirin (yüksek derecede güçlü sitokrom P450 3A4 inhibitörü) flutikazon propiyonatın plazma konsantrasyonlarını birkaç yüz kat arttırdığı ve buna bağlı olarak serum kortizol konsantrasyonlarında belirgin derecede azalmaya yol açtığı gösterilmiştir. Pazarlama sonrası kullanım sırasında intranazal veya inhale flutikazon propiyonat ve ritonaviri alan hastalarda klinik olarak önemli ilaç etkileşimleri bildirilmiştir; bu Cushing sendromu ve adrenal supresyon dahil sistemik kortikosteroid etkilerine yol açmıştır. Bu nedenle, hastaya sağlayacağı potansiyel yararlar sistemik kortikosteroid yan etki riskinden fazla olmadıkça flutikazon propiyonat ve ritonavirin birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

        Kobisistat içeren ürünler dahil olmak üzere, diğer kuvvetli CYP3A inhibitörleriyle eşzamanlı tedavinin, sistemik yan etki riskini arttırması beklenmektedir. Fayda, sistemik kortikosteroid yan etki riskindeki artıştan daha ağır basmadıkça kombinasyondan kaçınılmalıdır; kombinasyon uygulaması durumunda, hastalar sistemik kortikosteroid yan etkileri açısından izlenmelidir. CYP3A4'ün diğer inhibitörleri, serum kortizol konsantrasyonlarında dikkate değer bir azalma olmaksızın, flutikazon propiyonata sistemik maruziyette ihmal edilebilir (eritromisin) ve minör (ketokonazol) artışlara neden olur. Sitokrom P450 3A4 inhibitörleri ile eşzamanlı uygulama sırasında, özellikle uzun süreli kullanım ve güçlü inhibitörler söz konusuysa dikkatli olunmalıdır; çünkü flutikazon propiyonata artmış sistemik maruziyet potansiyeli bulunmaktadır.

        İntranazal steroidler, alerji diyatezi olan hastalarda yaygın olarak görülen astımın eşzamanlı tedavisinde inhale kortikosteroidler ile bir arada sıklıkla kullanılmaktadır. Bu hastalarda kümülatif steroid yükü, yine büyüme geriliğine etki edebilecek potansiyel steroid yükü fazlası olarak algılanır.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Veri bulunmamaktadır.

        Pediyatrik popülasyon

        Veri bulunmamaktadır.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi: C

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kontrasepsiyon kullanımını gerektirecek bir veri bulunmamaktadır. Oral kontraseptiflerle etkileşime ilişkin çalışma yürütülmemiştir.

        Gebelik dönemi

        Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

        NASATİCONE, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

        İnsan gebeliğinde, güvenlilik ile ilgili yeterli veri yoktur. Hayvanlar üzerinde yapılan reprodüksiyon çalışmalarında, güçlü kortikosteroidlerin tipik advers etkileri sadece yüksek sistemik maruziyet seviyelerinde görülmüştür; direkt intranazal uygulama minimum sistemik maruziyet sağlar.

        Diğer ilaçlarda olduğu gibi gebelik ve laktasyon döneminde intranazal flutikazon propiyonat kullanımı için faydalarının, ürünün kullanılmasından doğabilecek olası risklerden veya alternatif tedavi yöntemlerinden fazla olması gerekir.

        Laktasyon dönemi

        Flutikazon propiyonatın anne sütüne geçip geçmediği araştırılmamıştır. Laktasyondaki laboratuvar sıçanlarında, subkütan uygulamayı takiben ölçülebilir plazma seviyesi sağlandığında, sütte flutikazon propiyonat görülmüştür. Bununla birlikte, flutikazon propiyonatın önerilen dozlarda intranazal uygulamasını takiben hastalardaki plazma seviyeleri düşüktür.

        Üreme yeteneği (fertilite)

        Veri bulunmamaktadır.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:

        İstenmeyen etkiler, aşağıdaki sıklıklara göre sınıflandırılmıştır:

        Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ile <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ile <1/100); seyrek (≥1/10.000 ile <1/1.000); çok seyrek (<l/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Advers olayların sıklıklarının belirlenmesinde, plasebo gruplarındaki arka plan oranları, bu oranlar genellikle aktif tedavi grubundakilerle kıyaslanabilir veya daha yüksek olduğundan, dikkate alınmamıştır.

        Her bir sıklık grubu dahilinde, istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralamasında sunulmaktadır.

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Çok seyrek: Aşırı duyarlılık reaksiyonları, anafilaksi / anafilaktik reaksiyonlar, bronkospazm, deri döküntüsü, yüz ya da ağızda ödem

        Göz hastalıkları:

        Çok seyrek: Glokom***, intraoküler basınçta artış, katarakt Bilinmiyor: Bulanık görme (Bkz. Bölüm 4.4)

        Solunum göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:

        Çok yaygın: Epistaksis.

        Yaygın: Burunda kuruluk*, burunda iritasyon, boğazda kuruluk, boğazda iritasyon.

        Çok seyrek: Nazal septal perforasyon** Bilinmiyor: Nazal ülser

        *Diğer intranazal ürünlerde olduğu gibi burun ve boğazda kuruluk ve tahriş ve burun kanaması

        olabilir.

        **İntranazal kortikosteroidlerin kullanımının ardından nazal septal perforasyon olguları da ortaya çıkmıştır.

        ***Bu olaylar uzun süreli tedavinin ardından spontan raporlardan belirlenmiştir.

        Özellikle uzun süreli periyotlar için yüksek dozlarda reçetelendirildiğinde, nazal

        kortikosteroidlerin sistemik etkileri oluşabilir.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)' ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e­ posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        İntranazal flutikazon propiyonatın akut veya kronik aşırı doz etkisi hakkında hiçbir veri yoktur. Sağlıklı gönüllülere 7 gün süre ile günde 2 kez 2 mg flutikazon propiyonat intranazal olarak uygulandığında hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) eksen fonksiyonları üzerinde herhangi bir etki yapmamıştır.

        Önerilen dozlardan daha yüksek dozların uzun süreli uygulanması geçici olarak adrenal fonksiyonda baskılanmaya neden olabilir.

        Bu hastalarda flutikazon propiyonat tedavisine semptomları kontrol altına almaya yetecek dozda devam edilmelidir; adrenal fonksiyon birkaç gün içinde normale dönecektir ve bu durum plazma kortizol seviyesi ölçülerek izlenebilir.

        Burun damlasını etiketli kısımdan yatay olarak tutarken diğer ucuna birkaç fiske atınız ve sallayınız. Kullanmadan önce burun damlasının içeriğinin iyice karışmasının sağlanması önemlidir.

        Açılmış burun damlasını bir burun deliğinize yerleştirerek nazikçe sıkınız.

        Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir.