NEORECORMON 2000 IU 6 hazır şırınga Klinik Özellikler
{ Liyofilize Epoetin Beta }
4.1. Terapötik endikasyonlar
- Antianemiktir.
- Diyalize giren hastalarda kronik böbrek yetmezliği ile ilgili anemi (renal anemi) tedavisi,
- Prediyaliz hastalarda semptomatik renal anemi tedavisi,
- Hb < 10 g/dL olan hastalarda ve myelodisplastik sendromlann (MDS) alt grubu olan RA (refrakter anemi), RARS (refrakter anemi ringed-halkalı sideroblastlarda giden) ve RCMD (refrakter sitopeni multilineage-birden fazla seride displazi ile giden) ve tedavi öncesi bazal EPO düzeyi < 500 MU/mL ve kemik iliğinde blast sayısı < %5 altında olan hastalarda Eritropoezis Stimüle edici Ajanların (ESA) kullanılması endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Kronik böbrek yetmezliği hastalannda, tedavinin amacı hemoglobin seviyesini 10-11 g/dL’ye yükseltmektir. Hemoglobin seviyesi 11 g/dL’nin üzerine çıkılmamalıdır. Eğer hemoglobin seviyesi 4 haftada 2 g/dL’den fazla yükselirse, uygun bir doz azaltımı düşünülmelidir. Hipertansiyon veya kardiyovasküler, serebrovasküler veya periferik vasküler hastalıklar varsa Hb’deki haftalık artış ve hedeflenen Hb düzeyi, her hastada klinik tabloya bakılarak ayn ayrı belirlenmelidir.
Hastalar, anemi semptomlarının yeterli kontrolünü sağlamak amacıyla NEORECORMON’un en düşük dozunun kullanıldığından emin olmak için yakından izlenmelidir.
NEORECORMON tedavisi iki basamaklıdır.
1. Düzeltme fazı -Subkutan uygulama
Başlangıç dozu haftada 3x20 IU/kg’dır (vücut ağırlığı). Hb artışı yetersiz olduğunda (haftada < 0,25 g/dL), doz haftada 3x20 IU/kg olacak şekilde dört haftada bir artırılabilir.
Haftalık doz, günlük dozlara bölünebilir.
-İntravenöz uygulama
Başlangıç dozu haftada 3x40 IU/kg’dır. Doz dört haftadan sonra 80 IU/kg’ye çıkarılabilir (haftada üç kere) ve daha fazla artışa gerek duyuluyorsa bu artış her ay, haftada üç kez 20 IU/kg düzeyinde olmalıdır.
Her iki uygulama yolunda maksimum doz haftada 720 IU/kg’yi aşmamalıdır.
2. İdame fazı
Hb’yi 10-11 g/dL düzeyinde tutmak için ilk olarak doz, önceden uygulanan dozun yarışma indirilir. Daha sonra, doz iki veya dört hafta arayla her hastada ayn belirlenir (idame dozu). Subkutan uygulama vakalarında, haftalık doz 3-7 tek doza bölünebilir.
NEORECORMON tedavisi normal koşullarda uzun süreli bir tedavidir. Ancak gerektiğinde herhangi bir zamanda ara verilebilir.
Myelodisplastik sendromda (MDS) semptomatik anemi tedavisi
Çözelti subkutan yolla uygulanmalıdır ve haftalık doz 3-7 tek doza bölünebilir. Tavsiye edilen başlangıç dozu haftada 30.000 IU’dir (ortalama vücut ağırlığındaki bir hasta baz alındığında, yaklaşık haftada 450 IU/kg vücut ağırlığına karşılık gelir).
- Hb < 10 g/dL olan hastalarda ve myelodisplastik sendromların (MDS) alt grubu olan RA (refrakter anemi), RARS (refrakter anemi ringed-halkalı sideroblastlarda giden) ve RCMD (refrakter sitopeni multilineage-birden fazla seride displazi ile giden) ve tedavi öncesi bazal EPO düzeyi < 500 MU/mL ve kemik iliğinde blast sayısı < %5 altında olan hastalarda NEORECORMON’un kullanılması endikedir.
Eğer dört haftadan sonra hastanın hemoglobin değerleri en az 1 g/dL (0,62 mmol/L) yükselirse aym doz ile devam edilmelidir. Eğer hemoglobin değeri en az 1 g/dL yükselmezse haftalık dozun iki katına çıkarılması düşünülmelidir.
Myelodisplastik sendromu olan hastalann tedavisinin 8. haftasında hemoglobin en az 1 g/dL (0,62 mmol/L) artmazsa daha ileri tedavinin yarar sağlaması olası değildir ve tedavi kesilmelidir. Maksimum doz haftada 60.000 IU’yu aşmamalıdır.
Her bir hasta için terapötik hedefe ulaşıldığında, hemoglobini bu seviyede tutmak için doz %25-50 azaltılmalıdır. Eğer gerekirse, hemoglobin seviyelerinin 11 g/dL’yi aşmamasını sağlamak için daha fazla doz azaltımı uygulanabilir.
Hemoglobin artışı, 4 haftada 2 g/dL (1.3 mmol/L)’den fazla ise doz %25-50 azaltılmalıdır.
Uygulama şekli:
NEORECORMON tedavisine yukanda belirtilen endikasyonlarda deneyimli doktorlar tarafından başlanmalıdır. Bazı olgularda aşın duyarlılık reaksiyonlan gözlendiğinden, ilk dozun tıbbi gözetim altında uygulanması önerilir.
NEORECORMON şırınga kullanıma hazırdır. Yalnızca berrak ya da hafif opak, renksiz ve gözle görülebilir partiküller içermeyen çözeltiler enjekte edilebilir. Eğer çözelti partikül içeriyorsa kullanmayınız.
NEORECORMON enjeksiyona hazır şırıngalar sterildir, ancak koruyucu eklenmemiştir.
Bir şırıngadaki doz hiçbir koşulda birden fazla enjeksiyona bölünerek uygulanmamalıdır.
Kronik böbrek yetmezliği olan anemik hastalann tedavisi
Çözelti subkutan veya intravenöz yolla uygulanabilir. İntravenöz uygulama durumunda çözelti yaklaşık olarak 2 dakikadan uzun sürede enjekte edilmelidir (hemodiyaliz hastalannda, diyaliz sonunda arteriyovenöz fıstül yoluyla).
Pre-diyaliz hastalarda, periferik venlerin delinmemesi için her zaman subkutan uygulama tercih edilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Pediyatrik popüiasyon ve adolesanlar:
Çocuklarla yapılan klinik çalışmalar genel olarak hastanın yaşı ne kadar küçükse o kadar yüksek NEORECORMON dozu gerektiğini göstermiştir. Bununla beraber, bireysel yanıt önceden tahmin edilemeyeceğinden önerilen doz programı izlenmelidir.
Kronik böbrek hastalığına bağlı gelişen anemili çocuklar ve adolesanlarda klinik çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
İki yaşın altındaki bebeklerde kronik böbrek hastalığına bağlı gelişen anemi belirtilerinde NEORECORMON kullanılmamalıdır (Bkz. 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Geriyatrik Popüiasyon:
Sadece yaşlılar üzerinde gerçekleştirilmiş bir çalışma yoktur. Fakat yaşlı hastalann büyük oranda dahil olduğu NEORECORMON klinik çalışmalan mevcuttur. Yaşlı popülasyonu için özel bir doz ayan gereksinimi tanımlanmamıştır.
Böbrek Yetmezliği:
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Karaciğer Yetmezliği:
4.3. Kontrendikasyonlar
NEORECORMON, hipertansiyonu zor kontrol edilebilenlerde, ilaca ve ilacın içerdiği maddelerden birine karşı aşın duyarlılığı olan bireylerde kullanılmamalıdır.
Kanser ve kansere bağlı anemilerde ve kanser kemoterapisine bağlı anemilerde ESA (Eritropoezis-Stimüle edici Ajan)’lann kullanılmasının morbidite ve mortaliteyi arttırdığı gözlenmiştir. Bu nedenle; kanser, kansere bağlı ve kanser kemoterapisine bağlı anemilerde ESA (epoetin alfa, epoetin beta, darbepoietin alfa ve benzeri ajanlar) kontrendikedir.
UYARI: ESA’LAR ÖLÜM, MİYOKARD INFARKTÜS, İNME, VENÖZ
TROMBOEMBOLİZM, VASKÜLER GİRİŞ YOLU TROMBOZU VE TÜMÖR PROGRESYONU VEYA NÜKSETMESİ RİSKİNİ ARTIRIR.
Kronik böbrek hastalan ile yapılan kontrollü araştırmalarda, eritropoezis-stimüle edici ajanlar hedef hemoglobin seviyesi 11 g/dL’nin üzerinde uygulandığında hastalarda ölüm, ciddi kardiyovasküler reaksiyonlar ve inme riskinde artış görülmüştür.
Kırmızı kan hücreleri transfuzyonu ihtiyacım azaltmak için yeterli olan en düşük doz kullanılmalıdır.
Kronik böbrek hastalarında ESA tedavisine, hemoglobin düzeyi 10 g/dL’nin altında olduğu zaman başlanılmalıdır.
Böbrek yetmezliği
Kronik böbrek hastalan ile yapılan kontrollü çalışmalarda, eritropoezis-stimüle edici ajanlar hedef hemoglobin seviyesi 11 g/dL’nin üzerinde uygulandığında hastalarda Ölüm, ciddi kardiyovasküler reaksiyonlar ve inme riskinde artış görülmüştür. Kronik böbrek hastalannda ESA tedavisine, hemoglobin düzeyi 10 g/dL’nin altında olduğu zaman başlanılması düşünülmelidir. Doz bireyselleştirilmeli ve kırmızı kan hücreleri transfıizyonu ihtiyacını azaltmak için yeterli olan en düşük doz kullanılmalıdır.
Hemoglobin konsantrasyonu 110 g/L (11 g/dL) üzerine çıkanlmak istendiğinde yüksek insidansta, artan oranlarda fatal (ölümcül) kanserler ve kardiyovasküler olaylar artmaktadır. Kontrollü klinik çalışmalarda, hemoglobin düzeyi anemi semptomlarını kontrol altına almak ve kan transfuzyonunu önlemek için gerekli olan düzeyin üzerine çıkanldığında, epoetin uygulanmasıyla ilişkilendirilebilen anlamlı bir fayda gösterilmemiştir.
Genel
NEORECORMON, transformasyon sürecinde bulunan çok sayıda blastın eşlik ettiği refrakter anemide, epilepsi, trombositoz ve kronik böbrek yetmezliğinde dikkatle kullanılmalıdır. Ancak folik asit ve B12 vitamini eksikliği NEORECORMON’un etkinliğini azalttığından hastalar bu bakımdan araştınlmalıdır.
Etkin eritrosit oluşumundan emin olmak amacıyla, tedaviden önce ve tedavi sırasında demir oranı tüm hastalar için değerlendirilmelidir. Bazı durumlarda, tedavi kılavuzlarıyla uyum içinde, tamamlayıcı demir tedavisi gerekli olabilir.
Kronik böbrek yetmezliği hastalannda özellikle hızlı Hb artışı olan olgularda kan basıncı yükselebilir veya mevcut hipertansiyon ağırlaşabilir. Kan basıncındaki bu artışlar antihipertansif ilaçlarla tedavi edilebilir. Kan basıncı artışlan ilaç tedavisiyle kontrol edilemezse, NEORECORMON tedavisine geçici bir süre ara verilmesi önerilir. Özellikle tedavinin başlangıcında ve diyaliz dönemleri arasında, kan basıncının düzenli kontrolü önerilir.
Kronik böbrek yetmezliği olan, kan basıncı normal veya düşük, bağımsız hastalarda ensefalopatiye benzer semptomlar (baş ağnlan, konfüzyon hali, duyusal-motor bozukluklar -konuşma ve yürüme bozukluğu gibi- ve tonoklonik nöbetler) ile hipertansif kriz de görülebilir. Bu durum doktor ve yoğun bakım ünitesinin acil müdahalesini gerektirir. Olası bir belirti olarak bıçak saplanması tarzında, migrene benzeyen baş ağnsından yakınan hastalara özel dikkat gösterilmelidir.
Böbrek yetmezliğinin tedavisine bağlı olarak oluşan şiddetli alüminyum yüklenmesi NEORECORMON’un etkinliğini azaltabilir.
Kronik böbrek yetmezliği hastalannda NEORECORMON tedavisi süresince Hb’deki artışın bir sonucu olarak, hemodiyaliz sırasında heparin dozunun sık sık artınlması gerekir. Heparinizasyon optimum değilse diyaliz sisteminde oklüzyon oluşabilir.
Şant trombozu riski olan kronik böbrek yetmezliği hastalannda, örneğin asetilsalisilik asit kullanımı ile tromboz profılaksisi ve şantın erken dönemde revizyonu düşünülebilir.
Kronik böbrek yetmezliği hastalannda NEORECORMON tedavisi sırasında, özellikle intravenöz uygulamadan sonra, trombosit sayısında normal sınırlann içinde kalan, orta derecede, doza bağımlı artış olabilir. Tedavi devam ettikçe bu durum düzelir. Tedavinin ilk 8 haftasında trombosit sayısının düzenli olarak kontrolü Önerilir.
ESA tedavisinden tam sonuç alınamamasının en yaygın sebepleri demir eksikliği ve kronik inflamasyondur (öm. üremi veya ileri evre metastatik kansere bağlı). Aşağıdaki durumlar ESA tedavisinin etkinliğini zayıflatabilir: Kronik kan kaybı, kemik iliği fibrozisi, böbrek yetmezliği tedavisine bağlı şiddetli alüminyum yüklenmesi, folik asit ve vitamin B12 eksiklikleri ve hemoliz. Eğer bahsedilen koşulların hiçbiri ortada yoksa ve hastada kanda retikülosit azalmasına ve anti-eritropoietin antikorlarına bağlı ani hemoglobin düşüşü meydana gelirse, Saf Kırmızı Hücre Aplazisi (Pure Red Celi Aplasia, PRCA) teşhisi için kemik iliği incelemesi düşünülmelidir. PRCA teşhis edilmesi durumunda, NEORECORMON tedavisi kesilmeli ve hasta başka bir eritropoietik proteine başlamamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Böbrek yetmezliğinin progresyon hızında artış ihtimali göz ardı edilemeyeceğinden, diyalize girmemiş nefrosklerotik hastalarda NEORECORMON tedavisi bireysel olarak belirlenmelidir. Hemoglobin düzeyindeki paradoksikal düşüş ve düşük retikülosit sayısıyla ilgili olarak şiddetli anemi gelişmesi durumunda, epoetin tedavisi hemen kesilmeli ve anti-eritropoietin antikor testi yapılmalıdır. İnterferon ve ribavirin ile tedavi edilen hepatit C hastalannda, eş zamanlı olarak epoetinler kullanıldığında vakalar rapor edilmiştir. Hepatit C ile ilişkili anemi tedavisinde epoetinlerin kullanımı bulunmamaktadır.
NEORECORMON enjeksiyona hazır şınnga, bir şınngada yardımcı madde olarak 0,15 mg fenilalanin içerir. Fenilketonüri si olan kişilere zararlı olabilir.
NEORECORMON, her enjeksiyona hazır şınngada 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
İki yaşın altındaki bebeklerde kronik böbrek hastalığına bağlı gelişen anemi belirtilerinde NEORECORMON kullanılmamalıdır.
İlacın kötüye kullanımı ve bağımlılık
Sağlıklı bireyler tarafından ilacın hatalı uygulanması, Hb’yi aşın derecede artırabilir. Bu, yaşamı tehlikeye sokan kardiyovasküler sistem komplikasyonlanna yol açabilir.
Epoetin beta kullanımına bağlı bağımlılık rapor edilmemiştir.
Laboratuvar testleri
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kronik böbrek hastalarında NEORECORMON alanlarda serum potasyum yükselmesi rapor edilmiştir, ancak sebep sonuç ilişkisi açısından değerlendirme yapılmamıştır. Potasyum seviyesi yüksekse ya da seviyede yükselme gözlenirse, NEORECORMON aliminin seviye normale dönünceye kadar kesilmesi düşünülmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Özel olarak yapılmış bir klinik etkileşim çalışması yoktur.
Klinik deneyim, NEORECORMON’un diğer tıbbi ürünlerle potansiyel etkileşimi için kanıt içermemektedir (Bkz. 5.3. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri).
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel Tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Özel kullanım uyarısı bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkileri olduğunu göstermemektedir (Bkz. 5.3. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri).
Epoetin beta için gebelik ve doğum sırasında NEORECORMON maruziyeti ile ilgili tüm güvenlilik verileri, pazarlama sonrası deneyim ile edinilmiştir. Gebelik ve doğumla ilgili zararlı etkileri olduğuna dair bir kanıt gözlenmemiştir. Bununla birlikte, insanlarda yapılan klinik çalışma verileri olmadığından, gebe bir kadına reçete edilecekse dikkatli davranmak gerekir.
Laktasyon Dönemi
insanlarda emzirme ile ilgili deneyimler sınırlıdır. Endojen eritropoietin süt ile salgılanır ve neonatal gastrointestinal bölgeden kolaylıkla absorbe edilir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da epoetin beta tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve epoetin beta tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme Yeteneği/Fertilite
Özel kullanım uyarısı bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
NEORECORMON’un araç veya makine kullanımına etkisi üzerine çalışma yapılmamıştır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki veriler ile tahmin edilemiyor) olarak sınıflandın lir.
Klinik Çalışmalar
1725 hastayı kapsayan klinik çalışmalardan elde edilen sonuçlar baz alınarak, NEORECORMON verilen hastalann yaklaşık %8’inde advers ilaç reaksiyonlan beklenmektedir.
-Kronik böbrek yetmezliği olan anemik hastalar
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Özellikle hipotansiyona eğilimi olan ve arteriyovenöz fistülünde komplikasyon oluşan hastalarda (öm. stenoz, anevrizma) şant trombozu meydana gelebilir (Bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Pek çok olayda, serum ferritin değerlerinde düşüş ve eş zamanlı olarak Hb’de artış gözlenmiştir. Buna ek olarak, izole olgularda, serum potasyum ve fosfat seviyelerinde kısa süreli artış gözlenmiştir.
Klinik çalışmalarda oluşan advers ilaç reaksiyonu insidanslan aşağıda özetlenmiştir. Aşağıdaki advers olay sıklıkları NEORECORMON alan hastalar ve kontrol grubu arasında advers ilaç reaksiyonu sıklığının farklılığım göstermektedir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Şant trombozu Çok seyrek: Trombositoz
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağnsı
Vasküler hastalıkları
Yaygın: Hipertansiyon Yaygın olmayan: Hipertansif kriz
Bütün endikasyonlar
Seyrek olarak (>1/10.000-<1/1000) döküntü, kaşıntı, ürtiker veya enjeksiyon bölgesinde reaksiyonlar gibi deri reaksiyonlan görülebilir. Çok seyrek (<1/10.000) olgularda aşın duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Ancak kontrollü klinik çalışmalarda aşın duyarlılık reaksiyonlannın insidansı artmamıştır.
Çok seyrek (<1/10.000) olgularda, özellikle tedavinin başlangıcında, ateş, titreme, baş ağnsı, kol ve bacaklarda ağrı, kmklık ve/veya kemik ağnsı gibi grip benzeri semptomlar rapor edilmiştir. Bu reaksiyonlar normalde hafif veya orta şiddettedir ve birkaç saat veya gün içinde geçer.
Pazarlama sonrası deneyim
İzole olgularda, NEORECORMON’a bağlı olarak anti-eritropoietin antikorlan sebebiyle saf kırmızı hücre aplazisi (PRCA) raporlanmıştır.
Anti-eritropoietin antikorları sebebiyle saf kırmızı hücre aplazisi (PRCA) haricinde, pazarlama sonrası deneyim süresince toplanan güvenlilik bilgileri, bu popülasyonlarda beklenen advers
ilaç reaksiyonu (AİR) profilini ve epoetin betanın AİR profilini yansıtmaktadır (Bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Laboratuvar anormallikleri
4.8. İstenmeyen etkiler
-Klinik çalışmalar).
NEORECORMON enjeksiyona hazır şınnganın terapötik sınırlan çok geniştir ve NEORECORMON tedavisine başlanırken bireysel yanıt göz önünde bulundurulmalıdır. Doz aşımı, aşın farmakodinamik etki meydana gelmesiyle sonuçlanabilir (Öm. aşın eritrosit oluşumuna bağlı hayatı tehdit edici kardiyovasküler sistem komplikasyonlan). Hemoglobin seviyelerinde artış olması halinde, NEORECORMON geçici olarak kesilmelidir (Bkz. 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli). Klinik olarak endike ise flebotomi gerçekleştirilebilir.
Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir. | Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Roche Müstahzarları Sanayi A.Ş.Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Original İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699505952529 |
Etkin Madde | Liyofilize Epoetin Beta |
ATC Kodu | B03XA01 |
Birim Miktar | 2000 |
Birim Cinsi | IU |
Ambalaj Miktarı | 6 |
Kan ve Kan Yapıcı Organlar > Diğer Anemi İlaçları > Epoetin Alfa veya Beta |
İthal ( ref. ülke : Yunanistan ) ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki yoluyla bulaşır ve dölyatağı boynunda, idrar yollarında, anüste, makatta ve boğazda enfeksyona sebep olabilir. |
|
Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. |
|
Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. |