NEULASTIM 6 mg/0.6 ml S.C. enjeksiyon için kullanıma hazır 1 şırınga { Roche } Klinik Özellikler

Pegfilgrastim }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > İmmünostimülan İlaçlar > Pegfilgrastim
Roche Müstahzarları Sanayi A.Ş. | 20 September  2013

4.1. Terapötik endikasyonlar

NEULASTIM, solid tümörlerde sitotoksik kemoterapi sonrasında nötrofıl sayısının

o

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:

NEULASTIM tedavisi yalnızca onkoloji ve/veya hematoloji alanında deneyimli hekimlerle işbirliği içerisinde verilmelidir.

Yetişkinler (>18 yaş): Her kemoterapi kürü için, sitotoksik kemoterapiyi takiben yaklaşık 24 saat sonrasında deri altı enjeksiyon olarak uygulanan bir adet 6 mg NEULASTIM dozu (Tek bir enjeksiyona hazır şırınga) önerilmektedir.

Uygulama şekli:

Subkutan enjeksiyon yoluyla uygulanır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek hastalığının son evresi dahil, böbrek yetmezliği olan hastalarda doz değişikliği tavsiye edilmemektedir (Bkz. bölüm 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

NEULASTIM’in çocuklar ve 18 yaş altındaki adölesanlarda kullanımını önermek için yeterli veri mevcut değildir.

Geriyatrik popülasyon:

Bölüm 5.2’ye bakınız (Farmakokinetik Özellikler/Hastalardaki karakteristik özellikler).

4.3. Kontrendikasyonlar

Pegfilgrastim, fılgrastim, E. coli türevi proteinler veya ilacın içerdiği diğer yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda NEULASTIM kullanımı kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Sınırlı klinik veriler, pegfilgrastim ve fılgrastimin ciddi nötropeninin iyileşme süresi üzerindeki etkisinin de novo akut miyeloid lösemili (AML) hastalarda karşılaştırılabilir olduğunu göstermektedir (Bkz. bölüm 5.1). Ancak NEULASTIM’in uzun süreli etkileri AML’de tespit edilmemiştir; bu nedenle bu hasta popülasyonunda dikkatle kullanılmalıdır.

Granülosit koloni uyarıcı faktörü, malign hücreler dahil miyeloid hücrelerin büyümesini in vitro olarak destekleyebilir ve benzer etkiler bazı miyeloid olmayan hücrelerde in vitro görülebilir.

NEULASTIM’in güvenliliği ve etkinliği, miyelodisplastik sendromlu, kronik miyeloid lösemili hastalarda ve sekonder AML’li hastalarda araştırılmamıştır; bu nedenle bu tür hastalarda kullanılmamalıdır. Kronik miyeloid löseminin blast transformasyon tanısını akut miyeloid lösemiden ayırmaya özen gösterilmelidir.

Hücre genetiği t (15; 17) ile < 55 yaşındaki de novo AML hastalarında NEULASTIM uygulamasının güvenliliği ve etkinliği tespit edilmemiştir.

NEULASTIM’in güvenliliği ve etkinliği yüksek doz kemoterapi uygulanmakta olan hastalarda araştırılmamıştır. NEULASTIM, sitotoksik kemoterapinin dozunu artırmak amacıyla, belirlenmiş doz şemaları dışında kullanılmamalıdır.

G-CSF uygulaması sonrasında, özellikle interstisiyel pnömoni gibi yaygın olmayan pulmoner advers etkiler bildirilmiştir. Yakın zamanda pulmoner infıltrasyon veya pnömoni geçirmiş olan hastalar daha yüksek bir risk altında bulunabilir (Bkz. bölüm 4.8).

Pulmoner infıltrasyona dair radyolojik belirtilerle birliktelik gösteren öksürük, ateş ve dispne gibi pulmoner belirtilerin ortaya çıkması ve artan nötrofıl sayısı ile birlikte pulmoner fonksiyonların bozulması Yetişkin Solunum Sıkıntısı Sendromunun (Adult Respiratory Distress Syndrome; ARDS) ön belirtileri olabilir. Bu gibi durumlarda NEULASTIM hekimin takdirine bağlı olarak kesilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır (Bkz. bölüm 4.8).

Pegfilgrastim uygulanması sonrasında, yaygın olmayan fakat genellikle asemptomatik dalak büyümesi vakaları ve bazı vakalarda ölümcül olabilen yaygın olmayan dalak yırtılması vakaları, bildirilmiştir (Bkz. bölüm 4.8). Bu sebeple dalak büyüklüğü dikkatlice izlenmelidir (Örneğin klinik muayene, ultrason). Sol üst batın ağrısı veya omuz ucunda ağrı bildiren hastalar dalak yırtılması açısından değerlendirilmelidir.

Tam doz miyelosupresif tedavi planlanan şemaya uygun olarak sürdürüldüğünden, tek başına NEULASTIM ile tedavi, trombositopeni ve aneminin önüne geçmek için yeterli değildir. Düzenli trombosit sayısı ve hematokrit takibi önerilmektedir. Ciddi trombositopeniye sebep oldukları bilinen tek veya kombinasyon halindeki kemoterapötik ajanların uygulanması sırasında özel dikkat gösterilmelidir.

Orak hücre krizleri, orak hücre hastalığı bulunan hastalarda pegfilgrastim kullanımıyla ilişkilendirilmiştir (Bkz. bölüm 4.8). Bu sebeple hekimler, orak hücre hastalığı bulunan hastalarda pegfilgrastim kullanırken dikkatli olmalı, uygun klinik parametreleri ve laboratuvar durumunu gözlemlemeli ve NEULASTIM’in dalak büyümesi ve vaso-oklusif krizlerle ilişkili olabileceği konusunda dikkatli olmalıdırlar.

NEULASTIM verilen hastaların % l’inden daha azında 100 x 109/1 veya daha yüksek akyuvar sayımı gözlenmiştir. Doğrudan bu düzeyde bir lökositoza bağlanabilecek hiçbir advers olay bildirilmemiştir. Akyuvar sayılarındaki bu tür yükselmeler geçici olup, tipik olarak uygulamanın 24 ile 48 saat sonrasında görülmektedir ve bu da NEULASTIM’in farmakodinamik etkileri ile tutarlıdır. NEULASTIM’in klinik etkileri ile tutarlı ve lökositoz için potansiyel olması sebebiyle, tedavi sırasında düzenli aralıklarla akyuvar sayımı yapılmalıdır. Lökosit sayısı beklenen alt seviyenin 50 x 109/L üzerinde ise, NEULASTIM tedavisi derhal kesilmelidir.

Eğer ciddi alerjik bir reaksiyon gelişirse, uygun bir tedavi verilmeli ve hasta birkaç gün boyunca yakından izlenmelidir. Ciddi aleıjik reaksiyon yaşayan hastalarda NEULASTIM tamamen kesilmelidir (Bkz. bölüm 4.8).

Hastalarda ve sağlıklı donörlerde progenitör kan hücrelerinin mobilizasyonunda, NEULASTIM’in güvenliliği ve etkinliği yeterince değerlendirilmemiştir.

Büyüme faktörü tedavisine yanıt olarak kemik iliğinin artan hematopoietik etkinliği geçici pozitif kemik görüntüleme değişiklikleriyle ilişkilendirilmiştir. Kemik görüntüleme sonuçlan yorumlanırken bu durum dikkate alınmalıdır.

NEULASTIM sorbitol içerir. Nadir kalıtımsal früktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

NEULASTIM her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Hızlı bölünen miyeloid hücrelerin sitotoksik kemoterapiye karşı olan potansiyel duyarlılıkları nedeniyle, NEULASTIM sitotoksik kemoterapi uygulamasından yaklaşık 24 saat sonra uygulanmalıdır. Klinik çalışmalarda, NEULASTIM kemoterapiden 14 gün önce güvenli şekilde uygulanmıştır. NEULASTIM’in herhangi bir kemoterapi ajanı ile eş zamanlı kullanımı hastalarda değerlendirilmemiştir. Hayvan modellerinde NEULASTIM ve 5-florourasil (5-FU) veya diğer antimetabolitlerin eş zamanlı uygulanmasının miyelosupresyonu artırdığı gösterilmiştir.

Diğer hematopoietik büyüme faktörleri ve sitokinler ile olası etkileşimler klinik çalışmalarda özel olarak araştırılmamıştır.

Kendisi de nötrofıl salıverilmesini artıran bir madde olan lityum ile potansiyel etkileşim özel olarak araştırılmamıştır. Böyle bir etkileşimin zararlı olabileceği yolunda hiçbir kanıt yoktur.

NEULASTIM’in güvenliliği ve etkinliği nitrozüreler gibi gecikmiş miyelosupresyon ile ilişkili kemoterapi görmekte olan hastalarda değerlendirilmemiştir.

Spesifik etkileşim veya metabolizma çalışmaları gerçekleştirilmemiştir, bununla beraber klinik çalışmalar NEULASTIM’in herhangi bir diğer tıbbi ürün ile etkileşimine işaret etmemiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemi ştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımı yönünden bir öneri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

Pegfılgrastimin gebe kadınlarda kullanımı ile ilgili yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (Bkz. bölüm 5.3). İnsan embriyosuna veya fötusuna yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Açık olarak gerekli olmadıkça, NEULASTIM gebelik sırasında kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Emziren kadınlarla ilgili klinik deneyim mevcut değildir, bu nedenle NEULASTIM emziren kadınlara uygulanmamalıdır.

Üreme yeteneği/ Fertilite

Hayvanlardaki çalışmalar reprodüktif toksisite göstermiştir (Bkz. bölüm 5.3). İnsan embriyosuna ve fetüse olan potansiyel risk bilinmemektedir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerine etkileri ile ilgili bir çalışma yapılmamıştır.

4.8. İstenmeyen etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

, aşağıda tanımlanan sıklığa göre listelenmiştir:

Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1,000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10,000 ila < 1/1,000); çok seyrek (< 1/10,000); bilinmiyor (Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Güvenlilik profilinin özeti

En sık bildirilen advers olay kemik ağrısı (Çok yaygın) ve kas-iskelet sistemi ağrısıdır (Çok yaygın). Kemik ağrısı genel olarak hafıf-orta şiddette, geçici olmuş ve çoğu hastada standart ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilmiştir.

NEULASTIM’in ilk veya takip eden tedavisi sırasında, deri döküntüsü, ürtiker, anjiyoödem, dispne, eritem, yüzde kızarıklık ve hipotansiyonu içeren hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir (Yaygın olmayan sıklıkta). NEULASTIM kullanan hastalarda anafılaksiyi içeren ciddi aleıjik reaksiyonlar meydana gelebilir (yaygın olmayan sıklıkta) (Bkz. bölüm 4.4).

Yaygın olmayan sıklıkta, genellikle asemptomatik, splenomegali vakaları bildirilmiştir (Bkz. bölüm 4.4).

Pegfilgrastim uygulaması sonrasında bazıları ölümcül olabilen dalak yırtılması vakaları yaygın olmayan sıklıkta bildirilmiştir (Bkz. bölüm 4.4).

İnterstisyel pnömoni, pulmoner ödem, pulmoner infıltratlar ve pulmoner fıbrozisi içeren pulmoner advers olaylar yaygın olmayan sıklıkta bildirilmiştir. Yaygın olmayan sıklıkta, bu vakaların bazıları, ölümcül olabilen erişkin respiratuvar distres sendromu (ARDS) veya solunum yetmezliği ile sonuçlanmıştır (Bkz. bölüm 4.4).

Orak hücre hastalığı bulunan hastalarda izole orak hücre krizleri bildirilmiştir (Orak hücre hastalarında yaygın olmayan sıklıkta) (Bkz. bölüm 4.4).

Advers reaksiyonların özeti

Aşağıdaki veriler, klinik çalışmalardan alınan ve spontan raporlama yoluyla bildirilen advers reaksiyonları tanımlamaktadır. Her bir sıklık gruplandırmasında, istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralamasına göre sunulmuşlardır.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın: Trombositopeni1.

Yaygın olmayan: Orak hücre krizi2, lökositoz1.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Hipersensitivite reaksiyonları, anafılaksi.

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan: Ürik asit seviyelerinde yükselme.

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın: Baş ağrısı.

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

Yaygın olmayan: Erişkin respiratuvar distres sendromu (ARDS)2, pulmoner advers olaylar (İnterstisyel pnömoni, pulmoner ödem, pulmoner infıltratlar ve pulmoner fıbrozis).

Gastrointestinal bozukluklar

Çok yaygın: Bulantı.

2 2 Yaygın olmayan: Dalak büyümesi , dalak yırtılması .

Deri ve deri altı doku ile ilgili bozukluklar

12 12

Yaygın olmayan: Sweet sendromu (Akut febril dermatoz) ’ , kütanoz vaskülit ’ .
Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları

Çok yaygın: Kemik ağrısı, kas-iskelet ağrısı (Miyalji, artralji, ekstremitelerde ağrı, sırt ağrısı, kas-iskelet ağrısı, boyun ağrısı).

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Enjeksiyon bölgesinde reaksiyon (Enjeksiyon bölgesinde ağrıyı da içerir).

Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı (Kalple ilişkisi olmayan).

Araştırmalar

Yaygın olmayan: Laktat dehidrojenaz ve alkalin fosfataz seviyelerinde yükselme1, ALT veya AST’nin karaciğer fonksiyon testlerinde geçici yükselme1.

1 Seçilmiş advers reaksiyonlarla ilgili bölüme bakınız

2 Bu advers reaksiyon pazarlama sonrası izleme çalışmalarında tespit edilmiş ancak pazarlama onayını destekleyen ve yetişkinlerde yapılmış olan randomize, kontrollü klinik çalışmalarda gözlemlenmemiştir. Sıklık kategorisi, yedi adet randomize klinik çalışmadaki NEULASTIM kullanan 932 hastadan elde edilen verilerin istatistiksel hesaplaması yoluyla tayin edilmiştir.

Seçilmiş advers olaylar hakkında bilgilendirme

Yaygın olmayan sıklıkta Sweet sendromu vakaları bildirilmiştir. Bu vakaların bazılarında hematolojik malignansilerin rolünün olabileceği düşünülmektedir.

NEULASTIM ile tedavi edilen hastalarda yaygın olmayan sıklıkta kütanoz vaskülit vakaları bildirilmiştir. NEULASTIM kullanan hastalarda vaskülitin mekanizması bilinmemektedir.

NEULASTIM’in ilk veya takip eden tedavilerinde, yaygın sıklıkta, enjeksiyon bölgesinde ağrı ve enjeksiyon bölgesinde eritemi içeren enjeksiyon bölgesi reaksiyonları meydana gelmiştir.

Yaygın olmayan sıklıkta lökositoz ( [WBC]> 100xl09/l) bildirilmiştir.

Sitotoksik kemoterapi sonrasında, NEULASTIM verilen hastalarda, ürik asit ve alkalin fosfataz düzeylerinde, klinik etkisi olmayan, geri dönüşlü, yaygın olmayan oranda, hafif ile orta düzeylerde yükselmeler; laktat dehidrojenaz düzeylerinde klinik etkisi olmayan, geri dönüşlü, yaygın olmayan, hafif ile orta düzeylerde yükselmeler ortaya çıkmıştır.

Kemoterapi alan hastalarda, çok yaygın sıklıkta bulantı ve baş ağrısı gözlemlenmiştir.

Sitotoksik kemoterapi sonrası pegfilgrastim alan hastalarda, karaciğer fonksiyon testlerinden ALT (Alanin aminotransferaz) veya AST’de (Aspartat aminotrasferaz) yaygın olmayan sıklıkta yükselmeler gözlemlenmiştir. Bu yükselmeler geçici olmuş ve sonradan başlangıç seviyesine dönmüştür.

Yaygın trombositopeni vakaları bildirilmiştir.

Pediyatrik popülasyon

Çocuklardaki deneyim sınırlıdır. 0-5 yaş arası çocuklarda (%92), 6-11 ve 12-21 yaşındaki çocuklara (Sırasıyla %80 ve %67) ve yetişkinlere kıyasla daha yüksek sıklıkta ciddi advers reaksiyon gözlemlenmiştir. Bildirilen en sık advers reaksiyon kemik ağrısıdır (Bkz. bölüm

5.1 ve 5.2).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Sınırlı sayıda sağlıklı gönüllüye ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastalarına 300 mikrogram/kg’lik tek dozlar, ciddi advers etkiler görülmeden verilmiştir. Advers olaylar, daha düşük dozda pegfilgrastim alan hasta veya sağlıklı gönüllülerde görülenlere benzer düzeyde seyretmiştir.

İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. En Yaygın Alerji Türleri En Yaygın Alerji Türleri Bağışıklık sistemi, polen, arı zehiri veya evcil hayvan gibi yabancı bir maddeye veya çoğu insanda reaksiyona neden olmayan bir yiyeceğe tepki gösterdiğinde alerjiler meydana gelir.