NORMOTRI 5 mg/1.25 mg/4.07 mg film kaplı tablet (30 tablet) Klinik Özellikler

Perindorpil + Indapamid + Amlodipin  }

Kalp Damar Sistemi > ACE İnhibitörleri Kombinasyonları
Ali Raif İlaç San. A.Ş. | 31 March  2020

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    NORMOTRİ®, daha önce aynı dozlarda perindopril/indapamid sabit doz kombinasyonu ve amlodipin ile kontrol altına alınabilen hastalarda esansiyel hipertansiyonun tedavisinde ikame tedavisi olarak kullanılmaktadır (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:

    Günde tek doz, bir adet NORMOTRİ® film kaplı tablettir. Sabit doz kombinasyonu başlangıç tedavisi için uygun değildir.

    Pozoloji değişikliği gerektiğinde, titrasyon bireysel bileşenlerle yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1)

    Uygulama şekli:

    Tercihen sabahları aç karnına olmak üzere oral olarak kullanılır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği:

    Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 30 ml/dak) kontrendikedir. (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

    Orta derece böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30-60 ml/dak) NORMOTRİ® FORT 5 mg/2,5 mg/8,14 mg ve 5 mg/2,5 mg/8,14 mg dozları kontrendikedir. Tedaviye serbest kombinasyonun yeterli dozları ile başlanması önerilir.

    Normal tıbbi kontrol olarak kreatinin ve potasyumun sık takip edilmesi gerekir.

    Böbrek yetmezliği (GFR < 60 ml/dak/1,73 m2) olan hastalarda perindoprilin aliskiren ile birlikte kullanımı kontrendikedir. (bkz. Bölüm 4.3).

    Karaciğer yetmezliği:

    Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda NORMOTRİ® kontrendikedir. Hafif ila orta derece karaciğer yetmezliği olan hastalarda NORMOTRİ® dikkatli bir biçimde uygulanmalıdır zira bu hastalar için amlodipin dozaj önerileri belirtilmemiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.2).

    Pediyatrik popülasyon:

    NORMOTRİ®'nin çocuklar ve adolesanlar üzerinde etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Veri mevcut değildir.

    Geriyatrik popülasyon:

    Perindoprilatın eliminasyonu yaşlı hastalarda azalmaktadır (bkz. Bölüm 5.2).

    Yaşlı hastalar renal fonksiyon durumuna göre NORMOTRİ® ile tedavi edilebilir (bkz. Bölüm 4.3 ve bölüm 4.4).

    4.3. Kontrendikasyonlar

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS), ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekli

      RAAS-etkili ajanın kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).

      Hiperkalemiye neden olan ilaçlar:

      Bazı ilaçlar veya terapötik sınıflar hiperkalemi oluşma riskini artırır: aliskiren, potasyum tuzları, 10 potasyum tutucu diüretikler, ADE inhibitörleri, anjiyotensin-II reseptör antagonistleri, steroid yapıda olmayan anti-enflamatuvar ilaçlar (NSAID), heparinler, siklosporin ve takrolimus gibi immünosupresan ajanlar, trimetropim. Bu ilaçların kombinasyonu hiperkalemi riskini artırır.

      Kontrendike kombinasyonlar (Bkz. Bölüm 4.3):

      Aliskiren ile kullanım: Diyabetik veya böbrek yetmezliği olan hastalarda hiperkalemi riski, böbrek fonksiyonunda kötüleşme ve kardiyovasküler morbidite ve mortalite artışı.

      Ekstrakorporeal tedaviler:

      Bazı yüksek akım diyaliz ya da hemofiltrasyon membranları (örn. Poliakrilonitril membranlar) ve düşük dansiteli lipoprotein aferezi ile dekstran sülfatın birlikte kullanımı gibi kanın negatif yüklü yüzeylerle temasına yol açan ekstrakorporeal tedaviler ile ADE inhibitörlerinin birlikte kullanımı ciddi anaflaktoid reaksiyonlara yol açabilmektedir (Bkz. Bölüm 4.3). Böyle bir tedavi gerekiyorsa, farklı tipte diyaliz membranı ya da farklı sınıftan bir antihipertansif ajan kullanımı düşünülmelidir.

      Sakubitril/Valsartan:

      Anjiyoödem riskinde artışa neden olabilen neprilisin ve ADE'nin birlikte inhibisyonu gibi sakubitril/valsartan ile perindoprilin birlikte kullanılması kontrendikedir. Sakubitril/valsartan tedavisi perindopril tedavisinin son doz alımının üzerinden 36 saat geçene kadar başlatılmamalıdır. Perindopril tedavisi sakubitril/valsartan'ın son doz alımının üzerinden 36 saat geçene kadar başlatılmamalıdır (Bkz.Bölüm 4.3 ve 4.4).

      Önerilmeyen kombinasyonlar:

      Bileşen

      Aşağıdaki ürünle bilinen etkileşimi

      Diğer tıbbi ürün ile etkileşimi

      Perindopril/ indapamid

      Lityum

      ADE inhibitörü ile lityumun birlikte kullanımı sırasında serum lityum konsantrasyonlarında ve toksisitede geri dönüşümlü artışlar bildirilmiştir. Perindopril ve indapamid kombinasyonunun lityum ile birlikte kullanılması tavsiye edilmez, ancak kombinasyon kullanımı kaçınılmaz ise, serum lityum düzeylerinin yakından takibi gereklidir

      (bkz. Bölüm 4.4).

      Perindopril

      Aliskiren

      Diyabetik ve böbrek yetmezliği olan hastalar dışındaki hastalarda hiperkalemi riski, böbrek fonksiyonunda kötüleşme ve kardiyovasküler morbidite ve mortalite artışı (Bkz. Böküm

      4.4).

      ADE inhibitörü ve anjiyotensin-reseptör blokör ile birlikte kullanım

      Literatürde; belirlenmiş aterosklerotik hastalığı, kalp yetmezliği veya son organ hasarıyla birlikte diyabet olan hastalarda ADE inhibitörü ve anjiyotensin reseptörü blokörü ile eş zamanlı tedavinin, tek bir renin- anjiyotensin-aldosteron sistem ajanı

      kullanılmasına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, senkop, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda kötüleşme (akut böbrek yetmezliği dahil) ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. İkili blokaj (örn. bir ADE inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptörü antagonistiyle kombinasyonu yoluyla) böbrek fonksiyonunun, potasyum düzeylerinin ve kan basıncının yakından izlenmesiyle birlikte bireysel olarak tanımlanmış vakalarla sınırlandırılmalıdır (bakınız bölüm 4.4).

      Estramustin

      Anjiyonörotik ödem (anjiyoödem) gibi advers etkilerin riskinde artış.

      Potasyum tutucu ilaçlar (örn. triamteren, amilorid), potasyum (tuzları)

      Potasyum tutucu diüretikler özellikle böbrek fonksiyon bozukluğu (aditif hiperkalemik etkiler) durumlarında, hiperkalemi (ölümcül) riski. Perindoprilin yukarıda belirtilen ilaçlarla kombinasyonu önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.4). Eş zamanlı kullanımın endike olduğu durumlarda, bu ilaçlar dikkatli şekilde ve serum potasyumun sık izlenmesiyle kullanılmalıdır. Kalp yetmezliğinde spironolaktonun kullanımı için aşağıya

      bakınız.

      Kotrimoksazol (trimetoprim/sülfomet oksazol)

      Kotrimoksazol (trimetoprim/sülfometoksazol) ile birlikte kullanım durumunda hiperkalemi riski artabilir (Bkz.Bölüm 4.4)

      Amlodipin

      Dantrolen (infüzyon)

      Hayvanlarda verapamil ve intravenöz dantrolen kullanımı sonrasında hiperkalemi ile ilişkili ölümcül ventriküler fibrilasyon ve kardiyovasküler kollaps gözlenmiştir. Hiperkalemi riskinden ötürü, malign hipertermi yatkınlığı olanlarda ve malign hipertermi tedavisi sırasında amlodipin gibi kalsiyum kanal blokörleriyle birlikte

      uygulamadan kaçınılması önerilmektedir.

      Greyfurt ve greyfurt suyu

      Bazı hastalarda biyoyararlanım artışına bağlı olarak kan basıncı düşürme etkisinde artışa neden olabilir.

      Kullanım sırasında özel dikkat gerektiren kombinasyonlar:

      Bileşen

      Aşağıdaki ürünle bilinen etkileşimi

      Diğer tıbbi ürün ile etkileşimi

      Perindopril/

      Baklofen

      Antihipertansif etkiyi güçlendirir. Gerekirse

      indapamid

      kan basıncının ve böbrek fonksiyonunun

      izlenmesi ve antihipertansif dozun

      ayarlanması gereklidir.

      Steroid yapıda

      ADE inhibitörleri steroid yapıda olmayan

      olmayan

      anti-enflamatuvar ilaçlar (örn. anti-

      antienflamatuvar

      enflamatuvar dozlarda asetilsalisilik asit,

      ilaçlar (yüksek

      COX-2 inhibitörleri ve selektif olmayan

      dozlarda asetilsalisilik

      NSAID'ler) ile eş zamanlı kullanıldığında

      asit dahil)

      antihipertansif etki azalabilir. ADE

      inhibitörleri ile NSAID'lerin birlikte

      kullanımı özellikle önceden renal fonksiyonu

      zayıf olan hastalarda akut böbrek yetmezliği

      dahil renal fonksiyonların kötüleşme riskinde

      ve serum potasyumda artışa neden olabilir.

      Kombinasyon özellikle yaşlı hastalarda çok

      dikkatli kullanılmalıdır. Hastaların yeterli sıvı

      alımı sağlanmalı, tedavi başlangıcında ve

      sonrasında periyodik olarak renal

      fonksiyonları izlenmelidir.

      Perindopril

      Antidiyabetik ajanlar

      Epidemiyolojik çalışmalar, ADE

      (insülin, oral

      inhibitörlerinin ve antidiyabetik ilaçların

      hipoglisemik ajanlar)

      (insülinler, oral hipoglisemik ajanlar) eş

      zamanlı uygulanmasının hipoglisemi riskiyle

      birlikte kan glukozu düşürücü etkide bir artışa

      neden olabileceğini göstermiştir. Bu durumun

      kombine tedavinin ilk haftalarında ve böbrek

      bozukluğu olan hastalarda oluşma olasılığı

      daha yüksek görünmektedir.

      Potasyum tutucu

      Diüretik kullanmakta olan hastalarda ve

      özelliği olmayan

      özellikle hacim ve/veya tuz azalması

      diüretikler

      olanlarda, ADE inhibitörü ile tedaviye

      başlandıktan sonra kan basıncında aşırı bir

      azalma gerçekleşebilir. Diüretiğin

      sonlandırılmasıyla, düşük ve progresif

      perindopril dozlarıyla tedaviye başlamadan

      önce hacim veya tuz alımının arttırılmasıyla

      hipotansif etkilerin olasılığı azaltılabilir.

      Arteriyel hipertansiyonda, geçmiş diüretik

      tedavisi tuz/hacim azalmasına neden

      olduğunda ADE inhibitörüne başlanmadan

      önce diüretik sonlandırılmalıdır ve bu

      durumda, daha sonra potasyum tutucu özelliği

      olmayan bir diüretik başlatılabilir veya ADE

      inhibitörü düşük dozda başlatılmalı ve aşamalı

      olarak arttırılmalıdır. Diüretik tedavisi

      uygulanan konjestif kalp yetmezliğinde, ADE

      inhibitörü, ilişkili potasyum tutucu özelliği

      olmayan diüretiğin dozu azaltıldıktan sonra,

      çok düşük bir dozda başlatılmalıdır. Tüm

      durumlarda, ADE inhibitörü tedavisinin ilk

      birkaç haftası boyunca böbrek fonksiyonu

      (kreatinin düzeyleri) izlenmelidir.

      Potasyum tutucu

      Günde 12,5 mg ila 50 mg arası dozlarda

      diüretikler (eplerenon,

      eplerenon veya spironolaktonla ve düşük

      spironolakton)

      dozlarda ADE inhibitörleriyle: Ejeksiyon

      fraksiyonu %40 olan ve daha önce ADE

      inhibitörleriyle ve loop diüretiklerle tedavi

      uygulanmış sınıf II-IV kalp yetmezliğinin

      (NYHA) tedavisinde, özellikle bu

      kombinasyona ilişkin reçete önerilerinin izlenmemesi durumunda potansiyel ölümcül hiperkalemi riski. Kombinasyonu başlatmadan önce, hiperkalemi ve böbrek bozukluğu bulunmadığından emin olun. Tedavinin ilk aylarında başlangıçta haftada bir kez ve sonrasında aylık olarak kaleminin ve kreatineminin yakından izlenmesi önerilmektedir.

      Rasekadotril

      ADE inhibitörlerinin (örn perindopril) anjiyoödeme neden olduğu bilinmektedir. Bu risk rasekadotril (akut diyareye karşı kullanılan ilaç) ile birlikte kullanıldığı zaman

      yükselebilir.

      mTOR inhibitörleri (örn. sirolimus, everolimus, temsirolimus

      mTOR inhibitörleri (örn. sirolimus, everolimus, temsirolimus) ile birlikte tedavi edilen hastaların anjiyoödem geçirme riski artabilir (Bkz. Bölüm 4.4).

      İndapamid

      “Torsades de pointesâ€

      Hipokalemi riski nedeniyle Torsades de

      oluşturan ilaçlar

      Pointes'e neden olan şu tıbbi ürünlerle birlikte

      kullanılırken dikkatli olunmalıdır:

      -Sınıf IA antiaritmik maddeler (kinidin,

      hidrokinidin, dizopiramid),

      -Sınıf III antiaritmik maddeler (amiodaron,

      dofetilid, ibutilid, bretilyum, sotalol);

      -Bazı nöroleptikler (klorpromazin,

      siyamemazin, levomepromazin, tioridazin,

      trifluoperazin), benzamidler (amisülprid,

      sülpirid, tiaprid), butirofenonlar (droperidol,

      haloperidol), diğer nöroleptikler (pimozid),

      -Bepridil, sisaprid, difemanil, IV eritromisin,

      halofantrin, mizolastin, moksifloksasin,

      pentamidin, sparfloksasin, IV vinkamin,

      metadon, astemizol, terfenadin gibi diğer

      maddeler. Düşük potasyum seviyeleri

      önlenmeli ve gerekirse düzeltilmelidir: QT

      aralığı izlenmelidir.

      Amfoterisin B (IV

      Düşük potasyum düzeyleri riski artar (aditif

      yolla),

      etki). Potasyum düzeyleri yakından izlenmeli

      glukokortikoidler ve

      ve gerekiyorsa düzeltilmeli; özellikle kalp

      mineralokortikoidler

      glikozidlerinin de kullanıldığı hastalarda

      (sistemik yolla),

      dikkat edilmelidir. Uyarıcı olmayan laksatifler

      tetrakosaktid, uyarıcı

      kullanılmalıdır.

      laksatifler

      Kardiyak glikozitler

      Düşük potasyum seviyeleri kardiyak

      glikozitlerin toksik etkilerini tetikler.

      Potasyum düzeyleri ve EKG yakından

      izlenmeli ve gerekiyorsa tedavi

      düzenlenmelidir.

      Allopurinol

      İndapamid ile eş zamanlı tedavi allopurinole

      aşırı duyarlılık reaksiyonlarının insidansında

      artışa neden olabilir.

      Amlodipin

      CYP3A4

      CYP3A4'ün bilinen indükleyicilerinin birlikte

      indükleyicileri

      uygulanması halinde, amlodipinin plazma

      konsantrasyonu değişebilir. Bu sebeple,

      özellikle güçlü CYP3A4 indükleyicileri

      (örn.,rifampisin, sarı kantoron) ile birlikte ilaç

      kullanımı sırasında ve sonrasında kan

      basıncının izlenmesi ve doz ayarlaması

      yapılması düşünülmelidir.

      CYP3A4 inhibitörleri

      Güçlü veya orta dereceli CYP3A4

      inhibitörleri (proteaz inhibitörleri, azole

      antifungal, eritromisin veya klaritromisin gibi

      makrolidler, verapamil veya diltiazem) ile

      birlikte kullanımı amlodipin maruziyetinde

      anlamlı artışlara yol açabilir. Bu PK

      varyasyonlarının klinik önemi ileri yaş

      hastalarda daha belirgin olabilir. Klinik takip

      ve doz ayarı gerekebilir. Klaritromisin ile

      birlikte amlodipin verilen hastalarda

      hipotansiyon riski artmaktadır. Amlodipinin

      klaritromisin ile birlikte kullanıldığı hastaların

      yakından izlenmesi önerilmektedir.

      Kullanım sırasında dikkat gerektiren kombinasyonlar:

      Bileşen

      Aşağıdaki ürünle bilinen etkileşimi

      Diğer tıbbi ürün ile etkileşimi

      Perindopril/ indapamid/amlodipin

      İmipramin benzeri antidepresanlar (trisiklik), nöroleptikler

      Antihipertansif etkinin artması ve artmış ortostatik hipotansiyon riski (aditif etki)

      Diğer antihipertansif maddeler

      Diğer bir antihipertansif ilacın kullanılması kan basıncının daha fazla düşmesine yol açabilir

      Kortikosteroidler, tetrakosaktidler

      Antihipertansif etkinin azalması (kortikosteroidlere bağlı su ve tuz tutulması)

      Perindopril

      Antihipertansif ajanlar ve vazodilatörler

      Nitrogliserin ve diğer nitratlar veya diğer vazodilatörler ile eş zamanlı kullanım, kan basıncında ayrıca azalmaya neden olabilir

      Allopurinol, sitostatik veya immünosüpresan ajanlar, sistemik kortikosteroidler veya prokainamid

      ADE inhibitörüyle eş zamanlı kullanımda, lökopeni riskinin artışına sebep olabilir.

      Anestezik ilaçlar

      ADE inhibitörleri bazı anestezik ilaçların hipotansif etkilerini güçlendirebilmektedir.

      Diüretikler (tiazid veya loop diüretikler)

      Yüksek doz diüretikler ile önceki tedavi, terapiye perindopril ile başlandığı takdirde hacim kaybına ve hipotansiyon riskine neden olabilmektedir.

      Gliptinler (linagliptin, saksagliptin,

      Bir ADE inhibitörü ile eş zamanlı tedavi uygulanan hastalarda, gliptin yoluyla

      sitagliptin, vildagliptin)

      dipeptidil peptidaz IV (DPP-IV) aktivitesinde azalma nedeniyle anjiyoödem riskinde artış.

      Sempatomimetikler

      Sempatomimetikler ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkisini azaltabilmektedir.

      Altın

      Enjekte edilen altın (sodyum orotiomalat) ve eş zamanlı olarak perindopril dahil ADE inhibitör tedavisi gören hastalarda nadiren nitritoid reaksiyonlar (semptomlar: yüzde kızarma, bulantı, kusma ve hipotansiyon) bildirilmiştir.

      İndapamid

      Metformin

      Metformine bağlı, muhtemelen diüretiklerle özellikle de loop diüretikleri ile ilişkili fonksiyonel böbrek yetmezliğinin neden olduğu laktik asidoz. Plazma kreatinin düzeyleri erkeklerde 15 mg/L (135

      mikromol/L), kadınlarda 12 mg/L (110 mikromol/L) düzeyini geçerse metformin kullanılmamalıdır.

      İyot bazlı contrast maddeler

      Diüretiklere bağlı dehidratasyon oluştuğunda, özellikle yüksek dozlarda iyot bazlı kontrast maddeler kullanılırsa, akut böbrek yetmezliği riskinde artış söz konusudur. İyot bazlı kontrast maddeler uygulanmadan önce yeterli sıvı alımı

      sağlanmalıdır.

      Kalsiyum tuzları

      İdrarla kalsiyum atılımının azalmasına bağlı olarak kalsiyum düzeylerinde artış riski.

      Siklosporin

      Dolaşımdaki siklosporin düzeylerinde değişiklik olmaksızın, hatta su ve tuz kaybı da olmaksızın, artmış kreatinin düzeyleri riski.

      Amlodipin

      Atorvastatin, digoksin, veya varfarin

      Amlodipin, klinik etkileşim çalışmalarında atorvastatin, digoksin veya varfarinin

      ini etkilememiştir.

      Takrolismus

      Amlodipin ile birlikte uygulandığında takrolimusun kan düzeylerinde artış riski vardır, Takrolimus toksisitesinden kaçınmak için takrolimus ile tedavi edilen bir hastada amlodipin uygulanması, takrolimus kan seviyelerinin izlenmesini ve uygun olduğunda takrolimusun doz ayarlamasını gerektirmektedir

      Rapamisin (mTOR) inhibitörlerinin mekanistik hedefi

      Sirolimus, temsirolimus ve evorolimus gibi mTOR inhibitörleri CYP3A substratlarıdır. Amlodipin zayıf bir CYP3A inhibitörüdür. mTOR inhibitörleriyle birlikte kullanım durumunda amlodipin mTOR

      inhibitörlerinin maruziyetini artırabilir.

      Siklosporin

      Renal transplantasyon hastaları haricinde, sağlıklı gönüllülerde ya da diğer populasyonlarda siklosporin ve amlodipin ile

      herhangi bir ilaç etkileşimi çalışması

      yapılmamıştır; renal transplantasyon

      hastalarında yapılan çalışmada siklosporinde

      değişken çukur konsantrasyon artışları

      (ortalama %0 - %40) gözlenmiştir.

      Amlodipin kullanan renal transplantasyon

      hastalarında siklosporin düzeylerinin

      izlenmesi düşünülmeli ve gerektiği şekilde

      siklosporinde doz azaltması yapılmalıdır.

      Simvastatin

      10 mg katlarında uygulanan amlodipin ile 80

      mg simvastatinin birlikte kullanılması, tek

      başına kullanılan simvastatin ile

      kıyaslandığında simvastatinin etkisinin %77

      oranında artması ile sonuçlanmıştır.

      Amlodipin kullanan hastalarda simvastatin

      dozu günde 20 mg ile sınırlanmalıdır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Veri yoktur.

      Pediyatrik popülasyon:

      Veri yoktur.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi D'dir.

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar etkin doğum kontrolü yöntemi kullandığından emin olmalıdır. Planlanmış bir gebelikten önce hasta alternatif bir tedaviye geçmelidir.

      Gebelik dönemi

      Perindopril:

      ADE inhibitörlerinin kullanımı gebeliğin tüm trimesterlerinde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4)

      Gebeliğin birinci trimesterinde ADE inhibitörlerine maruz kalınması sonucu teratojenisite riskine ilişkin epidemiyolojik kanıt kesin değildir; yine de riskte ufak bir artış olabileceği göz ardı edilmemelidir. ADE inhibitörü ile sürekli tedavi gerekli görülmediği takdirde, gebelik planlayan hastalar gebelikte kullanımına ilişkin güvenirlik profili bulunan alternatif bir antihipertansif tedaviye başlamalıdır. Gebelik teşhisi konduğunda ADE inhibitörü tedavisi hemen kesilmeli ve uygunsa alternatif tedaviye başlanmalıdır.

      Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde ADE inhibitörü kullanıldığında fetotoksisite (böbrek fonksiyonlarında azalma, oligohidramnios, kafatası kemik oluşumunda gecikme) ve neonatal toksisiteye (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) neden olur. (bkz. Bölüm 5.3) Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde ADE inhibitörü tedavisine maruz kalınmışsa böbrek fonksiyonları ve kafatasının ultrason ile kontrol edilmesi tavsiye edilir. Anneleri ADE inhibitörü kullanan bebekler hipotansiyon riskine karşı yakından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

      İndapamid:

      Gebe kadınlarda indapamidin kullanımına ilişkin veri yoktur ya da sınırlı veri bulunmaktadır. (300'den daha az sayıda gebelik sonuçları). Gebeliğin üçüncü trimesterinde uzun süreli tiazide maruz kalınırsa, maternal plazma hacmi ve uteroplasental kan akışında azalma ve buna bağlı olarak fetoplasental iskemi ve gelişmede gecikmeye neden olabilir. Ayrıca, doğuma yakın zamanda tiazide maruz kalan yeni doğanlarda nadiren hipoglisemi ve trombositopeni vakaları rapor edilmiştir. Hayvan deneyleri üreme toksisitesine doğrudan veya dolaylı zararlı etkileri olduğunu göstermemektedir (bkz. Bölüm 5.3).

      Amlodipin:

      İnsan gebeliğinde amlodipinin güvenliği saptanmamıştır. Hayvan deneylerinde yüksek dozlarda üreme toksisitesi gözlemlenmiştir. (bkz. Bölüm 5.3).

      İçeriğindeki etkin maddelerin gebelik ve emzirme üzerindeki etkileri nedeniyle NORMOTRİgebelik süresince kullanılmamalıdır.

      Laktasyon dönemi

      NORMOTRİ® emzirme dönemi süresince kontrendikedir. Bu tedavinin anne için önemi göz önünde bulundurularak, emzirmenin mi yoksa NORMOTRİ® tedavisinin mi kesilmesi gerektiği konusunda bir karar verilmelidir.

      Perindopril:

      Perindoprilin emzirme sırasında kullanımı ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla emziren kadınlarda perindopril kullanımı önerilmemektedir. Özellikle yenidoğan veya erken doğmuş bebek emziren kadınlarda daha iyi güvenlilik profiline sahip alternatif tedavi tercih edilmelidir.

      İndapamid:

      İndapamid/metabolitlerinin insan sütüne geçişine ilişkin yeterli bilgi yoktur. Sülfonamid türevli ilaçlara karşı aşırı duyarlılık ve hipokalemi görülebilir. Yenidoğanlarda/bebeklerde risk dışlanamaz. İndapamid, emzirme döneminde süt oluşumunu azaltan hatta baskılayan tiazid diüretikleri ile yakından ilişkilidir.

      Amlodipin:

      Amlodipin insan sütüne gecer. Bebek tarafından alınan maternal dozun oranı, çeyrekler açıklığında tahmini olarak % 3-7 ve en fazla % 15 hesaplanmıştır. Amlodipinin infantlar üzerindeki etkisi bilinmemektedir Emzirmeye devam etme/etmeme veya amlodipin tedavisine devam etme/etmeme ile ilgili karar; emzirmenin çocuğa yararı ve amlodipin tedavisinin anneye faydası göz önünde bulundurularak verilmelidir.

      Üreme yeteneği / Fertilite

      Perindopril ve indapamid:

      Dişi ve erkek sıçanlar üzerinde yapılan üreme toksisite çalışmaları fertilite üzerinde herhangi bir etki göstermemiştir. İnsan fertilitesi üzerinde herhangi bir etki beklenmemektedir.

      Amlodipin:

      Kalsiyum kanal blokörleri ile tedavi edilen bazı hastalarda spermatozoa başında geri dönüşümlü biyokimyasal değişiklikler bildirilmiştir. Amlodipinin doğurganlık üzerine olası etkisine dair klinik veriler yetersizdir. Sıçanlarda yapılan bir çalışmada, erkek doğurganlığı üzerine istenmeyen etkiler gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3).

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      NORMOTRİ®'nin araç ve makine kullanım becerisi üzerindeki etkilerini inceleyen herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Perindopril ve indapamid, araç ve makine kullanım becerisi üzerinde herhangi bir etkiye sahip değildir ancak bazı hastalarda düşük kan basıncına bağlı olarak bireysel reaksiyonlar görülebilir. Amlodipinin araç ve makine kullanım becerisi üzerine ufak çaplı veya orta dereceli etkileri olabilir. Eğer hastada baş dönmesi, baş ağrısı, yorgunluk, tükenmişlik veya bulantı varsa, tepki verme becerisi bozulabilir. Sonuç olarak araç veya makine kullanma becerisi bozulabilir. Dikkatli olunması gerekmektedir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Güvenlilik profilinin özeti Tek başına uygulanan perindopril, indapamid ve amlodipin için rapor edilen en yaygın advers reaksiyonlar: baş dönmesi, baş ağrısı, parastezi, somnolans, tat duyusunda bozulma, görme bozukluğu, diplopi, tinnitus, vertigo, palpitasyon, flushing, hipotansiyon (ve bununla alakalı etkiler), öksürük, dispne, gastro-intestinal bozukluklar (karın ağrısı, konstipasyon, diyare, dispepsi, bulantı,kusma, tuvalet alışkanlıklarının değişmesi) kaşıntı, döküntü, makülopapüler döküntü, kas spazmları, ayak bileğinde ödem, asteni, ödem ve yorgunluk.

      İstenmeyen reaksiyonların tablo şeklinde özeti.

      Perindopril, indapamid veya amlodipin tedavisi sırasında aşağıdaki istenmeyen etkiler görülmüş, aşağıdaki sıklıklara göre sınıflandırılmıştır:

      Çok yaygın ( ≥ 1/10), yaygın (≥ 1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila <1/100), seyrek (≥ 1/10000 ila <1/1000), çok seyrek (<1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      MedDRA Sistem Organ Sınıfı

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Sıklık

      Perindopril

      İndapamid

      Amlodipin

      Enfeksiyonlar ve

      enfestasyonlar

      Rinit

      Çok seyrek

      -

      Yaygın olmayan

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Ezozinofili

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      Agranülositoz (bkz. Bölüm 4.4.)

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      -

      Aplastik anemi

      -

      Çok seyrek

      Pansitopeni

      Çok seyrek

      Lökopeni (bkz.

      Bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Nötropeni (Bkz.

      Bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      -

      -

      Hemolitik anemi

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      -

      Trombositopeni (Bkz. Bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Bağışıklık sistemi

      hastalıkları

      Hipersensitivite

      -

      Yaygın olmayan

      Çok seyrek

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Hipoglisemi (Bkz.

      Bölüm 4.4 ve 4.5)

      Yaygın olmayan*

      Hiperkalemi (tedavi kesilince sona eren

      (Bkz. Bölüm 4.4)

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      Hiponatremi (Bkz.

      Bölüm 4.4)

      Yaygın olmayan*

      Bilinmiyor

      Hiperglisemi

      -

      -

      Çok seyrek

      Hiperkalsemi

      -

      Çok seyrek

      -

      Potasyum azalması ile hipokalemi, özellikle de yüksek riskli popülasyonlarda (bkz.

      Bölüm 4.4)

      -

      Bilinmiyor

      -

      Psikiyatrik bozukluklar

      İnsomnia

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Duygudurum

      değişiklikleri (anksiyete dahil)

      Yaygın olmayan

      -

      Yaygın olmayan

      Depresyon

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Uyku bozuklukları

      Yaygın olmayan

      -

      -

      Konfüzyon durumu

      Çok seyrek

      -

      Seyrek

      Sinir sistemi hastalıkları

      Baş dönmesi

      Yaygın

      -

      Yaygın

      Baş ağrısı

      Yaygın

      Seyrek

      Yaygın

      Parestesi

      Yaygın

      Seyrek

      Yaygın olmayan

      Somnolans

      Yaygın olmayan*

      -

      Yaygın

      Hipoestezi

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Tat duyusunun bozulması

      Yaygın

      -

      Yaygın olmayan

      Tremor

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Senkop

      Yaygın olmayan*

      Bilinmiyor

      Yaygın olmayan

      Hipertoni

      -

      -

      Çok seyrek

      Perifereik nöropati

      -

      -

      Çok seyrek

      Ekstrapiramidal bozukluk

      (ekstrapiramidal sendrom)

      -

      -

      Bilinmiyor

      Yüksek risk grubu hastalarda muhtemelen aşırı hipotansiyona bağlı inme (bkz. Bölüm

      4.4)

      Çok seyrek

      -

      Hepatik yetmezlik durumunda hepatik ensefalopati başlama

      ihtimali (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4)

      -

      Bilinmiyor

      -

      Göz hastalıkları

      Görme bozuklukları

      Yaygın

      Bilinmiyor

      Yaygın

      Diplopi

      -

      -

      Yaygın

      Miyopi

      -

      Bilinmiyor

      -

      Bulanık görme

      -

      Bilinmiyor

      -

      Kulak ve iç kulak hastalıkları

      Tinnitus

      Yaygın

      -

      Yaygın olmayan

      Vertigo

      Yaygın

      Seyrek

      -

      Kardiyak hastalıklar

      Çarpıntı

      Yaygın olmayan*

      -

      Yaygın

      Taşikardi

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      Anjina pektoris (bkz.

      Bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      Aritmi (bradikardi, ventriküler taşikardi

      ve atriyal fibrilasyon dahil)

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Yaygın olmayan

      Yüksek riskli hastalarda muhtemelen aşırı hipotansiyon sonucu miyokart enfarktüsü

      (bkz. Bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      -

      Çok seyrek

      Torsade de pointes (potansiyel olarak ölümcül) (bkz. Bölüm

      4.4 ve 4.5)

      -

      Bilinmiyor

      -

      Vasküler hastalıklar

      Flushing

      -

      -

      Yaygın

      Hipotansiyon (ve hipotansiyonla alakalı

      etkiler)

      Yaygın

      Çok seyrek

      Yaygın olmayan

      Vaskülit

      Yaygın olmayan*

      -

      Çok seyrek

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

      Öksürük (bkz.

      Bölüm 4.4)

      Yaygın

      -

      Yaygın olmayan

      Dispne

      Yaygın

      -

      Yaygın

      Bronkospazm

      Yaygın olmayan

      -

      -

      Eozinofilik pnömoni

      Çok seyrek

      -

      -

      Gastro-intestinal hastalıklar

      Karın ağrısı

      Yaygın

      -

      Yaygın

      Kabızlık

      Yaygın

      Seyrek

      Yaygın

      İshal

      Yaygın

      -

      Yaygın

      Dispepsi

      Yaygın

      -

      Yaygın

      Bulantı

      Yaygın

      Seyrek

      Yaygın

      Kusma

      Yaygın

      Yaygın olmayan

      Yaygın olmayan

      Ağız kuruluğu

      Yaygın olmayan

      Seyrek

      Yaygın olmayan

      Tuvalet

      alışkanlıklarının değişmesi

      -

      -

      Yaygın

      Gingival hiperplazi

      -

      -

      Çok seyrek

      Pankreatit

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Gastrit

      -

      -

      Çok seyrek

      Hepatobiliyer hastalıklar

      Hepatit (bkz. Bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      Bilinmiyor

      Çok seyrek

      Sarılık

      -

      -

      Çok seyrek

      Anormal hepatik

      fonksiyon

      -

      Çok seyrek

      -

      Deri ve deri altı dokusu hastalıkları

      Kaşıntı

      Yaygın

      -

      Yaygın olmayan

      Döküntü

      Yaygın

      -

      Yaygın olmayan

      Makülopapüler

      döküntü

      -

      Yaygın

      -

      Ürtiker (Bkz. Bölüm 4.4)

      Yaygın olmayan

      Çok seyrek

      Yaygın olmayan

      Anjiyoödem (bkz. Bölüm 4.4)

      Yaygın olmayan

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Alopesi

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Purpura

      -

      Yaygın olmayan

      Yaygın olmayan

      Deride renk değişikliği

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Hiperhidroz

      Yaygın olmayan

      -

      Yaygın olmayan

      Eksantem

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Fotosensitivite reaksiyonları

      Yaygın olmayan

      Bilinmiyor (bkz.

      Bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      Psöriazisin

      kötüleşmesi

      Seyrek

      -

      -

      Pemfigoid

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      Eritema multiforme

      Çok seyrek

      -

      Çok seyrek

      Stevens-Johnson

      Sendromu

      -

      Çok seyrek

      Çok seyrek

      Eksfolyatif dermatit

      -

      -

      Çok seyrek

      Toksik epidermal nekroliz

      -

      Çok seyrek

      Bilinmiyor

      Quincke ödemi

      -

      -

      Çok seyrek

      Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu hastalıkları

      Kas spazmları

      Yaygın

      -

      Yaygın olmayan

      Ayak bileğinde şişme

      -

      -

      Yaygın

      Artralji

      Yaygın olmayan*

      -

      Yaygın olmayan

      Miyalji

      Yaygın olmayan*

      -

      Yaygın olmayan

      Sırt ağrısı

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Önceden var olan akut lupus

      eritematozusun kötüleşme ihtimali

      -

      Bilinmiyor

      -

      Renal ve üriner hastalıklar

      İşeme bozukluğu

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Nokturi

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Pollaküri

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Akut renal yetmezlik

      Çok seyrek

      -

      -

      Renal yetmezlik

      Yaygın olmayan

      Çok seyrek

      -

      Üreme sistemi ve meme hastalıkları

      Erektil disfonksiyon

      Yaygın olmayan

      -

      Yaygın olmayan

      Jİnekomasti

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

      Asteni

      Yaygın

      -

      Yaygın

      Halsizlik

      -

      Seyrek

      Yaygın

      Ödem

      -

      -

      Çok yaygın

      Göğüs ağrısı

      Yaygın olmayan*

      -

      Yaygın olmayan

      Ağrı

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Bitkinlik

      Yaygın olmayan*

      -

      Yaygın olmayan

      Periferik ödem

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      Pireksi

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      Araştırmalar

      Kilo artışı

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Kilo azalması

      -

      -

      Yaygın olmayan

      Kanda üre artışı

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      Kanda kreatinin artışı

      Yaygın olmayan*

      -

      Serum bilirubin yükselmesi

      Seyrek

      -

      -

      Hemoglobin azalışı ve

      hematokrit azalışı (bkz bölüm 4.4)

      Çok seyrek

      -

      -

      Karaciğer enzimi yükselmesi

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Seyrek

      Elektrokardiyogramda QT uzaması (bkz.

      Bölüm 4.4 ve 4.5)

      -

      Bilinmiyor

      -

      Kanda glukoz artışı

      -

      Bilinmiyor

      -

      Kanda ürik asit artışı

      -

      Bilinmiyor

      -

      Yaralanma ve zehirlenme

      Düşme

      Yaygın olmayan*

      -

      -

      *Görülme sıklığı, klinik çalışmalarda bildirilen spontan raporlarda saptanan advers olaylardan tahmin edilmiştir.

      Diğer ADE inhibitörleriyle uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu bildirilmiştir. Uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu, çok seyrek ancak perindopril dahil ADE inhibitörleriyle ilişkili muhtemel komplikasyon olarak düşünülebilir.

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

İnsanlarda NORMOTRİ® doz aşımı ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.

Perindopril/indapamid kombinasyonu ile ilgili olarak, Semptomlar

Doz aşımında en sık ortaya çıkabilecek advers reaksiyonlar hipotansiyondur ve bazen bulantı, kusma, kramplar, baş dönmesi, sersemlik, mental konfüzyon, anüri düzeyine varabilen oligüri (hipovolemiden kaynaklanan) ile ilişkilidir. Su ve tuz bozuklukları görülebilir (düşük sodyum seviyeleri, düşük potasyum seviyeleri).

Müdahale

Alınan ilk önlemler, gastrik lavaj ve/veya aktif kömür uygulamasıyla, alınan ürünün/ürünlerin hızla elimine edilmesinden ve ardından uzmanlaşmış bir merkezde sıvı ve elektrolit dengesinin normale döndürülmesinden oluşmaktadır.

Eğer belirgin hipotansiyon varsa, hastanın başı biraz aşağıda olacak şekilde sırtüstü yatırılması uygun olur. Gerekirse intravenöz izotonik salin infüzyonu veya başka yöntemle volemik ekspansiyon uygulanabilir.

Perindoprilin aktif formu perindoprilat diyaliz edilebilir (bkz. Bölüm 5.2).

Amlodipin ile ilişkili olarak

İnsanlarda kasıtlı doz aşımı deneyimi sınırlıdır.

Semptomlar

Mevcut verilere göre, Amlodipin ile doz aşımı aşırı periferik vazodilatasyona ve refleks taşikardiye neden olabilir. Ölümcül sonuçla birlikte şoku da içeren belirgin ve potansiyel olarak uzun süreli sistemik hipotansiyon bildirilmiştir.

Müdahale

Amlodipin doz aşımına bağlı klinik açıdan anlamlı hipotansiyon, kardiyak ve respiratuar fonksiyonun sıkı takibi, ekstremitelerin yükseltilmesi ve dolaşımdaki sıvı hacmi ve idrar çıkışına dikkat edilmesini içeren aktif kardiyovasküler desteği gerektirmektedir.

Kullanımı açısından bir kontrendikasyon yoksa bir vazokonstriktör vasküler tonus ve kan basıncının düzeltilmesine yardımcı olabilir. İntravenöz kalsiyum glukonat, kalsiyum kanal blokajı etkilerini geri çevirmede yararlı olabilir.

Bazı vakalarda gastrik lavaj faydalı olabilir. Sağlıklı gönüllülere amlodipin alımından itibaren iki saat içinde verilen aktif karbonun, amlodipin emilim hızını azalttığı gösterilmiştir. Amlodipin proteinlere yüksek derecede bağlı olduğundan dolayı, diyalizin faydalı olması beklenmemektedir.

      Farmakoterapötik grup:

      ADE inhibitörleri, kombinasyonlar. ADE inhibitörleri, kalsiyum kanal blokörleri ve diüretikler

      ATC kodu: C09BX01

      NORMOTRİ® birbirini tamamlayıcı mekanizmalara sahip üç antihipertansif bileşenin kombinasyonudur ve hipertansiyonu olan hastalarda kan basıncının kontrol edilmesi için

      kullanılmaktadır. Perindopril arjinin tuzu anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü, indapamid bir klorosülfamil diüretik ve amlopidin de dihidropiridin grubundaki kalsiyum iyonu akım inhibitörüdür. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERi her iki bileşenin ayrı ayrı özelliklerinin yanı sıra perindopril/ indapamin kombinasyonuyla ortaya çıkan aditif, sinerjik etki ile oluşmaktadır.

      Etki mekanizmaları:

      Perindopril:

      Perindopril, bir anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörüdür (ADE inhibitörü). Bu enzim, anjiyotensin I'in, vazokonstriktör bir madde olan anjiyotensin II'ye dönüşmesini kolaylaştırır; ek olarak, bu enzim adrenal korteksten aldosteron salınımını uyarır ve vazodilatatör bir madde olan bradikininin inaktif heptapeptidlere yıkımını sağlar.

      Bunun sonucunda:

        Aldosteron salgısında azalma olur,

        Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir.