NUCALA 100 mg/ml SC enjeksiyonluk çözelti IÇEREN kullanıma hazır kalem (1 adet) Kısa Ürün Bilgisi

Mepolizumab }

Solunum Sistemi > KORTİKOİDLER
Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş | 28 February  2023

  • 1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

    NUCALA 100 mg/mL SC enjeksiyonluk çözelti içeren kullanıma hazır kalem Steril

  • 2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

    Etkin madde

    Her bir kullanıma hazır kalem 100 mg mepolizumab içermektedir.

    Mepolizumab, rekombinant DNA teknolojisiyle Çin hamsterlerinin over hücrelerinde üretilen

    hümanize monoklonal bir antikordur.

    Yardımcı maddeler

    Sodyum fosfat dibazik heptahidrat 4,16 mg

    EDTA disodyum dihidrat 0,019 mg

    Yardımcı maddelerin tam listesi için Bölüm 6.1'e bakınız.


  • 3.   FARMASÖTİK FORMU

    Enjeksiyonluk çözelti (enjeksiyon).

    Berrak ila opalesan, renksiz ila açık sarı ila açık kahverengi çözelti.


    4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

      4.1. Terapötik endikasyonlar

      NUCALA yüksek dozda inhalasyon kortikosteroidleri ve ek olarak bir veya daha fazla kontrol ajanı kullanan (örneğin, uzun etkili beta-2 adrenerjik agonistleri (LABA) vb), önceki yıl içerisinde en az iki alevlenme öyküsü olan (en az 3 gün sistemik kortikosteroid tedavisi gereken) ve kandaki eozinofil sayımı tedavi başlangıcında ≥150 hücre/mikroL veya önceki 12 ay içerisinde ≥300 hücre/mikroL olan erişkinler ile 12 yaş ve üzeri adolesanlarda ağır persistan astımın tedavisinde endikedir.

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      NUCALA ağır refrakter eozinofilik astım tanı ve tedavisinde deneyimli hekimler tarafından

      reçete edilmelidir.

      Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

      Yetişkinler ile 12 yaş ve üzeri adolesanlar

      Önerilen mepolizumab dozu dört haftada bir subkütan yoldan uygulanan 100 mg'dır.

      NUCALA uzun süreli tedaviye yöneliktir. Tedaviye devam edilip edilmeyeceği, doktorun hastalığın şiddetine ve alevlenmelerin kontrol seviyesine göre yaptığı değerlendirmeye dayanarak en az yıllık olarak gözden geçirilmelidir.

      Uygulama şekli:

      NUCALA kullanıma hazır kalem yalnızca subkütan enjeksiyon için kullanılmalıdır.

      NUCALA, doktor tarafından uygun bulunduğu takdirde hasta veya bakıcısı enjeksiyon tekniklerine ilişkin eğitim almışsa, hasta tarafından kendi kendine uygulanabilir veya bakıcı tarafından uygulanabilir. Devam eden enjeksiyonların evde uygun şekilde yapılabilirliğini değerlendirebilmek için, ilk enjeksiyonun hastanede sağlık çalışanlarının yakın gözetimi altında yapılması gereklidir.

      Hastanın kendine uygulama yapması için önerilen enjeksiyon bölgeleri karın veya uyluktur.

      Bakıcı NUCALA'yı ayrıca üst kola da uygulayabilir.

      NUCALA kullanıma hazır kalemin subkütan uygulaması için kapsamlı talimatlar, kullanma talimatında bulunan uygulama talimatları bölümünde verilmektedir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek ve karaciğer yetmezliği:

      Böbrek ve karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz. Bölüm 5.2).

      Pediyatrik popülasyon:

      6 ila 11 yaş arasındaki çocuklar

      NUCALA 100 mg/mL SC enjeksiyonluk çözelti içeren kullanıma hazır kalem bu popülasyona uygulama için endike değildir.

      Bu popülasyon için SC enjeksiyonluk çözelti için liyofilize toz formu uygundur. Önerilen

      mepolizumab dozu 4 haftada bir subkütan yoldan uygulanan 40 mg'dır.

      6 yaşından küçük çocuklar

      Mepolizumabın 6 yaşından küçük çocuklardaki güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Veri bulunmamaktadır.

      Geriyatrik popülasyon:

      Geriyatrik popülasyonda doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz. Bölüm 5.2).

      4.3. Kontrendikasyonlar

      Etkin madde

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      İzlenebilirlik

      Biyoteknolojik tıbbi ürünlerin izlenebilirliğini arttırmak için, uygulanan ürünün adı ve seri numarası açık bir biçimde kaydedilmelidir.

      Astım alevlenmeleri

      NUCALA akut astım alevlenmelerinin tedavisinde kullanılmamalıdır.

      Tedavi sırasında astımla ilişkili advers olaylar veya alevlenmeler görülebilir. Hastalara tedavi sonrasında astımları kontrol altına alınamadığı veya kötüleştiği takdirde doktora başvurmaları gerektiği konusunda bilgi verilmelidir.

      Kortikosteroidler

      NUCALA tedavisine başlandıktan sonra kortikosteroidlerin aniden kesilmesi önerilmemektedir. Gerekirse, kortikosteroid dozlarının azaltılması aşamalı olarak ve doktor gözetimi altında yapılmalıdır.

      Aşırı duyarlılık ve uygulamayla ilişkili reaksiyonlar

      NUCALA'nın uygulanmasının ardından aşırı duyarlılık reaksiyonlarını içeren (örneğin anafilaksi, ürtiker, anjiyoödem, döküntü, bronkospazm, hipotansiyon) akut ve gecikmeli sistemik reaksiyonlar oluşmuştur. Bu reaksiyonlar genel olarak ilacın alınmasından sonraki birkaç saat içerisinde görülür, ancak bazı durumlarda gecikmeli (yani tipik olarak birkaç gün içerisinde) olarak ortaya çıkabilir. Bu reaksiyonlar uzun süreli tedavinin ardından ilk kez görülebilir (bkz. Bölüm 4.8).

      Bir aşırı duyarlılık reaksiyonu durumunda klinik olarak endike olan uygun tedavi başlatılmalıdır.

      Parazit enfeksiyonları

      Eozinofillerin bazı helmint enfeksiyonlarına verilen immünolojik yanıtta rolü olabilir. Önceden helmint enfeksiyonu bulunan hastaların tedaviye başlanmadan önce tedavi edilmesi gerekmektedir. Eğer hastalarda NUCALA tedavisini alırken enfeksiyon oluşursa ve anti- helmint tedavisine yanıt vermiyorlarsa, tedavinin geçici olarak kesilmesi düşünülmelidir.

      Fırsatçı enfeksiyonlar

      Kontrollü klinik çalışmalarda NUCALA 100 mg/mL ile tedavi gören hastalarda herpes zoster görülmüştür (bkz. Bölüm 4.8). Tıbbi açıdan uygun olduğu takdirde aşılama değerlendirilmelidir.

      Yardımcı maddeler

      Bu tıbbi ürün her flakonunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermezâ€. Sodyuma bağlı herhangi bir uyarı gerekmemektedir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      Mepolizumabın klirensinde sitokrom P450 enzimleri, dışa akış (efflux) pompaları ve proteine bağlanma mekanizmalarının rolü yoktur. Proinflamatuvar sitokinlerin (örn. IL-6) düzeylerinin hepatositlerin üzerindeki soydaş reseptörlerle etkileşim yoluyla yükselmesinin CYP450 enzimleri ve ilaç taşıyıcılarının oluşumunu baskıladığı kanıtlanmıştır ama şiddetli refrakter eozinofilik astımdaki sistemik proinflamatuvar marker artışı minimaldir ve hepatositler üzerinde IL-5 reseptör alfa ekspresyonu olduğuna yönelik bir kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle, mepolizumabla etkileşim potansiyelinin düşük olduğu düşünülmektedir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda kullanımına ilişkin herhangi bir veri yoktur.

      Gebelik dönemi

      Gebe kadınlarda mepolizumab kullanımına ilişkin sınırlı veri (300'den az gebelik sonucu) bulunmaktadır.

      Mepolizumab maymunlarda plasenta bariyerini aşmıştır. Hayvanlarla yapılan çalışmalar üreme toksisitesine işaret etmemektedir (bkz. Bölüm 5.3). İnsan fetusuna zarar verme potansiyeli bilinmemektedir.

      Tedbir amaçlı olarak gebelik döneminde NUCALA kullanımından kaçınmak tercih edilmelidir. Gebe kadınlara NUCALA verilmesi sadece beklenen faydanın fetusta oluşabilecek potansiyel riskten fazla olması durumunda düşünülmelidir.

      Laktasyon dönemi

      Mepolizumabın insan sütüne geçtiğine dair veri bulunmamaktadır. Buna karşın, mepolizumabın plazmada saptanan düzeylerinin %0,5'inden daha az konsantrasyonlarda sinomolgus maymunlarının sütlerine geçtiği belirlenmiştir.

      Emzirmenin çocuk için yararı ve tedavinin kadın için yararı göz önünde bulundurularak, emzirmeyi bırakmak veya NUCALA tedavisini bırakmak arasında bir karar verilmelidir.

      Üreme yeteneği / Fertilite

      İnsanlarda fertilite ile ilgili veri bulunmamaktadır. Hayvanlarla yapılan çalışmalarda anti-IL5 tedavisinin üreme yeteneği üzerinde advers etkiler yaratmadığı görülmüştür (bkz. Bölüm 5.3).

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      NUCALA'nın araç ve makine kullanımı üzerine bir etkisi yoktur ya da göz ardı edilebilir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Güvenlilik profilinin özeti Yetişkinler ve adolesanlar

      Ağır refrakter eozinofilik astım hastası gönüllülerde yapılan plasebo kontrollü klinik çalışmalarda, tedavi sırasında en yaygın bildirilen advers reaksiyonlar baş ağrısı (%20), enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (%8) ve sırt ağrısıdır (%6).

      Advers reaksiyonların listelenmiş özeti

      Aşağıdaki tabloda subkütan yoldan 100 mg mepolizumab alan hastalarla (n=263) yapılan plasebo kontrollü çalışmalar ve pazarlama sonrası spontan bildirimlerden alınan advers reaksiyonlar sunulmaktadır.

      Güvenlilik verileri, medyan 2,8 yıl (4 hafta ile 4,5 yıl aralığında) boyunca tedavi gören ağır refrakter eozinofilik astım hastalarında (n=998) yapılan açık etiketli uzatma çalışmalarından da elde edilmiştir.

      Advers reaksiyonların sıklığı şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila 1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki veriler ile tahmin edilemiyor). Her bir sıklık gruplandırması içinde advers olaylar azalan ciddiyet sırasına göre verilmiştir.

      Sistem Organ Sınıfı

      Advers Reaksiyonlar

      Sıklık

      Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

      Alt solunum yolu enfeksiyonu Üriner sistem enfeksiyonu Farenjit

      Herpes zoster*

      Yaygın Yaygın Yaygın Bilinmiyor

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Aşırı duyarlılık reaksiyonları (sistemik alerjik) ** Anafilaksi***

      Yaygın

      Seyrek

      Sinir sistemi hastalıkları

      Baş ağrısı

      Çok yaygın

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

      Nazal konjesyon

      Yaygın

      Gastrointestinal hastalıklar

      Üst abdominal ağrı

      Yaygın

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Egzama

      Yaygın

      Kas-iskelet bozuklukları ve bağ dokusu hastalıkları

      Sırt ağrısı

      Yaygın

      Genel ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar

      Uygulamayla ilişkili reaksiyonlar (sistemik alerji dışı)****

      Lokal enjeksiyon bölgesi reaksiyonları

      Pireksi

      Yaygın Yaygın

      Yaygın

      * Kontrollü klinik çalışmalarda NUCALA ile tedavi gören hastalarda herpes zoster görülmüştür.

      ** Aşırı duyarlılık reaksiyonlarını içeren sistemik reaksiyonlar plasebo ile benzer bir insidansta bildirilmiştir. Bildirilen ilgili belirti örnekleri ve başlama zamanıyla ilgili açıklamalar için Bölüm 4.4.'e bakınız.

      *** Spontan pazarlama sonrası bildirimlerden.

      **** Sistemik alerjik olmayan uygulamayla ilişkili reaksiyon bildirimlerine ilişkin en yaygın belirtiler döküntü, kızarma ve miyaljidir; bu belirtiler seyrek olarak ve subkütan yoldan 100 mg mepolizumab alan gönüllülerin <%1'inde bildirilmiştir.

      Seçili advers reaksiyonların tanımı

      Lokal enjeksiyon bölgesi reaksiyonları

      Plasebo kontrollü çalışmalarda, subkütan 100 mg mepolizumab ve plaseboyla görülen lokal enjeksiyon bölgesi reaksiyonlarının insidansı sırasıyla %8 ve %3'tür. Bu olaylar ciddi değildir, şiddeti hafif veya orta derecelidir ve çoğu birkaç gün içinde çözülmüştür. Lokal enjeksiyon bölgesi reaksiyonları çoğunlukla tedavinin başında ve ilk 3 enjeksiyon içinde görülmüştür ve izleyen enjeksiyonlarda bildirimler azalmıştır. Bu olaylarla birlikte bildirilen en yaygın belirtiler ağrı, eritem, şişkinlik, kaşıntı ve yanma hissidir.

      Pediyatrik popülasyon

      Otuz yedi adolesan (12-17 yaşında) 24 ila 52 haftalık dört plasebo kontrollü çalışmaya (25 intravenöz veya subkütan mepolizumab tedavisi) kaydedilmiştir. Otuz altı pediyatrik hasta (6-

      11 yaşında) açık etiketli bir çalışmada 12 hafta boyunca subkütan mepolizumab almıştır. Tedavide verilen 8 haftalık bir aradan sonra, bu hasaların 30'u 52 hafta boyunca daha mepolizumab almıştır. Güvenlilik profili yetişkinlerde görülene benzerdir. Hiçbir ek advers reaksiyon belirlenmemiştir.

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi


    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Obstrüktif solunum yolu hastalıklarında kullanılan ilaçlar, obstrüktif

    solunum yolu hastalıklarında kullanılan diğer sistemik ilaçlar ATC kodu: R03DX09

    Etki mekanizması

    Mepolizumab, insan interlökin-5'i (IL-5) yüksek afinite ve özgünlükle hedef alan bir hümanize monoklonal antikordur (IgG1, kappa). IL-5 eozinofillerin büyüme ve diferansiyasyonu, göçü, aktivasyonu ve sağkalımından sorumlu olan majör sitokindir. Mepolizumab IL-5'in eozinofil hücresinin yüzeyinde eksprese edilen IL-5 reseptör kompleksinin alfa zincirine bağlanmasını bloke ederek nanomolar potensle IL-5'in biyoaktivitesini inhibisyona uğratmakta ve böylece IL-5 sinyallemesini inhibe etmekte ve eozinofillerin üretimini ve sağkalımını azaltmaktadır.

    Farmakodinamik etkiler

    Ağır refrakter eozinofilik astım olan hastalarda (yetişkin/adolesan), 32 hafta boyunca 4 haftada bir subkütan yoldan uygulanan 100 mg dozdan sonra, kan eozinofil düzeyleri başlangıçtaki 290 hücre/mikroL geometrik ortalama sayımından 32. haftaya kadar 40 hücre/mikroL'ye düşmüştür (n=182). Açık etiketli ilave çalışmalarda medyan 2,8 yıl (4 hafta ila 4,5 yıl) boyunca tedavi gören şiddetli refrakter eozinofilik astım hastalarında (n=998) kan eozinofil düzeylerindeki bu büyük düşüş korunmuştur.

    Ağır refrakter eozinofilik astım hastası 6 ila 11 yaşındaki çocuklara 52 hafta boyunca 4 haftada bir subkütan yoldan mepolizumab uygulandığında, kan eozinofil düzeyleri 40 mg (<40 kg ağırlık için) dozundan sonra başlangıçtaki 306 hücre/mikroL geometrik ortalama sayımından

    52. haftaya kadar 48 hücre/mikroL'ye (n=16); 100 mg (≥40 kg ağırlık için) dozundan sonra

    başlangıçtaki 331 hücre/mikroL geometrik ortalama sayımından 52. haftaya kadar 44 hücre/mikroL'ye (n=10) düşmüştür, bu sırasıyla %85 ve %87 azalma anlamına gelmektedir.

    Yetişkinler, adolesanlar ve çocuklarda, bu azalma büyüklüğü tedavinin ilk 4 haftasında gözlemlenmiştir.

    İmmünojenisite

    Protein ve peptit tedavilerinin potansiyel immünojenik özellikleriyle tutarlı olarak, hastalar tedaviden sonra mepolizumaba antikor geliştirebilir. Plasebo kontrollü çalışmalarda, subkütan 100 mg dozuyla tedavi edilen 260 yetişkin ve adolesan arasından 15'i (%6) en az bir doz mepolizumab aldıktan sonra belirlenebilir anti-mepolizumab antikorları geliştirmiştir.

    Mepolizumabın açık etiketli ek çalışmalarda medyan 2,8 yıl (4 hafta ila 4,5 yıl aralığında) boyunca tedavi gören ağır refrakter eozinofilik astım hastalarındaki (n=998) immünojenisite profili, plasebo kontrollü çalışmalarda gözlemlenene benzerdir.

    Ağır refrakter eozinofilik astım hastası 6 ila 11 yaşındaki çocuklara 52 hafta boyunca 4 haftada bir subkütan yoldan 40 mg (<40 kg ağırlık için) veya subkütan yoldan 100 mg (≥40 kg ağırlık için) mepolizumab uygulandığında, 2/35'inde (%6) çalışmanın ilk kısa fazı sırasında en az bir doz mepolizumab aldıktan sonra ölçülebilir anti-mepolizumab antikorları görülmüştür. Çalışmanın uzun süreli fazında hiçbir çocukta ölçülebilir anti-mepolizumab antikoru görülmemiştir. Bir yetişkin gönüllüde nötralizan antikor belirlenmiştir. Anti-mepolizumab antikorları hastaların büyük bölümünde mepolizumabın farmakokinetiği ve farmakodinamiğini görülebilir şekilde etkilememiştir ve antikor titreleri ve kan eozinofil düzeylerindeki değişim arasında bir ilişki olduğuna yönelik bir kanıt yoktur.

    Klinik etkililik

    Mepolizumabın ağır refrakter eozinofilik astım hastalarından oluşan bir hedef grubun tedavisindeki etkililiği, 12 yaş ve üzeri hastalarda 24-52 hafta arasında değişen sürelerde gerçekleştirilen 3 randomize, çift kör, paralel gruplu klinik çalışmada incelenmiştir. Bu hastalar en az yüksek dozlu inhale kortikosteroid (IKS) + ek idame tedavisi/tedavileri içeren mevcut standart tedaviye rağmen kontrolsüz (son 12 ayda en az iki şiddetli alevlenme) devam etmiştir ya da sistemik kortikosteroidlere bağımlı kalmıştır. Ek idame tedavilerine uzun etkili beta- adrenerjik agonistleri (LABA), lökotrien modifiye ediciler, uzun etkili muskarinik antagonistleri (LAMA), teofilin ve oral kortikosteroidler (OKS) dahildir.

    Yapılan iki alevlenme çalışması MEA1122997 ve MEA115588'ya toplam 1192 hasta dahil edilmiştir; bunların %60'ı kadındır ve yaş ortalaması 49'dur (12 – 82 aralığında). İdame OKS almakta olan hastaların oranı sırasıyla %31 ve %24'dür. Hastalar son 12 ayda iki veya daha fazla sayıda alevlenme öyküsü olması, başlangıçta azalmış akciğer fonksiyonu (bronkodilatör öncesi FEVyetişkinlerde <%80, adolesanlarda ise <%90) olması kriterlerine göre dahil edilmişlerdir. Önceki yılda ortalama alevlenme sayısı 3,6 ve ortalama bronkodilatör öncesi FEVdeğeri beklenenin %60'ı idi. Hastalar çalışmalar sırasında mevcut astım ilaçlarını almaya devam etmiştir.

    Oral kortikosteroid doz azaltma çalışması MEA115575'e her gün OKS (günde 5-35 mg) ve yüksek dozda IKS + ek bir kontrol ilacı ile tedavi edilen toplam 135 hasta dahil edilmiştir (%55'i kadındır ve yaş ortalaması 50'dir).

    Doz aralığı etkililik çalışması MEA112997 (DREAM)

    616 ağır refrakter eozinofilik astım hastasında gerçekleştirilen 52 haftalık, randomize, çift kör, plasebo kontrollü, paralel gruplu, çok merkezli bir çalışma olan MEA112997'de, intravenöz yoldan 75 mg, 250 mg veya 750 mg dozlarında uygulanan mepolizumab klinik açıdan anlamlı astım alevlenmelerini (oral/sistemik kortikosteroid kullanımı ve/veya hastaneye yatış ve/veya acil servis ziyareti gerektiren kötüleşen astım olarak tanımlanmaktadır) plaseboyla karşılaştırıldığında anlamlı ölçüde azaltmıştır (bkz. Tablo 1).

    Tablo 1: Tedavi amaçlı popülasyonda 52. haftada klinik açıdan anlamlı alevlenmelerin sıklığı

    İntravenöz Mepolizumab

    Plasebo

    75mg

    n=153

    250mg

    n=152

    750mg

    n=156

    n=155

    Alevlenme oranı/yıl

    1,24

    1,46

    1,15

    2,40

    Azalma yüzdesi

    %48

    %39

    %52

    Sıklık oranı (%95 GA)

    0,52 (0,39, 0,69)

    0,61 (0,46, 0,81)

    0,48 (0,36, 0,64)

    p değeri

    <0,001

    <0,001

    <0,001

    -

    Alevlenmede azalma çalışması MEA115588 (MENSA)

    MEA115588, periferik kan eozinofil düzeylerinin tedavi başlangıcında ≥150 hücre/mikroL veya son 12 ayda ≥300 hücre/mikroL olması olarak tanımlanan ağır refrakter eozinofilik astımlı 576 hastada ek tedavi olarak uygulanan mepolizumabın etkililiği ve güvenliliğinin incelendiği randomize, çift kör, plasebo kontrollü, paralel gruplu, çok merkezli bir çalışmadır.

    Hastalar 32 hafta boyunca 4 haftada bir subkütan yoldan uygulanan 100 mg mepolizumab, intravenöz yoldan uygulanan 75 mg mepolizumab ve plasebo tedavisi almıştır. Primer sonlanım noktası klinik açıdan anlamlı astım alevlenmelerinin sıklığıdır ve her iki mepolizumab tedavi kolundaki azalmalar plaseboyla karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlıdır (p<0,001). Tablo 2'de subkütan mepolizumab veya plaseboyla tedavi edilen hastalar için primer ve sekonder sonlanım noktalarının sonuçları bulunmaktadır.

    Tablo 2: Tedavi amaçlı popülasyonda 32. haftada primer ve sekonder sonlanım noktalarının sonuçları (MEA115588)

    Mepolizumab 100 mg (subkütan)

    N=194

    Plasebo

    N=191

    Primer sonlanım noktası

    Klinik açıdan anlamlı alevlenmelerin sıklığı

    Bir yıldaki alevlenme oranı

    0,83

    1,74

    Azalma yüzdesi

    Sıklık oranı (%95 GA)

    %53

    0,47 (0,35, 0,64)

    -

    p değeri

    <0,001

    Sekonder sonlanım noktaları

    Acil servis ziyareti gerektiren alevlenmelerin sıklığı

    Bir yıldaki alevlenme oranı

    0,08

    0,20

    Mepolizumab 100 mg (subkütan)

    N=194

    Plasebo

    N=191

    Azalma yüzdesi

    Sıklık oranı (%95 GA)

    %61

    0,39 (0,18, 0,83)

    -

    p değeri

    0,015

    Hastaneye yatış gerektiren alevlenmelerin sıklığı

    Bir yıldaki alevlenme oranı

    0,03

    0,10

    Azalma yüzdesi

    Sıklık oranı (%95 GA)

    %69

    0,31 (0,11, 0,91)

    -

    p değeri

    0,034

    32. haftada bronkodilatör öncesi FEV (mL)

    Başlangıç (SD)

    1730 (659)

    1860 (631)

    Başlangıca göre ortalama değişim (SE)

    183 (31)

    86 (31)

    Fark (mepolizumaba karşı plasebo)

    98

    %95 GA

    (11, 184)

    p değeri

    0,028

    32. haftada St. George Solunum Anketi (SGRQ)

    Başlangıç (SD)

    47,9 (19,5)

    46,9 (19,8)

    Başlangıca göre ortalama değişim (SE)

    -16,0 (1,1)

    -9,0 (1,2)

    Fark (mepolizumaba karşı plasebo)

    -7,0

    %95 GA

    (-10,2, -3,8)

    p değeri

    <0,001

    Başlangıç eozinofil sayımına göre alevlenme oranındaki azalma

    Tablo 3'te, iki alevlenme çalışmasında (MEA112997 ve MEA115588) başlangıç kan eozinofil sayımına göre yapılan birleşik analizin sonuçları bulunmaktadır. Plasebo kolundaki alevlenmelerin oranı, başlangıç kan eozinofil sayımıyla birlikte yükselmiştir. Mepolizumab ile elde edilen azalma oranının kan eozinofil sayısı daha yüksek olan hastalarda daha fazla olduğu saptanmıştır.

    Tablo 3: Ağır refrakter eozinofilik astım hastalarında başlangıç kan eozinofil sayımına göre klinik açıdan anlamlı alevlenme oranının birleşik analizi

    Mepolizumab

    75 mg IV/100 mg SC N=538

    Plasebo

    N=346

    MEA112997+MEA115588

    <150 hücre/mikroL

    n

    123

    66

    Bir yıldaki alevlenme oranı

    1,16

    1,73

    Mepolizumaba karşı plasebo

    Sıklık oranı (%95 GA)

    0,67 (0,46, 0,98)

    ---

    150 ila <300 hücre/mikroL

    n

    139

    86

    Mepolizumab

    75 mg IV/100 mg SC N=538

    Plasebo

    N=346

    Bir yıldaki alevlenme oranı

    1,01

    1,41

    Mepolizumaba karşı plasebo

    Sıklık oranı (%95 GA)

    0,72 (0,47, 1,10)

    ---

    300 ila <500 hücre/mikroL

    N

    109

    76

    Bir yıldaki alevlenme oranı

    1,02

    1,64

    Mepolizumaba karşı plasebo

    Sıklık oranı (%95 GA)

    0,62 (0,41, 0,93)

    ---

    ≥500 hücre/mikroL

    n

    162

    116

    Bir yıldaki alevlenme oranı

    0,67

    2,49

    Mepolizumaba karşı plasebo

    Sıklık oranı (%95 GA)

    0,27 (0,19, 0,37)

    ---

    Oral kortikosteroid doz azaltma çalışması MEA115575 (SIRIUS)

    MEA115575 çalışmasında 100 mg subkutanöz mepolizumabın eozinofilik enflamasyonu bulunan ağır astım olgularında astım kontrolünü sağlarken idame oral kortikosteroidlere (OKS) duyulan ihtiyacın azaltılması üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. Hastaların başlangıç kandaki eozinofil sayısı 150/mikroL veya tarama öncesindeki 12 ayda kandaki eozinofil sayısı

    300/mikroL'dir. Hastalara tedavi sürecince her 4 haftada bir mepolizumab veya plasebo tedavisi uygulanmıştır. Hastalar astım kontrolü sağlandığı sürece OKS azaltım aşamasında (4- 20 hafta) her 4 haftada bir azaltılan OKS dozu dışında çalışma sırasında mevcut astım ilacını almaya devam etmiştir, OKS dozu ise OKS azaltma fazında (4.-20. haftalar) astım kontrolü devam ettiği sürece 4 haftada bir azaltılmıştır.

    Çalışmaya toplam 135 hasta dahil edilmiştir: yaş ortalaması 50, %55'i kadın ve %48'i en az 5 yıldır oral steroid tedavisi almıştır. Başlangıç ortalama prednizon eşdeğeri dozu günde yaklaşık 13 mg'dır.

    Birincil sonlanım noktası, tanımlı doz azaltma kategorilerine göre astım kontrolünü devam ettirirken günlük OKS dozunda sağlanan azaltma yüzdesidir (20-24 hafta) (bkz. Tablo 4). Önceden tanımlanan kategoriler %90-100 azaltma aralığında değişen yüzde azalmalardan optimizasyon evresinin sonunda prednizon dozunda azalma olmamasına kadar değişen yüzde azaltmalarından oluşur. Mepolizumab ile plasebo arasındaki karşılaştırmanın istatistiksel açıdan anlamlı olduğu saptanmıştır (p=0,008).

    Tablo 4: MEA115575 çalışmasındaki primer ve sekonder sonlanım noktaları

    Tedavi amaçlı popülasyon

    Mepolizumab 100 mg (subkütan)

    N=69

    Plasebo

    N=66

    Primer sonlanım noktası

    Başlangıca Göre OKS'de Azalma Yüzdesi (20-24. haftalar)

    %90-%100

    16 (%23)

    7 (%11)

    %75-<%90

    12 (%17)

    5 (%8)

    %50-<%75

    9 (%13)

    10 (%15)

    >%0-<%50

    7 (%10)

    7 (%11)

    OKS'de azalma yok/astım kontrolü

    25 (%36)

    37 (%56)

    yok/tedaviden çekilme

    Risk oranı (%95 GA)

    2,39 (1,25, 4,56)

    p değeri

    0,008

    Sekonder sonlanım noktaları (20.-24. Haftalar)

    Günlük OKS dozunda 0 mg/güne düşüş

    10 (%14)

    5 (%8)

    Risk oranı (%95 GA)

    1,67 (0,49, 5,75)

    p değeri

    0,414

    Günlük OKS dozunda ≤5 mg/güne düşüş

    37 (%54)

    21 (%32)

    Risk oranı (%95 GA)

    2,45 (1,12, 5,37)

    p değeri

    0,025

    Günlük OKS dozunda başlangıca göre

    medyan % azalma (%95 GA)

    50,0 (20,0, 75,0)

    0,0 (-20,0, 33,3)

    Medyan fark (%95 GA)

    -30,0 (-66,7, 0,0)

    p değeri

    0,007

    Ağır refrakter eozinofilik astımda açık etiketli ek çalışmalar MEA115666 (COLUMBA) MEA115661 (COSMOS) ve 201312 (COSMEX)

    NUCALA'nın ağır refrakter eozinofilik astım hastalarının (n=998) medyan 2,8 yıl (aralık 4 hafta ila 4,5 yıl) tedavi edildiği açık etiketli ek çalışmalar MEA115666, MEA115661 ve 201312'deki uzun süreli etkililik profili genellikle plasebo kontrollü 3 çalışmadakiyle tutarlıdır.

    Pediyatrik popülasyon

    Ağır refrakter eozinofilik astım

    MEA115588 ve çift kör plasebo kontrollü çalışma 200862'de 34 adolesan bulunmaktadır (12 ila 17 yaşında). Bu 34 gönüllünün 12'si plasebo, 9'u 75 mg intravenöz mepolizumab, 13'ü 100 mg subkütan mepolizumab almıştır. Bu çalışmaların birleşik analizinde, adolesan gönüllülerde plaseboyla karşılaştırıldığında mepolizumabdan sonra klinik açıdan anlamlı alevlenmelerde

    %40 düşüş gözlemlenmiştir (sıklık oranı 0,60; %95 GA: 0,17, 2,10).

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Mepolizumab astım hastalarında subkütan uygulamadan sonra 12,5 mg ila 250 mg doz aralığında yaklaşık doza orantılı farmakokinetik göstermiştir. Sağlıklı gönüllülerde 100 mg subkütan doz uygulandıktan sonra mepolizumabın sistemik maruziyeti formülasyonlar arasında benzerdir.

    Emilim:

    Sağlıklı gönüllüler veya astım hastalarına subkütan uygulamadan sonra, mepolizumab yavaşça absorbe edilmiştir ve maksimum plazma konsantrasyonuna ulaşana kadar geçen medyan süre (T) 4 ila 8 gün aralığındadır.

    Sağlıklı gönüllülerin karın, uyluk veya üst kol bölgesine tek doz subkütan uygulamadan sonra, mepolizumabın mutlak biyoyararlanımı sırasıyla %64, %71 ve %75'tir. Astım hastalarında kola subkütan yoldan uygulanan mepolizumabın mutlak biyoyararlanımı %74-80 aralığındadır. Dört haftada bir tekrarlanan subkütan uygulamanın ardından kararlı durumda yaklaşık iki kat daha fazla birikim olduğu saptanmıştır.

    Dağılım:

    Astım hastalarına tek doz intravenöz uygulamadan sonra, mepolizumab ortalama 55 ila 85 mL/kg dağılım hacmine sahiptir.

    Biyotransformasyon:

    Mepolizumab vücutta yaygın şekilde dağılan ve karaciğer dokusuyla sınırlı olmayan proteolitik enzimler tarafından parçalanan bir hümanize IgG1 monoklonal antikorudur.

    Eliminasyon:

    Astım hastalarına tek doz intravenöz uygulamadan sonra, ortalama sistemik klirens (SL) 1,9 ila 3,3 mL/gün/kg'dır ve ortalama terminal yarı ömür yaklaşık 20 gündür. Subkütan mepolizumab uygulamasından sonra, ortalama terminal yarı ömür (t) 16 ila 22 gün aralığındadır. Popülasyon farmakokinetik analizinde tahmin edilen mepolizumab sistemik klirensi 3,1 mL/gün/kg'dır.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Pediyatrik popülasyon:

    Pediyatrik popülasyonda sınırlı farmakokinetik veri mevcuttur (eozinofilik özofajit olan 59 gönüllü, ağır refrakter eozinofilik astım olan 55 gönüllü). İntravenöz mepolizumabın farmakokinetiği, eozinofilik özofajit olan 2-17 yaşındaki gönüllüde gerçekleştirilen bir pediyatrik çalışmada yapılan popülasyon farmakokinetik analizinde değerlendirilmiştir. Pediyatrik farmakokinetik erişkinlerde vücut ağırlığı göz önünde bulundurulduğu zaman büyük oranda öngörülebilirdir. Faz 3 çalışmalarına dahil edilen ağır refrakter eozinofilik astım hastası ergen deneklerdeki mepolizumab farmakokinetiği erişkinlerle tutarlıdır (bkz. Bölüm 4.2).

    12 haftalık bir açık etiketli, kontrolsüz çalışmada, ağır refrakter eozinofilik astım hastası olan 6 ila 11 yaşındaki gönüllülerde subkütan uygulamadan sonraki pediyatrik farmakokinetik incelenmiştir. Pediyatrik farmakokinetik vücut ağırlığı ve biyoyararlanım göz önünde bulundurulduğunda yetişkinler ve adolesanlarla büyük oranda tutarlıdır. Yetişkin ve adolesanların %76'sında görülen mutlak subkütan biyoyararlanım pediatrik grubun tamamında görülmektedir. Subkütan yoldan 40 mg (ağırlık <40 kg) veya 100 mg (ağırlık ≥40 mg) uygulamasından sonraki maruziyet, 100 mg alan yetişkinlerde gözlemlenenin 1,32 ve 1,97 katıdır.

    15-70 kg aralığındaki ve 6 ila 11 yaşındaki çocuklara 4 haftada bir 40 mg subkütan doz uygulaması FK modelleme ve simülasyon yoluyla incelendiğinde, bu doz rejiminin ortalama maruziyetinin 100 mg alan erişkinlerin %38'i aralığında olacağı öngörülmüştür. Mepolizumabın terapötik indeksinin geniş olması nedeniyle bu doz rejiminin kabul edilir olduğu düşünülmektedir.

    Yaşlı hastalar (65 yaş ve üzeri):

    Tüm klinik çalışmalarda yaşlı hastalarda (≥65 yaşında) sınırlı farmakokinetik veri mevcuttur (N=90). Ancak, popülasyon farmakokinetik analizinde, 12 ila 82 yaş aralığında mepolizumabın farmakokinetiğinde yaş etkisi olduğuna yönelik bir belirti görülmemiştir.

    Böbrek yetmezliği:

    Böbrek yetmezliğinin mepolizumabın farmakokinetiği üzerindeki etkisini incelemek için resmi bir çalışma yapılmamıştır. Popülasyon farmakokinetik analizine göre, kreatinin klirensi 50-80 mL/dk. olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Kreatinin klirensi >50 mL/dk. olan hastalarda sınırlı veri bulunmaktadır.

    Karaciğer yetmezliği:

    Karaciğer yetmezliğinin mepolizumabın farmakokinetiği üzerindeki etkisini incelemek için resmi bir çalışma yapılmamıştır. Mepolizumab geniş ölçekli dağılan ve karaciğerle sınırlı olmayan proteolitik enzimler tarafından ayrıştırıldığı için, karaciğer işlevindeki değişimlerin mepolizumabın eliminasyonu üzerinde etkili olma olasılığı düşüktür.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Mepolizumab bir monoklonal antikor olduğu için, hiçbir genotoksisite veya karsinojenisite çalışması yapılmamıştır.

    Hayvanlardaki toksikoloji ve/veya farmakoloji

    Maymunlarda güvenlilik farmakolojisi veya tekrarlanan doz toksisitesinin incelendiği geleneksel çalışmalarda elde edilen klinik dışı veriler insanlar için özel bir tehlikeye işaret etmemektedir. Maymunlara intravenöz ve subkütan uygulama periferik ve akciğer eozinofil sayımlarında azalmayla ilişkilendirilmiştir ve hiçbir toksikolojik veri bulunmamaktadır.

    Eozinofillerin bazı parazitik enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemi yanıtlarıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Anti-IL-5 antikorlarıyla tedavi edilen veya genetik IL-5 veya eozinofil yetmezliği olan farelerde gerçekleştirilen çalışmalar, parazitik enfeksiyonları temizleme becerisinde eksiklik olmadığını göstermiştir. Bu bulguların insanlar için etkisi bilinmemektedir.

    Fertilite

    Farelerde IL-5'i inhibisyona uğratan analog bir antikorla yapılan doğurganlık ve genel üreme toksisitesi çalışmalarında fertilitede bozukluk gözlemlenmemiştir. Bu çalışmaya yavrulayan hayvanlar veya işlevsel yavru değerlendirmesi dahil değildir.

    Gebelik

    Mepolizumab maymunlarda gebelik veya yavruların embriyonik/fetal ve postnatal gelişimi (bağışıklık fonksiyonu dahil) üzerinde hiçbir etki göstermemiştir. İç organ ve iskelet malformasyonları incelenmemiştir. Sinomolgus maymunlarında elde edilen veriler mepolizumabın plasentayı geçtiğini göstermektedir. Mepolizumab konsantrasyonları doğumdan sonra birkaç ay boyunca bebeklerde annelere göre 1,2-2,4 kat daha yüksektir ve bebeklerin bağışıklık sistemini etkilememiştir.

    6.1. Yardımcı maddelerin listesi

    Sükroz

    Sodyum fosfat dibazik heptahidrat

    Sitrik asit monohidrat

    Polisorbat 80

    EDTA disodyum dihidrat Enjeksiyonluk su

    6.2. Geçimsizlikler

    Geçimlilik çalışması yapılmadığı için, bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.

    6.3. Raf ömrü

    24 ay

    6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

    Buzdolabında (2-8°C'de) saklanmalıdır. Dondurulmamalıdır.

    Işıktan korumak için kullanıma hazır kalemi orijinal kutusunda saklayınız.

    Gerekiyorsa NUCALA kullanıma hazır kalem buzdolabından çıkarılarak açılmamış ambalajında ışıktan korunarak 7 gün boyunca oda sıcaklığında (30°C'ye kadar) saklanabilir. 7 günden uzun süre buzdolabının dışında kalan ambalajlar atılmalıdır.

    Kullanıma hazır kalem ambalajı açıldıktan sonra 8 saat içinde uygulanmalıdır. 8 saat içinde uygulanmayan ambalajlar atılmalıdır.

    6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

    Kullanıma hazır kalem içinde sabit iğneli (paslanmaz çelik) Tip 1 cam enjektör içinde 1 mL çözelti.

    Ambalaj boyutları:

    1 kullanıma hazır kalem

    3 kullanıma hazır kalemden oluşan (1 pakette 3 ambalaj) çoklu ambalaj. Tüm ambalaj boyutları pazarda olmayabilir.

    6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

    Uygulamadan önce çözelti gözle incelenmelidir. Sıvı berrak ila opalesan, renksiz ila açık sarı ila açık kahverengi olmalıdır. Çözelti bulanıksa, renk bozukluğu varsa veya partikül içeriyorsa kullanılmamalıdır.

    Kullanıma hazır kalem buzdolabından çıkardıktan sonra, NUCALA enjeksiyonu yapılmadan önce en az 30 dakika kalemin oda sıcaklığına ulaşması beklenmelidir.

    NUCALA kullanıma hazır kalemin subkütan uygulamasıyla ilgili kapsamlı talimatlar kullanma talimatının sonunda bulunmaktadır.

    İmha

    Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri"ne uygun olarak imha edilmelidir.

      7. RUHSAT SAHİBİ

      GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş., Büyükdere cad. No.173, 1. Levent Plaza, B Blok 34394 1. Levent/İstanbul

      Tel. no: 0 212 – 339 44 00

      Faks no:0 212 – 339 45 00

      Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir. En Yaygın Alerji Türleri En Yaygın Alerji Türleri Bağışıklık sistemi, polen, arı zehiri veya evcil hayvan gibi yabancı bir maddeye veya çoğu insanda reaksiyona neden olmayan bir yiyeceğe tepki gösterdiğinde alerjiler meydana gelir.

    İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

    Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş
    Satış Fiyatı 22954.57 TL [ 17 Dec 2024 ]
    Önceki Satış Fiyatı 23715.93 TL [ 2 Dec 2024 ]
    Original / JenerikOriginal İlaç
    Reçete DurumuKısıtlanmış Beyaz Reçeteli bir ilaçdır.
    Barkodu8699522958528
    Etkin Madde Mepolizumab
    ATC Kodu R03DX09
    Birim Miktar 100
    Birim Cinsi MG
    Ambalaj Miktarı 1
    Solunum Sistemi > KORTİKOİDLER
    İthal ( ref. ülke : Fransa ) ve Beşeri bir ilaçdır. 
    NUCALA 100 mg/ml SC enjeksiyonluk çözelti IÇEREN kullanıma hazır kalem (1 adet) Barkodu