ORALAIR 100 IR/300 IR dilaltı tablet Kısa Ürün Bilgisi

Allerjen Ekstratı }

Çeşitli İlaçlar > Allerjenler > Allerjen
Say İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti. | 8 August  2014

1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

ORAL AIR 100 IR / 300 IR Dilaltı Tablet

2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Domuz ayrığı (Dactylis glomerata L.),

Tatlı ilkbahar otu (Arıthoxanthum odoratum /..),

İngiliz çimi (Lolium perenne /..),

Çayır salkım otu (Poapratensis L.)

Çayır kelp kuyruğu (Phleumpratense L.)

çim poleni alerjen ekstrakdarından dilaltı tablet başına 100 IR veya 300 IR içerir.

*IR (Reaktivite indeksi): IR birimi, Stallergenes ürünlerinin alerjenikliğini belirtmektedir: Stallerpoint kullanılarak yapılan bir deri prik testinde ürün, bu aleıjene duyarlı olan 30 hastada 7 mm çapında bir kabartıya neden oluyorsa bu aleıjen ekstraktının 100 IR/mL içerdiği kabul edilir (geometrik ortalama). Bu hastaların deri reaktivitesi, eş zamanlı olarak %9 kodein fosfat veya 10 mg/mL histamin ile yapılan deri prik testlerine pozitif yanıt ile gösterilmiştir. Bu birim cinsi, diğer aleıjen üreticilerinin kullandıkları birim cinsleriyle benzerlik göstermemektedir.

100 IRTik bir dilaltı tablette: Laktoz monohidrat 83.1-83.6 mg

300 IRTik bir dilaltı tablette: Laktoz monohidrat 81.8-83.1 mg

100 IRTik bir dilaltı tablette: Mannitol (E421) 0.10 - 0.42 mg

300 IRTik bir dilaltı tablette: Mannitol (E421) 0.30 - 1.27 mg

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.


3.   FARMASÖTİK FORMU

Dilaltı tablet

100 IR tablet, beyaz ila bej renkli, hafif benekli ve her iki yüzünde “100” baskısı olan yuvarlak tablettir.

300 IR tablet, beyaz ila bej renkli, hafif benekli ve her iki yüzünde “300” baskısı olan yuvarlak tablettir.


4.1. Terapötik endikasyonlar

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Yetişkinler, adolesanlar ve çocuklar (5 yaştan itibaren):

ORALAIR tedavisi, sadece aleıjik hastalıkların tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından reçete edilmeli ve başlanmalıdır. Pediyatrik tedavilerde ise hekim aynı zamanda çocuklarda de uzmanlaşmış olmalıdır.

İlk ORALAIR tabletinin tıbbi gözetim altında verilmesi ve hastanın 30 dakika takip edilmesi önerilmektedir.

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Tedavi, başlangıç tedavisi (3 günlük doz artışını içerir) ve devam tedavisinden oluşmaktadır. Başlangıç tedavisi ORALAIR 100 IR/300 IR dilaltı tabletlerle yapılan tedavinin birinci ayıdır.

J l.Gün

1 x 100 IR tablet

|_2.Gün

2 x 100 IR tablet

f 3.Gün

1 x 300 IR tablet

4. Gün

1 x 300 IR tablet

J 5.Gün

1 x 300 IR tablet

30.Gün

1 x 300 IR tablet

Küçük blister

Büyük blister


2. aydan itibaren polen mevsiminin sonuna kadar devam tedavisi günde bir kez alman ORALAIR 300 IR’lik dilaltı tabletlerle devam etmelidir.

Tedavi, polen mevsiminin beklenilen başlangıcından yaklaşık 4 ay önce başlamalı ve polen mevsimi sona erene kadar devam etmelidir.

İlk polen mevsimi sırasında semptomlarda anlamlı herhangi bir iyileşme görülmezse tedaviye devam etmek açısından herhangi bir endikasyon yoktur.

Genel olarak, tedaviye 7 günden daha kısa süreyle ara verildiyse, devam edilmesi gereklidir. Ara verilen süre 7 günden uzunsa, tedaviye tıbbi gözetim altında devam edilmesi önerilir.

Uygulama şekli:

Tablet tam olarak çözünene kadar dilin altında tutulmalı (en az 1 dakika) ve sonra yutulmalıdır.

Tabletlerin gün içinde, tek başına alınması önerilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Bu hasta grubu hakkında spesifik bilgi bulunmamaktadır.

Karaciğer yetmezliği:

Bu hasta grubu hakkında spesifik bilgi bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

ORALAIR’in 5 yaşından küçük çocuklarda güvenliliği ve etkinliği belirlenmemiştir. Çocuklarda ORALAIR ile birden fazla polen mevsimi boyunca tedaviye ilişkin veri bulunmamaktadır.

Adolesanlarda ve 5 yaşından itibaren çocuklarda kullanılacak pozoloji, yetişkinlerdeki ile aynıdır.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

■ Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık

■ Eş zamanlı olarak beta-bloker kullanmak

■ Ağır ve/veya kararsız astım (FEVı< beklenilen değerin %70’i)

■ Ağır immün yetmezlik veya otoimmün hastalık

■ Habis hastalıklar (ör: kanser)

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Diş çekimi de dahil olmak üzere oral cerrahi durumlarında ORALAIR tedavisi tam iyileşme olana kadar kesilmelidir.

Trisiklik antidepresanlar ve monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ile tedavi uygulanan hastalarda spesifik immünoterapi dikkatli şekilde göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu ürünün içeriğinde laktoz monohidrat bulunmaktadır. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

İçeriğinde bulunan mannitolün hafif derecede lakzatif etkisi olabilir.

4.5.   Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

ORALAIR ile yapılan klinik çalışmalarda, aleıjik semptomların giderilmesi için ilaç kullanan (antihistaminikler, steroidler) hastalarda herhangi bir etkileşim bildirilmemiştir.

ORALAIR ile yapılan tedavi sırasında diğer al erj enlerle yapılan eş zamanlı immünoterapilerin risk oluşturduğunu gösteren herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Ciddi aleıjik reaksiyonlar adrenalin ile tedavi edilebilir. Trisiklik antidepresanlar ve monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) kullananlarda adrenalinin etkileri ölümcül sonuçlar doğurabilecek kadar büyüyebilir.

ORALAIR tedavisi ile eş zamanlı aşılamalara ilişkin klinik deneyimler yeterli değildir. Hastanın tıbbi açıdan genel durumunun değerlendirilmesinden sonra ORALAIR tedavisini kesmeden aşılama yapılabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Gebe kadınlarda ORALAIR kullanımına ilişkin klinik veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, üreme toksisitesi ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. kısım 5.3).

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Gebelik dönemi

Tedbir amaçlı olarak, gebelik sırasında alerjen immünoterapisine başlanmaması tercih edilir. Eğer tedavi sırasında hamilelik başlarsa, gerekli olduğu takdirde ORALAIR tedavisi sıkı tıbbi takiple sürdürülebilir.

Laktasyon dönemi

5 çim poleni aleıjen ekstraktının süte geçip geçmediği bilinmemektedir.

Tedbir amaçlı olarak, emzirme sırasında aleıjen immünoterapisine başlanmaması tercih edilir. Bununla birlikte, emziren kadınların ORALAIR etkin maddesine sistemik maruziyeti gözardı edilebilir olduğundan, tedavinin anne için yararı ve anne sütünün çocuk için yararı dikkate alınarak emzirme sırasında ORALAIR kullanılması düşünülebilir.

Üreme yeteneği/ Fertilite

İnsanlarda üreme yeteneği/fertilite ile ilgili veri bulunmamaktadır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerine ORALAIR’in herhangi veya gözardı edilebilir bir etkisi yoktur.

4.8.   Istenmeyen etkiler

ORALAIR tedavisi sırasında hastalar uygulama bölgesi reaksiyonları ve/veya sistemik aleıjik semptomlar oluşturabilecek aleıjenlere maruz kalırlar.

Bu nedenle tedavi süresince uygulama bölgesi reaksiyonları (öm. oral prurit ve boğaz iritasyonu) beklenebilir.

Bir hastada uygulama bölgesi reaksiyonu oluşması halinde semptomatik tedavi (öm. antihistaminiklerle) dikkate alınabilir.

Herhangi bir aleıjen immünoterapisiyle olduğu gibi, laringofarengeal bozukluk veya sistemik alerjik reaksiyonlar (yani derinin, mukoza dokusunun veya ikisinin tutulumunu, solunum güçlüğünü, sürekli gastrointestinal semptomları veya kan basmcmda azalma ve/veya ilişkili semptomları kapsayan akut başlangıçlı bir hastalık) dahil şiddetli alerjik reaksiyonlar oluşabilir. Bu ilişkili belirtiler ve semptomlar konusunda hastaları bilgilendiriniz ve bunların oluşması halinde derhal tıbbi yardım almalarını ve tedaviyi bırakmalarını söyleyiniz. Tedavi yalnızca hekimin talimatıyla tekrar başlatılmalıdır.

Klinik deneyimler

Plasebo kontrollü klinik çalışmalarda, çim poleni ile ilişkili aleıjik rinokonjunktivit olan toplam 1038 erişkine ve 154 çocuğa günde bir kez 300 IR ORALAIR uygulanmıştır. Bu hastalarda bildirilen istenmeyen etkiler aşağıdaki tabloda özetlenmektedir.

Çalışmadan erken ayrılmaya neden olan advers reaksiyonların büyük bölümü uygulama bölgesi reaksiyonları ile tutarlı olmuştur. Bunlar hafif veya orta şiddette görülmüş ve ciddi olmamıştır.

Erişkinler

Yan etkiler MedDRA kurallarına göre sistem organ sınıfı ve görülme sıklığı açısından sınıflandırılır.

Çok yaygm (>1/10); Yaygm (>1/100 - <1/10); Yaygm olmayan (>1/1000 - <1/100);

Seyrek (>1/10,000 - <1/1000); Çok seyrek (<1/10,000), bilinmemektedir (eldeki verilerle ölçülememektedir)

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygm: Nazofarenjit, rinit Yaygm olmayan: Oral herpes, otitis

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygm olmayan: Lenfadenopati

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygm olmayan: Aşırı duyarlılık, oral alerji sendromu

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygm olmayan: Depresyon

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygm: Baş ağrısı

Yaygm olmayan: Disgözi, somnolans, baş dönmesi Seyrek: Anksiyete

Göz hastalıkları

Yaygm: Gözde prurit, konjunktivit, gözyaşı artışı Yaygm olmayan: Göz kızarıklığı, gözde ödem, göz kuruluğu

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygm: Kulakta prurit

Yaygm olmayan: Kulak rahatsızlığı

Vasküler hastalıklar

Seyrek: Kızarma

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Çok yaygm: Boğaz iritasyonu

Yaygm: Astım, alerjik rinit (burun tıkanıklığı, hapşırma, rinore, burunda rahatsızlık), öksürük, orofaringeal ağrı, faringeal ödem, sinüs tıkanıklığı, dispne, disfoni, boğaz kuruluğu, orofaringeal kabarcık oluşumu, orofaringeal rahatsızlık

Yaygm olmayan: Faringeal hipoestezi, boğazda gerginlik hissi, hırıltı, laringeal ödem

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygm: Oral prurit

Yaygm: Karın ağrısı, ishal, kusma, ağız ödemi, dilde prurit, dudak ödemi, oral parestezi, dispepsi, dil ödemi, oral hipoestezi, stomatit, dilde prurit, oral rahatsızlık, bulantı, glossodini, ağız kuruluğu, disfaji

Yaygm olmayan: Oral ağrı, jinjivit, keilitis, gastrit, glossitis, tükürük bezi büyümesi, gastroözofageal reflü, dil hastalıkları, aşırı tükürük salgılanması, ağız ülserasyonu, özofageal ağrı, damakta ödem, oral hastalıklar, odinofaji, geğirme

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Ürtiker, prurit, atopik dermatit Yaygın olmayan: Anjiyoödem, döküntü, akne Seyrek: Yüz ödemi

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygm: Göğüs rahatsızlığı

Yaygm olmayan: Boğazda yumru hissi, asteni, Grip benzeri hastalık
Araştırmalar

Seyrek: Eozinofıl sayısında artış

Yaralanma ve zehirlenme

Yaygm olmayan: Ekskoriasyon

Bir klinik çalışmada üç ardışık çim polen mevsimi boyunca ORALAIR ile tedavi uygulanan erişkinler tarafından ilk tedavi dönemi sırasında bildirilen advers reaksiyonlara kıyasla ikinci ve üçüncü tedavi dönemleri sırasında daha az tipte ve daha düşük sıklıkta advers reaksiyon bildirilmiştir.

Pediyatrik popülasyon

Genel olarak, pediyatrik popülasyonda güvenlilik profili erişkinlerdekine benzerdir. Tablo özet şeklinde listelenen aşağıdaki reaksiyonlar erişkinlere göre pediyatrik popülasyonda daha yüksek insidansta bildirilmiştir: öksürük, nazofarenjit, ağız ödemi (çok yaygm), oral aleıji sendromu, keilitis, glossitis, boğazda yumru hissi, kulak rahatsızlığı (yaygm).

Tablo şeklinde özete ek olarak, ORALAIR alan çocuklarda ve adolesanlarda aşağıdaki reaksiyonlar bildirilmiştir: tonsilit, bronşit (yaygm), göğüs ağrısı (yaygm olmayan).

Pazarlama sonrası

Ayrıca erişkinlerde, adolesanlarda ve çocuklarda yapılan pazarlama sonrası gözetim sırasında aşağıdaki advers reaksiyonlar bildirilmiştir: astımın alevlenmesi, sistemik aleıjik reaksiyon. ORALAIR tedavisiyle oluşan bu reaksiyonların sıklığı bilinmemektedir.

Şüpheli advers reaksiyonların bildirilmesi

Bu tıbbi ürünün ruhsatlandırılmasından sonra şüpheli advers reaksiyonların bildirilmesi önemlidir. Bu tıbbi ürünün yarar/risk dengesinin sürekli izlenmesine olanak verir.

4.9. Doz aşımı

Herhangi bir doz aşımı vakası bildirilmemiştir.

Eğer önerilen günlük dozdan daha yüksek bir doz alınırsa, sistemik yan etkiler ve ciddi lokal advers reaksiyonlar da dahil olmak üzere istenmeyen etkilerin görülme riski yükselir. Anjiyoödem, yutma güçlüğü, nefes alıp vermede güçlük, seste değişiklikler veya boğazda doluluk hissi gibi ciddi semptomların görüldüğü vakalarda hekime derhal haber verilmelidir. Olası bir doz aşımı vakasında, advers etkiler semptomatik olarak tedavi edilmelidir.


5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Alerjen ekstraktı, çim poleni.

ATC-Kodu: V01AA02

ORALAIR, çim polenlerinden kaynaklanan rinit ve/veya konjunktivit gibi spesifik IgE aracılı alerji semptomları gösteren hastalann tedavisinde kullanılır.

Farmakodinamik etkinin hedefi bağışıklık sistemidir. Amaç, hastanın tedavi edildiği alerjene karşı bir bağışıklık yanıtına yol açmaktır. Spesifik immünoterapinin klinik etkileri bakımından tam ve kesin etki mekanizması henüz tam olarak anlaşılıp ortaya konmuş değildir. ORALAIR ile yapılan tedavinin çime karşı sistemik rekabetçi bir antikor yanıtını indüklediği ve spesifik IgG’de bir artışı indüklediği gösterilmiştir. Bu bulguların klinik önemi henüz açıklanamamıştır.

Klinik etkinlik (Çalışma VO34.04):

Avrupa’da çok merkezli, çok uluslu, randomize, çift-kör ve plasebo kontrollü bir çalışma yapılmıştır. Çalışmaya deri testleri ve/veya çim polenlerine spesifik pozitif bir IgE titresiyle doğrulanan mevsimsel alerjik rinitli ve/veya rinokonjunktivitli 628 erişkin dahil edilmiştir. Hastalar 4 gruba randomize edilmiştir ki bunlar plasebo (n=156), ORALAIR 100 IR/gün (n=157), ORALAIR 300 IR/gün (n=155) ve ORALAIR 500 IR/gün (n=160) gruplarıdır.

Her bir hastaya polen mevsimin başlamasından yaklaşık 4 ay önce günde bir kez dilaltı dozları verilmeye başlanmış ve buna polen mevsimi boyunca da devam edilmiştir. Analizlerde, ölçülebilir olan 569 hastanın sonuçları kullanılmıştır (plasebo, n=148; ORALAIR 100IR, n=142; ORALAIR 300IR, n=136; ORALAIR 500IR, n=143). Etkinlik, Rinokonjunktivit Total Semptom Skoruna (RTSS) göre değerlendirilmiştir (detayları aşağıda sunulmuştur).

Bu çalışmanın sonuçlan 500 ve 300 IR’lik dozlann benzer etkinlik gösterdiklerini ve güvenlik verileri bakımından da 300 IR’lik dozun daha iyi olduğunu göstermiştir ki bunun neticesinde de önerilen doz günlük 300 IR olmuştur.

300 IR grubundaki etkinlik plasebo grubundaki yİ e karşılaştırıldığında (irıtent to treat [ITT] popülasyonundaki deneklerin sayısı sırasıyla 136 ve 148’dir) aşağıdaki sonuçlar bulunmuştur:

VO34.04 çalışması: Etkinlik sonuçlan (bir polen mevsimi boyunca)

Birincil son

anım noktası:

VO34.04

çalışması

ORALAIR 300IR Ortalama (SD)

Medyan

Plasebo

Ortalama

(SD)

Medyan

Mutlak Düzeltilmiş Fark Ortalaması

[GA %9s]

Bağıl

ortalama

farklılık*

%

P-

değeri**

Rinokonjunktivit semptom skora A

3.58(2.98)

2.91

4.93 (3.23) 4.62

-1.39 [-2.09;-0.69]

%27.3

0.0001

*Bağıl Ortalama Farklılık: Mutlak farklılık / Plasebo ** p-değeri ANCOVA

A Semptom skoru: Çim poleni mevsimi boyunca her bir hasta için ortalama günlük toplam rinokonjunktivit semptom skoru. Rinokonjunktivit semptomları hapşırma, buran akıntısı, buran kaşıntısı, nazal konjesyon, göz sulanması ve göz kaşıntısını içerir (skor aralığı 0-18’dir, 18 gibi yüksek değerler her altı semptomunda dirençli ve çok şiddetli olduğunu gösterir).

VO34.04

çalışması

ORALAIR 300IR Ortalama (SD)

Medyan

Plasebo

Ortalama

(SD)

Medyan

Mutlak Düzeltilmiş Fark Ortalaması

[GA %9s]

Bağıl

ortalama

farklılık*

%

P-

değeri**

Kurtarma ilacı kullanımı B

%19.7 (24.8) %10.6

%27.9 (29.3) %19.7

-

-

-

Yaşam kalitesi skora

c

1.08 (0.96) 0.89

1.37(1.01)

1.20

-0.25 [-0.47; -0.04]

%21.1

<0.0199

*Bağıl Ortalama Farklılık: Mutlak farklılık / Plasebo ** p-değeri ANCOVA

B Kurtarma ilacı kullanımı: En az bir kurtarma ilacı kullanan hasta başına günlerin yüzdesi, p-değeri 0.0194 NS (Wilcoxon).

c Yaşam kalitesi, polen mevsiminin tepe noktasında Rinokonjunktivit Yaşam Kalitesi Anketi (RQLQ) ile değerlendirilmiştir (skor aralığı 0-7 ’dir, yüksek skorlar kötü bir yaşam kalitesi aralığım yansıtmaktadır).

Hastanın tedavinin etkinliği hakkındaki genel değerlendirmesi: ORALAIR 300 IR grubundan 119/135 hasta (%88) ve plasebo grubundan da 108/147 hasta (%73) önceki polen mevsimine nispetle iyileşmelerini hafıf-orta veya iyi-mükemmel olarak değerlendirmiştir.

0 ila 3 arasında değişen her bir semptom skorunun ANCOVA sonuçları plaseboyla karşılaştırıldığında 300 IR’lik tabletlerin lehine bulunmuştur ki bu semptomlar hapşırma (0.19), burun akıntısı (-0.23), burun kaşıntısı (-0.23), nazal konjesyon (-0.28), göz kaşıntısı (

0.24) ve göz sulanmasıdır (-0.21).

Kurtarma ilacı kullanmayan hastaların oranı 300 IR grubunda %35.3, plasebo grubunda ise %27.0’dır (NS).

Post hoc sonlanım noktaları (körleştirmenin kaldırılmasından sonra uygulanmıştır):

VO34.04

çalışması

ORALAIR 300IR Ortalama (SD)

Medyan

Plasebo

Ortalama

(SD)

Medyan

Mutlak Düzeltilmiş Fark Ortalaması

[CI %95]

Bağıl

ortalama

farklılık*

%

p-değeri**

Ortalama Düzeltilmiş Semptom Skora D

4.17(3.39)

3.57

5.88 (3.82) 5.26

-1.84 [-2.66;-1.02]

%29.1

<0.0001**

Ortalama Kurtarma İlacı Skora E

0.31 (0.43) 0.16

0.48 (0.53) 0.31

-0.17 [-0.29;-0.05]

%35.0

0.0047**

PSCD2-0F

%43.5 (33.8) 38.6

%28.7 (30.7) 17.1

-

-

0.0001***

PSFDG

%25.3 (30.2) 10.9

%14.9 (23.6) 0.0

-

-

0.0006***

*Bağıl Ortalama Farklılık: Mutlak farklılık / Plasebo ** p-değeri ANCOVA /*** p-değeri Wilcoxon

D Ortalama Düzeltilmiş Semptom Skom (OD S S): Kurtarma ilacı kullanımı için düzeltilmiş ortalama semptom skorlan (her bir hasta için, günlük semptom skorlan ve günlük kurtarma ilacı kullanımı ile değerlendirilmiştir).

E Ortalama Kurtarma İlacı Skom: Çim polen mevsimi boyunca her bir hasta için olan ortalama günlük kurtarma ilacı skomdur. Kullamlan ilaçlar şu şekilde skorlanmışür: kurtarma ilacı kullanılmamış = 0, antihistaminikler (oral ve/veya oküler) = 1, nazal kortikosteroidler = 2, oral kortikosteroidler = 3.

F Semptomlann Kontrol Ahında Tutulduğu Günlerin Yüzdesi (PSCD2-o): Kurtarma ilacımn kullanılmadığı ve semptom skorunun 2 den daha yüksek olmadığı günlerin yüzdesidir.

G Semptomsuz ve kurtarma ilaçsız geçen günlerin oram (PSFD): Semptom görülmeyen ve kurtarma ilacı kullanılmayan günlerin yüzdesi.

Çim polen mevsimi boyunca 300 IR grubundan 61 hastada (%45) Semptomları Kontrol Altında Tutulduğu Günler %50’den daha fazla iken (kurtarma ilacının kullanılmadığı ve semptom skorunun 2’den daha yüksek olmadığı günler), bu durum plasebo grubunda 40 hasta (%27) için geçerlidir.

Pediyatrik popülasyon:

Avrupa’da, çok merkezli, çok uluslu, randomize, çift-kör ve plasebo kontrollü bir çalışma (çalışma VO52.06) yapılmıştır. Çalışmaya deri testleri ve/veya çim polenlerine spesifik pozitif bir IgE titresiyle doğrulanan mevsimsel aleıjik rinit ve/veya rinokonjunktivitli 5-17 yaş arası 278 hasta dahil edilmiştir.

Hastalar plasebo (n=139) ve ORALAIR 300 IR/gün (=139) olmak üzere 2 gruba randomize edilmişlerdir. Her bir hastaya polen mevsimin başlamasından yaklaşık 4 ay önce günde bir kez dil altı dozları verilmeye başlanmış ve buna polen mevsimi boyunca da devam edilmiştir. Tedavi fazının ilk 3 gününde artan bir doz şeması uygulanmıştır; 100 IR’lik başlangıç dozundan günlük 300 IR’lik doza kadar 100 IR’lik artışlar yapılmıştır. Analizlerde, ölçülebilir olan 266 hastanın sonuçlan kullanılmıştır (plasebo, n=135; ORALAIR 300IR, n=131) Etkinlik, bir polen mevsimi boyunca Rinokonjunktivit Total Semptom Skoruna (RTSS) göre değerlendirilmiştir (detaylar aşağıda sunulmuştur).

300 IR grubundaki etkinlik plasebo grubundaki yİ e karşılaştırıldığında (intent to treat [ITT] popülasyonundaki deneklerin sayısı sırasıyla 131 ve 135’dir) aşağıdaki sonuçlar bulunmuştur:

VO52.06 çalışması : Etkinlik sonuçlan (bir polen mevsimi boyunca):

Birincil sonlanım noktası:

VO52.06

çalışması

ORALAIR 300IR Ortalama (SD)

Medyan

Plasebo

Ortalama

(SD)

Medyan

Mutlak Düzeltilmiş Fark Ortalaması

[CI %95]

Bağıl

ortalama

farklılık*

%

P-

değeri**

Rinokonj unkti vit semptom skom A

3.25 (2.86) 2.48

4.51 (2.93) 4.08

-1.13 [-1.80;-0.46]

%28.0

0.001

*Bağıl Ortalama Farklılık: Mutlak farklılık / Plasebo

** p-değeri ANCOVA

A Semptom skom: Çim poleni mevsimi boyunca her bir hasta için ortalama günlük toplam rinokonjunktivit semptom skom. Rinokonjunktivit semptomları hapşırma, burun akıntısı, burun kaşıntısı, nazal konjesyon, göz sulanması ve göz kaşıntısını içerir (skor aralığı 0-18’dir, 18 gibi yüksek değerler her altı semptomunda dirençli ve çok şiddetli olduğunu gösterir).

İkincil sonlanım noktası:

VO52.06

çalışması

ORALAIR 300IR Ortalama (SD)

Medyan

Plasebo

ortalama

(SD)

Medyan

Mutlak Düzeltilmiş Fark Ortalaması [CI

%95]

Bağıl

ortalama

farklılık*

%

p-değeri**

Ortalama Kurtarma İlacı Skom B

0.60 (0.61) 0.39

0.79 (0.65) 0.76

-0.20 [-0.34 ; -0.06]

%24.1

0.0064

Kurtarma İlacı Kullanımı c

%35.4 (33.2) %26.8

%46.5 (34.6) %49.0

-

-

-

*Bağıl Ortalama Farklılık: Mutlak farklılık / Plasebo ** p-değeri ANCOVA

B Ortalama Kurtarma İlacı Skom: Çim polen mevsimi boyunca her bir hasta için olan ortalama günlük kurtarma ilacı skomdur. Kullamlan ilaçlar şu şekilde skorlanmışür: kurtarma ilacı kullanılmamış = 0, antihistaminikler (oral ve/veya oküler) = 1, nazal kortikosteroidler = 2, oral kortikosteroidler = 3.

c Kurtarma ilacı kullanımı: En az bir kurtarma ilacı kullanan hasta başına günlerin yüzdesi, p-değeri 0.0146 NS (Wilcoxon)

Her bir semptomun skoru: 0 ila 3 arasında değişen her bir semptom skorunun ANCOVA sonuçlan plaseboyla karşılaştınldığında 300 IR’lik tabletlerin lehine bulunmuştur ki bu semptomlar burun akıntısı (-0.16), nazal konjesyon (-0.26), göz kaşıntısı (-0.33) ve göz sulanmasıdır (-0.21).

Kurtarma ilacı kullanmayan hastaların oranı 300 IR grubunda %18.3, plasebo grubunda ise %14.8’dır (NS).

Post hoc sonlanım noktaları (

cörleştirmenin kaldırılmasından sonra uygulanmıştır):

VO52.06

çalışması

ORALAIR

300IR

Ortalama

(SD)

Medyan

Plasebo

Ortalama

(SD)

Medyan

Mutlak Düzeltilmiş Fark Ortalaması

[CI %95]

Bağıl

ortalama

farklılık*

%

p-değeri**

Ortalama Düzeltilmiş Semptom Skom D

4.30 (3.57) 3.33

6.12(3.85)

5.28

-1.64 [-2.51 ; -0.78]

29.8%

0.0002**

PSCD2-0E

%33.8 (30.0) 30.0

%23.7 (27.2) 12.2

-

-

0.0107***

PSFDF

%19.2 (24.9) 5.2

%10.5 (18.4) 0.0

-

-

0.0037***

*Bağıl Ortalama Farklılık: Mutlak farklılık / Plasebo ** p-değeri ANCOVA /*** p-değeri Wilcoxon

D Ortalama Düzeltilmiş Semptom Skom (OD S S): Kurtarma ilacı kullanımı için düzeltilmiş ortalama semptom skorlan (her bir hasta için, günlük semptom skorlan ve günlük kurtarma ilacı kullanımı ile değerlendirilmiştir).

E Semptomlann Kontrol Altında Tutulduğu Günlerin Yüzdesi (PSCD2-o): Kurtarma ilacımn kullanılmadığı ve semptom skorunun 2 den daha yüksek olmadığı günlerin yüzdesidir.

F P Semptomsuz ve kurtarma ilaçsız geçen günlerin oram (PSFD): Semptom görülmeyen ve kurtarma ilacı kullanılmayan günlerin yüzdesi.

5.2. Farmakokinetik özellikler

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Tek doz toksisitesi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, lokal tolerans ve embriyofetal gelişim gibi geleneksel çalışmalardan edinilen klinik-dışı veriler insanlara özel herhangi bir tehlike göstermemiştir. Sıçanlarda yapılan juvenil toksisite çalışmasında, en yüksek dozda (İnsanlarda Tolere Edilebilen En Yüksek Doz un 300 katı) 10 hafta boyunca günlük dozaj uygulamasının sadece erkeklerde APTT’yi (Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı) anlamlı derecede kısalttığı fakat herhangi bir klinik belirti veya histopatolojik bulguya yol açmadığı görülmüştür.

6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Mannitol (E421)

Mikrokristal selüloz Kroskarmeloz sodyum

6.2. Geçimsizlikler

Mevcut değildir.

6.3. Raf ömrü

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

Bu tıbbi ürünler herhangi bir özel saklama koşulu gerektirmez.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Piyasada aşağıdaki ambalaj boyutları bulunmaktadır:

Başlangıç tedavisi:

100 IR’lik 3 dilaltı tablet içeren 1 adet küçük blister + 300 IR’lik 28 dilaltı tablet içeren 1 adet blister. Her bir blisterin (Alu/alu) bir tarafı film (poliamid/alüminyum/polivinil klorür) diğer tarafı ise lak (vinil) ile kaplanmış ve ısı ile kapatılmış folyodan (alüminyum) oluşmaktadır.

Devam tedavisi:

1 adet blister (Alu/Alu) 300 IR’lik 30 dilaltı tablet içerir. Blisterin bir tarafı film (poliamid/alüminyum/polivinil klorür), diğer tarafı ise lak (vinil) ile kaplanmış ve ısı ile kapatılmış folyodan (alüminyum) oluşmaktadır. 1 veya 3 blister içeren ambalajlar bulunmaktadır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

Lösemi Kan Kanseri Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.

İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

Say İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Geri Ödeme KoduGeri Ödemede Değil
Satış Fiyatı TL
Önceki Satış Fiyatı
Original / JenerikOriginal İlaç
Reçete DurumuNormal Reçeteli bir ilaçdır.
Barkodu8699751050017
Etkin Madde Allerjen Ekstratı
ATC Kodu V01AA02
Birim Miktar
Birim Cinsi
Ambalaj Miktarı 31
Çeşitli İlaçlar > Allerjenler > Allerjen
İthal ( ref. ülke : Fransa ) ve Beşeri bir ilaçdır. 
ORALAIR 100 IR/300 IR dilaltı tablet Barkodu