ORGAMETRIL 5 mg tablet (30 tablet) Klinik Özellikler

Linestrenol + Dl-alfa Tokoferol }

Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > PROGESTERONLAR > Linestrenol
Organon Turkey İlaçları Ltd. Şti. | 3 May  2022

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

      Polimenore

      Menoraji ve metroraji

      Bazı primer ve sekonder amenore ve oligomenore vakaları

      Endometriozis

      Bazı endometriyal karsinom vakaları

      Selim meme hastalıkları

      Ovulasyon ağrısı ve menstrüasyon ve ovulasyonun baskılanması; dismenore

      Menstrüasyonun geciktirilmesi

      Peri- ve post menopozal dönemde, endometriyal hiperplazinin önlenmesi için östrojen

      tedavisine ilave olarak verilebilir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Endikasyonlar

    Dozaj*

    Polimenore

    Döngünün 14-25'inci günlerinde günde 1

    tablet.

    Menoraji ve metroraji

    10 gün boyunca günde 2 tablet. Genellikle kanama, tedavinin başlangıcından sonraki birkaç gün içerisinde kesilecektir. Tedavi, sonraki 3 adet döngüsü boyunca, her bir döngünün 14-25'inci günlerinde günde 1

    tablet şeklinde tekrarlanır. Şikayetlerin tedavi sırasında veya sonrasında ortadan kalkmaması halinde ek diyagnostik prosedürler gereklidir.

    Bazı primer ve sekonder amenore ve oligomenore vakaları

    Tedaviye 25 gün boyunca bir östrojen, örneğin 0,02-0,05 mg etinilöstradiol verilerek başlanmalıdır. Bununla bağlantılı olarak 14-25'inci günlerde günde 1 tablet ORGAMETRİL verilecektir. Tedavi sona erdikten sonra çekilme kanaması genellikle 3 gün içerisinde oluşmaktadır. Östrojen ile

    tedavi çekilme kanamasının 5'inci gününde

    Endometriyozis

    başlar, ve 25'inci güne kadar devam eder. 14-25'inci günlerinde tekrar günde 1 tablet ORGAMETRİL verilir. Bu tedavi sonraki döngüye kadar tekrarlanmalıdır.

    En az 6 ay boyunca günde 1-2 tablet.

    Bazı endometriyal karsinom vakaları

    Uzun süre boyunca günde 6-10 tablet.

    Selim meme hastalığı

    En az 3-4 ay boyunca döngünün 14-25'inci günlerinde günde 1 tablet.

    Menstruasyon, ovülasyon ve ovülasyon ağrılarının baskılanması; dismenore

    Tercihen 1. günde, fakat döngünün 5'inci gününü geçmeksizin günde 1 tablet ile tedavi başlanmalıdır. Tedavi birkaç ay boyunca sürdürülebilir (tablet alınmayan gün bırakılmaksızın). Tedaviye rağmen ara kanama olması halinde, dozaj 3-5 gün boyunca günde 2 veya 3 tablete yükseltilmelidir.

    Menstrüasyonun geciktirilmesi

    Günde 1 tablet ile tedaviye, menstrüasyonun beklenilen tarihinden tercihen 2 hafta önce başlanmalıdır. Tedaviye tahmini adet tarihinden 1 haftadan kısa bir süre önce başlanılması halinde, dozaj günde 2-3 tablet olmalıdır. Fakat bu durumda 1 haftadan uzun bir gecikme uygun olmayacaktır. Tedaviye daha geç başlanması halinde, ara kanama olması riski artmaktadır. Bu nedenden ötürü tedaviye tahmini adet tarihinden 3 gün önceden geç başlanmamalıdır.

    Peri ve postmenopozda östrojen terapisi ile birlikte, endometriyal hiperplazinin önlenmesi için

    Ayda 12-15 gün boyunca günde 1/2-1 tablet, örneğin her takvim ayının ilk 2 haftası boyunca; östrojen günlük olarak, tablet alınmayan boş gün bırakılmaksızın,

    en düşük etkili dozda uygulanabilir.

    * Döngünün ilk günü menstrual kanamanın ilk günüdür.

    Uygulama şekli:

    ORGAMETRİL tabletler ağızdan, tercihen su veya başka sıvıyla alınmalıdır. Unutulan doz eğer 24 saati geçmemişse, hatırlanır hatırlanmaz hemen alınmalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği: Renal yetmezliği olan hastalarda klinik çalışma yapılmamıştır.

    Karaciğer yetmezliği: Hepatik yetmezliği olan hastalarda klinik çalışma yapılmamıştır. Steroid hormonların metabolizması hepatik yetmezliği olan hastalarda yavaşlayabileceğinden, ORGAMETRİL'in bu kadınlarda kullanımı karaciğer fonksiyon değerleri normale dönmeden endike değildir (bkz. bölüm 4.3).

    Pediyatrik popülasyon: ORGAMETRİL'in 18 yaşına dek adolesanlarda güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir. Veri bulunmamaktadır.

    Geriyatrik popülasyon: Yeterli çalışma olmadığından, bu popülasyona verilmesi önerilmez.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      Gebelik veya gebelik şüphesi.

      Kolestatik sarılık veya hepatit benzeri ağır karaciğer hastalığı (veya karaciğer fonksiyon testlerinin sonuçlarının normale dönmemesi ile sonuçlanan ağır bir karaciğer hastalığı öyküsü varsa), hepatik hücre tümörleri, Rotor sendromu ve Dubin- Johnson sendromu.

      Tanı konmamış vajinal kanama.

      Seks steroidlerinden etkilendikleri bilinen nadir görülen durumlar, örneğin herpes gestationis, kolestatik sarılık, otoskleroz, şiddetli prurit ve porfiri. Bu durumlar gebelik veya seks steroidlerinin kullanımı sırasında ilk olarak görülebilir veya şiddetlenebilirler.

      Aktif venöz tromboembolik hastalık.

      ORGAMETRİL'in etkin madde veya bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı hipersensitivite.

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Tedavi, karaciğer fonksiyon testi sonuçları anormalleştiği zaman durdurulmalıdır.

      Özellikle kloazma gravidarum öyküsü olan kadınlarda, östrojen ve/veya progestagen içerikli preparat kullanımı sırasında kloazma bazen görülebilmektedir. Kloazma geliştirmeye meyilli kadınlarda, cildin doğal veya suni güneş ışığına maruz kalmasından kaçınılmalıdır.

      Steroidlerin kullanımı, ilgili laboratuvar testleri sonuçlarını etkileyebilir.

      ORGAMETRİL tedavisi sırasında birçok hastada LDL-kolesterol düzeyinde bir artış ve HDL-kolesterol düzeyinde bir azalma görülebilmektedir. Karaciğer fonksiyon parametrelerinde, karbonhidrat metabolizmasında ve hemostazda nadir değişiklikler meydana gelebilmektedir.

      Progestagenlerle yapılan uzun süreli tedavi sırasında, düzenli olarak tıbbi muayene olunması tavsiye edilmektedir.

      SHBG (seks hormonuna bağlı globulin) üzerindeki etkileri ile saptandığı üzere, ORGAMETRİL zayıf androjenik etkiye sahiptir. Bu durum, bazı hastalarda gözlenen hafif virilizasyon bulguları ile teyit edilmektedir (başlıca akne ve sebore).

      Epidemiyolojik araştırmalarda, östrojenlerle kombinasyon şeklinde progestagen uygulandığında, venöz tromboembolizm (VTE), derin ven trombozu ve akciğer embolisi) insidansında artış görülmüştür. Söz konusu bulgunun, östrojenik bileşenin mevcut olmadığı linestrenol bakımından taşıdığı klinik önemin bilinmemesine rağmen, ORGAMETRİL kullanımı bir tromboz olayı geliştiğinde bırakılmalıdır. ORGAMETRİL kullanımının bırakılmasını, ameliyat veya hastalık nedeniyle uzun süreli immobilizasyonlarda da düşünmek gerekir. Tromboembolik hastalık öyküsü olan kadınlara, bunun tekrarlayabileceği ihtimali olduğu bildirilmelidir.

      Aşağıdaki durumlardan herhangi biri görülen hastalar düzenli muayene edilmelidir:

        dolaşım bozuklukları (veya bu bozuklukların öyküsü), östrojen/progestagen içerikli oral kontraseptif preparatlarla bazı kardiyovasküler hastalıklara yönelik riskin hafifçe arttığı veya serebrovasküler durumlar bildirilmiştir;

        seks steroidlerinin kullanımı ile şiddetli depresyonun spesifik formları kötüleşebilir.

        ORGAMETRİL içeriğinde laktoz vardır. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        ORGAMETRİL ve diğer tıbbi ürünler arasında etkileşimler meydana gelebilir, ancak veriler sınırlıdır. Sonraki etkileşimler, sentetik progestagenlerin kullanımı veya aynı zamanda ORGAMETRİL ile ilişkili olabilen kombine oral kontraseptifler ile tanımlanır.

        Barbitüratlar (primidon dahil), hidantoin türevleri, rifampisinler, karbamazepin ve aminoglutetimid, ORGAMETRİL'in etkinliğini azaltabilir. Diğer taraftan ORGAMETRİL bazı beta blokörler, teofilinler, troleandomisin ve siklosporinin terapötik, farmakolojik veya toksikolojik etkilerini arttırabilir. ORGAMETRİL insülinin etkisini azaltabilir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

        Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi X'dir

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) ORGAMETRİL gebelikte kullanılmaz, kontrendikedir. ORGAMETRIL ile tedavi sırasında hormonal olmayan bir kontrasepsiyon yöntemi uygulanmalıdır.

        Gebelik dönemi

        ORGAMETRİL gebelik sırasında kontrendikedir.

        Laktasyon dönemi

        Bu ilacın laktasyon sırasında bebek için potansiyel zararının belirlenmesi için yeterli veri mevcut değildir.

        Üreme yeteneği/Fertilite

        Bu ilacın üreme yeteneği/ fertilite üzerine potansiyel zararının belirlenmesi için yeterli veri mevcut değildir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        Bazı hastalarda baş dönmesi meydana geldiği için, araç ve makine kullanımında dikkatli olunmalıdır.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Literatürde yer alan ve kullanıma sunulduktan sonra gözlenen advers olaylar aşağıdaki tabloda

        listelenmiştir.

        Aşağıda belirtilen tüm istenmeyen etkiler için sıklık bilinmemektedir (eldeki verilerden hareketle

        tahmin edilemiyor).

        Eğer ORGAMETRİL devamlı uygulanırsa, sıklıkla kanama atakları meydana gelir. Siklus halindeki uygulamada bu kanamalar bazen meydana gelir. Genellikle bu kanamaların görülme sıklığı tedavinin ilk iki ayında daha yüksektir; daha sonra sıklığı dereceli olarak azalır. Birçok vakada kanama dozun geçici olarak artırılmasıyla son bulur*.

        *bkz. aşağıdaki tablo

        Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır:

        Çok yaygın (≥ 1/10), yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (≥ 1/1,000 ila <1/100), seyrek (≥ 1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Sistem Sınıflandırması (MedDRA)*

        Advers olaylar

        Sıklık

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları

        Kilo artışı, glukoz intoleransında azalma

        Çok yaygın

        Sıvı tutulumu, terleme, lipid değerlerinde anormallik

        Yaygın

        image

        Sinir sistemi hastalıkları

        Sinirlilik

        Çok yaygın

        Baş ağrısı, migren, baş dönmesi, depresif ruh hali

        Yaygın

        Gastrointestinal hastalıklar

        Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, diyare, kabızlık

        Çok yaygın

        image

        Hepatobilier hastalıklar

        Anormal karaciğer fonksiyon parametreleri

        Yaygın

        Sarılık

        Yaygın olmayan

        Deri ve derialtı doku hastalıkları

        Sebore

        Çok yaygın

        Kloazma, pirürit, akne, hipersensitivite, döküntü, ürtiker, hirsutizm

        Yaygın

        Üreme sistemi ve meme rahatsızlıkları

        Metroraji*, (kanama

        atakları), libidoda azalma

        Çok yaygın

        Vajinal sekresyon, servikal sekresyon

        Yaygın olmayan

        Meme hassasiyeti, amenore, libido artışı

        Yaygın

        * bkz. yukarıdaki tablo

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Linestrenol'un toksisitesi çok düşüktür. Doz aşımı durumunda, örneğin küçük çocuklar (ör: 2-10 yaş) tarafından aynı anda çok sayıda tablet yutulması halinde, toksik semptomların görülmesi beklenmemektedir. Bu tür bir durumda görülmesi muhtemel semptomlar bulantı ve kusmadır. Özel tedaviye gerek yoktur. Gerekli olması halinde semptomatik tedavi uygulanabilir.

        Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.