OSTRIOL 2 mcg/ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren 25 ampül Klinik Özellikler

Kalsitriol }

Sindirim Sistemi ve Metabolizma > A ve D Vitamini > Kalsitriol
Vem İlaç Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti | 2 October  2014

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    OSTRİOL kronik renal diyalize giren hastalardaki hipokalseminin tedavisinde kullanılır. Yükselmiş olan paratiroid hormon düzeylerini belirgin biçimde düşürdüğü gösterilmiştir. PTH'daki azalmanın renal osteodistrofi'de iyileşmeyle sonuçlandığı gösterilmiştir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji:

    OSTRİOL'ün optimal dozu her hasta için dikkatle belirlenmelidir.

    OSTRİOL tedavisinin etkinliği her hastanın yeterli ve uygun miktarda günlük kalsiyum aldığı varsayımına dayandırılmaktadır. Kalsiyumun yetişkinlerdeki günlük gereksinimi 800 mg'dır. Her hastanın günlük yeterli kalsiyum alımını garantilemek için hekim ya kalsiyum destek preparatı vermeli ya da hastaya uygun diyet önerilmelidir.

    Kalsitriolün genellikle önerilen başlangıç dozu hipokalseminin ve/veya sekonder hiperparatiroidizmin şiddetine bağlı olarak haftada üç kere, yaklaşık gün aşırı uygulanan 1 mcg (0,02 mcg /kg) ile 2 mcg'dır. Haftada üç kere 0,5 mcg gibi küçük dozlar ve 4 mcg gibi yüksek dozlar da başlangıç dozu olarak kullanılmıştır. Kalsitriol, intravenöz yol ile bolus şeklinde uygulanabilir. Eğer hastalığın biyokimyasal parametrelerinde ve klinik belirtilerinde tatmin edici bir tepki görülmezse, doz iki – dört haftalık aralıklarla 0,5 – 1 mcg arttırılabilir.

    0,25 mcg 'den 2 mcg'ye kadar basamaklı olarak arttırılan dozlar kullanılmıştır ve haftada üç kez 8 mcg'a kadar olan maksimal dozlar bildirilmiştir.

    Uygulama sıklığı ve süresi:

    Bu titrasyon döneminde haftada en az iki kez serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri belirlenmeli ve hiperkalsemi veya serum kalsiyum-fosfat çarpımı 70'ten yüksek bulunursa, bu parametreler normale dönünceye kadar ilaç derhal kesilmelidir.

    Daha sonra kalsitriol, daha düşük bir dozla tekrar başlatılmalıdır. Tedaviye yanıt olarak PTH düzeyleri azalırken, dozun da azaltılması gerekebilir. Böylelikle, basamaklı doz artışları bireylere göre uyarlanmalı ve PTH, serum kalsiyum ve fosfor düzeyleriyle orantılı olmalıdır.

    Doz titrasyonu için tavsiye edilen yaklaşım aşağıda verilmektedir:

    PTH düzeyleri

    Kalsitriol dozu

    Aynı veya artmış

    Artırılır

    < % 30 azalma

    Artırılır

    > % 30, < % 60 azalma

    Aynı dozda sürdürülür

    > % 60 azalma

    Azaltılır

    Normal aralığın 1,5 –3 katı

    Aynı dozda sürdürülür

    Barbitürat veya antikonvülsan alan hastalar için daha yüksek dozlarda OSTRİOL gerekli olabilir. Çünkü barbitürat veya antikonvülsanlar, OSTRİOL'ün etkilerini azaltabilir. Kortikosteroidler ile OSTRİOL'ün etkileri önlenebilir.

    Uygulamadan önce ürün, partikül içeriği ve renk değişimi açısından incelenmelidir. Kalsitriolün kendisi renksiz, billursu bir bileşik olmasına karşın OSTRİOL'e bir antioksidan olarak eklenen sodyum askorbat beyaz veya çok soluk sarı renktedir ve oksijen ile kombine olduğunda sarı renk alabilir.

    Uygulama şekli:

    OSTRİOL sadece intravenöz olarak uygulanmalıdır.

    OSTRİOL plastik bir 1 ml tüberkülin şırıngasına çekilmeli ve diyalizin sonunda intravenöz olarak bolus dozunda uygulanmalıdır. Hemodiyalizin sonunda kateterden uygulanabilir.

    Ampuller tek dozluktur. Kullanılmayan kısmı atılmalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

    Karaciğer yetmezliği olan hastalarda farmakokinetik çalışma gerçekleştirilmemiştir.

    Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz, PTH, kalsiyum ve fosfor düzeylerine göre bireysel olarak düzenlenmelidir (Bkz. Uygulama sıklığı ve süresi).

    Pediyatrik popülasyon:

    OSTRİOL‘ün çocuklardaki güvenlilik ve etkililiği henüz belirlenmemiştir. Pediyatrik hastalardaki kalsitriol kullanımı üzerine sınırlı veri bulunmaktadır (Bkz. Bölüm 5.1).

    Geriyatrik popülasyon:

    Kalsitriol ile yapılan klinik çalışmalarda, genç deneklere göre daha farklı yanıt verip vermediklerini belirlemek amacıyla yeterli sayıda 65 yaş ve üstü denek yer almamıştır. Bildirilen diğer klinik deneyimlerde yaşlı ve genç hastaların yanıtları arasında herhangi bir fark tanımlanmamıştır. Genel olarak yaşlı hastalarda doz seçimi; hepatik, renal veya kardiyak fonksiyon azalmasının ve eşzamanlı başka hastalık ya da başka ilaç tedavilerinin daha sık olduğu göz önüne alınarak dikkatle yapılmalı, genellikle dozaj aralığının alt sınırından başlanmalıdır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      OSTRİOL, kalsitriol veya ilaçta bulunan diğer maddelere karşı, daha önceden aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Kalsitriol, vitamin D'nin mevcut en güçlü metaboliti olduğu için, benzer ek etkilerden ve hiperkalsemiden kaçınmak için tedavi sırasında vitamin D ve türevleri kullanılmamalıdır.

      Kalsitriolün aşırı dozu, hiperkalsemi ve bazı durumlarda hiperkalsiüriye yol açar; bu nedenle, tedavinin erken dönemlerinde doz ayarlaması sırasında, serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri haftada en az iki kez belirlenmelidir. Hiperkalsemi gelişirse, ilaç derhal kesilmelidir.

      Dijital tedavisi gören hastalara kalsitriol dikkatle verilmelidir, çünkü bu hastalarda hiperkalsemi kardiyak aritmilere neden olabilir.

      PTH düzeyleri anormal düzeylere baskılanırsa adinamik kemik hastalığı gelişebilir. Eğer diğer nedenlerden (diagnostik) dolayı biopsi yapılamıyorsa, kemik döngü oranını göstermek için PTH düzeyleri kullanılabilir. Eğer kalsitriol uygulanan hastalarda PTH düzeyleri önerilen hedef aralığın (normal üst limitin 1,5-3 katı) altına düşerse kalsitriol dozu azaltılmalı veya tedaviye son verilmelidir. Kalsitriol tedavisinin kesilmesi geri tepme etkisi ile sonuçlanabilir dolayısıyla idame dozuna ulaşana kadar uygun bir doz azaltma titrasyonu önerilir.

      Yüksek fosfor seviyeleri ile seyreden ve diyalize giren hastalarda uygun serum fosfat bağlayıcıları kullanılmalıdır. İstisnai durumlar dışında, alüminyum içeren fosfat bağlayıcıları kullanılmamalıdır.

      Vitamin D analogları ile birlikte kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alırken hiperkalsemi gelişen hastalarda az miktarda kalsiyum içeren diyaliz sıvıları yardımcı olabilir.

      Vitamin D'nin herhangi bir formunun doz aşımı tehlikelidir (Bkz. Bölüm 4.9).

      Vitamin D ve metabolitlerinin doz aşımına bağlı progresif hiperkalsemi acil tedavi gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Kronik hiperkalsemi, genel vasküler kalsifikasyon, nefrokalsinoz ve diğer yumuşak doku kalsifikasyonuna yol açabilir. Serum kalsiyum fosfat çarpımının (Ca x P) 70 mg/dL'yi aşmasına izin verilmemelidir. Bu durumun erken tespiti için şüpheli anatomik bölgelerin radyografik değerlendirmesi yararlı olabilir.

      Cerrahi operasyon geçiren imobilize hasta esasen hiperkalsemi riskine açıktır.

      Normal renal fonksiyonlara sahip OSTRİOL alan hastalar dehidrasyondan kaçınmalıdır.

      Kalsitriol, serum inorganik fosfat seviyesini yükseltir. Bu durum hipofosfatemiye sahip hastalarda istenmesine karşın, ektopik kalsifikasyon sebebiyle renal yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Böyle durumlarda, plazma fosfat seviyesi oral yolla uygulanan uygun fosfat bağlayıcı ajan veya düşük fosfat diyeti ile normal düzeyde (2-5 mg/100ml veya 0,65,1,62 mmol/l) tutulmalıdır.

      Ergokalsiferol'den (vitamin D2) kalsitriole geçiş durumunda, kandaki ergokalsiferol seviyesinin başlangıç değerine ulaşması bir kaç ay sürebilir (Bkz. Bölüm 4.9).

      OSTRİOL ile tedavi edilen Vitamin D dirençli kemik hastalığına sahip hastalar (ailesel hipofosfatemi), oral fosfat tedavilerine devam etmelidir.

      Hasta için bilgi:

      Hasta ve ailesi, diyet ve ek kalsiyum alımı konusundaki uyarılara uymak ve magnezyum içeren antiasitler dahil olmak üzere doktor tarafından onaylanmamış, reçetesiz satılan ilaçları kullanmamak konusunda bilgilendirilmelidir. Hastalar, ayrıca, hiperkalsemi semptomları konusunda da bilgilendirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8).

      Laboratuvar testleri:

      Serum kalsiyum, fosfor, magnezyum ve alkali fosfataz düzeyleri ile 24 saatlik üriner kalsiyum ve fosfor düzeyleri periyodik olarak kontrol edilmelidir. Uygulamanın başlangıç döneminde serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri daha sık (haftada iki kez) ölçülmelidir.

      OSTRİOL her dozunda 1 mmol (23 mg)'den daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermezâ€.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Kalsitriol halihazırda mevcut en etkili vitamin D metaboliti olduğu için, hipervitaminozis D gelişmesinden kaçınmak amacıyla kalsitriol ile tedavi sırasında başka vitamin D preparatları reçetelenmemelidir.

      Magnezyum içeren antiasitler ve OSTRİOL birlikte kullanılmamalıdır, çünkü böyle bir kullanım hipermagnezemi gelişimine yol açabilir.

      Vitamin D analogları ve kardiyak glikozitlerle birlikte kullanımı kardiyak aritmilerle sonuçlanabilir.

      Kolestiramin ve kolestipol kalsitriolün absorpsiyonunu/etkisini azaltır.

      Barbitürat ya da antikonvülsan almakta olan hastalarda vitamin D'nin etkileri azalabilir. Kortikosteroidler vitamin D analoglarının etkilerini engelleyebilirler.

      Tiazid diüretikleri ile birlikte kullanıldığında hiperkalsemi riski artar.

      Magnezyum içerikli antiasitler ile birlikte kullanıldığında hipermagnezemi riski artar.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Etkileşim açısından özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Etkileşim açısından pediyatrik popülasyona ilişkin veri bulunmamaktadır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      OSTRİOL'un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımında doğum kontrolüne ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Preklinik çalışmalarda, oral kalsitriolün üreme üzerine etkisi raporlanmamıştır. OSTRİOL ile doğum kontrol gereksinimi üzerine herhangi bir veri mevcut değildir.

      Gebelik dönemi

      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik/ve-veya/embriyonal/fetal gelişim/ve- veya/doğum/ve-veya/doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. OSTRİOL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

      Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. OSTRİOL gebelikte sadece, potansiyel yararları fetus üzerindeki potansiyel risklerinden fazlaysa kullanılmalıdır.

      İnsan için önerilen dozun 4 ve 15 katı kalsitriol, tavşanlara oral yoldan verildiğinde, teratojenik olacağı rapor edilmiştir. Bu dozlarda 15 fetüsten 3 yavru dış ve iskelet anomalileri göstermiştir. Bununla birlikte, kontrollerle kıyaslandığında diğer 23 yavru (156 fetüs) belirgin anomaliler göstermemiştir. Sıçanlarda 0,45 mcg/kg'a kadar oral dozlarda yapılan teratoloji çalışmaları, teratojenik potansiyeli olduğunu göstermemiştir.

      Laktasyon dönemi

      Bu ilacın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilaç insan sütüne geçtiğinden ve süt çocuklarında kalsitriolün ciddi advers etkileri bulunabileceğinden, anne için ilacın önemi de göz önüne alınarak ilaç ya da emzirmeden hangisinin kesileceğine karar verilmelidir.

      Üreme yeteneği /Fertilite

      Oral kalsitriol kullanımına bağlı olarak fertilitede belirgin bir etki bildirilmemiştir.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Bilinen bir etkisi yoktur.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Nadiren, anaflaksi ve enjeksiyon bölgesinde lokal kızarıklık dahil aşırı duyarlılık olguları rapor edilmiştir.

      Enjeksiyon bölgesinde, bazen, hafif bir ağrı gözlenmiştir.

      OSTRİOL'ün advers etkileri, genelde, aşırı vitamin D alımında oluşan etkilere benzer. Hiperkalsemiyle bağlantılı vitamin D entoksikasyonunun erken ve geç semptom ve belirtileri şunlardır:

      Erken:

      Asteni, baş ağrısı, uyku hali, bulantı, kusma, ağız kuruluğu, konstipasyon, miyalji, kemik ağrısı, disguzi, iştah azlığı, abdominal ağrı ve dispne. Kalsitriol klinik araştırmalarında bildirilen bu olayların sıklığı, aşağıdaki Advers İlaç Reaksiyonları tablosunda sıralanmaktadır.

      Geç:

      Poliüri, polidipsi, anoreksi, kilo kaybı, noktüri, konjuktival çökelti, pankreatit, fotofobi, rinore, pruritus, hipertermi, libido azalması, BUN artışı, albüminüri, hiperkolesterolemi, SGOT ve SGPT artışları, kalsinoz, hipertansiyon, kardiyak aritmiler, kas zayıflığı, parestezi, dehidrasyon, apati, idrar yolu enfeksiyonları ve nadiren belirgin psikoz, hipermagnezemi. Kalsitriol klinik araştırmalarında bildirilen bu olayların sıklığı, aşağıdaki Advers İlaç Reaksiyonları tablosunda sıralanmaktadır.

      Tablo 1. Kalsitriol Klinik Araştırmalarındaki Hastalarda Oluşan Advers İlaç Reaksiyonlarının Özeti

      Sistem Organ Sınıfı

      Çok yaygın

      (≥1/10)

      Yaygın

      (≥1/100 ila

      <1/10)

      Yaygın olmayan

      (≥1/1.000 ila

      <1/100)

      Bilinmeyen (eldeki verilerden hareketle tahmin

      edilemiyor)

      Enfeksiyonlar ve

      enfestasyonlar

      İdrar yolu

      enfeksiyonu

      Bağışıklık sistemi

      hastalıkları

      Hipersensitivite

      Metabolizma ve

      İştah azalması

      Polidipsi

      beslenme

      hastalıkları

      Dehidrasyon

      Hiperkolesterolemi

      Hipermagnezemi

      Psikiyatrik hastalıklar

      Libido azalması Apati

      Psikoz

      Sinir sistemi hastalıkları

      Baş ağrısı

      Uyku hali/somnolans

      Parestezi

      Disguzi

      Göz hastalıkları

      Konjoktivada

      birikme Fotofobi

      Kardiyak

      hastalıkları

      Kardiyak aritmi

      Vasküler

      hastalıklar

      Hipertansiyon

      Solunum, göğüs ve mediastinal

      hastalıklar

      Rinore

      Gastrointestinal hastalıklar

      Mide bulantısı Kusma

      Ağız kuruluğu Kabızlık

      Karın ağrısı

      Dispepsi

      Pankreatit

      Deri ve deri altı

      doku hastalıkları

      Prurit

      Kas - iskelet, bağ doku ve kemik

      hastalıkları

      Miyalji

      Kemik ağrısı Kas zayıflığı

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Poliüri Noktüri

      Albuminüri

      Genel ve uygulama

      bölgesine ilişkin

      hastalıklar

      Ağrı

      Enjeksiyon yerinde ağrı Asteni

      Enjeksiyon yerinde reaksiyon Kalsinoz

      Araştırmalar

      Kilo kaybı Aspartat

      aminotransferazın artması

      Kan üresinin artması Alanin

      aminotransferazın

      artması

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine

      olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Hastalara günlük ihtiyaçlarından fazla OSTRİOL uygulanması hiperkalsemi, hiperkalsiüri ve hiperfosfatemiye yol açabilir. OSTRİOL'ün terapötik dozlarıyla birlikte yüksek miktarda kalsiyum ve fosfat alımı da benzer anomalilere yol açabilir.

      Hemodiyaliz hastalarında hiperkalsemi ve doz aşımının tedavisi:

      Hiperkalseminin (normal aralık üst sınırının 1 mg/dl'den daha çok aşılması) genel tedavisinde OSTRİOL uygulaması hemen kesilir, düşük kalsiyumlu diyete başlanır ve kalsiyum destek preparatları kesilir. Diyalizat çözeltisindeki kalsiyum konsantrasyonunun azaltılması gündeme getirilebilir. Normokalsemiye erişinceye kadar serum kalsiyum düzeyleri her gün ölçülmelidir. Hiperkalsemi genellikle iki-yedi gün içinde ortadan kalkar. Serum kalsiyum düzeyleri normal sınırları içine çekildiğinde OSTRİOL, önceki tedavidekinden 0,5 mcg daha düşük bir dozda yeniden uygulanabilir. Doz titrasyonları sırasında serum kalsiyum düzeyleri haftada en az iki kez ölçülmelidir.

      Devamlı ve belirgin bir şekilde yükselen serum kalsiyum seviyeleri kalsiyum içermeyen diyalizatlı diyaliz ile düzeltilebilir.

      Kazaen oluşan kalsitriol enjeksiyonu doz aşımının tedavisi:

      OSTRİOL 'ün kazaen oluşan akut doz aşımının tedavisi genel destek önlemlerinden oluşmalıdır. Seri şeklinde serum elektrolit (özellikle kalsiyum) ölçümleri yapılmalı, üriner kalsiyum atılım hızı ve hiperkalsemiye bağlı elektrokardiyografik anormallikler belirlenmelidir. Dijital glikozitleri alan hastalarda bu izleme kritik önem taşır. Kazaen doz aşımlarında kalsiyum destek preparatlarının kesilmesi ve düşük kalsiyumlu diyetlere başlanması gerekir. Kalsitriolün farmakolojik etkisinin sadece 3-5 gün olmasından dolayı daha fazla ölçüm büyük ihtimalle gerekli değildir. Eğer yüksek serum kalsiyum düzeyleri inatçı olursa, hastada altta yatan tabloya bağlı olarak, gündeme getirilebilecek çeşitli terapötik alternatifler vardır. Literatürde açıklanan tedavi yaklaşımları forse tuz diürezi, kalsiyumsuz bir diyalizat ile hemodiyaliz, periton diyalizi ve bisfosfonatlar, mitramisin, kalsitonin, kortikosteroidler (glukokortikoidler) ve galyum nitrat gibi ilaçların kullanımını içermektedir.

      Ağız Kanseri Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır. Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez.