OVITRELLE 250 mcg/0.5 ml 1 kullanıma hazır şırınga Klinik Özellikler

Choriogonadotropin Alfa }

Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > Gonadotropinler ve diğer ovulasyon uyarıcılar
Merck İlaç Ecza ve Kimya Ticaret AŞ | 17 May  2013

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    OVİTRELLE aşağıdaki tedavilerde endikedir;

    İn vitro fertilizasyon (IVF) gibi yardımla üreme teknolojileri (YÜT) için süperovulasyon yapılan kadınlarda: OVİTRELLE foliküler gelişmenin stimülasyonu sonrası nihai foliküler olgunlaşmayı ve luteinizasyonunu tetiklemek için uygulanır.

    Anovulatuar ya da oligoovulatuar kadınlarda: OVİTRELLE foliküler gelişim stimülasyonu sonrası, anovulatuar ya da oligoovulatuar hastalarda ovulasyonu ya da luteinizasyonu tetiklemek için uygulanır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    OVİTRELLE ile tedavi, üreme problemleri tedavisinde uzman bir hekimin gözetimi altında yapılmalıdır.

    Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

    Maksimum doz 250 mikrogramdır. Aşağıdaki doz rejimi uygulanmalıdır:

    İn vitro fertilizasyon (IVF) gibi yardımla üreme teknolojileri (YÜT) için süperovulasyon yapılan kadınlarda:

    FSH ya da hMG preparatının son uygulamasından 24 - 48 saat sonra, yani foliküler gelişimin optimal stimülasyonuna ulaşıldığı zaman, bir kullanıma hazır şırıngada OVİTRELLE (250 mikrogram) uygulanır.

    Anovulatuar ya da oligoovulatuar kadınlarda:

    Foliküler gelişimin optimal stimülasyonuna ulaşıldıktan 24 - 48 saat sonra bir kullanıma hazır şırıngada OVİTRELLE (250 mikrogram) uygulanır. Hastaya, OVİTRELLE enjeksiyonu uygulandığı gün ve sonraki gün cinsel temasta bulunması önerilir.

    Uygulama şekli:

    OVİTRELLE subkutan uygulama için tasarlanmıştır.

    OVİTRELLE'i hastanın kendi kendine uygulaması, ancak yeterince eğitilmiş hastalarda ve uzman tavsiyesine uyulmasıyla yapılabilir.

    OVİTRELLE tek kullanımlıktır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/karaciğer yetmezliği:

    Renal veya hepatik yetmezliği olan hastalarda OVİTRELLE'in güvenliliği, etkililiği ve farmakokinetiği tespit edilmemiştir.

    Pediyatrik popülasyon:

    OVİTRELLE'in pediyatrik popülasyonda kullanımı bulunmamaktadır.

    Geriyatrik popülasyon:

    Veri yoktur.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      Hipotalamus veya hipofiz tümörleri,

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Genel öneriler

      Tedaviye başlamadan önce, eşlerin infertilite nedenleri araştırılmalı ve gebelik için kontrendikasyon teşkil edebilecek olaylar değerlendirilmelidir. Hastalar özellikle hipotiroidizm, adrenokortikal yetmezlik, hiperprolaktinemi ve hipofizer veya hipotalamik tümörlerin varlığı açısından değerlendirilmeli ve gerekiyorsa bu hastalara uygun spesifik tedavi verilmelidir.

      Diğer durumların (korpus luteum yetmezliği ya da erkeğe bağlı durumlar) tedavisinde OVİTRELLE ile klinik deneyim yoktur, bu nedenle OVİTRELLE bu durumlarda endike değildir.

      Ovaryen hiperstimülasyon sendromu (OHSS)

      Belli bir derecede over büyümesi, kontrollü over stimülasyonunun beklenen bir etkisidir. Bu, daha yaygın olarak polikistik over sendromlu kadınlarda görülür ve genellikle tedavi olmadan kendiliğinden kaybolur.

      Komplike olmayan over büyümesinden farklı olarak OHSS, artan şiddet derecelerinde kendini gösterebilen bir durumdur. Belirgin over büyümesi, yüksek serum seks steroidleri ve peritoneal, plevral ve nadiren perikardial boşluklarda sıvı birikimine yol açabilen vasküler permeabilite artışı ile karakterize bir tablodur.

      OHSS'nin hafif belirtileri karın ağrısı, karında rahatsızlık ve şişkinlik ve büyümüş yumurtalıkları içerebilir. Orta şidette OHSS'de ilaveten bulantı, kusma, ultrasonda asit varlığının kanıtı veya belirgin over büyümesi görülebilir.

      Şiddetli OHSS ile ilişkili semptomlar ise şiddetli over büyümesi, kilo artışı, dispne veya oligüriyi içerir. Klinik değerlendirmede hipovolemi, hemokonsantrasyon, elektrolit denge bozukluğu, assit, plevral efüzyon veya akut pulmoner distres gibi olaylar görülebilir. Çok nadiren, şiddetli OHSS; over torsiyonu veya pulmoner emboli, iskemik inme veya miyokard enfarktüsü gibi tromboembolik olaylar ile komplike olabilir.

      OHSS gelişimi için bağımsız risk faktörleri genç yaş, yağsız vücut kütlesi, polikistik over sendromu, eksojen gonadotropinlerin daha yüksek dozları, yüksek seviyede mutlak veya hızla artan serum östradiol düzeyi ve önceki OHSS öyküsü, yüksek sayıda gelişmekte olan over folikülü ve YÜT sikluslarında fazla sayıda oosit toplanmasını içerir.

      Önerilen OVİTRELLE dozuna ve uygulama şekline uymak overyan hiperstimülasyon riskini minimize edebilir. Risk faktörlerinin erken tespiti için ultrason taramalarının yanı sıra östradiol ölçümleriyle stimülasyon döngülerinin izlenmesi tavsiye edilir.

      hCG'nin OHSS'yi tetiklemede önemli bir rol oynadığını ve eğer gebelik oluşursa sendromun daha şiddetli ve daha uzun süreli olabileceğine işaret eden kanıt mevcuttur. Bu nedenle, overyan hiperstimülasyon meydana gelirse, hCG'nin kesilmesi ve hastanın cinsel ilişkiden uzak durması veya en az 4 gün süreyle bariyer kontraseptif yöntemleri kullanması tavsiye edilir.

      OHSS, hızla (24 saat içinde) ilerleyebileceğinden ya da birkaç gün içinde şiddetli bir tıbbi olaya dönüşebileceğinden, hastalar hCG uygulamasının ardından en az iki hafta süresince takip edilmelidir.

      Hafif veya orta şiddette OHSS genellikle spontan olarak sonlanır. Eğer şiddetli OHSS meydana gelirse, gonadotropin tedavisinin durdurulması ve hastanın hastaneye yatırılması ve uygun tedavinin başlatılması önerilir.

      Çoğul gebelik

      Ovulasyon indüksiyonu yapılan hastalarda, çoğul gebelik ve doğum insidansı doğal gebelik ile karşılaştırıldığında artmaktadır. Çoğul gebelikler çoğunlukla ikizdir. Özellikle yüksek dereceli çoğul gebelik, artan olumsuz maternal ve perinatal sonuç riskleri taşır.

      Çoğul gebelik oluşma riskini en aza indirmek için, over cevabının dikkatle izlenmesi önerilir. YÜT uygulanan hastalarda çoğul gebelik riski esas olarak yerleştirilen embriyo sayısı, bunların kalitesi ve hastanın yaşı ile ilişkilidir. OHSS veya çoğul gebelik riski olasılığı olduğunda, tedavi sonlandırılması düşünülmelidir.

      Gebelik kaybı

      Ovulasyon indüksiyonu veya YÜT için foliküler gelişimin stimüle edildiği hastalarda düşük veya abortus sonucu gebelik kaybı oranı, normal gebelik kayıplarından daha fazladır.

      Dış gebelik

      Tubal hastalık hikayesi olan kadınlarda, fertilite tedavisi ile veya spontan konsepsiyon ile gebelik elde edilse de, dış gebelik riski vardır. Bu hastalarda YÜT sonrası dış gebelik prevalansının genel popülasyonunkine kıyasla daha yüksek olduğu bildirilmiştir.

      Konjenital malformasyonlar

      YÜT sonrası konjenital malformasyonların prevalansı, spontan döllenmeye göre çok az artış gösterebilir. Bu durumun, ebeveynlere ait özelliklerin farklılığından (örn. anne yaşı, sperm özellikleri) ve çoğul gebeliğin yüksek insidansından kaynaklandığı düşünülmektedir.

      Tromboembolik olaylar

      Yakın zamanda tromboembolik hastalığı olan kadınlarda veya bireysel ya da ailesel gibi geçmiş tıbbi öyküsünde tromboembolik olay için bilinen risk faktörlerine sahip kadınlarda, gonadotropinlerle tedavi, bu tip olayların şiddetlenme ya da ortaya çıkma riskini arttırabilir. Bu kadınlarda gonadotropin uygulamasının yararları ve riskleri kıyaslanmalıdır. Ayrıca, OHSS'nin yanı sıra gebeliğin kendisinin de artmış tromboembolik olay riski taşıdığı da unutulmamalıdır.

      Reprodüktif sistem neoplazileri

      İnfertilite tedavisi için çoklu tedavi rejimleri uygulanan kadınlarda, gerek iyi huylu gerekse kötü huylu olmak üzere over ve diğer üreme sistemi neoplazileri bildirilmiştir. İnfertil kadınlarda gonadotropin tedavisinin bu tür tümörlerin riskini artırıp artırmadığı henüz saptanmamıştır.

      Serum ya da üriner testlerle etkileşim

      OVİTRELLE, uygulamanın ardından on güne kadar, immünolojik serum / üriner hCG tayini ile etkileşim göstererek yalancı pozitif gebelik testine neden olabilir. Hastalar bu konuda uyarılmalıdır.

      Sodyum içeriği

      Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder, yani esasında “sodyum içermez†olarak kabul edilebilir.

      Biyoteknolojik tıbbi ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      OVİTRELLE ve diğer ilaçlarla belli bir etkileşim çalışması yapılmamıştır. Bununla beraber hCG tedavisi esnasında klinik olarak belirgin ilaç etkileşimi bildirilmemiştir.

      OVİTRELLE, uygulamanın ardından on güne kadar, immünolojik serum / üriner hCG tayini ile etkileşim göstererek yalancı pozitif gebelik testine neden olabilir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelikte kullanım kategorisi X'dir.

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar

      OVİTRELLE gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açmaktadır.

      Gebelik dönemi

      Endikasyon düşünüldüğünde, OVİTRELLE gebelikte kullanılmamalıdır. Gebelikte kullanımından elde edilen sınırlı sayıdaki veri hiçbir malformatif ya da feto/neonatal toksisiteye işaret etmemektedir. Koriogonadotropin alfa ile hayvanlarda üreme çalışması yapılmamıştır (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

      Laktasyon dönemi

      Koriogonadotropin alfanın süte geçip geçmediğine dair veri yoktur. OVİTRELLE emzirme sırasında kullanılmamalıdır.

      Üreme yeteneği / Fertilite

      Üremeye olumsuz etkisi yoktur (Bkz. Bölüm 4.1).

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      i

      OVİTRELLE kullanımının araç ve makine kullanma yeteneği üzerine bir etkisi yoktur veya göz ardı edilebilir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Değişik dozlarda OVİTRELLE ile yapılan karşılaştırmalı klinik çalışmalarda, OVİTRELLE'in doza bağlantılı olarak OHSS'nin OVITRELLE ile ilişkili olduğu gözlenmiştir. OHSS OVİTRELLE ile tedavi edilen hastaların yaklaşık % 4'ünde gözlenmiştir. Ciddi ovaryen hiperstimülasyon sendromu % 0.5'den az hastada bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).

      Tüm verilerin değerlendirilmesi sonucunda OVİTRELLE uygulamasından sonra aşağıdaki istenmeyen etkiler gözlenebilir. İstenmeyen etkiler her bir sıklık grubu içinde, azalan ciddiyetine göre sunulmaktadır.

      Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila ≤1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila ≤1/100); seyrek (≥1/10.000 ila ≤1/1.000); çok seyrek (≤1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      Bağışıklık sistemi hastalıkları:

      Çok seyrek: Döküntü, anafilaktik reaksiyonlar ve şok dahil hafif ila şiddetli hipersensitivite reaksiyonları

      Sinir sistemi hastalıkları:

      Yaygın: Baş ağrısı

      Vasküler hastalıklar:

      Çok seyrek: OHSS ile birlikte ya da OHSS'den bağımsız olarak tromboembolizm

      Gastrointestinal hastalıklar:

      Yaygın: Abdominal ağrı, abdominal şişkinlik, kusma, bulantı Yaygın olmayan: Abdominal rahatsızlık, diyare

      Üreme sistemi ve meme hastalıkları:

      Yaygın: Hafif ila orta şiddette OHSS Yaygın olmayan: Şiddetli OHSS

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

      Yaygın: Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      OVİTRELLE aşırı dozunun etkileri bilinmemektedir. Yine de, OVİTRELLE'in aşırı dozunun OHSS'na yol açma olasılığı vardır (Bkz. Bölüm 4.4).

      Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.