PAKSITU 5 mcg/ml enjeksiyonluk çözelti (5 flakon) Klinik Özellikler

Parikalsitol }

Endokrin Sistem > Paratiroid Yüksekliği > Parikalsitol
Onko Koçsel İlaç San. Tic. A.ş | 26 May  2020

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    PAKSİTU, hemodiyaliz gören kronik renal yetmezlikle birlikte olan sekonder hiperparatiroidizmin önlenmesinde ve tedavisinde endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Yetişkinler:

    Başlangıç Dozu

    Parikalsitolün başlangıç dozunun belirlenmesi için önerilen iki yöntem vardır. Klinik çalışmalarda güvenli bir şekilde uygulanan doz maksimum 40 mikrogram'a kadar çıkmıştır.

      Vücut ağırlığına göre başlangıç dozu

      Parikalsitolün önerilen başlangıç dozu, diyaliz sırasında herhangi bir zamanda gün aşırıdan daha sık verilmeyen 0.04 mcg/kg ile 0.1 mcg/kg (2.8-7 mcg) arasındaki bolus dozdur.

      4.3. Kontrendikasyonlar

      PAKSİTU enjeksiyonluk çözelti vitamin D toksisitesi, hiperkalsemi veya bu ürünün içeriklerinden birine karşı hipersensitivitesi olan hastalara verilmemelidir (bkz. bölüm 4.4).

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Paratiroid hormonunun aşırı baskılanması, serum kalsiyum seviyelerinde artış ile sonuçlanabilir ve metabolik kemik hastalığına yol açabilir. Uygun fizyolojik sonuca ulaşmak için hasta monitorizasyonu ve bireysel doz titrasyonu gereklidir.

      Eğer klinik olarak anlamlı bir hiperkalsemi gelişirse ve hasta kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alıyorsa, kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcının dozu azaltılmalı yada kesilmelidir.

      PAKSİTU'nun akut aşırı dozu hiperkalsemiye neden olabilir ve acil müdahale gerektirir. Doz ayarlaması sırasında serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri yakından izlenmelidir. Eğer klinik olarak anlamlı hiperkalsemi gelişirse doz azaltılmalı ya da kesilmelidir. PAKSİTU'nun kronik kullanımı hastada hiperkalsemi, kalsiyum ve fosfor düzeylerinin çarpımının (Ca x P) yükselmesi ve metastatik kalsifikasyon riskine yol açabilir.

      Kronik hiperkalsemi yaygın vasküler kalsifikasyona ve diğer yumuşak doku kalsifikasyonuna neden olabilir.

      Dijital toksisitesi herhangi bir nedenden hiperkalsemi ile potansiyelize olur, bu nedenle parikalsitol ile birlikte dijital reçetelendiğinde dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.5).

      PAKSİTU'nun kronik kullanımı seyrek olarak hiperkalsemiye bağlı potansiyel aritmi ve konvulziyon komplikasyonları ile sonuçlanabilir.

      PTH düzeyleri anormal düzeylere baskılandığında adinamik kemik lezyonları (düşük döngülü kemik hastalığı) gelişebilir.

      Parikalsitol, ketokonazol ile beraber kullanılıyorsa dikkat edilmelidir.

      Laboratuvar Testleri:

      PAKSİTU ile doz ayarlaması sırasında ve dozaj belirlenmeden önce laboratuvar testlerinin daha sık yapılması gerekebilir. Doz bir kez belirlendikten sonra serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri en az ayda bir kez ölçülmelidir. Serum veya plazma intakt PTH ölçümünün her üç ayda bir yapılması önerilir (bkz. bölüm 4.2).

      PAKSİTU, hacmin %35' i kadar etanol (alkol) içerir. Her bir doz 276.15 mg etanol içerir. Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlarda, çocuklarda ve karaciğer hastalığı veya epilepsisi (sara) olan hastalar gibi yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.

      PAKSİTU propilen glikol içerir. Bu nedenle alkol benzeri semptomlara neden olabilir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      PAKSİTU'nun, sitokrom P450 enzimleri (CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9,

      CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A) ile metabolize olan ilaçları inhibe etmesi ve CYP2B6, CYP2C9 veya CYP3A ile metabolize olan ilaçların klerensini indüklemesi beklenmemektedir.

      PAKSİTU enjeksiyonluk çözelti ile spesifik etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.

      Ketokonazol: PAKSİTU enjeksiyonluk çözelti ile çalışılmamış olmasına rağmen, ketokonazolün 200 mg'lık çoklu dozla, 5 gün boyunca günde 2 kez alınmasının parikalsitol kapsüllerinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi sağlıklı deneklerde çalışılmıştır. Ketokonazol varlığında parikalsitolün C değeri en az etkilenmiş, fakat EAA değeri yaklaşık olarak ikiye katlanmıştır. Parikalsitolün ortalama yarı ömrü, tek başına alındığındaki

      9.8 saate kıyasla, ketokonazol varlığında 17.0 saattir (bkz. Bölüm 5).

      Dijital toksisitesi herhangi bir nedene bağlı hiperkalsemi tarafından potansiyalize edilebilir; bu nedenle parikalsitol ile birlikte dijital verildiğinde dikkatli olunmalıdır.

      Fosfat veya vitamin D ilişkili tıbbi ürünler, artan hiperkalsemi riski ve kalsiyum fosfor çarpımı (Ca x P) yükselmesi nedeniyle parikalsitol ile birlikte alınmamalıdır.

      Artmış alüminyum kan seviyesinden dolayı ve alüminyum kemik toksisitesi oluşabileceği için alüminyum içeren preparatlar (örn.antiasitler, fosfat bağlayıcılar) kronik bir şekilde vitamin D tıbbi ürünleri ile birlikte kullanılmamalıdır.

      Kalsiyum bağlayıcı preparatların veya tiyazid diüretiklerinin yüksek dozları hiperkalsemi riskini arttırabilir.

      Magnezyum içeren preparatlar (örn.antiasitler) vitamin D preparatları ile beraber alınmamalıdır çünkü hipermagnezemi oluşabilir.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Parikalsitol, hamilelikte ve doğum kontrolü kullanmayan çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda önerilmemektedir.

      Gebelik dönemi

      Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi göstermiştir. (bkz. Bölüm 5.3)

      Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. İnsanlardaki kullanımında potansiyel risk bilinmemektedir, bu nedenle PAKSİTU gerekli olmadıkça kesinlikle kullanılmamalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Sıçanlardaki çalışmalar parikalsitolün süte geçtiğini göstermektedir. Parikalsitolün insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.

      Emziren annede ilacın annedeki önemi dikkate alınarak emzirmenin veya ilacın kesilip kesilmeyeceği kararının verilmesi gereklidir.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Parikalsitol ile Faz II, III ve IV klinik çalışmalarında yaklaşık 600 hasta tedavi edilmiştir. Bütünüyle, parikalsitol ile tedavi edilen hastaların %6'sı advers reaksiyonlar bildirmiştir.

      Parikalsitol tedavisi ile ilişkilendirilen en yaygın advers reaksiyon hastaların %4.7'sinde oluşan hiperkalsemi'dir. Hiperkalsemi, PTH'ın aşırı baskılanma seviyesine bağlıdır ve uygun bir doz titrasyonu ile en aza indirgenebilir.

      Klinik ve laboratuvar çalışmalarda, parikalsitol ile muhtemelen ilişkili olan advers reaksiyonlar MedDRA Organ Sistem Sınıflandırması, Tercih Edilen Terim ve sıklık olarak verilmiştir.

      Sıklık kategorileri şu şekildedir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki veriler ile tahmin edilemiyor)

      Sistem Organ Sınıfı

      Sıklık

      Tercih Edilen Terim

      Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

      Yaygın olmayan

      Pnömoni, influenza, sepsis, enfeksiyon,

      faranjit, vajinal enfeksiyon

      İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (kist ve polipler

      dahil)

      Yaygın olmayan

      Meme kanseri

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Anemi, lökopeni, lenfadenopati

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Aşırı duyarlılık

      Bilinmiyor

      Larenjal ödem, anjiyoödem, ürtiker

      Endokrin hastalıklar

      Yaygın

      Hipoparatiroidizm

      Yaygın olmayan

      Hiperparatiroidizm

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Yaygın

      Hiperkalsemi, hiperfosfatemi

      Yaygın olmayan

      Hipokalsemi, hiperkalemi, anoreksi

      Psikiyatrik hastalıklar

      Yaygın olmayan

      Deliryum, konfüzyon, ajitasyon,

      insomni, sinirlilik, depersonalizasyon

      Sinir sistemi hastalıkları

      Yaygın

      Disgözi, baş ağrısı

      Yaygın olmayan

      Koma, serebrovasküler kaza, geçici iskemik atak, senkop, myoklonus,

      sersemlik hissi, hipoestezi, parestezi

      Göz hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Konjonktivit, glokom

      Kulak ve iç kulak hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Kulak hastalıkları

      Kardiyak hastalıklar

      Yaygın olmayan

      Kalp durması, atriyal flatter, aritmi

      Vasküler hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Hipotansiyon, hipertansiyon

      Solunum, göğüs bozuklukları

      ve mediastinal hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Pulmoner ödem, astım, dispne, burun

      kanaması, öksürük

      Gastrointestinal hastalıklar

      Yaygın olmayan

      Rektal kanama, kolit, diyare, gastrit, dispepsi, disfalji, konstipasyon, bulantı, kusma, abdominal rahatsızlık, ağız

      kuruluğu, gastrointestinal bozukluk

      Bilinmiyor

      Gastrointestinal kanama

      Deri ve derialtı doku hastalıkları

      Yaygın

      Pruritus

      Yaygın olmayan

      Büloz dermatit, alopesi, hirsutizm,

      döküntü, hiperhidroz

      Kas-iskelet bozuklukları, bağ

      doku ve kemik hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Artralji, eklem sertliği, sırt ağrısı, kas

      çekilmesi, miyalji

      Üreme sistemi ve meme hastalıkları

      Yaygın olmayan

      Erektil disfonksiyon, meme ağrısı

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

      Yaygın olmayan

      Yürüme güçlüğü, ödem, periferal ödem, ağrı, enjeksiyon bölgesinde ağrı, ateş, göğüs ağrısı, asteni, halsizlik, ağırlaşan

      durum, susuzluk

      Araştırmalar

      Yaygın olmayan

      Uzamış kanama süresi, artmış aspartat aminotransferaz, anormal laboratuvar

      testleri, kiloda azalma

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      PAKSİTU'nun aşırı dozu hiperkalsemi, hiperkalsuri, hiperfosfatemi ve PTH'nin aşırı baskılanmasına yol açabilir (bkz. bölüm 4.4).

      Parikalsitol belirgin bir şekilde diyaliz ile uzaklaştırılmaz. Klinik olarak anlamlı hiperkalsemisi olan hastaların tedavisi için PAKSİTU dozu derhal azaltılmalı ya da kesilmeli, düşük kalsiyumlu diyet uygulanmalı, kalsiyum desteği kesilmeli, hasta mobilize edilmeli, sıvı ve elektrolit dengesizliklerine dikkat edilmeli, elektrokardiyografik anormallikler değerlendirilmeli (dijital alan hastalarda kritik önem taşır) ve hemodiyaliz ya da gerekirse kalsiyumsuz bir diyalizat ile periton diyalizi uygulanmalıdır.

      Serum kalsiyum düzeyleri normale döndüğünde PAKSİTU tedavisine en düşük dozda tekrar başlanabilir. Serum kalsiyum düzeyleri sürekli olarak ve önemli derecede yüksek ise farklı alternatif tedaviler uygulanabilir. Bu tedavilere fosfat ve kortikosteroid gibi ilaçlar ve idrar artışının uyarılması dahildir.

      PAKSİTU enjeksiyonluk çözelti, yardımcı madde olarak hacmin %30'u kadar propilen glikol içerir. Yüksek dozlardaki uygulama sonrası izole vakalarda Merkezi Sinir Sistemi depresyonu, hemoliz ve laktik asidoz, propilen glikol ile ilişkili toksik etki olarak bildirilmiştir. Propilen glikol diyaliz işlemi sırasında elimine edildiği için bu etkilerin PAKSİTU uygulamasında bulunması beklenmemesine rağmen doz aşımı durumlarındaki toksik etki riski dikkate alınmalıdır.

      Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.