Koçak İlaçları PALEXIL jel %0.1 30 G KUBKlinik Özellikler

PALEXIL jel %0.1 30 G Klinik Özellikler

Adapalen }

Dermatolojik İlaçlar > Sivilce İlaçları > Adapalen
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. | 30 December  1899

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    PALEXİL orta şiddetteki aknenin harici tedavisinde kullanılır

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi

    PALEXİL, günde bir kez gece yatmadan önce uygulanır.

    Klinik iyileşme, 4-8 haftalık tedavi sonrasında fark edilebilir ve 3 aylık tedavi sonunda belirgin bir iyileşme görülür. PALEXİL'in 6 aylık bir tedavi dönemi süresince iyi tolere edildiği tespit edilmiştir. 3 aylık tedavi sonrasında hastadaki iyileşmenin değerlendirilmesi önerilir.

    Tedavi durdurulursa veya uygulamaların sıklığı tahriş nedeniyle azalmış ise, uygulama hızı tedaviye gösterilen toleransa bağlı olarak devam ettirilebilir veya artırılabilir.

    Uygulanan miktarların artırılması, tıbbi ürünün etkisini veya etki hızını arttırmaz ancak ciltte kızarıklığa, soyulmaya veya rahatsızlığa neden olabilir.

    Uygulama şekli Haricen uygulanır.

    Bir bezelye tanesi büyüklüğü miktarında jel, gözlerden ve dudaklardan kaçınılarak günde bir kez yatmadan önce deri yıkanıp dikkatlice kurulandıktan sonra akne lezyonları üzerine yayılarak uygulanır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliğinde kullanım ile ilgili bilgi yoktur. Pediyatrik popülasyon:

    PALEXİL'in toleransı ve etkililiği, 12 yaş altındaki çocuklarda araştırılmamıştır. Geriyatrik popülasyon:

    65 yaşın üzerindeki yaşlı hastalarla yapılmış yeterli çalışma yoktur.

        4.3. Kontrendikasyonlar

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        PALEXİL Jel'in içeriğinde bulunan,

        Metil parahidroksibenzoat (E218) alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmis) sebebiyet verebilir.

        Propilen glikol ciltte irritasyona sebep olabilir. Kullanıma dair önlemler:

        Bir aşırı duyarlılık reaksiyonu veya şiddetli tahriş olduğu takdirde, tedavi, geçici veya kalıcı

        olarak durdurulmalıdır.

        Kaza ile muköz membranlara (gözlere, ağıza, burun deliklerine) veya açık yaralara uygulanması durumunda, jel, ılık su ile dikkatlice yıkanmalıdır.

        Ürünün hafif tahriş edici niteliği göz önünde bulundurulduğunda, temizleyici astrenjan olan kozmetik ürünlerinin ve kurutucu veya tahriş edici ürünlerin (parfümlü veya alkol içeren ürünler gibi) PALEXİL ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

        Diğer akne tedavileri, örneğin, eritromisin losyonları (%4) veya klindamisin losyonları (%1) veya %10 konsantrasyonlara kadar benzoil peroksit sulu jelleri, sabah saatlerinde uygulandığı takdirde, akşam saatlerinde uygulanan adapalen jel de bu tedavilerle birlikte kullanılabilir.

        Güneşe ve ultraviyole lambalarına maruz kalım, tahrişi artırmaktadır. Bu nedenle, tedavi dönemi süresince mümkün olduğu ölçüde güneşe maruz kalmaktan kaçınılması önemlidir.

        Ancak, güneşe maruz kalım asgari düzeyde sınırlanmış (şapka ve güneş kremi ile korunma) ve uygulama hızı uygun şekilde ayarlanmış ise, tedaviye devam edilebilir.

        Güneşe olağan dışı bir maruz kalma (örneğin, denizde geçen bir gün) söz konusu ise, jel, maruz kalımın bir gün öncesinde, aynı gün içerisinde ve bir gün sonrasında uygulanmamalıdır.

        Daha önceki herhangi bir maruz kalım, güneş yanığına yol açmış ise, tedavi, yanık tam iyileşene kadar ertelenmelidir.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Adapalen, oksijene ve ışığa karşı stabildir ve kimyasal olarak reaktif değildir. Adapalenin, örneğin klindamisin fosfat veya benzoil peroksit gibi, diğer topikal akne preparatları ile kullanımı, karşılıklı bozunmaya neden olmamaktadır.

        Adapalen, deriden sadece az miktarda emildiğinden, sistemik tıbbi ürünlerle etkileşimi olası değildir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Bilgi bulunmamaktadır.

        Pediyatrik popülasyon Bilgi bulunmamaktadır.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik Kategorisi: C

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrolü üzerinde etkisini gösteren bir veri bulunmamaktadır.

        Gebelik dönemi

        Hayvanlarda oral yolla yürütülen çalışmalar, yüksek dozlarda sistemik uygulamanın üreme üzerindeki toksik etkisini göstermiştir.

        Gebelik süresince uygulanan topikal adapalen ile edinilen klinik deneyim sınırlıdır, ancak, az miktarda mevcut veriler, gebeliğin başlangıcında tedavi edilen hastalarda herhangi bir yan etki göstermemektedir.

        Sınırlı miktarda mevcut veriler ve adapalenin olası, ancak çok düşük seviyedeki perkütan emilimi göz önünde bulundurulduğunda, PALEXİL, gebelik süresince kullanılmamalıdır.

        Beklenmeyen bir gebelik durumunda, tedavi durdurulmalıdır.

        Laktasyon dönemi

        PALEXİL'in topikal uygulanması sonrasında hayvan veya insan sütüne geçişini araştıran hiçbir çalışma yürütülmemiştir.

        PALEXİL'e sistemik maruziyet önemsiz olduğundan emzirilen bebekte bir etki oluşturması beklenmemektedir.

        PALEXİL emzirme süresince kullanılabilir. Bebeğin kaza ile kutanöz maruz kalmasından kaçınmak amacıyla, anne, göğüs bölgesine PALEXİL uygulamamalıdır.

        PALEXİL emzirme süresince kullanılabilir. Bebeğin kaza ile deriden maruziyetini önlemek için, anne, göğüs bölgesine PALEXİL uygulamamalıdır.

        Üreme yeteneği / Fertilite Bildirilmemiştir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        Bildirilmemiştir.

        4.8. İstenmeyen etkiler

    Klinik araştırmalar süresince ve adapalenin pazarlanmasını takiben bildirilen advers etkiler aşağıdadır.

    Advers etkilerin sıklığı aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

    Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000; çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

    Göz hastalıkları:

    Bilinmiyor: Tahriş, eritem, pruritus, göz kapaklarında şişlik.

    Deri ve deri altı doku hastlıkları:

    Yaygın: Cilt kuruluğu, cilt irritasyonu, yanma hissi ve eritem.

    Yaygın olmayan: Kontakt dermatit, rahatsızlık, güneş yanığı, pruritus, soyulma, akne Bilinmiyor: Kutanöz ağrı, şişlik

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta:tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Farelerde oral yolla toksisite 10 mg/kg'ın üzerindedir. Kaza ile yutulmaya ilişkin risk düşük olsa dahi, gastrik lavaj düşünülmelidir.

    Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir.