PALOJECT 250 mcg/5 ml IV enjeksiyonluk çözelti içeren 1 flakon Farmakolojik Özellikler

Palonosetron Hcl }

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik Grup: Antiemetikler ve Bulantıyı Önleyiciler, Serotonin (5HT3)

Antagonistleri

ATC Kodu: A04AA05

Palonosetron, 5HT3 reseptörünün seçici yüksek afıniteli reseptör antagonistidir.

Sisplatin < 50 mg/m2, karboplatin, siklofosfamid < 1500 mg/m2 ve doksorubisin > 25 mg/m2 içeren, orta derecede emetojenik kemoterapi alan 1132 hasta ile gerçekleştirilen iki randomize, çift kör çalışmada, l.gün, intravenöz uygulanan 250 mikrogram ve 750 mikrogram palonosetron ile 32 mg ondansetron (yarı ömrü 4 saat) ya da 100 mg dolasetron (yarı ömrü 7,3 saat), deksametazon olmaksızın karşılaştırılmıştır.

Sisplatin < 60 mg/m2, siklofosfamid > 1500 mg/m2 ve dakarbazin içeren ileri derecede emetojenik kemoterapi alan 667 hasta ile gerçekleştirilen randomize, çift kör çalışmada, l.gün intravenöz uygulanan 250 mikrogram ve 750 mikrogram palonosetron, 32 mg ondansetron ile karşılaştırılmıştır. Deksametazon, hastaların % 67’sine kemoterapiden önce profılaktik olarak uygulanmıştır.

Ön çalışmalar, palonosetronun etkinliğini gecikmiş başlayan bulantı ve kusmada değerlendirmek için tasarlanmamıştır. Antiemetik aktivite 0-24 saat, 24-120 saat ve 0-120 saat süresince gözlenmiştir. Orta ve ileri derecede emetojenik kemoterapi üzerindeki çalışma sonuçları aşağıdaki tablolarda özetlenmiştir.

Palonosetron, emezisin akut fazında etkinlik bakımından karşılaştırılan diğer ilaçlardan farklı değildir.

Palonosetronun çoklu sikluslarda karşılaştırmalı etkinliği kontrollü klinik çalışmalarda gösterilmemesine rağmen, üç faz 3 çalışmasına dahil olan 875 hasta açık uçlu güvenlik çalışmasına devam etmiştir ve 9 ilave kemoterapi siklusunda 750 mikrogram palonosetron ile tedavi edilmiştir. Bütün sikluslar süresince tam emniyet sürdürülmüştür.

Tablo 1: Ondansetrona karşı Orta Emetojenik Kemoterapi tedavisine yanıt veren grup ve fazdaki hastaların yüzdesi3____

Palonosetron

Ondansetron

Delta

250 mikrogram

32 miligram

(n=189)

(n=185)

Tam Cevap (Bulantı yok ve kurtarma tedavisi yok)

% 97,5 Clb

0- 24 saat

81,0

68,6

12,4

(%1,8, %22,8)

24- 120 saat

74,1

55,1

19,0

(%7,5, %30,3)

0- 120 saat

69,3

50,3

19,0

(%7,4, %30,7)

Tam kontrol (Tamamlanmış cevap ve hafif bulantıdan daha fazlası değil)

p-değeric

0- 24 saat

76,2

65,4

10,8

NS

24- 120 saat

66,7

50,3

16,4

0,001

0- 120 saat

63,0

44,9

18,1

0,001

Bulantı yok (Likert skalası)

p-değeric

0- 24 saat

60,3

56,8

3,5

NS

24- 120 saat

51,9

39,5

12,4

NS

0- 120 saat

45,0

36,2

8,8

NS

aTedavi etme amaçlı grup.

Çalışma etkinliğin farklı olmadığını göstermek için tasarlanmıştır. Palonosetron ve karşılaştırılan ilaç arasında farklı olmayan etkinliğin alt sınırı % -15’ten büyüktür.

cKi-kare testi. Anlamlılık seviyesi a =0,05.

Tablo 2: Dolasetron karşı Orta Emetojenik Kemoterapi tedavisine yanıt veren grup ve fazdaki hastaların yüzdesf’____

Palonosetron

Dolasetron

Delta

250 mikrogram

100 miligram

(n=185)

(n=191)

Tam Cevap (Bulantı yok ve kurtarma tedavisi yok)

% 97,5 Clb

0- 24 saat

63,0

52,9

ıo,ı

(% -1,7, %21,9)

24- 120 saat

54,0

38,7

15,3

(%3,4, %27,1)

0- 120 saat

46,0

34,0

12,0

(%0,3, %23,7)

Tam kontrol (Tamamlanmış cevap ve hafif bulantıdan daha fazlası değil)

p-değeric

0- 24 saat

57,1

47,6

9,5

NS

24- 120 saat

48,1

36,1

12,0

0,018

0- 120 saat

41,8

30,9

10,9

0,027

Bulantı yok (Likert skalası)

p-değeric

0- 24 saat

48,7

41,4

7,3

NS

24- 120 saat

41,8

26,2

15,6

0,001

0- 120 saat

33,9

22,5

11,4

0,014

aTedavi etme amaçlı grup.

Çalışma etkinliğin farklı olmadığını göstermek için tasarlanmıştır. Palonosetron ve karşılaştırılan ilaç arasında farklı olmayan etkinliğin alt sınırı % -15’ten büyüktür.

cKi-kare testi. Anlamlılık seviyesi a =0,05.

Tablo 3: Ondansetrona karşı Orta Emetojenik Kemoterapi tedavisine yanıt veren

grup ve fazdaki hastaların yüzdesi

Palonosetron

Ondansetron

Delta

250 mikrogram

32 miligram

tn=2231

tn=2211

Tam CevaD (Bulantı vok ve kurtarma tedavisi vokt

% 97.5 Clb

0- 24 saat

59.2

57.0

2,2

t%-8.8. % 13.11

24- 120 saat

45.3

38.9

6,4

t%-4.6. % 17.34

0- 120 saat

40.8

33.0

_L8_

t%-2.9. % 18.54

Tam kontrol (Tamamlanmış cevap ve hafif bulantıdan daha fazlası değil)

p-değeric

0- 24 saat

56.5

51.6

4,9

NS

24- 120 saat

40.8

35.3

5,5

NS

0- 120 saat

37.7

29.0

_81_

NS

Bulantı vok tLikert skalasıl

D-deseric

0- 24 saat

53.8

49.3

4,5

NS

24- 120 saat

35.4

32.1

3,3

NS

0- 120 saat

33.6

32.1

_L5_

NS

aTedavi etme amaçlı grup.

Çalışma etkinliğin farklı olmadığını göstermek için tasarlanmıştır. Palonosetron ve karşılaştırılan ilaç arasında farklı olmayan etkinliğin alt sınırı % -15’ten büyüktür.

cKi-kare testi. Anlamlılık seviyesi a =0,05.

Palonosetronun kan basıncı, kalp atışı ve QTc’yi de içeren EKG parametrelerine olan etkisi ondansetron ve dolasetron etkileri ile karşılaştırılabilirdir. Klinik-dışı çalışmalarda palonosetronun, ventriküler depolarizasyon ve repolarizasyonla ilişkili iyon kanallarını bloke etme ve potansiyel aksiyon süresini uzatma özelliği gösterilmiştir.

Palonosteronun QTc aralığı üzerine etkisi, yetişkin kadın ve erkeklerde, çift-kör, randomize, paralel, plasebo ve pozitif (moksifloksasin)    kontrollü çalışma ile

değerlendirilmiştir. Çalışmanın amacı, 221 sağlıklı bireyde, 0,25, 0,75 veya 2,25 mg’lık tek dozlarda IV olarak uygulamanın EKG etkilerini değerlendirmektir. Çalışma, 2,25 mg’lık dozlara kadar diğer EKG aralıklarında olduğu gibi QT/QTc aralığına hiçbir etkinin olmadığını kanıtlamıştır. Kalp atışında, atrioventriküler (AV) iletimde ve kardiyak repolarizasyonunda hiçbir önemli değişiklik gözlenmemiştir.

Pediyatrik popülasyon

Kemoterapinin neden olduğu bulantı ve kusmanın önlenmesinde

İntravenöz olarak tek doz uygulanan 3 mikrogram/kg ve 10 mikrogram/kg palonosetronun güvenliği ve etkinliği orta ya da yüksek emetojenik kemoterapi alan aşağıdaki yaş gruplarındaki 72 hastada yapılan klinik çalışmada araştırılmıştır: > 28 günlük ila 23 aylık (12 hasta), 2 yaş ila 11 yaş (31 hasta), ve 12 yaş ila 17 yaş (29 hasta). Hiçbir doz seviyesinde güvenlik ile ilgili sorun görülmemiştir. Primer etkinlik değişkeni, kemoterapi uygulamasının başlamasından sonraki ilk 24 saat boyunca tam yanıt (CR, herhangi bir kusma durumunun görülmemesi ve herhangi bir tedavi edici ilaç kullanılmaması olarak tanımlanır) veren hastaların oranıydı. 10 mikrogram/kg palonosetron uygulanması sonrasında etkinlik, 3 mikrogram/kg palonosetron uygulanmasına kıyasla sırasıyla %54,1 ve %3 7,1 idi.

Pediyatrik kanser hastalarında kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmanın önlenmesi için palonosetronun etkililiği, palonosetronun tek bir intravenöz infüzyonuna karşı i.v. ondansetron rejiminin karşılaştırıldığı ikinci bir merkezi “non-inferiority” (etkinlik bakımından farklı olmadığının gösterildiği) çalışmada ispat edilmiştir. Orta derecede (% 69,2) veya ileri derecede (% 30,8) emetojenik kemoterapi alan, 64 günlükten 16,9 yaşına kadar, toplamda 493 pediyatrik hasta, siklus 1 sırasında emetojenik kemoterapinin başlamasından 30 dakika öncesinde, palonosetron 10 mikrogram/kg (maksimum 0,75 mg), palonosetron 20 mikrogram/kg (maksimum 1,5 mg) veya ondansetron (3 x 0,15 mg/kg, maksimum toplam doz 32 mg) ile tedavi edilmiştir. Tüm tedavi gruplan boyunca, hastaların çoğu (%78,5) daha önce kemoterapi almıştı. Doksorubisin, siklofosfamid (<1500 mg/m2), ifosfamid, sisplatin, daktinomisin, karboplatin ve daunorubisin dahil emetojenik kemoterapiler uygulanmıştır. Deksametazon dahil adjuvan kortikosteroidler, hastalann % 55’ine kemoterapi ile birlikte uygulanmıştır. Kemoterapinin ilk siklusunun akut fazında, kemoterapiye başlanmasından sonraki ilk 24 saatte kusma, öğürme görülmemesi ve yardımcı ilaç kullanılmaması olarak tanımlanan tam yanıt (CR), birincil etkinlik bitiş noktasıdır. Etkinlik, intravenöz palonosetronun etkinliğinin intravenöz ondansetronun etkinliğinden farklı olmadığının gösterilmesine dayanır. Eğer intravenöz palonosetron ile intravenöz ondansetronun tam yanıt oranlarındaki fark için % 97,5 güven aralığının alt sınırı % -15’den büyük ise “non-inferiority” kriteri karşılanmıştır. Palonosetron 10 mikrogram/kg, 20 mikrogram/kg ve ondansetron gruplarında, CRo-24saat olan hastaların oranı % 54,2, % 59,4 ve % 58,6 idi. Palonosetron 20 mikrogram/kg ve ondansetron gruplan arasında CRo-24saat’de farkın % 97,5 güven aralığı (stratum ayarlı Mantel-Haenszel test) [% -11,7, % 12,4] olduğundan, 20 mikrogram/kg palonosetron dozunun ondansetron ile etkinlik bakımından farklı olmadığı gösterilmiştir.

Bu çalışmada pediyatrik hastalarda kemoterapi ile bağlantılı bulantı ve kusmanın önlenmesinde yetişkinlerde gerekli palonosetron dozundan daha yüksek bir doz gerektiği gösterilirken, güvenlik profili, yetişkinlerde yerleşmiş güvenlik profili (Bkz. Bölüm 4.8) ile birbirini tutmaktadır. Farmakokinetik bilgiler bölüm 5.2’de sunulmuştur.

Post-operatif bulantı ve kusmanın önlenmesi:

İki pediyatrik çalışma yapılmıştır. İntravenöz olarak tek doz uygulanan 1 mikrogram/kg ve 3 mikrogram/kg palonosetronun güvenliği ve etkinliği elektif ameliyat geçiren aşağıdaki yaş gruplarındaki 150 hastada yapılan klinik çalışmada karşılaştırılmıştır:

>28 günlük ila 23 aylık (7 hasta), 2 yaş ila 11 yaş (96 hasta) ve 12 yaş ila 16 yaş (47 hasta). Hiçbir tedavi grubunda güvenlik ile ilgili sorun görülmemiştir. Ameliyat sonrası 0-72 saatlerinde kusma görülmeyen hastaların oranı 1 mikrogram/kg veya 3 mikrogram/kg palonosetron uygulanması sonrası benzerdi (% 88’e kıyasla % 84).

İkinci pediyatrik çalışma, i.v. palonosetrona (1 mikrogram/kg, maksimum 0,075 mg) karşı i.v. ondansetronun karşılaştırıldığı, çok merkezli, çift-kör, çift-plasebo, randomize, paralel gruplu, aktif kontrollü, tek dozlu “non-inferiority” (etkinlik bakımından farklı olmadığının gösterildiği) çalışmasıydı. 30 günlükten 19,9 yaşma kadar, toplamda 670 pediyatrik cerrahi hasta çalışmaya katıldı. Ameliyat sonrası ilk 24 saat sırasında, primer etkinlik bitiş noktası, Tam Cevap (CR: herhangi bir kusma ve öğürme durumunun görülmemesi ve herhangi bir tedavi edici ilaç kullanılmaması olarak tanımlanır) palonosetron grubundaki hastaların % 78,2’sinde ve ondansetron grubundaki hastaların % 82,7’sinde elde edilmiştir. Önceden belirlenen % -lOTuk “non-inferiority” sınırı göz önünde bulundurulduğunda, stratum ayarlı Mantel-Haenszel istatistiksel “non-inferiority” güven aralığı, tam yanıt (CR), birincil etkinlik bitiş noktasında fark için [% -10,5, 1,7] bulunmuştur. Bu nedenle “non-inferiority”, etkinlik bakımından faklı olmadıkları, gösterilememiştir. Her iki tedavi grubunda da yeni bir güvenlik endişesi ortaya çıkmamıştır.

Pediyatrik kullanım hakkında bilgi için bölüm 4.2.’ye bakınız.

5.2. Farmakokinetik özellikler

 Genel özellikler

Palonosetron hidroklorür beyazdan kirli beyaza renkli kristalize tozdur. Suda ve propilen glikol de çözünür, etanol ve 2-propanolde az çözünür. PALOJECT enj eksiyonluk çözelti, steril, berrak, renksiz, pirojensiz, izotonik, tamponlanmış bir çözeltidir. Çözeltinin pH değeri 4,5-5,5’tir.

Emilim:

İntravenöz uygulamayı takiben, plazma konsantrasyonlarındaki başlangıçtaki ani azalmayı takiben yaklaşık 40 saatlik eliminasyon yarı ömrü ile vücuttan yavaş bir şekilde atılır. Ortalama maksimum plazma konsantrasyonu (Cmaks) ve konsantrasyon-zaman eğrisinin altında kalan alan (EAAo-oo) genellikle doz ile orantılı olup, sağlıklı gönüllülerde ve kanser hastalarında 0,3-90 mikrogram/kg doz aralığındadır.

Gün aşırı 3 doz 0,25 mg palonosetronun 11 testis kanseri hastasına intravenöz uygulanmasını takiben l.gün ila 5.gün arasındaki ortalama plazma konsantrasyonu artışı % 42 ± % 34 ‘tü. 3 gün boyunca günde bir kez 0,25 mg palonosetronun 12 sağlıklı gönüllüye intravenöz uygulanmasını takiben 1. gün ila 3. gün arasındaki ortalama plazma palonosetron konsantrasyonu artışı % 110 ± % 45’ti.

Farmakokinetik simülasyonlar ardışık üç gün boyunca günde bir kez 0,25 mg intravenöz palonosetron uygulamasına genel maruz kalımın (EAAo-oo) 0,75 mg intravenöz tek doz palonosetron uygulaması ile benzer olduğunu, ancak 0,75 mg tek doz uygulamanın Cmaks ının daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Dağılım:

Palonosetron önerilen dozlarda vücutta yaygın olarak dağılır ve dağılım hacmi yaklaşık 6,9-7,9 L/kg.dır. Palonosetronun yaklaşık % 62’si plazma proteinlerine bağlanır.

Biyotransformasvon:

Palonosetron, yaklaşık % 40’ı böbrek yoluyla, yaklaşık % 50’si palonosetronun 5HT3 reseptör antagonist aktivitesinin % T den daha azına sahip olan iki primer metabolite dönüştüğü ikili bir yol ile elimine edilir, hı vitro metabolizma çalışmaları palonosetronun CYP2D6 ve daha az olmak üzere, CYP3A4 ve CYP1A2 izoenzimleri ile metabolize edildiğini göstermiştir. Klinik farmakokinetik parametreler, CYP2D6 substratlannın yavaş ve hızlı metabolize edicileri arasında anlamlı derecede farklılık göstermemektedir. Palonosetron klinik olarak kullanılan konsantrasyonlarda sitokrom P450 izoenzimlerini inhibe etmez ya da indüklemez.

Eliminasvon:

10 mikrogram/kg [1 2 3C]-palonosteronun tek bir intravenöz dozundan sonra, dozun yaklaşık % 80’i 144 saat içinde idrar yoluyla değişmemiş aktif madde olarak atılmıştır. Bu da verilen dozun % 40’ına eşdeğerdir. Sağlıklı gönüllülere tek doz intravenöz bir bolus uygulamasından sonra, palonosetronun toplam vücut klerensi 173±73 ml/dk. ve renal klerens 53±29 ml/dk’dır. Toplam vücut klerensinin düşük ve dağılım hacminin büyük olması, plazmada yaklaşık 40 saatlik eliminasyon yarı ömür ile sonuçlanır. Hastaların % 10’u 100 saatten daha fazla bir ortalama eliminasyon yarı ömrüne sahiptir.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

Veri bulunmamaktadır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaslılarda:

Yaş, palonosetronun farmakokinetiğini etkilemez. Yaşlı hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

Cinsiyet:

Cinsiyet palonosetronun farmakokinetiğini etkilemez. Cinsiyet baz alınarak doz ayarlamasına gerek yoktur.

Pedivatrik popülasvon:

Tek dozluk i.v. palonosetronun farmakokinetik verileri, 10 mikrogram/kg veya 20 mikrogram/kg ilaç alan pediyatrik kanser hastalarının (n=280) bir alt kümesinden elde edilmiştir. Doz 10 mikrogram/kg’dan 20 mikrogram/kg’a çıkarıldığı zaman, ortalama AUC’de dozla orantılı bir artış gözlemlenmiştir. Palonosetronun 20 mikrogram/kg’m sonraki tek dozluk intravenöz infüzyonunda, 15 dakikalık infüzyonun bitiminde raporlanan plazma pik konsantrasyonları (CT), tüm yaş gruplarında bir hayli değişkendi ve 6 yaşından küçük hastalarda, daha büyük pediyatrik hastalarda olduğundan daha düşük olma eğilimindeydi. Ortalama yarı-ömür tüm yaş gruplarında 29,5 idi ve 20 mikrogram/kg’lık uygulamadan sonra yaş grupları arasında yaklaşık 20 ila 30 saat arasında değişmekte idi.

Tablo 4: 15 dakika boyunca 20 mikrogram/kg palonosetronun intravenöz infüzyonu sonrasında pediyatrik kanser hastalarında ve intravenöz bolus ile 3 ve 10 mikrogram/kg palonosetron dozları alan yetişkin kanser hastalarında farmakokinetik parametreler

Pediyatrik Kanser Hastaları3

Yetişkin Kanser Hastalarıb

yaşından

küçük

2-6 yaş arası

6-12

yaş

arası

12-17

yaş

arası

3,0

mikrogram/kg

10

mikrogram/kg

N = 3

N = 5

N = 7

N= 10

N = 6

N = 5

AUCo-oo,saat *

69,0

103,5

98,7

124,5

35,8

81,8

mikrogram/L

(49,5)

(40,4)

(47,7)

(19,1)

(20,9)

(23,9)

tı/2, saat

24,0

23,3

30,5

56,4

(5,81)

49,8

(14,4)

N = 6

N= 14

N = 13

N= 19

N = 6

N = 5

Klerens0,

0,31

0,23

0,19

0,16

0,10

0,13

L/saat/kg

(34,7)

(51,3)

(46,8)

(27,8)

(0,04)

(0,05)

Dağılım

6,08

5,29

6,26

6,20

7,91

9,56

hacmic,d, L/kg

(36,5)

(57,8)

(40,0)

(29,0)

(2,53)

(4,21)

a Orta değer olan tm hariç, PK parametreleri Geometrik Ortalamaya (CV) göre ifade edilmiştir.

b PK parametreleri Aritmetik ortalamaya (SD) göre ifade edilmiştir.

c Pediyatrik hastalarda Klerens ve Dağılım hacmi, hem 10 mikrogram/kg hem de 20 mikrogram/kg doz gruplarında ağırlığa göre ayarlanarak hesaplanmıştır. Yetişkinlerde, farklı doz seviyeleri sütun başlıklarında belirtilmiştir.

d Yetişkin kanser hastaları için Vz (Dağılım hacmi) raporlanırken, pediyatrik kanser hastaları için Vss ( Kararlı hal dağılım hacmi) raporlanmıştır.

Böbrek yetmezliği:

Hafiften ortaya böbrek yetmezliği palonosetron farmakokinetik parametrelerini önemli ölçüde etkilemez. Ciddi böbrek yetmezliği renal klerensi düşürür, ancak bu hastalarda total vücut klerensi sağlıklı deneklerle benzerdir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Hemodiyaliz hastalarında farmakokinetik veri mevcut değildir.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer yetmezliği, sağlıklı gönüllüler ile karşılaştırıldığında palonosetron total vücut klerensini önemli ölçüde etkilemez. Ciddi karaciğer yetmezliği olan kişilerde, palonosetronun yanlanma ömrü ve ortalama sistemik maruziyeti artar ancak bu doz ayarlamasını gerektirmez.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Non-klinik çalışmalardaki etkiler, sadece klinik kullanım ile az ilişki gösteren maksimum insan maruziyetini aşmanın yeterli olduğu maruziyette gözlendi.

Klinik olmayan çalışmalar, sadece çok yüksek konsantrasyonlardaki palonosetronun ventrikülün de- ve re-polarizasyon ve aksiyon potansiyel süresine katkısı olan iyon kanallarını bloke edebileceğini göstermiştir.

Hayvan çalışmaları, gebeliğe, embriyonal/fetal gelişmeye, doğum ya da postnatal gelişmeye dair direkt ya da indirekt zararlı etkilerin olmadığını göstermiştir. Plasenta geçişi konusunda, hayvan çalışmalarında sadece sınırlı veriler mevcuttur (Bkz. Bölüm 4.6).

Palonosetron mutajenik değildir. Yüksek dozda palonosetron (her doz insan terapötik maruziyetinin en az 30 katma neden olur) iki yıl süresince günlük olarak uygulanmıştır ve sıçanlarda karaciğer tümörleri oranında artış görülmüş, endokrin neoplazmlar (tiroid, hipofız, pankreas ve adrenal medullada bulunan) ve deri tümörlerine sebep olmuş fakat farelerde böyle bir etki görülmemiştir. Mekanizmanın temeli tam olarak anlaşılamamıştır, ancak uygulanan yüksek dozlar sebebiyle ve palonosetronun insanlarda tek bir uygulama için kullanılması, bu bulguların klinik kullanım ile ilgili olmadığını düşündürmektedir.

Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur.