PANIZARO 4.5 G IV infüzyon için liyofilize toz içeren flakon Klinik Özellikler

Piperasilin + Tazobaktam }

4.1. Terapötik endikasyonlar

Yetişkinlerde

PANİZARO, aşağıda belirtilen ve hassas organizmalann saptandığı veya şüphelenildiği sistemik ve/veya lokal bakteriyel enfeksiyonlarda endikedir:

• Alt solunum yolu enfeksiyonlan: E. coli, Klebsiella sp., Enterococci sp., P. aeruginosa, Serratia sp., H. influenza, Bacterioides sp.,

ve
anerobic cocci,

metisiline duyarlı
S. aureus.

• İdrar yolu enfeksiyonlan (komplike ve basit); E. coli, Klebsiella sp., P. aeruginosa, mirabilis
ve
enterococci

dahil
Proteus sp.,

metisiline duyarlı
S. aureus.


İntra-abdominal enfeksiyonlar;
E. coli, P. aeruginosa, Enterococci sp., Clostridium sp., anerobic cocci, B. fragilis

dahil
Bacterioides sp.

• Cilt ve cilt yapısı enfeksiyonlan; E. coli, Klebsiella sp., Serratia sp., Acinetobacter sp., Enterobacter sp., P. aeruginosa,

indol-pozitif
Proteus sp., P. mirabilis, B. fragilis

dahil
Bacterioides sp., anerobic cocci

ve
Enterococci,

metisiline duyarlı
S. aureus.

• Bakteriyel septisemi; E. coli, Klebsiella sp., Enterobacter sp., Serratia sp., P. mirabilis, S. pneumonia, Enterococci, P. aeruginosa, Bacterioides sp.

ve
anaerobic cocci,

metisiline duyarlı

5. aureus.

• Polimikrobik enfeksiyonlar; E. coli, Klebsiella sp., Serratia sp., Acirıetobacter sp., Enterobacter sp., P. aeruginosa, indole-pozitif Proteus sp., P. mirabilis

• Jinekolojik enfeksiyonlar; B. fragilis

dahil
Bacterioides sp., anerobic cocci, Neiserria gonorrhoeae

ve
enterococci (S. faecalis)

• Kemik ve eklem enfeksiyonlan; P. aeruginosa, Enterococci, Bacterioides sp.,

ve
anerobic cocci,

metisiline duyarlı
S. aureus.

• Polimikrobik enfeksiyonlar: PANlZARO, şüpheli aerobik ve anaerobik organizmalar ve metisiline duyarlı S. aureus

dahil polimikrobik enfeksiyonlarda (intra-abdominal, cilt ve cilt yapısı, üst ve alt solunum yollan ve jinekolojik enfeksiyonlar) endikedir.

Yukanda belirtilen endikasyonlann yanı sıra, piperasiline duyarlı organizmaların neden olduğu enfeksiyonlar piperasilin içeriğinden dolayı da PANİZARO tedavisine cevap verirler. Bu nedenle, piperasiline duyarlı organizmalann ve PANİZARO’ya duyarlı beta-laktamaz üreten organizmalann sebep olduğu karma enfeksiyonların tedavisinde diğer bir antibiyotik takviyesine gerek yoktur.

Enfeksiyonlara yol açan organizmaları belirlemek ve PANİZARO’ya duyarlılıklannı tespit etmek için, tedaviden önce uygun kültür ve duyarlılık testleri uygulanmalıdır.

2-12 yaş arası çocuklarda

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Akut enfeksiyonlarda, klinik belirtilerin veya ateşin giderilmesinin ardından PANİZARO ile tedaviye 48 saat daha devam edilmelidir. PANİZARO’nun tedavi süresi yedi ile on gündür. Doktor tarafından önerilmedikçe kullanılmamalıdır.

Uygulama şekli:

PANİZARO yavaş intravenöz enjeksiyon (3-5 dakika) veya infüzyon (20-30 dakika) yoluyla verilmelidir.

Sulandırma Talimatları:

İntravenöz enjeksiyon:

Her bir PANİZARO 4.5 g flakonu aşağıdaki seyrelticilerin birinin 10 mL’si ile sulandınlmalıdır.

Sulandırma için Seyrelticiler: % 0.9 enjeksiyonluk sodyum klorür, Enjeksiyonluk su.

Her bir flakon, seyrelttikten sonra eriyinceye kadar döndürerek çalkalanmalıdır. Sürekli kanştınldığında 5-10 dakika içinde rekonstitüsyon oluşmalıdır.

İntravenöz infüzyon:
Her bir PANİZARO 4.5 g flakonu seyrelticilerin birinin 10 mL’si ile sulandınlmalıdır. Sulandırılmış çözelti daha sonra aşağıda verilen intravenöz seyrelticilerin bir tanesi ile istenilen hacme (öm. 50 mL ila 150 mL) seyreltilebilir:

1. % 0.9 enjeksiyonluk sodyum klorür

2. Enjeksiyonluk su**

3. % 5 Dekstroz

Bu çözücüler dışında herhangi bir çözücü ile seyreltilmemelidir.

**Her bir doz için önerilen maksimum enjeksiyonluk su hacmi 50 mL’dir.

PANİZARO LAKTATLI RİNGER ÇÖZELTİLERİ İLE GEÇİMSİZDİR.

İntravenöz infüzyon için steril transfer iğnesinin bir ucu, liyofilize tozun bulunduğu flakona, diğer ucu ise yukanda belirtilen seyrelticilerden (50-150 mL) herhangi birinin bulunduğu ambalaja takılarak dilüe edilir ve berraklaşana kadar çalkalanır. Flakona takılı bulunan şişe askısı yardımı ile infüzyon şeklinde uygulanır. En az 30 dakikada uygulanmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:
İntravenöz doz, böbrek yetmezliği olan hastalarda veya hemodiyaliz hastalannda renal fonksiyon bozukluğunun derecesine göre ayarlanmalıdır. Önerilen günlük dozlar aşağıdaki gibidir:

RENAL FONKSİYON BOZUKLUĞU OLAN YETİŞKİNLER İÇİN İNTRAVENÖZ DOZAJ TABLOSU

Kreatinin Klerensi

Önerilen

(mL/dak.)

PANİZARO Dozajı

20-80

12 g/l.5 g/gün

bölünmüş dozlarda

4 g/500 mg 8 saatte bir

<20

8 g/l g/gün

bölünmüş dozlarda

4 g/500 mg 12 saatte bir

PANİZARO’nun hemodiyaliz hastaları için maksimum günlük dozu 8 g/l .0 g’dır. Aynca, hemodiyaliz piperasilinin % 30-50’sini 4 saat içinde uzaklaştıracağından her bir diyaliz periyodundan sonra 2 g/250 mg PANİZARO takviye dozu uygulanmalıdır. Böbrek bozukluğu ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması için PANİZARO serum düzeylerinin ölçülmesi de yardımcı olacaktır.

Böbrek yetmezliği olan 2 ila 12 yaş arası çocuklara aşağıda belirtilen doz ayarlaması önerilir.

BÖBREK YETMEZLİĞİ OLAN 2 İLA 12 YAŞ ARASI ÇOCUKLAR İÇİN DOZ

AYARLAMASI

Kreatinin Klerensi (mL/dak.)

-

Önerilen

PANİZARO Dozajı

>40

Ayarlama gerekmez

20-39

90 mg/kg 8 saatte bir (13.5 g/gün’ü aşmayacak şekilde)

<20

90 mg/kg 12 saatte bir (9 g/gün’ü aşmayacak şekilde)

Kilosu 50 kg’dan az olan hemodiyaliz hastası çocuklar için önerilen doz 8 saatte bir 45 mg/kg’dır.

Bu tablo ortalama değerleri vermektedir. Her hasta toksisite belirtileri için yakından takip edilmeli ve ilacm doz ve sıklığı buna göre ayarlanmalıdır.

Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozaj ayarlaması gerekli değildir.

Pediyatrik popülasyon:

2 yaşm altındaki çocuklarda PANİZARO, yeterli veriler elde edilene dek önerilmemelidir.

Yetişkinler ve 12 yaşın üzerindeki normal böbrek fonksiyonlarına sahip çocuklar için genel dozaj her 8 saatte bir 4.5 g PANİZARO’dur. Toplam günlük doz, enfeksiyonun şiddetine ve bölgesine bağlıdır ve her altı veya sekiz saatte bir 2.25 g ila 4.5 g PANİZARO uygulanabilir.

İntraabdominal enfeksiyonu bulunan 2-12 yaş arası pediyatrik hastalar: Böbrek fonksiyonu normal, ağırlığı 40 kg’a kadar çocuklarda önerilen doz 8 saatte bir 112.5 mg/kg’dır. Böbrek fonksiyonu normal ağırlığı 40 kg üzeri çocuklara erişkin dozu uygulanır. Klinik belirtileri ve bulguların giderilmesinin ardından doz uygulamasına en az 48 saat devam edilmesi, ampirik tedavi sonrası antibiyogram sonuçlarına göre hastanın klinik durumu ve antibiyotiklerinin yeniden değerlendirilmesi ve ilacın kullanılmasının uygun olması durumunda tedavinin en az beş gün, en çok 14 gün sürdürülmesi önerilmektedir.

Pediyatrik Febril Nötropeni: Febril nötropenili hastalarda bir aminoglikozid ile kombine edilerek kullanılır. Böbrek fonksiyonu normal ve ağırlığı 50 kg’dan az olan çocuklar için doz, 6 saatte bir uygulanmak üzere kg başına 80 mg piperasilin/10 mg tazobaktam olarak ayarlanmalı ve uygun dozda bir aminoglikozid ile kombine edilerek verilmelidir.

Ağırlığı 50 kg’dan fazla olan çocuklar için, uygun dozda bir aminoglikozid ile kombine edilerek, yetişkinler için geçerli dozaj önerilerine uyulmalıdır.

Geriyatrik popülasyon:
PANİZARO, böbrek yetmezliği vakaları dışında, yetişkinlerle aynı doz seviyelerinde uygulanabilir.

Diğer:

PANİZARO’nun Aminoglikozidlerle birlikte kullanımı

4.3. Kontrendikasyonlar

PANİZARO kullanımı, beta-laktamlar (penisilinler ve sefalosporinler dahil) ya da beta-laktamaz inhibitörlerinin herhangi birine karşı aleıjik reaksiyonlan olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

4.4.   Özel kullanan uyarıları ve önlemleri

Penisilinlerle tedavi gören hastalarda, ciddi ve zaman zaman öldürücü anaflaktik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu reaksiyonlann multipl aleıjenlere hassasiyeti olan hastalarda ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.

Geçmişinde penisilin aleıjisi hikayesi olan bazı hastalarda, sefalosporin tedavisi ile ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlannın görüldüğü bildirilmiştir. PANİZARO ile tedaviye başlamadan önce, penisilinler, sefalosporinler ve diğer aleıjenlere karşı daha önceki aşın duyarlılık reaksiyonları dikkatle araştınlmalıdır. PANİZARO dahil penisilinler ile tedavide ciddi ve bazen fatal hipersensitivite (anaflaktik/anaflaktoid [şok dahil]) reaksiyonlan rapor edilmiştir. PANİZARO tedavisi süresince alerjik bir reaksiyon meydana gelirse, antibiyotik kesilmelidir. Ciddi anafilaktik reaksiyonlar adrenalin ile acil tedavi gerektirebilir. Aynca oksijen, intravenöz steroidler ve entübasyon dahil havayollanna müdahale gerektiği şekilde uygulanmalıdır. Antibiyotik tarafından indüklenen psödomembranöz kolit, hayati tehlike yaratabilen şiddetli, inatçı diyareyle açığa çıkabilir. Psödomembranöz kolit semptomları, antibakteriyel tedavi esnasında ya da sonrasında başlayabilir.

PANİZARO, penisilin grubu antibiyotiklerin düşük toksisite özelliklerine sahiptir, fakat yine de uzun süreli tedavilerde renal, hepatik ve hematolojik de dahil organ-sistem fonksiyonlannın düzenli değerlendirilmesi önerilir. Özellikle uzun süreli tedavi sırasında lökopeni ve nötropeni oluşabilir. Bu nedenle periyodik hematolojik incelemeler yapılmalıdır.

Beta-laktam antibiyotikleri kullanan bazı hastalarda kanama vakaları görülmüştür. Bu reaksiyonlar bazı durumlarda pıhtılaşma zamanı, platelet agregasyonu ve protrombin zamanı gibi koagülasyon testlerinin bozulmasına bağlı olmakta ve böbrek yetmezliği bulunan hastalarda daha çok görülmektedir. Kanama vakalan antibiyotik tedavisinin bir sonucu olarak ortaya çıkarsa, antibiyotiğe devam edilmemeli ve uygun tedavi başlatılmalıdır.

Diğer antibiyotiklerle olduğu gibi, süperenfeksiyona sebep olabilen dirençli organizmalann özellikle uzun süreli tedavide ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu durumda, uygun önlemler alınmalıdır.

Diğer penisilinlerle yapılan tedavilerde olduğu gibi, özellikle böbrek fonksiyonları bozulmuş olan hastalarda yüksek dozlann uygulanması halinde, konvülsiyonlar şeklinde nörolojik ataklar görülebilir.

Bu ürün, piperasilinin beher gramında 2.00 mmol (46 mg) sodyum içerdiği için, hastanın toplam sodyum alimim artırabilir. Düşük potasyum rezervleri olan hastalarda düzenli elektrolit tespitleri yapılmalı ve potansiyel olarak düşük potasyum rezervleri olan hastalar ile sitotoksik tedavi gören ya da diüretik kullanan hastalarda hipokalemi olasılığı gözönünde bulundurulmalıdır.

Karaciğer fonksiyon testlerinde hafif yükselmeler gözlenebilir.

Gonore tedavisinde kısa süreli ve yüksek dozlarda kullanılan antibiyotikler, inkübe sifilis semptomlarını maskeleyebilir veya geciktirebilir. Dolayısıyla, tedavi öncesinde, gonore hastalannda aym zamanda sifilis de araştınlmalıdır. Şüpheli herhangi bir primer lezyon görülen hastalardan, karanlık alan incelemesi için parçalar alınmalı ve en az 4 ay süreyle serolojik testler yapılmalıdır.

PANlZARO, aminoglikozidlerle birlikte kullanıldığında, bazı Pseudomonas aeruginaso
bakteri kültürlerine karşı sinerji gösterir. Kombine tedavi, özellikle bağışıklık sistem bozukluğu olan hastalarda başarı ı olmuştur. Her iki ilaç, eksiksiz tedavi edici dozlarda kullanılmalıdır. Kültür ve duyarlılık test sonuçlannın alınmasından sonra antimikrobiyal tedavi yeniden düzenlenmelidir. Nötropenik hastalarda, PANİZARO bir aminoglikozid ilavesiyle bakteriyel enfeksiyonlarda endikedir. Nötropenik hastalann tedavisinde PANİZARO ve aminoglikozid’in tam terapötik dozları kullanılmalıdır.

4.5.   Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim biçimleri

Diğer penisilinlerde olduğu gibi probenesid ve PANİZARO’nun beraber kullanılması piperasilin ve tazobaktam için daha uzun bir yanlanma ömrü ve daha düşük renal klerens meydana getirir, bununla beraber, her iki ilacm plazma doruk konsantrasyonları etki görmez.

PANİZARO ve vankomisin arasında herhangi bir etkileşim bulunmamıştır.

Piperasilin’in, vecuronium ile eşzamanlı kullanıldığında vecuronium’un nöromüsküler blokajının uzamasında rol oynadığı düşünülmektedir. Benzer etki mekanizmalanna bağlı olarak, nondepolarizan herhangi bir kas gevşeticisinin oluşturduğu nöromüsküler blokajm, piperasilin varlığında uzaması beklenebilir.

Heparin, oral antikoagülanlar ve kanın koagülasyon sistemini ve/veya trombosit fonksiyonunu etkileyebilen diğer ilaçlarla eşzamanlı tedavi süresince koagülasyon parametreleri daha sık test edilmeli ve düzenli olarak izlenmelidir.

Piperasilin, metotreksatm itrahmı azaltabilir; bu nedenle, ilaç toksisitesini önlemek için hastalann serum metotreksat düzeyleri izlenmelidir.

Uyumluluğu bilinmediğinden PANİZARO diğer ilaçlarla şınnga veya infüzyon şişesi içinde kanştınlmamalıdır. PANİZARO başka bir antibiyotik ile beraber alındığında ilaçlar ayrı ayrı uygulanmalıdırlar.

Kimyasal instabiliteden dolayı PANİZARO, tek başına sodyum bikarbonat içeren çözeltilerle kullanılmamalıdır.

PANİZARO kan ürünlerine veya albümin hidrolizatlanna ilave edilmez.

İlaç-Laboratuvar Test Etkileşimleri:
Diğer penisilinlerle olduğu gibi, PANİZARO kullanımı, bakır-redüksiyon metodu kullanılan idrarda glukoz incelemesinde, hatalı-pozitif reaksiyon meydana getirebilir. Enzimatik glukoz oksidaza dayalı glukoz testlerinin kullanılması önerilir. Piperasilin/tazobaktam ile tedavi edilen hastalarda Bio-Rad Laboratuvarlannın Platelia Aspergillus EIA (enzim-immunoassay) testinin kullanılmasıyla, hastalarda Aspergillus infeksiyonu bulunmaksızın, pozitif test sonuçları rapor edilmiştir. Non-Aspergillus polisakkaridler ve polifuranozlar ile Bio-Rad Laboratuarlannm Platelia Aspergillus EIA testleri

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonel/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. Bölüm 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri). Oral yoldan alman doğum kontrol ilaçlan ile etkileşimi hakkında yeterli veri bulunmamaktadır. Bu nedenle, tedavi süresince alternatif, etkili ve güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Gebelik dönemi:

PANIZARO’nun gebelikte kullanımı ile ilgili yeterli çalışmalar bulunmamaktadır. Piperasilin ve tazobaktam plasentaya geçer. Gebe kadınlarda yalnızca terapötik yaran hasta ve fetüse olan riskten daha fazla ise kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi:

Piperasilin düşük konsantrasyonlarda anne sütüne geçer. Emziren kadınlarda, yalnızca terapötik yararı hasta ve bebeğe olan riskten daha fazla ise kullanılmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite:

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir: Çok yaygm (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygm olmayan: Candida türlerinin neden olduğu süperenfeksiyon

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Lökopeni, nötropeni, trombositopeni

Seyrek: Anemi, kanama belirtileri (purpura, epistaksi, kanama süresinin uzaması dahil), eozinofili, hemolitik anemi

Çok seyrek: Agranülositoz, Coombs direkt testi pozitif, pansitopeni, kısmı tromboplastin zamanının uzaması, protrombin zamanının uzaması, trombositoz

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Aşırı duyarlılık reaksiyonu Seyrek: Anafılaktik/anafılaktoid reaksiyon (şok dahil)

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok seyrek: Kanda albümin azalması, kan glukozunun düşmesi, kandaki toplam proteinin azalması, hipokalemi

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygm olmayan: Baş ağrısı, uykusuzluk

Vasküler hastalıkları

Yaygın olmayan: Düşük tansiyon, flebit, tromboflebit Seyrek: Sıcak basması

Gastrointestinal hastalıkları

Yaygm: İshal, bı lantı, kusma

Yaygm olmayan: Kabızlık, hazımsızlık, sanlık, stomatit Seyrek: Kann ağınsı, psödomembranöz kolit

Hepato-bilier hastalıkları

Yaygın olmayan: Alanin aminotransferazda artış, aspartat aminotransferazda artış

Seyrek: Bilirübinde artış, kandaki alkalin fosfatazda artış, gammaglutamiltransferazda artış,

hepatit

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygm: Döküntü

Yaygın olmayan: Prürit, ürtiker

Seyrek: Büllü dermatit, eritem mültiform

Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

Yaygm olmayan: Artralji

Böbrek ve idrar hastalıkları

Yaygm olmayan: Kanda kreatinin artışı Seyrek: İnterstisyel nefrit, böbrek bozukluğu Çok seyrek: Kan üre azotunda artış

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygm olmayan: Ateş, enjeksiyon yerinde reaksiyon Seyrek: Sertlik

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Bilinen özel bir antidot yoktur. Ürün pazara verildikten sonra, PANlZARO ile ilgili doz aşımı olayları bildirilmiştir. Bulantı, kusma ve ishal gibi yaşanan bu olaylann çoğunluğu, alışılmış önerilen dozlarla da bildirilmiştir. Önerilenden daha yüksek dozlar intravenöz yolla verilirse, hastalar nöromusküler eksitabilite ya da konvülsiyon (özellikle de böbrek yetmezliğinin varlığında) yaşayabilirler.

Hastanın klinik sunumuna uygun olarak semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.

Acil bir durumda piperasilinde olduğu gibi tüm gerekli medikal önlemler endikedir.

Serumdaki aşın piperasilin ya da tazobaktam konsantrasyonlan hemodiyalizle azaltılabilir.

Motor eksitabilite veya konvülsiyon durumunda, antikonvülsif ajanlar (öm., diazepam veya barbitüratlar) endike olabilir.

Şiddetli, anaflaktik reaksiyonlar durumunda, genel önlemler başlatılmalıdır.

Şiddetli, sürekli diyare durumunda, antibiyotik etkili psödomembranöz kolit olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla, bu gibi vakalarda PANİZARO derhal kesilmeli ve uygun bir terapi başlatılmalıdır (öm., oral teiokoplanin veya oral vankomisin). Peristalsizmi inhibe eden ilaçlar kontrendikedir.

HIV ve Aids HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur.