PF HIPERALAMINE %8.5 AMINO ASIT IV infüzyon için çözelti 500 ml (setli) Farmakolojik Özellikler

Aminoasit }

Kan ve Kan Yapıcı Organlar > Damar İçine Enjekte Edilenler > Amino Asit
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş. | 14 February  2014

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Parenteral beslenme çözeltileri ATC kodu: B05BA

PF HİPERALAMİNE %8.5, fizyolojik oranlarda, biyolojik olarak ütilize edilebilir esansiyel ve esansiyel olmayan amino asitleri konsantre bir biçimde içerir. Enerji kaynağı olarak kullanılacak hipertonik dekstroz çözeltileri ya da yağ emülsiyonlarının yanı sıra, elektrolitler, vitamin ve minerallerle desteklenerek uygulanan PF HİPERALAMİNE %8.5, total parenteral beslenmenin tüm gereksinmelerini karşılar.

% 3dük izotonik çözelti şeklinde, periferik damar yoluyla uygulanmasıyla, beslennhe desteği ve vücut proteinlerinin korunmasını sağlar. Bu sırada minimal enerji kaynağı olarak % 5 dekstroz çözeltisi kullanılır.

Fosfat başlıca hücre içi anyonlardan biridir. Organ ve dokulardaki önemli metıbolik ve enzimatik olaylarda yer alır, madde metabolizmasında gerekli enerjiyi sağlar, kalsiyum düzeyini düzenler, asit-baz dengesinde tampon etkisi sağlar ve hidrojen iyonlarının böbreklerden atılmasında görev alır.

Parenteral beslenme sırasında, lizin asetat ve asetik asitten kaynaklanan asetat iyonlarının, böbrek ve solunum fonksiyonları normal olduğu sürece, net asit-baz dengesini etkilemeyeceği düşünülmektedir. Klinik gözlemler bu görüşü desteklemektedir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler:

İntravenöz olarak verilen amino asitlerin farmakokinetiği, ağız yoluyla alınan amino asitlerinkiyle temel olarak aynıdır. Ancak gıdalardaki proteinlerden gelen amiıfo asitler, sistemik dolaşıma ulaşmadan önce portal venden geçerler.

İntravenöz yoldan uygulanan ilaçların içindeki etkin maddeler uygulamadan henjıen sonra maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşır.

Dağılım:

İntravenöz olarak uygulanan amino asitler doku absorpsiyonu ile hızla kandan uzaklaştırılırlar ve yine burada hızla metabolize edilirler (protein sentezi, oksidasyon).

Sodyumun dağılımı dokulara göre değişir: Kas, karaciğer, böbrek, kıkırdak ve dej-ide hızlı, eritrosit ve nöronlarda yavaş, kemikte ise çok yavaştır.

Klorürün vücuttaki düzeyleri, sodyumun konsantrasyon değişiklikleri ile yakından Klorür, normalde kemik dokuda düşük miktarlarda ve bağ dokusunun bazı bileş örneğin kolajen dokuda yüksek miktarlarda bulunur. Bunun yanında eritrosit \ mukozada da yüksek konsantrasyonda bulunur.

ilişkilidir, inlerinde, e gastrik

mzimatik

mdığında


Fosfat, hemen hemen tüm organ ve dokularda gerçekleşen önemli metabolik ve reaksiyonlarda yer aldığından parenteral beslenme amacıyla intravenöz olarak uygul kandan süratle hücrelere geçer.

Organizmaya sodyum tuzu şeklinde infüzyon yoluyla verilen asetat, bir hidrojen iyolhu alarak, tüketilen her asetat iyonu yerine bir bikarbonat iyonu sağlar ve hızla karbondioksit ve suya metabolize olur.

Bivotransformasvon:

İntravenöz olarak uygulanan amino asitler, bağırsaklardan emilen amino asitlere benzer bir şekilde ve oranda metabolize olurlar. Protein sentezindeki kullanımlarına ek olafak, artık amino asitler metabolik yakıt olarak da kullanılmaktadır. Amino asitler deamine edi mekte ve amonyum üre döngüsüne girmektedir. Amino asitin karbon atomları derhal piruyat, asetil CoA, asetoasetat veya sitrik asit siklusuna çevrilmektedir.

Elektrolitlerden sodyum ve klorür herhangi bir biyotransformasyona uğramazlar. Gereksinime göre ya vücut sıvı ve dokularına dağılır ya da elimine edilirler.

Fosfat, hemen hemen tüm organ ve dokularda gerçekleşen önemli metabolik ve reaksiyonlarda yer alır. Asetat ise bir hidrojen iyonu alarak, tüketilen her asetat iyi bir bikarbonat iyonu sağlar ve hızla karbondioksit ve suya metabolize olur.

^nzimatik yerine


c|nu


Elİminasvon:

elirlı


Amino asitler protein sentezinde kullanıldıklarından alındıkları şekliyle uğramazlar. Amino asit artıkları ise deamine edilerek NH4+ (amonyum) - üre qongusune girmekte ve esas olarak idrarla atılmaktadır.

unasyona


Sodyum metabolizmasını yakından izleyen klorür iyonu da esas olarak Böbreklerden klorür geri emilimi, genellikle sodyumun geri emilimini takip yanında ter yoluyla da bir miktar atılmaktadır.

idrafl

edep


la atılır. Bunun


Sodyum esas olarak renal yolla atılır fakat aynı zamanda büyük çoğunluğu renal ^olla geri emilir. Az miktarda sodyum ise feçes ve ter ile atılır. Aşırı terleme olmadıkça derj ile itrah önemsizdir.


Fosfatlar renal yolla atılırlar. Plazma fosfatı glomerüllerden filtre edilir ve % 80’ tübüllerden geri emilir. Fosfatın en önemli komponentlerinden olan ve normal seru


n fazlası [n düzeyi n olarak oranında


0.3-0.45 mg/1 kadar olan fosforun ise böbreklerden atılma mekanizması kes bilinmemekle beraber, plazmadaki fosfatın böbreklerden süzüldükten sonra % 85-90 tübüllerden geri emildiği ve D vitamininin bu oranı arttırdığı kabul edilir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

PF HİPERALAMİNE %8.5 ile preklinik çalışma yapılmamıştır. Ancak PF HİPERA AMİNE %8.5Mn bileşimindeki amino asitlerin değişik bileşim ve konsantrasyonlarında yapılan çalışmalarda herhangi bir toksisite saptanmamıştır. Kanserojen, teratojen ve fertili|e üzerine olumsuz bir etki bildirilmemiştir.

Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. En Yaygın Alerji Türleri En Yaygın Alerji Türleri Bağışıklık sistemi, polen, arı zehiri veya evcil hayvan gibi yabancı bir maddeye veya çoğu insanda reaksiyona neden olmayan bir yiyeceğe tepki gösterdiğinde alerjiler meydana gelir.