PF POLIHES (HES 200/0.5) %6 IV infüzyon için çözelti 500 ml setsiz Klinik Özellikler

Hidroksietil Nişasta + Sodyum Klorür }

Kan ve Kan Yapıcı Organlar > Kan ve Kan Ürünleri > Hidroksietil Nişasta
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş. | 14 February  2013

4.3. Kontrendikasyonlar

Sepsisli, böbrek yetmezliği olan veya kritik durumdaki hastalarda kullanılmamalıdır.

Bakınız Bölüm 4.3

image Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM'a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması.

    TIBBİ FARMASÖTİK ÜRÜNÜN ADI

    PF POLİHES (HES 200/0.5) %6 I.V. infüzyon için çözelti Steril

    4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

      4.1. Terapötik endikasyonlar

      Tek başına kristaloidlerin yeterli olmadığı akut kan kaybı nedeniyle oluşan hipovolemi tedavisinde endikedir (Bkz. Bölüm 4.2, 4.3 ve 4.4).

        Volüm eksikliği ile seyreden yanık, kanama, cerrahi girişimler, sepsis veya travma

        sonucu oluşan hipovolemik şokun tedavi ve profilaksisinde plazma genişletici olarak.

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi

        Hidroksietil nişasta (HES) kullanımı maksimum 24 saatlik bir zaman aralığı ile hacim resüsitasyonunun başlangıç fazında sınırlı olmalıdır.

        Hipovolemi ve şok durumları

        Günlük doz: Ortalama günlük uygulama dozu 250–1000 mL'dir.

        İlk 10-20 mL'nin infüzyonu yavaş yapılmalı ve hasta dikkatle izlenmelidir, böylece herhangi bir anaflaktoid reaksiyon mümkün olan en kısa sürede tespit edilebilir.

        Maksimum günlük doz %6 HES (130/0,40) ve %6 HES (130/0,42) için 30 ml/kg'dır. Diğer HES ürünleri için maksimum günlük doz yeniden hesaplanmalıdır.

        Maksimum günlük doz: 2 g HES/kg vücut ağırlığı = 33 mL/kg vücut ağırlığı (75 kg ağırlığında

        bir hasta için 2500 mL'dir)

        Mümkün olan en düşük etkin doz uygulanmalıdır. Tedaviye uygun hemodinamik hedeflere ulaşılır ulaşılmaz infüzyonu durdurmak üzere sürekli hemodinamik izleme ile devam edilmelidir. Maksimum önerilen günlük doz aşılmamalıdır.

        İnfüzyon hızı: Özel bir durum söz konusu değilse, 30 dakikada 500 ml'den fazla PF POLİHES

        verilmemelidir.

        Maksimum infüzyon hızı: 1,2 g/kg/saat HES = 20 mL/kg/saat (75 kg ağırlığında bir hasta için

        1500 mL/saat'dir)

        Uygulama süresi: PF POLİHES'in uygulama süresi hipovoleminin şiddetine ve süresine bağlıdır. Klinik ve farmakolojik açıdan tekrarlanan kullanımların bir sakıncası bulunmamaktadır.

        Terapötik hemodilüsyon

        Terapötik hemodilüsyonda amaç hematokritin %35-40 civarına düşürülmesidir. Hemodilüsyon

        izovolemik ya da hipervolemik olabilir.

        Günlük doz: Hastanın ihtiyacına göre 250 mL, 500 mL veya 2x500 mL /gün.

        İnfüzyon hızı: 250 mL 0,5-2 saatte

        500 mL 4-6 saatte 2x500 mL 8-24 saatte

        Uygulama süresi: PF POLİHES ile bir terapötik hemodilüsyon tedavi dönemi en fazla 10 gün sürmelidir. Tedavinin uzatılması ya da tekrarlanması için plazma protein düzeyi, hematokrit ve hemoglobin düzeyleri tekrar değerlendirilmelidir.

        Şiddetli gürültüye bağlı ani işitme kaybı, kulak çınlaması gibi otonörolojik rahatsızlıkların

        tedavisinde maksimum günlük doz 500 mL'dir ve 500 mL/4-6 saat hızı ile uygulanır. Hemoglobin değerinin %10'un altına düşürülmemesine dikkat edilmelidir.

        Pediyatrik popülasyon:

        Çocuklarda veriler sınırlıdır. Bu nedenle HES ürünlerinin bu popülasyonda kullanılmaması

        tavsiye edilir

        Uygulama şekli:

        Yalnızca intravenöz kullanım içindir.

        Anafilaktik reaksiyon olasılığına karşın solüsyonun ilk 10-20 mL'si yakın takip altında hastaya yavaş uygulanır.

        Günlük doz hastanın klinik durumuna, kan kaybına ve hemokonsantrasyonuna göre belirlenir.

        Kardiyovasküler ve pulmoner risk taşımayan genç hastalarda, kolloidal çözeltilerin kullanımı sırasında hemotokritin %30'un altına düşmemesi gerekmektedir.

        Kolloidal çözeltilerin hızlı ya da çok yüksek hacimlerde uygulanması sonucu dolaşım sistemine yüklenme riski göz önünde tutulmalıdır.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

        Böbrek yetmezliği:

        Böbrek yetmezliği olan hastalarda PF POLİHES kullanılmamalıdır.

        Karaciğer yetmezliği:

        Bu popülasyona özel gerçekleştirilen bir çalışma bulunmadığından, bu hasta grubu için özel bir dozaj önerisi bulunmamaktadır. Ancak afibrinojenemi gibi karaciğer işlev bozukluğundan kaynaklanabilen durumlarda kontrendike olduğundan kronik karaciğer hastalığı olan hastalar özellikle gözlem altında tutulmalıdırlar.

        Pediyatrik popülasyon:

        PF POLİHES'in çocuklardaki etkililiği ve güvenliliği bilinmemektedir.

        Geriyatrik popülasyon:

        Uygulanacak doz ve infüzyon hızı, hastanın o anki klinik durumuna göre hekim tarafından ayarlanır.

        Lökoferez işlemi (sürekli akış santrifüjü) sırasında; sabit 1:8-1:13 oranlarında 250-700 mL

        venöz tam kana uygulanır.

            4.3. Kontrendikasyonlar

            PF POLİHES aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

              4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

              Alerjik (anaflaktoid) reaksiyonlar riski nedeniyle hasta yakından izlenmeli ve infüzyon düşük hızda yapılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).

              Ameliyat ve travma:

              Cerrahi operasyon uygulanan hastalar ile travma geçiren hastalar için sağlam, uzun vadeli güvenlik verileri eksiktir. Tedavinin beklenen faydası, bu uzun vadeli güvenliğe bağlı belirsizliğe karşı dikkatli bir şekilde tartılmalıdır. Diğer uygun tedavi seçenekleri göz önüne alınmalıdır.

              HES ile hacim tamamlama endikasyonu dikkatli bir şekilde düşünülmelidir ve hacim ve doz

              kontrolü için hemodinamik izleme gerekmektedir (ayrıca Bkz. Bölüm 4.2).

              Doz aşımı veya çok hızlı infüzyon nedeniyle aşırı hacim yüklemesinden daima kaçınılmalıdır. Dozaj özellikle pulmoner ve kardiyovasküler problemi olan hastalarda dikkatli şekilde ayarlanmalıdır.

              Serum elektrolitleri, sıvı dengesi ve renal fonksiyon yakından izlenmelidir. HES ürünleri böbrek yetmezliği olan veya renal replasman tedavisindeki hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3). HES kullanımı ilk renal hasar belirtisinde sonlandırılmalıdır. HES uygulamasından sonra 90 güne kadar renal replasman tedavisi ihtiyacında artış olduğu bildirilmiştir. Hastalardaki renal fonksiyonun en az 90 gün boyunca izlenmesi tavsiye edilmektedir.

              Hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalar ve kan pıhtılaşma bozukluğu olan hastalar tedavi

              edilirken özel olarak dikkat edilmelidir.

              Hipovolemik hastaların tedavisinde, yüksek dozda HES çözeltilerinden kaynaklanan şiddetli hemodilüsyondan da kaçınılmalıdır.

              Tekrarlanan uygulamalar durumunda kan pıhtılaşma parametreleri dikkatli bir şekilde

              izlenmelidir.

              İlk pıhtılaşma bozukluğu belirtisinde HES kullanımına son verilmelidir. Kardiyopulmoner by pass nedeniyle açık kalp ameliyatına girecek hastalarda aşırı kanama riskinden dolayı HES ürünlerinin kullanımı tavsiye edilmez.

              PF POLİHES uygulaması sırasında hastalar sıvı ve elektrolit dengesi açısından takip edilmelidirler.

              Sıvı ve elektrolit kaybına bağlı (şiddetli kusma, yanık ve yetersizlik) şok durumlarında PF POLİHES ile başlangıç tedavisini takiben sıvı ve elektrolit dengesini düzeltici tedavi uygulanmalıdır.

              Tedavinin başlangıcında serum kreatinin düzeyi kontrol edilmelidir. Serum kreatinin düzeyinin

              2 mg/dl'nin üzerinde olduğu durumlarda PF POLİHES uygulanmamalıdır.

              Sınırda kreatinin değerleri (1,2 - 2 mg/dL) olan özellikle geriatrik hastalarda hemodilüsyon tedavisi dikkatli uygulanmalıdır. Mutlaka uygulanacak ise serum kreatinin düzeyleri takip edilmelidir.

              Kreatinin değerlerinin normal olmasına rağmen patolojik idrar bulguları olması böbrek hasarının kompanse edildiğine işaret edebilir. Bu gibi durumlarda serum kreatinin düzeyi her gün kontrol edilmelidir.

              Normal serum kreatinin düzeyi ve idrar bulguları olan hastalarda birkaç günde bir kontrol

              yeterlidir.

              Tüm hastalarda (günlük 2-3 litre kadar) yeterli sıvı desteği sağlanmalıdır. Kronik karaciğer hastalığı olan hastalar özellikle gözlem altında tutulmalıdırlar.

              Yüksek hacimlerde uygulandığında koagülasyon özelliklerini değiştirebilir ve protrombin zamanı (PZ), parsiyal tromboplastin zamanı (PTZ), kanama ve pıhtılaşma zamanları geçici olarak uzayabilir, plazma proteinlerinin dilüsyonu ve hematokrit azalması gerçekleşebilir.

              Tekrarlayan lökoferez işlemi uygulanan hastalarda HES'in plazma genişletici etkisinden dolayı

              trombosit ve hemoglobin düzeylerinde hafif bir azalma gözlenebilir. Hemoglobin düzeyi

              genellikle 24 saat içinde normale döner. İzotonik sodyum klorür içinde HES çözeltileri ile oluşan hemodilüsyon, total protein, albümin, kalsiyum ve fibrinojen değerlerinin 24 saat boyunca azalmasına yol açabilir.

              Alerjik hastalarda, kompanse kalp yetersizliği, azalmış böbrek fonksiyonu, kronik karaciğer hastalığı, hipernatremi veya hiperkloremi, daha hafif hemorajik diyatez durumlarında dikkatli kullanılmalıdır.

              Ekstraselüler alan kayıpları ile birlikte olan dehidratasyon durumlarında kristaloidler tercih

              edilmelidir.

              Fibrinojen eksikliği hallerinde, PF POLİHES sadece hayatı tehdit eden acil durumlarda kan

              elde edilene kadar verilebilir.

              Uygulama sırasında hastanın sıvı ve elektrolit dengesi kontrol edilmelidir.

              Olası geçimsizlik reaksiyonları olasılığına karşın çözeltinin ilk 10-20 mL'si yakın takip altında hastaya yavaş uygulanmalıdır.

              Nadiren anafilaktik veya alerjik reaksiyonlar görülebilir. Periorbital ödem, ürtiker ve sıkıntılı solunum gibi hipersensitivite reaksiyonları görüldüğünde infüzyon kesilmeli ve hastalar yoğun takibe alınmalıdır.

              Advers etki görüldüğünde alınacak önlemler

                Deri bulguları: Antihistaminikler

                4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

                Heparin ya da oral antikoagülanlarla beraber kullanıldığında kanama zamanını uzatabilir.

                Beta bloker ve vazodilatör tedavisi alan hastalarda sistemik kan basıncı ve kalp hızı bakımından dikkatli olmalıdır.

                PF POLİHES bazı klinik ve biyokimyasal ölçümlerin etkilenmesi mümkündür (ör. glukoz,

                protein, sedimantasyon hızı, yağ asitleri, kolesterol, isosorbit-dehidrogenaz, idrar dansitesi).

                Diğer infüzyon çözeltileri, infüzyonun hazırlanmasında kullanılan konsantre sıvılar ve toz halindeki enjektabl ilaçlara katılması gerektiğinde, birbiriyle karışıp karışmadığı, duyarlı yöntemlerle, olanaklar elvermiyorsa, en azından çıplak gözle kontrol edilmelidir (ancak, gözle görülemeyen kimyasal, dolayısıyla, terapötik geçimsizlikler de olabilir).

                Besin maddeleri ile etkileşimine dair herhangi bir deneyim yoktur.

                4.6. Gebelik ve laktasyon

                Gebelik kategorisi: C

                Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

                Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.

                Gebelik dönemi

                PF POLİHES'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

                Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve veya/doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

                Bugüne kadar, herhangi bir embriyotoksik etki bildirilmemiştir. Gebelerdeki etkisiyle ilgili bir deneyim olmadığından, kullanılıp kullanılmamasına, PF POLİHES'in yararları ve olası sakıncaları göz önüne alınarak karar verilmelidir.

                Erken gebelik dönemlerinde sadece hayati tehlike gösteren endikasyonlarda kullanılabilir.

                Gebelik sırasında kullanımı sonucu anafilaktik reaksiyonlara yol açabileceği ve fetüs beyninde hasar oluşturabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

                Laktasyon dönemi

                Hidroksietil nişastanın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.

                Üreme yeteneği / Fertilite

                Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.

                4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

                Araç ve makine kullanımı üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.

                4.8. İstenmeyen etkiler

                Advers ilaç reaksiyonlarının sıklık sınıflandırması şu şekildedir: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

                Enfeksiyon ve enfestasyonlar

                Seyrek: Submaksiler ve parotis tükürük bezlerinde büyüme, baş ağrısı, kas ağrısı ve alt

                ekstremitelerde ödem gibi grip benzeri belirtiler (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Bağışıklık sistemi hastalıkları

                Seyrek: Kaşıntı, ürtiker (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Kardiyak hastalıklar

                Çok seyrek: Kalp durması (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Vasküler hastalıklar

                Çok seyrek: Şok (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

                Çok seyrek: Solunum durması (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Gastrointestinal hastalıklar

                Seyrek: Kusma (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Deri ve deri altı doku hastalıkları

                Bilinmiyor: Kaşıntı (genellikle doza bağlıdır ve tedaviye dirençlidir. Tedavinin kesilmesi sonrasında kaşıntı devam edebilir).

                Hepato-biliyer hastalıkları

                Bilinmiyor: Hepatik hasar.

                Kas-iskelet bozuklukları, bağdoku ve kemik hastalıkları

                Seyrek: Ekstremitelerde ağrı, ödem (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Böbrek ve idrar hastalıkları

                Seyrek: Böbrek ağrısı (infüzyona başka bir sıvı ile devam etmek ve serum kreatinin

                düzeylerine bakmak gerekir).

                Bilinmiyor: Renal hasar.

                Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

                Seyrek: Ateş, üşüme hissi (aşırı duyarlılık belirtisi olarak)

                Araştırmalar

                Bilinmiyor: Protrombin zamanı (PZ), parsiyal tromboplastin zamanı (PTZ), kanama ve pıhtılaşma zamanlarında geçici uzama; plazma proteinlerinin dilüsyonu, hematokritte düşme (yüksek hacimlerde uygulandığında); serum amilaz düzeylerinde yükselme.

                Herhangi bir aşırı duyarlık belirtisiyle karşılaşıldığında, infüzyon hemen durdurulmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır (antihistaminikler, adrenalin, kortikosteroidler, oksijen ve hava yolunun açık tutulması gibi).

                Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

                Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensupları herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99

                4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Tedavi dozlarının üzerinde ve çok hızlı infüzyon, akciğer ödemi ve kalbin dekompanse olması ile sonuçlanan kan hacminin artmasına neden olur. Aynı zamanda dolaşım bozukluğuna ve dolaşım süresinin uzamasına neden olur.

        Daha yüksek dozlarda PF POLİHES, hemodilüsyon sonucu hemoglobin, hematokrit ve plazma

        protein konsantrasyonunun azalmasına neden olur. Hemoglobin için 10 mg/dL, hematokrit için

        %27'nin altındaki değerler kritik kabul edilir. Total protein düzeyinin 5 g/dL'nin altına düştüğü

        durumlarda albümin takviyesi yapmak gerekebilir.

        Aşırı hemodilüsyon oksijen transportunu bozabilir.

        Aşırı doz durumunda; infüzyon durdurulmalıdır. Kardiopulmoner dekompansasyon belirtileri gösteren hasta yakın takibe alınmalı ve karaciğer ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.

        Sıvı elektrolit dengesi ve hemorajik diyatez açısından hastalar dikkatli bir şekilde takip edilmelidir ve gerektiğinde uygun tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.

        Hipervolemik hastalar diüretikler ile tedavi edilebilirler.

        Hastaların genel durumu düzeldikten sonra dikkatli gözlem altında yeniden düşük hızlarda PF

        POLİHES ile tedaviye devam edilebilir.

        Çözelti askısından çıkarılır ve ters çevrilir.

        Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış.