Böbrek fonksiyon bozukluğu olan veya diğer nefrotoksik ilaçlarla birlikte bir tedaviye tabi tutulan hastalar daha yoğun ve daha uzun süreli miyelosupresyona maruz kalabilirler. Bu nedenle tedavi öncesi ve tedavi süresince böbrek fonksiyon parametrelerinin dikkatle izlenmesi gerekir.
Karboplatin uygulamasından sonra trombositopeni, lökopeni ve anemi görülebilir. Bu nedenle, karboplatinle tedavi boyunca ve sonrasında sık sık kan analizleri yapılması önerilir.
Diğer miyelosupresör ajanlarla kombine tedavide yan tesirler üzerinde maksimum kontrol sağlamak için, doz ve süresi dikkatlice takip edilmelidir. Karboplatin mide bulantıları ve kusmaya sebep olabilir. Bu etkilerin oluşumunu ve yoğunluğunu azaltmada antiemetikler başarıyla kullanılabilir. Karboplatin böbrek fonksiyon bozukluklarına sebep olabilir, klinik nefrotoksik özelliği kesin olmamakla birlikte aminoglukosidler veya diğer potansiyel nefrotoksik özelliği olan ilaçlarla birlikte kullanılmaması tavsiye edilir.
Diğer platin bileşikleriyle olduğu gibi, karboplatin de alerjik reaksiyonlar yaratabilir. Bunlar uygulamadan hemen birkaç dakika sonra görülebilir ve uygun tedavilerle kontrol altına alınabilirler. Diğer koordine platin bileşiklerinde olduğu gibi anafilaktoid reaksiyonlarda ortaya çıkabilir.
Karboplatin, kemoterapik antineoplastiklerin uygulamasında deneyimli, tıbbi personelin gözetiminde uygulanmalıdır.
Periyodik olarak periferik kan sayımları ve böbrek fonksiyonu testleri yapılmalıdır. Daha sonraki doz ayarlamalarını yapabilmek için hematolojik dip noktayı belirlemek amacıyla tedavinin başlangıcında ve haftalık olarak hücre sayımları yapılması tavsiye edilir. Aynı şekilde, düzenli nörolojik değerlendirmeler yapılması tavsiye edilir.
GEBELERDE KULLANIMI :
Karboplatinin hamilelik boyunca zararsızlığı kanıtlanmamıştır. Bazı deneysel çalışmalarda embriyotoksik ve mutajenik olduğu bildirilmiştir.