PRANLUX 100 mg 30 saşe Kısa Ürün Bilgisi
{ Pranlukast Hemihidrat }
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PRANLUX 100 mg saşe2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Pranlukast 100 mg (101,87 mg Pranlukast hemihidrat’a eşdeğer)
Sorbitol Powder (E 420) 898,13 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Saşe.
Kreme dönük, beyaz renkli granüler yapıda toz.
4.1. Terapötik endikasyonlar
PRANLUX,
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
PRANLUX, pediyatrik kullanım içindir. 12 yaş ve üzeri adolesanlarda ve yetişkinlerde PRANLUX 112,5 mg Kapsül kullanılması önerilir.
Doz, hastanın yaşma ve semptomlarına göre ayarlanabilmekle birlikte yetişkinler için önerilen maksimum pranlukast dozu (450 mg/gün) aşılmamalıdır.
PRANLUX 100 mg saşe, 8-10 yaş arasmdaki çocuklarda (8 yaşındaki çocuklarda kullanımı dahil olmak üzere) kullanım için uygundur.
2-5 yaş arasmdaki (2 yaşındaki çocuklarda kullanımı dahil olmak üzere) çocuklar için önerilen doz günde iki kez 1 adet PRANLUX 50 mg saşedir.
5-8 yaş arasmdaki (5 yaşındaki çocuklarda kullanımı dahil olmak üzere) çocuklar için önerilen doz, günde iki kez 1 adet PRANLUX 70 mg saşedir.
8-10 yaş arasındaki (8 yaşındaki çocuklarda kullanımı dahil olmak üzere) çocuklar için önerilen doz günde iki kez 1 adet PRANLUX 100 mg saşedir.
10-12 yaş arasmdaki (10 yaşındaki çocuklarda kullanımı dahil olmak üzere) çocuklar için önerilen doz günde iki kez 2 adet PRANLUX 70 mg saşedir.
Uygulama şekli:
PRANLUX, günde iki kez sabah ve akşam yemeklerden sonra alınmalıdır.
PRANLUX saşe doğrudan ağızdan, soğuk veya oda sıcaklığındaki 1 çay kaşığı (5 ml) hazır mama veya anne sütü içerisinde çözdürülerek veya soğuk veya oda sıcaklığındaki bir kaşık dolusu yumuşak gıdalarla karıştırılarak uygulanabilir; stabilite çalışmalarına göre sadece elma püresi, havuç, pirinç veya dondurma kullanılmalıdır. Kullanıma hazır oluncaya kadar paket açılmamalıdır. Paket açıldıktan sonra tam doz (hazır mama, anne sütü veya besinlerle karıştırılarak veya karıştırılmadan) 15 dakika içinde uygulanmalıdır. Hazır mama, anne sütü veya gıdalarla karıştırıldıktan sonra PRANLUX saşe sonraki kullanım için saklanmamalı, kullanılmayan kısım atılmalıdır. PRANLUX saşe uygulama için hazır mama veya anne sütü dışında herhangi bir sıvı içerisinde çözdürülmemelidir. Ancak uygulamadan sonra sıvılar verilebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda pranlukastın kullanımına yönelik özel bir önlem veya doz ayarlaması önerilmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyon bozukluğunda kullanılması önerilmez.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonda kullanım için Bakınız “4.2.Pozoloji ve Uygulama Şekli”.
Geriyatrik popülasyon:
4.3. Kontrendikasyonlar
PRANLUX,
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
PRANLUX, astımın akut ataklarının tedavisi için önerilmemektedir. PRANLUX, bronkodilatör ya da steroidlerden farklı olarak devam eden astım nöbetini hafifletmez. Bu husus hastaya önemle anlatılmalıdır.
PRANLUX ile tedavi sırasında ciddi alevlenmeler veya nöbetler meydana gelirse, bronkodilatörler veya kortİkosteroid kullanılmalıdır.
Uzun süredir steroid tedavisi gören hastalar PRANLUX ile tedaviye başladıklarında, steroid tedavi dozu kademeli olarak azaltılmalıdır.
İdame oral kortİkosteroid dozunun başarılı bir şekilde azaltıldığı hastalarda, PRANLUX tedavisinin sonlandınlması hastalığın kötüleşmesine neden olabilir. Böyle bir durumda hastalar yakından izlenmelidir.
PRANLUX da dahil olmak üzere, lökotrien reseptör antagonisti kullanımı sırasında Churg-Strauss sendromuna benzer bir vaskülit (damar iltihabı) tablosu meydana geldiği bildirilmiştir. Bu tür semptomlar çoğunlukla oral steroid dozunun azaltılması ya da bırakılması ile ilişkili olmuştur. Kortİkosteroid dozunun azaltıldığı veya bırakıldığı astım hastalannda, PRANLUX kullanımı sırasında özellikle eozinofıli, uyuşma, kol ve bacaklarda kuvvetsizlik, ateşlenme, eklem ağrısı, pulmoner infıltrasyon gibi vasküliti düşündüren semptomların gelişimi açısından yakından izlenmelidir.
PRANLUX kullanılması ile hiçbir yarar görülmediği halde uzun süre kullanılmasına devam edilmesi sakıncalıdır.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalara ait tolerabilite veya farmakokinetik veri mevcut olmamakla birlikte, karaciğer fonksiyon bozukluğundan şüphelenilmesi (sarılık, AST ve ALT değerinde artış) durumunda PRANLUX ile tedavi sonlandırılmalıdır.
Lökopeni (ateşlenme, boğaz ağrısı, halsizlik) ve trombositopeni (morluk, burun kanaması, diş eti kanaması ve benzeri kanama eğilimi) görülebileceğinden hasta izlenmelidir, semptomlann görülmesi dahilinde tedavi sonlandırılmalı ve uygun bir müdahalede bulunulmalıdır.
İnterstisyel pnömoni ve eozinofılik pnömoni
Ateşlenme, öksürük, nefes darlığı, göğüs röntgen filminde anormalliğin görülmesi, kanda eozinofıl hücre artışı (eozinofıli) ile birlikte oluşan interstisyel pnömoni ve eozinofılik pnömoni (oluşum sıklığı bilinmemektedir) görülebileceğinden, söz konusu hastalık semptomlan görüldüğü zaman ilaç kullanımı durdurulmalı ve uygun bir müdahalede bulunulmalıdır.
Rabdomiyoliz, kas ağrısı, halsizlik, CK (CPK) düzeyinin artışı, kandaki miyoglobinin artışı gibi semptomlar görüldüğü zaman PRANLUX ile tedavi sonlandınlmalı ve uygun bir müdahalede bulunulmalıdır. Rabdomiyoliz nedeniyle oluşan akut böbrek yetmezliğine dikkat edilmelidir.
Çocukların, ilacm kullanımı sırasında meydana gelebilecek rahatsızlıklannı dile getiremeyeceği göz önünde bulundurularak aileler tarafmdan yakından izlenmesi önerilir.
PRANLUX tedavisi ile şok ve anafılaktik şoka benzer semptomlar görülebileceğinden (oluşum sıklığı bilinmemektedir) hasta dikkatle izlenmelidir. Tansiyon düşüşü, bilinç bulanıklığı, nefes darlığı, deri döküntüsü ve benzeri semptomlar görüldüğünde ilaç kullanımı durdurulmalı ve uygun bir müdahalede bulunulmalıdır.
Montelukast ve pranlukast aynı farmakoterapötik grupta yer almaktadır.
Montelukast kullanan yetişkin, adölesan ve pediyatrik hastalarda nöropsikiyatrik olaylar raporlanmıştır. Pazarlama sonrası verilerde montelulast kullanımı sırasında ajitasyon, saldırgan davranışlar veya düşmanlık hissetme, endişe, depresyon, rüya anormallikleri, halüsinasyonlar, uykusuzluk, huzursuzluk, hareketlilik, uyurgezerlik, intihar düşüncesi ve davranışı (intihar girişimi dahil) ve tremor gibi bozukluklar bildirilmiştir. Montelukast ile ilgili olarak bildirilen pazarlama sonrası bazı raporların klinik özellikleri ile advers etkiler arasmda tutarlı bir ilişkinin varlığı belirlenmiştir.
Hastalar ve doktorlar nöropsikiyatrik olaylar yönünden dikkatli olmalıdırlar. Hastalar, bu tür değişiklikler ile karşılaşmaları halinde doktorlarını bilgilendirmeleri gerektiği konusunda uyarılmalıdır. Doktorlar bu tür durumların ortaya çıkması halinde PRANLUX tedavisine devam etmek için ilacm riskleri ve yararlarını dikkatlice değerlendirmelidirler.
Sorbitol uyarısı (E 420):
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
PRANLUX, başlıca CYP3A4 enzimi tarafından metabolize edilen (terfenadin ve astemizol dahil) veya CYP3A4 enzimini inhibe eden (itrakonazol veya eritromisin gibi) ilaçlarla eş zamanlı kullanıldığında bu ilaçlann ve pranlukastın klerensi azalabileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Klinik olarak ilişkili pranlukast dozları (günde iki kez 225 mg), pranlukast final dozundan 4 saat sonra uygulanan intravenöz aminofılin farmakokinetiği üzerinde etki yaratmamıştır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Pediyatrik popülasyon
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi B’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara yönelik veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
PRANLUX için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Pranlukastın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da PRANLUX tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve PRANLUX tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.8. İstenmeyen etkiler
Astım
Pranlukast toz şurubu ile ilgili pazarlama öncesi ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda 1746 kişinin 52’ sinde (%2,9) 66 istenmeyen etki bildirimi olmuştur (klinik testlerdeki anormallikler de dahil). 8 kişide mide bulantısı (% 0,5), 8 kişide deri döküntüsü ve kaşıntı (% 0,5) ve 6 kişide AST (GOT), ALT (GPT) değerlerini artışı gibi karaciğer fonksiyon bozukluğu (%0,3) gibi yan etkiler görülmüştür.
Pranlukast kapsül ile ilgili pazarlama öncesi ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda 4963 kişinin 174’ünde (%3.5) 216 istenmeyen etki bildirimi olmuştur (klinik testlerdeki anormallikler de dahil).
Alerjik rinit
Pranlukast ile ilgili pazarlama öncesi ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda 4277 kişinin 200’ünde 258 yan etki bildirimi olmuştur (klinik laboratuvar testlerindeki anormallikler de dahil).
4.8. İstenmeyen etkiler
in görülme sıklığı aşağıdaki gibi derecelendirilmiştir:
Çok yaygm (>1/10); yaygm (> 1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (>1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Lökopeni, trombositopeni
Seyrek: Düzensiz nabız (nabzın sık atması, atriyal çarpıntı, ekstrasistol), kalp çarpıntısı, yüz kızarması, kanama, eozinofıl hücrelerinde artış
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Aşırı duyarlılık reaksiyonları;
Yaygm olmayan: Deri döküntüsü, ürtiker
Seyrek: Egzema eksüdatif multiforma (deride kızarıklık), kaşıntı, saç dökülmesi Bilinmiyor: Şok ve anafılaktik şoka benzer semptomlar
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Adet düzensizliği
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Uyuklama hali Bilinmiyor: Korku duyma
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygm olmayan: Baş ağrısı, baş dönmesi, havale Seyrek: Heyecan, kulak çınlaması
Bilinmiyor: Titreme, kasılma, uykusuzluk, uyuşma, tat bozukluğu
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Seyrek: Bademcik anormalliği, göğüs sıkışması Bilinmiyor: İnterstisyel pnömoni, eozinofılik pnömoni
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygm: İshal
Yaygm olmayan: Karın ağrısı, mide rahatsızlığı, mide bulantısı, kusma, ağız kuruluğu Seyrek: Kabızlık, iştahsızlık, mide yanması, karın şişliği, ağız iltihabı, dil iltihabı, dil uyuşması
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygm olmayan: Sarılık, AST (SGOT), ALT (SGPT) düzeyinde artış gibi karaciğer fonksiyon bozuklukları, bilirubin düzeyinde artış Bilinmiyor: Alkali fosfataz artışı
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygm olmayan: Döküntü, kaşıntı Seyrek: Saç dökülmesi, ürtiker
Bilinmiyor: Eksudatif multiforma (deride kızarıklık), saç dökülmesi
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Eklem ağrısı
Bilinmiyor: Rabdomiyoliz, kas ağrısı, halsizlik, kasılma, CK (CPK) düzeyinde artış
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın olmayan: İdrarda kan görülmesi
Seyrek: İdrarda protein görülmesi
Bilinmiyor: İdrar azalması, sık idrara çıkma, idrara çıkma bozukluğu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek: Ateşlenme, ödem, yorgunluk
Laboratuvar bulguları
Seyrek: Trigliserid seviyelerinde artış
Pazarlama sonrası bildirilen etkiler:
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Pranlukasta yönelik doz aşımı ve doz aşımı tedavi verisi mevcut değildir. Böyle bir durum karşısında destek tedavisi uygulanmalıdır. Gastrointestinal kanaldaki fazla ilacm mide yıkanarak uzaklaştırılması faydalı olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Lökotrien Reseptör Antagonistleri ATC Kodu: R03DC02 Etki mekanizması
PRANLUX, astımın temel patolojik durumunun oluşmasıyla yakından ilişkili olan lökotrien (LT) reseptörüne seçici olarak bağlanarak ve etkisini inhibe ederek solunum yolunun daralmasını, damar geçirgenliğinin artmasını, mukoza ödemini ve aşırı duyarlılık artışını önler ve astım hastasının klinik semptomlarını ve akciğer fonksiyonunu iyileştirir.
Ayrıca PRANLUX, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırma gibi üç ana semptomla birlikte seyreden alerjik rinitin patolojik durumunun meydana gelmesinde önemli bir rol oynayan lökotrien reseptörüne seçici olarak bağlanır ve lökotrien reseptörünün etkisini inhibe ederek, burun boşluğunun hava geçirmesini engellemesi, eozinofıl infıltrasyonu ile birlikte seyreden nazal mukoza ödemini ve nazal mukozanın aşırı duyarlı olmasını önler. Nazal
mukozanın aşırı duyarlılığını önleyerek dolaylı olarak histamin, asetilkolin ve tahrişle ortaya çıkan hapşırma ve burun akıntısı gibi klinik semptomları hafifletir.
PRANLUX, LT reseptör antagonisti etkisi ile solunum yolunun daralmasını, aşırı duyarlılığını, damar geçirgenliğini ve mukoza ödemini (antienflamatuvar) önleyerek, burun boşluğu tıkanıklığını engelleyerek, eozinofılik infıltrasyon ile birlikte seyreden nazal mukoza ödemi gelişimini ve nazal mukozanın aşırı duyarlılığını önleyerek akciğer fonksiyonunu iyileştirici etkiler göstermektedir.
Astımlı çocuk hastalarla gerçekleştirilen çift kör karşılaştırma çalışmasında pranlukastın etkili olduğu gösterilmiştir. Pranlukast astım semptomlarını hafifletmiş, eş zamanlı ilaç kullanımını azaltılmış ve akciğer fonksiyonlarını iyileştirmiştir.
Astımlı 134 Japon pediyatrik hastayla gerçekleştirilen doz bulma çalışmasında 4 hafta süresince 5.1-10 mg/kg/gün dozunda uygulanan pranlukast akciğer fonksiyonlarında doza bağlı iyileşme sağlamıştır.
Pranlukastın etkinliği hafıf-şiddetli astımlı 1 yaş üzeri çocuklarla gerçekleştirilen randomize, karşılaştırmalı, çift-kör, 4 haftalık çok merkezli çalışmada, çift-kör olmayan 12 haftalık 2 çalışmada ve çift-kör olmayan 36 aya kadar varan uzun süreli bir çalışmada değerlendirilmiştir. Karşılaştırma çalışmasında hafıf-şiddetli pediyatrik astım hastası bölünmüş iki doz halinde ~7 mg/kg/gün pranlukast ya da ~1 mg/kg/gün oksatomid almıştır. Pranlukast pediyatrik astım hastalannda astımın tüm derecelerinde en az oksatomid kadar etkili olmuştur. En uzun ve en büyük çift-kör olmayan çalışmada 1-15 yaşlan arasmda hafıf-orta şiddetli astım hastasında pranlukast tedavisi epinastin, oksatomid gibi herhangi bir anti aleıji medikasyonunun yerini almıştır.
Hata ve arkadaşlan tarafmdan gerçekleştirilen bir çalışmada uzun süreli kullanılan pranlukastın etkinliği değerlendirilmiştir. Hafıf-orta şiddetli astımı olan pediyatrik 77 hasta 36 aya kadar pranlukast almıştır (ortalama süre, 13 ay). Pranlukastla tedavi, aylık astım ataklannda, hastaneye yatırılma vakalannda ve acil klinik muayenelerde tedavi öncesi, başlangıçtan itibaren iyileşmelerle sonuçlanmıştır. Astım kontrolü parametrelerinde bahsedilenin üzerinde önemli veya orta şiddette iyileşme sağlanan tedaviye cevap veren hasta yüzdesi %79 olmuştur. Sonuç olarak pranlukast, hafıf-orta şiddetli astımı olan pediyatrik hastalarm uzun süreli astım kontrolünde anlamlı iyileşmeler göstermiştir.
Kondo ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada 4 haftalık pranlukast uygulamasından önce ve sonra Yaşam Kalitesi Anketi (QOL) ile bir araştırma tasarlanmıştır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
6 sağlıklı yetişkinle gerçekleştirilen bir çalışmada yemekten sonra oral 2.25 g pranlukast uygulanmasının ardından (225 mg pranlukast hidrat içeren) maksimum kan plazma konsantrasyonunun 859 ng/mL (859±650) olduğu saptanmıştır. Maksimum plazma konsantrasyonuna 5 saat sonra (5.17±0.41) ulaşılmıştır. Kan plazma yarı ömrü 1.5 saat olup (1.48±0.30), EAA değeri 3.487 ng/mL (3487±1807) olmuştur.
Astımlı 22 çocuğa 8 gün süresince 70 mg/kg (pranlukast hidrat olarak 7 mg/kg/gün) pranlukast verilmiştir. 1 hafta pranlukast uygulanmasından sonraki gün ilaç aliminin 1-3., 4-6. ve 8-10. saatinde ilacm kan plazma konsantrasyonu ölçülmüştür. 1-3. saatler arasmda ilaç konsantrasyonu en yüksek değerlere ulaşmış ve ilerleyen zamanla birlikte azalmıştır. 7 yaş altı ve üstü çocuklar arasmda kan plazma konsantrasyonu bakımından farklılık gözlenmemiştir.
Tablo 1: Astımlı çocuklarda pranlukast konsantrasyonu
1-3. saat | 4-6. saat | 8-10. saat | |
Çalışmaya katılan tüm çocuklar | 472±324 | 305±192 | 64±27 |
7 yaş altı çocuk | 477±114 | 310±161 | 68±32 |
7 yaş üstü çocuk | 466±497 | 299±226 | 60±22 |
Ortalama ±Standart Sapma Değeri
Popülasyon farmakokinetiği analizi ile emilim hız sabitinin (Ka) 0.493 sa"1, oral klerensin (Cl/F) E81 L/sa/kg, görünen dağılım hacminin (Vd/F) E53 L/kg olduğu saptanmıştır. Çocukların oral klerensinin yetişkinlerden E59 kat yüksek olduğu bulunmuştur.
Pranlukast, başlıca albümin olmak üzere plazma proteinlerine %99.7-99.8 oranında bağlanır. Biyotransformasyon:
Pranlukast, sitokrom P450 (CYP) enzimleri ile metabolize olmaktadır.
Eliminasvon:
5 sağlıklı yetişkine tok karnına oral 225 mg pranlukast uygulanmasını takiben 72 saat içinde ilacm %0.24’ü idrarla, %98.9’u dışkı ile değişime uğramadan atılmıştır. Kan plazması, idrar ve dışkı içindeki metabolik maddenin hidroksitler olduğu, idrarla birlikte atılan maddenin büyük miktarının ise hidroksitler içindeki glukonik asit bileşeni olduğu saptanmıştır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatrik popülasvon:
Sağlıklı yaşlılarda (>65 yaş) pranlukastın tek doz farmakokinetiğinin, 18-35 yaşları arasmdaki genç bireylerle benzer olduğu gözlenmiştir. Yemekten sonra 300 mg tek doz oral pranlukast uygulamasını takiben 30 dakika içinde yaşlı/genç için tahmini geometrik ortalama Cmaks ve EAA oranları 0.93 olmuştur. Farmakokinetik parametreler (Cmaks, tmaks, hag değerleri) yaşla birlikte değişmemiştir.
Pediyatrik popülasvon:
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Veri mevcut değildir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek İyi akıl ve ruh sağlığı sahip olmaktan ziyade, yaptığınız şeylerdir. Akıl ve ruhsal olarak sağlıklı olmak için kendinize değer vermeli ve kendinizi kabul etmelisiniz. | Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. |
Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. |
|
Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. |
|
Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
İnventim İlaç San. Tic Ltd. ŞtiGeri Ödeme Kodu | Geri Ödemede Değil |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8697936242486 |
Etkin Madde | Pranlukast Hemihidrat |
ATC Kodu | R03DC02 |
Birim Miktar | 100 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 30 |
Solunum Sistemi > KORTİKOİDLER |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |