PRANLUX 50 mg 30 saşe Farmakolojik Özellikler
{ Pranlukast Hemihidrat }
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Lökotrien Reseptör Antagonistleri ATC Kodu: R03DC02 Etki mekanizması
PRANLUX, astımın temel patolojik durumunun oluşmasıyla yakından ilişkili olan lökotrien (LT) reseptörüne seçici olarak bağlanarak ve etkisini inhibe ederek solunum yolunun
daralmasını, damar geçirgenliğinin artmasını, mukoza ödemini ve aşırı duyarlılık artışını önler ve astım hastasının klinik semptomlarını ve akciğer fonksiyonunu iyileştirir.
Ayrıca PRANLUX, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırma gibi üç ana semptomla birlikte seyreden alerjik rinitin patolojik durumunun meydana gelmesinde önemli bir rol oynayan lökotrien reseptörüne seçici olarak bağlanır ve lökotrien reseptörünün etkisini inhibe ederek, burun boşluğunun hava geçirmesini engellemesi, eozinofıl infıltrasyonu ile birlikte seyreden nazal mukoza ödemini ve nazal mukozanın aşırı duyarlı olmasını önler. Nazal mukozanın aşırı duyarlılığını önleyerek dolaylı olarak histamin, asetilkolin ve tahrişle ortaya çıkan hapşırma ve burun akıntısı gibi klinik semptomları hafifletir.
PRANLUX, LT reseptör antagonisti etkisi ile solunum yolunun daralmasını, aşırı duyarlılığını, damar geçirgenliğini ve mukoza ödemini (antienflamatuvar) önleyerek, burun boşluğu tıkanıklığını engelleyerek, eozinofılik infıltrasyon ile birlikte seyreden nazal mukoza ödemi gelişimini ve nazal mukozanın aşırı duyarlılığını önleyerek akciğer fonksiyonunu iyileştirici etkiler göstermektedir.
Astımlı çocuk hastalarla gerçekleştirilen çift kör karşılaştırma çalışmasında pranlukastın etkili olduğu gösterilmiştir. Pranlukast astım semptomlarını hafifletmiş, eş zamanlı ilaç kullanımını azaltılmış ve akciğer fonksiyonlarını iyileştirmiştir.
Astımlı 134 Japon pediyatrik hastayla gerçekleştirilen doz bulma çalışmasında 4 hafta süresince 5.1-10 mg/kg/gün dozunda uygulanan pranlukast akciğer fonksiyonlarında doza bağlı iyileşme sağlamıştır.
Pranlukastın etkinliği hafıf-şiddetli astımlı 1 yaş üzeri çocuklarla gerçekleştirilen randomize, karşılaştırmalı, çift-kör, 4 haftalık çok merkezli çalışmada, çift-kör olmayan 12 haftalık 2 çalışmada ve çift-kör olmayan 36 aya kadar varan uzun süreli bir çalışmada değerlendirilmiştir. Karşılaştırma çalışmasında hafıf-şiddetli pediyatrik astım hastası bölünmüş iki doz halinde ~7 mg/kg/gün pranlukast ya da ~1 mg/kg/gün oksatomid almıştır. Pranlukast pediyatrik astım hastalannda astımın tüm derecelerinde en az oksatomid kadar etkili olmuştur. En uzun ve en büyük çift-kör olmayan çalışmada 1-15 yaşlan arasında hafıf-orta şiddetli astım hastasında pranlukast tedavisi epinastin, oksatomid gibi herhangi bir anti aleıji medikasyonunun yerini almıştır.
Hata ve arkadaştan tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada uzun süreli kullanılan pranlukastın etkinliği değerlendirilmiştir. Hafıf-orta şiddetli astımı olan pediyatrik 77 hasta 36 aya kadar pranlukast almıştır (ortalama süre, 13 ay). Pranlukastla tedavi, aylık astım ataklannda, hastaneye yatırılma vakalannda ve acil klinik muayenelerde tedavi öncesi, başlangıçtan itibaren iyileşmelerle sonuçlanmıştır. Astım kontrolü parametrelerinde bahsedilenin üzerinde önemli veya orta şiddette iyileşme sağlanan tedaviye cevap veren hasta yüzdesi %79 olmuştur. Sonuç olarak pranlukast, hafıf-orta şiddetli astımı olan pediyatrik hastalarm uzun süreli astım kontrolünde anlamlı iyileşmeler göstermiştir.
Kondo ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada 4 haftalık pranlukast uygulamasından önce ve sonra Yaşam Kalitesi Anketi (QOL) ile bir araştırma tasarlanmıştır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
6 sağlıklı yetişkinle gerçekleştirilen bir çalışmada yemekten sonra oral 2.25 g pranlukast uygulanmasının ardından (225 mg pranlukast hidrat içeren) maksimum kan plazma konsantrasyonunun 859 ng/mL (859±650) olduğu saptanmıştır. Maksimum plazma konsantrasyonuna 5 saat sonra (5.17±0.41) ulaşılmıştır. Kan plazma yarı ömrü 1.5 saat olup (1.48±0.30), EAA değeri 3.487 ng/mL (3487±1807) olmuştur.
Astımlı 22 çocuğa 8 gün süresince 70 mg/kg (pranlukast hidrat olarak 7 mg/kg/gün) pranlukast verilmiştir. 1 hafta pranlukast uygulanmasından sonraki gün ilaç aliminin 1-3., 4-6. ve 8-10. saatinde ilacm kan plazma konsantrasyonu ölçülmüştür. 1-3. saatler arasında ilaç konsantrasyonu en yüksek değerlere ulaşmış ve ilerleyen zamanla birlikte azalmıştır. 7 yaş altı ve üstü çocuklar arasında kan plazma konsantrasyonu bakımından farklılık gözlenmemiştir.
1-3. saat | 4-6. saat | 8-10. saat | |
Çalışmaya katılan tüm çocuklar | 472±324 | 305±192 | 64±27 |
7 yaş altı çocuk | 477±114 | 310±161 | 68±32 |
7 yaş üstü çocuk | 466±497 | 299±226 | 60±22 |
Ortalama ±Standart Sapma Değeri
Popülasyon farmakokinetiği analizi ile emilim hız sabitinin (Ka) 0.493 sa"1, oral klerensin (Cl/F) 1.81 L/sa/kg, görünen dağılım hacminin (Vd/F) 1.53 L/kg olduğu saptanmıştır. Çocukların oral klerensinin yetişkinlerden 1.59 kat yüksek olduğu bulunmuştur.
Dağılım:
Pranlukast, başlıca albümin olmak üzere plazma proteinlerine %99.7-99.8 oranında bağlanır. Biyotransformasyon:
Pranlukast, sitokrom P450 (CYP) enzimleri ile metabolize olmaktadır.
Eliminasyon:
5 sağlıklı yetişkine tok karnına oral 225 mg pranlukast uygulanmasını takiben 72 saat içinde ilacm %0.24’ü idrarla, %98.9’u dışkı ile değişime uğramadan atılmıştır. Kan plazması, idrar ve dışkı içindeki metabolik maddenin hidroksitler olduğu, idrarla birlikte atılan maddenin büyük miktarının ise hidroksitler içindeki glukuronik asit bileşeni olduğu saptanmıştır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatrik popülasvon:
Sağlıklı yaşlılarda (>65 yaş) pranlukastın tek doz farmakokinetiğinin, 18-35 yaşları arasmdaki genç bireylerle benzer olduğu gözlenmiştir. Yemekten sonra 300 mg tek doz oral pranlukast uygulamasını takiben 30 dakika içinde yaşlı/genç için tahmini geometrik ortalama Cmaks ve EAA oranları 0.93 olmuştur. Farmakokinetik parametreler (Cmaks, tmaks, hag değerleri) yaşla birlikte değişmemiştir.
Pediyatrik popülasvon:
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Veri mevcut değildir.
Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. | Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
İnventim İlaç San. Tic Ltd. ŞtiGeri Ödeme Kodu | Geri Ödemede Değil |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8697936242448 |
Etkin Madde | Pranlukast Hemihidrat |
ATC Kodu | R03DC02 |
Birim Miktar | 50 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 30 |
Solunum Sistemi > KORTİKOİDLER |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. |
|
Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir. |
|
Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. |