PRECOBAL 300 mg /1 mg 60 kapsül Klinik Özellikler

Pregabalin + Vitamin B12 }

Sinir Sistemi > NONNARKOTİK ANALJEZİKLER
Biofarma İlaç Sanayi Ltd. Şti. | 8 August  2017

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    PRECOBAL, Beksikliği saptanan ve gastrointestinal emilim sorunu olmayan hastalarda;

      Periferik nöropatik ağrı (diyabetik, postherpetik gibi)

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji:

      PRECOBAL tek başına ya da yiyeceklerle birlikte oral yoldan günlük toplam pregabalin

      dozu 150-600 mg olacak şekilde alınır.

      PRECOBAL aç veya tok karnına alınabilir.

      Uygulama sıklığı ve süresi:

      Nöropatik ağrı

      Pregabalin tedavisinin önerilen başlangıç dozu 150 mg/gün'dür. Klinik çalışmalarda 150- 600 mg dozda pregabalin alan hastalarda etkililik kanıtlanmıştır.

      Her bir hastanın yanıtına ve tolere edebilirliğine göre doz 3-7 günlük bir aradan sonra

      günde iki kez 150 mg'a ve ek bir haftadan sonra günde iki kez 300 mg maksimum doza

      çıkartılabilir.

      Nöropatik ağrıda mekobalaminin günde 1-4 mg alınması önerilmektedir.

      Epilepsi

      Pregabalin tedavisine aç ya da tok karnına günde iki kez 75 mg ile başlanması önerilir. Klinik çalışmalarda 150-600 mg/gün pregabalin alan hastalarda etkililik kanıtlanmıştır. Pregabalinin etkililiği ilk hafta içinde görülür. Ancak, her bir hastanın yanıtına ve tolere edebilirliğine göre doz 1 hafta sonra günde iki kez 150 mg'a ve gerekirse ek bir haftadan sonra günde iki kez 300 mg'lık maksimum doza çıkartılabilir.

      Yaygın anksiyete bozukluğu

      Doz aralığı ikiye bölünmüş dozlar halinde, günlük 150-600 mg'dır. Tedaviye devam edilmesinin gerekliliği düzenli olarak tekrar değerlendirilmelidir.

      Pregabalin tedavisi günlük 150 mg dozunda başlatılabilir. Hastaların tedaviye bireysel yanıtına ve tolere edebilirliklerine göre 1 hafta sonra doz günlük 300 mg'a çıkartılabilir. Bu haftayı takip eden, ilave 1 hafta sonrasında günlük doz 450 mg'a artırılabilir ve ek 1 haftadan sonra 600 mg'lık maksimum günlük doza ulaşılabilir.

      Uygulama şekli:

      Ağızdan alınır.

      Pregabalin tedavisine son verilmesi

      Nöropatik ağrı, epilepsi veya yaygın anksiyete bozukluğu için uygulanan pregabalin tedavisinin sona erdirilmesi gerekirse, en az bir haftaya yayılarak, kademeli şekilde sonlandırılması tavsiye edilir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek yetmezliği:

      Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz sınırlaması ve dikkatli kullanılması gerekmektedir. Pregabalin sistemik dolaşımdan başlıca böbrekler yoluyla ile değişmemiş ilaç şeklinde atılır. Pregabalin klerensi direkt kreatinin klerensiyle orantılı olduğundan böbrek fonksiyonları azalmış hastalarda doz aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanan kreatinin klerensine göre tablo 1'de gösterildiği gibi azaltılmalıdır (Tablo 1).

      [140 - yaş (yıl) x ağırlık (kg)]

      image

      CL(ml/dak) = (x 0.85 kadın hastalar için)

      72 x serum kreatinin (mg/dL)

      Pregabalin plazmadan hemodiyaliz ile etkin bir şekilde uzaklaştırılır (4 saatte ilacın %50'si). Hemodiyaliz gören hastalarda doz böbrek fonksiyonlarına göre ayarlanmalıdır. Günlük doza ilaveten 4 saatlik hemodiyaliz tedavisinin hemen sonrasında ek doz uygulanmalıdır (Tablo 1).

      PRECOBAL dozu içeriğinde pregabalin miktarına göre aşağıdaki gibi ayarlanmalıdır.

      Tablo 1. Böbrek fonksiyonlarına göre pregabalin doz ayarlaması

      Kreatinin klerensi (ml/dak)

      Günlük toplam pregabalin dozu (mg/gün)*

      Doz rejimi

      Başlangıç dozu

      (mg/gün)

      Maksimum doz

      (mg/gün)

      ≥ 60

      150

      600

      Günde 2 veya 3

      defa

      30-60

      75

      300

      Günde 2 veya 3

      defa

      15-30

      25 - 50

      150

      image

      Günde 1 veya 2 defa

      < 15

      25

      75

      Günde 1 defa

      Hemodiyaliz sonrası uygulanan ek doz (mg)

      25

      100

      Tek doz

      * Toplam günlük doz (mg/doz), doz rejimine göre bölünmelidir.

      ↕ Ek doz tek bir ilave dozdur.

      Karaciğer yetmezliği:

      Karaciğer yetmezliği olanlarda doz ayarlaması gerekli değildir (Bkz. Bölüm 5.2.).

      Pediyatrik popülasyon:

      Pregabalin/Bvitamini kombinasyonunun 18 yaş altındaki hastalarda kullanımına ilişkin hiçbir veri olmadığından, bu yaş grubunda kullanımı önerilmemektedir.

      Geriyatrik popülasyon:

      Yaşlı hastalarda (65 yaş üstü) böbrek fonksiyonlarındaki azalmaya göre pregabalin dozu

      ayarlanmalıdır (Bkz. Böbrek yetmezliği).

      4.3. Kontrendikasyonlar

      PRECOBAL, pregabalin, mekobalamin veya içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.

      Leber hastalığı olanlarda kontrendikedir.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Pregabalin:

      Mevcut klinik deneyimlere göre pregabalin tedavisi sırasında kilo alan bazı diyabet hastalarında hipoglisemik ilaç tedavisinin ayarlanması gerekebilir.

      Pazarlama sonrasında anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir. Yüz, perioral veya üst solunum yolunda şişme gibi anjiyoödem semptomları ortaya çıktığında pregabalin tedavisi hemen sonlandırılmalıdır.

      Pregabalin tedavisi baş dönmesi ve uyku hali ile ilişkili bulunmuştur, bu durum yaşlı hastalarda kazara incinme (düşme) görülme oranında artışa sebep olabilir. Pazarlama sonrasında bilinç kaybı, konfüzyon ve zihinsel bozukluk da bildirilmiştir. Bu nedenle hastaların ilacın muhtemel etkilerine aşina olana kadar dikkatli olmaları önerilmektedir.

      Kontrollü çalışmalarda, pregabalin ile tedavi edilen hastalarda bulanık görme oranı plasebo alanlardan daha fazla bulunmuş fakat devamlı dozlama yapılan vakaların çoğunda düzelmiştir. Oftalmolojik test yapılan klinik çalışmalarda görme keskinliğinde azalma ve görüş alanında değişim insidansı pregabalin alanlarda plasebo alanlardan daha fazla bulunmuştur. Fundoskopik değişim insidansı ise plasebo alanlarda daha yüksek bulunmuştur.

      Pazarlama sonrasında görme kaybı, bulanık görme gibi birçoğu geçici görsel advers reaksiyonlar bildirilmiştir. Pregabalin tedavisinin sonlandırılması görsel semptomların düzelmesini veya iyileşmesini sağlayabilir.

      Böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir ve pregabalinin bırakılmasıyla hastanın eski haline geri döndüğü belirtilmiştir.

      Pregabalin ek tedavisiyle nöbet kontrolü sağlandığında pregabalin monoterapisine geçilmesi için eş zamanlı kullanılan antiepileptik tıbbi ürünlerin kesilmesine ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır.

      Kısa ve uzun süreli pregabalin tedavisinin bırakılmasından sonra bazı hastalarda tedavinin bırakılmasıyla ilgili semptomlar ortaya çıkmıştır. Bildirilen semptomlar şunlardır: uykusuzluk, baş ağrısı, bulantı, diyare, grip sendromu, sinirlilik, depresyon, ağrı, terleme ve baş dönmesi. Hasta tedavi başlangıcında bu durum hakkında bilgilendirilmelidir.

      Pregabalin kullanımı sırasında veya pregabalin kullanımının bırakılmasından kısa bir süre sonra status epileptikus ve tonik-klonik nöbetleri (grand mal) içeren konvülsiyonlar ortaya çıkabilir.

      Uzun süreli pregabalin tedavisinden sonra tedavinin bırakılmasına ilişkin semptomların insidansı ve şiddetinin dozla ilişkili olabileceğini belirten veriler bulunmaktadır.

      Pazarlama sonrasında pregabalin alan bazı hastalarda konjestif kalp yetmezliği bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar çoğunlukla nöropatik endikasyonlar için pregabalin tedavisi alan kardiyovasküler yetmezliği olan yaşlı hastalarda görülmüştür. Pregabalin bu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Pregabalin tedavisinin bırakılması reaksiyonları düzeltebilir.

      Omurilik hasarı nedeniyle gelişen santral nöropatik ağrı tedavisinde genel olarak advers olaylar ve özellikle uyku hali olmak üzere santral sinir sistemiyle ilişkili advers olay insidansı artmıştır. Bu durumun tedavisi için eş zamanlı verilmesi gereken ilaçların (örn. antispastisite ilaçları) ilave etkisiyle ilgili olabilir. Bu endikasyon için pregabalin verildiğinde bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

      Antiepileptik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışları bildirilmiştir. Antiepileptik ilaçlar yapılan randomize kontrollü çalışmaların meta analizinde de intihar düşüncesi ve davranış riskinde hafif artış görülmüştür. Riskte bu artışın mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte mevcut veriler pregabalin kullanımıyla riskte artma potansiyelini dışlamamaktadır. Bu nedenle hastalar intihar düşüncesi ve davranışları açısından dikkatle izlenmelidir ve uygun tedavi düşünülmelidir. Hastalara (ve hastanın bakımından sorumlu kişi) intihar düşünce ve davranış belirtileri ortaya çıktığında tıbbi yardım almaları önerilmelidir.

      Pregabalinin, opioid analjezikler gibi konstipasyon oluşturma potansiyeli taşıyan ilaçlarla birlikte alındığında, azalmış alt gastrointestinal kanal fonksiyonu (örn.:bağırsak obstrüksiyonu, paralitik ileus, konstipasyon) ile ilişkili vakalar olduğuna dair pazarlama sonrası raporlar mevcuttur. Pregabalin ve opioidler kombinasyon halinde kullanılacağı zaman, konstipasyonu engellemek için önlemler alınması düşünülebilir (özellikle kadın hastalar ve yaşlılarda).

      Pregabalin ile ilgili olarak kötüye kullanım vakaları bildirilmiştir. Maddeleri kötüye kullanım hikayesi olan hastalarda önlem alınmalı ve hasta pregabalin kötüye kullanım semptomları açısından izlenmelidir.

      Ensefalopati vakaları çoğunlukla, ensefalopatiyi hızlandırabilecek altta yatan rahatsızlıkların eşlik ettiği hastalarda bildirilmiştir.

      Solunum Depresyonu

      Pregabalin kullanımına bağlı olarak şiddetli solunum depresyonu raporları bildirilmiştir. Solunum fonksiyonu kısıtlı hastalar, solunumla ilgili hastalığı veya nörolojik hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği olanlar, eşzamanlı santral sistemi depresanı kullananlar ve yaşlılarda bu advers reaksiyonun daha şiddetli yaşanması riski vardır. Bu hastalarda doz ayarlaması gerekebilir (bkz. bölüm 4.2).

      Mekobalamin

      Mekobalamin, omuriliğin subakut dejenerasyonunu maskeleyebileceğinden, tam bir teşhis konmadan kullanılmamalıdır. Kanda mekobalamin konsantrasyonunun yüksek olduğu optik nöropatilerde kullanılması uygun değildir.

      Mekobalaminin uygulanması esnasında enfeksiyon, üremi, folik asit veya demir eksikliğinin ortaya çıkışı ile kemik iliğini suprese edici etkileri olan ilaçların (kloramfenikol) kullanılması mekobalamine karşı terapötik cevabı azaltabilir. Ağır anemi ve doku anoksisi olan hastalarda ve yaşlılarda acil önlemler gerekebilir. Bunlarda kan transfüzyonu, yüksek dozda mekobalamin ve folik asit tedavisi derhal uygulanmalıdır.

      Hamilelikteki mekobalamin eksikliği olduğu kanıtlanmamışsa kullanılmamalıdır. Hamilelikte ve emziren annelerde tavsiye edilen günlük mekobalamin dozu 2,2 ve 2,6 mcg'dır. Mekobalamin anne sütüne geçer.

      PRECOBAL, ponsa 4R ve günbatımı sarısı içerdiğinden alerjik reaksiyonlara sebep

      olabilir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Pregabalin idrarla büyük oranda değişmeden atıldığı (idrarda dozun <%2'si metabolittir), insanlarda ihmal edilebilir düzeyde metabolize olduğu, in vitro ortamda ilaç metabolizmasını inhibe etmediği ve plazma proteinlerine bağlanmadığı için farmakokinetik etkileşim oluşturması veya etkileşime girmesi beklenmemektedir.

      İn vivo çalışmalarda pregabalin ile fenitoin, karbamazepin, valporik asit, lamotrigin, gabapentin, lorazepam, oksikodon veya etanol arasında klinik açıdan anlamlı farmakokinetik etkileşim saptanmamıştır. Popülasyon farmakokinetiği analizinde oral antidiyabetikler, diüretikler, insülin, fenobarbital, tiagabin ve topiramatın pregabalin klerensi üzerinde klinik açıdan anlamlı bir etkisinin olmadığı görülmüştür.

      Pregabalinin oral kontraseptifler noretisteron ve/veya etinilöstradiol ile eş zamanlı olarak verilmesi her iki maddenin de kararlı durum farmakokinetiklerini etkilememiştir.

      Pregabalin etanol ve lorazepamın etkisini güçlendirebilir. Kontrollü klinik çalışmalarda oksikodon, lorazepam veya etanol ile eş zamanlı olarak çoklu doz pregabalin uygulaması solunum üzerinde klinik açıdan önemli bir etki oluşturmamıştır. Pazarlama sonrasında pregabalin ve diğer santral sinir sistemini baskılayıcı ilaçları alan hastalarda solunum yetmezliği ve koma bildirilmiştir. Pregabalinin oksikodonun yol açtığı bilişsel ve motor fonksiyon bozukluğa katkı sağladığı düşünülmektedir.

      Yaşlı gönüllülerde spesifik farmakodinamik etkileşim çalışması yürütülmemiştir. Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlere yürütülmüştür.

      Aşırı miktarda iki haftadan uzun süre alkol alımı veya aminosalisilatlar veya kolsişin, özellikle aminoglikozidlerle kombinasyonu gastrointestinal kanaldan mekobalamin absorbsiyonunu azaltabilir; bu tedavileri alan hastalarda mekobalamin gereksinimi artar.

      Antibiyotikler, serum ve eritrosit mekobalamin konsantrasyonu mikrobiyolojik ölçüm

      metodunu etkileyebilir ve yalancı düşük sonuçlara neden olabilir.

      Yüksek ve devamlı folik asit dozları kanda mekobalamin konsantrasyonunu düşürebilir. Alkol mekobalamin emilimini azaltır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik Kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      PRECOBAL kullanımı sırasında etkili doğum kontrol önlemleri alınmalıdır.

      Gebelik dönemi

      PRECOBAL içeriğindeki pregabalin ile hayvanlarda yapılan çalışmalarda üreme toksisitesi saptanmıştır. İnsanlar için potansiyel risk bilinememektedir. Bu nedenle PRECOBAL açıkça gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Pregabalinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir ancak sıçanların sütünde saptanmıştır. Bu nedenle PRECOBAL emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

      Üreme yeteneği/ Fertilite

      Veri mevcut değildir.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      PRECOBAL baş dönmesi ve uyku hali oluşturabilir ve bu nedenle, araç ve makine kullanımı

      becerisini etkileyebilir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Pregabalin

      Pregabalin klinik programı kapsamında 8900'ün üzerinde hasta pregabalin tedavisi görmüş ve bunların 5600'den fazlası çift kör plasebo kontrollü çalışmalarda yer almıştır. En sık bildirilen advers reaksiyonlar baş dönmesi ve uyku halidir. Advers reaksiyonlar çoğunlukla hafif-orta derecelidir. Tüm kontrollü çalışmalarda advers reaksiyonlar nedeniyle çalışmayı bırakma oranı pregabalin grubunda %12, plasebo grubunda %5 olarak bulunmuştur.

      Aşağıdaki tabloda plasebodan daha fazla görülen advers reaksiyonlar sıklığa göre sıralanmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila < l/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila < l/100); seyrek (≥1/10.000 ila <l/1.000); çok seyrek (<l/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      Listelenen advers reaksiyonlar altta yatan hastalık ve/veya eş zamanlı kullanılan ilaçlarla da ilişkili olabilir. Pazarlama sonrasında bildirilen reaksiyonlar sıklığı bilinmeyenler olarak dahil edilmiştir.

      Enfeksiyon ve enfestasyonlar

      Yaygın: Nazofarenjit

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları Yaygın olmayan: Nötropeni Bilinmiyor: Polisitemia vera

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Yaygın olmayan: Hipersensitivite,

      Seyrek: Anjiyoödem, alerjik reaksiyonlar

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Yaygın: İştah artışı

      Yaygın olmayan: Anoreksi, hipoglisemi

      Psikiyatrik hastalıklar

      Yaygın: Öfori hali, konfüzyon, iritabilite, libido azalması, dezoryantasyon, uykusuzluk Yaygın olmayan: Halüsinasyon, panik atak, huzursuzluk, ajitasyon, depresyon, sıkıntı, ruh hali değişikliği, artmış duygu durum, agresyon, benlik yitimi, kelime bulma zorluğu, anormal rüya, libido artması, anorgazmi, apati

      Seyrek: Disinhibisyon (şartlı refleks yitimi)

      Sinir sistemi bozuklukları

      Çok yaygın: Baş dönmesi, uyku hali, baş ağrısı

      Yaygın: Ataksi, koordinasyon bozukluğu, tremor, dizartri, amnezi, hafıza bozukluğu, dikkat kaybı, parestezi, hipoestezi, sedasyon, denge bozukluğu, letarji

      Yaygın olmayan: Senkop, sersemlik, miyoklonus, bilinç kaybı, psikomotor hiper aktivite, agüzi (tat alma duygusunu kaybetme), diskinezi (istemli hareketlerin bozulması), postural baş dönmesi, aşırı titreme, nistagmus, bilişsel bozukluk, zihinsel bozukluk, konuşma bozukluğu, reflekslerde azalma, hiperestezi, yanma hissi, halsizlik

      Seyrek: Konvülsiyon, parozmi (koku alma duyusunun bozulması), hipokinezi, disgrafi Bilinmiyor: Anksiyete, sinirlilik hali

      Göz hastalıkları

      Yaygın: Bulanık görme, diplopi

      Yaygın olmayan: Periferik görme kaybı, görme bozuklukları, gözlerde şişme, görüş alanı bozukluğu, görsel keskinlikte azalma, gözlerde ağrı, görüş zafiyeti, fotopsi, göz kuruluğu, gözyaşı salgısında artma, gözlerde iritasyon

      Seyrek: Görme kaybı, keratit, osilopsi, görsel derinlik algısında değişme, göz bebeğinin anormal büyümesi (midriyazis), şaşılık, görsel parlaklık

      Kulak ve iç kulak hastalıkları

      Yaygın: Vertigo

      Yaygın olmayan: Hiperakuzi

      Kardiyak hastalıklar

      Yaygın olmayan: Taşikardi, birinci dereceden atrioventriküler blok, sinüs bradikardisi, konjestif kalp yetmezliği

      Seyrek: QT uzaması, sinüs taşikardisi, sinüs aritmisi Bilinmiyor: Periferik vasküler tromboz

      Vasküler hastalıklar

      Yaygın olmayan: Kızarma, sıcak basması, hipotansiyon, hipertansiyon, periferik soğukluk

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

      Yaygın olmayan: Dispne, epistaksis, öksürük, burun tıkanıklığı, rinit, horlama, burunda

      kuruluk

      Seyrek: Pulmoner ödem, boğazda baskı hissi

      Bilinmiyor: Solunum depresyonu

      Gastrointestinal hastalıklar

      Yaygın: Kusma, bulantı, ağız kuruluğu, konstipasyon, diyare, gaz, abdominal şişkinlik Yaygın olmayan: Gastroözofageal reflü hastalığı, aşırı tükürük salgısı, oral hipoestezi Seyrek: Assit, pankreatit, dilde şişme, disfaji

      Bilinmiyor: Dispepsi, glossit

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Yaygın olmayan: Papüler döküntü, ürtiker, aşırı terleme, kaşıntı

      Seyrek: Stevens Johnson sendromu, soğuk ter, inflamatuvarlı akne oluşumu veya alevlenmesi,

      folikülit oluşumu veya alevlenmesi

      Bilinmiyor: Geçici ekzantem

      Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

      Yaygın: Kas krampları, artralji, sırt ağrısı, uzuvlarda ağrı, servikal spazm

      Yaygın olmayan: Kas seğirmesi, eklemlerde şişme, miyalji, boyun ağrısı, kas katılığı

      Seyrek: Rabdomiyoliz Bilinmiyor: Artrit

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Yaygın olmayan: İdrarını tutamama, dizüri

      Seyrek: Böbrek yetmezliği, oligüri, idrar tutulumu (retansiyonu)

      Üreme sistemi ve meme hastalıkları

      Yaygın: Erektil disfonksiyon

      Yaygın olmayan: Ejakülasyonda gecikme, cinsel fonksiyon bozukluğu, dismenore, göğüs ağrısı

      Seyrek: Amenore, meme akıntısı, meme hipertrofisi, jinekomasti

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

      Yaygın: Yürüyüşte anormallik, düşme, sarhoşluk hissi, anormal hissetme, yorgunluk,

      periferik ödem, ödem

      Yaygın olmayan: Yaygın ödem, yüzde ödem, göğüs sıkışması, ağrı, pireksi, asteni, susama,

      titreme

      Araştırmalar

      Yaygın: Kilo artışı

      Yaygın olmayan: Kan kreatinin fosfokinaz seviyesinde yükselme, alanin aminotransferaz seviyesinde yükselme, aspartat aminotransferaz seviyesinde yükselme, kan glukozunda yükselme, trombosit sayımında azalma, kan kreatininde artma, kan potasyumunda düşme, kilo kaybı

      Seyrek: Lökosit sayısında azalma.

      Uzun veya kısa süreli pregabalin tedavisi sonlandırıldığında bazı hastalarda tedavinin sonlandırılmasıyla ilişkili semptomlar görülmüştür. Bunlar arasında uykusuzluk, baş ağrısı, bulantı, anksiyete, diyare, grip sendromu, konvülsiyon, sinirlilik, depresyon, ağrı, terleme ve baş dönmesi yer almıştır. Tedavi başlangıcında hasta bu durum hakkında bilgilendirilmelidir.

      Uzun süreli pregabalin tedavisinden sonra tedavinin bırakılmasına ilişkin semptomların insidansı ve şiddetinin dozla ilişkili olabileceğini belirten veriler bulunmaktadır.

      Mekobalamin

      Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila < l/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila < l/100); seyrek (≥1/10.000 ila <l/1.000); çok seyrek (< l/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Bilinmiyor: Polisitemia vera

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık reaksiyonları

      Sinir sistemi hastalıkları

      Bilinmiyor: Yürümede bozukluk, asteni, anksiyete, baş dönmesi, hipoestezi, koordinasyon bozukluğu, sinirlilik hali, parestezi, baş ağrısı

      Kardiyak hastalıkları

      Bilinmiyor: Konjestif kalp yetmezliği, periferal vasküler tromboz

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

      Bilinmiyor: Dispne, pulmoner ödem

      Gastrointestinal hastalıkları

      Bilinmiyor: Dispepsi, bulantı, kusma, hafif geçici diyare, glossit

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Seyrek: İnflamatuvarlı akne oluşumu veya alevlenmesi, folikülit oluşumu veya alevlenmesi Bilinmiyor: Kaşıntı, geçici ekzantem

      Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

      Bilinmiyor: Artrit, sırt ağrısı ve miyalji

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

      Bilinmiyor: Vücutta şişme, sırt ağrısı, genel ağrı

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Pregabalin ile 15 grama kadar olan dozlarda beklenmeyen bir advers reaksiyon

      bildirilmemiştir.

      Pazarlama sonrasında pregabalin ile doz aşımında en sık bildirilen yan etkiler uyku hali, zihin

      karışıklığı, ajitasyon ve huzursuzluktur.

      Doz aşımı durumunda suda çözünen vitaminler idrarla atılır. Acil durumlar için bir prosedür

      veya antidot yoktur.

      PRECOBAL ile doz aşımının tedavisinde genel destekleyici önlemler alınmalı, gerekirse hemodiyalize de başvurulmalıdır.

      Yüksek Tansiyon Yüksek Tansiyon Hipertansiyon sürekli anormal derecede yüksek olan kan basıncıdır. Tansiyon atardamarlarınızdaki kanın basıncıdır. Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır.