PROLIA 60 mg kullanıma hazır enjektör içinde enjeksiyonluk çözelti (1 KORUMALI enjektör) Klinik Özellikler

Denosumab }

Kas İskelet Sistemi > Kemik İlaçları > Denosumab
Amgen İlaç Tic. Ltd. Şti | 24 May  2013

4.1. Terapötik endikasyonlar

Yüksek kırık riski olan postmenopozal osteoporozlu kadm hastalarm tedavisinde endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

PROLIA’nm 6 ayda bir, tek doz halinde (60 mg) subkutan enjeksiyon olarak uyluğa, karın duvarına ya da üst kola uygulanması önerilmektedir.

Hastalara yeterli kalsiyum ve D vitamini desteği verilmelidir (bkz. bölüm 4.4).

Uygulama şekli:

Uygulamanın enjeksiyon teknikleri konusunda yeterli eğitim almış biri tarafından yapılması gereklidir. Subkutan kullanıma yöneliktir.

Kullanım, taşıma ve imha talimatları bölüm 6.6’da verilmiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).

Karaciğer yetmezliği:

Denosumabın karaciğer yetmezliği bulunan hastalardaki güvenliliği ve etkinliği incelenmemiştir (bkz. Bölüm 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

PROLIA’nm pediyatrik hastalardaki güvenliliği ve etkinliği kanıtlanmadığı için bu hastalarda (18 yaşından küçük) kullanılması tavsiye edilmemektedir. Hayvan çalışmalarında RANK/RANK ligandının (RANKL) inhibisyonu, kemik büyümesinin inhibisyonuyla ve diş sürmesinde eksiklikle eşleştirilmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 5.3).

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

- Hipokalsemi (bkz. bölüm 4.4).

- Etkin maddeye ya da bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kalsiyum ve D Vitamini takviyesi

Tüm hastalar için yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı önemlidir.

Kullanım uyarıları Hipokalsemi

Hipokalsemi tedaviye başlamadan önce yeterli kalsiyum ve D vitamini alımıyla düzeltilmelidir. Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dakika) bulunan ya da diyaliz alan hastalar hipokalsemi gelişimi bakımından daha büyük bir risk altındadır. Hipokalsemiye yatkın hastalarm kalsiyum seviyelerinin klinik olarak izlenmesi önerilmektedir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Cilt Enfeksiyonlan

PROLIA alan hastalarda hastaneye yatırılmaya yol açabilecek cilt enfeksiyonlan (ağırlıklı olarak selülit) ortaya çıkabilir (bkz. bölüm 4.8). Hastalann selülit belirtileri ve semptomları gelişmesi halinde hemen tıbbi kontrole gitmeleri tavsiye edilmelidir.

Çene Osteonekrozu (ONJ)

Denosumab veya başka bir anti-resorptif ajan sınıfı olan bifosfonat ile tedavi edilen hastalarda çene osteonekrozu (ONJ) bildirilmiştir. Bu vakaların çoğu kanser hastalarıdır ancak osteoporozlu hastalarda da görüldüğü olmuştur.

Osteoporoz için her 6 ayda bir 60 mg dozunda denosumab alan hastalarm klinik çalışmalarında ONJ ender olarak bildirilmiştir.

Ayda bir olarak, çalışılan 120 mg dozunda denosumab uygulanan ilerlemiş kanserli hastalarm yer aldığı klinik çalışmalardan ONJ raporları alınmıştır. Bilinen ONJ risk faktörleri arasında kemik lezyonları içeren kanser tanısı, eşzamanlı tedaviler (örneğin; kemoterapi, anti-anjiyojenik biyolojik maddeler, kortikosteroidler, başa veya boyna uygulanan radyoterapi), kötü ağız hijyeni, dental ekstraksiyonlar, ko-morbid bozukluklar (önceden var olan dental hastalık, koagülopati, enfeksiyon) ve önceden uygulanan bifosfonatlar yer almaktadır.

Eşlik eden risk faktörleri olan hastalarda PROLIA tedavisinden önce uygun önleyici diş hekimliği uygulamalarını içeren bir diş muayenesi düşünülmelidir. Bu hastalarm tedavi sırasında mümkünse invazif dental prosedürlerden kaçınması gerekir.

PROLIA tedavisi sırasında ağız hijyenine özen gösterilmesi gerekir. PROLIA tedavisi sırasında ONJ ortaya çıkan hastalarda diş cerrahisi durumu kötüleştirebilir. ONJ’nin PROLIA tedavisi sırasında ortaya çıkması halinde klinik değerlendirme yaparak her hasta için bireysel fayda/risk değerlendirmesine dayalı bir yönetim planı uygulayın.

Atipik femur kırıkları

PROLIA kullanan hastalarda atipik femur kırıkları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Atipik femur kırıkları hafif travma ile veya travma yokluğunda femurun subtrokanterik ve diafızer bölgelerinde ortaya çıkabilir. Bu olaylar spesifik radyografık bulgularla karakterizedir. Atipik femur kırıkları belli birtakım ko-morbid hastalıkları (örn. D vitamini eksikliği, romatoid artrit, hipofosfatazya) olan hastalarda ve bazı farmasötik maddeleri (öm. bisfosfonatlar, glukokortikoidler, proton pompası inhibitörleri) kullananlarda da bildirilmiştir. Bu olaylar antirezorptif tedavi yokluğunda da ortaya çıkabilir. Bisfosfonatlarla ilişkili olarak bildirilen benzer kırıklar genellikle bilateraldir; bu nedenle, femoral şaft kırığı bulunan ve PROLIA tedavisi alan hastalarda kontralateral femur da incelenmelidir. Atipik femur kırığından şüphelenilen hastalarda PROLIA tedavisine ara verilmesiyle ilgili karar hastaya özgü bireysel fayda-risk değerlendirmesi temelinde değerlendirilmelidir. PROLIA tedavisi sırasında hastalara baldır, kalça veya kasık bölgesindeki yeni veya anormal ağrılarını bildirmeleri önerilmelidir. Bu tip semptomları olan hastalar kısmi femur kırığı bakımından değerlendirilmelidir.

Kum doğal kauçuk

Kullanıma hazır enjektörün iğne başlığı alerjik reaksiyonlara yol açabilecek kum, doğal kauçuk (bir lateks türevi) içerir.

Denosumab içeren diğer tıbbi ürünlerle eşzamanlı tedavi

PROLIA tedavisi gören hastalara denosumab içeren diğer tıbbi ürünlerle eşzamanlı tedavi uygulanmamalıdır (solid tümörden kemik metastazı bulunan erişkinlerde iskeletle ilişkili olayların önlenmesi için).

Yardımcı Maddelerle İlgili Uyarılar

Nadir görülen kalıtsal fruktoz intoleransı sorunları bulunan hastalar PROLIA kullanmamalıdır.

PROLIA sodyum içerir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Bir etkileşim çalışmasında Prolia sitokrom P450 3 A4 (CYP3 A4) tarafından metabolize edilen midazolamın farmakokinetiğini etkilememiştir. Bu, Prolia’nın CYP3A4 tarafından metabolize edilen ilaçların farmakokinetiğini değiştirmemesi gerektiğini göstermektedir.

Denosumabın ve hormon replasman tedavisinin (östrojen) birlikte uygulanmasına ilişkin herhangi bir klinik veri bulunmamaktadır ancak farmakodinamik etkileşim potansiyelinin düşük olduğu öngörülmektedir.

Bir çalışmanın (alendronattan denosumaba) verilerine göre daha önce alendronat tedavisi uygulanmış olması osteoporozu olan postmenopozal kadınlarda denosumabın farmakokinetiğini ve farmakodinamiğini değiştirmemiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Pediyatrik popülasyon :

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

PROLIA’nm çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Gebelik dönemi

PROLIA’nm gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

PROLIA gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Denosumab’m insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da PROLIA tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken emzirmenin çocuk açısından faydası ve PROLIA tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

PROLIA’nm araç ve makine kullanmı üzerine önemli ölçüde bir etkisi yoktur.

Advers etkilerin tablo halinde listesi

Aşağıda yer alan Tablo l’deki veriler osteoporozlu hastalann ve hormon ablasyonu uygulanan meme veya prostat kanseri olan hastalarm Faz II ve Faz IH klinik araştırmalannda veya spontane olarak bildirilen advers etkileri tanımlamaktadır.

4.8. İstenmeyen etkiler

her sıklık grubu ve sistem organ sınıfı için azalan ciddiyet sırasına göre sunulmuştur.

Tablo 1 Postmenopozal osteoporozu olan veya hormon ablasyonu uygulanan meme veya prostat kanserli hastalarda bildirilen advers etkiler

MedDRA sistem organ sınıfı

Sıklık kategorisi

Advers etkiler

Enfeksiyonlar ve

Yaygm

İdrar yolu enfeksiyonu

enfestasyonlar

Yaygm

Ust solunum yolu enfeksiyonu

Yaygm olmayan

Divertikülit1

Yaygm olmayan

Selülit1,2

Yaygm olmayan

Kulak enfeksiyonu

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek

. O

ilaç hipersensitivitesi

Seyrek

Anafılaktik reaksiyon1’2

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Seyrek

1 2

Hipokalsemi ’

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygm

Siyatik

Göz hastalıkları

Yaygm

Katarakt1

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygm

Kabızlık

Deri ve deri altı

Yaygm

Döküntü

dokuhastalıklan

Yaygm olmayan

Egzama

Kas-iskelet bozuklukları, bağ

Yaygm

Ekstremitelerde ağrı

doku ve kemik hastalıklan

Seyrek

Çene osteonekrozu1’2

Seyrek

Atipik femur kırıklan ’

1 Seçilmiş advers etkilerin açık

amaları - Bölüm 5.1’e bakınız

2 Bölüm 4.4’e bakınız

o .

ilaçla ilişkili aşırı duyarlılık reaksiyonlan - Bölüm 4.8’e bakınız Hipokalsemi

Pazarlama sonrası deneyimde Prolia alan hipokalsemi riski yüksek olan hastalarda seyrek olarak şiddetli semptomatik hipokalsemi vakaları bildirilmiştir.

İlaçla ilişkili aşırı duyarlılık reaksiyonları

Pazarlama sonrasında PROLIA alan hastalarda döküntü, ürtiker, yüzde şişme ve eritemi ve anafılaktik reaksiyonları içeren, ilaçla ilgili seyrek aşın duyarlılık olaylan bildirilmiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dakika) bulunan ya da diyaliz alan hastalarla yapılan bir klinik çalışmada kalsiyum takviyesi olmaması durumunda, hipokalsemi

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Klinik çalışmalarda doz aşımıyla ilgili bir deneyim yoktur. Klinik çalışmalarda 4 haftada bir 180 mg’a kadar dozlarda (kümülatif doz 6 ayda 1080 mg’a kadar ulaşmıştır) denosumab uygulanmış ve herhangi bir ek advers etki görülmemiştir.

Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek İyi akıl ve ruh sağlığı sahip olmaktan ziyade, yaptığınız şeylerdir. Akıl ve ruhsal olarak sağlıklı olmak için kendinize değer vermeli ve kendinizi kabul etmelisiniz. İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar.