Her ölçülü dozda Budesonid 50-200 mcg.
Altta yatan solunum yolları enflamasyonunun kontrolü için idame tedavisinde glukokortikosteroidlere gereksinim duyulan bronşiyal astımlı hastalarda endikedir.
Bileşiminde bulunan maddelere karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Pulmicort, kısa etkili bronkodilatörlerin gerektiği akut astım nöbetlerinde hızlı bir rahatlama sağlamak amacıyla kullanılmamalıdır. Kısa etkili bronkodilatör tedavisi etkisiz kalıyorsa, ya da normalden daha fazla inhalasyon gerekiyorsa, bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Bu tür durumlarda, antienflamatuvar tedavinin arttırılması, örneğin inhalasyon yoluyla kullanılan budesonid dozunun yükseltilmesi ya da oral yoldan glukokortikosteroid kürüne başlanması gerekli olabilir.
Sistemik glukokortikosteroid tedavisinden inhalasyon glukokortikosteroidi tedavisine geçilen hastalar özel bir dikkat gerektirir. Hipotalamus-hipofiz-adrenal ekseninin baskılandığı bu dönemde, hastalar travma, ameliyat ya da infeksiyona (özellikle gastroenterit) ya da ağır elektrolit kaybına yol açan diğer durumlara maruz kalırsa, adrenal yetmezliğinin bulgu ve belirtileri ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda Pulmicort astım belirtilerini kontrol altında tutabilse bile, fizyolojik miktarlardan daha az sistemik glukokortikosteroid sağlar ve bu tür durumlarla mücadele etmek için gereken mineralokortikosteroid etkisine sahip değildir.
Oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid dozu azaltılırken, bazı hastalarda kas ve eklem ağrısı gibi spesifik olmayan rahatsızlık duyguları ortaya çıkabilir. Bu tür ender durumlarda, yorgunluk, başağrısı, bulantı ve kusma başlarsa, genel bir glukokortikosteroid etkisi yetmezliğinden kuşkulanılmalıdır. Bu vakalarda, bazen oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid dozunun yükseltilmesi gerekli olabilir.
Sistemik steroid tedavisinden inhalasyon tedavisine geçilmesi, bazen daha önceden sistemik ilaçlarla kontrol edilen rinit ve ekzema gibi alerjilerin açığa çıkmasına neden olabilir. Bu tür alerjiler, bir antihistaminik ve/veya topikal preparatlarla semptomatik olarak tedavi edilmelidir.
Karaciğer fonksiyonlarının azalması, kortikosteroidlerin atılımını etkileyebilir. Bununla birlikte, intravenöz yoldan uygulanan budesonidin farmakokinetiği sirozlu hastalarda ve sağlıklı kişilerde benzerdir. Karaciğer fonksiyonlarının azaldığı durumlarda oral yoldan alınan budesonidin farmakokinetiği değişir, sistemik yararlanımı artar. Ancak, inhalasyon yoluyla kullanılan Pulmicort'un sistemik yararlanımında sindirim sisteminden emilen budesonidin katkısı göreceli olarak az olduğundan, bu durumun klinik açıdan önemi sınırlıdır.
Akciğer tüberkülozu bulunan hastalarda özel önlemler alınması gerekli olabilir.
Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanım
Diğer ilaçlar gibi budesonidin de gebelik döneminde kullanılması, annedeki yararları ile fetus üzerindeki risklerinin karşılaştırılmasını gerektirir. Diğer tedavilerin eş güçteki antiastmatik dozlarına göre sistemik etkilerinin daha az olması nedeniyle inhalasyon glukokortikosteroidleri tercih edilebilir.
Budesonidin anne sütüne geçip geçmediği konusunda bilgi yoktur.
Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi
Pulmicort, araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemez.Klinik araştırmalarda, sık olarak karşılaşılan belirli bir yan etkisi saptanmamıştır. Tıbbi literatür ve deneyimlere göre aşağıdaki yan etkiler görülebilir.
* Boğazda hafif bir iritasyon, öksürme ve ses boğuklaşması.
* Orofarenksde Candida infeksiyonu.
* Deri döküntüsü, kontakt dermatit, ürtiker, anjiyoödem ve bronkospazm dahil erken ve geç aşırı duyarlılık reaksiyonları.
* Sinirlilik, huzursuzluk ve depresyon gibi psikiyatrik semptomlar yanında davranış bozuklukları.
İnhalasyon glukokortikosteroidi tedavilerinde nadiren deride morarma bildirilmiştir.
İnhalasyon yoluyla kullanılan ilaçlar, etki mekanizması bilinmemekle birlikte, nadiren bronkospazma yol açabilir.
İnhalasyon glukokortikosteroidleri ile nadir olarak bazı hastalarda, muhtemelen doza, tedavi süresine, birlikte kullanılan ya da daha önceden kullanılmış olan steroidlere ve kişisel duyarlılığa bağlı olarak, adrenal hipofonksiyonu dahil, sistemik glukokortikosteroidlerin bulgu ve belirtileri ortaya çıkabilir.
Budesonidin, astım tedavisinde kullanılan hiçbir ilaçla etkileşimi gözlenmemiştir. Kortikosteroidlerin metabolizmasında yer alan temel enzim olan sitokrom P450 3A'nın güçlü bir inhibitörü olan ketokonazol, oral yoldan alınan budesonidin plazma düzeyinin yükselmesine neden olur. Önerilen dozlarda, simetidinin oral yoldan alınan budesonidin farmakokinetiği üzerindeki etkisi hafif, ancak klinik açıdan önemsizdir, omeprazolün ise etkisi yoktur.
Doz hastanın durumuna göre ayarlanmalıdır. İnhalasyon yoluyla glukokortikosteroid tedavisine başlarken, ağır astım dönemleri sırasında ve oral yoldan kullanılan glikokortikosteroid tedavisini keserken ya da dozunu azaltırken dozaj aşağıdaki şekilde olmalıdır.
Erişkinler: 2-4 defada uygulanmak üzere, günde 200-1600 mcg (astımın daha az şiddetli olduğu hastalarda günde 200-800 mcg, çok şiddetli olduğu hastalarda günde 800-1600 mcg).
Yaşlılar: Erişkinlerdeki dozlar kullanılır.
2-7yaşlarındaki çocuklar: 2-4 defada uygulanmak üzere, günde 200-400 mcg
7 yaş ve daha büyük çocuklar: 2-4 defada uygulanmak üzere, günde 200-800 mcg
Astım belirtilerinde düzelme, Pulmicort tedavisine başlandıktan sonra 24 saat içinde başlayabilirse de, en yüksek yarar tedaviye başlandıktan sonra 1-2 hafta ya da daha sonra elde edilir.
Günde iki defa uygulanması (sabah ve akşam) genellikle yeterlidir.
Not: Astım kontrolü sağlandıktan sonra, tüm hastalarda dozun etkili olan en düşük değerlere indirilmesi önerilir.
Not: Orofarengeal Candida infeksiyonu riskini azaltmak için, hastalara her inhalasyondan sonra ağızlarını su ile çalkalamaları öğütlenmelidir.
Glukokortikosteroid tedavisi uygulanmayan hastalar
Glukokortikosteroid idame tedavisi gereken astımlı hastalar, yukarıda belirtilen dozlardaki Pulmicort tedavisinden yarar görebilir. Başlangıç dozlarına yeterli yanıt vermeyen hastalarda, daha yüksek dozlar astım kontrolünü arttırabilir.
İnhalasyon yoluyla glukokortikosteroid kullanan hastalar
Başka bir inhalasyon glukokortikosteroid tedavisinden Pulmicort tedavisine geçilecek hastalarda, eskiden kullanmakta olduğuna benzer dozlar verilmelidir.
Oral yoldan glukokortikosteroid kullanan hastalar
Pulmicort, astım kontrolünde azalmaya yol açmaksızın ya da daha iyi bir kontrol sağlayarak, oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid tedavisinin kesilmesini ya da dozunun büyük oranda azaltılmasını sağlayabilir.
Başlangıçta, Pulmicort, hastanın normal idame dozundaki oral glukokortikosteroid ile birlikte uygulanmalıdır. Yaklaşık bir hafta sonra, oral yoldan kullanılan kortikosteroid dozu, kademeli olarak mümkün olan en düşük doza düşürülür. Oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid dozu yavaş yavaş azaltılmalıdır. Birçok hastada oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid tedavisini tamamen kesmek ve tedaviyi Pulmicort ile sürdürmek mümkündür.
Oral yoldan kullanılan glukokortikosteroidin dozu azaltılırken, akciğer fonksiyonlarının korunması ya da artmasına rağmen, bazı hastalarda eklem ve/veya kas ağrıları, halsizlik ve depresyon gibi sistemik kortikosteroid çekilme semptomları ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar, Pulmicort tedavisine devam etmeleri yolunda cesaretlendirilmeli, ancak adrenal yetmezliğinin objektif belirtileri açısından izlenmelidir. Adrenal yetmezliğinin belirtileri ortaya çıkarsa, sistemik kortikosteroid dozu geçici olarak yükseltilmeli ve daha sonraki doz azaltmaları daha yavaş yapılmalıdır. Stres ya da ağır astım nöbetlerinin görüldüğü dönemlerde, Pulmicort tedavisine geçilen hastalara ek olarak sistemik kortikosteroid verilmesi gerekebilir.
Önerilen dozların üzerinde uygulanan Pulmicort tedavisinin etkinliği ve güvenilirliği gösterilmemiştir.
DOZ AŞIMI HALİNDE ALINACAK TEDBİRLER
Çok yüksek dozlarda olsa bile, akut Pulmicort doz aşımının klinik açıdan sorun oluşturması beklenmez. Uzun süre çok yüksek dozlarda kullanılırsa, hiperkortisizm ve adrenal baskılanması gibi sistemik glukokortikosterid etkileri ortaya çıkabilir.
|
Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. |
|
Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. |