Deva İlaçları RAMIPEX 0.25 mg 100 tablet KUBKlinik Özellikler

RAMIPEX 0.25 mg 100 tablet Klinik Özellikler

Pramipeksol }

Sinir Sistemi > Dopaminerjik İlaçlar > Pramipeksol
Deva Holding A.Ş. | 30 March  2012

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    RAMİPEX erişkinlerde idiyopatik Parkinson hastalığındaki bulgu ve belirtilerin tedavisinde endikedir. Tek başına (birlikte levodopa olmaksızın) kullanılabilir ya da hastalığın seyri içinde, geç evrelere doğru, levodopanın etkisi azalarak geçmeye başladığında veya değişken hale geldiği için terapötik etkide dalgalanmalar ortaya çıktığında (doz sonu ya da gelgit (on/off) dalgalanmalar), levodopa ile kombinasyon şeklinde kullanılabilir.

    RAMİPEX erişkinlerde orta ila şiddetli derecede idiyopatik huzursuz bacak sendromunun (HBS) semptomatik tedavisinde, 0,75 mg'a (tuz) kadar dozlarda (0,54 mg baz) kullanılmak üzere endikedir (bkz. Bölüm 4.2).

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Parkinson hastalığı

    Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

    Günlük doz, üç eşit parçaya bölünmüş olarak günde 3 kez uygulanır.

    Başlangıç tedavisi:

    Doz, günde 0,375 mg (tuz) başlangıç dozundan (0,264 mg baz) itibaren her 5-7 günde bir, basamaklı olarak artırılmalıdır. Hastalarda tolere edilemeyecek istenmeyen etkiler oluşmadığı sürece doz, maksimum terapötik etki alınıncaya değin titre edilmelidir.

    RAMİPEX Doz Artırma Şeması

    Hafta

    Doz (mg, baz)

    Toplam günlük

    doz (mg, baz)

    Doz (mg, tuz)

    Toplam günlük

    doz (mg, tuz)

    1

    3 x 0,088

    0,264

    3 x 0,125

    0,375

    2

    3 x 0,18

    0,54

    3 x 0,25

    0,75

    3

    3 x 0,35

    1,1

    3 x 0,5

    1,5

    RAMİPEX 0,25 mg tablet çentikli olup, iki eşit parçaya bölünebilir niteliktedir. Böylece yukarıdaki şemada yer alan 0,125 mg'lık doz, 0,25 mg'lık bir tablet ortadan ikiye bölünerek alınabilir.

    Eğer dozun daha da yükseltilmesi gerekli olursa, günlük doz, haftalık aralıklar ile 0,75 mg tuz (0,54 mg baz) artırılmalıdır. Maksimum günlük doz 4,5 mg tuz (3,3 mg baz)'dır. Ancak günlük 1,5 mg'ın (tuz) üzerindeki dozlarda somnolans insidansının arttığına dikkat edilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

    İdame tedavisi:

    Günlük bireysel pramipeksol dozları, 0,375 mg tuz (0,264 mg baz) ile maksimum 4,5 mg tuz (3,3 mg baz) aralığında olmalıdır. Yürütülen temel klinik araştırmalardaki doz artırımı sırasında, etkililik, günde 1,5 mg tuz dozuna başlandığında gözlenmiştir (1,1 mg baz). Daha ileri doz ayarlamaları, klinik yanıt ve ortaya çıkan advers reaksiyonlar dikkate alınarak yapılmalıdır. Klinik araştırmalarda hastaların yaklaşık %5'i, 1,5 mg tuzun altındaki dozlar ile tedavi edilmiştir (1,1 mg baz). Parkinson hastalığının ileri dönemlerinde, levodopa tedavisinin azaltılması amaçlanan hastalar için, günde 1,5 mg tuz (1,1 mg baz) üzerindeki pramipeksol dozları yarar sağlayabilir. RAMİPEX ile gerek doz artırımı gerekse idame tedavisi sırasında, hasta bireyin reaksiyonları doğrultusunda, levodopa dozunun azaltılması önerilir (bkz. Bölüm 4.5).

    Tedavinin sonlandırılması:

    Dopaminerjik tedavinin aniden kesilmesi, nöroleptik malign sendrom veya dopamin agonisti kesilme sendromu gelişimine yol açabilir.

    Pramipeksol, günlük doz 0,75 mg tuza (0,54 mg baz) düşünceye kadar, günde 0,75 mg tuz (0,54 mg baz), daha sonrasında ise günde 0,375 mg tuz (0,264 mg baz) azaltılarak, basamak tarzında sonlandırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Kademeli olarak sonlandırma esnasında, dopamin agonisti kesilme sendromu hala gelişebilir ve doz azaltma işlemine yeniden başlamadan önce, dozda geçici bir artış gerekli olabilir (bkz. Bölüm 4.4).

    Uygulama şekli:

    Tabletler ağız yolundan alınmalı ve su ile yutulmalıdır. Tabletler yiyeceklerle birlikte veya tek başına alınabilir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği:

    Pramipeksolün eliminasyonu böbrek fonksiyonlarına bağımlıdır. Tedavi başlatılırken aşağıdaki doz şeması önerilir:

    Kreatinin klirensi 50 mL/dk'nın üzerinde olan hastalarda, günlük dozun ya da doz uygulama sıklığının azaltılması gerekli değildir.

    Kreatinin klirensi 20-50 mL/dk arasında olan hastalarda başlangıçtaki günlük RAMİPEX tablet dozu, iki bölünmüş doz şeklinde uygulanmalı ve günde iki kez 0,125 mg tuz (0,088 mg baz) ile başlanmalıdır (0,25 mg/gün tuz / 0,176 mg/gün baz). Günlük maksimum 2,25 mg pramipeksol tuz (1,57 mg baz) dozu aşılmamalıdır.

    Kreatinin klirensi 20 mL/dk'nın altındaki hastalarda günlük RAMİPEX tablet dozu, günde tek doz şeklinde uygulanmalı ve günde 0,125 mg tuz (0,088 mg baz) ile başlanmalıdır. Günlük maksimum 1,5 mg pramipeksol tuz (1,1 mg baz) dozu aşılmamalıdır.

    İdame tedavisi esnasında böbrek fonksiyonları azalır ise, günlük RAMİPEX dozu, kreatinin klirensindeki azalma ile aynı oranda azaltılır. Yani, eğer kreatinin klirensi %30 azalır ise, günlük RAMİPEX dozu da %30 oranında azaltılmalıdır.. Eğer kreatinin klirensi 20-50 mL/dk arasında ise günlük doz, iki bölünmüş doz halinde ve eğer kreatinin klirensi 20 mL/dk'nın altında ise, günde tek doz olarak verilir.

    Karaciğer yetmezliği:

    Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz azaltımı muhtemelen gerekli olmayacaktır; çünkü emilen etkin maddenin yaklaşık %90'ı böbrek yoluyla atılmaktadır. Ancak, karaciğer yetmezliğinin RAMİPEX farmakokinetiği üzerindeki potansiyel etkisi incelenmemiştir.

    Pediyatrik popülasyon:

    RAMİPEX'in 18 yaşından küçük çocuklardaki etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. RAMİPEX'in Parkinson hastalığında pediyatrik popülasyona ilişkin bir kullanım alanı bulunmamaktadır.

    Geriyatrik popülasyon:

    RAMİPEX'in eliminasyon yarı ömrü, yaşlılarda daha uzundur (bkz. Bölüm 5.2).

    Huzursuz bacak sendromu (HBS)

    Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

    Önerilen RAMİPEX başlangıç dozu, günde bir kez, gece yatmadan 2-3 saat önce alınan 0,125 mg tuzdur (0,088 mg baz). Daha fazla semptomatik iyileşmeye ihtiyaç duyulan hastalarda, doz her 4-7 günde bir artırılarak, günde maksimum 0,75 mg tuza (0,54 mg baz) kadar çıkılabilir (aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde).

    RAMİPEX Doz Şeması

    Titrasyon

    aşaması

    Günde bir kez, akşam dozu

    (mg, baz)

    Günde bir kez, akşam dozu

    (mg, tuz)

    1

    0,088

    0,125

    2*

    0,18

    0,25

    3*

    0,35

    0,5

    4*

    0,54

    0,75

    *Gerek duyulursa

    Üç aylık tedaviden sonra hastanın yanıtı değerlendirilmeli ve tedaviye devamın gerekli olup olmadığı yeniden irdelenmelidir. Eğer tedaviye birkaç günden daha uzun süreyle ara verildiyse, tedavi yeniden başlatılırken, yukarıda verilen doz titrasyonu uygulanmalıdır.

    Tedavinin sonlandırılması:

    Huzursuz Bacak Sendromu tedavisinde günlük doz 0,75 mg tuzu (0,54 mg baz) geçmeyeceği için, RAMİPEX, basamak tarzında doz azaltımı yapılmaksızın sonlandırılabilir. Yirmi altı haftalık plasebo kontrollü bir klinik araştırmada, pramipeksol aniden kesildikten sonra, hastaların %10'unda (135 hastadan 14'ü) Huzursuz Bacak Sendromu semptomlarının yeniden belirdiği (rebound; başlangıç dönemine kıyasla semptom şiddetinin ağırlaşması) gözlenmiştir. Bu etkinin tüm doz düzeyleri arasında benzer olduğu bulunmuştur.

    Uygulama şekli:

    Tabletler ağız yolundan alınmalı ve su ile yutulmalıdır. Tabletler yiyeceklerle birlikte veya tek başına alınabilir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği:

    Pramipeksolün eliminasyonu böbrek fonksiyonlarına bağımlıdır. Kreatinin klirensi 20 mL/dk'nın üzerinde olan hastalarda günlük dozun azaltılması gerekli değildir.

    Hemodiyaliz hastalarında ya da şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda RAMİPEX kullanımı üzerinde çalışma yapılmamıştır.

    Karaciğer yetmezliği:

    Emilen etkin maddenin yaklaşık %90'ı böbrekler yoluyla atıldığı için, karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz azaltımı gerekli değildir.

    Pediyatrik popülasyon:

    Güvenlilik ve etkililik hakkında veri bulunmadığı için, çocuklarda ve 18 yaşından küçük ergenlerde RAMİPEX kullanımı önerilmemektedir.

    Geriyatrik popülasyon:

    Tourette hastalığı Pediyatrik popülasyon:

    Bu popülasyonda güvenlilik ve etkililik belirlenmemiş olduğu için, çocuklarda ve 18 yaşından küçük ergenlerde RAMİPEX kullanımı önerilmemektedir. Bu hastalıktaki negatif yarar-risk dengesi nedeniyle, RAMİPEX, Tourette hastalığı olan çocuk ve ergenlerde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 5.1).

    4.3. Kontrendikasyonlar

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    Böbrek yetmezliği olan bir Parkinson hastasına RAMİPEX reçete edilirken, Bölüm 4.2'de açıklanan doğrultuda bir doz azaltımı önerilir.

    Halüsinasyonlar

    Halüsinasyonların dopamin agonistleri ve levodopa tedavilerinin bir yan etkisi olduğu bilinmektedir. Hastalar, halüsinasyonların (çoğunlukla görsel) oluşabileceği konusunda bilgilendirilmelidir.

    Diskinezi

    İlerlemiş Parkinson hastalığında levodopa ile kombinasyon tedavisinde, RAMİPEX'in başlangıç titrasyonu sırasında diskinezi ortaya çıkabilir. Eğer diskinezi ortaya çıkarsa, levodopa dozu azaltılmalıdır.

    Distoni

    Pramipeksolün başlatılması veya doz artışı sonrasında, Parkinson hastalığı olan hastalarda antekollis, kamptokormi ve plörototonus da (Pisa Sendromu) dahil olmak üzere nadiren aksiyel distoni bildirilmiştir. Distoni, Parkinson hastalığının bir semptomu olabilse de, bu hastalardaki semptomlar pramipeksolün azaltılması veya sonlandırılmasından sonra düzelmiştir. Eğer distoni ortaya çıkarsa, dopaminerjik ilaç tedavisi gözden geçirilmeli ve pramipeksol dozunda bir ayarlama yapılması düşünülmelidir.

    Aniden uyuyakalma ve somnolans

    Pramipeksol, özellikle Parkinson hastalarında, somnolans ve aniden uyuyakalma episodlarıyla ilişkilendirilmiştir. Günlük aktiviteler esnasında aniden uyuyakalma yaygın olmayan sıklıkta bildirilmiştir; bu durum, bazı olgularda farkında olmaksızın ya da uyarıcı belirtiler bulunmaksızın ortaya çıkabilir. Hastalar bu konu hakkında bilgilendirilmeli ve RAMİPEX tedavisi sırasında araba kullanırken ya da makine çalıştırırken dikkatli olmaları söylenmelidir. Somnolans ve/veya aniden uyuyakalma episodu geçiren hastalar araba kullanma ya da makine çalıştırma gibi işlerden uzak durmalıdır. Bundan başka, dozun azaltılması ya da tedavinin sonlandırılması gündeme getirilebilir. Olası aditif etkiler nedeniyle, hastalar pramipeksol ile

    birlikte başka sedatif ilaçlar ya da alkol alıyor ise, dikkatli olmaları yönünde uyarılmalıdır

    İmpuls kontrol bozuklukları

    Hastalar impuls kontrol bozuklukları gelişimi açısından düzenli bir şekilde izlenmelidir. Hastalar ve hastaların bakım ve tedavisiyle ilgilenen kişiler, RAMİPEX dahil dopamin agonistleriyle tedavi edilen hastalarda, patolojik kumar oynama, libido artışı, hiperseksüalite, kompulsif harcama ya da alışveriş, tıkanırcasına yeme ve kompulsif yeme gibi impuls kontrol bozukluklarının davranışsal semptomlarının görülebileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Bu gibi semptomların gelişmesi durumunda dozun azaltılması ya da basamaklı şekilde azaltılarak sonlandırılması düşünülmelidir.

    Mani ve deliryum

    Hastalar, mani ve deliryum gelişme riski açısından düzenli olarak izlenmelidir. Hastalar ve hastanın bakımı ile ilgilenen kişiler, pramipeksol ile tedavi edilen hastalarda mani ve deliryum ortaya çıkabileceği hakkında mutlaka uyarılmalıdır. Bu gibi semptomlar gelişirse, doz azaltılması/dozun basamaklı şekilde azaltılması ile ilacın kesilmesi düşünülmelidir.

    Psikotik bozuklukları olan hastalar

    Psikotik bozuklukları olan hastalar dopamin agonistleriyle yalnızca, potansiyel yararların risklere karşı ağır bastığı durumlarda tedavi edilmelidir. Antipsikotik ilaçların pramipeksol ile birlikte kullanılmasından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

    Oftalmolojik izleme

    Düzenli aralıklarla ya da görme anormalliklerinin ortaya çıkması durumunda oftalmolojik izleme yapılması önerilmektedir.

    Ağır kardiyovasküler hastalık

    Ağır kardiyovasküler hastalık durumunda dikkatli olunmalıdır. Dopaminerjik tedavi ile genel olarak ilişkili postural hipotansiyon riski nedeniyle, özellikle tedavi başlangıcında kan basıncının izlenmesi önerilir.

    Nöroleptik malign sendrom

    Dopaminerjik tedavinin aniden kesilmesiyle, nöroleptik malign sendromu düşündüren semptomlar bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.2).

    Dopamin agonisti kesilme sendromu

    Pramipeksol dahil dopamin agonistleri ile dopamin agonisti kesilme sendromu bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Parkinson hastalarında tedavinin sonlandırılması için pramipeksol kademeli şekilde azaltılarak kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.2). Sınırlı sayıda veriler, impuls kontrol bozuklukları olan hastalarda ve yüksek günlük doz ve/veya yüksek kümülatif dozlarda dopamin agonistleri alan hastalarda, dopamin agonisti kesilme sendromu gelişme riskinin daha yüksek olduğunu düşündürmektedir. Kesilme semptomları, apati, anksiyete, depresyon, bitkinlik, terleme ve ağrıyı içerebilir ve levodopaya yanıt vermez. Pramipeksolü kademeli olarak azaltarak sonlandırmadan önce, hastalar kesilme semptomlarına dair

    bilgilendirilmelidir. Dozun kademeli olarak azaltılması ve kesilmesi esnasında hastalar

    yakından izlenmelidir. Şiddetli ve/veya inatçı kesilme semptomları söz konusu olursa, pramipeksolün geçici olarak en düşük etkili dozda uygulanması değerlendirilebilir.

    Artma

    Literatürdeki raporlar, huzursuz bacak sendromunda dopaminerjik ilaçlarla tedavinin, hastalığın artmasıyla sonuçlanabileceğine işaret etmektedir. Hastalığın artması ifadesiyle, semptomların akşamları daha erken bir zamanda başlaması (ve hatta öğleden sonra), semptomlarda artış ve semptomların diğer ekstremiteleri de tutacak şekilde yayılması belirtilmektedir. Hastalıkta artış olayı, kontrollü bir klinik araştırmada, 26 hafta boyunca özel olarak incelenmiştir. Hastalıktaki artış, pramipeksol grubundaki hastaların (N = 152)

    %11,8'inde, plasebo grubundaki hastaların (N = 149) ise %9,4'ünde ortaya çıkmıştır. Artışa kadar geçen sürenin Kaplan-Meier analizinde, pramipeksol ile plasebo grupları arasında anlamlı bir farklılık gösterilmemiştir.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    Plazma proteinlerine bağlanma

    Pramipeksol plazma proteinlerine çok düşük bir düzeyde (< %20) bağlanır ve insanlarda düşük boyutlarda bir biyotransformasyon görülür. Bu nedenle plazma proteinlerine bağlanmayı etkileyen ya da biyotransformasyon yoluyla eliminasyon üzerinde etkili olan diğer ilaçlar ile etkileşim olasılığı yok gibidir. Antikolinerjik ilaçlar esas olarak biyotransformasyon yoluyla elimine edildiğinden, etkileşim potansiyeli kısıtlıdır; ancak antikolinerjiklerle etkileşim incelenmemiştir. Selejilin ve levodopa ile farmakokinetik etkileşim bulunmamaktadır.

    Aktif renal eliminasyon yolağı inhibitörleri/yarışmacıları

    Simetidin, muhtemelen böbrek tübüllerindeki katyonik sekretuvar transport sistemini inhibe ederek, premipeksolün renal klirensini yaklaşık %34 oranında azaltmıştır. Bu nedenle, simetidin, amantadin, meksiletin, zidovudin, sisplatin, kinin ve prokainamid gibi bu aktif renal eliminasyon yolağını inhibe eden, ya da bu yol ile elimine olan ilaçlar pramipeksol ile etkileşebilir ve pramipeksol klirensinde azalmaya yol açabilirler. Bu ilaçlar RAMİPEX ile birlikte uygulandığında, pramipeksol dozunun azaltılması düşünülmelidir.

    Levodopa ile kombinasyon

    RAMİPEX levodopa ile kombinasyon şeklinde verilirken, levodopa dozunun azaltılması ve RAMİPEX dozu artırılırken, diğer antiparkinson ilaçların dozlarının sabit tutulması önerilmektedir.

    Additif etki olasılığı nedeniyle, hastaların pramipeksol ile birlikte başka sedasyon yapıcı ilaçlar ya da alkol almaları durumunda dikkatli olmaları tavsiye edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4, 4.7 ve 4.8).

    Antipsikotik ilaçlar

    Antipsikotik ilaçların pramipeksol ile birlikte kullanılmasından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Özel bir veri bulunmamaktadır.

    Pediyatrik popülasyon:

    Özel bir veri bulunmamaktadır.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    :

    Gebelik kategorisi C'dir.

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.

    Gebelik dönemi

    İnsanlarda gebelik ve laktasyon üzerindeki etkileri araştırılmamıştır.

    Pramipeksol sıçanlarda ve tavşanlarda teratojenik etki göstermemiş, ama sıçanlarda maternotoksik dozlarda embriyotoksik etki göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).

    RAMİPEX gebelik sırasında açıkça gerekli olmadığı sürece kullanılmamalı, yalnızca potansiyel yararları, fetüs üzerindeki olası riske ağır bastığında kullanılmalıdır.

    Laktasyon dönemi

    İnsanlarda pramipeksol tedavisinin prolaktin sekresyonunu inhibe etmesi nedeniyle, laktasyonun inhibisyonu beklenmektedir. Pramipeksolün kadınlarda süte geçip geçmediği üzerinde çalışılmamıştır. Sıçanlarda etkin maddeye ait radyoaktivitenin sütteki konsantrasyonu, plazmadakinden daha yüksek bulunmuştur.

    İnsanlarda veri bulunmaması nedeniyle, emzirme sırasında RAMİPEX kullanılmamalıdır. Ancak kullanımından kaçınılamıyor ise, emzirmeye son verilmelidir.

    Üreme yeteneği/Fertilite

    İnsan fertilitesi üzerinde çalışma yapılmamıştır. Pramipeksol hayvan çalışmalarında, bir dopamin agonistinden beklendiği şekilde, östrus döngülerini etkilemiş ve dişi fertilitesini azaltmıştır. Ancak bu çalışmalarda erkek fertilitesine yönelik, doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler gösterilmemiştir.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    RAMİPEX araç kullanma ve makine işletme becerilerini önemli ölçüde etkileyebilir. Halüsinasyonlar ya da somnolans oluşabilir.

    RAMİPEX ile tedavi edilmekte olan ve somnolans ve/veya ani uyku episodları geçiren

    kullanmaktan veya dikkat eksikliği nedeniyle kendilerini ya da başkalarını ağır yaralanma ya da ölüm riskine atabilecek aktivitelerden (örn. makine çalıştırma) uzak durmaları gerektiği söylenmelidir (bkz. Bölüm 4.4, 4.5 ve 4.8).

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Pramipeksol verilen toplam 1,923 ve plasebo verilen toplam 1,345 hasta üzerinde yürütülen plasebo kontrollü araştırmalarını kapsayan havuzun analizine göre, advers ilaç reaksiyonları her iki grupta da sık olarak bildirilmiştir. Pramipeksol alan hastaların %63'ü ve plasebo alan hastaların %52'si en az bir advers ilaç reaksiyonu bildirmiştir.

    Advers ilaç reaksiyonlarının çoğunluğu tedavinin erken döneminde başlar ve büyük kısmı tedaviye devam edilirken bile kaybolma eğilimindedir.

    Advers reaksiyonlar, aşağıdaki sıklık kategorileri kullanılarak, sistem-organ sınıfları içinde sıklık derecesi (reaksiyon geçirmesi beklenen hasta sayısı) başlığı altında listelenmiştir:

    Çok yaygın ≥ 1/10

    Yaygın ≥ 1/100 ilâ < 1/10 Yaygın olmayan ≥ 1/1.000 ilâ < 1/100 Seyrek ≥ 1/10.000 ilâ < 1/1.000

    Çok seyrek < 1/10.000

    Bilinmiyor eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor

    Parkinson hastalığında en yaygın advers reaksiyonlar

    Parkinson hastalarında en yaygın (≥%5) olarak bildirilen ve pramipeksol tedavisinde plasebo ile olduğundan daha sık görülen advers ilaç reaksiyonları şunlardır; bulantı, diskinezi, hipotansiyon, baş dönmesi, somnolans, uykusuzluk, konstipasyon, halüsinasyon, baş ağrısı ve bitkinlik. Somnolans insidansı günde 1,5 mg pramipeksol tuzun üstündeki dozlarda artmaktadır (bkz. Bölüm 4.2). Levodopa ile kombinasyonda daha sık görülen bir advers ilaç reaksiyonu, diskinezi olmuştur. Tedavinin başlangıcında, özellikle pramipeksol çok hızlı titre edildiğinde, hipotansiyon ortaya çıkabilir.

    Tablo 1: Parkinson hastalığı

    Vücut sistemi

    Çok yaygın (≥1/10)

    Yaygın (≥1/100 -<1/10)

    Yaygın olmayan (≥1/1.000 -

    <1/100)

    Seyrek (≥1/10.000

    -<1/1.000)

    Bilinmiyor

    Enfeksiyonlar ve

    enfestasyonlar

    Pnömoni

    Endokrin hastalıklar

    Uygun olmayan antidiüretik

    hormon salımı

    Psikiyatrik

    hastalıklar

    Uykusuzluk

    Kompulsif

    alışveriş

    Mani

    Anormal rüyalar Konfüzyon İmpuls kontrol bozuklukları ve kompulsiyonlara ilişkin davranışsal semptomlar

    Patolojik kumar oynama Huzursuzluk Hiperseksüalite Delüzyon

    Libido bozuklukları Paranoya Deliryum Tıkanırcasına yeme

    Hiperfaji

    Sinir sistemi hastalıkları

    Somnolans Baş dönmesi Diskinezi

    Baş ağrısı

    Aniden uyuyakalma Amnezi Hiperkinezi

    Senkop

    Göz hastalıkları

    Diplopi, bulanık görme ve görme keskinliğinde azalma dahil görmede

    bozukluklar

    Kardiyak

    hastalıklar

    Kalp yetmezliği

    Vasküler

    hastalıklar

    Hipotansiyon

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal

    hastalıklar

    Dispne Hıçkırık

    Gastrointestinal

    hastalıklar

    Bulantı

    Konstipasyon

    Kusma

    Deri ve derialtı

    dokusu hastalıkları

    Aşırı duyarlılık

    Kaşıntı Döküntü

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Bitkinlik Periferal ödem

    Apati, anksiyete, depresyon, bitkinlik, terleme ve ağrıyı da

    dopamin agonisti kesilme

    sendromu

    Araştırmalar

    İştahta azalma dahil kilo kaybı

    Kilo artışı

    Huzursuz bacak sendromunda en yaygın advers reaksiyonlar

    Pramipeksol ile tedavi edilen huzursuz bacak sendromu hastalarında en yaygın (≥%5) olarak bildirilen advers ilaç reaksiyonları şunlardır; Bulantı, baş ağrısı, baş dönmesi ve bitkinlik. Bulantı ve bitkinlik, RAMİPEX ile tedavi edilen kadın hastalarda, erkek hastalara kıyasla daha sık bildirilmiştir (sırasıyla %20,8 ve %10,5'e karşı %6,7 ve %7,3).

    Tablo 2: Huzursuz bacak sendromu

    Vücut sistemi

    Çok yaygın

    (≥1/10)

    Yaygın (≥1/100 -<1/10)

    Yaygın olmayan

    (≥1/1.000 -< 1/100)

    Bilinmiyor

    Enfeksiyonlar ve

    enfestasyonlar

    Pnömoni

    Endokrin hastalıklar

    Uygun olmayan

    antidiüretik hormon salımı

    Psikiyatrik hastalıklar

    Uykusuzluk Anormal rüyalar

    Huzursuzluk Konfüzyon Halüsinasyonlar Libido bozuklukları Delüzyon Hiperfaji Paranoya

    Mani Deliryum İmpuls kontrol bozuklukları ve kompulsiyonlara

    ilişkin davranışsal semptomlar (Örneğin, kompulsif alışveriş, patolojik kumar oynama,

    tıkanırcasına yeme)

    Sinir sistemi hastalıkları

    Baş ağrısı Baş dönmesi Somnolans

    Aniden uyuyakalma Senkop

    Diskinezi

    Amnezi Hiperkinezi

    Göz hastalıkları

    Diplopi, bulanık görme ve görme keskinliğinde azalma dahil görme

    bozuklukları

    Kardiyak hastalıklar

    Kalp yetmezliği

    Vasküler

    hastalıklar

    Hipotansiyon

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

    Dispne Hıçkırık

    Gastrointestinal hastalıklar

    Bulantı

    Konstipasyon Kusma

    Deri ve derialtı

    dokusu hastalıkları

    Aşırı duyarlılık Döküntü

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Bitkinlik

    Periferal ödem

    Apati, anksiyete, depresyon, bitkinlik, terleme ve ağrıyı da içine alan dopamin agonisti kesilme

    sendromu

    Araştırmalar

    İştahta azalma dahil kilo kaybı

    Kilo artışı

    Seçilmiş advers reaksiyonların açıklanması Somnolans

    Pramipeksol somnolans ile yaygın sıklıkta ilişkili, gündüzleri aşırı somnolans ve aniden uyuyakalma episodlarıyla yaygın olmayan sıklıkta ilişkili bulunmuştur (bkz. Bölüm 4.4).

    Libido bozuklukları

    RAMİPEX libido bozuklukları (artma ya da azalma) ile yaygın olmayan sıklıktailişkili olabilir.

    İmpuls kontrol bozuklukları

    RAMİPEX dahil dopamin agonistleri ile tedavi edilen hastalarda, patolojik kumar oynama, libido artışı, hiperseksüalite, kompulsif harcama ya da alışveriş, tıkanırcasına yeme ve kompulsif yeme ortaya çıkabilir (bkz. Bölüm 4.4).

    3.090 Parkinson hastasını kapsayan, kesitsel, retrospektif bir tarama ve olgu-kontrol çalışmasında, dopaminerjik ya da non-dopaminerjik tedavi görmekte olan tüm hastaların

    %13,6'sında, son altı ay içinde bir impuls kontrol bozukluğuna ilişkin semptomlar ortaya çıkmıştır. Gözlenen belirtiler arasında, patolojik kumar oynama, kompulsif alışveriş, tıkanırcasına yeme ve kompulsif cinsel davranışlar (hiperseksüalite) bulunmaktaydı. İmpuls kontrol bozukluklarına yönelik olası bağımsız risk faktörleri arasında dopaminerjik tedaviler ve yüksek dozlarda dopaminerjik tedavi, daha genç yaş (≤65), evli olmama ve hastanın bildirimine göre ailede kumar davranışları öyküsü bulunmaktaydı.

    Dopamin agonisti kesilme sendromu

    Pramipeksol dahil dopamin agonistlerinde doz azaltılırken veya tedavi durdurulduğunda motor olmayan advers etkiler ortaya çıkabilir. Semptomlar arasında, apati, anksiyete, depresyon, bitkinlik, terleme ve ağrı bulunur (bkz. Bölüm 4.4).

    Kalp yetmezliği

    Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası deneyimde, hastalarda pramipeksol ile kalp yetmezliği bildirilmiştir. Bir farmakoepidemiyoloji çalışmasında pramipeksol kullanımı, bu ilacın kullanılmamasına kıyasla, kalp yetmezliği riskinde artış ile ilişkiliydi (gözlenen risk oranı 1,86; %95 GA, 1,21-2,85).

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Klinikte masif bir doz aşımı deneyimi bulunmamaktadır. Beklenen istenmeyen olaylar, bulantı, kusma, hiperkinezi, halüsinasyonlar, ajitasyon ve hipotansiyon gibi, bir dopamin agonistinin farmakodinamik profili ile ilişkili reaksiyonlar olacaktır.

    Bir dopamin agonisti doz aşımı için belirlenmiş antidot bulunmamaktadır. Eğer santral sinir sistemi stimülasyonu bulguları var ise, bir nöroleptik ajan endike olabilir. Doz aşımı tedavisinde gastrik lavaj, intravenöz sıvılar, aktif tıbbi kömür uygulaması ve elektrokardiyografik izlemenin yanı sıra, genel destekleyici önlemler gerekli olabilir.

    Şizofrenlik Şizofrenlik Şizofrenliğin psikiatrik teşhisi hakkında çok fazla anlaşmazlık vardır. Bu sayfadaki bilgiler, şizofrenliğin teşhisi, nedenleri ve tedavisi hakkındaki faklı teoriler hakkında bilgi verecektir. Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir.