RHOPHYLAC 300 µG/2 ml IM/IV enjeksiyon için çözelti içeren kullanıma hazır enjektör { CSL Behring } Klinik Özellikler

Anti-d (rh) Insan Immunoglobulini }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > İmmünoglobülinler > AntiD (rh) İmmunoglobulin
Csl Behring Biyoterapi İlaç Dış Tic. A.Ş | 18 April  2017

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Rh (D) negatif kadınlarda Rh (D) immünizasyonunun önlenmesi

      Antepartum profilaksi

        Planlanmış antepartum profilaksi

        Aşağıdakiler dahil olmak üzere gebelik komplikasyonlarını takiben uygulanan antepartum profilaksi:

        Düşük ya da düşük tehditi, ektopik gebelik ya da mol hidatiform, intrauterin fetal ölüm, antepartum kanamaların neden olduğu transplasental kanama, amniyosentez, koriyonik biyopsi, eksternal versiyon ve benzeri obstetrik manipülatif işlemler, invazif girişimler, kordosentez, künt abdominal travma ya da fetal terapötik girişimler

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:

        Anti-D immünoglobülin dozu, maruz kalınan Rh (D) pozitif kırmızı kan hücrelerinin düzeyine göre ve, 0,5 mL Rh (D) pozitif kırmızı kan hücreleri veya 1 mL Rh (D) pozitif kanın, yaklaşık 10 mikrogram (50 IU) anti-D immünoglobülinle nötralize olduğu bilgisine dayandırılarak belirlenmelidir.

        Aşağıdaki dozaj rejimleri RHOPHYLAC ile yapılmış klinik çalışmalara dayanılarak

        önerilmektedir. Spesifik çalışma detayları için Bölüm 5.1'e bakınız.

        Diğer resmi kılavuzlarda önerilen intramusküler ve intravenöz kullanıma yönelik insan anti-D immünoglobulin dozuna ve doz programlarına da dikkat edilmelidir.

        Rh (D)-negatif kadınlarda Rh (D) immünizasyonunun önlenmesi:

          Antepartum profilaksi: İntravenöz veya intramüsküler yolla tek doz 300 mikrogram (1.500 IU) verilmesi önerilir.

            Planlanmış antepartum profilaksi:

            Gebeliğin 28–30. haftasında 300 mikrogramlık tek doz. Eğer gebeliğin 30. haftasından sonraki dönemde antepartum profilaksi ihtiyacı tanımlanmış ise, RHOPHYLAC bekletilmeden mümkün olan en kısa sürede uygulanmalıdır.

            Gebelik komplikasyonlarını takiben uygulanan antepartum profilaksi:

            300 mikrogramlık tek doz mümkün olan en kısa sürede ve en geç 72 saat içerisinde uygulanmalıdır. Eğer 72 saatten daha fazla süre geçmiş ise, ürün bekletilmeden mümkün olan en kısa sürede uygulanmalıdır. Eğer gerekirse, doz gebelik süresince 6-12 haftalık aralıklarla tekrarlanmalıdır.

            4.3. Kontrendikasyonlar

              Bölüm 6'da listelenen RHOPHYLAC yardımcı maddelerine veya etkin maddeye karşı aşırı hassasiyet

              İnsan immünoglobülinlerine karşı aşırı hassasiyet

              Ciddi trombositopeni veya diğer hemostaz bozuklukları olan hastalarda intramüsküler

              yol ile uygulanması kontrendikedir.

            4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

            Canlı atenüe virüs aşıları

            Canlı virüs aşıları (örneğin kızamık, kabakulak, kızamıkçık veya varisella) ile aktif immünizasyon, canlı virüs aşısının etkililiği olumsuz yönde etkilenebileceğinden son anti-D immünoglobulin uygulamasından 3 ay sonrasına kadar ertelenmelidir.

            Eğer anti-D immünoglobulinin canlı virüs aşısından sonra 2 ila 4 hafta içerisinde uygulanması gerekirse, bu tür bir aşının etkililiği olumsuz yönde etkilenebilir.

            Serolojik testin etkilenmesi

            İmmünoglobulin enjeksiyonundan sonra hastanın kanındaki çeşitli antikorların geçici artışı, bazı serolojik testlerde yanıltıcı pozitif sonuçlara neden olabilir.

            Antikorların, örneğin A veya B, Rh (C), Rh (D) gibi kırmızı kan hücresi antijenlerine pasif olarak bulaşması, örneğin özellikle antepartum profilaksisi almış annelere sahip Rh(D) pozitif yeni doğanlarda antiglobulin testi (Coombs testi) gibi kırmızı kan hücresi antikorları için yapılan bazı serolojik testleri etkileyebilir.

            Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

            Özel popülasyonlarda herhangi bir ilaç etkileşim çalışması yapılmamıştır.

            Pediyatrik popülasyon

            Pediyatrik popülasyonda herhangi bir ilaç etkileşim çalışması yapılmamıştır.

            4.6. Gebelik ve laktasyon

            Gebelik Kategorisi: C

            Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) RHOPHYLAC, gebelik esnasında kullanılan bir üründür. Dolayısıyla, çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar için doğum kontrolü yönünden bir uyarı geçerli değildir.

            Gebelik dönemi

            Bu ilaç gebelik esnasında kullanım için tasarlanmıştır.

            Antepartum RHOPHYLAC 300 mikrogram uygulaması yapılan 432 kadından doğan çocukların hiçbirinde ilaçla ilgili yan etki bildirilmemiştir.

            Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik veya embriyonal/fetal gelişim ve doğum veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

            RHOPHYLAC gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

            Laktasyon dönemi

            Bu ilaç laktasyon esnasında kullanılabilir.

            İmmünoglobulinler insan sütüne geçer. Postpartum RHOPHYLAC 300 mikrogram uygulaması yapılan 256 kadından doğan çocuklarda ve RHOPHYLAC 200 mikrogram uygulaması yapılan 139 kadından doğan çocuklarda ilaçla ilgili herhangi bir yan etki bildirilmemiştir.

            Üreme yeteneği/Fertilite

            Hayvanlar üzerindeki üreme çalışmaları yapılmamıştır. Ancak, insan anti-D immünoglobulini ile edinilen klinik deneyimler, bu ilacın üreme kapasitesine herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığını öngörmektedir.

            4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

            RHOPHYLAC'ın, araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etkisi gözlenmemiştir.

            4.8. İstenmeyen etkiler

            Güvenlilik profili özeti

            Tedavi sırasında gözlenen en ciddi advers reaksiyonlar, hastanın daha önceki uygulamalara hipersensitivite göstermemiş olmasına rağmen nadir durumlarda tansiyonda ciddi düşüşe ve anafilaktik şoka kadar ilerleyebilen hipersensitivite veya alerjik reaksiyonlardır. Anti-D immünoglobulinleri intramüsküler yolla uygulandığında enjeksiyon bölgesinde lokal ağrı ve hassasiyet gözlenebilir.

            Advers etkilerin listesi

            Aşağıdaki advers etkiler, klinik çalışmalara katılan 592 hastadan ve pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilen verilere göre düzenlenmiştir. Aşağıda sunulan özet, MedDRA sistem organ sınıflandırmasına (SOC, Tercih edilen terimler) göre oluşturulmuştur.

            Advers etkilerin sıklığı şu sınıflandırmaya göre derecelendirilmektedir: çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila

            <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

            Bağışıklık sistemi hastalıkları

            Seyrek: Hipersensitivite, anafilaktik şok

            Sinir sistemi hastalıkları

            Yaygın olmayan: Baş ağrısı

            Kardiyak hastalıkları

            Seyrek: Taşikardi

            Vasküler hastalıkları

            Seyrek: Hipotansiyon

            Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

            Seyrek: Dispne

            Gastrointestinal hastalıkları

            Seyrek: Bulantı, kusma

            Deri ve deri altı doku hastalıkları

            Yaygın olmayan: Deri reaksiyonu, eritem, prurit

            Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

            Seyrek: Artralji

            Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

            Yaygın olmayan: Pireksi, kırıklık, titreme

            Seyrek: Enjeksiyon bölgesinde şişme, ağrı, eritem, endurasyon, sıcaklık, kaşıntı, döküntü.

            Anti-D, primer immün trombositopenisi (ITP) olan Rh (D) pozitif hastalara intravenöz olarak uygulandığında spontan olarak şiddetli intravasküler hemoliz vakaları bildirilmiştir. Ölümle sonuçlanan hemoliz bildirilmiştir. Bu advers olayın kesin sıklığı bilinmemektedir.

            Bulaşıcı ajanlar ile ilgili güvenilirlik bilgileri için bölüm 4.4'e bakınız. Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

            Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem

            taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

            4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımı ile ilgili veri bulunmamaktadır. Doz aşımının sonuçları bilinmemektedir.

      Farmakoterapötik grup: immün sera ve immünoglobulinler: Anti-D (Rh) immünoglobulin. ATC Kodu: J06BB01

      Etki mekanizması

      RHOPHYLAC insan eritrositlerinin Rh (D) antijenine karşı özel antikorlar (IgG) içerir.

      Ayrıca örneğin anti-Rh C antikorları gibi diğer Rh antijenlerine karşı antikorlar da içerebilir.

      Hamilelik ve özellikle doğum süresince fetal kan hücreleri maternal dolaşıma geçebilir. Kadının Rh (D)-negatif ve fetüsün Rh (D)-pozitif olduğu durumlarda, kadın Rh(D) antijenine bağışıklık kazanabilir ve plasentayı geçerek yenidoğanda hemolitik bozukluklara neden olabilecek anti-Rh (D) antikorları üretebilir.

      Rh (D)-pozitif fetal kırmızı kan hücrelerine maruziyetten sonra gereken süre içinde uygun dozda anti-D immünoglobülin uygulanması ile sağlanan pasif bağışıklık, Rh (D) uyuşmazlığı vakalarının % 99'unu önlemektedir.

      Anti-D immünoglobülinlerin, Rh (D)-pozitif kırmızı kan hücrelerine karşı gelişen bağışıklığı önleme mekanizması bilinmemektedir. Bu etki, kırmızı kan hücrelerinin immunokompetan bölgelere ulaşmadan dolaşımdan uzaklaştırılması gibi bir mekanizmaya ya da yabancı antijenin algılanması ve uygun bölgelerdeki uygun hücreler tarafından antijenin, antikor varlığında veya yokluğunda sunulması gibi daha karmaşık mekanizmalara bağlı olabilir.

      Farmakodinamik etkiler

      Rh (D) izoimmünizasyonunun önlenmesi

      Rh(D)-negatif sağlıklı erkek gönüllülerde 5 mL Rh(D)-pozitif kırmızı kan hücresi enjeksiyonundan 48 saat sonra hem intramüsküler veya hem de intravenöz yolla RHOPHYLAC 200 mikrogram (1.000 IU) uygulanmasıyla 24 saat içinde Rh(D)-pozitif kırmızı kan hücreleri hemen hemen tamamen uzaklaştırılmıştır. İntravenöz RHOPHYLAC uygulanması Rh (D) pozitif kırmızı kan hücrelerinin kısa süre içinde kaybolmasını sağlarken, intramüsküler uygulamada anti-D IgG'nin öncelikle enjeksiyon bölgesinden absorbe olması gerektiğinden, Rh (D) pozitif kırmızı kan hücrelerinin uzaklaştırılması gecikmektedir. İntravenöz RHOPHYLAC uygulanmasından 2 saat sonra enjekte edilen Rh (D) pozitif kırmızı kan hücrelerinin ortalama %70'i vücuttan temizlenmektedir. İntramüsküler enjeksiyon sonrası, Rh (D) pozitif kırmızı kan hücrelerinin aynı seviyeye 12 saat sonunda ulaştığı ölçülmüştür.

      Ayrıca RHOPHYLAC'ın etkililik, güvenlilik ve farmakokinetiği hamile kadınlarda yapılan üç klinik çalışma ile desteklenmiştir. Bir klinik çalışmada, RHOPHYLAC 200 mikrogram (1.000 IU) 139 protokol gönüllülerine postpartum uygulanmıştır. Diğer iki klinik çalışmada, RHOPHYLAC 300 mikrogram (1.500 IU), 408 protokol gönüllüsüne antepartum ve ayrıca Rh (D) pozitif bir bebek doğumu yapmış olan 256 gönüllüye ise postpartum uygulanmıştır. Bu çalışmada yer alan hastaların hiçbiri Rh(D) antijenine karşı antikor geliştirmemiştir.

      RHOPHYLAC 300 ile yapılan klinik çalışmalarda 207 protokol gönüllülerinde intravenöz olarak ve 201 protokol gönüllülerinde intramusküler olarak antepartum RHOPHYLAC 300 dozu verilmiştir. Vakaların %99'undan fazlasında postpartum ve antepartum uygulama yöntemi aynı olmuştur.

      RHOPHYLAC'ın 200 mikrogramdan (1.000 IU) daha düşük dozları için klinik çalışma yapılmamıştır.

      Pediyatrik popülasyon

      Rh (D) pozitif kan veya Rh (D) pozitif kırmızı kan hücresi içeren diğer ürünlerin uyuşmayan tranfüzyonundan sonra, pediyatrik gönüllülerde RHOPHYLAC'ın güvenliliği ve etkililiği klinik çalışmalarda belirlenmemiştir.

      Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez.