RIMANS 2 mg/ml oral çözelti Klinik Özellikler

Rivastigmin }

Sinir Sistemi > Anti Demans İlaçlarAlzheimer İlaçları > Rivastigmin
Genveon İlaç San. ve Tic. A.Ş. | 9 November  2012

4.1. Terapötik endikasyonlar

Hafif ve orta şiddetli Alzheimer hastalığına bağlı gelişen demansın semptomatik tedavisinde ve idiyopatik Parkinson hastalığına bağlı hafif ve orta şiddetli demansın semptomatik tedavisinde kullanılır.

4.2.   Pozoloji ve Uygulama Şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi

Başlangıç dozu: Günde iki kez 1,5 mg

Doz ayarlaması: Başlangıç dozu günde iki kez 1,5 mg’dır. Eğer bu doz tedaviye başlangıçtan sonra en az iki hafta süreyle, hasta tarafından iyi tolere edilirse; doz günde iki kez 3 mg’a çıkarılabilir. Bundan sonraki doz artımları her dozun en az iki hafta süreyle iyi tolere edilmesi şartıyla; günde iki kez 4,5 mg ve 6 mg’a çıkarılarak yapılabilir.

Eğer tedavi süresince, yan etki (örn; bulantı, kusma, karın ağrısı, iştah kaybı); kilo azalması veya Parkinsonlu hastalarda ekstrapiramidal semptomlarda kötüleşme (örn; tremor) ortaya çıkarsa, bir veya daha fazla dozun atlanması ile ortadan kalkabilir. Yan etkiler ısrarcı olursa, günlük doz geçici süreyle bir önceki doza azaltılmalı veya tedavi sonlandırılmalıdır.

İdame Dozu: Etkin doz günde iki kez 3 veya 6 mg’dır. Hastanın tedaviden maksimum yararlanması için tolere edilen en yüksek doz uygulanmalıdır. Önerilen maksimum doz günde iki kez olmak üzere 6 mg’dır.

İdame tedavisi, hasta klinik olarak yararlandığı sürece devam etmelidir. Bu nedenle, özellikle günde iki kez 3 mg’ın altında doz alan hastalarda; rivastigminin klinik yararı düzenli aralıklar ile değerlendirilmelidir. Eğer 3 aylık idame tedavisi sonunda hastada demans belirtileri değişmediyse tedavi bırakılmalıdır. Ayrıca terapötik etki görülmediği zaman tedavinin bırakılması düşünülmelidir.

Tedaviye tekrar başlama: Eğer tedaviye birkaç gün ara verilmişse, günde iki kez 1.5 mg dozuyla tekrar başlanmalıdır. Doz titrasyonu yukarıda açıklandığı gibi yapılmalıdır.

Rivastigmine karşı bireysel yanıt farklılığı öngörülememektedir. Ancak, Parkinson hastalığına bağlı orta şiddette demans tedavisinde terapötik etki daha fazla görülmektedir. Benzer şekilde, görsel halüsinasyon olan Alzheimer hastalığına bağlı demansta da daha fazla etkinlik görülebilmektedir. Tedavinin etkinliği plasebo kontrollü çalışmalarda 6 aydan daha uzun süre gözlenmemiştir. Tedavinin yeniden başlaması: Tedaviye birden fazla gün ara verildi ise, yeniden başlanırken doz günde 1,5 mg olmalıdır. Doz ayarlaması yukarıda belirtildiği gibi yapılmalıdır.

Uygulama şekli:

Tedavi, Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığına bağlı Alzheimer hastalığı tedavisinde deneyimli bir uzman hekim tarafından başlanmalı ve izlenmelidir. Tanı, geçerli rehberlere göre konmalıdır. Rivastigmin tedavisi sadece tedaviye yardımcı olacak ve ilacın alınmasını izleyebilecek hastanın bakımından sorumlu bir kişi gözetiminde başlamalıdır.

Rivastigmin günde iki kez sabah ve akşam yemekleri ile birlikte uygulanmalıdır. Reçete edilen miktarda çözelti, şişeden; ambalaj içindeki oral uygulama enjektörü ile çekilmelidir. Rivastigmin çözelti, doğrudan enjektörden ağza uygulanabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek ve hafif orta şiddetli karaciğer yetmezliği durumunda, artan maruziyet nedeniyle, bireysel tolerabiliteye bağlı olarak doz ayarlanmalı ve sık aralıklarla izlenmelidir. Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda çalışma yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:

Rivastigminin çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

RİMANS, içeriğindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Yan etkiler ve şiddeti genellikle doz artımı ile artmaktadır. Eğer, tedaviye birkaç gün ara verildiyse, yan etki olasılığını azaltmak için tekrar günde iki kez 1,5 mg olarak başlanmalıdır (örn. Kusma). Doz Ayarlaması: Doz yükseltilmesinden sonra yan etkiler (örn: Alzheimer hastalığına bağlı demans gelişen hastalarda hipertansiyon, halüsinasyon; Parkinson hastalığına bağlı demans gelişenlerde, tremor, ekstrapiramidal semptomlarda kötüleşme) gözlenebilmektedir. Bu durumda doz azaltıldığında iyileşme olur. Eğer iyileşme olmazsa, rivastigmin tedavisi sonlandırılmalıdır. Bulantı ve kusma gibi gastrointestinal yan etkiler, genellikle tedavinin başlangıcında ve/veya doz artırıldığında ortaya çıkmaktadır. Rivastigmin gibi kolinesteraz inhibitörleri, hastalarda kilo azalmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle tedavi süresince hastanın kilosu izlenmelidir. Rivastigmin tedavisi sırasında ortaya çıkan şiddetli kusmada, bölüm 4.2.’de belirtilen doz ayarlaması yapılmalıdır. Bazı şiddetli kusma vakalarında, özofageal ruptür ortaya çıkabilir. Bu durum, özellikle doz artırılmasında görülebilmektedir.

Diğer kolinomimetik ilaçlarda olduğu gibi, rivastigmin kullanımı sırasında, hasta sinüs sendromu veya ileti bozuklukları (sino-atrial blok, atrioventriküler blok) izlenmelidir.

Tüm diğer kolinerjik ilaçlar gibi, rivastigmin, gastrik asit sekresyonunda artışa neden olabilir. Bu nedenle gastrik veya duodenal ülser veya predispozisyonu olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Kolinesteraz inhibitörleri, astım veya obstrüktif akciğer hastalığı olanlarda dikkatli, kullanılmalıdır. Kolinomimetikler, üriner obstrüksiyon veya nöbetleri uyarabilir. Bu tür predispozan faktörlü hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Rivastigmin oral çözeltide kullanılan yardımcı maddelerden biri sodyum benzoattır. Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg’dan az sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

Alzheimer veya Parkinson hastalığına bağlı şiddetli demansta veya diğer hafıza bozukluğu durumlarında Rivastigmin kullanımı incelenmemiştir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Kolinesteraz inhibitörleri, anestezide süksinilkolin tipi kas gevşeticilerin etkilerini artırabilir. Farmakodinamik etkileri nedeniyle, kolinemimetikler ile birlikte kullanılmamalı ve antikolinerjik ilaçlar ile etkileşime girebileceği göz önüne alınmalıdır.

Rivastigmin, digoksin, varfarin, diazepam, fluoksetin ile herhangi bir farmakokinetik etkileşim gözlenmemiştir. Varfarin ile artan protrombin zamanı, rivastigmin ile etkilenmemektedir. Digoksin ile birlikte kullanıldığında, rivastigminin kardiyak iletiyi etkilemediği gözlenmiştir. Metabolizasyonu incelendiğinde, metabolik ilaç etkileşimlerinin olmadığı görülmüştür. Sadece bütirilkolinesteraz aracılı ilaç metabolizasyonunu inhibe edeceği düşünülmektedir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hastalar RİMANS tedavisi sırasında hamile kalırlarsa veya hamile kalmaya niyetleri varsa doktorlarını bilgilendirmeleri gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

Rivastigminin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Tavşan ve sıçanlarda maternal toksisiteye neden olan dozlar dışında fertilite veya embryofetal

gelişime etkisi görülmemiştir. Sıçanlarda, peri/post natal çalışmalarda, uzamış gestasyon zamanı

izlenmiştir.

RİMANS, gebelikte yalnızca mutlak gerekli olduğu durumlarda (potansiyel yararları, fetusa yönelik potansiyel riskten fazla olduğunda) kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi

Rivastigminin insanda anne sütüne geçip geçmediğine dair yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışma olmadığı için emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

En sık bildirilen yan etkiler, özellikle başlangıç veya doz artımı sırasında, bulantı (%38), kusma (%23) gibi gastrointestinal yan etkilerdir. Klinik çalışmalar sırasında bayan hastaların gastrointestinal yan etkilere daha duyarlı ve kilo kaybının daha fazla olduğu görülmüştür.

Yan etkiler sistem-organ sınıfına göre, aşağıdaki düzende sıralanmıştır:

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyon ve enfestasyon

Çok seyrek: Üriner sistem enfeksiyonları
Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın: Baş dönmesi

Yaygın: Ajitasyon, konfüzyon, baş ağrısı, somnolans, tremor Yaygın olmayan: Depresyon, insomnia Seyrek: Nöbet

Çok seyrek: Halüsinasyon; ekstrapiramidal semptomlar (Parkinson hastalığı belirtilerinin kötüleşmesi dahil)

Kardiyak hastalıkları Seyrek: Anjina Pektoris

Çok Seyrek: Kardiyak aritmi (örn: bradikardi, atrioventriküler blok, atrial fibrilasyon, taşikardi)
Vasküler hastalıkları
Çok seyrek: Hipertansiyon

Gastrointestinal hastalıkları

Çok yaygın: Bulantı, kusma, iştah azalması. Yaygın: Karın ağrısı, dispepsi

Seyrek: Gastrik ve duodenal ülser Çok Seyrek: Gastrointestinal kanama, pankreatit Bilinmiyor: Bazı şiddetli kusma vakalarında özofageal ruptür
Hepatobiliyer hastalıkları

Yaygın olmayan: Yükselmiş karaciğer fonksiyon testleri

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Artmış terleme Seyrek: Döküntü

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

Yaygın: Asteni, yorgunluk, kırıklık Çok Seyrek: Kazaen düşme

Araştırmalar

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Kaza ile yüksek doz alan vakaların bir çoğunda, klinik bulgu ve semptom olmamış ve hastalar rivastigmin tedavisine devam etmiştir. Ortaya çıkan semptomlar ise: bulantı, kusma, diyare, hipertansiyon veya halüsinasyon olmuştur.

Kolinesteraz inhibitörlerinin vagotonik etkisine bağlı olarak bilinen kalp atım hızı üzerindeki, bradikardi ve/veya senkop, olabilir. 46 mg rivastigmin alan bir hastada, 24 saatlik, konservatif tedavi sonrasında tam iyileşme olmuştur.

Rivastigminin 1 saatlik yarılanma ömrü ve 9 saat süren asetilkolin esteraz inhibitör etkisi olduğu için, asemptomatik aşırı doz vakalarında sonraki 24 saat boyunca rivastigmin dozu verilmemesi önerilir. Şiddetli bulantı, kusma olan aşırı doz vakalarında, antiemetik uygulama düşünülmelidir. Yan etkilere göre semptomatik tedavi uygulanmalıdır.

Masif aşırı doz alımında atropin tedavisi uygulanabilir. 0,03 mg/kg intravenöz atropin sülfat başlangıç dozu olarak verilmeli, klinik yanıta göre ardışık dozlar uygulanmalıdır. Antidot olarak skolopamin önerilmez.

Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Travma Sonrası Bunalımı Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir.