1 ml oral solüsyon 100 mg siklosporin içerir.
Yardımcı maddeler: DL-alfa-tokoferol, absolü etanol
• Transplantasyon endikasyonları
Organ transplantasyonu
Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, kalp-akciğer birlikte veya pankreasın allojenik
transplantasyonlarında graft reddinin önlenmesinde.
Önceden diğer immünosupressif ilaçlarla tedavi görmüş hastalardaki organ reddinin
tedavisinde.
Kemik iliği transplantasyonu
Kemik iliği transplantasyonundan sonra graft reddinin önlenmesinde
Graft-versus-host hastalığının önlenmesinde veya tedavisinde.
•
Otoimmün hastalıklar
Endojen uveitis
Konvansiyonel tedavinin başarısız olduğu veya istenmeyen yan etkilere yol açtığı,
non-enfeksiyöz orijinli, aktif görme fonksiyonunu tehdit edici intermediyer veya
posterior uveit
Retinayı da kapsayan, tekrarlayıcı enflamatuvar ataklı Behçet uveiti.
Nefrotik sendrom
Erişkin ve çocuklarda; minimal değişiklik nefropatisi, fokal ve segmental
glomerüloskleroz veya membranöz glomerülonefrit gibi glomerüler hastalıklara bağlı
steroid bağımlı ve steroide dirençli nefrotik sendrom olguları.
Sandimmun Neoral, remisyonları sağlamak ve sürdürmek için kullanılabilir.
Steroide bağlı olarak sağlanmış remisyonların idamesinde steroidlerin kesilmesine
olanak sağlamak için de kullanılabilir.
Romatoid artrit
Şiddetli, aktif romatoid artrit tedavisi.
Psoriasis
Sandimmun Neoral, konvansiyonel tedavinin yetersiz kaldığı veya uygun olmadığı
şiddetli psoriasis hastalarında endikedir.
Atopik dermatit
Sandimmun Neoral, sistemik tedavi gerektiren şiddetli atopik dermatitli hastaların
tedavisinde endikedir.
Bu endikasyonda sadece dermatoloji ve allerji uzmanları gözetiminde kullanılması
gerekir.
Siklosporine aşırı duyarlılık.
Sandimmun Neoral sadece, immünosupressif tedavide deneyimli, düzenli tam fiziksel
muayene, kan basıncı ölçümleri ve laboratuvar güvenlik parametrelerinin kontrolü de
dahil olmak üzere yeterli takibi sağlayabilen hekimler tarafından kullanılmalıdır. İlacı
kullanan transplantasyon hastaları yeterli donanım, eleman, laboratuvar ve tıbbi
destek kaynaklarına sahip merkezler tarafından gözetim altında bulundurulmalıdırlar.
İdame tedavisinden sorumlu olan hekim, hastanın takibi için tam bir bilgiye sahip
olmalıdır.
Diğer immünosupresanlarda olduğu gibi siklosporin lenfoma ve diğer malign olayların
özellikle ciltte gelişme riskini artırır. Artan risk spesifik ilaçlardan ziyade
immünosupresyonun derecesi ve süresine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu nedenle
lenfoproliferatif bozukluklar ve solid organ tümörleriyle birlikte bazılarında ölüm
olayları da bildirilen multipl immünosupresan içeren tedavi şekli dikkatle
uygulanmalıdır.
Diğer immünosupresanlarla olduğu gibi, siklosporin hastalarda oportunistik
patojenlerle birlikte değişik bakteriyel, fungal, parazitik ve viral enfeksiyonların
oluşmasına neden olur. Bu ölüme yol açtığından özellikle multipl uzun süreli
immünosupressif tedavi gören hastalarda etkin profilaktik ve terapötik stratejiler
uygulanmalıdır.
Sandimmun Neoral tedavisinin ilk birkaç haftasında sık ve ciddi potansiyelli
komplikasyon olan, serum kreatinin ve üre miktarında yükselme meydana gelebilir.
Bu fonksiyonel değişiklikler, genelde doz azalmasına cevap verecek şekilde, doza
bağlı ve reversibldır. Uzun süreli tedavide, bazı hastaların böbreklerinde yapısal
değişiklikler (ör. interstisiyel fibrozis) gelişebilir, bunlar renal transplantasyonlu
hastalardaki kronik rejeksiyona bağlı değişikliklerden ayrılmalıdır. Sandimmun
Neoral, serumda bilirubin ve bazen karaciğer enzimlerinin reversibl ve doza bağlı
olarak artmasına da neden olabilir. Renal ve hepatik fonksiyonların değerlendirilmesi
için uygun parametrelerin yakın takibi gereklidir. Anormal değerler, doz düşürülmesini
gerektirebilir.
Siklosporinin total kan değerlerini tayin için, spesifik monoklonal antikor (ana ilacın
ölçümü) tercih edilmekle beraber, ana ilacı ölçen bir HPLC metodu da kullanılabilir.
Eğer plazma veya serum kullanılırsa standart bir seperasyon protokolü (zaman ve
ısı) takip edilmelidir. Karaciğer transplantasyonlu hastaların başlangıçtaki takibinde yeterli immünosupresyon oluşturan dozajı belirlemek için, ya spesifik monoklonal
antikorlar kullanılmalı ya da hem spesifik monoklonal antikorlar hem de non-spesifik
monoklonal antikorlar kullanılarak paralel ölçümler yapılmalıdır.
Kan, plazma veya serumdaki siklosporin konsantrasyonunun, hastanın klinik
durumuna katkıda bulunan birçok faktörden sadece biri olduğu hatırlanmalıdır. Bu
yüzden sonuçlar, sadece diğer klinik ve laboratuvar parametrelerinin çerçevesinde
pozolojiye yol gösterici olarak değerlendirilmelidir.
Sandimmun Neoral tedavisi esnasında düzenli kan basıncı kontrolleri gereklidir;
hipertansiyon gelişirse uygun antihipertansif tedaviye başlanmalıdır.
Sandimmun'un nadiren kan lipid değerlerinde geri dönüşümlü artışa yol açtığı
bildirildiğinden, tedavi öncesi ve tedavinin ilk ayı içerisinde lipid düzeylerinin tayini
önerilir. Lipid değerlerinde artışa rastlanıldığında diyette yağ alınımının kısıtlanması
ve uygun görüldüğü takdirde, doz indirimi göz önüne alınmalıdır.
Siklosporin özellikle renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda hiperpotasemi riskini
artırır. Siklosporinin potasyum tutucu diüretiklerle, anjiyotensin dönüştürücü enzim
inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile birlikte kullanımında ve
potasyum içeren ilaçlarla ve potasyumca zengin diyet uygulanan hastalarda dikkatli
olmak gerekmektedir. Bu durumlarda potasyum düzeylerinin kontrol edilmesi tavsiye
edilir.
Siklosporin magnezyum klirensini artırır. Bu da özellikle perioperatif dönemde
semptomatik hipomagnezemiye yol açar. Bu nedenle perioperatif dönemde özellikle
nöSiklosporin tedavisiyle ilişkili birçok yan etki doza bağımlı olup doz azaltılmasına
yanıt verir. Çoğu endikasyonda yan etkilerin ayrıntılı spektrumu aslında aynı olup
yalnız insidans ve şiddetinde farklılıklar mevcuttur. Bu yüksek başlangıç dozlarının ve
transplantasyondan sonra gereken uzun idame tedavisinin sonucu olarak transplant
hastalarında yan etkiler diğer endikasyonlarda tedavi gören hastalara göre daha sık
ve daha şiddetlidir.
Sıklık skalası: Sık sık ≥%10; yaygın ≥%1 - <%10; seyrek ≥%0.1 - <%1;
ender ≥%0.01 - <%0.1; çok ender <%0.01
Renal: Sık sık renal yetmezlik (bkz: Uyarılar / Önlemler)
Kardiyovasküler: Sık sık hipertansiyon
Sinir sistemi: Sık sık tremor, baş ağrısı; yaygın parestezi; seyrek olarak
konvülsiyonlar, konfüzyon, disoriyentasyon, dış uyarıya cevap vermede azalma,
ajitasyon, uykusuzluk, vizüel rahatsızlıklar, kortikal körlük, koma, paresis, serebeller
ataksi gibi ensefalopati belirtileri; ender olarak motor polinöropati ve çok ender olarak
da optik disk ödemi
Gastrointestinal sistem ve karaciğer: Yaygın olarak anoreksi, bulantı, kusma, karın
ağrısı, diyare, gingival hiperplazi, hepatik disfonksiyon; ender olarak pankreatit
Metabolik: Sık sık hiperlipidemi; yaygın hiperürisemi, hiperkalemi ve
hipomagnezemi; ender olarak hiperglisemi
İskelet kas sistemi: Yaygın olarak kas krampları, miyalji; ender olarak kas zayıflığı
ve miyopati
Hemopoetik: Seyrek olarak anemi, trombositopeni; ender olarak mikro-anjiyopatik
hemolitik anemi, hemolitik üremik sendrom
Deri ve uzantıları: Yaygın olarak hipertrikoz; seyrek olarak alerjik döküntü
Tüm vücut: Yaygın olarak yorgunluk; seyrek olarak ödem, kiloda artış
Endokrin: Ender olarak menstrüel rahatsızlıklar, jinekomasti
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ
Gıda Etkileşmeleri:
Greyfurt suyuyla birlikte kullanımının siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı
bildirilmiştir.
İ
laç Etkileşmeleri:
Birçok bileşenin siklosporin metabolizmasında özellikle sitokrom P450 enzimlerinin
inhibisyonu veya indüksiyonunu sağlayarak plazma veya tüm kan siklosporin
düzeylerini artırdığı veya azalttığı bilinmektedir.
Siklosporin düzeylerini azaltan ilaçlar: Barbitüratlar, karbamazepin, fenitoin;
nafsillin, sulfadimidin i.v; rifampisin; oktreotid; probukol; orlistat, hypericum
perforatum (St. John’s wort); troglitazon
Siklosporin düzeylerini artıran ilaçlar: Makrolid antibiyotikleri (başlıca eritromisin
ve klaritromisin); ketokonazol, flukonazol, itrakonazol; diltiazem, nikardipin,
verapamil; metoklopramid; oral kontraseptifler; danazol; metilprednizolon (yüksek
doz); allopurinol; amiodaron; kolik asid ve türevleri.
Diğer ilgili ilaç etkileşmeleri: Nefrotoksik sinerji gösteren aminoglikozitler
(gentamisin, tobramisin dahil), amfoterisin B, siprofloksasin, vankomisin, trimetoprim
(+sulfametoksazol); non-steroid antienflamatuar ilaçlar (diklofenak, naproksen,
sulindak dahil) ve melfalan, siklosporinle birlikte kullanılırken dikkat edilmelidir.
Siklosporinle tedavi sırasında aşılamanın etkisi az olabilir, canli atenüe aşıların
kullanımından kaçınılmalıdır.
Siklosporinle nifedipinin birlikte kullanımı ile tek başına siklosporin kullanımıyla
gözlenenden daha fazla oranda jinjival hiperplazide artış meydana gelmiştir.
Diklofenakla siklosporinin birlikte kullanımı sonucu diklofenak biyoyararlanımında
anlamlı bir artışla birlikte olası reversibl renal fonksiyon yetersizliği meydana
gelmiştir. Diklofenakın biyoyararlanımındaki artış büyük bir olasılıkla onun yüksek ilkgeçiş
etkisinin redüksiyonu sonucu olmuştur. Eğer düşük ilk-geçiş etkisine sahip nonsteroidal
antienflamatuar ilaçlar (örn.: asetil salisilik asit) siklosporinle birlikte verilirse,
biyoyararlanımlarında artış beklenmez.
Siklosporin ayrıca digoksin, kolşisin, lovastatin, pravastatin, simvastatin ve
prednisolonun klirensini azaltarak digoksin toksisitesine yol açabilir veya kolşisin,
lovastatin, pravastatin ve simvastatinin potansiyelini artırarak kas ağrısı ve zayıflığı,
miyosit ve ara sıra rabdomiyolizi içeren müsküler toksisiteyi indükler.
Tavsiyeler: Eğer siklosporinle etkileşmeye gireceği bilinen ilaçların birlikte kullanımı
engellenemezse aşağıdaki tavsiyelere uyulmalıdır:
Nefrotoksik sinerji gösterebilecek ilaçlarla birlikte kullanımında: Renal fonksiyonun
(başlıca serum kreatinin) yakın monitörizasyonu yapılmalıdır. Eğer renal fonksiyonda
anlamlı bir yetersizlik oluşursa birlikte uygulanan ilacın dozu azaltılmalı veya alternatif
bir tedavi dikkate alınmalıdır.
Siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı veya azalttığı bilinen ilaçlar: Transplant
hastalarında siklosporin düzeyleri sık sık ölçülmeli ve eğer gerekliyse birlikte
kullanılacak olan ilacın başlanmasında veya sona erdirilmesi sırasında siklosporin
doz ayarlaması yapılmalıdır. Transplantasyon yapılmayan otoimmün hastalarda
siklosporin kan düzeyinin izlenmesinin önemi bu hastalarda kan düzeyi ve klinik
etkiler arasındaki ilişki yeterli olarak kanıtlanmadığından şüphelidir. Eğer siklosporin
düzeylerini artırdığı bilinen ilaçlar birlikte uygulanırsa kan düzeyini ölçmeye göre sık
sık renal fonksiyonun değeri ve siklosporinle ilgili yan etkilerin dikkatli bir şekilde
monitorizasyonu daha uygun olabilir.
Siklosporin kullanan hastalarda yan etki olarak jinjival hiperplazi gelişirse nifedipinle
birlikte kullanımından kaçınmak gerekir.
Yüksek ilk-geçiş metabolizmasına sahip (ör.: diklofenak) non-steroid antienflamatuar
ilaçlar, siklosporin kullanacak hastalarda daha düşük dozda uygulanmalıdır.
Eğer siklosporinle birlikte digoksin, kolşisin, lovastatin, pravastatin veya simvastatin
kullanılırsa ilacın toksik etkilerini erken tespit edebilmek için yakın klinik takip
yapılarak gerektiğinde doz azaltılmalı veya ilacın alımı kesilmelidir.
Sandimmun Neoral'in günlük dozları mutlaka iki doza bölünerek verilmelidir.
• Transplantasyon
Organ transplantasyonu
Sandimmun Neoral başlangıçta operasyondan önceki 12 saat içinde 10-15 mg/kg
dozunda ikiye bölünerek verilmelidir. Bu doza post-operatif dönemde 1-2 hafta
boyunca devam edilir. Daha sonra doz kan düzeylerine göre tedricen azaltılarak,
ikiye bölünerek verilen 2-6 mg/kg/gün'lük idame dozuna ulaşılır. Sandimmun Neoral
diğer immünosupresanlarla birlikte verildiğinde (ör. kortikosteroidlerle birlikte veya
üçlü ya da dörtlü ilaç tedavisi içinde yer aldığında), daha düşük dozlar (ör: başlangıç
tedavisi ikiye bölünerek verilen 3-6 mg/kg) verilebilir.
Eğer i.v. infüzyon konsantratı kullanılıyorsa önerilen doz yaklaşık olarak uygun
Sandimmun Neoral dozunun üçte biridir ve hastaların mümkün olduğunca çabuk oral
tedaviye geçirilmeleri önerilir.
Kemik iliği transplantasyonu
Başlangıç dozu, transplantasyondan önceki gün verilmelidir. Bu amaçla çoğu vakada
i.v. infüzyon tercih edilir ve önerilen doz günde 3-5 mg/kg'dır. Bu doza, erken
posttransplantasyon dönemi esnasında günlük dozu ikiye bölünerek verilen 12.5
mg/kg olan Sandimmun Neoral idame tedavisine geçmeden önce, iki hafta kadar
devam edilir. İdame tedavisi dozun transplantasyondan sonraki bir yıl içinde tedricen sıfıra doğru azalmasından önce, en az 3 ay (tercihen 6 ay) devam etmelidir.
Başlangıçta Sandimmun Neoral kullanılacaksa önerilen doz, transplantasyondan bir
önceki gün başlamak üzere ikiye bölünerek verilen 12.5-15 mg/kg/gün'dür.
Sandimmun Neoral'in daha yüksek dozları ya da i.v. tedavinin kullanımı,
absorbsiyonu azaltabilen gastrointestinal bozukluklarda gerekli olabilir.
Bazı hastalarda Sandimmun'un kesilmesinden sonra GVHD meydana gelir ancak, bu
genellikle tedavinin tekrarına oldukça iyi cevap verir. Hafif seyreden, kronik GVHD'nin
tedavisinde düşük Sandimmun Neoral dozları kullanılmalıdır.
•
Otoimmün hastalıklar
Endojen Uveitis
Remisyonu sağlamak için, aktif uveal enflamasyon iyileşinceye ve görme
keskinliğinde düzelme oluşuncaya kadar, başlangıç dozu olarak, ikiye bölünerek
günde 5 mg/kg önerilir. Dirençli vakalarda sınırlı bir süre için doz günlük 7 mg/kg'a
yükseltilebilir.
Sandimmun Neoral'le yeterli kontrol sağlanamazsa, başlangıç remisyonuna ulaşmak
veya enflamatuvar oküler ataklara karşı koymak için, günlük 0.2-0.6 mg/kg prednizon
veya eşdeğeri kadar sistemik kortikosteroid tedaviye eklenebilir.
İ
dame tedavisi için, doz, yavaş bir şekilde etkili olan en düşük seviyelere kadar
indirilmeli, remisyon fazlarında günlük 5 mg/kg'ı geçmemelidir.
Nefrotik sendrom
Remisyonun sağlanması için, proteinüri dışında renal fonksiyonların normal olması
koşuluyla, önerilen doz ikiye bölünerek yetişkinler için 5 mg/kg/gün, çocuklar
için 6 mg/kg/gün'dür. Yetersiz renal fonksiyonlu hastalarda başlangıç dozu 2.5
mg/kg/ gün'ü aşmamalıdır.
Özellikle steroide dirençli hastalarda tek başına kullanılan Sandimmun Neoral ile
yeterli sonuç alınamazsa, Sandimmun Neoral'in düşük dozlarda kortikosteroidlerle
kombinasyonu tavsiye edilir.
3 aylık tedaviden sonra bir gelişme sağlanamazsa, Sandimmun Neoral tedavisi
kesilmelidir.
Dozların, her hastadaki etkinliğe (proteinüri) ve güvenliğe (öncelikle serum kreatinin)
göre ayarlanması gerekir, ancak yetişkinlerde 5 mg/kg/gün, çocuklarda 6 mg/kg/gün'
lük dozlar aşılmamalıdır.
İ
dame tedavisi için, doz, etkili en düşük seviyeye kadar tedricen azaltılmalıdır.
Romatoid artrit
Tedavinin ilk 6 haftasında önerilen doz 3 mg/kg/gün'dür ve oral olarak ikiye bölünerek
verilir. Tedavide bir yeterlilik sağlanamazsa tolerabilitenin imkan tanıdığı ölçüde
(Bakınız: Uyarılar /Önlemler) tedricen artırılır, ancak 5 mg/kg'ı geçmemelidir. Tam bir
etkinliğin sağlanabilmesi için Sandimmun Neoral tedavisine 12 haftaya kadar devam
edilmelidir.
İdame tedavisi için doz tolerabilite durumuna göre her hasta için ayrı olarak
düzenlenmelidir.
Sandimmun Neoral düşük dozda uygulanan kortikosteroidler ve/veya no
|
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
|
Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. |