SARCLISA 500 mg / 25 ml infüzyonluk çözelti hazırlamak için konsantre Klinik Özellikler

Isatuksimab }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti | 27 June  2023

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    SARCLISA, lenalidomid ve bir proteazom inhibitörü dahil daha önce en az iki tedavi alan ve son tedavilerinde progresyon görülen, nüks ve dirençli erişkin multipl miyelom (MM) hastalarının tedavisinde, pomalidomid ve deksametazon ile kombine kullanımda endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    SARCLISA resüsitasyon imkanı mevcut olan bir ortamda bir sağlık uzmanı tarafından uygulanmalıdır.

    Premedikasyon

    İnfüzyon reaksiyonlarının riski ve şiddetini azaltmak için, SARCLISA infüzyonundan önce aşağıdaki tıbbi ürünlerle premedikasyon kullanılmalıdır:

      Deksametazon 40 mg, oral veya intravenöz (veya 75 yaş ve üzerindeki hastalar için 20 mg oral veya intravenöz).

      Asetaminofen 650 mg ila 1000 mg, oral (veya eşdeğeri).

      H2 antagonistleri (ranitidin 50 mg intravenöz veya eşdeğeri [örn. simetidin]) veya oral proton pompası inhibitörleri (örn. omeprazol, esomeprazol).

      Difenhidramin 25 mg ila 50 mg, intravenöz veya oral (veya eşdeğeri [örn. setirizin, prometazin, deksklorfeniramin]). En az ilk 4 infüzyon için intravenöz yol tercih edilmektedir.

      Yukarıda önerilen deksametazon dozu (oral veya intravenöz), infüzyondan önce sadece bir kere, premedikasyon ve omurga tedavi kapsamında, isatuximab ve pomalidomid

      Önerilen premedikasyon ajanları, SARCLISA infüzyonuna başlamadan 15-60 dakika önce uygulanmalıdır. İlk dört SARCLISA uygulamasından sonra infüzyon reaksiyonu yaşamayan hastaların daha sonraki premedikasyon ihtiyaçları tekrar düşünülebilir.

      Nötropeni yönetimi

      Nötropeni riskini azaltmak için koloni uyarıcı faktörlerin (örn. G-CSF) kullanımı düşünülmelidir. Derece 4 nötropeni olayı durumunda SARCLISA uygulaması, nötrofil sayısı en az 1,0 × 10/L'ye yükselene kadar ertelenmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

      Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

      SARCLISA'nın önerilen dozu, Tablo 1'deki dozlama planına göre, pomalidomid ve deksametazonla (isatuximab rejimi) kombinasyon halinde intravenöz infüzyon olarak 10 mg/kg vücut ağırlığıdır:

      Tablo 1: Pomalidomid ve deksametazonla kombinasyon halinde SARCLISA dozlama planı

      Sikluslar

      Dozlama Planı

      1. Siklus

      1., 8., 15. ve 22. günler (haftalık)

      2. Siklus ve sonrası

      1., 15. günler (2 haftada bir)

      Her bir tedavi siklusu 28 günlük bir dönemden oluşmaktadır. Tedavi hastalık progresyonu veya kabul edilemez toksisite meydana gelene kadar tekrarlanmaktadır.

      SARCLISA ile uygulanan diğer tıbbi ürünler için, ilgili güncel kısa ürün bilgilerine bakınız.

      Uygulama programı dikkatle izlenmelidir. Planlanan bir SARCLISA dozu kaçırılırsa, doz en kısa zamanda uygulanmalı ve doz programı tedavi aralığı korunarak uygun şekilde ayarlanmalıdır.

      Doz ayarlamaları

      SARCLISA dozunun azaltılması önerilmemektedir.

      Hastalar infüzyon reaksiyonu yaşarsa uygulama ayarlamaları yapılmalıdır (bkz. "Uygulama şekli").

      SARCLISA ile birlikte uygulanan diğer tıbbi ürünler için, ilgili güncel kısa ürün bilgisi göz önünde bulundurulmalıdır.

      Uygulama şekli:

      SARCLISA intravenöz kullanım içindir. Tıbbi ürünün uygulanmadan önce seyreltilmesine ilişkin talimatlar için Bölüm 6.6'ya bakınız.

      İnfüzyon hızları

      Seyreltildikten sonra SARCLISA infüzyonu, intravenöz yoldan aşağıdaki Tablo 2'de sunulan infüzyon hızlarında uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 5.1). Yalnızca infüzyon reaksiyonu olmadığında infüzyon hızının kademeli olarak arttırılması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

      Tablo 2: SARCLISA uygulamasının infüzyon hızları

      Seyreltme hacmi

      İlk hız

      İnfüzyon reaksiyonunun olmaması

      Kademeli hız

      Maksimum hız

      İlk infüzyon

      250 mL

      25 mL/saat

      60 dakika

      30 dakikada bir 25 mL/saat

      150 mL/saat

      İkinci infüzyon

      250 mL

      50 mL/saat

      30 dakika

      30 dakika boyunca

      50 mL/saat ardından

      30 dakikada bir 100 mL/saat artış

      200 mL/saat

      Sonraki infüzyonlar

      250 mL

      200 mL/saat

      image

      image

      200 mL/saat

      Hasta infüzyon reaksiyonu yaşarsa uygulamada ayarlamalar yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4):

      Derece 2 (orta) infüzyon reaksiyonu yaşayan hastalarda, infüzyona geçici olarak ara verilmesi düşünülmelidir ve ek semptomatik tıbbi ürünler uygulanabilir. Derece ≤ 1'e (hafif) iyileşmeden sonra, SARCLISA infüzyonuna ilk infüzyon hızının yarısında ve yakın izlem ve gerektikçe destekleyici bakımla devam edilebilir. 30 dakikadan sonra semptomlar tekrar etmezse, infüzyon hızı Tablo 2'de gösterildiği gibi ilk hıza geri çıkarılabilir ve daha sonra kademeli olarak yükseltilebilir.

      SARCLISA infüzyonuna ara verilmesinden sonra semptomlar hızlı bir şekilde çözülmezse ve Derece ≤ 1'e iyileşmezse, uygun tıbbi ürünlerle ilk iyileşmeden sonra tekrar ederse veya hastaneye yatış gerektirirse ya da yaşamı tehdit ederse (Derece ≥ 3), SARCLISA tedavisi kalıcı olarak durdurulmalı ve gerektikçe ek destekleyici tedaviler uygulanmalıdır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Geriyatrik popülasyon:

      Popülasyon farmakokinetik analizine göre, yaşlı hastalarda önerilen bir doz ayarlaması bulunmamaktadır.

      Böbrek yetmezliği:

      Popülasyon farmakokinetik analizi ve klinik güvenliliğe göre, hafif ila şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda önerilen bir doz ayarlaması bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.2).

      Karaciğer yetmezliği:

      Popülasyon farmakokinetik analizine göre, hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda önerilen bir doz ayarlaması bulunmamaktadır. Orta dereceli ila şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalardaki veriler sınırlıdır (bkz. Bölüm 5.2), fakat bu hastalarda doz ayarlaması gerektiğine işaret eden bir kanıt bulunmamaktadır.

      Pediyatrik popülasyon:

      SARCLISA'nın 18 yaşından küçük çocuklardaki güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Veri bulunmamaktadır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    İnfüzyon reaksiyonları

    SARCLISA ile tedavi edilen hastaların %38,2'sinde çoğu hafif veya orta dereceli infüzyon reaksiyonları gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Tüm infüzyon reaksiyonları ilk SARCLISA infüzyonu sırasında başlamış ve infüzyonların %98'inde aynı gün içinde çözülmüştür. İnfüzyon reaksiyonlarının en yaygın semptomları arasında, dispne, öksürük, üşüme ve bulantı bulunmaktadır. En yaygın şiddetli belirtiler ve semptomlar arasında hipertansiyon ve dispne bulunmaktadır (bkz. Bölüm 4.8).

    İnfüzyon reaksiyonlarının riskini ve şiddetini azaltmak için, SARCLISA infüzyonundan önce hastalara asetaminofen, H2 antagonistleri veya proton pompası inhibitörleri, difenhidramin veya eşdeğeriyle premedikasyon uygulanmalıdır; deksametazon hem premedikasyon hem de anti-miyelom tedavisi olarak kullanılır (bkz. Bölüm 4.2). SARCLISA infüzyonunun tamamı boyunca yaşamsal belirtiler sık sık izlenmelidir. Gerektiği zaman SARCLISA infüzyonuna ara verilmeli ve uygun tıbbi ve destekleyici önlemler alınmalıdır (bkz. Bölüm 4.2). SARCLISA infüzyonuna ara verilmesinden sonra semptomlar iyileşmezse, uygun tıbbi ürünlerle ilk iyileşmeden sonra tekrar ederse veya hastaneye yatış gerektirirse ya da yaşamı tehdit ederse, SARCLISA kalıcı olarak durdurulmalıdır ve uygun yönetim başlatılmalıdır.

    Nötropeni

    SARCLISA ile tedavi edilen hastalarda laboratuvar anomalileri (%84,9) ve nötropenik komplikasyonlar (%30,3) olarak Derece 3.-4 nötropeni rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Tedavi sırasında periyodik olarak tam kan sayımı izlenmelidir. Nötropeni hastaları enfeksiyon belirtileri açısından izlenmelidir. SARCLISA dozunun azaltılması önerilmemektedir. Nötropeni riskinin azaltılması için, SARCLISA dozunun ertelenmesi ve koloni uyarıcı faktörlerin (örn. G-CSF) kullanılması düşünülmelidir.

    Enfeksiyon

    SARCLISA tedavisinde, çoğunlukla pnömoni, üst solunum yolu enfeksiyonu ve bronşit olmak üzere Derece ≥3 enfeksiyonlar dahil daha yüksek enfeksiyon insidansı gerçekleşmiştir (bkz. Bölüm 4.8). SARCLISA alan hastalar enfeksiyon belirtileri açısından yakından izlenmeli ve uygun standart tedavi uygulanmalıdır. Tedavi sırasında antibiyotik, antifungal ve antiviral profilaksi düşünülebilir.

    İkinci primer maligniteler

    ICARIA-MM çalışmasında, SARCLISA ile tedavi edilen 6 hastada (%3,9) ve pomalidomid ve deksametazonla tedavi edilen 1 hastada (%0,7) ikinci primer maligniteler (SPM) bildirilmiştir ve bunlar arasında SARCLISA ile tedavi edilen 4 hastada ve pomalidomid ve deksametazonla tedavi edilen 1 hastada deride skuamöz hücreli karsinom bulunmaktadır (bkz. Bölüm 4.8). Hastalar deride skuamöz karsinom rezeksiyonundan sonra tedaviye devam etmiştir. SARCLISA'ya maruz kalan tüm hastalarda toplam SPM insidansı %3'tür. Doktorlar tedaviden önce ve tedavi sırasında hastaları SPM oküransı için Uluslararası Myelom Çalışma Grubu (IMWG) kılavuzlarına göre dikkatli şekilde değerlendirmeli ve endike tedaviyi başlatmalıdır.

    Serolojik testlerle etkileşim (indirekt antiglobülin testi)

    tarama testleri ilk infüzyondan önce yapılmalıdır. Yerel uygulamalara göre, SARCLISA tedavisine başlamadan önce fenotipleme düşünülebilir. SARCLISA tedavisi başlatılmışsa, kan bankası bilgilendirilmelidir. Hastalar teorik hemoliz riski açısından izlenmelidir. Acil bir transfüzyon gerekirse, yerel kan bankası uygulamalarına göre çapraz karşılaştırma yapılmamış ABO/Rh-uygun RBC verilebilir (bkz. Bölüm 4.5). Son SARCLISA infüzyonundan sonra indirekt Coombs testiyle etkileşimin ne kadar uzun süreceğiyle ilgili bilgi bulunmamaktadır. İsatuximabın yarı ömrüne göre, isatuximab aracılı pozitif indirekt Coombs testinin son infüzyondan sonra yaklaşık 6 ay boyunca devam edebileceği beklenmektedir.

    Tam yanıtın belirlenmesinde etkileşim

    İsatuximab, endojen M proteininin klinik izleminde kullanılan serum protein elektroforez (SPE) ve immünofiksasyon (IFE) tayinlerinde belirlenebilen bir IgG kappa monoklonal antikorudur (bkz. Bölüm 4.5). Bu etkileşim, IgG kappa miyelom proteini olan bazı hastalarda tam yanıtın belirlenmesindeki doğruluğu etkileyebilmektedir. Çok İyi Kısmi Yanıt (VGPR) kriterlerini karşılayan ve yalnızca residual immünofiksasyon pozitiflik gösteren isatuximab rejimi kolundaki 22 hasta etkileşim açısından test edilmiştir. İsatuximab sinyalini miyelom M proteini sinyalinden ayırt etmek için kütle spektrometrisi yoluyla bu hastalardan alınan serum numuneleri test edilmiştir (bkz. Bölüm 4.5).

    Yaşlı hastalar

    85 yaş ve üzerindeki yaşlı popülasyonla ilgili veriler sınırlıdır (bkz. Bölüm 4.2).

    İzlenebilirlik

    Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    İsatuximabın pomalidomid farmakokinetiği üzerinde etkisi bulunmamaktadır ve tam tersi de geçerlidir.

    Serolojik testlerle etkileşim

    CD38 proteini kırmızı kan hücrelerinin yüzeyinde eksprese edildiği için, bir anti-CD38 antikoru olan isatuximab, isatuximabla tedavi edilen hastalarda; indirekt antiglobülin testlerinde (indirekt Coombs testi), antikor tespit (tarama) testlerinde, antikor tanıma panellerinde ve anti- insan globülin (AHG) çapraz eşleştirmelerinde hatalı pozitif reaksiyonlarla kan bankalarının serolojik testlerinde etkileşim gösterebilmektedir (bkz. Bölüm 4.4). Etkileşimi azaltma yöntemleri arasında, isatuximab bağlanmasını sekteye uğratmak için reaktif kırmızı kan hücrelerinin ditiyotretol (DTT) ile tedavi edilmesi ve diğer yerel olarak valide edilmiş yöntemler bulunmaktadır. Kell Kan grubu sistemi de DTT tedavisine duyarlı olduğu için, DTT ile tedavi edilen kırmızı kan hücreleri kullanılarak aloantikor olasılığının elenmesi veya aloantikor belirlenmesinden sonra Kell-negatif birimler tedarik edilmelidir.

    Serum Protein Elektroforezi ve İmmünofiksasyon Testleriyle Etkileşim

    İsatuximab, M proteini izlemi için kullanılan serum protein elektroforezi (SPE) ve immünofiksasyon (IFE) tayinlerinde tespit edilebilmektedir ve Uluslararası Miyelom Çalışma Grubu (IMWG) kriterlerine göre doğru yanıt sınıflandırmasıyla etkileşime girebilmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:

    Bu popülasyona özel bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

    Geriyatrik popülasyon:

    Bu popülasyona özel bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    Gebelik kategorisi: D

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) İsatuximab ile tedavi edilen çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar tedavi sırasında ve tedavinin sonra ermesinden sonra 5 ay boyunca etkili doğum kontrolü kullanmalıdır.

    Gebelik dönemi

    İsatuximabın gebe kadınlardaki kullanımıyla ilgili veri bulunmamaktadır. İsatuximabla hayvanlarda üreme toksisitesi çalışmaları yapılmamıştır. İmmünoglobülin G1 monoklonal antikorlarının gebeliğin ilk trimestresinden sonra plasentayı geçtiği bilinmektedir. Gebe kadınlarda isatuximab kullanılması önerilmemektedir.

    Laktasyon dönemi

    İsatuximabın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. İnsan IgG'lerinin doğumdan sonraki ilk birkaç gün boyunca süte geçtiği ve kısa süre sonra düşük konsantrasyonlara indiği bilinmektedir; ancak, emzirilen bebek için doğumdan sonraki bu kısa süre sırasındaki risk göz ardı edilemez. Bu spesifik dönemde, emzirmenin çocuk için yararı ve tedavinin kadın için yararı göz önünde bulundurularak, emzirmeyi bırakma veya isatuximab tedavisini bırakma/tedaviden kaçınma arasında bir karar verilmesi gerekmektedir. Bundan sonra, klinik olarak gerekliyse isatuximab emzirme döneminde kullanılabilir.

    Üreme yeteneği/Fertilite

    İsatuximabın erkek ve kadın fertilitesi üzerindeki potansiyel etkilerini belirlemek için insan veya hayvan verisi bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.3).

    İsatuximabla birlikte uygulanan diğer tıbbi ürünler için, ilgili güncel kısa ürün bilgisine bakınız.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    SARCLISA'nın araç veya makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Güvenlilik profilinin özeti

    En sık görülen advers reaksiyonlar (≥%20); nötropeni (%46,7), infüzyon reaksiyonları (%38,2), pnömoni (%30,9), üst solunum yolu enfeksiyonu (%28,3), diyare (%25,7) ve bronşittir (%23,7).

    En sık görülen ciddi advers reaksiyonlar pnömoni (%9,9) ve febril nöropenidir (%6,6).

    Advers reaksiyonların tablo halinde listesi

    Advers reaksiyonların sıklıkları, NCI Yaygın Toksisite Kriterleri, COSTART ve MedDRA terimleri kullanılarak tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Her bir sıklık gruplamasında, istenmeyen etkiler, azalan ciddiyet sırasına göre sunulmaktadır. Advers reaksiyonlar, isatuximab rejim grubunda tedavi edilen hastalarda ≥%5 (tüm dereceler) veya ≥%2 (Derece ≥3) insidansa göre ve kontrol rejim (pomalidomid ve düşük dozlu deksametazon) grubuyla karşılaştırıldığında isatuximab rejim grubunda insidans oranının ≥%5 olmasına göre seçilmiştir. Atriyal fibrilasyon ve deride skuamöz hücreli karsinom terimleri klinik ilgileri sebebiyle eklenmiştir.

    Tablo 3: Pomalidomid ve düşük doz deksametazonla kombinasyon halinde isatuximabla tedavi edilen multipl miyelom hastalarında bildirilen advers reaksiyonlar (ICARIA-MM çalışması)

    Sistem Organ Sınıfı Tercih Edilen Terim

    Advers reaksiyon

    Sıklık

    İnsidans (%) (N=152)

    Tüm dereceler

    Derece ≥3

    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

    Pnömoni

    Çok yaygın

    47 (30,9)

    40 (26,3)

    Üst solunum yolu enfeksiyonu*

    Çok yaygın

    43 (28,3)

    5 (3,3)

    Bronşit*

    Çok yaygın

    36 (23,7)

    5 (3,3)

    (Kist ve polipler de dahil olmak üzere) iyi huylu ve kötü huylu

    neoplazmalar

    Deride skuamöz hücreli karsinom

    Yaygın

    4 (2,6)

    2 (1,3)

    Kan ve lenf sistemi hastalıkları

    Nötropeni

    Çok yaygın

    71 (46,7)

    70 (46,1)

    Febril nötropeni

    Çok yaygın

    18 (11,8)

    18 (11,8)

    Metabolizma ve beslenme hastalıkları

    İştah kaybı*

    Yaygın

    15 (9,9)

    2 (1,3)

    Kardiyak hastalıklar

    Atriyal fibrilasyon

    Yaygın

    7 (4,6)

    3 (2,0)

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal

    hastalıklar

    Dispne*

    Çok yaygın

    23 (15,1)

    6 (3,9)

    Gastrointestinal hastalıkları

    Diyare*

    Çok yaygın

    39 (25,7)

    3 (2,0)

    Bulantı*

    Çok yaygın

    23 (15,1)

    0

    Kusma*

    Çok yaygın

    18 (11,8)

    2 (1,3)

    Araştırmalar

    Kilo kaybı*

    Yaygın

    10 (6,6)

    0

    Yaralanma ve zehirlenme

    İnfüzyon reaksiyonu

    Çok yaygın

    58 (38,2)

    4 (2,6)

    image

    * Derece 4 yok.

    Seçili advers reaksiyonların tanımı

    İnfüzyon reaksiyonları

    ICARIA-MM'de, SARCLISA ile tedavi edilen 58 hastada (%38,2) infüzyon reaksiyonları bildirilmiştir. İnfüzyon reaksiyonları yaşayan hastaların tümü 1. SARCLISA infüzyonu sırasında bu reaksiyonlardan yaşamıştır ayrıca 3 hasta (%2,0) 2. infüzyonunda, 2 hasta (%1,3)

    4. infüzyonunda infüzyon reaksiyonları yaşamıştır. Hastaların %3,9'unda Derece 1,

    %31,6'sında Derece 2, %1,3'ünde Derece 3, %1,3'ünde Derece 4 infüzyon reaksiyonları bildirilmiştir. Tüm infüzyon reaksiyonları geri dönüşümlüdür ve infüzyonların %98'inde aynı gün içinde çözülmüştür. Derece 3 ve daha yüksek infüzyon reaksiyonlarının belirtileri ve semptomları arasında dispne, hipertansiyon ve bronkospazm bulunmaktadır.

    İnfüzyon reaksiyonları nedeniyle infüzyona ara verme insidansı %28,9'dur. İnfüzyona ara verilmesine kadar geçen medyan süre 55 dakikadır.

    İsatuximab rejimi grubunda hastaların %2,6'sında infüzyon reaksiyonu nedeniyle tedavilerin bırakıldığı bildirilmiştir.

    Enfeksiyonlar

    ICARIA-MM'de, Derece 3 veya daha yüksek enfeksiyonların insidansı %42,8'dir. Pnömoni en yaygın olarak bildirilen şiddetli enfeksiyondur ve Derece 3; isatuximab rejimi grubundaki hastaların %21,7'sine karşı kontrol rejim (pomalidomid ve düşük doz deksametazon) grubundaki hastaların %16,1'inde, Derece 4 ise isatuximab rejimi grubundaki hastaların

    %3,3'üne karşı kontrol rejim (pomalidomid ve düşük doz deksametazon) grubundaki hastaların

    %2,7'sinde bildirilmiştir. İsatuximab rejimi grubundaki hastaların %2,6'sına karşı kontrol rejim grubundaki hastaların %5,4'ünde enfeksiyon nedeniyle tedavilerin bırakıldığı bildirilmiştir. İsatuximab rejim grubundaki hastaların %3,3'ünde, kontrol rejim grubundaki hastaların

    %4,0'ünde fatal enfeksiyonlar bildirilmiştir.

    Hematoloji laboratuvar değerleri

    Tablo 4: Pomalidomid ve düşük doz deksametazonla kombinasyon halinde isatuximaba karşı pomalidomid ve düşük doz deksametazon alan hastalarda hematoloji laboratuvar anomalileri (ICARIA-MM)

    Laboratuvar parametresi

    SARCLISA + Pomalidomid + düşük doz deksametazon

    n(%) (N=152)

    Pomalidomid + düşük doz Deksametazon

    n (%) (N=147)

    Tüm dereceler

    Derece 3

    Derece 4

    Tüm dereceler

    Derece 3

    Derece 4

    Anemi

    151 (99,3)

    48 (31,6)

    0

    145 (98,6)

    41 (27,9)

    0

    Nötropeni

    146 (96,1)

    37 (24,3)

    92 (60,5)

    137 (93,2)

    57 (38,8)

    46 (31,3)

    Lenfopeni

    140 (92,1)

    64 (42,1)

    19 (12,5)

    137 (93,2)

    52 (35,4)

    12 (8,2)

    Trombositopeni

    127 (83,6)

    22 (14,5)

    25 (16,4)

    118 (80,3)

    14 (9,5)

    22 (15,0)

    Yüzde hesaplaması için kullanılan payda, ele alınan gözlem dönemi sırasında en az 1 laboratuvar testi değerlendirmesi yapılan hastaların sayısıdır.

    İmmünojenisite

    ICARIA-MM (N=564) dahil olmak üzere, multipl miyelomda (MM) isatuximabın tek ajan ve kombinasyon tedavileriyle kullanıldığı 6 klinik çalışmada, tedavide ortaya çıkan ADA'ların insidansı %2,3'tür. ADA'ların isatuximabın farmakokinetiği, güvenliliği veya etkililiği üzerinde bir etkisi gözlemlenmemiştir.

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Belirtiler ve semptomlar

    Klinik çalışmalarda doz aşımıyla ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Klinik çalışmalarda 20 mg/kg'a kadar intravenöz isatuximab dozları uygulanmıştır.

    Yönetim

    SARCLISA doz aşımı için bilinen spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Doz aşımı durumunda, hasta advers reaksiyon belirtileri veya semptomları açısından izlenmeli ve derhal tüm uygun önlemler alınmalıdır.

    Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Depresyonu Anlamak Depresyonu Anlamak Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur?