SARILEN PLUS 100 mg/12.5 mg 28 film tablet Klinik Özellikler

Losartan Potasyum + Hidroklortiyazid }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    ®

    SARİLEN PLUS, tek başına losartan veya hidroklorotiyazid ile kan basıncı yeterince kontrol

    altına alınamayan hastalarda esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5

    ve 5.1).

    Sol ventrikül hipertrofisi olan hipertansif hastalarda kardiyovasküler morbidite ve ölüm riskini azaltmak amacıyla kullanılır.

    ®

    SARİLEN PLUS hipertansiyon ve sol ventrikül hipertrofisi olan hastalarda inme riskini azaltmak

    için endikedir ancak bu fayda siyah ırka mensup hastalar için geçerli değildir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji:‌

    Hipertansiyon

    Losartan ve hidroklorotiyazid başlangıç tedavisi olarak kullanım için değildir, tek başına losartan potasyum veya hidroklorotiyazidle yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda kullanım içindir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

    İçerisindeki her bir bileşenin (losartan ve hidroklorotiyazid) doz titrasyonu tavsiye edilir.

    Klinik olarak uygun olduğunda, yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda monoterapiden sabit kombinasyona doğrudan geçiş düşünülebilir.

    Normal başlangıç dozu, günde bir defa 50 mg losartan /12,5 mg hidroklorotiyazid film kaplı tablettir.

    Uygulama sıklığı ve süresi:

    50 mg losartan/12,5 mg hidroklorotiyazid ile yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda doz hastanın durumuna göre günde bir defa 100 mg losartan/25 mg hidroklorotiyazid film kaplı tablete veya günde bir defa 100 mg losartan/12,5 mg hidroklorotiyazid film kaplı tablete çıkarılabilir.

    100 mg losartan / 25 mg hidroklorotiyazid maksimum günlük doz kombinasyonu aşılmamalıdır. Antihipertansif etki tedavinin başlamasından sonra 3-4 hafta içerisinde görülür.

    Uygulama şekli:

    Ağızdan kullanım içindir.

    ®

    SARİLEN PLUS, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktarda su ile

    yutularak alınmalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

    Orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30-50 ml/dakika) dozaj ayarlamasına ihtiyaç yoktur. Losartan ve hidroklorotiyazid tabletleri hemodiyaliz hastalarına önerilmez. Losartan/ hidroklorotiyazid tabletleri ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu (kreatinin klerensi < 30 ml/dak) olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).

    ®

    SARİLEN PLUS şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).

    Pediyatrik popülasyon:

    ®

    SARİLEN PLUS'ın pediyatrik hastalardaki güvenliliği ve etkililiği gösterilmemiştir. Bu nedenle,

    çocuklarda ve 18 yaşından küçük gençlerde losartan/hidroklorotiyazid kullanımı önerilmez.

    Geriyatrik popülasyon:

    Yaşlı hastalarda genellikle dozaj ayarlamasına ihtiyaç yoktur.

    Diğer:

    İntravasküler hacim azalması olan hastalarda kullanım

    Losartan/hidroklorotiyazid tabletleri uygulanmadan önce hacim ve/veya sodyum azlığı düzeltilmelidir.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      Losartan, sülfonamid türevi maddeler (hidroklorotiyazid gibi) veya SARİLENPLUS'ın içerdiği diğer maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık (bkz. Bölüm 6.1).

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Losartan

      Anjiyoödem

      Anjiyoödem (yüz, dudaklar, boğaz ve/veya dilde şişme) öyküsü olan hastalar yakından takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

      Hipotansiyon ve intravasküler hacim azalması

      Aşırı diüretik tedavisi, diyetle alınan tuzun kısıtlanması, ishal veya kusma nedeniyle hacim ve/veya sodyum azlığı olan hastalarda özellikle ilk dozdan sonra semptomatik hipotansiyon ortaya çıkabilir.

      Bu gibi durumlar SARİLEN PLUS tabletleri uygulanmadan önce düzeltilmelidir (bkz. Bölüm 4.2

      ve 4.3).

      Elektrolit dengesizlikleri

      Elektrolit dengesizlikleri diyabetik veya diyabeti olmayan, böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda yaygındır ve düzeltilmelidir. Buna bağlı olarak plazma potasyum konsantrasyonları ve kreatinin klerens değerleri yakından izlenmelidir; özellikle kalp yetmezliği olan ve kreatinin klerensi 30-50 ml/dak olan hastalar yakından takip edilmelidir.

      Potasyum tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri, potasyum içeren tuz ikamelerinin veya serum potasyum değerini arttırabilecek diğer ilaçların (örneğin, trimetoprim içeren ürünler) losartan/hidroklorotiyazid ile eş zamanlı uygulanması önerilmez (bkz. Bölüm 4.5).

      Karaciğer yetmezliği

      Sirozlu hastalarda plazma losartan konsantrasyonlarında anlamlı artışı gösteren farmakokinetik

      ®

      verilere dayanarak, SARİLEN PLUS hafif-orta derecede karaciğer yetmezliği öyküsü olan

      hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda losartan ile tedavi

      ®

      deneyimi mevcut değildir. Bu nedenle, SARİLEN PLUS ciddi karaciğer yetmezliğiolan hastalarda

      kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.2, 4.3 ve 5.2).

      Böbrek fonksiyon bozukluğu

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemindeki inhibisyona bağlı olarak böbrek fonksiyonunda değişiklikler (böbrek yetmezliği dahil) bildirilmiştir; bu değişiklikler özellikle böbrek fonksiyonu renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine bağımlı olan hastalarda (ciddi kalp yetersizliği veya daha önceden böbrek fonksiyon bozukluğuolanhastalar gibi)gözlenmiştir.

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda kan üre ve serum kreatinin düzeylerinde artışlar bildirilmiştir; böbrek fonksiyonundaki bu değişiklikler tedavi kesildikten sonra geri dönüşlü olabilmektedir. Losartan çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

      Böbrek transplantasyonu

      Yakın tarihte böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda deneyim mevcut değildir.

      Primer hiperaldosteronizm

      Primer aldosteronizm olan hastalar renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu aracılığıyla etki gösteren antihipertansif ilaçlara genel olarak yanıt vermezler. Bu nedenle, SARİLEN PLUS tabletlerinin bu hastalarda kullanımı önerilmez.

      Koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık:

      Diğer antihipertansif ajanlarda olduğu gibi, iskemik kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalığı olan hastalarda aşırı kan basıncı düşüşü miyokard infarktüsü veya inmeye yol açabilir.

      Kalp yetmezliği:

      Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, kalp yetmezliği olan hastalarda (böbrek yetmezliği ile birlikte veya böbrek yetmezliği olmadan), ciddi arteriyel hipotansiyon ve (genellikle akut) böbrek fonksiyon bozukluğu riski vardır.

      Aort ve mitral kapak stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:

      Diğer vazodilatör ilaçlarda olduğu gibi, aort veya mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda çok dikkatli olunmalıdır.

      Etnik farklar:

      Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleriyle gözlendiği gibi, losartan ve diğer anjiyotensin antagonistleri siyah hastalarda kan basıncını düşürmede belirgin şekilde daha az etkilidir, çünkü siyah hipertansif popülasyonda düşük renin düzeylerinin prevalansı daha yüksektir.

      Gebelik:

      ®

      SARİLEN PLUS gebelik döneminde başlanmamalıdır. Losartan/hidroklorotiyazid tedavisine

      devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda SARİLEN PLUS tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise

      alternatif tedaviye başlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:

      ADE inhibitörleri, anjiyotensin il reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrek fonksiyonunun azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS'ın dual blokajına yol açtığından ADE-inhibitörleri, anjiyotensinil reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).

      Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir. Diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensinil reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.

      Hidroklorotiyazid

      Hipotansiyon ve elektrolit/sıvı dengesizliği

      Tüm antihipertansif tedavilerde olduğu gibi, bazı hastalarda semptomatik hipotansiyon görülebilir. Hastalar aralıklarla yaşanan ishal veya kusmaya bağlı olarak oluşabilen hacim azalması, hiponatremi, hipokloremik alkaloz, hipomagnezemi veya hipokalemi gibi sıvı veya elektrolit dengesizliğine ait klinik bulgular yönünden gözlemlenmelidir. Bu tip hastalarda serum elektrolitleri uygun zaman aralıklarında periyodik olarak ölçülmelidir. Sıcak havalarda ödemli hastalarda dilüsyonel hiponatremi görülebilir.

      Metabolik ve endokrin etkiler

      Tiyazid tedavisi glukoz toleransını bozabilir. İnsülin dahil antidiyabetik ajanlarda dozaj ayarlaması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.5). Latent diabetes mellitus tiyazid tedavisi sırasında açığa çıkabilir.

      Tiyazidler idrarla kalsiyum atılımını azaltabilir ve serum kalsiyumunda aralıklı olarak hafif yükselmelere yol açabilir. Belirgin hiperkalsemi gizli hiperparatiroidizmin kanıtı olabilir.

      Göz hastalıkları

      Koroidal efüzyon, akut miyop ve sekonder açı kapanması glokomu:

      Sülfonamid veya sülfonamid türevi ilaçlar, görme alanı defekti, geçici miyop ve akut açı kapanması glokomu ile koroidal efüzyonla sonuçlanan idiyosenkratik bir reaksiyona neden olabilir. Semptomlar, akut başlangıçlı azalmış görme keskinliği veya oküler ağrıyı içerir ve tipik olarak ilaca başlanmasından sonraki saatler ila haftalar içinde ortaya çıkar. Tedavi edilmeyen akut açı kapanması glokomu kalıcı görme kaybına neden olabilir. Birincil tedavi, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde ilaç alımını durdurmaktır. Intraoküler basınç kontrol edilmezse acil tıbbi veya cerrahi tedavilerin dikkate alınması gerekebilir. Akut açı kapanması glokomu gelişimi için risk faktörleri, sülfonamid veya penisilin alerjisi öyküsünü içerebilir.

      Paratiroid fonksiyon testleri yapılmadan önce tiyazidler kesilmelidir.

      Tiyazid diüretik tedavisi kolesterol ve trigliserid düzeylerinde artışlarla ilişkili olabilir.

      Tiyazid tedavisi belirli hastalarda hiperürisemi ve/veya gutu hızlandırabilir. Losartan ürik asidi azalttığından, losartan ile hidroklorotiyazid kombinasyonu diüretiğe bağlı hiperürisemiyi azaltır.

      Karaciğer yetmezliği

      Tiyazidler intrahepatik kolestaza neden olabileceğinden, karaciğer yetmezliği veya ilerleyen karaciğer hastalığı olan hastalarda tiyazidler dikkatle kullanılmalıdır ve sıvı ve elektrolit dengesinde küçük değişiklikler hepatik komayı hızlandırabilir.

      SARİLENPLUS ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve

      5.2).

      Diğer

      Tiyazid alan hastalarda, alerji veya bronşiyal astım öyküsü ile birlikte veya olmadan aşırı duyarlılık reaksiyonları ortaya çıkabilir. Sistemik lupus eritematozus aktivasyonu veya ağırlaşması tiyazidlerin kullanımı sırasında bildirilmiştir.

      Melanom dışı cilt kanseri

      Danimarka Ulusal Kanser Kayıtlarına dayanarak yapılan iki epidemiyolojik çalışmada; artan kümülatif hidroklorotiyazid maruziyeti ile melanom dışı cilt kanseri [bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom] riskinde artış gözlenmiştir. Hidroklorotiyazidin fotosensitivite yapıcı etkisi melanom dışı cilt kanserinde olası bir mekanizma olarak rol oynayabilir.

      Hidroklorotiyazid alan hastalar melanom dışı cilt kanseri riski hakkında bilgilendirilmeli ve yeni lezyonlar için ciltlerini düzenli olarak kontrol etmeleri ve şüpheli deri lezyonlarını derhal bildirmeleri önerilmelidir. Hastalara deri kanseri riskini minimum düzeye indirmek üzere güneş ışığı ve UV ışını maruziyetini sınırlandırmaları gibi önleyici tedbirler almak ve maruziyet durumunda yeterli koruma uygulamaları tavsiye edilmelidir. Şüpheli deri lezyonları, histolojik biyopsi incelemeleri de dahil edilerek acil olarak incelenmelidir. Melanom dışı deri kanseri öyküsü olan hastalarda hidroklorotiyazid kullanımının dikkatli bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi de gerekebilir (ayrıca bkz. Bölüm 4.8).

      Bu tıbbi ürün 125 mg laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği ya da glikoz- galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Losartan

      Rifampisin ve flukonazolün aktif metabolit düzeylerini düşürdüğü bildirilmiştir. Bu etkileşimlerin klinik sonuçları değerlendirilmemiştir.

      Anjiyotensin II'yi veya etkilerini bloke eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, potasyum tutucu diüretiklerin (örneğin, spironolakton, triamteren, amilorid), potasyum takviyelerinin, potasyumlu ikamelerinin, veya potasyum düzeylerini yükseltebilen diğer ilaçların (örneğin, trimetoprim içeren ürünler) eş zamanlı kullanımı serum potasyumunda artışlara neden olabilir. Eş zamanlı uygulama tavsiye edilmez.

      Sodyum atılımını etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, lityum atılımı azalabilir. Dolayısıyla, anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle birlikte lityum tuzları uygulanacaksa serum lityum düzeyleri yakından izlenmelidir.

      Anjiyotensin II antagonistleri NSAİİ'ler (Non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlar) (antiinflamatuvar dozlarda seçici COX-2 inhibitörleri, asetilsalisilik asit) ve seçici olmayan NSAİİ'ler ile birlikte uygulandığında antihipertansif etkide azalma görülebilir. Anjiyotensin II antagonistleri veya

      hastalarda serum potasyumunda yükselmeye ve böbrek fonksiyonunda kötüleşme riskinde

      (muhtemel akut böbrek yetmezliği dahil) artışa yol açabilir. Bu kombinasyon özellikle yaşlılara dikkatle uygulanmalıdır. Hastalar yeterli şekilde hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedaviye başlandıktan sonra ve ardından periyodik olarak böbrek fonksiyonunun takibine dikkat edilmelidir.

      Seçici COX-2 inhibitörleri dahil non-steroid antiinflamatuvar ilaçlarla tedavi edilen, böbrek fonksiyonu bozulmuş bazı hastalarda anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin birlikte uygulanması böbrek fonksiyonunu daha da kötüleştirebilir. Bu etkiler genellikle geri dönüşlüdür.

      Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotension-aldosteron sisteminin (RAAS), ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekli RAAS-etkili ajanının kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).

      Trisiklik antidepresanlar, antipsikotikler, baklofen, amifostin gibi hipotansiyonu indükleyen diğer maddeler: Kan basıncını düşüren bu ilaçlarla birlikte kullanım yan etki veya ana etki olarak hipotansiyon riskini arttırabilir.

      Hidroklorotiyazid

      Eş zamanlı uygulandıklarında aşağıdaki ilaçlar tiyazid diüretiklerle etkileşebilir: Alkol, barbitüratlar, narkotikler veya antidepresanlar

      Ortostatik hipotansiyonda artış görülebilir. Antidiyabetik ilaçlar (oral ajanlar ve insülin)

      Tiyazid tedavisi glukoz toleransını etkileyebilir. Antidiyabetik ilacın dozajında ayarlama gerekebilir. Hidroklorotiyazid ile ilişkili muhtemel fonksiyonel böbrek yetmezliğinden kaynaklanan laktik asidoz riski nedeniyle metformin dikkatli kullanılmalıdır.

      Diğer antihipertansif ilaçlar Aditif etki.

      Kolestiramin ve kolestipol reçineleri

      Hidroklorotiyazidin emilimi anyon değişimi yapan reçinelerin varlığında bozulur. Kolestiramin veya kolestipol reçinelerinin tekli dozları hidroklorotiyazide bağlanarak bu ilacın gastrointestinal kanaldan emilimini sırasıyla % 85 ve % 43'e varan oranlarda azaltır.

      Kortikosteroidler, ACTH

      Elektrolit azlığında (özellikle hipokalemi) şiddetlenme.

      Presör aminler (örneğin, adrenalin)

      Presör aminlere yanıtta muhtemel azalma söz konusudur, ancak bu azalma kullanımlarını engelleyecek kadar fazla değildir.

      Lityum

      Diüretik ajanlar lityumun renal klerensini azaltır ve lityum toksisitesi riskini arttırırlar; eş zamanlı kullanım önerilmez.

      Gut tedavisinde kullanılan tıbbi ürünler (probenesid, sulfinpirazon ve allopurinol)

      Hidroklorotiyazid serum ürik asit düzeyini yükseltebildiğinden, ürikozürik tıbbi ürünlerde dozaj ayarlaması gerekebilir. Probenesid veya sulfinpirazon dozajının arttırılması gerekebilir. Tiyazidin eş zamanlı uygulanması allopurinole karşı aşırı duyarlılık reaksiyonlarının insidansını arttırabilir.

      Antikolinerjik ajanlar (örneğin, atropin, biperiden)

      Gastrointestinal hareketlilikte azalma ve mide boşalma hızında artış yoluyla tiyazid tipi düretiklerin biyoyararlanımını arttırabilirler.

      Sitotoksik ajanlar (örneğin, siklofosfamid, metotreksat)

      Tiyazidler sitotoksik tıbbi ürünlerin böbreklerle atılımını azaltabilir ve onların miyelosupresif etkilerini güçlendirebilirler.

      Salisilatlar

      Yüksek salisilat dozlarının varlığında, hidroklorotiyazid salisilatların santral sinir sistemi üzerindeki toksik etkisini arttırabilir.

      Metildopa

      Hidroklorotiyazid ve metildopanın eş zamanlı kullanımıyla ortaya çıkan hemolitik anemiye dair izole raporlar mevcuttur.

      Siklosporin

      Eş zamanlı siklosporin tedavisi hiperürisemi ve gut tipi komplikasyonların riskini arttırabilir.

      Digitalis glikozidleri

      Tiyazid ile indüklenen hipokalemi veya hipomagnezemi digitalis kaynaklı kalp aritmilerinin başlamasını hızlandırabilir.

      Serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünler

      Losartan/hidroklorotiyazid serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünler (örn. digitalis glikozidleri ve antiaritmikler) ve aşağıdaki Torsades de Pointes (ventriküler taşikardi) indükleyen tıbbi ürünler (bazı antiaritmikler) ile birlikte uygulandığında serum potasyum düzeyi ve EKG'nin periyodik takibi önerilir; hipokalemi Torsades de Pointes (ventriküler taşikardi) için zemin hazırlayıcı bir faktördür:

        Sınıf Ia antiaritmikler (örneğin, kinidin, hidrokinidin, disopiramid).

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi: D.

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        ®

        Planlı bir hamilelikten önce, uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir. SARİLEN

        ®

        PLUS gebelikte

        kontrendike olduğundan; SARİLEN kullanılmalıdır.

        PLUS ile tedavi sırasında uygun doğum kontrol yöntemleri

        Gebelik dönemi

        Anjiyotensin II Reseptör Blokerleri (ARB'ler)

        ®

        SARİLEN PLUS gebelik süresince kullanılmamalıdır.

        Gebeliğin ilk trimesterinde ADE inhibitörlerine maruz kalımdan sonra teratojenite riskine işaret eden epidemiyolojik kanıtlar kesinlik kazanmamıştır; bununla birlikte riskte küçük bir artış

        epidemiyolojik veri bulunmamasına karşın, bu ilaç sınıfı için benzer riskler mevcut olabilir.

        ARB tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere

        ®

        geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda SARİLEN PLUS tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun

        ise alternatif tedaviye başlanmalıdır.

        Gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde Losartan+Hidroklorotiyazid tedavisine maruz kalmanın insanlarda fetotoksisiteyi (böbrek fonksiyonunda azalma, oligohidramnios, kafatası kemiklerinde gelişme geriliği) ve neonatal toksisiteyi (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) indüklediği bilinmektedir (bkz. Bölüm 5.3).

        ®

        Gebeliğin ikinci trimesterinde SARİLEN PLUS'a maruz kalınmışsa, böbrek fonksiyonu ve

        kafatasının ultrasonla kontrolü tavsiye edilir.

        ®

        Anneleri SARİLEN PLUS kullanmış bebekler hipotansiyon yönünden dikkatle gözlemlenmelidir

        (ayrıca bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

        Hidroklorotiyazid:

        Gebelikte hidroklorotiyazidle ilgili, özellikle ilk trimesterde sınırlı deneyim bulunmaktadır. Hayvan çalışmaları yeterli değildir.

        Hidroklorotiyazid plasentadan geçer. Hidroklorotiyazidin farmakolojik etki mekanizması nedeniyle,

        2. ve 3. trimesterlerde kullanımı feto-plasental perfüzyonu tehlikeye atabilir ve fetüs ve yenidoğanda trombositopeni, elektrolit dengesinde bozulma ve ikter gibi etkilere yol açabilir.

        Plazma hacminde azalma ve plasentada hipoperfüzyon riski ve hastalık seyri üzerinde yararlı bir etkisi olmaması nedeniyle hidroklorotiyazid, gestasyonel ödem, gestasyonel hipertansiyon veya preeklampsi için kullanılmamalıdır.

        Hidroklorotiyazid gebe kadınlarda, başka alternatif tedavinin kullanılamadığı nadir durumlar haricinde, esansiyel hipertansiyon için kullanılmamalıdır.

        Laktasyon dönemi

        Anjiyotensin II Reseptör Blokerleri (ARB'ler)

        ®

        Emzirme döneminde SARİLEN PLUS kullanımına ilişkin hiçbir bilgi yoktur. Bu nedenle,

        ®

        SARİLEN PLUS emzirme döneminde önerilmez. Emzirme döneminde, özellikle de yeni doğmuş

        veya prematüre bebekler emzirilirken güvenlilik profillerinin daha iyi olduğu bilinen alternatif tedaviler tercih edilmelidir.

        Hidroklorotiyazid

        Hidroklorotiyazid anne sütüne çok az miktarda geçer. Yüksek dozda tiyazidler süt üretimini

        ®

        baskılayan yoğun diüreze neden olur. SARİLEN PLUS'ın emzirme sırasında kullanımı

        ®

        önerilmemektedir. SARİLENPLUSemzirmedönemindekullanılacaksa en düşük dozu tercih

        Belgee dDiolğmruleamliadKiro.du: 1ZW56ZW56Q3NRZ1AxYnUyYnUyYnUyak1U

        Üreme yeteneği /Fertilite

        ®

        SAİLEN PLUS'ın insanlar üzerindeki üreme yeteneğine ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        Araç ve makine kullanma becerisine etkileri inceleyen hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak araç veya makine kullanırken, antihipertansif alımı sırasında ve özellikle de tedaviye başlanırken veya doz arttırıldığında baş dönmesi veya uyuklamanın zaman zaman yaşanabileceği akılda tutulmalıdır.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        İstenmeyen olaylar aşağıda sistem organ sınıfına göre listelenmiştir. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır:

        Farklı organ sistemlerinde;

        Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥ 1/10,000 ila <1/1,000), çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Losartan potasyum tuzu ve hidroklorotiyazid ile yürütülen klinik çalışmalarda, bu madde kombinasyonuna spesifik hiçbir istenmeyen olay gözlenmemiştir. İstenmeyen olaylar losartan potasyum tuzu ve/veya hidroklorotiyazid ile daha önce gözlenenlerle sınırlıdır.

        Esansiyel hipertansiyonun incelendiği kontrollü klinik çalışmalarda baş dönmesi, losartan ve hidroklorotiyazid ile tedavi edilen hastaların % 1'inde veya daha fazlasında plaseboya göre daha yüksek insidansla ortaya çıkan ve maddeye bağlı olduğu bildirilen tek istenmeyen olaydır.

        Bu etkilerin yanısıra, ürünün pazara sunulmasından sonra aşağıda belirtilen istenmeyen reaksiyonlar bildirilmiştir:

        Hepato-bilier hastalıklar Seyrek: Hepatit Araştırmalar‌

        Seyrek: Hiperkalemi, ALT enziminde artış

        Ayrı bileşenlerden biriyle görülmüş ve losartan potasyum/ hidroklorotiyazidin potansiyel istenmeyen olayları olabilecek diğer istenmeyen olaylar:

        Losartan

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        BelgBe Diloiğnrumlamiya oKro:duT: 1rZoWm5b6ZoWsi5t6oQp3NenRZi 1AxYnUyYnUyYnUyak1U

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Seyrek: Hipersensitivite: Anaflaktik reaksiyonlar, yüzde, dudaklarda, farenks ve/veya dilde havayolu tıkanıklığına neden olan, larenks ve glottiste şişme dahil anjiyoödem.

        Geçmişte bazı hastalarda ADE inhibitörleri dahil, diğer ilaçların uygulanmasıyla anjiyoödem bildirilmiştir.

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları Yaygın olmayan: Anoreksi, gut Psikiyatrik hastalıklar‌

        Yaygın: İnsomnia

        Yaygın olmayan: Anksiyete, anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, konfüzyon, depresyon, anormal rüya görme, uyku bozukluğu, somnolans, hafıza kaybı

        Sinir sistemi hastalıkları

        Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi

        Yaygın olmayan: Sinirlilik, parestezi, periferik nöropati, tremor, migren, senkop Bilinmiyor: Disguzi

        Göz hastalıkları

        Yaygın olmayan: Bulanık görme, gözde yanma/batma, konjunktivit, görme keskinliğinde azalma

        Kulak ve iç kulak hastalıkları

        Yaygın olmayan: Vertigo, kulak çınlaması

        Kardiyak hastalıklar

        Yaygın olmayan: Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon, sternalji, anjina pektoris, ikinci derece AV blok, serebrovasküler olay, miyokard infarktüsü, çarpıntı, aritmi (atriyal fibrilasyon, sinüs bradikardisi, taşikardi, ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyon)

        Vasküler hastalıklar

        Yaygın olmayan: Vaskülit

        Bilinmiyor: Doza bağlı ortostatik etkiler

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın: Öksürük, üst solunum yolu enfeksiyonu, burun tıkanıklığı, sinüzit, sinüslerde rahatsızlık Yaygın olmayan: Farengeal bölgede rahatsızlık hissi, farenjit, larenjit, dispne, bronşit, epistaksis, rinit, solunum zorluğu

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın: Karın ağrısı, bulantı, diyare, dispepsi

        Yaygın olmayan: Kabızlık, diş ağrısı, ağız kuruluğu, flatulans, gastrit, kusma, tedaviye dirençli kabızlık

        Bilinmiyor: Pankreatit

        Hepato-bilier hastalıklar

        Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon anormallikleri

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Yaygın olmayan: Alopesi, dermatit, cilt kuruluğu, eritem, sıcak basması, ışığa karşı duyarlılık, prurit, döküntü, ürtiker, terleme

        Kas– iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

        Yaygın: Kas krampları, sırt ağrısı, bacak ağrısı, miyalji

        Yaygın olmayan: Kol ağrısı, eklemde şişlik, diz ağrısı, iskelet-kas ağrısı, omuz ağrısı, tutukluk, artralji, artrit, koksalji, fibromiyalji, kas zayıflığı

        Bilinmiyor: Rabdomiyoliz

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Yaygın: Renal bozukluk, renal yetmezlik

        Yaygın olmayan: Noktüri, idrar sıklığında artış, idrar yolu enfeksiyonu

        Üreme sistemi ve meme hastalıkları

        Yaygın olmayan: Libido azalması, erektil disfonksiyon/impotans

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Yaygın: Asteni, yorgunluk, göğüs ağrısı Yaygın olmayan: Yüzde ödem, ödem, ateş Bilinmiyor: Grip benzeri belirtiler, halsizlik

        Araştırmalar

        Yaygın: Hiperkalemi, hematokrit ve hemoglobinde hafif düşüş, hipoglisemi Yaygın olmayan: Üre ve kreatinin serum düzeylerinde hafif yükselme

        Çok seyrek: Karaciğer enzimlerinde ve bilirubinde artış Bilinmiyor: Hiponatremi

        Hidroklorotiyazid

        İyi huylu neoplazmlar, malign ve belirtilmemiş (kist ve polip dahil)

        Bilinmiyor: Melanom dışı cilt kanseri (Bazal hücreli karsinom ve Skuamöz hücreli karsinom)

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan: Agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, lökopeni, purpura, trombositopeni

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Seyrek: Anaflaktik reaksiyonlar

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları

        Yaygın olmayan: Anoreksi, hiperglisemi, hiperürisemi, hipokalemi, hiponatremi

        Psikiyatrik hastalıklar

        Yaygın olmayan: İnsomnia Sinir sistemi hastalıkları Yaygın: Baş ağrısı

        Göz hastalıkları

        Yaygın olmayan: Geçici bulanık görme, ksantopsi

        Bilinmiyor: Korodial efüzyon, akut miyop, akut açı kapanması glokomu

        Vasküler hastalıklar

        Yaygın olmayan: Nekrotizan anjitis (vaskülit ve kutanöz vaskülit)

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın olmayan: Pnömoni ve pulmoner ödem dahil olmak üzere solunum distresi

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın olmayan: Sialadenit, spazmlar, gastrik iritasyon, bulantı, kusma, diyare, kabızlık

        Hepato-bilier hastalıklar

        Yaygın olmayan: Sarılık (intrahepatik kolestatis), pankreatit

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Yaygın olmayan: Işığa karşı duyarlılık, ürtiker, toksik epidermal nekrolizis Bilinmiyor: Kütanöz lupus eritematoz

        Kas iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

        Yaygın olmayan: Kas krampları

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Yaygın olmayan: Glikozüri, interstisyel nefrit, renal fonksiyon bozukluğu, böbrek yetmezliği

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Yaygın olmayan: Ateş, baş dönmesi

        Seçilen yan etkilerin tanımı

        Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlı ilişki gözlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4 ve 5 .1).

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Yüksek Tansiyon Yüksek Tansiyon Hipertansiyon sürekli anormal derecede yüksek olan kan basıncıdır. Tansiyon atardamarlarınızdaki kanın basıncıdır. Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir.