SEVLURAN inhilasyon çözeltisi 250 ml Kısa Ürün Bilgisi

Sevoflurane }

Sinir Sistemi > Genel Anestezikler > Sevofluran
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. | 27 December  2013

1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

SEVLURAN İnhalasyon Çözeltisi

2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Her bir 100 ml SEVLURAN, 100 ml sevofluran içerir.

Her bir 250 ml SEVLURAN, 250 ml sevofluran içerir.

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.


3.   FARMASÖTİK FORMU

Çözelti.

Berrak, renksiz, keskin kokulu olmayan çözelti


4.1. Terapötik endikasyonlar

Sevofluran, hastanede yatan veya yatmadan tedavi gören pediyatrik ve erişkin hastala cerrahisinde, genel anestezinin indüksiyon ve idamesi için kullanılır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Anestezi sırasında vaporizatörden verilen sevofluran konsantrasyonları bilinmelidir, için, Sevofluran, özel olarak Sevofluran için kalibre edilmiş vaporizatörlerle uygulaı

Bunun alıdır.


nm


Premedikasyon

Premedikasyon her hastanm gereksinimine ve anestezistin takdirine göre seçilmelidij
İndüksiyon

ilmeli ve ajanının


Doz hastanm yaşı ve klinik durumuna bağlı olarak, istenen etkiye göre bireyselleşti titre edilmelidir. Kısa etkili bir barbitürat veya diğer bir intravenöz indüksiyo ardından, Sevofluran inhalasyonu uygulanabilir.

Sevofluran ile indüksiyon oksijenle veya oksijen-nitröz oksit karışımı ile elde edilebilir. Erişkinlerde % 5’e kadar sevofluran konsantrasyonlarının inspirasyonu genellikle 2 dakikadan az bir süre içinde cerrahi anestezi oluşturur. Çocuklarda, %7’ye kadar sLvofluran konsantrasyonlarının inspirasyonu genellikle 2 dakikadan az bir süre içinde cerrahji anestezi oluşturur. Alternatif olarak, premedikasyon uygulanmamış hastalarda anestezinin ine üksiyonu için % 8’e kadar sevofluran konsantrasyonlarının inspirasyonu kullanılabilir.


idame

Cerrahi düzeylerdeki anestezinin sürekliliği, nitröz oksit ile birlikte veya tek başına Sevofluranın % 0.5 - %3’lük konsantrasyonları ile sağlanabilir. Yaşlılarda, diğer ir halasyon ajanlarıyla olduğu gibi, cerrahi anestezinin sürdürülmesi için normal olarak Sevoflur anın daha küçük konsantrasyonları gerekir.

Sevofluran MAK (minimum alveoler konsantrasyon) değerleri yaş ve nitröz oksit azalır. Aşağıdaki tablo farklı yaş grupları için ortalama MAK (minimum konsantrasyon) değerlerini içermektedir.

lavesi ile alveoler


Tablo 1. Pediyatrik ve yetişkin hastalar için yaşa göre MAK (minimum alveoler konsantrasyon)

değerleri

ı alveoler


Hastanın yaşı (yıl) Oksijendeki Sevofluran miktarı %65 N20/ %35 02rdeki Sevoflur; .n miktarı

0-1 ay *

% 3.3

1 -< 6 ay

% 3.0

6 ay -< 3yı 1

% 2.8

%2.0**

3 - 12

% 2.5

25

% 2.6

%1.4

40

% 2.1

%1.1

60

% 1.7

%0.9

80

% 1.4

%0.7

* Yenidoğanlar zamanında doğmuşlardır. Prematüre yenidoğanlar için MAK (minimur konsantrasyon) değerleri belirlenmemiştir.

** 1 -<3 yaşındaki pediyatrik hastalarda, % 60 N20 / %40 02 kullanılmıştır.

Anesteziden Çıkma

Sevofluran anestezisini takiben, anesteziden uyanma süresi genellikle kısadır. Bı) hastalar post-operatif ağrı gidericilere daha erken gereksinim duyabilirler.

nedenle


Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Geriyatrik popüiasyon: Yaşın artmasıyla MAK (minimum alveoler konsantrasyon) azalır. 80 yaşındaki bir yetişkinde MAK’ın (minimum alveoler konsantrasyon) elde edil nesi için gereken ortalama sevofluran konsantrasyonu, 20 yaş için gerekenin yaklaşık %50’sidlr.

4.3. Kontrendikasyonlar

Malign hipertermiye bilinen veya şüpheli genetik duyarlılığı olan hastalarda Sevofluran kullanılmamalıdır.

Sevofluran veya diğer hal ojeni i ajanlara duyarlı olduğu bilinen veya şüpheli olan hastalarda Sevofluran kullanılmamalıdır (öm; genellikle artmış karaciğer enzimleri, ateş, lökositoz ve/veya eozinofıli ile birlikte geçici olarak anestezi ile ilişkili bu ajanlardan herhangi biri ile hepatoksisite geçmişi olanlar)

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Sevofluran sadece genel anestezi uygulaması konusunda eğitimli kişilerce uygul Havayolunun idamesi için gerekli olanlar, yapay ventilasyon, oksijen zenginleş dolaşım resüsitasyonunda kullanılan ekipmanlar hazır bulundurulmalıdır.

malıdır, tirme ve


an


Bir vaporizatörden dağıtılan sevofluran konsantrasyonu tam olarak bilinmelidir. Uçucu anestezikler fiziksel özellikleri bakımından farklılık gösterdiği için, sadece sevoflrıran için özel olarak kalibre edilmiş vaporizatörler kullanılmalıdır. Genel anestezi uygulaması, hastanın yanıtına göre kişiye özel hale getirilmelidir. Anestezi düzeyleri dertleştikçe hipotansiyon ve solunum depresyonu artar.

Mitokondri rahatsızlıkları olan hastalara sevofluran dahil genel anestezi uygulanırkeş dikkatli olunmalıdır.

Anestezinin idamesi esnasında, Sevofluran konsantrasyonun arttın İmasıyla kan basıncında doza bağlı azalmalar oluşur. Kan basıncındaki aşırı azalma, anestezinin derinliğ ne bağlı olabilir ve bu tür durumlar solunan Sevofluran konsantrasyonları azaltılarak düzeltilebilir.

Hipovolemik, hipotansif veya başka hemodinamik risk taşıyan hastalar için (ömjt birlikte kullanılan ilaçlara bağlı) doz seçilirken özellikle dikkat edilmelidir.

Tüm anesteziklerle olduğu gibi, koroner arter hastalığı bulunan hastalarda ıDniyökard iskemisinin önlenmesi açısından hemodinamik stabilitenin sağlanması önemlidir.

Obstetrik anestezi sırasında sevofluran kullanırken dikkatli olunmalıdır çünkj|ü rahim

üzerindeki gevşetici etki rahim kanama riskini arttırabilir (bkz. Bölüm 4.6).

Hastalar yoğun bakım ünitesinden çıkarılmadan önce genel anesteziden çıkış dillkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.

Sevofluran alimim takiben bilinçlilik halinin geri kazanılması genelde birkaç dakika

sürmesine rağmen takip eden iki ya da üç gün içerisinde zihinsel fonksiyona olan etlfisi tespit edilmemiştir.

Halojenli hidrokarbon anesteziklerine daha önce maruz kalınmasının (özellikle dej aralık 3 aydan daha kısa ise) karaciğer hasarı için potansiyeli arttırabildiği rapor edilmiştir.

Pazarlama sonrası deneyimlerden, çok seyrek olarak ameliyat sonrası hafif, orta ve ciddi hepatik fonksiyon bozukluğu veya sanlık ile ya da sarılığın eşlik etmediği hepatit

bildirilmiştir.

Sevofluranın altta yatan hepatik bir soruna sahip veya hepatik fonksiyon bozukluğu la neden olduğu bilinen ilaçlarla tedavi gören hastalarda kullanılması durumunda klinik değeşendirme yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.8).

Çok seyrek olarak torsades de pointes (istisnai vakalarda fatal olabilir) ile ilişkilend uzaması ile ilgili izole raporlar mevcuttur. Yatkınlığı olan hastalara sevofluran ı dikkat edilmelidir.

Malign Hipertermi: Duyarlı kişilerde, Sevofluran dahil güçlü inhalasyon anestezikleri, yüksek oksijen gereksinimine neden olan, iskelet kasındaki bir hipermetabo ik olayı tetikleyebilir ve bu klinik sendrom malign hipertermi olarak bilinir. Bu klinik sendrom hiperkapni ile belirti verir ve kas rijiditesi, taşikardi, takipne, siyanoz, aritmiler ve/veya stabil olmayan kan basıncı içerebilir. Spesifik olmayan bu belirtilerin bazıları hafif anesfezi, akut hipoksi, hipokapni ve hipovolemi sırasında da görülebilir.

rilen QT erilırken


Malign hipertermi tedavisi, tetikleyen ajanlamı (örneğin Sevofluran) kesilmesini, iıkravenöz dantrolen sodyum uygulanmasını ve destekleyici tedavi uygulanmasını içerir. Böbrek yetmezliği daha geç ortaya çıkabilir, bu nedenle idrar çıkışı mümkün ise utun süre izlenmelidir.

İnhale anestezik ajanların kullanımı çocuklarda postoperatif dönemde, kardiyak arimiler ve ölüm ile sonuçlanan serum potasyum düzeylerinin seyrek artışı ile ilişkilendirilmiştir. Gizli ya da açık nöromusküler hastalığı, özellikle Duchenne musküler distrofısi olan fostalar en zayıf hasta olarak görünmektedir. Bu vakaların tümü olmasa bile çoğunluğu, beraberindeki süksinilkolin kullanımıyla ilişkilendirilmiştir. Bu hastalarda ayrıca serum kreatir|in kinaz düzeylerinde belirgin artış ve bazı vakalarda idrarda miyoglobinüri ilişkili kıs haşan gösterilmiştir. Görünürde malign hipertermiye olan benzerliğe karşın bu hastalann h çbiri kas rijiditesinin veya hipermetabolik durumun belirti veya semptomların sergileınemiştir. Hiperkalemi ve dirençli aritmileri tedavi etmek için erken ve kuvvetli müdahale ve daha sonra latent nöromusküler hastalık için değerlendirme Önerilmektedir.

Pompe hastalığı olan pediyatrik hastalarda izole ventriküler aritmi vakaları bildirilmi

şti.

;rrer kez


Oldukça kısa bir aralık içerisinde sevofluran İçeren halojenli hidrokarbonlara mük maruz kalan hastaların artmış karaciğer haşan riski bulunabilir.

Hastalar uyanma odasından çıkarılmadan önce genel anesteziden uyanma dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir. Sevofluran ile genellikle anesteziden çıkma hızlı görülür; bundan dolayı post-operatif ağrının giderilmesi gerekebilir. Sevofluran uygulamasını takiben bili ıcin geri gelmesi genellikle birkaç dakika içerisinde gerçekleşse de, anestezi sonrası 2 veya 3 gün süre için zihin fonksiyonu üzerindeki etkisi araştırılmamıştır. Diğer anestezikler gibi, ruh halindeki küçük değişiklikler uygulama sonrası birkaç gün devam edebilir (bkz Böiüm 4.7). Çocuklarda hızlı anesteziden çıkış, ajitasyon ve kooperasyon eksikliği ile ilişkilendirilebilir (vakaların yaklaşık %25’inde).

Nöbetler:

Sevofluran kullanımı ile ilişkilendirilen seyrek nöbet vakalan bildirilmiştir (bkz. Bt lüm 4.4. Pediyatrik kullanım ve Bölüm 4.8).

Sevofluran kullanımı, predispozan risk faktörleri olan veya olmayan daha yaşlı yetişkinlerin yanında çocuklar ve genç yetişkinlerde de nöbet oluşumu ile ilişkilendirilmiştir. Nc bet riski bulunan hastalarda sevofluran kullanılmadan önce klinik değerlendirme Öiıemlidir. Çocuklarda anestezi derinliği sınırlı olmalıdır. EEG sevofluran dozunun optimizm syonuna izin verebilir ve nöbet yatkınlığı olan hastalarda nöbet aktivitesinin gelişimini eng yardımcı olabilir (bkz. Bölüm 4.4).

Pediyatrik kullanım:

:llemeye


Sevofluran kullanımı nöbetler ile ilişkilendirilmiştir. Nöbetler, çoğu kez hastalığa zemin hazırlayan bir risk faktörü taşımayan, 2 aylıktan başlayarak çocuklarda ve genç erişkinlerde meydana gelmiştir. Nöbet görülme riski olan hastalarda sevofluran kullanımınla klinik değerlendirme yapılmalıdır (bkz. bölüm 4.4 - Nöbetler ve Bölüm 4.8).

Çocuklarda distonik hareketler gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8).

Böbrek Bozukluğu:

Klinik çalışma yapılan, böbrek yetersizliği olan hastaların (başlangıç serum kreatin n değeri 1.5 mg/dl’den fazla olan) sayısı az olduğundan, bu grupta sevofluran uygul imasının güvenliliği henüz tam olarak ortaya konmamıştır. Bu nedenle sevofluran, böbrek bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Sinir Sistemi Cerrahisi:

Intrakraniyal basınç yükselmesi açısından risk grubundaki hastalarda, st vofluran hiperventilasyon gibi intrakraniyal basıncı düşürecek tedbirlerle birlikte dikkatlice uygulanmalıdır.

Kurumuş CO2 Absorbanlarının Değiştirilmesi:

Kurumuş CO2 absorbanı ile (özellikle potasyum hidroksit içerenler; öm. Baralyme) birlikte sevofluran kullanımı sırasında nadiren anestezi makinasmda aşın ısı, duman ve/vey£ spontan yanma olayları bildirilmiştir. Vaporizatörle karşılaştırıldığında solunan sevofluran konsantrasyonunda olağandışı gecikmiş bir yükselme veya beklenmeyen düşme|er, CO2 absorban tüpünün aşırı ısınmasıyla ilişkili olabilir.

CO2 absorban tüplerinden uzun süreyle kuru gaz geçişinden sonra CO2 abscrbanımn kuruması dummunda ekzotermik bir reaksiyon, sevofluran degradasyonunda artış ve degradasyon ürünlerinin oluşması mümkündür. Deneysel bir anestezi makinesinin solunum devresinde kuru CO2 absorbanları kullanılarak uzun süreyle (>2 saat) maksimum sevofluran konsantrasyonlarının (%8) varlığında sevofluran degradanları (metanol, formaldehi|, karbon monoksit ve A, B, C ve D Bileşikleri) gözlemlenmiştir.

Anestezi solunum devresinde (sodyum hidroksit içeren absorbanlar kullanı dığında) gözlemlenen formaldehit konsantrasyonları; hafif solunum ırritasyonuna neden olduğu bilinen formaldehit düzeyleri ile uyumluydu. Bu uç deneysel modelde gözlemlenen degradanların klinik ile ilişkisi bilinmemektedir.

Yinelenen sevofluran maruziyeti ile mevcut deneyim çok sınırlıdır.

Bir klinisyen CO2 absorbanmm kuruduğundan kuşkulandığında, bu absorban sevofluran verilmeden önce değiştirilmelidir. Çoğu CO2 absorbanının renk göstergesi kurumaya bağlı olarak zorunlu bir değişim göstermez. Bu nedenle, anlamlı bir renk değişiminin olmaması, yeterli hidrasyon için bir güvence olarak kabul edilmemelidir. CO2 absorbanları renk göstergesinin durumuna bakılmaksızın rutin olarak değiştirilmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Sevofluranın, cerrahide yaygın olarak kullanılan santral sinir sistemi ajanları, otoıiom sınır sistemi ilaçları, iskelet kası gevşeticileri, aminoglikozidler dahil anti-infeksiyon ajanları, hormonlar ve sentetik sübstitüentleri, kan türevleri ve epinefrin dahil kardiyovaskül ir ilaçlar gibi geniş bir ilaç grubu ile birlikte uygulanmasının güvenli ve etkili olduğu gösterilmiştir.

Barbitüratlar:

Ameliyatlarda yaygın olarak kullanıldığı üzere sevofluran uygulaması barbi geçimlidir.

üratlarla

)fluranın yaygın çimlidir. nda, kan


Benzodiazepin ve opioidler:

Benzodiazepİnler ve opioidlerin diğer inhalasyon ajanları ile olduğu gibi, sev< MAK’ını (minimum alveoler konsantrasyon) düşürmesi beklenir. Ameliyatlard* olarak kullanıldığı üzere sevofluran uygulaması benzodiazepin ve opioidlerle ge Sevofluran ile beraber kullanılan opioidler (örn. alfentanil ve sülfentanil) kalp hızı basıncında ve solunum hızında sinerjik bir düşüş başlatabilir.

Nitröz oksit:

Diğer halojenli volatil anesteziklerle olduğu gibi sevofluran MAK’ı nitröz oksit ile beraber uygulandığında azalır. M AK karşılığı yaklaşık olarak erişkinlerde %50 ve çocuklarda %25 azalır.

Nöromusküler Blok Yapan Ajanlar:

Diğer inhalasyon anestezi ajanlarında olduğu gibi, sevofluran non-depolari kan kas gevşeticilerin yaptığı nöromusküler blokajın, hem yoğunluğunu hem de etki süresini etkiler. Alfentanil-N20 anestezisini tamamlamak için kullanıldığında sevofluran pankeronyum, vekuronyum veya atrakuryumla oluşturulan nöromusküler bloğu kuvvetlendirir. Bu kas gevşeticilerin sevofluranla eş zamanlı alındıkları zamanki doz ayarlaması, isofjuran ile birlikte alındıkları zaman gerekli olan miktara benzerdir.

Sevofluranın süksinilkolin üzerindeki etkisi ve depolarizan nöromusküler blokaj araştırılmamıştır.

ın suresi


Anestezinin indüksiyonu sırasında nöromusküler bloke edici ajanların dozunun azaltılması, endotrakeal intübasyon veya yetersiz kas gevşemesi için uygun şartların başlamasında gecikmeye yol açabilir, çünkü nöromusküler bloke edici ajanların potansiyalizasyonu sevofluran aliminin başlangıcından birkaç dakika sonra gözlenmiştir.

Non-depolarizan ajanlar; pankuronyum, vekuronyum veya atrakuryumla etki eşimleri çalışılmıştır. Spesifik kılavuzların yokluğunda: (1) endotrakeal intübasyon iç;in non-depolarizan kas gevşeticilerin dozunu azaltmayınız; ve (2) anestezinin devamı sırasında, non-depolarizan kas gevşeticilerin dozu N2Û/opioid anestezisi sırasındakine benzer oranda

azaltılmalıdır. Kas gevşeticilerin destek doz alımı, sinir uyarılarına alınan cevaba göre belirlenmelidir.

Ep i nefrin/Adrenal İ n

Sevofluran da isofluran gibi, dışarıdan uygulanan adrenalinin aritmojenik etkis|ne karşı miyokardın sensitizasyonuna yol açar.

Diğer ajanlarla olduğu gibi intravenöz bir anestezik (öm. propofol) kullanımı sonrasında Sevofluran’ın daha düşük konsantrasyonları gerekebilir.

CYP2E1 İndükleyicileri İzoniyazid ve alkol gibi sitokrom P450 izoenzimi CYP2El’in aktivitesini arttıran tıbbi ürünler ve bileşikler sevofluranın metabolizmasını arttırabilir, plazmada florür konsantrasyonlarında anlamlı artışlara yol açabilir fakat barbitüratlar tarafından indüklenmez. Sevof|uran ile ızoniyazidin eşzamanlı kullanımı, izoniyazidin hepatotoksik etkilerini arttırabilir.

CYP 2El’in artmış aktivitesini takiben plazma florür konsantrasyonlarında belirgiş gözlemlenmiştir.

artışlar


Beta blokerler

Sevofluran, düzenleyici kardiyovasküler mekanizmaları bloke ederek, beta blokerlerifı negatif inotropik, kronotropik ve dromotropik etkilerini arttırabilir.

İndirekt etki gösteren sempatomimetikler:

Sevofluran ve indirekt etki gösteren sempatomimetik ürünlerin (amfetaminler, eşzamanlı kullanımında akut hipertansif epizod riski bulunmaktadır.

efedrin)


Verapamil:

Verapamil ve sevofluran eş zamanlı uygulandığında atriyoventriküler iletimin btfzulduğu gözlemlenmiştir.

StJohn fs Wort (Sarı kantaron)

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi B’dir.

Gebelik dönemi

Hamilelerde kullanımı ile ilgili yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. Bundajı sevofluran, hamilelerde açıkça gerekli ise kullanılmalıdır.

dolayı


Sevofluranın diğer inhalasyon ajanları gibi, rahim üzerinde potansiyel olarak kânamaya neden olabilen gevşetici bir etkisi bulunmaktadır. Obstetrik anestezi sırasında sevofluran kullanıldığında klinik değerlendirme göz önüne alınmalıdır.

Bir klinik çalışmada sevofluran sezaryen sırasında anestezi için kullanıldığında bebekleri için güvenlilik gösterilmiştir. Sevofluran güvenliliği doğum eylemi ö vajinal doğum için gösterilmemiştir.

Laktasyon dönemi

anne ve ncesi ve


Sevofluranın veya metabolitlerinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmeıhektedir. Belgelenmiş bir deneyim olmadığı için, kadınlara sevofluran uygulamasından 48 saa sonraya kadar emzirmemeleri ve bu periyot süresince üretilen sütü atmaları tavsiye edilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

ı(nak gibi müddet dvofluran


Diğer ajanlarla olduğu gibi, hastalar motorlu araç veya tehlikeli makineleri kullan zihinsel uyanıklık gerektiren aktivitelerin uygulanmasının, genel anestezi sonrası bij bozulabileceği konusunda uyarılmalıdır (bakınız Bölüm 4.4). Hastalar s anestezisinden sonra uygun bir süre araba kullanmamalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler

Tüm güçlü inhalasyon anestezikleriyle olduğu gibi, Sevofluran doza bağımlı kalp ve solunum depresyonu yapabilir. Advers etkilerin çoğu hafif ve orta şiddetli olup; zaman içinde geçicidir. Postoperatif dönemde, diğer inhalasyon anestezikleri ile benzer insidansta, kusma ve bulantı yaygm olarak gözlemlenmiştir. Bu etkiler cerrahi ve genel anestezinin sık görülen sonuçları olup; inhalasyon anesteziğinden, operasyon öncesi ve sonrası uygulanan diğer ajanlardan ve hastanın cerrahi işleme yanıtından kaynaklanabilir.

En yaygın rapor edilen advers reaksiyonlar:

Yetişkin hastalarda: Hipotansiyon, bulantı ve kusma.

Yaşlı hastalarda: Bradikardi, hipotansiyon ve bulantı.

Pediyatrik hastalarda: Ajitasyon, öksürük, kusma ve bulantı.

Klinik çalışmalardan ve pazarlama sonrası deneyimlerden, sevofluran ile olası ilişkisi bulunan tüm olaylar aşağıda MedDRA Sistem Organ Sınıfı, Tercihli Terim ve sıklığına göre gösterilmektedir.

Şu sıklık grupları kullanılmaktadır: Çok yaygm (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10)J yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000), izole

raporlar dahil). Pazarlama sonrası advers reaksiyonlar maruziyet oram bilinmeyen bir popülasyondan gönüllü olarak bildirilmiştir. Bu nedenle, advers olayların gerçek insidansım tahmin etmek mümkün değildir ve sıklığı ’bilinmiyor’ şeklindedir.

Klinik çalışmalardaki sevofluran hastalarındaki advers etkilerin tipi, şiddeti ve sıklığ ilaç alan hastalardaki yan etkiler karşılaştırılabilir düzeydedir.

referans


İmmün sistem bozuklukları:

Bilinmiyor: Anaflaktik reaksiyon1, anaflaktoid reaksiyon, hipersensitivite1

Kan ve lenf sistemi bozukluklan:

Yaygm olmayan: Lökopeni, Lökositoz

Psikiyatrik bozukluklar:

Çok yaygm: Ajitasyon

Yaygın olmayan: Konfuzyonel durum

Sinir sistemi bozuklukları:

Yaygın: Somnolans, baş dönmesi, baş ağrısı Bilinmiyor: Konvülsiyon11’1 n, distoni

Kardiyak bozukluklar:

Çok yaygın: Bradikardi Yaygm: Taşikardi

Yaygın olmayan: Tam atriyoventriküler blok, atriyal fibrilasyon, aritmi, ventriküler ekstrasistol, supraventriküler ekstrasistol, ekstrasistol Bilinmiyor: Kardiyak arrestıv

Vasküler bozukluklar:

Çok yaygın: Hipotansiyon Yaygın: Hipertansiyon

Solunum, göğüs ve mediastinal bozukluklar:

Çok yaygm: Öksürük

Yaygın: Solunum bozuklukları, laringospazm

Yaygm olmayan: Apne, hipoksi, astım

Bilinmiyor: Bronkospazm, dispne1, hırıltı1, pulmoner ödem

Gastrointestinal bozukluklar:

Çok yaygm: Bulantı, kusma Yaygm: Tükürük hipersekresyonu

Böbrek ve idrar bozuklukları:

Yaygın olmayan: İdrar retansiyonu, glikozüri Bilinmiyor: Akut böbrek yetmezliği

Hepato-biliyer hastalıklar:

Bilinmiyor: Hepatit1’", hepatik yetmezlik1’11, hepatik nekrozis1"’

Deri ve derialtı doku hastalıkları:

Bilinmiyor: Döküntü1, ürtiker, pruritus, kontakt dermatit1, şişkin yüz1

Kas iskelet ve bağ doku bozuklukları;

Bilinmiyor: Kas seğirmesi

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları:

Yaygm: Ateş, hipotermi, üşüme Bilinmiyor: Malign hipertermi1’", göğüs rahatsızlığı1

Araştırmalar:

Yaygm: Artmış aspartat aminotransferaz, anormal kan glikoz seviyesi, anormal karaciğer fonksiyon testiv, anormal beyaz kan hücresi sayımı, artmış kan florürüvl

Yaygın olmayan: Artmış alanin aminotransferaz, artmış kan kreatinin, artmış kan laktat dehidrojenaz

Yaralanma, zehirlenme ve prosedürsel komplikasyonlar:

Yaygın: Hipotermi

I Bölüm 4.8-Seçilmiş advers reaksiyonların tanımlanması’na bakınız.

II Bölüm 4.4’e bakınız.

11 Bölüm 4.8-Pediyatrik popülasyon’a bakınız.

ıv Sevofluran kullanılan durumlarda kardiyak arrest ile ilişkili çok seyrek pazarlama sonrası rapor bulunmaktadır.

v Sevofluran ve referans ajanlarla, karaciğer fonksiyon testlerinde geçici değişiklikleri olduğu nadir vakalarda rapor edilmiştir.

vı Sevofluran anestezisi sırasında ve sonrasında serum inorganik florür seviyelerinde geçici artışlar oluşabilir. İnorganik florür konsantrasyonları genellikle sevofluran anestezisinin son iki saatinde pik yapar ve 48 saat içinde post-operatif seviyelere geri döner Klinik çalışmalarda, artmış florür konsantrasyonları böbrek fonsiyonlarının bozukşığu ile ilişkilendirilmemiştir.

5560 hasta/gönüllü içeren klinik programda 17 ölüm (9 sevofluran, 8 isofluran) edilmiştir. Bütün ölümlerin bilinmeyen bir nedenden olduğu veya çalışma ila ilişkilerinin olmadığı düşünülmektedir.

rapor ;ı ile


Seçilmiş advers reaksiyonların tanımlanması: Sevofluran anestezisi sıras sonrasında serum inorganik florür seviyelerinde geçici artış meydana gelebilir, florür konsantrasyonları genellikle sevofluran anestezisi sonrasında iki saat içeris değerine ulaşır ve 48 saat içerisinde ameliyat öncesi seviyelerine geri döner araştırmalarda, yükselen florür konsantrasyonları böbrek fonksiyonundaki boz ilişkilendirilmemiştir.

nda ve organik nde pik Klinik ıllma ile


In


Ameliyat sonrası görülen hepatite ilişkin seyrek bildirimler mevcuttur. Buna eki olarak, aralarında sevofluranın da bulunduğu güçlü uçucu anestezik ajanların kullabımı ile ilişkilendirilen nadir pazarlama sonrası hepatik yetmezlik ve hepatik nekroz bildirimleri

olmuştur. Ancak, bu olayların esas görülme sıklığı ve sevofluran ile ilişkisi kes bilinememektedir (bkz. bölüm 4.4).

Aralarında sevoflurarın da bulunduğu solunum yoluyla alman anestezik ajanlara özellikle uzun süreli mesleki maruziyet ile ilişkili olarak, seyrek aşın duyarlılık (kontakt dermatit, ciltte kızarıklık, dispne, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma, yüzde şişme veya anafılaktik reaksiyon dahil) bildirimleri alınmıştır.

Duyarlı kişilerde, solunum yoluyla alınan potent anestezi ajanları, yüksek oksijen i yol açan bir iskelet kası hipermetabolik durumunu ve malign hipertermi olarak bilin sendromu tetikleyebilir (bkz. bölüm 4.4).

iti y acına n klinik


4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımında şu önlemler alınmalıdır: Sevofluran uygulanmasının kesilmesi, açık havayolunun sağlanması, oksijen ile asiste veya kontrollü ventilasyonun başlatılması ve yeterli kardiyovasküler fonksiyonun sağlanması.


5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Genel Anestezik ATC kodu: N01AB08

Sevofluranın solunan konsantrasyonundaki değişiklikleri takiben, anestezi derinliğ değişir.

i hızlıca


İnsan da içeren ve çeşitli hayvan türlerinde yapılan çalışmalar sevofluranın hızlı etki ve irritasyon yapmayan bir ajan olduğunu göstermiştir. Uygulama, inhalasyon indüksiyon sırasında, rahat ve hızlı bir bilinç kaybı ve anestezinin kesilmesi sonras bir uyanma ile ilişkilendirilmiştir.

gösteren yoluyla ıtıda hızlı


Kardiyovasküler etkileri:

Diğer bütün güçlü inhalasyon ajanları gibi sevofluran solunum fonksiyonunu ve kan basıncını doza bağlı olarak deprese eder. Gönüllülerde yürütülen bir adet çalışmada, s konsantrasyonundaki artış ortalama arteriyel basıncında azalma ile sonuçlanmıştır fj atım hızında bir değişiklik bulunmamıştır. Sevofluran bu çalışmada plazma nora konsantrasyonlarını değiştirmemiştir.

efcofluran kat kalp drenalin


Sinir sistemi etkileri:

Klinik geliştirme programı esnasında sevofluran ile alakalı nöbete dair hiçb|r rastlanmamıştır.

delile


Normal intrakraniyal basıncı (İKB) olan hastalarda sevofluranm intrakraniyal basınt üzerine minimal etkisi olmuştur ve C02 hassasiyetini korumuştur. Artmış intrakraniyal basıncı olan hastalarda sevofluran güvenliliği araştırılmamıştır. İntrakraniyal basıncı yükselme riskinde olan hastalarda sevofluran dikkatli bir şekilde intrakraniyal basıncı düşürücü önlemlerle (hiperventilasyon gibi) uygulanmalıdır.

İndüksiyon, trakeobronşiyal sistemde aşırı sekresyon bulgusu ve santral siniıi sistemi stimülasyonu olmadan minimum eksitasyon veya üst solunum yolu iritasyon beli tileri ile gerçekleştirilir. Maske indüksiyonu uygulanan pediyatrik çalışmalarda sevofluran ilel öksürük insidansı halotan ile olandan istatistiksel olarak önemli ölçüde daha düşüktür.

Hem köpeklerde hem de insanlarda, sevofluranm epinefrin ile başlayan aritmojeıik eşiği isofluranınki ile yakındı ve halotanınkinden büyüktü. Köpeklerdeki çalışmalar sevofluranm kollateral miyokardiyal perfıizyonu azaltmadığını göstermiştir. Klinik çalışmalarda, miyokardiyal iskemi riski taşıyan hastalardaki miyokardiyal iskemi ve miytfkardiyal infarksiyon insidansı, sevofluran ve isofluran arasında benzerdi.

Hayvan çalışmaları, sevofluran ile bölgesel kan akışının (örn: karaciğer, böbrek dolaşımı, serebral dolaşım) sürdürüldüğünü göstermiştir. Hem hayvan hem de klinik çalışmalarda, nörohemodinamiklerdeki (intrakraniyal basınç, serebral kan akışı/kan akış hızı, oksijenin serebral metabolik oranı ve serebral perfüzyon basıncı) değişimler sevofluran ve zofloran arasında karşılaştırılabilir düzeydedir. Sevofluranm İKB (intrakraniyal basınç) üzerfnde çok az etkisi vardır ve CO2 hassasiyetini korur.

Sevofluran uzun süre anesteziye maruziyetten sonra bile, ortalama olarak yaklaşıl kadar, böbreğin idrarı konsantre etme yeteneğini etkilemez.

9 saate

ına, test şik yaş


Minimum Alveoler Konsantrasyon:

Minimum Alveoler Konsantrasyonu (MAK) cilt insizyonunun tekil uyaranın cevaf edilen popülasyonun %50’sinin girmediği konsantrasyondur. Sevofluranm, değ gruplarındaki MAK karşılıkları için ’Pozoloji ve Uygulama Şekli’ne bakınız.

Oksijendeki sevofluranın MAK’ı 40 yaşındaki bir erişkin için % 2.05 olarak belirlenmiştir. Diğer halojenli ajanlar ile olduğu gibi MAK, yaş ve nitröz oksit ilavesi ile azalır.

Klinik Etkililik ve Güvenlilik Çalışmaları Etkililik:

Sevofluran ile, pediatrik ve erişkin hastalarda anestezik ajan olarak kullanıldığı çoc sayıda klinik çalışma yürütülmüştür. Sonuçlar sevofluranın kolay ve hızlı anestezi indüksiyonu ve aynı zamanda anesteziden hızlı çıkış sağladığını göstermiştir. Sevofluran, aneztezideı çıkma, emre tepki ve oryantasyon gibi iyileşme durumlarında karşılaştırıldığı referans ürünjpre göre hızlı indüksiyon zamanıyla ilişkilendirilmiştir.

Erişkin Anestezisi:

Maske indüksiyonu

Maske indüksiyonunun uygulandığı erişkin çalışmalarında, sevofluran kolay ve hızlı anestezi indüksiyonu göstermiştir.

3591 erişkin hastanın (2022 sevofluran, 1196 isofluran, 111 enfluran, 262 propolol) dahil olduğu 3 ayaktan hasta ve 25 yatan hasta çalışmasında sevofluran anestezinin idaşıesi için etkili bir ajan olarak gösterilmiştir.

Sevofluranın nöroşirürjide, sezaryen uygulamalarında, koroner arter bypass (KAB hastalarda ve kalp hastalığı olmayıp miyokardiyal iskemi riski taşıyan hastalarda için uygun bir ajan olduğu kanıtlanmıştır.

geçiren

cullanım


i 3 yatan olarak


V’ii


<n


Pediatrik Anestezi:

1498 pediatrik hastanm (837 sevofluran, 661 halotan) dahil olduğu 2 ayaktan hasta hasta çalışmasında sevofluran anestezinin indüksiyonu ve idamesi için etkili bir aj gösterilmiştir.


Maske indüksiyonu

Maske indüksiyonunun uygulandığı pediatrik çalışmalarda, sevofluran ile olan indüksiyon zamanı halotan ile olandan istatiksel olarak önemli ölçüde daha kısa ve öksürme İnsidansı istatistiksel olarak önemli ölçüde daha düşüktür.

Güvenlilik:

Geniş çeşitlilikteki hasta popülasyonundaki (çocuklar, erişkinler, yaşlılar, böbrek bozukluğu olanlar, karaciğer bozukluğu olanlar, obezler, kardiyak by-pass ameliyatı olan hastalar, aminoglikozitler veya metabolik indükleyiciler ile tedavi edilen hastalar, tekrarlanan ameliyatlara maruz kalan hastalar, 6 saatten fazla süren ameliyat geçiren hastalar) klinik çalışmalar, laboratuar parametrelerinin (öm: SGPT, SGOT, alkalen fosfataz, total bilirubin, serum kreatinin, BUN) değerlendirme sonuçlan, aynı zamanda karaciğer ve böbrek fonksiyonları ile ilişkili yan etkilerinin araştırmacı-raporlama sıklığı, sevofluranın hem karaciğer ve böbrek üzerinde klinik olarak önemli ölçüde etkisi olmadığını hem de önceden var olan böbrek veya karaciğer rahatsızlığını şiddetlendirmediğini göstermiştir. Bu çı lışmalar aynı zamanda, herhangi bir klinik kimyasal parametrede değişim gösteren hasta orınındaki referans ajanlar ve sevofluran arasında istatiksel olarak önemli farklar olmadığım göstermiştir.

Bu böbrek fonksiyonu üzerindeki etki sevofluran ve referans ilaçlar arasında, tüpünün tipleri arasında, akış hızı boyunca ve inorganik florür konsantrasyonları > 5C ve olmayan hastalar arasında karşılaştırılabilir.

anestezi pnı olan


Böbrek bozukluğunun insidansı karşılaştırmalı çalışmalarda sevofluran (%0,17) ve referans ürünler (%0.22; isofluran, halotan, enfluran, propofol) için <%1 idi. Bu kapsamlı insidans genel bir cerrahi popülasyonla uyumludur. Tüm vakalarda böbrek disfonksiyonu için alternatif bir neden veya nedensel bir açıklama mevcuttur.

Karaciğer Bozukluğu;

Sevofluran, karaciğer fonksiyon bozukluğu, Child-Pugh Sınıf A ve B olan hastalarda anestezinin idamesi için primer ajan olarak kullanıldığında etkili ve iyi tolere edilebilirdir. Sevofluran, var olan karaciğer bozukluğunu alevlendirmez.

Böbrek Bozukluğu:

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Florür iyonu:

Florür iyonunun konsantrasyonları anestezinin süresinden, uygulanan sevofluran konsantrasyonundan ve anestezik gaz karışımının bileşiminden etkilenir.

Genel olarak inorganik florür konsantrasyonu sevofluran anestezisinden sonra 2 sa)^t içinde pik oluşturur ve 48 saat içinde operasyon öncesi seviyesine döner.

Sevofluranın deflorinasyonu barbüratlar tarafından indüklenmez.

Klinik Programda inorganik florür konsantrasyonları için değerlendirilen erişkinlerin yaklaşık %7’si 50 pM’dan daha fazla konsantrasyon göstermiştir. Bu kişilerin hiçbirinde böbrek fonksiyonu üzerine klinik olarak belirgin bir etki gözlenmemiştir.

Çözünürlük:

Sevofluranın kandaki düşük çözünürlüğü, indüksiyonun ardından alveoler konsantra; yonl arın hızla artması ve solunan ajanın kesilmesinden sonra da hızla azalması gerektiğini düşündürür. Bu durum solunan ve end-tidai konsantrasyonların (Fı ve FA) Ölçüldüğü bir klinik ç ılışmada konfırme edilmiştir. Sevofluranın 30 dakikadaki FA /Fi (wash-in) değeri 0.85’dir. 5 dakikadaki FA/FAo (wash-out) değeri 0.15’dir.

Dağılım:

Sevofluranm, ilaçların serum ve doku proteinlerine bağlanması üzerine etkisi araştırılmamıştır. Diğer florlanmış uçucu anestezi kİ erin serumdaki ilaçla ve in vnro doku proteinleriyle yer değiştirdiği gözlenmiştir. Bunun klinik önemi bilinmemektedir. Yüksek derecede bağlanan ve az dağılım hacmi olan ilaçlan (öm; fenitoin) alan hastalara sefvofluran uygulandığında klinik çalışmalar beklenmedik etkiler göstermemiştir.

Bivotransformasvon:

Sevofluran metabolizması CYP2Bl’in (öm. izoniyazid ve alkol) bilinen indükleyicileri ile artabilir, fakat barbitüratlar tarafından indüklenmez. Sevofluran için başka hiçbir n etabolik yol belirlenmemiştir. Trifloroasetik aside metabolize olmayan tek florlarımı: ı uçucu anesteziktir.

Eliminasyon:

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Hayvan çalışmaları sevofluran ile karaciğer ve böbrek dolaşımının iyi idame ettirildiğini göstermiştir.

Sevofluran, oksijenin serebral metabolik hızını (CMR02) izofluran ile görülen aı tarzda düşürmektedir. 2.0 M AK’a yaklaşan konsantrasyonlarda CMR02’de ortal azalma gözlemlenmiştir. Hayvan çalışmaları sevofluranın serebral kan akımı anlamlı bir etkisinin olmadığını göstermiştir.

falog bir a %50 üzerinde


a m


Hayvanlarda sevofluran elektroensefalografık (EEG) aktiviteyi izoflurana eşdeğer dozlarda anlamlı ölçüde baskılamaktadır. Sevofluranın normokapni veya hipokapni sırasında epileptiform aktivite ile bağlantılı olduğuna ilişkin kanıtlar yoktur. Enfluranır aksine, hipokapni sırasında ritmik işitsel uyaranlarla nöbet benzeri EEG aktivitesi oluşturm^ çabaları negatif sonuç vermiştir.

Bileşik A (sevofluran bozunma ürünü: pentafloroisopropenil florometil ether (PIFE), bkz. Bölüm 6.2) sıçanlarda yapılan çalışmalarda 3 saat için 50-114 ppm konsantrasyonlarında minimal nefrotoksiktir. Toksisite proksimal tübül hücrelerinde sporadik tek hücre necrozu ile karakterizedir. Bu böbrek toksisitesinin sıçanlardaki mekanizması ve insanlaıla ilgisi bilinmemektedir. Bileşik A ile ilişkili nefrotoksisitenin insanlardaki denk eşiklerinin 150-200 ppm olduğu tahmin edilmektedir. Rutin klinik uygulamada bulunan Bi eşik A konsantrasyonları C02 abzorbanı olarak Soda lime kullanıldığında erişkinlerde orühama 19 ppm’dir (maksimum 32 ppm).

Karsinojenez çalışmaları yapılmamıştır. Ames testinde mutajenik etki rapor edilmemiştir ve kültürlü memeli hücrelerinde kromozomal aberasyonlar indüklenmemiştir.

6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

6.2. Geçimsizlikler

Sevofluran normal oda ışıklandırması koşullarında saklandığı zaman stabildir. Güçlü asitlerin veya ısının varlığında fark edilebilir bir sevofluran degradasyonu oluşmaz. Sevofluran paslanmaz çelik, pirinç, alüminyum, nikel kaplı pirinç, krom kaplı pirinç veya bakır berilyum alaşımlarını korozyona uğratmaz.

Anestezi makinesi içinde, inhalasyon anesteziklerinin CO2 absorbanma maruz kalması sonucunda kimyasal degradasyon oluşabilir. Talimatlarda belirtildiği gibi taze absoı banlarla kullanıldığında, sevofluran degradasyonu minimaldir ve degradanlar saptanamayan düzeydedir ya da toksik değildir. Sevofluran degradasyonu ve bunu izleyen c egradan oluşumu absorban sıcaklığının artışı, CO2 absorbanın kuruması (desikasyon) (özellikle potasyum hidroksit içerenler), sevofluran konsantrasyonu artışı ve taze gaz Jıkımının azalmasıyla artış gösterebilir. Sevofluran iki yoldan alkali degradasyona uğrayabilir. Bunlardan ilki, pentafloroizopropanil florometil eter oluşumuyla (PIFE ya da daha yaygm adıyla Bileşik A) hidrojen kaybı sonucunda meydana gelir. Sevofluranın ikinci degradasyon yolu, sadece kurumuş CO2 absorbanlarımn varlığında oluşur ve sev heksafloroizopropanol (HFIP) ve formaldehide parçalanmasına yol açar. HFIP genotoksik değildir, hızla glukuronize olur, temizlenir ve toksisitesi sevofluran Formaldehit normal metabolik süreçlerde mevcuttur. Çok kurumuş absorbana ma sonucunda, formaldehit metanol ve format’a degrade olabilir. Format, yüksek karbon monoksit oluşumuna katkıda bulunabilir. Metanol, Bileşik A ile reaksiyon^ metoksi eklenmesiyle Bileşik B’yi oluşturabilir. Bileşik B ((pentoflorometoksi florometil eter) (PMFE)) ile tekrar heksaflorür eliminasyonuyla C, D ve E bi oluşturabilir. Çok kurumuş abzorbanlarla, özellikle potasyum hidroksit ile for: metanol, karbon monoksit, Bileşik A ve muhtemelen bunların degradanlarından bazı ve D bileşikleri oluşabilir.

Lewis Asit Degredasyonu

)fluranın naktiftir, gibidir, z kalma ıcaklıkta girerek zopropil laiklerini ^naldehit, lan B, C


n ı


En az 300 ppm su Lewis Asit inhibitörü olarak ilave edilmektedir. Başka herhangi maddesi veya kimyasal stabilizör kullanılmamaktadır.

bir katkı


6.3. Raf ömrü

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Geçerli olduğu takdirde kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ’Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ’Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.

Sevofluran, özel olarak sevofluran için kalibre edilmiş bir vaporizatörle, sevofluranın spesifik vaporizatörleri için dizayn edilmiş dolum sistemi veya diğer uygun sevoflurana spesifik vaporizatör dolum sistemleri kullanılarak uygulanmalıdır. İnhalasyon anei tezikleri uygulanırken karbondioksit absorbanları kurumaya bırakılmamalıdır. Bazı ıalojenli anesteziklerin karbonmonoksit oluşturmak üzere kuru karbondioksit absorbam ile e ki leşti ği bildirilmiştir. Yine de, tekrar soluma tüplerinde karbonmonoksit oluşum riskini vs artmış karboksihemoglobin düzeylerinin olasılığını azaltmak için CO2 absorbanları kırumaya bırakılmamalıdır. Sevofluran kurumuş CO2 absorbam ile kullanıldığında anestezi cihazında aşırı ısı üretimi, duman ve ateş gibi seyrek vakalar bulunmuştur. Eğer CO2 absorbanımn kurumuş olduğundan şüphenilenirse değiştirilmelidir.

Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur.

İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Satış Fiyatı TL
Önceki Satış Fiyatı
Original / JenerikJenerik İlaç
Reçete DurumuNormal Reçeteli bir ilaçdır.
Barkodu8699828520023
Etkin Madde Sevoflurane
ATC Kodu N01AB08
Birim Miktar 250
Birim Cinsi ML
Ambalaj Miktarı 250
Sinir Sistemi > Genel Anestezikler > Sevofluran
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. 
SEVLURAN inhilasyon çözeltisi 250 ml Barkodu