SOLIQUA SOLOSTAR 100 U/ml ve 50 mcg/ml SC enjeksiyonluk çöz. içeren kullanıma hazır enj. kalemI (3 kalem) Klinik Özellikler
{ Insulin Glarjin + Liksisenatid }
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
SOLIQUA, yeterli kontrol sağlanamayan tip 2 diabetes mellitusu olan yetişkinlerde glisemik kontrolü iyileştirmek için, SGLT-2 inhibitörleri ile beraber veya SGLT-2 inhibitörleri olmaksızın metformin ile birlikte, diyet ve egzersize ek tedavi olarak endikedir. (Glisemik kontrol üzerindeki etkilerine, ve çalışılan popülasyonlara ilişkin çalışma sonuçları için bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
SOLIQUA farklı dozlama seçenekleri sağlayan iki kalem (SOLIQUA (10-40) kalem ve SOLIQUA (30-60) kalem) olarak mevcuttur. Kalem birim dozu arasındaki farklılaşma kalemin doz aralığına dayanmaktadır.
SOLIQUA 100 ünite/mL ve 50 mcg/mL kullanıma hazır enjeksiyon kalemi 5-20 mikrogram liksisenatid ile kombine olarak 10-40 ünite insülin glarjin doz adımı sağlar. (SOLIQUA (10- 40) kalem)
İlaç uygulama hatalarını önlemek için, hekim reçetede doğru birim doz ve doz adımı sayısını belirttiğinden emin olmalıdır (bkz. bölüm 4.4).
SOLIQUA dozu, klinik yanıta bağlı olarak kişiselleştirilmelidir ve hastanın insülin ihtiyacına göre titre edilir. Liksisenatid dozu, insülin glarjin dozuyla birlikte artar veya azalır ve kullanılan kaleme bağlı olarak da değişir.
SOLIQUA'nın başlangıç dozu
SOLIQUA tedavisine başlamadan önce metformin ve SGLT-2 inhibitörleri dışındaki diğer oral glukoz düşürücü ilaç veya bazal insülin veya glukagon benzeri peptit-1 (GLP-1) reseptör agonisti tedavileri bırakılmalıdır.
SOLIQUA'nın başlangıç dozu, önceki anti-diyabet tedavisine bağlı olarak ve liksisenatid için önerilen 10 mikrogramlık başlangıç dozunu aşmayacak şekilde belirlenir (bkz. Tablo 1):
Tablo 1
| Önceki tedavi | |||
İnsülin kullanmamış hastalar (Oral anti- diyabetik tedavi veya GLP- 1 reseptör agonisti) | İnsülin glarjin (100 ünite/mL)** ≥20 ile <30 ünite | İnsülin glarjin (100 ünite/mL)** ≥30 ile ≤60 Ünite | ||
Başlangıç dozu ve kalem | SOLIQUA (10-40) kalem | 10 doz adımı (10 Ünite/5 mcg)* | 20 doz adımı (20 Ünite/10 mcg)* |
|
SOLIQUA (30-60) kalem |
| 30 doz adımı (30 ünite/10 mcg)* |
* ünite insülin glarjin (100 ünite/mL) / mcg liksisenatid
** Farklı bir bazal insülinin kullanılması durumunda:
SOLIQUA başlangıç dozunu seçmek için, önceden alınmakta olan günde iki kez bazal insülin veya insülin glarjin (300 ünite/mL) toplam günlük dozu %20 oranında azaltılmalıdır.
Herhangi bir diğer bazal insülin için, insülin glarjin (100 ünite/mL) ile aynı kural uygulanmalıdır.
SOLIQUA'nın maksimum günlük dozu 60 ünite insülin glarjin ve 20 mcg liksisenatide eşdeğer 60 ünite doz adımıdır.
SOLIQUA, günde bir kez, yemekten önceki bir saat içinde enjekte edilmelidir. En uygun öğün seçildikten sonra SOLIQUA prandiyal enjeksiyonunun her gün aynı öğünden önce gerçekleştirilmesi tercih edilir.
SOLIQUA'nın dozaj titrasyonu
SOLIQUA, her bir hastanın insüline yönelik ihtiyacına göre dozlanmalıdır. Açlık plazma glukozu temel alınarak doz ayarlaması ile glisemik kontrolünün optimize edilmesi önerilmektedir (bkz. bölüm 5.1). Geçiş sırasında ve sonraki haftalarda yakın glukoz takibi önerilmektedir.
Hasta SOLIQUA (10-40) kalemi ile başlarsa, doz bu kalemle 40 doz adımına kadar titre edilebilir.
>40 doz adımı/gün dozları için titrasyona SOLIQUA (30-60) kalem ile devam edilmelidir.
Hasta SOLIQUA (30-60) kalemi ile başlarsa, doz bu kalemle 60 doz adımına kadar titre edilebilir.
>60 doz adımı/gün olan toplam günlük dozlar için SOLIQUA kullanılmamalıdır. SOLIQUA ile doz miktarını veya dozlama zamanını ayarlayan hastalar, bu işlemi yalnızca tıbbi gözetim altında uygun glukoz takibi ile yapmalıdır (bkz. bölüm 4.4).
Uygulama şekli:
SOLIQUA, karın, deltoid veya uyluğa subkütan olarak enjekte edilir.
Enjeksiyon bölgeleri, lipodistrofi ve/veya kütanöz amiloidoz riskini azaltmak için enjeksiyonlar arasında aynı bölge içerisinde (karın, deltoid veya uyluk) dönüşümlü olarak değiştirilmelidir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).
Hastalara her zaman yeni bir iğne kullanmaları söylenmelidir. İnsülin kalemi iğnelerinin tekrar kullanımı, eksik veya aşırı doz almaya neden olabilen tıkanmış iğne riskini artırmaktadır. Tıkanmış iğne durumunda, hasta kullanma talimatı ile sunulan Kullanma Talimatları bölümünde tanımlanan talimatlara uymalıdır (bkz. bölüm 6.6).
SOLIQUA dozlama hataları ve potansiyel doz aşımından sakınmak için kullanıma hazır enjeksiyon kaleminin kartuşundan çekilmemelidir (bkz. bölüm 4.4.).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği
SOLIQUA, şiddetli böbrek yetmezliğine sahip hastalarda ve son evre böbrek hastalığı olanlarda, liksisenatid kullanımına ilişkin terapötik deneyim bulunmadığından önerilmemektedir.
Hafif ile orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda liksisenatid için doz ayarlaması gerekmemektedir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda insülin gereksinimleri, azalmış insülin metabolizması nedeniyle azalabilir. SOLIQUA kullanan hafif ile orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda, sık glukoz takibi ve doz ayarlaması gerekli olabilir.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda liksisenatid dozunun ayarlanması gerekli değildir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda insülin gereksinimleri, azalmış glikoneojenez kapasitesi ve azalmış insülin metabolizması nedeniyle azalabilir. Sık glukoz takibi ve doz ayarlaması, karaciğer yetmezliği olan hastalarda SOLIQUA için gerekli olabilir.
Pediatrik popülasyon
SOLIQUA'nın pediyatrik popülasyonda güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır.
Geriyatrik popülasyon (65 yaş ve üzeri)
SOLIQUA yaşlı hastalarda kullanılabilir. Doz, glukoz takibine dayanarak bireysel olarak ayarlanabilir. Yaşlılarda, böbrek fonksiyonlarının ilerleyici bozulması insülin ihtiyacında sabit bir azalmaya yol açabilir. Liksisenatid için yaşa dayalı doz ayarlaması gerekli değildir. 75 yaş ve üzerindeki hastalarda SOLIQUA ile terapötik deneyim sınırlıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
SOLIQUA, tip 1 diabetes mellitusu olan hastalarda veya diyabetik ketoasidoz tedavisinde kullanılmamalıdır.
Hastalar, lipodistrofi ve kütanöz amiloidoz riskini azaltmak için belirlenen enjeksiyon yerlerinde her enjeksiyonda rotasyon yapmaları konusunda bilgilendirilmelidir. Bu reaksiyonların oluştuğu enjeksiyon bölgelerine insülin enjeksiyonu yapılmasından sonra, insülin emiliminde gecikme ve glisemik kontrolde kötüleşme olması potansiyel bir risktir. Etkilenmemiş bir bölgeye enjeksiyon sonrası, hipoglisemi ile sonuçlanan ani bir değişiklik bildirilmiştir. Enjeksiyon bölgesinde değişiklik sonrasında kan glukoz izlemi tavsiye edilmektedir, ve antidiyabetik ilaçlarda doz ayarlaması dikkate alınabilir.
Hipoglisemi
Hipoglisemi, SOLIQUA tedavisi sırasında en sık olarak rapor edilen gözlemlenen advers reaksiyondur (bkz. bölüm 4.8). SOLIQUA dozunun gerekenden daha yüksek olması durumunda hipoglisemi meydana gelebilir. Hipoglisemi duyarlılığını artıran faktörler, özellikle yakından izleme gerektirebilir ve doz ayarlamasını gerekli kılabilir. Bu faktörler şunları kapsar:
enjeksiyon bölgesinde değişiklik
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
SOLIQUA ile etkileşim çalışması gerçekleştirilmemiştir. Aşağıda verilen bilgiler monobileşikler ile çalışmalara dayanmaktadır.
Farmakodinamik etkileşimler
Birkaç madde glukoz metabolizmasını etkiler ve SOLIQUA'nın doz ayarlamasını gerektirebilir.
Kan şekerini düşürme etkisini artırabilen ve hipoglisemiye duyarlılığı artıran maddeler; anti- hiperglisemik tıbbi ürünler, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri, disopiramid, fibratlar, fluoksetin, monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri, pentoksifilin, propoksifen, salisilatlar ve sülfonamid antibiyotikleri içermektedir.
Kan şekerini düşürme etkisini azaltabilen maddeler; kortikosteroidler, danazol, diazoksit, diüretikler, glukagon, izoniazid, östrojenler ve progestegonler, fenotiazin türevleri, somatropin, sempatomimetik tıbbi ürünler (örn. epinefrin [adrenalin], salbutamol, terbutalin), tiroid hormonları, atipik antipsikotik tıbbi ürünler (örn. klozapin ve olanzapin) ve proteaz inhibitörlerini içermektedir.
Beta-blokerler, klonidin, lityum tuzları veya alkol, insülinin kan şekerini düşürme etkisini güçlendirebilir veya zayıflatabilir. Pentamidin, hipoglisemiye yol açabilir ve bazen bunu hiperglisemi izleyebilir.
Ayrıca beta-blokerler, klonidin, guanetidin ve rezerpin gibi sempatolitik tıbbi ürünlerin etkisi altında, adrenerjik karşı-düzenleme belirtileri azalabilir veya kaybolabilir.
Farmakokinetik etkileşimler
Liksisenatid bir peptittir ve sitokrom P450 ile metabolize edilmez. İn vitro çalışmalarda liksisenatid, sitokrom P450 izozimlerinin veya test edilen insan taşıyıcılarının aktivitesini etkilememiştir.
İnsülin glarjin için farmakokinetik etkileşim bilinmemektedir.
Gastrik boşalmanın oral tıbbi ürünler üzerindeki etkisi
Liksisenatid gastrik boşalmayı geciktirerek, oral olarak alınan tıbbi ürünlerin emilim hızını düşürebilir. Dar terapötik orana sahip olan veya dikkatli klinik izleme gerektiren tıbbi ürünler kullanan hastalar özellikle liksesenatid tedavisi başlangıcında yakından takip edilmelidir. Bu tıbbi ürünler liksisenatide bağlı olarak standardize edilmiş şekilde alınmalıdır. Bu tür tıbbi ürünlerin gıda ile uygulanacak olması durumunda, hastalara bu ilaçları liksisenatidin alınmadığı bir öğün ile birlikte almaları tavsiye edilmelidir.
Antibiyotikler gibi etkililiği özellikle eşik konsantrasyonlara bağlı olan oral tıbbi ürünler, liksisenatid enjeksiyonundan en az 1 saat önce veya 4 saat sonra uygulanmalıdır.
Midede bozulmaya duyarlı maddeler içeren gastro-rezistan formülasyonlar, liksisenatid enjeksiyonu uygulamasından en az 1 saat önce veya 4 saat sonra uygulanmalıdır.
Parasetamol
Parasetamol, liksisenatidin gastrik boşalma üzerindeki etkisini değerlendirmek için model tıbbi ürün olarak kullanılmıştır. Tek doz 1000 mg parasetamol uygulanmasından sonra, parasetamol eğri altındaki alan (EAA) ve t, uygulama zamanı ne olursa olsun (liksisenatid enjeksiyonundan önce veya sonra) değişmemiştir. 10 mikrogram liksisenatidden 1 veya 4 saat sonra uygulandığında, parasetamolün Cdeğeri, sırasıyla %29 ve %31 oranında azalmış ve medyan tsırasıyla 2,0 ve 1,75 saat gecikmiştir. 20 mikrogramlık idame dozu ile parasetamolün tdeğerinde daha fazla gecikme ve azalmış Cöngörülmüştür.
Parasetamol, liksisenatidden 1 saat önce uygulandığında, parasetamol Cve tdeğerlerinde etki gözlenmemiştir.
Bu sonuçlara dayanarak, parasetamol için doz ayarlaması gerekli değildir, ancak etkililik için hızlı etki başlangıcı gerekli olduğunda, parasetamol liksisenatidden 1-4 saat sonra uygulandığında gözlemlenen gecikmiş tdikkate alınmalıdır.
Oral kontraseptifler
10 mikrogram liksisenatidden 1 saat önce veya 11 saat sonra tek doz oral kontraseptif tıbbi ürünün (etinilestradiol 0,03 mg/levonorgestrel 0,15 mg) alınmasından sonra, etinilestradiolün C, EAA, tve tdeğerleri değişmemiştir.
Oral kontraseptifin liksisenatidden 1 saat veya 4 saat sonra alınması, etinilestradiol ve levonorgestrelin EAA ve tdeğerini etkilemezken, etinilestradiolün Cdeğeri sırasıyla %52 ve %39 oranında ve levonorgestrelin Cdeğeri ise sırasıyla %46 ve %20 oranında azalmış ve medyan t1 ile 3 saat gecikmiştir.
Cdeğerindeki azalmanın klinik anlamı sınırlıdır ve oral kontraseptifler için doz ayarlaması gerekli değildir.
Atorvastatin
Liksisenatid 20 mikrogram ve atorvastatin 40 mg, 6 gün boyunca sabahları birlikte kullanıldığında, atorvastatine maruziyet etkilenmezken, C%31 oranında azalmış ve t3,25 saat gecikmiştir.
Atorvastatin akşam ve liksisenatid ise sabah uygulandığında tiçin böyle bir artış gözlenmemiştir, ancak atorvastatinin EAA ve Cdeğerleri sırasıyla %27 ve %66 artmıştır.
Bu değişiklikler klinik olarak belirgin değildir ve bu nedenle liksisenatid ile birlikte uygulandığında atorvastatin için doz ayarlaması gerekli değildir.
Varfarin ve diğer kumarin türevleri
20 mikrogram liksisenatidin tekrar eden dozu ile 25 mg varfarinin eş zamanlı uygulamasından sonra, EAA veya INR (Uluslararası Normalleştirilmiş Oran) üzerinde etki olmazken, C%19 oranında azalmış ve t7 saat gecikmiştir.
Bu sonuçlara dayanarak, liksisenatid ile birlikte uygulandığında varfarin için doz ayarlaması gerekli değildir; ancak varfarin ve/veya kumarin türevlerini kullanan hastalarda liksisenatid tedavisinin başlangıcında veya tedavinin sonunda INR'nin sık izlemesi önerilmektedir.
Digoksin
20 mikrogram liksisenatid ve 0,25 mg digoksinin kararlı durumda eş zamanlı uygulamasından sonra digoksinin EAA değeri etkilenmemiştir. Digoksinin tdeğeri, 1,5 saat gecikmiş ve C%26 oranında azalmıştır.
Bu sonuçlara dayanarak, liksisenatid ile birlikte uygulandığında digoksin için doz ayarlaması gerekli değildir.
Ramipril
20 mikrogram liksisenatid ve 5 mg ramiprilin 6 gün boyunca eş zamanlı uygulaması sonrasında, ramiprilin C'ı %63 oranında azalırken, EAA değeri %21 oranında artmıştır. Aktif metabolitin (ramiprilat) EAA ve Cdeğerleri etkilenmemiştir. Ramipril ve ramiprilat için tyaklaşık 2,5 saat gecikmiştir.
Bu sonuçlara dayanarak, liksisenatidle birlikte uygulandığında ramipril için doz ayarlaması gerekli değildir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar/doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
SOLIQUA, doğum kontrolü kullanmayan ve çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda önerilmemektedir.
Gebelik dönemi
SOLIQUA, insülin glarjin veya liksisenatid kullanımıyla gebelikte maruziyet ile ilgili olarak kontrollü klinik çalışmalardan elde edilmiş klinik veri bulunmamaktadır.
İnsülin glarjin için gebe kadınlardan elde edilen çok sayıda veri (1000'den fazla gebelik sonucu), insülin glarjinin gebelik üzerinde özgün advers etkisinin olmadığını ve özgün malformatif veya feto/neonatal toksisite olmadığını göstermektedir. Hayvan verileri, insülin glarjinle üreme toksisitesi göstermemektedir.
Gebe kadınlarda liksisenatid kullanımından elde edilen yeterli veri bulunmamaktadır. Hayvanlarda liksisenatid ile yürütülen çalışmalar üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. bölüm 5.3).
SOLIQUA gebelikte kullanılmamalıdır. Hastanın gebe kalmak istemesi veya gebeliğin gerçekleşmesi durumunda, SOLIQUA tedavisi durdurulmalıdır.
Laktasyon
İnsülin glarjin veya liksisenatidin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. SOLIQUA, emzirme süresince kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği (fertilite)
Liksisenatid veya insülin glarjinle yürütülen hayvan çalışmaları fertiliteye yönelik doğrudan zararlı etki göstermez.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
SOLIQUA'nın araç veya makine kullanma kabiliyeti üzerinde etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir. Ancak, hastanın konsantre olma ve tepki gösterme becerisi, hipoglisemi veya hiperglisemi sonucu veya örneğin görme bozukluğunun bir sonucu bozulabilir. Bu becerilerin özellikle önemli olduğu (örn. araç veya makine kullanma) hallerde, bu durum risk teşkil edebilir.
Hastalara araç veya makine kullanırken hipoglisemiden kaçınmak için önlem almaları tavsiye edilmelidir. Bu durum, hipogliseminin uyarıcı semptomlarına farkına varma yeteneği azalmış veya kaybolmuş kişilerde ya da sık hipoglisemi epizotları yaşayan kişilerde özellikle önemlidir. Bu koşullarda araç veya makine kullanmanın tavsiye edilebilir olup olmadığı düşünülmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlik profilinin özeti
SOLIQUA tedavisi sırasında en sık bildirilen advers reaksiyonlar hipoglisemi ve gastrointestinal advers reaksiyonlardı (bkz. bölüm 'Seçilen advers reaksiyonların tanımı').
Advers reaksiyonların tablo şeklinde listesi (bkz. Tablo 2)
Klinik araştırmalarda gözlenen aşağıdaki ilgili advers reaksiyonlar, sistem organ sınıfına göre ve azalan sıklığa göre listelenmiştir (çok yaygın: ≥1/10; yaygın: ≥1/100 ila <1/10; yaygın olmayan: ≥1/1.000 ila <1/100; seyrek: ≥1/10.000 ila <1/1.000; çok seyrek: <1/10.000; bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Tablo 2
Sistem organ sınıfı | Sıklık | |||
| Çok yaygın | Yaygın | Yaygın olmayan | Bilinmiyor |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar |
|
| Nazofarenjit Üst solunum yolu enfeksiyonu |
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
|
| Ürtiker |
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları | Hipoglisemi |
|
|
|
Sinir sistemi hastalıkları |
| Baş dönmesi | Baş ağrısı |
|
Gastrointestinal hastalıklar |
| Bulantı Diyare Kusma | Dispepsi Abdominal ağrı |
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
|
|
| Kütanöz amiloidoz Lipodistrofi |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar |
| Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları | Yorgunluk |
|
Seçilen advers reaksiyonların tanımı
Hipoglisemi
Aşağıdaki tablo 3 hem SOLIQUA hem karşılaştırma kolu için belgelenen semptomatik hipoglisemi (≤3,9 mmol/L) hızını ve şiddetli hipoglisemiyi anlatmaktadır.
Tablo 3
Belgelenen semptomatik veya şiddetli hipoglisemik advers reaksiyonlar
| İnsülin kullanmamış hastalar | Bazal insülinden geçiş | GLP-1 reseptör agonistinden geçiş | ||||
| SOLIQUA | İnsülin glarjin | Liksisenatid | SOLIQUA | İnsülin glarjin | SOLIQUA | GLP-1 reseptör agonisti |
N | 469 | 467 | 233 | 365 | 365 | 255 | 256 |
Belgelenen semptomatik hipoglisemi* |
|
|
|
|
|
|
|
Olay yaşayan hastalar, n (%) | 120 (%25,6) | 110 (%23,6) | 15 (%6,4) | 146 (40,0) | 155 (42,5) | 71 (%27,8) | 6 (%2,3) |
Hasta-yılı başına olay, n | 1,44 | 1,22 | 0,34 | 3,03 | 4,22 | 1,54 | 0,08 |
Şiddetli hipoglisemi** Hasta-yılı başına olay, n |
0 |
<0,01 |
0 |
0,02 |
<0,01 | <0,01 | 0 |
* Belgelenen semptomatik hipoglisemi, tipik hipoglisemi semptomlarının ≤3,9 mmol/L ölçülen plazma glukoz konsantrasyonu ile birlikte meydana geldiği bir olaydır.
** Şiddetli semptomatik hipoglisemi, karbonhidrat, glukagon veya diğer resüsitatif eylemleri aktif olarak uygulamak için başka bir kişinin yardımını gerektiren olaydır.
Gastrointestinal hastalıklar
Gastrointestinal advers reaksiyonlar (bulantı, kusma ve diyare), tedavi süresi sırasında sıklıkla bildirilen advers reaksiyonlardır. SOLIQUA ile tedavi edilen hastalarda, ilgili bulantı, diyare ve kusma insidansı sırasıyla %8,4, %2,2 ve %2,2'ydi. Gastrointestinal advers reaksiyonlar çoğunlukla hafif ve geçici yapıdadır.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Muhtemelen SOLIQUA ile bağlantılı olan alerjik reaksiyonlar (ürtiker) hastaların %0,3'ünde bildirilmiştir. Anafilaktik reaksiyon ve anjiyoödemi kapsayan genel alerjik reaksiyon vakaları, insülin glarjin ve liksisenatidin piyasadaki kullanımı sırasında rapor edilmiştir.
İmmünojenisite
SOLIQUA uygulaması insülin glarjin ve/veya liksisenatide karşı antikor oluşmasına neden olabilir.
Anti-insülin glarjin antikorları oluşumu insidansı %21,0 ve %26,2 idi. Yaklaşık olarak hastaların %93'ünde, anti-insülin glarjin antikorları insan insülinine çapraz reaktivite gösterdi. Anti-liksisenatid antikoru oluşturma insidansı yaklaşık %43 idi. Ne anti-insülin glarjin antikorlarının ne de anti-liksisenatid antikorlarının durumunun güvenlilik veya etkililik üzerine klinik olarak ilişkili etkisi bulunmamıştır.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
İnsülin enjeksiyon bölgesinde lipodistrofi ve kütanöz amiloidaz oluşabilir ve lokal insülin absorpsiyonunu geciktirebilir. Enjeksiyon yapılacak bölge içerisinde, enjeksiyon yerinin sürekli olarak değiştirilmesi bu reaksiyonları azaltmaya veya önlemeye yardımcı olabilir (bkz. bölüm 4.4).
Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları
SOLIQUA dahil olmak üzere insülin içeren tedavi alan bazı (%1,7) hastalar, enjeksiyon bölgesinde eritem, lokal ödem veya kaşıntı yaşamıştır.
Kalp hızı
GLP-1 reseptör agonisti kullanımı ile kalp hızında artış raporlanmıştır ve liksisenatid ile bazı çalışmalarda geçici bir yükselme de görülmüştür. SOLIQUA ile tüm Faz 3 çalışmalarda ortalama kalp hızında artış görülmedi.
Şüpheli advers reaksiyonların rapor edilmesi
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Hastanın gerekli olandan fazla SOLIQUA dozu alması durumunda hipoglisemi ve gastrointestinal advers reaksiyonlar gelişebilir.
Hafif hipoglisemi epizotları çoğunlukla oral karbonhidratlarla tedavi edilebilir. Tıbbi ürünün dozu, öğün alışkanlıkları veya fiziksel aktivitede ayarlamalar gerekebilir.
Koma, nöbet veya nörolojik bozukluğun eşlik ettiği daha şiddetli hipoglisemi epizotları intramuskuler/subkütan glukagon ya da konsantre intravenöz glukoz ile tedavi edilebilir. Hipoglisemi belirgin klinik düzelmeden sonra da tekrarlayabileceği için karbonhidrat alınımının ve hastanın izlenmesinin sürdürülmesi gerekebilir.
Gastrointestinal advers reaksiyonlar durumunda, hastanın klinik belirtilerine ve bulgularına göre uygun destekleyici tedavi başlatılmalıdır.
Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek İyi akıl ve ruh sağlığı sahip olmaktan ziyade, yaptığınız şeylerdir. Akıl ve ruhsal olarak sağlıklı olmak için kendinize değer vermeli ve kendinizi kabul etmelisiniz. | Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.ŞtiSatış Fiyatı | 1888.04 TL [ 19 Nov 2024 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 1888.04 TL [ 8 Nov 2024 ] |
Original / Jenerik | Original İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699809951082 |
Etkin Madde | Insulin Glarjin + Liksisenatid |
ATC Kodu | A10AE54 |
Birim Miktar | 100U+50MCG |
Birim Cinsi | U/ML+MCG/M |
Ambalaj Miktarı | 3 |
Sindirim Sistemi ve Metabolizma > İnsülinler ve Analogları |
İthal ( ref. ülke : Avusturya ) ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir. |
|
İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. |
|
Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. |