Yenirec İlaçları STILIZAN 2 mg 30 draje KUBKlinik Özellikler

STILIZAN 2 mg 30 draje Klinik Özellikler

Trifluperazin Hcl }

Sinir Sistemi > Antipsikotikler > Trifluperazin hcl
Recordati İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 7 September  2012

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Düşük doz: STİLİZAN anksiyete, ajitasyon ve anksiyeteye sekonder depresif semptomların kısa süreli tedavilerinde kullanılır. Kusma ve bulantının semptomatik tedavisinde de kullanılır.

    Yüksek doz: STİLİZAN şizofreni semptomlarının tedavisinde, tekrarının önlenmesinde ve diğer psikozlarda, özellikle paranoid tiplerde kullanılır. Depresif psikozlarda kullanılmaz. Ciddi psikomotor ajitasyonlarda veya tehlikeli fevri davranışlarda, örneğin zeka seviyesi normalin altında olan kişilerde kısa süreli tedaviler için uygundur.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:‌

    Erişkinler:

    Düşük doz: Anksiyete, ajitasyon ve anksiyeteye sekonder depresif semptomların tedavisinde, hastalığın ağırlığına göre günde toplam 2 ila 4 mg kaplı tablet bölünmüş dozlarda verilir. Gerekirse günlük doz 6 mg'a yükseltilebilir. Ancak, daha yüksek dozlarda bazı hastalarda ekstrapiramidal semptomların ortaya çıkması ihtimali artar.

    Yüksek doz: Şizofreni tedavisinde, başlangıç dozu olarak, fiziksel bakımdan sağlıklı yetişkinlerde günlük doz günde iki kez 5 mg'dır. Dozaj bir hafta sonra 15 mg'a çıkarılabilir. Daha da yüksek dozlara çıkılması gerekirse üç günden az olmayan aralarla ve her bir artım en fazla 5 mg olmak üzere yapılmalıdır. İstenen sonuca ulaşıldıktan sonra dozaj tedavi etkisinin başladığı görülen en düşük seviyeye, kademeli indirilerek devamlı tedavi dozuna varılır.

    Bütün trankilizanlarda olduğu gibi STİLİZAN ile de klinik iyileşme ilk birkaç hafta belirgin olmayabilir. Aynı şekilde ilaç kesildikten sonra semptomların ortaya çıkması da birkaç hafta alabilir. Yüksek doz tedavisi kademeli olarak azaltılmalıdır.

    Uygulama şekli:

    STİLİZAN bir bardak su ile ağızdan alınır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/karaciğer yetmezliği:

    Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır.

    Pediyatrik popülasyon:

    Düşük doz: Anksiyete, ajitasyon ve anksiyete sonrası sekonder depresyon tedavisinde, 6 ile 12 yaşındaki çocuklara bölünmüş dozlarda olmak üzere günde 4 mg'a kadar çıkarılabilir.

    Yüksek doz: Şizofreni tedavisinde, 12 yaşından küçük çocuklarda oral başlangıç dozu günde 5 mg'dan fazla olmamalı ve bölünmüş dozlarda verilmelidir. Dozun artırılması gerekirse dikkatle ve en az üç günlük aralıklarla yapılmalıdır. Doz vücut ağırlığına ve semptomların ciddiyetine göre ayarlanır.

    Geriyatrik popülasyon:

    Yaşlı hastalarda başlangıç dozu normalin yarısı kadardır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      STİLİZAN, trifluoperazin ya da kaplı tablet bileşiminde yer alan yardımcı

      maddelerden herhangi birine karşı duyarlılığı olan kişilerde,

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozukluğu

      Konvansiyonel ve atipik antipsikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır

      STİLİZAN demansa bağlı davranış bozukluklarında kullanılmamalıdır.

      Antipsikotik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda tardif diskinezi ve Nöroleptik malign sendrom

      (NMS) gözlenebilir.

      Trifluoperazin alan hastalarda tardif diskinezi ve NMS klinik semptomlarının ilk belirtisinde ilaç kesilmelidir.

      Uzun dönem fenotiyazin tedavisi alan hastalar, özellikle tardif diskinezi, olası göz problemleri, çeşitli kan diskrazileri, karaciğer fonksiyon bozuklukları, miyokard ileti bozuklukları açısından dikkatli izlenmeli ve bu sistemleri etkileyen diğer ilaçlar ile birlikte kullanım esnasında düzenli ve dikkatli gözlem altında tutulmalıdır.

      Yaşlı hastaların tedavilerinde başlangıç dozu düşük tutulmalı ve dikkat edilmelidir. Bu gibi

      hastalar özellikle ekstrapiramidal ve hipotansif etkilere hassastırlar.

      Kardiyovasküler hastalığı olan (örneğin aritmi) hastalar dikkatle tedavi edilmelidir. STİLİZAN aktiviteyi arttıracağından, angina pektoris olan hastalarda dikkat edilmelidir. Ağrıda bir artış olursa ilaç kesilmelidir.

      Fenotiyazin ile kemik iliği supresyonu veya sarılık gözlenmiş hastalar, bir hekim tarafından yapılan değerlendirmeye göre potansiyel yararları potansiyel risklerine ağır basmadıkça STİLİZAN almamalıdır.

      Parkinson hastalığı olan hastalarda semptomlar kötüleşebilir ve levodopanın etkileri tersine dönebilir. Fenotiyazinler konvülsiyon eşiğini düşürdüğünden epilepsi hastalarında dikkatli kullanılmalı ve metrizamidden kaçınılmalıdır.

      STİLİZAN minimum antikolinerjik aktiviteye sahip olmasına rağmen, dar açılı glokom, miyastenia gravis ve prostat hipertrofisi olan hastalarda dikkat edilmelidir.

      STİLİZAN'ın anti-emetik etkileri organik bir hastalığın belirtisi olan bulantı ve kusmayı maskeleyebilir.

      Yüksek doz antipsikotik ilaçların ani kesilmesini takiben, bulantı, kusma ve uykusuzluk gibi akut geri çekilme semptomları tanımlanmıştır. Psikotik semptomlar tekrar gözlenebilir ve istemsiz hareketler (akatizi, distoni ve diskinezi) ortaya çıkabilir. Bu yüzden, kademeli olarak ilacın kesilmesi düşünülmelidir.

      Bazı atipik antipsikotikleri kullanan demanslı hastalarda yürütülen randomize plasebo kontrollü klinik çalışmalarda serebrovasküler advers olay riskinin yaklaşık 3 kat arttığı

      gösterilmiştir. Bu artışın mekanizması bilinmemektedir. STİLİZAN inme risk faktörü taşıyan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

      Ailede QT uzaması hikayesi olan veya kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Nöroleptiklerle birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

      Fenotiyazinler, vücut ısı kontrolünü etkileyebildikleri için aşırı vücut ısılarında dikkatle

      kullanılmalıdır.

      Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboemboli (VTE) vakaları rapor edilmiştir. Antipsikotiklerle tedavi edilen hastalarda sıklıkla VTE için edinilmiş risk faktörleri mevcuttur. VTE için mümkün olabilecek tüm risk faktörleri STİLİZAN tedavisi öncesinde ve tedavisi sırasında tanımlanmalıdır ve önleyici tedbirler alınmalıdır.

      STİLİZAN her tablette 77,17 mg sakkaroz içermektedir. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Antipsikotik ilaçların etkililiği, alkol, hipnotikler, anestezikler ve güçlü analjezikler gibi SSS (Santral sinir sistemi) depresanları, antihipertansifler, hipotansif etkiye sahip diğer ilaçlar, antikolinerjikler veya antidepresanlar ile potansiyelize olabilir. Fenotiyazinler, levodopa ve guanetidinin etkilerini antagonize edebilirler. Lökopoezi baskılayan ilaçlardan sakınılmalıdır. Trifluoperazin Parkinsonizmi şiddetlendirebilir ve levodopanın etkisini antagonize edebilir. Konvülsiyon eşiğini düşürebilirler. Bu nedenle epilepsili hastalar dikkatli tedavi edilmelidir.

      Desferrioksaminin proklorperazin ile kombinasyonundan sonra uzun süreli bilinç kaybı gözlendiğinden, STİLİZAN ile birlikte kullanılmamalıdır.

      Trifluoperazin oral antikoagülanların etkilerini azaltabilir.

      Lityum ve trifluoperazin kombinasyonu sadece çok dikkatli kullanılmalıdır. Ciddi ekstrapiramidal etkiler ve nörotoksisite riskinde artış ile ilişkilendirilmiş, bazı hastalarda uyurgezerlik görülmüştür. Bununla birlikte, eş zamanlı lityum uygulaması ile fenotiyazinlerin serum seviyelerinin terapötik olmayan konsantrasyonlara düşebileceği de aynı şekilde kaydedilmiştir.

      Antiasidler fenotiyazinlerin emilimini azaltabilir.

      Fenotiyazinler Q-T aralığını uzatan ilaçlar ve elektrolit inbalansına sebep olan ilaçlarla birlikte verildiğinde, ventriküler aritmi riskini arttırır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Pediyatrik popülasyon:

      Pediyatrik popülasyonda özel bir etkileşim bilinmemektedir.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

      Gebelik dönemi

      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

      Trifluoperazinin teratojenik etkisini gösteren birkaç hayvan çalışması mevcuttur fakat sonuçlar çelişkilidir. İnsanlarda trifluoperazinin teratojenik etkisi gösteren herhangi bir klinik çalışma (hamilelik sırasında düşük doz trifluoperazin alan 800 kadında yapılan takibi kapsamaktadır) bulunmamaktadır.

      STİLİZAN, gerekli olmadıkça (yalnızca fetüse olabilecek potansiyel riskine karşın potansiyel yararları düşünülerek) gebelik döneminde ve özellikle gebeliğin ilk 3 ayında kullanılmamalıdır.

      Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara (trifluoperazin dahil) maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti ve süresi değişebilen, ekstrapiramidal semptomlar ve/veya ilaç kesilme semptomlarını içeren advers reaksiyonlar açısından risk altındadırlar. Ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozuklukları raporlanmıştır. Bu nedenle yeni doğanlar dikkatle izlenmelidir.

      Laktasyon dönemi

      Trifluroperazin plasentayı geçer ve emziren köpeklerin sütüne geçer; emzirmeye sadece doktorun takdirine bağlı olarak izin verilmelidir.

      Üreme yeteneği/Fertilite

      İnsanlarda üreme yeteneği ve fertilite üzerine etkileri ile ilgili bilgiler bulunmamaktadır.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Araç veya makine kullanan hastalar, merkezi sinir sistemi bozuklukları meydana gelebileceği konusunda uyarılmalıdır.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      İstenmeyen etkiler, MedDRA sistem-organ sınıfına göre aşağıdaki sıklıklarda meydana gelmiştir:

      Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Çok seyrek : Agranülositoz, pansitopeni, lökopeni ve trombositopeni gibi kan diskrazileri6

      Endokrin hastalıkları

      Bilinmiyor : Hiperprolaktinemi, galaktoreamenore, jinekomasti

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Bilinmiyor : Anoreksi, kilo alma

      Psikiyatrik hastalıklar

      Bilinmiyor : Hoş olmayan semptomlar2, konfüzyon

      Sinir sistemi hastalıkları

      Seyrek : Ekstrapiramidal semptomlar3, nöroleptik malign sendrom4

      Bilinmiyor : Tardif diskinezi5, uyuklama, baş dönmesi, geçici huzursuzluk, insomnia

      Göz hastalıkları

      Çok seyrek : Retinopati, lentiküler opasite

      Bilinmiyor : Bulanık görme

      Kardiyak hastalıklar

      Seyrek : Ciddi aritmiler, açıklanamayan ani ölüm, kalp durması, Torsades de Pointes Çok seyrek : Taşikardi

      Vasküler hastalıklar

      Bilinmiyor : Hafif postural hipotansiyon, venöz tromboembolizm, pulmoner embolizm ve derin ven trombozu

      Gastrointestinal hastalıklar Çok seyrek : Konstipasyon Bilinmiyor : Ağız kuruluğu

      Hepatobiliyer hastalıklar

      Çok seyrek : Kolestatik sarılık

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Çok seyrek : Deri pigmentasyonu

      Bilinmiyor : Fotosensitivite reaksiyonları

      Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

      Bilinmiyor : Kas güçsüzlüğü

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Çok seyrek : Üriner retansiyon, idrar yapmaya başlamada zorluk çekme

      Üreme ve meme hastalıkları

      Bilinmiyor : Neonatal ilaç yoksunluk sendromu

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin durumlar

      Çok seyrek : Hiperpireksi

      Bilinmiyor : Halsizlik, ödem, ilaç yoksunluk reaksiyonları

      Araştırmalar

      Seyrek : QT aralığının uzaması ve T dalgası değişiklikleri ile EKG değişiklikleri

      Advers reaksiyonlar doza bağlı olma ve kaybolma eğilimindedir.

      1Hiperproloaktinemi daha yüksek dozlarda, galaktore, amenore veya jinekomasti gibi ilişkili etkilerle birlikte meydana gelebilir; bazı hormona bağlı meme neoplazmaları etkilenebilir.

      2Trifluoperazin, düşük dozlarda dahi, donuk olma veya paradoksal olarak ajite olma gibi hoş olmayan semptomlara neden olabilir.

      3Ekstrapiramidal semptomlar oral günlük 6 mg veya daha düşük dozlarda seyrek görülür; bu etkiler daha yüksek dozlarda önemli ölçüde daha yaygındır. Bu belirtiler parkinsonizm, akatizi, motor huzursuzluk ve hareketsiz oturmada güçlük, ve tedavinin erken döneminde ortaya çıkabilen ve tortikollis, yüz ekşitme, trismus, dil protrüzyonu ve okülojirik krizler dahil anormal göz hareketleri ile ortaya çıkabilen akut distoni veya diskineziyi içerir. Bu etkilerin özellikle çocuklarda şiddetli olması muhtemeldir. Bu tür reaksiyonlar genellikle dozu azaltarak veya ilacı durdurarak kontrol edilebilir. Daha şiddetli distonik reaksiyonlarda antikolinerjik bir antiparkinsonizm ilacı uygulanmalıdır.

      4Nöroleptik malign sendrom, çeşitli nöroleptik ilaçlarla tedavinin nadir fakat bazen ölümcül bir komplikasyonudur ve hiperpireksi, kas sertliği, şuur değişikliği ve otonomik instabilite ile karakterizedir. Trifluoperazin tedavisinin kesilmesini takiben yoğun semptomatik tedavi, soğutmayı içermelidir. Kas sertliği için intravenöz dantrolen önerilmiştir.

      5Trifluoperazin dahil olmak üzere fenotiyazinle uzun süreli, yüksek doz ve daha nadiren düşük doz tedavi gören bazı hastalarda, bazen ekstremitelerin istemsiz hareketleriyle birlikte yüz kaslarında tardif diskinezi meydana gelmiştir. Semptomlar ilk kez tedavi sırasında veya sonrasında ortaya çıkabilir; tedavi durdurulduğunda daha da kötüleşebilir. Semptomlar aylarca hatta yıllarca sürebilir ve bazı hastalarda yavaş yavaş kaybolurken, bazılarında kalıcı olabilmektedir. Hastalar en yaygın olarak yaşlı, kadın veya organik beyin hasarı olan kişilerdir. Bu hastaların tedavisinde özel dikkat gösterilmelidir. Tardif diskinezi oluşursa, trifluoperazin bırakılmalıdır. Antikolinerjik antiparkinsonizm ilaçları durumu kötüleştirebilir. Tardif diskinezi oluşumu, tedavinin uzunluğu ve toplam kümülatif dozla ilişkili olabileceğinden, Trifluoperazin mümkün olduğu kadar kısa bir süre için ve mümkün olan en düşük dozda uygulanmalıdır.

      6İnatçı enfeksiyon belirtileri araştırılmalıdır. Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem

      taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel:0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Yüksek doz belirtileri ve semptomları ekseriyetle ekstrapiramidaldir, hipotansiyon meydana gelebilir.

      Tedavi destekleyici ve semptomatik tedbirlerle birlikte gastrik lavajı içerir. Hasta kusturulmamalıdır. Ekstrapiramidal belirtiler bir antikolinerjik antiparkinson ilacı ile tedavi edilebilir. Hipotansiyon, sıvı takviyesi ile tedavi edilmelidir. Buna rağmen şiddetli ve persistan ise, noradrenalin düşünülebilir. Adrenalin kontrendikedir ve dobutamin düşünülmelidir.

      Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. Depresyonu Anlamak Depresyonu Anlamak Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur?