SUPRANE VOLATIL %100 inhilasyon buharı çözelti (6 şişe) { Baxter Renal } Klinik Özellikler

Desfluran }

Sinir Sistemi > Genel Anestezikler > Desfluran
Baxter Turkey Renal Hizmetler A.Ş. | 20 July  2021

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Desfluran, erişkinlerde yatarak ve günübirlik cerrahide, indüksiyon ve/veya idame anesteziği olarak ve yatarak ve günübirlik pediyatrik cerrahide idame anesteziği olarak kullanılır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi Doz:‌

    Hastanın yaşı arttıkça desfluranın minimum alveoler konsantrasyonları (MAC) azalır. Desfluran dozu buna uygun olarak ayarlanmalıdır. MAC aşağıdaki Tablo 1'de listelendiği şekilde belirlenmiştir:

    Tablo 1

    Desfluran için hastanın yaşı ve inhalasyon karışımına göre MAC değerleri

    Yaş

    Hasta sayısı

    %100 Oksijen

    N

    (Hasta sayısı)

    %60 Nitröz Oksit /

    %40 Oksijen

    2 haftalık bebek

    6

    9,2 ± 0,0

    -

    -

    10 haftalık bebek

    5

    9,4 ± 0,4

    -

    -

    9 aylık bebek

    4

    10,0 ± 0,7

    5

    7,5 ± 0,8

    2 yaş

    3

    9,1 ± 0,6

    -

    -

    3 yaş

    -

    -

    5

    6,4 ± 0,4

    4 yaş

    4

    8,6 ± 0,6

    -

    -

    7 yaş

    5

    8,1 ± 0,6

    -

    -

    25 yaş

    4

    7,3 ± 0,0

    4

    4,0 ± 0,3

    45 yaş

    4

    6,0 ± 0,3

    6

    2,8 ± 0,6

    70 yaş

    6

    5,2 ± 0,6

    6

    1,7

    * N = çaprazlanan çift sayısı (kuantal yanıtın aşağı-yukarı metodu kullanılarak).

    Koroner arter hastalığı olanlarda, miyokard iskemisinin önlenmesi için normal hemodinaminin sağlanması önemlidir. Koroner arter hastalığı olanlarda ya da kan basıncı ve kalp hızının artması istenmeyen hastalarda anestezinin indüksiyonunda desfluran tek ajan olarak kullanılmamalı, tercihan intravenöz opioidler ve hipnotikler olmak üzere diğer ilaçlarla birlikte kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).

    Premedikasyon

    Premedikasyon, tükürük salgılarının uyarıldığı göz önünde bulundurarak hastanın ihtiyaçlarına göre seçilmelidir. Antikolinerjik ilaç kullanımı anestezi uzmanın seçimine bağlıdır.

    Erişkinlerde anestezi indüksiyonunda

    Erişkinlerde %3'lük bir başlangıç konsantrasyonu önerilir; her 2-3 soluk almada %0,5 – 1 oranında arttırılır. Desfluranın %4-11 konsantrasyonlarında solunması genellikle 2-4 dakika içinde cerrahi anestezi oluşturur. %15'e kadar olan yüksek konsantrasyonlarda kullanılabilir. Desfluranın bu konsantrasyonları orantısal olarak oksijen konsantrasyonunu azaltacağından başlangıç oksijen konsantrasyonları %30 ya da üzeri olmalıdır. Erişkinlerde anestezi indüksiyonunda oksihemoglobin desatürasyonu (SpO< %90) toplamda %6 olarak bulunmuştur. Yüksek konsantrasyonlarda desfluran üst solunum yollarındaki advers etkileri uyarabilir (Bkz. Bölüm 4.8). Erişkinlerde indüksiyonun tiopental veya propofol gibi intravenöz bir ilaçla başlatılması sonrasında da desflurana yaklaşık 0,5-1 MAC konsantrasyonunda ve taşıyıcı gaz olarak Oya da NO/Okullanılarak başlanabilir.

    Serebrospinal sıvı basıncının artmış olduğu ya da artıştan kuşkulanıldığı durumlarda serebral dekompresyon yapılana kadar desfluran hiperventilasyonla (hipokapni) 0,8 ya da daha az MAC düzeyinde ve bir barbitürat indüksiyonu ile birlikte uygulanmalıdır. Serebral perfüzyon basıncının idame ettirilmesi için gereken dikkat gösterilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4).

    Çocuklarda anestezi indüksiyonunda

    Sıklıkla öksürük, nefes tutma, apne, laringospazm ve sekresyon artışına neden olduğundan desfluran çocuk ve bebeklerde yapılacak indüksiyonda endike değildir (Bkz. Bölüm 4.4).

    Erişkinlerde anestezinin idamesinde

    Oksijen ya da oksijen ile zenginleştirilmiş hava ile uygulandığında %2,5-8,5 konsantrasyonlarında desfluran gerekebilir. Erişkinlerde nitröz oksit ile beraber kullanıldığında daha düşük

    konsantrasyonda desfluran ile cerrahi düzeyde anestezi devam ettirilebilir. Nitröz oksit ile beraber

    kullanıldığında desfluranın %2-6 konsantrasyonları ile anestezi devam ettirilebilir. Çocuklarda anestezinin idamesinde

    Desfluran bebek ve çocuklarda anestezinin idamesinde endikedir. Nitröz oksit ile beraber ya da tek başına kullanıldığında %5,2-10 end-tidal konsantrasyonlarda desfluran ile cerrahi düzeyde anestezi devam ettirilebilir. Desfluran kısa bir süre için %18'e kadar yüksek konsantrasyonlarda uygulanabilmiş olmasına rağmen eğer desfluran nitröz oksit ile birlikte yüksek konsantrasyonlarda kullanılacaksa, solunan hava içindeki oksijen miktarının en az

    %25 olduğundan emin olunmalıdır.

    Ek bir gevşeme gerekmesi durumunda, tamamlayıcı dozlarda kas gevşeticiler kullanılabilir. İdame anestezi sırasında kan basıncı ve kalp hızının monitorizasyonu

    İdame anestezi sırasında anestezi derinliğinin değerlendirilmesinin bir parçası olarak kan basıncı ve kalp hızı dikkatle izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.4).

    Uygulama şekli

    Desfluran, yalnızca bu ilacın kullanımı için özel olarak tasarlanmış bir vaporizatör kullanılarak genel anestezi uygulaması konusunda eğitim görmüş kişilerce uygulanmalıdır.

    Vaporizatör

    Desfluran inhalasyon yolu ile uygulanır. SUPRANE VOLATİL yalnızca desfluran kullanımı için özel olarak tasarlanmış bir vaporizatör kullanılarak uygulanmalıdır.

    Bireyselleştirme

    Genel anestezi uygulaması hastadan alınan yanıta göre bireyselleştirilmelidir. Birlikte uygulanan tedaviler üzerine etkileri

    Opioid veya benzodiazepinler, anestezi için gereken desfluran miktarını azaltırlar.

    Desfluran, nöromusküler blokaj için kullanılan ilaçların gereken miktarını azaltır (Bkz. Tablo 2). Ek gevşeme gereken durumlarda, kas gevşeticilerden ek dozlar kullanılabilir (Bkz. Bölüm 4.5).

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/karaciğer yetmezliği:

    Nitröz oksit/oksijen ile birlikte %1-4 desfluran konsantrasyonları kronik böbrek veya karaciğer yetmezliği ve böbrek transplantasyon cerrahisinde kullanılabilir. Minimal metabolizasyon nedeniyle böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

    Pediyatrik popülasyon:

    Sıklıkla öksürük, nefes tutma, apne, laringospazm ve sekresyon artışına neden olduğundan desfluran pediyatrik indüksiyonda kullanılmaz.

    Geriyatrik popülasyon:

    Artan yaşla birlikte MAC değerleri düşer. Bu nedenle doz yaşa göre ayarlanmalıdır.

    image

    - Desfluran, genel anestezinin kontrendike olduğu hastalarda ve halojenli preparatlara duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    image

    - Desfluran, malign hipertermisi olduğu bilinen ya da malign hipertermiye genetik yatkınlığı olan hastalarda kontrendikedir.

    image

    image

    - Desfluranın, sık öksürük, nefes tutma, apne, laringospazm ve artan salgılar nedeniyle pediatrik hastalarda inhalasyonla indüksiyon ajanı olarak kullanımı kontrendikedir.

      Desfluran, halojenli inhalasyon anestezik kullanımına bağlı olarak gelişmiş hepatit geçmişi olduğu bilinen veya halojenli bir inhalasyon anestezik ile anestezi sonrası açıklanamayan orta ila şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda (örn. ateş ve/veya eozinofili ile ilişkili sarılık) kontrendikedir.

      image

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      image

      image

      image

      Desfluran yalnızca spesifik olarak desfluran uygulamasında kullanılan vaporizatörlü genel anestezi uygulaması için eğitim almış kişiler tarafından uygulanmalıdır. Açık havayolu, suni havalandırma, oksijen zenginleştirme ve dolaşım resüsitasyonunu sağlamak için gerekli bakım tesisleri her an hazırda bulundurulmalıdır.

      Malign hipertermi

      Güçlü inhalasyon anestezikleri, duyarlı kişilerde iskelet kasında hipermetabolik bir duruma ve sonuç olarak oksijen gereksiniminde artışa neden olan ve malign hipertermi olarak bilinen klinik bir sendromu tetikleyebilir. Desfluranın malign hiperterminin potansiyel bir tetikleyicisi olduğu gösterilmiştir. Hiperkapni bu klinik sendromun gelişebileceği konusunda bir sinyal olabilir ve malign hipertermiye işaret eden belirtiler arasında kaslarda rijidite, taşikardi, taşipne, siyanoz, aritmiler ve/veya stabil olmayan kan basıncı bulunabilir. Bu non-spesifik belirtilerin bazıları (akut hipoksi, hiperkapni ve hipovolemi) hafif anestezi sırasında da görülebilir. Malign hiperterminin tedavisinde, bu durumu tetikleyen ajanlar kesilir, intravenöz dantrolen sodyum uygulanır ve destekleyici tedavi verilir. Sonrasında böbrek yetmezliği gelişebileceğinden idrar akışı izlenerek mümkünse normal akış devam ettirilmelidir. Desfluran malign hipertermiye yatkınlığı olan kişilerde kullanılmamalıdır. Desfluran ile ölümcül malign hipertermi bildirilmiştir.

      Perioperatif hiperkalemi

      İnhalasyon anesteziklerinin kullanımı, postoperatif dönemde, çok seyrek olarak serum potasyum düzeylerinde yükselme ve buna bağlı kardiyak aritmiler ve çocuklarda ölüm ile ilişkili bulunmuştur. Sessiz ya da aşikar musküler distrofisi olanlar, özellikle de Duchenne tipi musküler distrofisi olan hastalar bu duruma daha yatkındır. Vakaların hepsinde olmasa da çoğunda aynı zamanda süksinil kolin kullanımı da vardır. Bu hastalarda serum kreatinin kinaz konsantrasyonunda ve bazılarında myoglobulinüride artış ile birlikte olan kas hasarı da görülmüştür. Malign hiperterminin görünümüne benzer olmasına rağmen, hastaların hiçbirinde kaslarda rijidite ya da hipermetabolik durum belirti ve işaretleri görülmemiştir. Böyle durumlarda hiperkalemi ve aritminin hemen ve yoğun bir şekilde tedavisi önerilir. Hastaların daha sonra sessiz bir nöromusküler hastalık yönünde araştırılması gerekir.

      Çocuklarda anestezi indüksiyonunda

      Sıklıkla öksürük, nefes tutma, apne, laringospazm ve sekresyon artışına neden olduğundan desfluran çocuk ve bebeklerde yapılacak indüksiyonda endike değildir.

      Bronş Hiperreaktivitesi Olan Çocuklarda Kullanımı

      Desfluran, hava yolu daralması ve hava yolu direncinde artış potansiyeli nedeniyle, astımı veya yakın tarihli üst hava yolu enfeksiyonu hikayesi olan çocuklarda dikkatle kullanılmalıdır.

      Çocuklarda anestezinin idamesinde

      Solunum sistemiyle ilişkili advers etkilerin artmış sıklığı nedeniyle entübe edilmemiş 6 yaşından küçük çocuklarda anestezinin idamesinde desfluran kullanımı onaylanmamıştır.

      Larengeal maske hava yoluyla (LMA) veya yüz maskesi yoluyla anestezi idamesi yapılan 6 yaş ve altı çocuklarda, özellikle derin anestezi altında LMA çıkarılması sırasında örneğin öksürük ve laringospazm şeklindeki olumsuz etkilerde artışa yol açma potansiyeli nedeniyle desfluran kullanımında dikkatli olunmalıdır.

      Doğumda

      Kısıtlı sayıda vakada denendiğinden doğum sırasındaki anestezide desfluranın güvenilir kullanımı gösterilmemiştir. Desfluran uterusta gevşeme oluşturur ve utero-plasental kan akışını azaltır (Bkz. Bölüm 4.6).

      Çok seyrek olarak, Torsade de pointes (istisnai durumlarda ölümcül olabilen) ile ilişkili olan izole QT uzaması raporları alınmıştır. Duyarlı hastalara (örneğin QTc uzaması olan hastalar) desfluran uygulanırken dikkatli olunmalıdır.

      Önlemler

      Halojenli anesteziklerin kullanımına bağlı olarak karaciğer işlevlerinde bozulma, sarılık ve fatal karaciğer nekrozu bildirilmiştir; bu reaksiyonlar hastalarda bir aşırı duyarlılık durumuna işaret etmektedir. Desfluran daha önce halojenli anesteziklerin kullanılması nedeniyle duyarlı hale gelmiş hastalarda duyarlılık hepatitine neden olabilir. Siroz, viral hepatit ya da daha önceden bir karaciğer hastalığının bulunması halojenli anestezikler dışında bir anestezik seçiminin bir nedeni olabilir.

      Diğer uçucu anesteziklerde de olduğu gibi, desfluran intrakranial yer kaplayıcı lezyonu olan hastalara uygulandığında serebrospinal sıvı basıncını doza bağımlı olarak arttırabilir. Bu tür hastalarda, desfluran dozu 0,8 MAC ya da daha az olmalı ve kranial dekompresyondan önce barbitürat indüksiyonu ve hiperventilasyonla (hipokapni) birlikte uygulanmalıdır. Serebral perfüzyon basıncının devamlılığına dikkat edilmelidir.

      Koroner arter hastalığı olanlarda, miyokard iskemisinin önlenmesi için normal hemodinaminin sağlanması önemlidir. Desfluran konsantrasyonundaki hızlı artışı takiben nabız hızında, ortalama arteriyel basınçta ve epinefrin ve norepinefrin seviyelerinde belirgin artış görülmüştür. Desfluran, koroner arter hastalığı riski taşıyan hastalarda veya kalp atım hızı veya kan basıncında artışların istenmediği hastalarda anestezik indüksiyon için tek ajan olarak kullanılmamalıdır. Diğer ilaçlar, tercihen intravenöz opioidler ve hipnotikler, ile birlikte kullanılmalıdır.

      Anestezinin idamesi sırasında, desfluranın end-tidal konsantrasyonlarının hızlı arttırılmasından sonra kan basıncı ve kalp hızında olan artışlar yetersiz anestezinin elde edilmiş olduğunu göstermeyebilir. Sempatik aktivasyona bağlı değişiklikler yaklaşık 4 dakika içinde düzelir. Desfluranın end-tidal konsantrasyonlarının hızlı arttırılmasından önce ya da hiç desfluran

      uygulanmadığı durumlarda kan basıncı ve kalp hızında olan artışlar hafif anesteziye işaret edebilir.

      Anestezi derinliği arttıkça hipotansiyon ve solunum depresyonu artar.

      Hipovolemik, hipotansif ve gücünü yitirmiş hastalarda desfluran kullanımı kapsamlı olarak araştırılmamıştır. Bu hastalarda diğer güçlü anesteziklerin kullanımında olduğu gibi daha düşük dozlarda desfluran kullanımı önerilmektedir.

      Diğer inhalasyon anestezikleri gibi desfluranın da, bazı hastalarda karbon monoksit (CO) oluşturmak üzere kuru karbondioksit (CO) absorbanlar ile reaksiyona girerek karboksihemoglobin düzeylerinde artışa neden olabildiği bildirilmiştir. Vaka raporları baryum hidroksit ve kalsiyum hidroksitin (soda lime), taze gazların COkanisterinden yüksek akımla uzun saatler ya da günlerce geçirildikten sonra kuruyabildiğini göstermiştir. Klinisyenin anestezi solunum devrelerindeki karbondioksit absorbanların kuruduğundan kuşkulandığı durumlarda, bu adsorbanlar desfluran uygulaması öncesi yenisiyle değiştirilmelidir.

      Anestezi sonrası ağrı beklenen hastalarda, diğer hızlı etkili anestezikler gibi desfluran anestezisinden sonra da hastanın hızla ayılacağına dikkat edilmelidir. Hastaya işlem sonunda ya da anestezi sonrası bakım ünitesine alınmasından sonraki erken dönemde uygun analjezinin uygulanıldığından emin olunmalıdır. Çocuklarda, anesteziden sonra ayılma sırasında kooperasyonu engelleyebilecek kısa bir ajitasyon oluşabilir.

      Diğer halojenli anestezikler için olduğu gibi, kısa bir süre içinde yeniden anestezi uygulamasına dikkatle yaklaşılmalıdır.

      Solunum yolunun açık tutulması, yapay solunum, oksijenizasyon ve dolaşım resusitasyonu için gerekli cihazlar anında kullanıma hazır olmalıdır.

      Glukoz artışı

      Diğer halojenli anesteziklerde görüldüğü gibi desfluran da operasyon sırasında glukoz seviyelerindeki artış ile ilişkilendirilmiştir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Diğer gazların konsantrasyonu

      Nitröz oksit ile beraber kullanıldığında desfluran MAC düzeyleri düşer (Bkz. Tablo 1).

      Kas gevşeticiler

      Yaygın olarak kullanılan kas gevşeticilerin etkileri desfluran tarafından potansiyelize edilir. NO/Opioid anestezisine göre desfluran anestezisi, nöromusküler iletiyi %95 oranında deprese edilebilmek için (ED) gerekli süksinil kolin dozlarını yaklaşık %30 oranında, atrakuryum ve pankuronyum dozlarını ise yaklaşık %50 oranında azaltır.

      Değişik konsantrasyonlardaki desfluran anestezisi sırasında, nöromusküler iletiyi %95 oranında deprese edilebilmek için (ED) gerekli pankuronyum, atrakuryum süksametonyum ve vekuronyum dozları Tablo 2'de gösterilmektedir. Bu dozlar vekuronyum dışında izofluran ile benzerdir. Desfluran anestezisi sırasında vekuronyumun ED'i izofluran anestezisine göre

      %14 daha düşüktür. Ek olarak desfluran anestezisi altında nöromüsküler blokajın sona ermesi,

      izofluran anestezisi altında olana göre daha uzundur.

      Tablo 2: Nöromusküler iletide %95 depresyon oluşturan kas gevşetici dozu (mg/kg)

      Desfluran

      konsantrasyonu

      Pankuronyum

      Atrakuryum

      Süksametonyum

      Vekuronyum

      0,65 MAC/%60 NO/O

      0,026

      0,133

      NA*

      NA*

      1,25 MAC/%60 NO/O

      0,018

      0,119

      NA*

      NA*

      1,25 MAC/O%100 O

      0,022

      0,120

      0,362

      0,019

      * NA = veri bulunmamaktadır.

      Pre-anestezik ilaçlar

      Klinik çalışmalarda, yaygın kullanılan pre-anestezik ilaçlarla ya da anestezi sırasında kullanılan ilaçlarla (intravenöz ajanlar ve lokal anestezikler) önemli bir advers etkileşim görülmemiştir. Desfluranın diğer ilaçların dispozisyonuna etkileri belirlenmemiştir.

      Sedatifler

      Farklı konsantrasyonlarda desfluranla anestezi yapılmış hastalara artan dozlarda intravenöz fentanil verildiğinde, hastalarda anestezik gereksinim veya MAC değerlerinde belirgin azalma görülmüştür. Artan dozlarda midazolam uygulanması MAC değerlerinde küçük bir azalma göstermiştir. Sonuçlar Tablo 3'de gösterilmektedir. MAC değerlerindeki bu azalmalar izofluran ile gözlemlenenlere benzerdir. MAC değerlerinde, diğer opioid ve sedatif ilaçlarla da benzer bir etkinin oluşması mümkündür.

      Tablo 3: Desfluranın MAC değerlerine fentanil ya da midazolamın etkisi

      Medikasyon

      *MAC (%)

      %MAC azalması

      Fentanilsiz

      6,33 – 6,35

      -

      Fentanil (3 mcg/kg)

      3,12 – 3,46

      46 - 51

      Fentanil (6 mcg/kg)

      2,25 – 2,97

      53 - 64

      Midazolamsız

      5,85 – 6,86

      -

      Midazolam (25 mcg/kg)

      4,93

      15,7

      Midazolam (50 mcg/kg)

      4,88

      16,6

      * 18-65 yaş arası değerleri içerir. Glukoz düzeylerinde artış

      Diğer halojenli anesteziklerde olduğu gibi, desfluran kullanımı da bir miktar intra-operatif

      glukoz yükselmesine neden olabilir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Özel popülasyonlara ilişkin yapılan bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Bu popülasyona ilişkin yapılan bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik Kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Desfluranın çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanıldığında üreme kapasitesini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.

      Gebelik dönemi

      Kısıtlı sayıda vakada denendiğinden doğum sırasındaki anestezide desfluranın güvenilir kullanımı gösterilmemiştir. Desfluran uterusta gevşeme oluşturur ve utero-plasental kan akışını azaltır.

      Hayvanlarda yapılan çalışmalar üreme toksisitesini göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

      SUPRANE VOLATİL'in gebe kadınlarda güvenle kullanıldığı gösterilmemiş olduğundan, gebelikte kullanılmamalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Desfluranın anne sütüne geçip geçmediği bilinmediğinden, laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.

      Üreme yeteneği/Fertilite

      Desfluranın karsinojenik potansiyelini ya da fertiliteye etkisini değerlendirmek amacıyla uzun süreli hayvan çalışmaları yapılmamıştır.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Desfluranın araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisi araştırılmamıştır. Ancak hastalar genel anestezi sonrasında bu tür becerilerin bozulabileceği konusunda bilgilendirilmeli ve 24 saat boyunca araba ve makine kullanımından kaçınmaları önerilmelidir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Diğer tüm güçlü inhale anestezik ilaçlarda olduğu gibi desfluran da doza bağımlı kalp-solunum depresyonuna sebep olabilir. Diğer advers etkilerin çoğu hafif ve geçicidir. Bulantı ve kusma inhalasyon anesteziklerine, intraoperatif veya postoperatif uygulanan ve hastanın cerrahi prosedüre cevabına göre uygulanan diğer ajanlara bağlı olarak postoperatif dönemde gözlemlenen yaygın etkidir.

      SUPRANE VOLATİL kullanılarak gerçekleştirilen klinik çalışmalarda görülen istenmeyen etkilerin sıklığı aşağıdaki şekilde belirtilmiştir: Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      Her sıklık grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralaması ile sunulmaktadır.

      Enfeksiyon ve enfestasyonlar

      Yaygın: Farenjit

      Kan ve lenfatik sistem hastalıkları Bilinmiyor: Koagülopati Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Bilinmiyor: Hiperkalemi, hipokalemi, metabolik asidoz

      Psikiyatrik hastalıklar

      Yaygın: Nefes tutma

      Yaygın olmayan: Ajitasyon

      Sinir sistemi hastalıkları

      Yaygın: Baş ağrısı

      Yaygın olmayan: Baş dönmesi / sersemlik hali

      Bilinmiyor: Konvülsiyon, migren, ensefalopati

      Göz hastalıkları

      Yaygın: Konjonktivit

      Bilinmiyor: Gözlerde sarılık, oküler hiperemi, oküler ikterus, gözlerde yanma, geçici körlük, görsel keskinlikte azalma, gözlerde iritasyon, gözlerde ağrı, ülseratif keratit

      Kardiyak hastalıklar

      Yaygın: Nodal aritmi, bradikardi, taşikardi, hipertansiyon Yaygın olmayan: Miyokard enfarktüsü, miyokardiyal iskemi, aritmi Bilinmiyor: Kardiyak arest, Torsade de pointes, ventrikül yetmezliği,

      ventriküler hipokinezi, atriyal fibrilasyon

      Vasküler hastalıklar

      Yaygın olmayan: Vazodilatasyon

      Bilinmiyor: Malign hipertansiyon, hipotansiyon, hemoraji, şok

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

      Yaygın: Apne, öksürük, laringospazm*

      Yaygın olmayan: Hipoksi

      Bilinmiyor: Solunum aresti, solunum yetmezliği, solunum distresi,

      bronkospazm, hemoptizi

      Gastrointestinal hastalıklar

      Çok yaygın: Bulantı, kusma

      Yaygın: Tükürük salgılanmasında artış

      Bilinmiyor: Akut pankreatit, karın ağrısı

      Hepato-bilier hastalıklar

      Bilinmiyor: Karaciğer yetmezliği, karaciğer nekrozu, hepatit, sitolitik hepatit, kolestaz, sarılık, karaciğer fonksiyonunda anormallik, karaciğer hastalığı

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Bilinmiyor: Ürtiker, eritem

      Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

      Yaygın olmayan: Miyalji

      Bilinmiyor: Rabdomiyoliz

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Bilinmiyor: Malign hipertermi, asteni, halsizlik/yorgunluk Araştırmalar

      Yaygın: Kreatinin fosfokinaz düzeylerinde yükselme, anormal EKG,

      Bilinmiyor: EKG'de ST-T değişiklikleri, T dalgasının tersine dönmesi, transaminazlarda artış (Alanin ve Aspartat aminotransferaz yükselmeleri), kan bilirubin düzeylerinde artış, koagülasyon testlerinde anormallik, amonyak düzeylerinde artış

      Yaralanma ve zehirlenmeler

      Bilinmiyor: Postoperatif ajitasyon, baş dönmesi/sersemlik hali, taşiaritmi, çarpıntı, yorgunluk, kazara maruziyet, deride yanma hissi, ilaç uygulama hatası

      * Desfluran ile indüksiyonda bildirilmiştir.

      + Desfluran ile indüksiyon ve idamede bildirilmiştir.

      § Hasta olmayan kişilerin kazayla maruz kalması sonucu görülmüştür. Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Doz aşımına bağlı belirtiler arasında, diğer uçucu ajanlara benzer şekilde, anestezinin derinleşmesi, spontan soluyan hastalarda kardiyak ve/veya solunum depresyonu ve ventile hastalarda hipotansiyon (son evrede hiperkapni ve hipoksi olabilen) şeklindedir.

      Doz aşımı durumunda ya da doz aşımı olduğu düşünülen durumlarda şunlar yapılmalıdır:

        Desfluran uygulaması kesilmelidir.

        Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir. Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur.