SURGAM 300 mg 6 supozituar Farmakolojik Özellikler

Tiaprofenik Asit }

Kas İskelet Sistemi > Non-steroid > Tiaprofenik Asit
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti | 5 April  2013

Hastalar hepatotoksisitenin semptom ve bulguları açısından bilgilendirilmelidir (bulantı, yorgunluk, letarji, sarılık, sağ üst kadranda hassasiyet ve soğuk algınlığı benzeri semptomlar). Bunlar oluştuğu takdirde, hastalar tedaviyi sonlandırmalı ve hızlı medikal tedavi almalıdır.

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Antiinflamatuvar ve antiromatik ürünler, non-steroidler, propiyonik asit türevleri

    ATC kodu: M01AE11

    Tiaprofenik asit, arilalkanoik asit ailesinden bir nonsteroidal antiinflamatuvar olup, benzoil- tienil'in propionik asit türevidir. Klasik NSAİİ olarak COX-1 ve COX-2 enzimlerini inhibe eder. Antiinflamatuvar, analjezik, antipiretik, prostaglandin sentezini ve trombositlerin agregasyonunu inhibe edici özellikleri vardır. Tiaprofenik asit, eklem kıkırdağında proteoglikan sentezini inhibe etmez.

    Yedi yıl süreli, çift kör kontrollü çalışma, tiaprofenik asidin, referans bir NSAİİ'den (indometazin) farklı olarak, diz osteoartriti olan hastalarda radyolojik bozulma hızında anlamlı bir artışa neden olmadığını göstermiştir.

    Tiaprofenik asidin artiküler kıkırdak üzerindeki etkileri in vitro deneylerde ve farklı hayvan artrit modelleri kullanılarak yapılan ex-vivo çalışmalarda araştırılmıştır. İnsan kondrosit kültürleri üzerinde ex-vivo deneyler de yapılmıştır. Bu deneylerde tiaprofenik asit, terapötik doza eşdeğer konsantrasyonlarda, proteoglikanların biyosentezi baskılanmamıştır ve salgılanan proteoglikanların diferansiyonu değişmemiştir. Proteoglikan agregatlarının bozunması inhibe edilmiştir. Bu sonuçlar, deney koşulları altında tiaprofenik asidin eklem kıkırdağı üzerinde nötr veya muhtemel faydalı etkisini öne sürmektedir.

    Bu bulguların klinik önemi uzun süreli çift kör kontrollü bir çalışmada araştırılmıştır, tiaprofenik asit diz osteoartriti olan hastalarda eklem boşluğunun radyolojik bozunma oranını önemli ölçüde arttırmamaktadır.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Emilim: Tek rektal uygulama sonrası maksimum plazma seviyesine 3-4 saatte ulaşılır. Plazma konsantrasyonu, 200 mg standart tablet için ölçülenle aynıdır. Cmaks yaklaşık 20mcg/mL'dir. Biyoyararlanımı %60 düzeyindedir.

    Tek doz çalışmaları oral uygulamayı takiben (maksimum 90. dakikada), 24. saatte sıfır plazma seviyesi, t½ = 1,5 ile 2 saat arası göstermiştir. Uzun süreli tedavi gören romatoid artrit hastalarında emilim yetersizliği yoktur.

    Dağılım: Tiaprofenik asit ve metabolitleri tüm sıvılara dağılır.

    Biyotransformasyon: İki esas metaboliti; 5-(hidroksi benzil)-a-metil 2-tiofenasetik asit ve 5- (4-hidroksi benzoil)-a-metil 2- tiofenasetik asittir. Proteine bağlanma oranı, esas olarak albümin olmak üzere, %97-98'dir. İdrar atılımının yaklaşık %10'unu oluşturan, düşük farmakolojik aktiviteye sahip iki ana metaboliti bulunur. Ana bileşik çoğunlukla asilglukuronid formunda atılır.

    Eliminasyon: Eliminasyon yarılanma ömrü, dozdan bağımsız olarak, 1,5-2,5 saattir. Büyük bölümü böbrekler yolu ile itrah edilir. Dozun %60'ı idrarda, metabolitler (M1 ve M2), serbest veya konjugatları halinde, dozun %5'inden azı düzeyinde bulunur. Ana bileşik esas olarak glukuronid konjugatları halinde atılır. SURGAM hızla elimine edilir ve tekrarlayan bölünmüş 600 mg/günlük dozdan sonra birikim olmamıştır. Plazma klirensi 6 litre/saattir. %60'ı idrarda geri kalanı safrada elimine edilir.

    Doğrusal/doğrusal olmayan durum:

    İlk günden sonra kararlı koşuldadır.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Geriyatrik popülasyon

    Tekrarlayan dozlarında böbrek fonksiyonları normal olan yaşlılarda dokularda birikme olmaz.

    Yaşlılarda farklı farmakokinetiğe dair kanıt bulunmamaktadır.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Akut toksisite: Hayvan türlerine ve uygulama yoluna bağlı olarak tiaprofenik asidin kilogram başına LDdeğeri 190-780 mg'dır. İntoksikasyon semptomları artmış iritabilite, tremor, siyanoz, solunum gibi koordinasyon bozuklukları ve sedasyondur. Diseksiyon; asit, peritonit yanında hipertrofi ve gastrointestinal lezyonların sonucu olarak mezentrik lenf nodüllerinde konjesyonu göstermiştir.

    Kronik toksisite: Oral kronik toksisite çalışmaları sıçanlarda, köpeklerde ve babunlarda yapılmıştır. Feçeste kan görülen, anemi olan bütün hayvan türlerinde doza bağlı gastrointestinal lezyonlar meydana gelmiştir, bunlar doza bağlı gastrointestinal lezyonlardır, ayrıca dalakta reaktif değişiklikler ve kemik iliği yetmezliği görülmüştür. Serum üre konsantrasyonları bazen yükselmiştir.

    Mutajenite ve karsinojenite: Tiaprofenik asit mutajenik potansiyeli in vitro ve in vivo standart testler ile araştırılmıştır. Testlerde tiaprofenik asidin herhangi genotoksik potansiyeli görülmemiştir.

    Sıçan ve farelerdeki uzun süreli çalışmalar, tiaprofenik asidin tümorojenik potansiyeli

    hakkında hiçbir kanıt göstermemiştir.

    Üreme toksisitesi: Embriyo ve fetotoksik etkiler, çok duyarlı türlerde 10 mg/kg vücut ağırlığı dozlarında görülmüştür. 75 mg/ kg vücut ağırlığı dozunun üstünde tavşanlarda blastositlerin implantasyonu bozulmuştur. Sıçanlarda gebeliğin 3. trimesterinde uygulanan 16 mg/kg dozu gebeliği ve doğumu uzatmıştır. Bu durum ölü doğum oranındaki artışa ve postnatal mortalite oranının yükselişine sebep olmuştur. Sıçanlarda, 25 mg/kg vücut ağırlığının üzerindeki dozlarda ebeveyn hayvanlardaki fertilite etkilenmemiştir.

    Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur. Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez.