TEFLIMES 14 mg 28 film kaplı tablet Klinik Özellikler

Teriflunomide }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > İmmünsupresif Ajanlar
TEVA İlaçları San.Ve Tic.A.Ş | 12 January  2021

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    TEFLİMES, relaps ve remisyonla seyreden multipl sklerozu (MS) olan yetişkin hastaların tedavisi için endikedir (Etkinliğin belirlendiği popülasyona ilişkin önemli bilgiler için lütfen Bölüm 5.1'e bakınız).

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Tedavi, multipl sklerozun yönetiminde deneyimli olan bir hekim tarafından başlatılmalı ve gözlenmelidir.

    Pozoloji:

    TEFLİMES'in önerilen dozu günde bir kez 14 mg'dır.

    Uygulama şekli:

    Film kaplı tabletler oral kullanım içindir. Tabletler su ile bütün halinde yutulmalıdır. TEFLİMES yemekten önce veya sonra alınabilir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği

    Hafif, orta veya şiddetli böbrek yetmezliğine sahip olup diyalize girmeyen hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir.

    Şiddetli böbrek yetmezliğine sahip olup diyalize giren hastalar değerlendirilmemiştir. Teriflunomid, bu popülasyonda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).

    Karaciğer yetmezliği

    Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliğine sahip hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Teriflunomid, şiddetli karaciğer yetmezliğine sahip hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).

    Pediyatrik popülasyon

    10 ile 18 yaş aralığındaki çocuklarda TEFLİMES'in güvenlilik ve etkililiği henüz saptanmamıştır. Multipl sklerozun tedavisine yönelik olarak doğumdan itibaren 10 yaşına kadar olan çocuklarda teriflunomid kullanımı mevcut değildir.

    Veri bulunmamaktadır.

    Geriyatrik popülasyon

    Güvenlilik ve etkililiğe ilişkin yetersiz veri nedeniyle TEFLİMES, 65 yaş ve üzeri hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      İzleme

      Tedavi öncesinde

      Teriflunomid tedavisine başlamadan önce aşağıdakiler değerlendirilmelidir:

        Kan basıncı

        Alanin aminotransferaz/serum glutamik pirüvik transaminaz (ALT/SGPT)

        Diferansiyel beyaz kan hücresi (akyuvar) ve trombosit sayısı dahil olmak üzere tam kan hücre sayımı.

        Tedavi sırasında

        Teriflunomid tedavisi sırasında aşağıdakiler değerlendirilmelidir:

        Kan basıncı

          Periyodik olarak kontrol edilir.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Diğer maddelerin teriflunomid üzerine farmakokinetik etkileşimleri

        Teriflunomid için primer biyotransformasyon yolu hidrolizdir ve oksidasyon minör bir yoldur.

        Güçlü sitokrom P450 (CYP) ve taşıyıcı indükleyicileri:

        Bir CYP2B6, 2C8, 2C9, 2C19, 3A indükleyicisi ve P-glikoprotein [P-gp] ve meme kanseri direnç proteini [BCRP] gibi eflüks taşıyıcılarının indükleyicisi olan rifampisinin tekrarlayan dozlarının (22 gün boyunca günde bir kez 600 mg) teriflunomid (70 mg tek doz) ile birlikte

        uygulanması, teriflunomid maruziyetinde yaklaşık %40 düşüşe neden olmuştur. Rifampisin ile karbamazepin, fenobarbital, fenitoin ve St. John Wort gibi diğer bilinen güçlü CYP ve taşıyıcı indükleyicileri, teriflunomid tedavisi sırasında dikkatli kullanılmalıdır.

        Kolestiramin veya aktif kömür

        Teriflunomid alan hastaların, kolestiramin veya aktif kömür ile tedavi edilmesi önerilmemektedir, çünkü hızlandırılmış eliminasyon istenmemesi durumunda bu tedavi, plazma konsantrasyonlarında hızlı ve anlamlı bir azalmaya neden olur. Mekanizmanın teriflunomidin enterohepatik geri kazanımının kesilmesi ve/veya gastrointestinal diyalizi olduğu düşünülmektedir.

        Teriflunomidin diğer maddeler üzerine farmakokinetik etkileşimleri

        Teriflunomidin CYP2C8 substratı repaglinid üzerindeki etkisi

        Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama repaglinid Cve EAA değerlerinde bir artış (sırasıyla 1,7 ve 2,4 kat) olmuştur; bu da teriflunomidin in vivo olarak CYP2C8'in inhibitörü olduğunu göstermektedir. Bu nedenle repaglinid, paklitaksel, pioglitazon veya rosiglitazon gibi CYP2C8 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler, teriflunomid tedavisi sırasında dikkatli kullanılmalıdır.

        Teriflunomidin oral kontraseptif üzerine etkisi: 0,03 mg etinilestradiol ve 0,15 mg levonorgestrel

        Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama etinilestradiol Cve EAAdeğerlerinde (sırasıyla 1,58 ve 1,54 kat) ve levonorgestrel Cve EAAdeğerlerinde (sırasıyla 1,33 ve 1,41 kat) artış olmuştur. Teriflunomidin bu etkileşiminin, oral kontraseptiflerin etkililiğini advers olarak etkilemesi beklenmese de teriflunomid ile kullanılan oral kontraseptif ilaçların türü ve dozu göz önünde bulundurulmalıdır.

        Teriflunomidin CYP1A2 substratı üzerindeki etkisi: kafein

        Teriflunomidin tekrarlayan dozları kafeinin (CYP1A2 substratı) ortalama Cve EAA değerlerini sırasıyla %18 ve %55 oranında düşürmüş olup; bu da teriflunomidin in vivo olarak CYP1A2'nin zayıf bir indükleyicisi olduğunu göstermektedir. Bu nedenle CYP1A2 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler (duloksetin, alosetron, teofilin ve tizanidin), etkililiklerinde azalma olabileceğinden teriflunomid tedavisi sırasında dikkatli kullanılmalıdır.

        Teriflunomidin varfarin üzerindeki etkisi

        Teriflunomidin tekrarlı dozlarının S-varfarinin farmakokinetikleri üzerinde herhangi bir etkisi yoktur; bu da teriflunomidin CYP2C9'un bir inhibitörü veya indükleyicisi olmadığını göstermektedir. Varfarinin tek başına uygulanması ile karşılaştırıldığında teriflunomid varfarin ile birlikte uygulandığında pik uluslararası normalleştirilmiş oranda (INR) %25'lik bir düşüş gözlenmiştir. Bu nedenle varfarin teriflunomid ile birlikte uygulandığında, yakın INR takibi ve izlemesi önerilmektedir.

        Teriflunomidin organik anyon taşıyıcı 3 (OAT3) substratları üzerindeki etkisi

        Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama sefaklor Cve EAA değerlerinde bir

        artış (sırasıyla 1,43 ve 1,54 kat) olmuştur; bu da teriflunomidin in vivo olarak OAT3'ün inhibitörü olduğunu göstermektedir. Bu nedenle teriflunomidin sefaklor, benzilpenisilin, siprofloksasin, indometazin, ketoprofen, furosemid, simetidin, metotreksat, zidovudin gibi OAT3 substratları ile birlikte uygulanması sırasında dikkatli olunması önerilmektedir.

        Teriflunomidin BCRP ve/veya organik anyon taşıyıcı polipeptit B1 ve B3 (OATP1B1/B3) substratları üzerindeki etkisi

        Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama rosuvastatin Cve EAA değerlerinde (sırasıyla 2,65 ve 2,51 kat) bir artış olmuştur. Ancak, plazma rosuvastatin maruziyetindeki bu artışın HMG-CoA redüktaz aktivitesi üzerinde görünür bir etkisi olmamıştır. Rosuvastatin için teriflunomid ile eş zamanlı uygulamada %50'lik bir doz azaltımı önerilmektedir. Diğer BCRP (örn., metotreksat, topotekan, sulfasalazin, daunorubisin, doksorubisin) ve özellikle HMG-CoA redüktaz inhibitörleri olmak üzere OATP ailesi (örn., simvastatin, atorvastatin, pravastatin, metotreksat, nateglinid, repaglinid, rifampisin) substratları için, teriflunomidin eş zamanlı uygulaması dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Hastalar, tıbbi ilaçlara aşırı maruz kalmaya ilişkin belirti ve semptomlara yönelik olarak yakından izlenmeli ve bu tıbbi ürünlerde doz azaltımı düşünülmelidir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

        Pediyatrik popülasyon

        Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi: X

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar, tedavi sırasında ve teriflunomid plazma düzeyleri 0,02 mg/L üzerinde olduğu sürece tedavi sonrasında etkili doğum kontrolü kullanmak zorundadır. Bu sürede, kadınlar tedaviyi uygulayan hekim ile doğum kontrolünü bırakma veya değiştirmeye ilişkin tüm planları tartışmalıdır.

        Teriflunomidin oral kontraseptif üzerine etkisi: 0,03 mg etinilestradiol ve 0,15 mg levonorgestrel

        Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama etinilestradiol Cve EAAdeğerlerinde (sırasıyla 1,58 ve 1,54 kat) ve levonorgestrel Cve EAAdeğerlerinde (sırasıyla 1,33 ve 1,41 kat) artış olmuştur. Teriflunomidin bu etkileşiminin, oral kontraseptiflerin etkililiğini advers olarak etkilemesi beklenmese de teriflunomid ile kullanılan oral kontraseptif ilaçların türü ve dozu göz önünde bulundurulmalıdır.

        Adet başlangıcında bir gecikme veya gebelikten şüphelenilmesine neden olan başka bir nedenin söz konusu olması durumunda hasta, gebelik testi için derhal hekimi bilgilendirmeli ve testin

        pozitif çıkması durumunda hekim ve hasta gebeliğe ilişkin riski tartışmalıdır. Aşağıda tanımlanan hızlandırılmış eliminasyon prosedürü ile ilk adet gecikmesinde teriflunomidin kan düzeyinin hızlıca düşürülmesi mümkünse fetüsteki risk azalabilir.

        Teriflunomid tedavisi alan ve gebe kalmak isteyen kadınlarda ilaç kesilmelidir ve 0,02 mg/L'nin altında bir konsantrasyonu daha hızlı bir şekilde elde etmek üzere hızlandırılmış eliminasyon prosedürü önerilmektedir (aşağıya bakınız):

        Hızlandırılmış eliminasyon prosedürünün kullanılmaması durumunda, teriflunomid plazma düzeylerinin ortalama 8 ay boyunca 0,02 mg/L'nin üzerinde olması beklenebilir; ancak, bazı hastalarda 0,02 mg/L'nin altında plazma düzeylerine ulaşmak 2 yıla kadar sürebilir. Bu nedenle, kadın gebe kalmaya çalışmadan önce teriflunomid plazma konsantrasyonları ölçülmelidir. Teriflunomid plazma konsantrasyonunun 0,02 mg/L'nin altında olduğu belirlendiğinde, plazma konsantrasyonu en az 14 günlük bir süre sonrasında tekrar belirlenmelidir. Her iki plazma konsantrasyonu da 0,02 mg/L'nin altındaysa, fetüse yönelik herhangi bir risk beklenmez.

        Numune testine ilişkin daha ayrıntılı bilgi için lütfen RUHSAT SAHİBİ veya yerel temsilcisi ile irtibata geçiniz (Bkz. Bölüm 7).

        Hızlandırılmış eliminasyon prosedürü Teriflunomid tedavisinin bırakılmasından sonra:

          11 gün boyunca günde 3 kez kolestiramin 8 g uygulanır, kolestiramin 8 g'ın iyi tolere edilmemesi durumunda günde üç kez kolestiramin 4 g kullanılabilir,

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          TEFLİMES araç ve makine kullanımı üzerinde herhangi bir etkiye sahip değildir ya da önemsiz bir etkiye sahiptir.

          Leflunomid ile bildirilen baş dönmesi gibi advers reaksiyonların söz konusu olması durumunda, hastanın konsantre olma ve uygun tepki verme yetisi bozulabilir. Bu durumda hastalar araç ve makine kullanımından kaçınmalıdır.

          4.8. İstenmeyen etkiler

          Güvenlilik profilinin özeti

          Teriflunomid ile tedavi edilen (7 mg ve 14 mg) hastalarda en sık bildirilen advers reaksiyonlar şunlardır:

          Baş ağrısı (%17,8, %15,7), ishal (%13,1, %13,6) artan ALT (%13, %15), bulantı (%8, %10,7) ve saç dökülmesi (%9,8, %13,5) dir. Genel olarak, baş ağrısı, ishal, mide bulantısı ve saç dökülmesi, hafif ila orta şiddetli olup, geçici ve nadiren tedavinin kesilmesine neden olmuştur.

          Teriflunomid, leflunomidin ana metabolitidir. MS hastalarına teriflunomid reçete ederken, leflunomidin romatoid artrit veya psoriatik artriti olan hastalardaki güvenlilik profilini göz önünde bulundurmak uygun olabilir.

          Advers reaksiyonların tablolu listesi

          Teriflunomid, dört farklı plasebo-kontrollü çalışmada (7 mg ve 14 mg teriflunomid için sırasıyla 1.045 ve 1.002 hasta) ve bir aktif ilaç karşılaştırmalı çalışmada (teriflunomid tedavi gruplarının her birinde 110 hasta) yaklaşık 672 gün medyan süre boyunca günde bir kez teriflunomide maruz kalan toplam 2.267 (1.155 hasta teriflunomid 7 mg 1.112 hasta teriflunomid 14 mg) tekrarlayan MS (Nükseden Multipl Skleroz, RMS) formu olan yetişkin hastada değerlendirilmiştir.

          TEFLİMES ile bildirilen ve plaseboya göre teriflunomid 7 mg ya da 14 mg ile en az %1 daha yüksek oranda saptanan advers reaksiyonlar aşağıda gösterilmiştir. Sıklıklar aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila<1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila

          <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000'e); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık grubunda advers reaksiyonlar azalan ciddiyete göre sıralanmıştır.

          Sistem organ

          sınıfı

          Çok yaygın

          Yaygın

          Yaygın

          olmayan

          Seyrek

          Çok seyrek

          Bilinmiyor

          Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

          Grip,

          Üst solunum yolu enfeksiyonu, İdrar yolu enfeksiyonu, Bronşit, Sinüzit, Farenjit, Sistit, Viral gastroenterit, Oral herpes, Diş enfeksiyonu, Larenjit,

          Ayak mantarı

          Sepsis dahil şiddetli enfeksiyonlar

          Kan ve lenf sistemi hastalıkları

          Nötropeni Anemi

          Hafif trombositopeni (trombosit

          <100G/L)

          Bağışıklık sistemi hastalıkları

          Hafif alerjik reaksiyonlar

          Anafilaksi ve anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları (erken ya da geç)

          Metabolizma ve beslenme hastalıkları

          Dislipidemi

          Psikiyatrik hastalıkları

          Anksiyete

          Sinir sistemi hastalıkları

          Baş ağrısı

          Parestezi, Siyatik, Karpal tünel sendromu

          Hiperestezi, Nevralji, Periferik nöropati

          Kardiyak hastalıklar

          Palpitasyonlar

          Vasküler hastalıklar

          Hipertansiyon

          Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

          İnterstisyel akciğer hastalığı

          Pulmoner hipertansiyon

          Gastrointestinal hastalıkları

          Diyare, Bulantı

          Pankreatit, Üst karında ağrı, Kusma,

          Diş ağrısı

          Stomatit Kolit

          Sistem organ sınıfı

          Çok yaygın

          Yaygın

          Yaygın olmayan

          Seyrek

          Çok Seyrek

          Bilinmiyor

          Hepatobiliyer hastalıklar

          Alanin aminotransfe raz (ALT) artışı

          Gamma glutamil transferaz (GGT) artışı, Aspartat

          aminotransfer az artışı

          Akut hepatit

          İlaçla indüklenen karaciğer hasarı (DILI)

          Deri ve deri alt doku hastalıkları

          Alopesi

          Döküntü, Akne

          Tırnak bozuklukları Sedef hastalığı (püstüler dahil),

          Şiddetli deri reaksiyonları

          Kas-iskelet bozuklukları, bağ

          doku ve kemik hastalıkları

          Kas-iskelet ağrısı, Miyalji, Artralji

          Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

          Pollaküri

          Üreme sistemi ve meme hastalıkları

          Menoraji

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

          Ağrı, Asteni

          Laboratuvar bulguları

          Kilo kaybı, Nötrofil sayısında azalma Akyuvar sayısında azalma Kanda kreatinin

          fosfokinaz artışı

          Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel

          komplikasyonlar

          Post-travmatik ağrı

          image

          Seçilen advers reaksiyonların tanım

          Alopesi

          Alopesi; plasebo ile tedavi edilen hastalarda %5,1 ile karşılaştırıldığında 14 mg teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %13,9'unda saç dokusu değişikliği ile birlikte ya da yalnızca saç incelmesi, saç yoğunluğunda azalma ve saç kaybı olarak bildirilmiştir. Çoğu vaka, saç derisi üzerinde dağınık veya yaygın olarak tanımlanmıştır (tam saç kaybı bildirilmemiştir) ve

          çoğunlukla ilk 6 ayda meydana gelmiş olup teriflunomid 14 mg ile tedavi edilen 139 hastanın 121'inde (%87,1) sorun çözülmüştür. Saç dökülmesi nedeniyle tedavinin kesilmesi, plasebo grubunda %0,1 iken 14 mg teriflunomid grubunda %1,3 olmuştur

          Hepatik etkiler

          Plasebo kontrollü çalışmalarda aşağıdakiler saptanmıştır:

          Başlangıç durumuna göre ALT artışı (laboratuvar verilerine dayanarak) - Plasebo

          kontrollü çalışmalarda güvenlilik popülasyonu

          Plasebo (N=997)

          Teriflunomid 14 mg (N=1.002)

          > 3 NÜL

          66/994 (%6,6)

          80/999 (%8)

          > 5 NÜL

          37/994 (%3,7)

          31/999 (%3,1)

          > 10 NÜL

          16/994 (%1,6)

          9/999 (%0,9)

          > 20 NÜL

          4/994 (%0,4)

          3/999 (%0,3)

          ALT >3 NÜL ve TBILI >2 NÜL

          5/994 (%0,5)

          3/999 (%0,3)

          Hafif derecede transaminaz artışı (ALT ≤ 3 x NÜL) plasebo ile karşılaştırıldığında teriflunomidle tedavi edilen gruplarda daha sık görülmüştür. 3 kat ya da daha fazla NÜL artışı sıklığı, tedavi grupları arasında dengeli bulunmuştur. Transaminazdaki bu artışlar çoğunlukla tedavinin ilk 6 ayında meydana gelmiştir ve tedavinin kesilmesi ile geri dönüşlü olmuştur. İyileşme süresi ay ve yıl arasında değişmiştir.

          Kan basıncı etkileri

          Plasebo kontrollü çalışmalarda aşağıdakiler belirlenmiştir:

            Plasebo alan hastaların %15,5'ine karşılık 14 mg/gün teriflunomid alan hastaların

            %19,9'unda sistolik kan basıncı > 140 mm Hg bulunmuştur;

            4.9. Doz aşımı ve tedavisi

            Semptomlar

            İnsanlarda teriflunomid doz aşımı veya intoksikasyonu ile ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Günde 70 mg teriflunomid, sağlıklı deneklere 14 güne kadar uygulanmıştır. Advers reaksiyonlar, MS hastalarında teriflunomidin güvenlilik profili ile tutarlı bulunmuştur.

            Tedavi

            Önemli doz aşımı veya toksisite durumunda eliminasyonu hızlandırmak için kolestiramin veya aktif kömür önerilmektedir. Önerilen eliminasyon prosedürü, 11 gün boyunca günde üç kez kolestiramin 8 g'dır. Bunun iyi tolere edilmemesi durumunda, 11 gün boyunca günde üç kez kolestiramin 4 g kullanılabilir. Alternatif olarak kolestiraminin bulunmaması durumunda, 11 gün boyunca günde iki kez aktif kömür 50 g da kullanılabilir. Ayrıca, tolerabilite nedenlerinden dolayı gerekli olması durumunda, kolestiramin veya aktif kömürün ardışık günlerde verilmesi gerekmemektedir (Bkz. Bölüm 5.2).

            Yüksek Tansiyon Yüksek Tansiyon Hipertansiyon sürekli anormal derecede yüksek olan kan basıncıdır. Tansiyon atardamarlarınızdaki kanın basıncıdır. Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır.