TEOPLAN 200 mg IM/IV enjeksiyonluk çözelti için liyofilize toz içeren flakon Farmakolojik Özellikler

Teikoplanin }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Diğer Antibakteriyeller > Teicoplanin
Bilim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 24 May  2013

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Glikopeptid antibakteriyel

ATC kodu: J01XA02

Teikoplanin, Actinoplanes teichomyceticus ’un fermantasyonuyla üretilen bakterisidal etkili bir glikopeptid antibiyotiktir. Hem aerobik hem de anaeorobik gram-pozitif mikroorganizmalara etkilidir.

Genellikle duyarlı olan suşlar (MIK < 16 mg/L):

Staphylococcus aureus ve (metisiline duyarlı veya dirençli) koagülaz negatif stafilokoklar, streptokoklar, enterokoklar, Listeria monocytogenes, mikrokoklar, J/K grubu korinebakteriler ve Clostridium difficile ile peptokoklar dahil olmak üzere gram-pozitif anaeroblar.

Genellikle dirençli olan suşlar (MIK > 16 mg/L):

Nocardia asteroides, Lactobacillus spp, Leuconostoc ve bütün gram-negatif bakteriler.

Teikoplanin aminoglikozidler ile kombine edildiğinde in vitro olarak D grubu streptokoklara ve stafilokoklara karşı bakterisidal sinerji ispat edilmiştir. Teikoplaninin rifampisin veya florokinolonlarla in vitro kombinasyonu birincil olarak additif etki ve bazen de sinerji gösterir. Teikoplanine karşı tek basamaklı direnç in vitro olarak elde edilemez ve çok basamaklı dirence de in vitro olarak ancak 11-14 pasajdan sonra ulaşılmıştır.

Teikoplanin diğer sınıflardan olan antibiyotiklere çapraz direnç göstermez.

Teikoplaninin kullanımı, duyarlı olmayan organizmaların aşırı üremesine neden olabilir. Tedavi sırasında bakteri veya mantar kaynaklı yeni enfeksiyonların ortaya çıkması halinde, gereken önlemler alınmalıdır.

Duyarlılık testi

Sensidisc’ler 30 mikrogram teikoplaninle yüklenir. 14 mm veya üzerinde bir inhibisyon alanı gösteren suşlar duyarlı, 10 mm ve altında inhibisyon alanı gösterenler dirençlidir.

  • 5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel Özellikler

    Emilim:

    Teikoplanin parenteral enjeksiyon ile uygulanır. 3-6 mg/kg’lık intramusküler enjeksiyonun biyoyararlanımı %90’ın üzerindedir. Oral uygulamayı takiben, teikoplanin normal gastrointestinal sistemden sistemik olarak absorbe edilemez, uygulanan dozun %40’ı mikrobiyolojik aktif form halinde feçeste bulunur.

    Dağılım:

    Teikoplanin enjeksiyon sonrasında dokulara hızla nüfuz ederek deriye (subkutan yağ) ve blister sıvıya, miyokarda, pulmoner dokuya ve plevral sıvıya, kemiğe ve sinoviyal sıvıya dağılarak, böbrek, trakea, akciğerler ve böbreküstü bezlerde en yüksek konsantrasyonlara ulaşır; nötrofillere nüfuz eder ve bakterisit etkilerini güçlendirir. Alyuvarlara nüfuz etmez. Teikoplanin serebrospinal (CSF) sıvıya nüfuz etmez.

    İnsanda intravenöz uygulama sonrası plazma düzeyi bifazik bir dağılım izler (yaklaşık 0,3 saatlik bir yarılanma ömrüyle bir hızlı dağılım fazı, ardından yaklaşık 3 saatlik bir yarılanma ömrüyle daha uzun bir dağılım fazı).

    Teikoplanin yaklaşık %90-95 oranında zayıf bir affinite ile plazma proteinlerine bağlanır. 3-6 mg/kg intravenöz dozdan sonraki denge dağılım hacmi 0,94 L/kg ve 1,4 L/kg arasındadır. Çocuklardaki dağılım hacmi erişkinlerdekinden önemli ölçüde farklı değildir.

    Biyotransformasyon

    3-6 mg/kg’ın intravenöz uygulamasını takiben, terminal yarılanma ömrü yaklaşık 150 saat ile plazma konsantrasyonu düşer; total plazma klirensi 11,9 mL/saat/kg ile 14,7 mL/saat/kg arasında değişir. Bu uzun yarılanma ömrü günde bir uygulamaya izin verir.

    6 mg/kg’ın intravenöz yoldan 0., 12., 24., saatlerde ve her 24 saatte bir 30 dakika süreli infüzyon uygulanması sonunda öngörülen 10 mg/mL’lik serum konsantrasyonu 4. günde görülür. Tahmin edilen denge piki ve sırasıyla yaklaşık 64 mg/mL ve 19 mg/mL serum konsantrasyonları 28. günde elde edilir.

    Teikoplanin metaboliti saptanmamıştır; uygulanan teikoplaninin %97’si değişmemiş olarak atılır.

    Eliminasyon:

    İntravenöz uygulama sonrasında gözlenen bifazik dağılım fazını, yavaş bir eliminasyon izler. Oral uygulamayı takiben, teikoplanin normal gastrointestinal sistemden sistemik olarak absorbe edilemez, uygulanan dozun %40’ı mikrobiyolojik aktif form halinde feçeste bulunur. 3-6 mg/kg intravenöz dozdan sonraki renal klirens, 10,4-12,1 mL/saat/kg’dır.

    Uygulanan dozun %80’i idrar ile atılırken, metabolik transformasyon minimal seviyededir, yaklaşık %3’tür.

    • 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

      Preklinik çalışmalardan elde edilen veriler, teikoplaninin görece düşük bir akut toksisiteye sahip olduğunu göstermiş; köpeklerde (750 mg/kg dozunda), sıçanlarda (106 mg/kg dozunda) ve farelerde (715 mg/kg dozunda) intravenöz uygulamayla gerçekleştirilen çalışmalarda yüksek LD50 değerleri elde edilmiştir. Bu değerler insanlara uygulanan tedavi dozlarının çok üzerinde olup, ilacın tedavi aralığının geniş olduğunu ortaya koymaktadır.

      Teikoplanin, kronik ve subakut toksisite çalışmalarında memnun edici düzeyde tolere edilmiştir. Ayrıca, mutajenik ve teratojenik etki göstermediği kanıtlanmış; fertilite, üreme yeteneği veya peri ve postnatal gelişim üzerinde anormal etkisi gözlenmemiştir. Sıçanlarda, farelerde ve kobaylarda yapılan duyarlılaştırma çalışmaları etkin maddenin herhangi bir duyarlılaştırma potansiyelinin olduğunu göstermemiştir.

      Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.