Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde; mutad doz; yetişkinlerde ve okul çocuklarında günde 3 kez 2'şer tablet, takiben 3 kez 1'er tablettir. İnatçı ve ciddi enfeksiyonlarda daha yüksek dozlar uygulanabilir. Üriner sistem enfeksiyonlarında piridyum antibakteriyel bir ilaçla kombine uygulandığında tedavi süresi 2 günü geçmemelidir. Çünkü, AZOSİLİN ile 2 günü aşan tedavilerin daha sonra tek başına uygulanacak ampisilin tedavisine göre daha yararlı olduğuna dair yeterli kanıt yoktur.
DOZ AŞIMI
Piridyumun doz aşımında: methemoglobinemi, hemolitik anemi, deri pigmentasyonu, böbrek ve karaciğer bozukluğu meydana gelebilir, arasıra karaciğer yetmezliği veya geçici, non-oligürik akut böbrek yetmezliği de görülebilir. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalar hemolize eğilimlidir.
Piridyumun akut doz aşımında hastanın midesi gastrik lavaj veya kusturarak hızla boşaltılmalıdır. Semptomatik ve destekleyici tedavi verilmelidir. İntravenöz 1-2 mg/kg'a metilen mavisi veya oral 100-200 mg askorbik asit methemoglobinemide gerileme ve siyanozun kaybolmasını sağlayacaktır.
İnfantlarda piridyum doz aşımında, kan transfüzyonları başarılı olmuştur. Pirimidin kaynaklı akut renal yetmezlikte sıvı ve elektrolik dengesinin korunması için peritoneal diyaliz yararlı olabilir.
Tetradox, duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu ürogenital sistem, solunum sistemi, yumuşak doku, gastrointestinal, oftalmik ve diğer çeşitli enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.
Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda Tetradox endikedir: Rickettsiae (Kayalık Dağlar benekli humması, Q ateşi, tifüs ateşi ve tifüs grubu hastalıklar), Mycoplasma pneumoniae (PPLO, Eaton ajanı), psittakoz ve ornitroz etkenleri (Chlamydia psittaci), Lenfogranuloma venereum ve Granuloma inguinale etkenleri, Borrelia recurrentis.
Gram-negatif bakteriler: Haemophilus ducreyi (yumuşak şankr), Yersinia pestis, Francisella tularensis, Bartonella bacilliformis, Vibrio cholerae, Campylobacter fetus, Brucella türleri (streptomisin ile beraber kullanılır), Actinobacillus actinomyecetemcomitans.
Aşağıdaki mikroorganizmaların duyarlı suşlarının etken olduğu enfeksiyonlarda Tetradox kullanılır.
Gram-negatif bakteriler: Escherichia coli, Enterobacter aerogenes, Shigella türleri, Mima türleri, Herellea türleri, Haemophilus influenzae (solunum yolu enfeksiyonları), Klebsiella türleri (solunum yolu ve üriner sistem enfeksiyonları).
Gram-pozitif bakteriler: Streptokok türleri (organizmanın duyarlı olduğu gösterilirse), Diplococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus solunum yolu, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları).
Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda, penisilinin kontrendike olması durumunda Tetradox alternatif tedavi olarak uygulanabilir: Treponema pallidum, Treponema pertenue, Listeira monocytogenes, Clostridium türleri, Bacillus anthracis, Fusobacterium fusiforme (Vincent enfeksiyonu), Actinomyces türleri.
Diğer Kullanım Alanları
Akut intestinal amibiyaziste, amibisidlere yardımcı olarak; ağır akne vakalarında yardımcı tedavi olarak, trahom; inklüzyon konjunktiviti; Chlamydia trachomatis'in etken olduğu erişkinlerdeki komplikasyonsuz üretral, endoservikal veya rektal enfeksiyonlar, Chlamydia trachomatis'in etken olduğu akut epididimo-orşit, Chlamydia trachomatis'in ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit; erişkinlerdeki komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonları (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) ve Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimo-orşit.
Tetrasiklinlere bilinen aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
Tetrasiklin sınıfı ilaçların diş gelişimi sırasında kullanılması (hamileliğin ikinci yarısında, bebeklik ve 8 yaşına kadar olan çocuklukta) diş renginin kalıcı olarak bozulmasına (sarı, gri, kahverengi) neden olabilir. Bu advers reaksiyon,ilaçların uzun-dönem kullanımlarında daha yaygındır, ancak tekrarlanan kısa dönem tedavilerde de gözlenmiştir. Mine hipoplazisi de bildirilmiştir.
Bundan dolayı, tetrasiklin sınıfı ilaçlar, bu yaş gruplarında, ancak diğer ilaçların etkisiz kalması veya kontrendike olması durumunda kullanılmalıdır.
Tetrasiklin alanlarda bazen, aşırı güneş yanığı reaksiyonu şeklinde ortaya çıkan fotosensitivite görülmüştür. Direkt güneş veya ultraviyole ışığında kalma olasılığı olan hastalara, tetrasiklin sınıfı ilaçların böyle bir reaksiyona neden olabileceği söylenmeli ve deri eriteminin ilk bulgusunda tedaviye son verilmelidir.
Tetrasiklinlerin antianabolik etkisi BUN artışına neden olabilir. Bugüne kadar yapılmış çalışmalarda, doksisiklinin böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanımı sırasında bu tür bir etkiye rastlanmamıştır.
Diğer antibiyotik preparatlarıyla da olduğu gibi bu ilacın kullanılmasıyla, mantarlar dahil olmak üzere duyarlı olmayan organizmalarda aşırı çoğalma olabilir. Eğer süperenfeksiyon meydana gelirse antibiyotiğe son verilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır.
A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı tüm enfeksiyonlar en az 10 gün süreyle tedavi edilmelidir.
Laboratuvar testleri:
Zührevi hastalıklarda, beraberinde sifilisin bulunduğundan şüpheleniliyorsa, tedaviye başlamadan evvel karanlık saha incelemesi yapılmalı ve en az 4 ay süreyle ayda bir defa kanda serolojik inceleme tekrar edilmelidir. Uzun dönem tedavisinde, hematopoetik renal ve hepatik incelemeler dahil olmak üzere organ sistemlerinin periyodik laboratuvar değerlendirmeleri yapılmalıdır.
Hamilelikte kullanımı (Bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER, diş gelişimi ile ilgili bölüm) Tetrasiklinler hamileliğin son yarısında, doğacak çocuğun dişleri üzerindeki olası olumsuz etkileri düşünülerek kullanılmaz. Hayvanlarda yapılan çalışmaların sonuçları tetrasiklinlerin plasentaya geçtiğini, fetal dokularda bulunduğunu ve gelişmekte olan fetusta (çoğunlukla iskelet gelişmesinin gecikmesiyle ilişkili) toksik etkiler meydana getirebileceğini göstermiştir. Embriyotoksisite belirtileri hamileliğin erken dönemlerinde tetrasiklin alan hayvanlarda görülmüştür.
Yeni doğanlar, Bebekler ve Çocuklarda Kullanımı: (Bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER, diş gelişimi ile ilgili bölüm) Diğer tetrasiklinler gibi doksisiklin de kemik oluşturan dokularda sabit kalsiyum kompleksi meydana getirir. 6 saatte bir 25 mg/kg dozlarında oral tetrasiklin verilen prematürelerde fibula büyüme oranında bir azalma gözlenmiştir. İlaç kesildiğinde bu reaksiyonun geri dönüşümlü olduğu gösterilmiştir.
Süt Verme Döneminde Kullanımı: Bu sınıfa ait bir ilaç alan süt veren kadınların sütünde tetrasiklinler mevcuttur. Bu nedenle süt veren kadınlarda kullanımı gerektiğinde, emzirmeye ara verilmelidir.Gastrointestinal: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, glossit, disfaji, enterekolit, anogenital bölgede inflamatuvar lezyonlar. Oral olarak alınan Tetradox hemen tamamen absorbe olduğundan, barsakların alt kısımlarıyla ilgili belirtilere nadiren neden olur.
Deri: Makülopapüler ve eritematöz döküntüler, fotosensitivite reaksiyonları (Bkz. Uyarılar/Önlemler) nadir olarak eksfoliyatif dermatit.
Hipersensitivite reaksiyonları: Ürtiker,anjiyonörotik ödem, anafilaksi, anafilaktoid purpura, perikardit, sistemik lupus eritematozus eksaserbasyonları.
Bebeklerde fontanel kabarıklığı ve erişkinlerde benign intrakraniyal hipertansiyon bildirilmiştir. İlaca son verilince bu bulgu kaybolur.
Kan: Hemolitik anemi, trombositopeni, nötropeni ve eozinofili. Uzun süre kullanıldığında, tetrasiklinlerin tiroid bezlerinde kahverengi-siyah mikroskopik renk bozuklukları oluşturduğu bildirilmiştir. Tiroid fonksiyonlarında herhangi bir anormallik olduğu bilinmemektedir.
Bakteriyostatik ilaçlar penisilinin bakterisidal aktivitesini etkileyebilecekleri için, penisilinin tetrasiklinle beraber verilmesinden kaçınılması önerilir.
Alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antasidler, doksisiklinin absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı oral Tetradox tedavisi ile birlikte verilmemelidirler.
Tetrasiklinlerin plazma protrombin aktivitesini azalttığı bilindiği için, antikoagülan tedavisi gören hastalarda antikoagülan dozajında bir azaltma yapmak gerekebilir.
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Erişkinler için mutad doz, tedavinin ilk gününde 12 saatte bir 100 mg ve bunu takip eden günlerde günde bir kez 100 mg'dır. Bu idame tedavisi günde tek doz veya 12 saatte bir 50 mg olarak uygulanabilir. Özellikle üriner sistemin kronik enfeksiyonlarında, günde 200 mg (12 saatte bir 100 mg) uygulanması önerilir.
Erişkinlerde, komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonlarında (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg uygulanmalıdır.
Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimo-orşit vakalarında, en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg Tetradox uygulanır.
Primer ve sekonder sifilizde, en az 10 gün süreyle, eşit bölünmüş dozlarda günde 300 mg Tetradox uygulanmalıdır. Streptokok enfeksiyonlarında Tetradox kullanıldığında, tedaviye en az 10 gün süreyle devam edilmelidir. Chlamydia trachomatis'in etken olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal ve rektal enfeksiyonlar ve Chlamydia trachomatis ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit vakalarında, en az 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg Tetradox verilmelidir.
Chlamydia trachomatis'e bağlı akut epididimo-orşit vakalarında en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg Tetradox uygulanır.
8 Yaşın Üzerindeki Çocuklar: Vücut ağırlığı 35 kg ve altında olan çocuklarda, ilk 24 saatte 4.4 mg/kg ve bunu takip eden günlerde 2.2 mg/kg, erişkinlerde uygulanan doz aralıklarına bölünmüş olarak uygulanır. Daha şiddetli enfeksiyonlarda günde 4.4 mg/kg'a dek çıkılabilir. 35 kg'ın üzerindeki çocuklara ise normal erişkin dozları uygulanır.
Oral olarak kullanılan tetrasiklin grubu ilaçların bol sıvı ile alınması, özofagusta iritasyon ya da ülserasyon riskini azaltır. Gastrik iritasyon olduğunda Tetradox'un yemek veya sütle alınması önerilir. Doksisiklinin absorpsiyonu, yemekler ya da sütle birlikte alınmasından belirgin olarak etkilenmez.
Bugüne kadar yapılan araştırmalar, mutad dozlarda uygulanan Tetradox'un renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda akümülasyona neden olmadığını göstermektedir. Oral Tetradox kullanmakta olan hastalara alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antasidler, Tetradox'un absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı verilmemelidirler.
|
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
|
HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan
Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. |