TRENTILIN 100 mg 5 ampül Klinik Özellikler
{ Pentoksifilin }
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasy onlar
• Periferik arterlerin tıkayıcı hastalıkları ve arteriyosklerotik veya diyabetik nedenlerden meydana gelen arteriovenöz dolaşım bozuklukları (kesik topallama, istirahat ağrısı gibi)
• Trofik bozukluklar (bacak ülseri ve gangrene gibi).
• Serebral dolaşım bozuklukları.
• Göze ait, dejeneratif vasküler süreç ile seyreden dolaşım bozuklukları.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Prensip olarak, dozaj dolaşım bozukluğunun tipine ve ağırlığına ve hastanın ilacı tolere etme miktarına bağlıdır. Dozaj genellikle aşağıdaki şekildedir:
100 mg pentoksifılinin enfuzyon süresi, en az 60 dakika olmalıdır. Bu süre 300 mg için en az 180 dakikadır.
Periferik arterin tıkayıcı hastalığı (PAOD) Evre II (intermitan klaudikasvon) ve gözdeki dolaşım bozuklukları: başlangıç tedavisi ya da oral tedaviye destek olarak: Günde bir ya da iki kez 100-600 mg pentoksifılin infuzyonu uygulanması önerilmektedir.
Pentoksifılin infuzyonunun uygun bir infüzyon solüsyonu içinde uygulanması önerilmektedir; birlikte bulunan hastalığa (örn. konjestif kalp yetersizliği) bağlı olarak, infüzyon hacminin düşük tutulması gerekebilir. Özellikle bu gibi durumlarda, kontrollü hacimli bir infüzyon pompası yararlı olabilir.
Düşük doz infüzyon tedavisi oral tedavi ile kombinasyon halinde uygulandığında, önerilen toplam günlük doz 1200 mg pentoksifılinden (intravenöz artı oral) oluşur.
İdame tedavisi için, tedaviye tek başına oral pentoksifılin ile devam edilebilir.
Periferik arterin tıkavıcı hastalığı (TAODİ Evre III ve IV: Toplam 1200 mg günlük pentoksifılin dozunun, uygun bir taşıyıcı solüsyon içinde 24 saatlik bir süre içinde devamlı infüzyon şeklinde ya da her biri en az altı saatlik sürelerle günde iki kez verilen 600 mg infüzyon şeklinde uygulanması önerilmektedir.
Uygulama şekli:
TRENTİLİN uygun sıvı ile dilüe edildikten sonra intravenöz enfüzyon olarak verilmelidir.
Enfüzyon çözeltisi olarak serum fizyolojik, Ringer çözeltisi kullanılabilir. Kullanılacak solüsyonla uyumluluk her olguda uygulamadan önce test edilmelidir (bkz. bölüm 4.4). Sadece berrak solüsyonlar enfıize edilmelidir.
Eşlik eden hastalığa (konjestif kalp yetmezliği gibi) bağlı olarak, enfüzyon miktarını düşük tutmak gerekebilir. Özellikle bu gibi durumlarda, miktar kontrollü enfüzyon pompası kullanmak yararlı olabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi <30 ml/dak.) dozu yaklaşık olarak %30 - 50 oranında azaltmak gerekebilir. Doz azaltımı, hastanın ilacı tolere etmesine bağlı olarak değişir.
Karaciğer yetmezliği:
Ağır karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, kişisel toleransa bağlı olarak doz azaltımı gereklidir.
Pediyatrik popülasyon:
TRENTİLİN’in çocuklarda kullanımına ait deneyim yoktur.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastaların doz ayarlamasında dikkatli olunmalıdır. Genellikle tedaviye düşük doz ile başlanıp; karaciğer, böbrek ve kardiyak fonksiyonların azalmasındaki sıklığın büyüklüğüne ve beraberindeki başka bir hastalığın veya kullanılan ilaçların varlığına göre ayarlanmalıdır. Aktif metabolit büyük çoğunlukta böbrek yolu ile atılır ve böbrek fonksiyon yetersizliği olan hastalarda ilaca olan toksik reaksiyon riski artabilir. Yaşlı hastaların böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceğinden, dikkatli şekilde doz ayarlaması yapılmalıdır, ayrıca renal fonksiyonların takibi faydalı olabilir.
Diğer:
Tansiyonu düşük veya dolaşım sistemleri labil olan hastalarda, kan basıncını düşüren özel riskler taşıyan hastalarda (örn. ağır koroner kalp hastalığı olan hastalar veya beyine kan sağlayan damarlarda tıkanıklık olan kişiler gibi) tedaviye düşük doz ile başlanmalı, daha sonra doz yavaş yavaş artırılmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
TRENTİLİN aşağıdaki hastalarda ve durumlarda kullanılmamalıdır:
- Pentoksifilin’e, diğer metilksantinlere veya yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlar
- Serebral hemoraji
- Yaygın retinal hemoraji
- Akut miyokard enfarktüsü
- Şiddetli kardiyak aritmi
- Kanama diatezi
- Gastrik ve/veya intestinal ülser
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Anafılaktik/anafılaktoid reaksiyonların ilk semptomları görüldüğünde, TRENTİLİN hemen kesilmeli ve doktora haber verilmelidir.
Aşağıdaki hastalarda dikkatli takip gerekir;
- Düşük tansiyonu olanlar,
- Şiddetli koroner arter hastalığı olanlar,
- Böbrek fonksiyon bozukluğu olanlar (kreatinin klerensi <30 ml/dk)
- Ağır karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlar,
- Koagülasyon hastalıkları ve antikoagülan tedaviye bağlı olarak kanama eğilimi artmış olanlar (kanama ile ilgili olarak, bkz. bölüm 4.3),
- Pentoksifilin ve vitamin K antagonistleri veya düşük moleküler ağırlıklı heparinin birlikte kullanıldığı hastalar
- Pentoksifilin ve antidiyabetik ajanların birlikte kullanıldığı hastalar
- Kan basıncında düşme riski olanlar (örn. ağır koroner kalp hastalığı veya beyne kan sağlayan damarlarda tıkanıklık olan hastalar),
- Sistemik lupus eritematozus ya da karışık bağ dokusu hastalığı olanlar
- Pentoksifilin ile tedavi sırasında aplastik anemi riski nedeniyle kan tablosu düzenli olarak izlenmelidir.
-TRENTİLİN, bir ampulde 1 mmol (39 mg)’dan daha az (0,01 mmol) potasyum ihtiva eder; yani esasında “potasyum içermez”.
-TRENTİLİN, bir ampulde 1 mmol (23 mg)’den daha az (0,72 mmol) sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
TRENTİLİN’in çocuklarda kullanımına ait deneyim yoktur.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Önlem alınması gereken durumlar:
İnsülin veya oral antidiyabetiklerin kan şekerini düşürücü etkisini arttırabilir. Bundan dolayı diabetes mellitus tedavisi gören kişiler dikkatlice izlenmelidir.
Pentoksifilin ve vitamin K antagonistleri veya düşük molekül ağırlıklı heparin ile birlikte tedavi edilen hastalarda pazarlama sonrası artmış antikoagülan aktivite vakaları rapor edilmiştir. Bu hastalarda, pentoksifilin uygulanmaya başlandığında veya dozunun değişikliğinde, antikoagülan aktivitenin izlenmesi tavsiye edilir.
Dikkat edilmesi gereken durumlar:
Antihipertansif ajanların kan basıncını düşürücü etkileri ve kan basıncını düşürme potansiyeli taşıyan ilaçların etkisi, TRENTİLİN tedavisi sırasında, artabilir.
Bazı hastalarda, pentoksifılin ve teofılinin beraber kullanımı teofılin düzeyini artırabilir. Bunun sonucu olarak, teofiline bağlı advers etkiler artabilir ve ağırlaşabilir.
Simetidin, siprofloksazin, sistemik ketorolak ile birlikte kullanım pentoksifılin düzeyini/etkisini artırabilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Pentoksifılin’in gebe kadınlarda kullanıma ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
TRENTİLİN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Pentoksifılin az miktarda anne sütüne geçer. Bu konuda yeterli deneyim olmadığından, muhtemel risk ve yararları dikkatlice saptanmadan TRENTİLİN süt veren kadınlara verilmemelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Çok yüksek dozların uygulandığı sıçanlarda, intrauterin ölüm sayısında bir artış olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte, fare, sıçan, tavşan ve köpeklerdeki üreme araştırmalarında teratojenite, embriyotoksisite ya da fertilite veya perinatal gelişim bozukluğuna ilişkin herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TRENTİLİN’in araç ve makine kullanma becerileri üstünde bilinen bir yan etkisi yoktur.
Ancak baş dönmesi olursa araç ve makine kullanılmamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Aşağıdaki advers reaksiyonlar klinik çalışmalarda veya pazarlama sonrası rapor edilmiştir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Trombositopenik purpura ile trombositopeni, fatal olabilen aplastik anemi (pansitopeni).
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Deri hipersensitivite reaksiyonları
Çok seyrek: Pentoksifılin uygulamasından sonra dakikalar içinde gelişen anjiyoödem, bronkospazm ve anafılaktik şok gibi, ağır anafılaktik/anafılaktoid reaksiyonlar
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın olmayan: Ajitasyon, uyku bozuklukları
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Baş dönmesi, tremor, baş ağrısı
Çok seyrek: Parestezi, konvülziyonlar, intrakranial kanama, aseptik menenjit semptomları (SLE, karışık bağ dokusu hastalığı gibi otoimmün hastalıkları olan hastalarda)
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Görme bulanıklığı, konjunktivit Çok seyrek: Retinal hemoraji, retina dekolmam
Kardiyak hastalıklar:
Yaygın olmayan: Kardiyak aritmi (taşikardi)
Seyrek: Angina pektoris, dispne
Vasküler hastalıklar:
Yaygın: Yüz ve boyun kızarmasıyla birlikte olan sıcak basması Seyrek: Hemoraji
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Bulantı, kusma, yellenme, midede baskı, diyare gibi gastrointestinal şikayetler Seyrek: Gastrik ve intestinal kanama
Hepatobiliyer hastalıklar:
Çok seyrek: İntrahepatik kolestaz, karaciğer enzimlerinde artış
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları:
Yaygın olmayan: Kaşıntı, eritem, ürtiker Seyrek: Mukokutanöz kanama
Çok seyrek: Epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu, terleme
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Seyrek: Ürogenital kanama
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın olmayan: Ateş Seyrek: Periferik ödem
Araştırmalar:
Seyrek: Kan basıncında düşüş
Çok seyrek: Transaminaz seviyesinde artış, kan basıncında yükselme Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr: e-posta: tufam@titck.gov.tr: tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Belirtiler:
Akut pentoksifilin doz aşımının ilk semptomları bulantı, baş dönmesi, taşikardi ya da kan basıncında düşme olabilir. Bunun yanı sıra, ateş, ajitasyon, flush, bilinç kaybı, reflex kaybı, tonik-klonik konvülziyonlar ve - gastrointestinal kanamanın bir belirtisi olarak -kahve telvesi kıvamında kusma gibi belirtiler olabilir.
Tedavi:
Spesifik bir antidot bilinmemektedir. Eğer doz aşımı henüz meydana gelmişse, toksinin primer eliminasyonu (örn. gastrik lavaj) ya da absorbsiyonunun geciktirilmesi (örn. aktif kömür) yoluyla daha fazla sistemik absorbsiyonu önlemek üzere girişimlerde bulunulabilir.
Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. | Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Santa Farma İlaç Sanayi A.Ş.Geri Ödeme Kodu | A08021 |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699566754261 |
Etkin Madde | Pentoksifilin |
ATC Kodu | C04AD03 |
Birim Miktar | 100 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 5 |
Kalp Damar Sistemi > Kalp ve Beyin Dışındaki Damarları Genişleten İlaçlar > Pentoksifilin |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir. |
|
Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir. |
|
Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. |