TURKTIPSAN METOKLOPRAMID HIDROKLORUR 10 mg/2 ml ampül (6 ampül) Klinik Özellikler
{ Metoklopramid Hcl }
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Teeaaötik endikaayonlar
TURKTIPSAN METOKLOPRAMİD HİDROKLORÜR,
Yetişkin popülasyonda
TURKTIPSAN METOKLOPRAMİD HİDROKLORÜR, yetişkinlerde aşağıdaki durumlarda
endikedir:
• Cerrahi sonrası bulantı ve kusmanın önlenmesinde,
• Bulantı ve kusmanın (akut migrenin indüklediği bulantı ve kusma dahil) semptomatik tedavisinde,
• Radyoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesinde.
Pediyatrik popülasyonda
TURKTIPSAN METOKLOPRAMİD HİDROKLORÜR, çocuklarda (1-18 yaş) aşağıdaki
durumlarda endikedir:
• Kemoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesinde ikincil seçenek olarak,
• Cerrahi sonrası bulantı ve kusmanın tedavisinde, ikincil seçenek olarak.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ee süresi
İntravenöz veya intramüsküler uygulanabilir.
İntravenöz doz yavaş bolus infüzyon şeklinde uygulanmalıdır (en az 3 dakika boyunca).
Tüm endikasyonlar (yetişkin hastalar):
Cerrahi sonrası bulantı ve kusmanın önlenmesinde 10 mg’lık tek doz uygulaması önerilir.
Akut migrenin indüklediği bulantı ve kusmanın ve radyoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesi dahil olmak üzere bulantı ve kusmanın semptomatik tedavisi için: önerilen tek doz 10 mg’dır, günde en fazla 3 kere tekrarlanabilir.
Önerilen maksimum doz 30 mg veya 0.5 mg/kg vücut ağırlığıdır.
Enjektabl tedavi süresi mümkün olduğunca kısa olmalı ve mümkün olan en kısa sürede oral tedaviye geçiş yapılmalıdır.
Pediyatrik hastalar (1-18 yaş)
Tüm endikasyonlar (pediyatrik hastalar 1-18 yaş):
Önerilen doz 0.1 ila 0.15 mg/kg vücut ağırlığı arasındadır. Bu doz i.v. olarak günde 3 defaya kadar tekrarlanabilir.
24 saat içinde uygulanabilir maksimum günlük doz 0.5 mg/kg vücut ağırlığını geçmemelidir.
18 yaş altında yarar/risk dengesi dikkatlice değerlendirildikten sonra kullanılmalıdır.
Doz tablosu:
Yaş
Vücut ağırlığı
Doz
Tekrarlama
1-3 yaş
10-14 kg
1 mg
Günde en fazla 3 kez
3-5 yaş
15-19 kg
2 mg
Günde en fazla 3 kez
5-9 yaş
20-29 kg
2.5 mg
Günde en fazla 3 kez
9-18 yaş
30-60 kg
5 mg
Günde en fazla 3 kez
15-18 yaş
60 kg üstü
10 mg
Günde en fazla 3 kez
Kemoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesinde ikincil seçenek olarak, maksimum uygulama süresi 5 gündür.
Cerrahi sonrası oluşan bulantı ve kusmanın tedavisinde ikincil seçenek olarak, maksimum uygulama süresi 48 saattir.
Uygulama şekli:
TURKTIPSAN METOKLOPRAMİD HİDROKLORÜR intravenöz ya da intramüsküler olarak uygulanabilir.
İntravenöz dozlar yavaş infüzyon enjeksiyon şeklinde uygulanmalıdır (en az 3 dakika süreyle).
İki uygulama dozu arasında, kusma ve kullanılan ilacın çıkarılması sonucu dozun tam alınamadığı durumlar da dahil olmak üzere, en az 6 saat ara verilmelidir.
Özel pnpülayynnlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği
Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <15 mL/dak) günlük doz %75 oranında azaltılmalıdır.
Orta ve şiddetli böbrek yetmezliği olanlarda (kreatinin klerensi 15-60 mL/dak) günlük %50 oranında azaltılmalıdır.
Hafif böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekmez (bkz. bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, doz %50 oranında azaltılmalıdır (bkz. bölüm 5.2).
Pediyatrik pnpülasynn:
Metoklopramid 1 yaşından küçük çocuklarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
Geriyatrik pnpülasynn:
Yaşlılarda karaciğer ve böbrek işlevleri ile hastanın genel durumu değerlendirilerek, doz azaltılması göz önünde bulundurulmalıdır.
4.3. KoId:rrIldikaryonlar
• Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine ya da etkin maddeye karşı hipersensitivite,
• Gastrointestinal kanamalar, mekanik tıkanma veya gastrointestinal perforasyon gibi, gastrointestinal motilitenin stimule olmasının riskli olduğu hallerde,
• Şiddetli hipertansiyon epizot riskine sebep olabileceğinden dolayı onaylanmış veya şüpheli feokromositoması olan hastalarda,
• Nöroleptik veya metoklopramid ile indüklenmiş tardif diskinezi öyküsü olanlarda,
• Epilepsi (sıklığın ve şiddetin arttığı krizler) varlığında,
• Parkinson hastalığı olanlarda,
• Levodopa veya dopaminerjik agonistlerle kombinasyon (bkz. bölüm 4.5),
• Metoklopramid ya da NADH sitokrom-b5 yetmeziiği lle görülen bliinen
methemoglobinemi öyküsü olanlarda,
• Ekstrapramidal bozukluk riskindeki artışa sebep olabileceğinden 1 yaşından küçük çocuklarda (bkz. bölüm 4.4),
• Gastro-intestinal sistem cerrahisinden sonraki 3-4 gün içinde kullanılmamalıdır.
• Metoklopramid emzirme döneminde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.6).
4.4. Özel kullanım uyardan ve önlemleri
Atopi (astım dahil) veya porfiri öyküsü olan hastalarda Metoklopramid kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Nörolojik bozukluklar
Özellikle çocuklarda ve genç erişkinlerde kullanımı ile ekstrapiramidal bozukluklar meydana gelebilir. Bu reaksiyonlar, genellikle tek bir dozdan sonra ve tedavinin başında oluşabilir. Ekstrapiramidal semptomların olması durumunda metoklopramid derhal kesilmelidir. Bu etkiler, genellikle ilaç tedavisinin kesilmesinden sonra tamamen geri dönüşümlüdür fakat semptomatik bir tedaviye ihtiyaç duyulabilir (çocuklarda benzodiazepin ve/veya erişkinlerde antikolinerjik antiparkinson ürünler).
Doz aşımından kaçınmak için, kusma ve dozun reddi olsa bile her bir metoklopramid uygulaması arasında Bölüm 4.2’de belirtilen en az 6 saatlik zaman aralığına riayet edilmelidir.
Metoklopramid ile uzatılmış tedavi, özellikle de yaşlılarda, potansiyel olarak geri dönüşümsüz tardif diskineziye neden olabilir. Tardif diskinezi riski nedeniyle tedavi üç ayı geçmemelidir (bkz. Bölüm 4.8). Tardif diskineziye ait klinik belirtiler görülürse tedavi kesilmelidir.
Metoklopramid monoterapisinin yanı sıra nöroleptikler ile kombinasyonlarında nöroleptik malign sendromu bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Nöroleptik malign sendrom semptomları görüldüğünde acilen metoklopramid kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır.
Altta yatan nörolojik durumları olan hastalara ve diğer merkezi etkili ilaçlarla tedavi edilen hastalara özel dikkat gösterilmelidir (bkz. Bölüm 4.3).
Parkinson hastalığının belirtileri metoklopramid ile şiddetlenebilir.
Metoklopramidin hipertansiyon hastalarında dolaşımdaki katekolamin miktarını arttırabileceği ile ilgili sınırlı veri bulunduğundan, hipertansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Metoklopramid gastro-intestinal motiliteyi arttırabileceğinden, gastro-intestinal anastomoz veya gastro-intestinal kapatılmanın ardından ameliyat bölgelerinde dikiş çizgisinde teorik olarak basınç artışına sebep olabilir.
Methemoglobinemi:
NADH sitokrom b5 redüktaz eksikliğine bağlı olabilen methemoglobinemi bildirilmiştir. Bu durumda, metoklopramid hemen ve sürekli kesilmeli ve uygun önlemler (ör. metilen mavisi ile tedavi gibi) başlatılmalıdır.
Kalp hastalıkları:
Özellikle i.v. yolla metoklopramid enjeksiyon uygulamasından sonra dolaşım bozukluğu, ciddi bradikardi, kardiyak arrest ve QT uzaması gibi ciddi kardiyovasküler istenmeyen etkiler raporlanmıştır. (bkz. Bölüm 4.8)
Yaşlı hasta popülasyonuna, kardiyak iletim bozuklukları olan hastalara (QT uzaması dahil), düzeltilmemiş elektrolit dengesizliği olan hastalara, bradikardisi olan hastalara ve QT aralığını uzattığı bilinen diğer ilaçları [örneğin sınıf IA ve III antiaritmik ilaçlar, trisiklik antidepresanlar, makrolid antibiyotikler, antipsikotikler (bkz. Nölüm 4.8)] kullanan hastalara özellikle intravenöz yoldan metoklapramid uygulaması sırasında çok dikkat edilmelidir.
Advers etki (ör. hipotansiyon, akatizi) riskini azaltmak için intravenöz dozlar, yavaşça bolus şeklinde (en az 3 dakika boyunca) uygulanmalıdır.
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, dozun azaltılması önerilir (bkz. Bölüm 4.2).
TURKTIPSAN METOKLOPRAMİD HİDROKLORÜR her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermediği kabul edilebilir”.
Bu ürün sodyum metabisülfit içermektedir. Nadir olarak şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonlarına ve bronkospazma neden olabilir.
4.5. Diğer tbbi üiİi1<it iie eikian>>mer ve diğer etkiieşim ş<lkil<ıû
Kontrendike kombinasyon:
Levodopa veya dopaminerjik agonistler ile metoklopramid, antagonistik etkileşme göstermektedir (bkz. Bölüm 4.3)
Kaçınılması gerek kombinasyon:
Alkol, metoklopramidin sedatif etkisini güçlendirir.
Dikkate alınacak kombinasyon:
Metoklopramid prokinetik etkisi nedeniyle, bazı ilaçların emilimi değişebilir.
Antikolinerjikler ve morfin türevleri:
Antikolinerjikler ve morfin türevlerinin metoklopramid ile sindirim sistemi motilitesi üzerinde karşılıklı antagonizması olabilir.
Merkezi sinir sistemi depresanları (morfin türevleri, anksiyolitikler, sedatif H1
antihistaminikler, sedatif antidepresanlar, barbitüratlar, klonidin ve ilgili ilaçlar)
Merkezi sinir sistemi depresanlar ve metoklopramid sedatif etkiyi arttırabilir’.
Nöroleptikler
Metoklopramid diğer nöroleptikler ile birlikte ekstrapiramidal bozuklukların oluşma riskini arttırabilir.
Serotonerjik ilaçlar
SSRI’lar gibi serotonerjik ilaçlar ile birlikte metoklopramid kullanılması serotonin sendromu riskini arttırabilir.
Digoksin:
Metoklopramid digoksin biyoyararlanımını azaltabilir. Digoksin plazma konsatrasyonların dikkatle izlenmesi gereklidir.
Siklosporin:
Metoklopramid, siklosporinin biyoyararlanımını (Cmaks’ı %46’ya kadar ve maruz kalmayı %22’ye kadar) arttırır. Siklosporinin plazma konsantrasyonunun dikkatle izlenmesi gereklidir. Bu durumun klinik sonuçları belirsizdir.
Mivakuryum ve suksametonyum:
Metoklopramid enjeksiyonu (plazma kolinesteraz inhibisyonu yoluyla) nöromüsküler bloğunun süresini uzatabilir.
Güçlü CYP2D6 inhibitöılcıi:
Fluoksetin ve paroksetin gibi güçlü CYP2D6 inhibitörleri ile birlikte uygulandığı zaman metoklopramid maruziyet seviyeleri artmıştır. Klinik önemi belli olmamakla birlikte, hastalar advers reaksiyonlar için izlenmelidir.
Aspirin, parasetamol:
Metoklopramidin gastrik motilite üzerine etkisi eş zamanlı kullanılan diğer oral uygulanan ilaçların emilimini, gastrointestinal kanaldan emilimde azalma veya ince bağırsaktan emilimde artış şeklinde değiştirebilir (ör. Parasetamol ve aspirin etkilerinde artış meydana gelir).
Atovakuon:
Metoklopramid, atovakuonun plazma konsantrasyonunu azaltabilir.
Apomorfin:
Apomorfinden önce metoklopramid uygulaması, apomorfine verilen emetik yanıtı azaltabilir; ayrıca eş zamanlı kullanım, apomorfinin veya metoklopramidin SSS depresan etkilerini güçlendirebilir.
Bromokriptin, kabergolin:
Metoklopramid, serum prolaktin konsantrasyonlarını arttırabilir ve bromokriptin, kabergolin gibi ilaçların etkileri ile etkileşime girebilir, bu da bromokriptin ve kabergolin için dozaj ayarlaması gerektirmektedir.
4.6. (Gbetik ve iakiaryon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Knntrasepsiynn)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan ve kontraseptif kullanan kadınlarda metoklopramid kullanımıyla ilgili herhangi bir veri yoktur.
Gebelik dönemi
Çok sayıda (ilaca maruz kalan 1000’den fazla hasta), metoklopramidin gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır. Metoklopramid gebelikte ancak klinik olarak gerekli ise kullanılabilir.
Farmakolojik özellikleri nedeniyle (diğer nöroleptik ilaçlar gibi), gebeliğin son safhasında kullanıldığında yenidoğanda ekstrapiramidal sendrom göz ardı edilemez.
Metoklopramid, gebeliğin son döneminde kullamlmamalıdm Kullanımı durumunda yenidoğan dikkatle izlenmelidir.
Laktasyon dönemi
Metoklopramid anne sütünde düşük miktarda atılmaktadır. Anne sütüyle beslenen bebeklerde advers reaksiyonlar göz ardı edilemez. Bu nedenle metoklopramid emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Emziren kadınlarda metoklopramidin kesilmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Üreme yeteneği üzerine etkisi bildirilmemiştir.
4.7. Araç ee makine kullanımı üzerindeki etkiler
Metoklopramid, sersemlik, baş dönmesi, diskinezi ve distonilere neden olabilir. Bu durum görme yeteneğini ve ayrıca araç ve makine kullanım yeteneğini etkileyebilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers reaksiyonlar, aşağıdaki tabloda sistem organ sınıfına ve belirtilen sınıflandırma kullanılarak sıklığa göre sunulmaktadır:
Çok yaygın (> 1/10), yaygın (> 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100), seyrek(> 1/10.000 ila < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Sistem Organ Sınıfı
Sıklık
Adeers reaksiyonlar
Kan ee lenf sistemi hasta
ıkları
Bilinmiyor
Methemoglobinemi (özellikle yenidoğanlarda NADH sitokrom b5 redüktaz eksikliği ile ilişkili olabilir (bkz. Bölüm 4.4). Sülfhemoglobinemi (özellikle sülfür salınımı yapan ilaçların yüksek dozlarıyla eş zamanlı
kullanımda)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan
Hipersensitivite
Bilinmiyor
Anafilaktik reaksiyon (Anafilaktik şok da dahil; özellikle i.v formülasyonlarla)
Endokrin hastalıklar*
Yaygın olmayan
Amenore, Hiperprolaktinemi
Seyrek
Galaktore
Bilinmiyor
Jinekomasti
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın
Depresyon
Yaygın olmayan
Halüsinasyon
Seyrek
Konfüzyon
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın
Somnolans
Yaygın
Ekstrapiramidal bozukluklar (özellikle
çocuklarda ve genç erişkinler ve/veya önerilen doz aşıldığında; hatta ilacın tek doz uygulanmasını takiben bkz. Bölüm 4.4) Parkinsonizm, akatizi
Yaygın olmayan
Distoni, diskinezi, bilinç bozukluğu
Seyrek
Konvülsiyon (özellikle epileptik hastalarda)
Bilinmiyor
Tardif diskinezi (özellikle yaşlı hastalarda uzun süreli tedavi sırasında ve sonrasında kalıcı olabilir, bkz. Bölüm 4.4)
Nöroleptik malign sendrom (bkz. Bölüm 4.4)
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan
Bradikardi (özellikle i.v formülasyonlarla)
Bilinmiyor
Kardiyak arrest (enjektabl uygulamadan hemen sonra meydana gelir ve bu durumu bradikardi takip edebilir bkz. Bölüm 4.4) Atriyoventriküler blok, sinüs arrest (özellikle i.v formülasyonlarda)
Elektrokardiyogram QT uzaması, Torsade de
Pointes
Hipertansiyon (feokromositoması olan/olmayan hastalarda)
Vasküler hastalıklar
Yaygın
Hipotansiyon (özellikle i.v formülasyonlar ile)
Bilinmiyor
Şok, senkop (enjektabl uygulamadan sonra) Akut hipertansiyon (feokromasitoma
hastalarında, bkz. bölüm 4.3)
Kan basıncında geçici yükselme
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın
Diyare
Deri ee deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor
Döküntü, kaşıntı, anjiyoödem ve ürtiker gibi deri reaksiyonları
Genel bozukluklar ee uygulama yerine ilişkin hastalıklar
Yaygın
Asteni
Bilinmiyor
Enjeksiyon bölgesi iltihabı ve lokal flebit
*Uzun süreli tedavi sırasında hiperprolaktinemi ile ilişkili endokrin hastalıklar (amenore, galoktore, jinekomasti)
Aşağıdaki reaksiyonlar bazen yüksek dozlar uygulandığı zaman daha sık meydana gelmektedir:
- Ekstrapiramidal semptomlar: Özellikle çocuklarda ve genç erişkinlerde, tek doz uygulandığını zaman da dahil, akut distoni ve diskinezi, Parkinson sendromu, akatazi (bkz. bölüm 4.4).
- Sersemlik, bilinç düzeyinde azalma, konfüzyon, halüsinasyon
Şüpheli advers reaksiyonları raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck. gov.tr: e-posta:tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
4.9. Doo aaşum ve iedaresi
Semptomlar
Ekstrapiramidal semptomlar, sersemlik, bilinç düzeyinde azalma, konfüzyon, halüsinasyon ve kardiyo-respiratuar arrest oluşabilir.
Tedavi
Yüksek dozda kullanım ile ilgili/ilgisizekstrapiramidal semptom meydana geldiğinde tedavi sadece semptomatiktir (çocuklarda benzodiazepinler, yetişkinlerde benzodiazepinler ve/veya yetişkinlerde antikolinerjik anti-parkinson ilaçlar).
Semptomatik tedavi uygulanmalı ve hastanın klinik durumuna göre kardiyovasküler ve solunum fonksiyonları düzenli olarak izlenmelidir’.
-
Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır.
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Turktıpsan Sağlık Turizm Eğitim Ve Ticaret A.ŞGeri Ödeme Kodu | A16993 |
Satış Fiyatı | 44.43 TL [ 17 Dec 2024 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 44.43 TL [ 2 Dec 2024 ] |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8697637750105 |
Etkin Madde | Metoklopramid Hcl |
ATC Kodu | A03FA01 |
Birim Miktar | 10/2 |
Birim Cinsi | MG/ML |
Ambalaj Miktarı | 6 |
Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Motilite Stimülanları > Metoklopramid |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur. |
|
Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir. |
|
Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. |