ULCURAN 25 mg/ml 2ml x 10 ampül Klinik Özellikler
{ Ranitidin }
4.1. Terapötik endikasyonlar
Erişkinler: ... .
ULCURAN duodenal ülser, selim gastrik ülser, post-operatif ülser, reflü özofajıtı, Zollmger-Ellison sendromu tedavilerinde ve gastrik salgı ve asit üretiminin azaltılmasının istendiği ağır hastalardaki stres ülserasyonundan kaynaklanan gastrointestinal hemorajinin profil aksisinde, kanamalı peptik ülserli hastalarda tekrarlayan hemorajinin profilaksisinde, asit aspirasyonu (Mendelson Sendromu) riski bulunan hastalarda genel anesteziden önce, özellikle doğum sürecindeki obstetrik hastalarda endikedir.
Çocuklar (6 av - 18 yaş arası):
ULCURAN peptik ülserin kısa dönem tedavisi ve reflü özofajiti ve gastroözofageal reflü hastalığının semptomlarının giderilmesi de dahil olmak üzere gastroözofageal reflünün tedavisinde endikedir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler (yaslılar dahilVAdolesanlar (12 yas ve üzeri)
ULCURAN 20 mL hacme seyreltildikten sonra yavaş (2 dakika süresince) intravenöz enjeksiyon yolu ile 6-8 saatte bir tekrarlanarak50 mg’a kadar, ya da iki saat süresince saatte 25 mg’lıkhız ile aralıklı intravenöz infüzyon yolu ile 6-8 saatlik aralıklarla tekrarlanarak veya intramüsküler enjeksiyon yoluyla 6-8 saatte bir 50 mg (2 mL) uygulanabilir.
Stres aberasyonundan kaynaklanan veya tekrarlayan hemorajinin profılaksisinde:
Ağır hastalarda stres ülserlerinden kaynaklanan hemorajinin profılaksisinde ya da peptik ülserasyon kaynaklı kanaması olan hastalarda tekrarlayan hemorajinin profılaksisinde, oral beslenme başlayana kadar parenteral uygulamaya devam edilebilir. Yine de risk altında olduğu düşünülen hastalara ise günde 2 kere 150 mg ranitidin tablet tedavisine başlanabilir.
Ağır hastalarda stres ülserasyonundan kaynaklanan üst gastrointestinal hemorajinin profılaksisinde, yavaş intravenöz enjeksiyon yoluyla uygulanan 50 mg’lık yükleme dozunu takiben 0,125-0,250 mg/kg/sa’lik sürekli intravenöz infüzyon tercih edilebilir.
Mendelson Sendromu ’nun profılaksisinde:
Asit aspirasyon sendromu gelişme riski altında olduğu düşünülen hastalarda, genel anestezinin indüksiyonundan 45-60 dakika önce 50 mg ULCURAN intramüsküler yoldan veya yavaş intravenöz enjeksiyon yoluyla uygulanabilir.
Ağır hastalarda stres aberasyonunun profılaksisinde:
Stres ülserasy onunun profilaksisi için önerilen doz 6-8 saatte bir 1 mg/kg (maksimum 50
mg)’dır. . . .
Alternatif tedavi, 125-250 mikrogram/kg/sa sürekli infuzyon olarak gerçekleştirilebilir.
Uygulama şekli:
İntravenöz ve intramüsküler yoldan uygulanır.
ULCURAN aşağıdaki intravenöz infüzyon sıvıları ile geçimlidir:
%0,9 Sodyum klorür %5 Dekstroz
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi 50 mL/dk’dan az) olan hastalarda artmış plazma konsantrasyonları ile sonuçlanan ranitidin birikmesi meydana gelecektir. Dolayısıyla böyle hastalarda ranitidinin 25 mg’lık dozlar halinde uygulanması önerilmektedir.
Karaciğer yetmezliği: Ranitidin karaciğerde metabolize olduğu için karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalara ULCURAN uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Yenidoğan (1 av altı): (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler-Hastalardaki karakteristik özellikler)
Çocuklar ve infantlarda 16 av - 11 vaş arası): ULCURAN yavaş (en az 2 dk süresince) intravenöz enjeksiyon ile 6-8 saatte bir maksimum 50 mg’a kadar uygulanabilir. (Bkz. Bölüm
5.2. Farmakokinetik özellikler-Hastalardaki karakteristik özellikler)
Peptik Ülserin Akut Tedavisi ve Gastroözofageal Reflü:
Peptik ülserli pediyatrik hastalarda intravenöz tedavi, yalnızca oral tedavinin mümkün olmadığı durumlarda endikedir.
ULCURAN’m pediyatrik dozu, peptik ülser hastalığının ve gastroözofageal reflünün akut tedavisinde, ilacm erişkinlerde bu hastalıklar için ve ciddi derecede hasta çocuklarda asit baskılaması için etkin olduğu gösterilen dozlardır. Başlangıç dozu (2,0 mg/kg ya da 2,5 mg/kg, maksimum 50 mg) 10 dakika süresince yavaş intravenöz infüzyon yoluyla, ya bir şınnga pompası ve bunu takiben 5 dakika boyunca 3 mL serum fizyolojik ile yıkama ile ya da serum fizyolojik ile 20 mL’ye seyreltildikten sonra uygulanabilir. pH’nm 4,0’dan yüksek olmasının sürdürülmesi, her 6-8 saatte 1,5 mg/kg’lık aralıklı infüzyon uygulaması ile sağlanabilir. Alternatif tedavi, 0.45 mg/kg’lık bir yükleme dozunun ardından 0,15 mg/kg/sa dozda sürekli infüzyon uygulaması ile gerçekleştirilebilir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalar için ülser iyileşme hızları ve advers etkilerin sıklığı, daha genç hastalarla karşılaştırdığında benzerlik gösterir, dozun ayarlanması yalnızca yaşa dayanılarak yapılmamalıdır (Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler-Hastalardaki karakteristik özellikler)
4.3. Kontrendikasyonlar
ULCURAN içeriğindeki bileşenlerden herhangi birine karşı aşın duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım
uyarıları ve önlemleri
Histamin H2-antagonistleri ile tedavi mide karsinomasına bağlı semptomları maskeleyebilir ve böylece bu durumun teşhis edilmesini geciktirebilir. Bu nedenle ULCURAN tedavisi başlatılmadan önce, gastrik ülserden şüphelenilen durumlarda malignite ihtimali bertaraf edilmelidir.
Ranitidin böbrekler yoluyla itrah edilir ve bu yüzden böbrek yetmezliği olan hastalarda ilacın plazma düzeyleri yüksektir. Bölüm 4.2 - Böbrek yetmezliği bölümünde detaylandırıldığı gibi doz ayarlaması yapılmalıdır.
ULCURAN’ın hızlı uygulanmasına bağlı olarak bradikardi. genelde kardiyak ritm bozukluklan için predispozan faktörleri taşıyan hastalarda olmak üzere nadir olarak bildirilmiştir. Önerilen uygulama hızları aşılmamalıdır.
Tedavinin 5 günden uzun sürmesi halinde, intravenöz ^-antagonistlerinin önerilenden yüksek dozlarda kullanımı ile karaciğer enzimlerinde artış olduğu bildirilmiştir.
Ranitidin uygulamasına bağlı akut intermitan porfıriye ait klinik raporların seyrek ve yetersiz olmasına karşın, bu durumla ilgili öyküsü olan hastalarda ranitidin kullanımından kaçınılmalıdır.
Yaşlılar, kronik akciğer hastalığı, diyabeti olan ya da bağışıklık sistemi baskılanmış olan hasta gruplarında toplumdan kazanılmış pnömoni gelişme riskinde artış olabilir. Geniş bir epidemiyolojik çalışma, sadece ranitidin kullanmaktaolan hastalarda, tedavisi sonlanmış hastalara göre 1,82 değerinde gözlenen düzeltilmiş göreceli risk artışı (%95 CI, 1,26-2,64) ile birlikte toplumdan kazanılmış pnömoni riski olduğunu göstermiştir. Ranitidin ile gerçekleştirilen pazarlama sonrası çalışmalar, geri dönüşlü mental konfüzyon, depresyon ve halüsinasyonların en sık olarak durumu ağır ve yaşlı hastalarda görüldüğünü ortaya koymuştur.
Bu tıbbi ürün her ampulde 1 mmol (39 mg)’den daha az potasyum ihtiva eder; bu dozda potasyuma bağlı herhangi bir istenmeyen etki beklenmemektedir.
Bu tıbbi ürün her ampulde 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir istenmeyen etki beklenmemektedir.
Bu tıbbi ürün metil paraben ve propil paraben ihtiva eder; bu bileşenler, aleıjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) ve olağanüstü olan bronkospazma sebebiyet verebilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Ranitidin diğer ilaçların emilimini, biyotransformasyonunu veya böbreklerden atılmasını etkileme potansiyeline sahiptir. Farmakokinetik özelliklerin değişmesi, etkilenen ilacın dozunun ayarlanmasını ya da tedaviye son verilmesini gerektirebilir.
Etkileşimler aşağıdakileri kapsayan farklı mekanizmalar ile gerçekleşir:
1. Sitokrom P450-bağımlı karma fonksiyonlu oksijenaz sisteminin inhibisyonu: Ranitidin genel terapötik dozlarında bu enzim sistemiyle inaktive edilen diazepam, lidokain, fenitoin, propranolol ve teofilin gibi ilaçlann etkilerini potansiyalize etmez.
Kumarin antikoagülan]arı (varfarin gibi) ile değişmiş protrombin zamanlan bildirilmiştir. Dar terapötik indeksi sebebiyle, ranitidin ile eş zamanlı tedavide, artmış ya da azalmış protrombin zamanlarının yakından izlenmesi önerilir.
2. Renal tübüler sekresyon için yanşma:
Ranitidin katyonik sistem ile kısmi olarak elimine edildiği için, bu yoldan itrah edilen diğer ilaçlann klerensini etkileyebilir. Ranitidinin yüksek dozları (Zollinger-Ellison sendromu tedavisinde kullanıldığı gibi) prokainamid ve N-asetilprokainamidin itrahını azaltarak bu ilaçlann plazma düzeylerinde yükselmeye sebep olabilir.
Bazı ilaçlann biyoyararlanımı etkilenebilir. Gastrik pH’nm değişmesi emilimde artmaya (triazolam, midazolam. glipizid gibi) ya da azalmaya (ketokonazol, atazanavir, delaviridin, gefitnib gibi) neden olabilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ranitidin kullanımıyla ilgili herhangi bir veri yoktur. ULCURAN kullanımı sırasında gebe kalma ihtimali bulunan hastaların doktorlarını bilgilendirmeleri ve gerekirse uygun bir kontrasepsiyon yöntemini kullanmaları uygundur.
Gebelik dönemi
ULCURAN plasentadan geçer ancak doğum sürecinde ya da sezaryen operasyonuna girecek obstetrik hastalara uygulanan terapötik dozlar ile doğum sürecinde, doğurma esnasında ya da takip eden neonatal süreçte herhangi bir advers etki oluşmamıştır. Diğer ilaçlar gibi, ULCURAN sadece zorunlu olduğunda gebelik döneminde kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Ranitidin anne sütü ile atılmaktadır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da ULCURAN tedavisinin durdurulup durdurulamayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına tedaviyi yürüten doktor tarafından karar verilmelidir. Diğer ilaçlar gibi, ULCURAN sadece zorunlu olduğunda emzirme döneminde kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Sıçanlar ve tavşanlar üzerinde, insanlara uygulanan oral dozun 160 katına kadar oral dozlar uygulanarak gerçekleştirilen üreme çalışmalan. ranitidine bağlı olarak fertilitede bozulmaya ya da fetüste herhangi bir zarara neden olmamıştır. Bununla birlikte hamile kadınlarda gerçekleştirilmiş yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışmalar yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
i bilinmemektedir.
Klinik denemeler esnasında gözlemlenen ULCURAN1 a bağlı istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralandırılmıştır:
Çok yaygm £>1/10); yaygın (>1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları/bozuklukları
Seyrek: Lökopeni, trombositopeni gibi kan sayımı değişiklikleri (bunlar genellikle geri dönüşlüdür), agranülositoz veya bazen kemik iliği hipoplazisi veya aplazisi ile birlikte pansitopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları/bozuklukları
Seyrek: Hipersensitivite reaksiyonlan (ürtiker, anjiyonörotik ödem, ateş, bronkospazm. hipotansiyon, göğüs ağrısı)
Çok seyrek: Anaflaktik şok
Bu durumlar tek doz uygulamadan sonra bildirilmiştir.
Psikiyatrik hastalıklar/bozukluklar
Çok seyrek: Depresyon, geri dönüşlü mental konfüzyon ve halüsinasyonlar Bunlar, genelde durumu ağır ve yaşlı hastalarda bildirilmiştir.
Sinir sistemi hastalıkları/bozuklukları
Çok seyrek: Baş ağnsı (bazen şiddetli), sersemlik hali, geri dönüşlü istemsiz hareket bozukluklan
Göz hastalıkları/bozuldukları
Çok seyrek: Geri dönüşlü bulanık görme .....
Akomodasyonda bir değişikliğe işaret eden bulanık görme vakalan bildirilmiştir.
Kardiyak hastalıklar/bozukluklar
Çok seyrek: Bradikardi, AV blok ve asistoli
Vasküler hastalıklar/bozukluklar
Çok seyrek: Vaskülit
Gastrointestinal hastalıklar/bozulduklar
Yaygın olmayan: Abdominal ağn, konstipasyon. bulantı (tedavi boyunca çoğunlukla bu
semptomlar gelişmiştir)
Çok seyrek: Akut pankreatit, diyare
Hepatobiliyer hastalıklar/bozukluklar
Seyrek: Karaciğer fonksiyon testlerinde geçici ve geri dönüşlü değişiklikler
Çok seyrek: Genellikle geri dönüşlü olan, sarılık ile birlikte veya sarılık olmaksızın hepatit
(hepatoselüler, hepatokanaliküler veya karma)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü
Çok seyrek: Eritema multiforme, alopesi
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları/bozuklukları
Çok seyrek: Artralji ve miyalji gibi kas-iskelet semptomlan
Böbrek ve idrar hastalıkları/bozuklukları
Seyrek: Plazma kreatininde yükselme (genellikle önemsiz ve tedavi sürecinde normalleşen)
Çok seyrek: Akut intersitisyel nefrit
Üreme sistemi ve meme hastalıkları/bozuklukları
Çok seyrek: Geri dönüşlü erektil disfonksiyon, meme semptomlan ve hastalıklan (jinekomasti ve galaktore gibi)
Ranitidinin güvenliği 0-16 yaş arası çocuklarda asit-bağlantılı hastalıklar yönünden değerlendirilmiş ve erişkinlerdekine benzer bir advers olay profili sunarak genel olarak iyi tolere edildiği görülmüştür. Özellikle büyüme ve gelişme ile ilgili mevcut uzun dönem güvenlilik verileri sınırlıdır.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Oral 18 g dozuna kadar zehirlenmelerde belirlenen akut ters etkiler, klinik çalışmalarda gözlenen etkilerle aynıdır. Doz aşımı durumunda hasta monitorize edilmeli ve destek tedavisi uygulanmalıdır. Köpeklerde yapılan doz aşımı çalışmalannda 225 mg/kg/gün dozunun kas tremorları, kusma ve hızlı solumaya neden olduğu gözlenmiştir. Farelerde ve sıçanlarda intravenöz LD50 değerleri sırasıyla 77 ve 83 mg/kg’dır.
Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. | Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Yavuz İlaç San. Ve Tic. A.Ş.Geri Ödeme Kodu | A08128 |
Satış Fiyatı | 81.64 TL [ 17 Dec 2024 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 81.64 TL [ 2 Dec 2024 ] |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8698978750038 |
Etkin Madde | Ranitidin |
ATC Kodu | A02BA02 |
Birim Miktar | 25 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 10 |
Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Peptik Ülser ve Gastro-Özofageal Reflü İlaçları > Ranitidin |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
|
Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. |
|
HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. |