1. Bütün endikasyonlar için
Takip eden uyarı ve önlemler her türlü uygulama için geçerli olmasına rağmen, bahsedilen
riskler intravenöz uygulamalarda daha yüksektir.
• Aşırı duyarlılık
Ultravist gibi non – iyonik röntgen kontrast maddelerin kullanımından sonra bazen allerjiye
benzer hipersensitivite reaksiyonları gözlemlenmiştir (Bkz. Yan etkiler/advers etkiler). Bu
reaksiyonlar genellikle hafif solunum zorluğu, cilt kızarması (eritem), ürtiker, kaşıntı veya
fasiyal ödem gibi belirgin ve ciddi olmayan respiratuar ya da cilt semptomlarıdır. Anjiyo –
ödem, subglottik ödem, bronkospazm ve allerjik şok gibi ciddi olaylar seyrektir. Genellikle
bu reaksiyonlar kontrast maddenin verilmesinden sonraki bir saat içersinde meydana
gelirler. Ancak seyrek olguda gecikmiş reaksiyonlar da görülebilir (saatler – günler sonra).
Aşırı duyarlı hastalar ve iyotlu kontrast maddelere karşı önceden reaksiyon gösterenlerin
ciddi bir reaksiyon ile karşılaşma olasılıkları daha fazladır. Fakat bu tür reaksiyonlar
düzensiz ve öngörülemez tabiatlıdırlar.
Kontrast madde enjeksiyonundan önce, hastaya allerji (deniz ürünleri allerjisi, saman
nezlesi, ürtiker gibi), radyografik maddelere ve iyoda duyarlılık ile bronşiyal astım öyküsü
sorulmalıdır, çünkü bu durumların bulunduğu hastalarda bildirilen, kontrast maddelere karşı advers reaksiyon insidansı daha yüksektir ve antihistaminler ve/veya
glukokortikoidler ile ön tedavi düşünülebilir.
Bronşiyal astımlı hastalar bronkospazm ve hipersensitivite açısından özel risk
taşımaktadırlar.
Şayet hipersensitivite reaksiyonları görülürse (Bkz. Yan etkiler/advers etkiler) hemen
kontrast madde uygulaması kesilir ve – şayet gerekliyse – venöz yoldan spesifik tedaviye
başlanmalıdır. Bu nedenle intravenöz kontrast madde uygulamaları için damar içine
yerleştirilen fleksibl kanüllerin kullanılması önerilir. Acil durumlarda hemen karşı
müdahalede bulunabilmek için, uygun ilaçlar, endotrakeal tüp ve bir respiratör el altında
bulundurulmalıdır.
• Tiroid disfonksiyonu
İyotlu kontrast maddelerin az miktardaki serbest inorganik iyodürü, tiroid fonksiyonlarını
etkileyebilir. Bu nedenle latent hipertiroidisi veya guatrı olan hastalarda tetkik
gereksiniminin dikkatle gözden geçirilmesi gerekebilir.
• Kardiyovasküler hastalıklar
Özellikle kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi ciddi kalp hastalığı olan hastalarda
şiddetli reaksiyon riski artar.
• Yaşlılar
Vasküler patoloji ve nörolojik bozukluklar nedeni ile , yaşlılarda iyotlu kontrast maddelere
karşı aşırı reaksiyon riski artmaktadır.
• Sağlık durumunun çok kötü olması
Genel durumu çok kötü olan hastalarda tetkik gereksiniminin dikkatle gözden geçirilmesi
gerekebilir.
2. İntravasküler Kullanım
• Böbrek yetmezliği
Geçici böbrek yetmezliği çok seyrek olguda görülebilir. Kontrast madde uygulamasını takip
eden akut böbrek yetmezliğine karşı koruyucu önlemler şunları içerir:
Renal hastalık anamnezi, önceden var olan böbrek yetmezliği , daha önce de kontrast
madde uygulamasından sonra böbrek yetmezliği, diyabetik nefropati, volüm kaybı, multipl
miyelom, yaşın 60‘dan büyük olması , ilerlemiş vasküler hastalık, paraproteinemi, şiddetli
ve kronik hipertansiyon, gut, tekrarlayan ve yüksek dozlar almak zorunda olan hastalar gibi
yüksek riskli hastaların tanınması. Kontrast madde verilmeden önce risk altındaki
hastalarda yeterli hidrasyon sağlanmalı, tercihen intravasküler infüzyon, tetkik öncesi ve
sonrasında ve kontrast madde böbreklerde temizlenene kadar devam etmelidir.
Kontrast madde itrah edilene kadar böbrekler üzerinde ilave yük yaratacak nefrotoksik
ilaçlar, oral kolesistografik ajanlar, arteryel klempler, renal arter anjiyoplastisi ve majör
cerrahi gibi girişimlerden kaçınmak gerekmektedir.
Yeni bir kontrastlı inceleme, renal fonksiyon inceleme öncesi değerlere dönene kadar
ertelenmelidir.
İyotlu kontrast madde diyaliz işlemi sırasında temizlendiğinden, diyalizdeki hastalar
radyolojik girişimler için kontrast madde alabil
|
Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. |
|
Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden
sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. |