UROMITEXAN 400 mg 15 ampül Klinik Özellikler
{ Mesna }
4.1. Terapötik endikasyonlar
UROMITEXANr, oksazafosforinlerin (ifosfamid, siklofosfamid, trofosfomid) idrar yollarına toksisitesini önlemede endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:
Oksazafosforinlerin idrar yollarına toksisitesini önleyebilmek için, yeterli miktarda UROMITEXAISr verilmesi önemlidir.
İdrar çıkışı saatte 100 mİ olacak şekilde devam ettirilmeli (bu durum oksazafosforinlerle tedavi için de gereklidir) ve tedavi boyunca hastanın idrarı, hematüri ve proteinüri açısından izlenmelidir.
Oksazafosforinlerle tedavinin sürdürüldüğü süreye ek olarak, idrarda oksazafosforin metabolitleri düzeyi toksik olmayan düzeylere düşene kadar UROMITEXAN tedavisine devam edilmelidir. Bu toksik olmayan düzeylere genelde oksazafosforin uygulamasından 812 saat sonra inilirse de, bu süre uygulanan oksazafosforin dozuna göre değişebilir.
UROMITEXAN erişkinlerde, doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde, intravenöz olarak oksazafosforinin uygulama anında ve sonra 4’üncü ve 8’inci saatlerde uygulanan oksazafosforin dozunun % 20’sine kadar dozlarda uygulanır.
Oksazafosforinlerin enjeksiyonu ile birlikte UROMITEXAN uygulamasına örnek:
Zaman (örn. saat) | 0. saat (Saat 8.00) 4. saat (Saat 12.00) | 8. saat (Saat 16.00) |
Oksazafosforin dozu | 40 mg/kg BA - | - |
UROMITEXAN dozu | 480 g/m2 _ /, o * n -n w 8 mg/kg B A (8 mg/kg B A) ö ö | 8 mg/kg BA |
BA: Beden ağırlığı
Çok yüksek dozda oksazafosforin ile yapılan tedavilerde (örneğin kemik iliği nakli öncesinde), toplam UROMITEXAN dozu oksazafosforin dozunun %120-160’ı olacak kadar yükseltilebilir. Toplam oksazafosforin dozunun %20 kadar UROMITEXAN, oksazafosforinin uygulama anında (0 anında) verildikten sonra hesaplanmış dozun geri kalanının 24 saat boyunca devamlı olarak intravenöz infüzyonla uygulanması önerilmektedir. Alternatif olarak aralıklı bolus enjeksiyonla uygulama da mümkündür: Yetişkinler için 0, 4 ve 8’inci saatlerde 3 x % 40 veya 0, 3, 6 ve 9. saatlerde 4 x % 40’lık dozlar önerilir. Bolus enjeksiyonlar yerine, 15 dakikalık kısa infüzyonlar da mümkündür.
İfosfamidin devamlı infüzyonlarında, infüzyonun başlangıcında (0 anında) uygulanan UROMITEXAINPın %20 bolus enjeksiyonunu takiben ifosfamid dozunun %100’üne kadar infüzyonla UROMITEXAN vermeye devam etmenin ve ifosfamid uygulaması sona erdikten 6-12 saat sonrasına kadar da üroprotektör etkiyi sürdürmenin yararlı olduğu görülmüştür.
24 saatlik bir ifosfamid infüzyonu ile birlikte UROMITEXAN uygulamasına örnek:
Uygulama zamanı (saat) | 0 | 24 | 30 36 |
İfosfamid dozu | 5 g/m2 VYA *125 mg/kg BA | ||
UROMITEXAN bolus dozu | 1 g/m2 VYA * 25 mg/kg BA | ||
UROMITEXAN infüzyonu | 5g/m2 VYA’a kadar | 2.5g/m2 VYA’a kadar | |
*125 mg/kg BA |
VYA: Vücut yüzey alanı BA: Beden ağırlığı
Uygulama şekli:
Yukarıda belirtildiği şekilde bolus enjeksiyon veya devamlı infüzyonla uygulanır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
Ek bilgi bulunmamaktadır. Genel olarak yaşlı popülasyonda oksazafosforin doz seçimi, karaciğer ve böbrek işlevlerinin erişkinlere göre daha fazla bozulması nedeniyle dikkatli yapılmasına rağmen UROMITEXAN dozunun, oksazafosforin dozuna oranı değiştirilmemelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonda etkili ve güvenli kullanımı gösterilmemiştir.
Çocuklarda kullanılacaksa, bu popülasyonda daha sık idrara çıkış nedeniyle dozlar arası süreyi kısaltmak ve/veya her bir dozun miktarını arttırmak gerekebilir.
Çocuklarla klasik dozlar kullanılarak elde edilmiş klinik deneyim, daha kısa aralıklarda UROMITEXAN vermenin bireysel vakalarda yararlı olduğunu göstermiştir (örneğin her üç saatte bir, toplam UROMITEXAN dozu = oksazafosforin dozunun %60’ı).
Çok yüksek dozda oksazafosforin ile yapılan tedavilerde (örneğin kemik iliği nakli öncesinde), bolus enjeksiyonlar daima daha kısa aralarla uygulanmalıdır (örneğin 0, 1, 3, 6, 9 ve 12’inci saatlerde % 20). Bolus enjeksiyonlar yerine, 15 dakikalık kısa infüzyonlar da mümkündür.
Geriyatrik popülasyon:
Mesna ile gerçekleştirilen klinik çalışmalarda, geriyatrik hastaların erişkinlerdekinden farklı yanıt verip vermediğini belirleyebilecek yeterli sayıda 65 yaş ve üzeri hasta yer almamıştır. Genel olarak bu popülasyonda oksazafosforin doz seçimi karaciğer, böbrek ya da kalp işlevlerinin erişkinlere göre daha fazla bozulması ve birlikte daha yüksek oranda başka bir hastalık olması ya da başka ilaç kullanımı olması nedeniyle dikkatli yapılmalıdır. Ancak UROMITEXAISr dozunun, oksazafosforin dozuna oranı değiştirilmemelidir.
Yüksek riskli hasta popülasyonu:
4.3. Kontrendikasyonlar
İlacın etkin maddesi mesnaya, yardımcı maddelerine ya da diğer tiyol bileşiklerine aşırı duyarlılığı olanlarda kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
UROMITEXAN tedavisi sonrası aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebileceği bildirilmiştir. Anafılaktoid reaksiyonların gelişme olasılığı nedeniyle uygulama acil girişim ilaçlarının bulunduğu merkezlerde yapılmalıdır.
Siklofosfamide ek olarak UROMITEXAN ile tedavi gören otoimmün bozuklukları olan hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonları daha sık olarak bildirilmiştir. Bu grup hastalarda şiddetli akut aşırı duyarlılık reaksiyonlarına (anaflaktoid reaksiyonlar) bağlı değişen şiddet ve yaygınlıkta deri ve mukoza reaksiyonları (döküntü kaşıntı, kızarıklık, veziküller, Lyell sendromu, Stevens-Johnson sendromu), yerel doku şişlikleri (ürtiker tipi ödem), konjonktivit, nadiren dolaşımla ilgili reaksiyonlarla birlikte hipotansiyon ve solunum hızının artması (takipne) yanında kalp hızının 100’den fazla olması (taşikardi) ile hipertansiyon, ST segmentinde yükselmeler, miyalji ve belirli karaciğer enzim testlerinde (örn. transaminazlarda) geçici yükselmeler bildirilmiştir. Bu nedenle otoimmün bozuklukları olan hastalarda UROMITEXAN ile koruma ancak dikkatli bir risk-fayda değerlendirmesi yapıldıktan sonra ve tıbbi gözetim altında yapılmalıdır.
Ayrıca bulantı, kusma, ateş ve yorgunluk da bildirilmiştir.
UROMITEXANr yalnızca oksazafosforinlerle gelişen hemorajik sistitin riskini azaltmak için geliştirilmiştir. Oksazafosforinlerle tedaviye bağlı diğer advers toksisiteyi önlemez ya da azaltmaz.
UROMITEXAN her hastada hemorajik sistit gelişimini önlemez. Bu nedenle oksazafosforinlerle tedavi gören hastalarda, hematüri olup olmadığını kontrol için, her oksazafosforin tedavi gününün sabahında idrar tahlili yapılmalıdır. Eğer hastalar oksazafosforinlerle tedavi altındayken önerilen doza uygun UROMITEXAN verilmesine rağmen hematüri gelişirse, hematürinin şiddetine göre oksazafosforin tedavisi kesilmeli ya da doz azaltılmasına gidilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Oksazafosforinlerin sistemik etkileri UROMITEXAN tarafından etkilenmez. Klinik çalışmalarda aşırı dozda alınan UROMITEXAN’ın oksazafosforinlerin akut toksisitesini, subakut toksisitesini, lökotoksik etkisini ve immünupresif etkisini azaltmadığı gösterilmiştir. İfosfamid ve siklofosfamid kullanımı ile yapılan hayvan çalışmalarında UROMITEXAN’ın, farklı tümörlerde antineoplastik etkinlikle bir etkileşimi olmadığı gösterilmiştir. UROMITEXAISr aynı zamanda diğer sitostatiklerin (doksorubisin, BCNU, metotreksat, vinkristin vb) antineoplastik etkinliğini etkilememekte, digital glikozitler gibi diğer ilaçlann terapötik etkinliğini de değiştirmemektedir.
UROMITEXAN ile tedavi sırasında keton cisimcikleri için yapılan bazı testlerde (örn. Rothera testi, N-Multistick testi) yanlış olarak pozitif test sonucu ve idrarda eritrosit teşhisi için yapılan bazı testlerde yanlış olarak pozitif veya negatif test sonucu alınabilir. Ancak bu testlerde oluşan renk eflatundan çok mor renkli gözükür, daha az stabildir ve glasiyal asetik asit eklenince hemen kaybolur. İdrarda eritrosit teşhisi için, idrann mikroskopik olarak incelenmesi önerilir.
UROMITEXANPın yiyecek ve içeceklerle herhangi bir etkileşimi bulunmamaktadır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon :
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye:
Gebelik Kategorisi: B
UROMITEXAINr, oksazafosforinler ile sitostatik tedavi sırasında detoksifıyan olarak kullanıldığından gebelik ve laktasyon sırasında kullanımı, bu tip sitostatik tedavi için genel kriterlere tabidir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Mesna için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /embriyonal / fetal gelişim /doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı olarak zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. kısım 5.3).
Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar, insanlardaki yanıtı tam olarak öngöremeyeceğinden, bu ilaç gebelikte ancak çok kesin olarak gerekliyse kullanılmalıdır. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Mesnanın insan ya da hayvan sütü ile atılmasına ilişkin yeterli bilgi mevcut değildir. Emzirilen çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da UROMITEXAN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına / tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve UROMITEXAN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Önerildiği şekilde kullanıldığında bile UROMITEXANr’ın araç ve kullanımı dikkat gerektiren makineleri kullanma yeteneğini etkileyebilen bulantı, kusma ve dolaşımla ilgili olumsuz reaksiyonlara yol açtığı bilinmektedir. Ek olarak UROMITEXAN oksazafosforinlerle birlikte kullanıldığından, oksazafosforinlerin araç ve makine kullanım yeteneği üzerindeki etkileri de dikkate alınmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Mesna uygulanmasını takiben yaygın olarak anafılaktoid ve diğer aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir, örneğin bazı vakalarda trombosit sayısında bir düşme görülmüştür. Otoimmün hastalığı olan hastalarda risk, tümöral hastalığı olanlardakinden (otoimmün hastalığın eşlik etmediği) 3.5 kat daha fazladır.
Ateş, titreme, yüzde döküntü, öksürük, farenjit, tükenmişlik, yorgunluk, baş ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrısı, bulantı ve kusma, gaz, ishal, kabızlık, kolik (hipogastrik ağrı), iştahsızlık ve grip benzeri semptomlar gibi spesifik olmayan genel semptomlar yanında deride içi sıvı dolu lezyonlara ve enanteme doğru ilerleyebilen ürtiker, kaşıntı, egzama ile Lyell sendromu, Stevens-Johnson sendromu, yerel doku şişmesi ve konjonktivit gibi deri ve mukoza reaksiyonları gelişebilir. Bir çok değişik karaciğer işlev testinde (örneğin transaminazlar gibi) geçici yükselmeler yanında kan basıncında düşme ve taşikardi (nabız hızı > 100/dakika), taşipne, kan basıncında yükselme, ST yükselmesi ve miyalji gözlenmiştir. Yaygın olmayan bir şekilde yerel ödem ve enjeksiyon uygulanan bölgede venöz iritasyon görülmüştür.
İntravenöz yoldan uygulanan mesnanın yanında oral yoldan yüksek dozda verilen mesnanın da araştırıldığı bir tolerans testinde 60 mg/kg ya da daha yüksek dozlar bir defada verildiğinde bulantı, kusma, diyare, baş ağrısı, bacak ve eklem ağrısı, kan basıncında düşme ve taşikardi, deri reaksiyonları, tükenmişlik, güç eksikliği, depresyon, iritabilite ve egzama görülmüştür.
Tedavi sırasında yukarıda bahsedilen istenmeyen etkileri, oksazafosforinlerin (Holoxan®, Endoxan®, Ixoten ) veya birlikte kullanılan diğer ilaçlann yan etkilerinden ayırmak mümkün olmamaktadır.
Görülen advers ilaç reaksiyonlannın sıklık sınıflandırması şu şekildedir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek, (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyon ve enfestasyonlar Çok seyrek: Farenjit
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın: Aşırı duyarlılık reaksiyonları, hipereıjik reaksiyonlar
Seyrek: Anafılaktoid reaksiyonlar, alerjik reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları Çok seyrek: Anoreksi.
Psikiyatrik hastalıklar
Çok seyrek: İritabilite, depresyon
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Baş ağrısı
Göz hastalıkları
Seyrek: Konjonktivit
Kardiyak hastalıklar
Çok seyrek: Taşikardi.
Vasküler hastalıklar
Seyrek: Hipotansiyon, hipertansiyon, yüzde ve boyunda kızarma, dolaşımla
ilgili reaksiyonlar
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Çok seyrek: Taşipne, öksürük
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma
Seyrek: Diyare
Çok seyrek: Gaz, kabızlık, kolik, hipogastrik ağrı
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygın: Kaşıntı, egzama, müköz membran reaksiyonları
Yaygın olmayan: Ürtiker
Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendromu
Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Yerel doku şişmesi
Seyrek: Sırt ağrısı
Çok seyrek: Artralji, miyalji, bacak ağrısı, eklem ağrısı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Ateş
Yaygın olmayan: Yerel ödem, enjeksiyon yerinde venöz iritasyon, titreme
Tükenmişlik, enerji yokluğu, mukoza reaksiyonları, halsizlik, yorgunluk
Grip benzeri belirtiler
Seyrek:
Çok seyrek:
Araştırmalar
Seyrek:
Çok seyrek:
Bir çok değişik karaciğer işlev testlerinde yükselme
Trombosit sayısının azalması, kalp hızının 100/dakika’dan daha fazla olması, ST yükselmeleri
Yaralanma ve zehirlenmeler
Toksik reaksiyonlar
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Mesna için spesifik bir antidot bilinmemektedir. Anafılaktoid reaksiyonlar nedeniyle uygun acil ilaçlar hazırda bulundurulmalıdır.
Doz aşımı, sağlıklı gönüllülerde 60-70 mg/kg dozlarında yapılan bir tolerabilite çalışmasında gözlenenlere benzer reaksiyonlara yol açabilir. Bu reaksiyonlar arasında bulantı, kusma, kolik, diyare, başağrısı, halsizlik, bacak ve eklem ağrıları, kişinin kendini tükenmiş ve zayıf hissetmesine yol açacak şekilde eneıji kaybı, depresyon, iritabilite, döküntü, hipotansiyon ve taşikardi bulunmaktadır.
Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir. | Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Eczacıbaşı-Baxter Hastane Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.Geri Ödeme Kodu | A08234 |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Original İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699556750112 |
Etkin Madde | Mesna |
ATC Kodu | V03AF01 |
Birim Miktar | 400 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 15 |
Çeşitli İlaçlar > Diğer Tüm İlaçlar > Mesna |
İthal ( ref. ülke : Italya ) ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. |
|
İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. |
|
Yüksek Tansiyon Hipertansiyon sürekli anormal derecede yüksek olan kan basıncıdır. Tansiyon atardamarlarınızdaki kanın basıncıdır. |