UROMITEXAN 400 mg 15 ampül { E.İ.P } Klinik Özellikler

Mesna }

Çeşitli İlaçlar > Diğer Tüm İlaçlar > Mesna
Pierre Fabre İlaç A.Ş. | 8 March  2016

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

UROMITEXAN, oksazafosforinlerin (ifosfamid, siklofosfamid, trofosfomid) idrar yollarına toksisitesini önlemede endikedir.

UROMITEXAN, her dozdaki ifosfamid tedavisinde verilmelidir. Siklofosfamid ve trofosfomid ile olan tedavilerde 10 mg/kg’ın üzerindeki yüksek dozlarda veya özel risk taşıyan hastalarda önerilir (Başlıca risk faktörleri: daha önceden pelvis bölgesine radyoterapi uygulanmış olması; önceki ifosfamid, siklofosfamid veya trofosfomid tedavisi sırasında sistit gelişmiş olması; idrar yollarında bir rahatsızlık olması).

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

 Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:

Oksazafosforinlerin idrar yollarına toksisitesini önleyebilmek için, yeterli miktarda UROMITEXAN verilmesi önemlidir.

İdrar çıkışı saatte 100 ml olacak şekilde devam ettirilmeli (bu durum oksazafosforinlerle tedavi için de gereklidir) ve tedavi boyunca hastanın idrarı, hematüri ve proteinini açısından izlenmelidir.

Oksazafosforinlerle tedavinin sürdürüldüğü süreye ek olarak, idrarda oksazafosforin metabolitleri düzeyi toksik olmayan düzeylere düşene kadar UROMITEXAN tedavisine devam edilmelidir. Bu toksik olmayan düzeylere genelde oksazafosforin uygulamasından 8-12 saat sonra indirse de, bu süre uygulanan oksazafosforin dozuna göre değişebilir.

UROMITEXAN erişkinlerde, doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde, intravenöz olarak oksazafosforinin uygulama anında ve sonra 4’üncü ve 8’inci saatlerde uygulanan oksazafosforin dozunun % 20’sine kadar dozlarda uygulanır.

Oksazafosforinlerin enjeksiyonu ile birlikte UROMITEXAN uygulamasına örnek:

Zaman (örn. saat)

0. saat (Saat 8.

’) 4. saat (Saat 12.0(l)

8. saat (Saat 16.uu)

Oksazafosforin dozu

40 mg/kg BA

UROMITEXAN dozu

480 g/m2 (8 mg/kg BA)

8 mg/kg BA

8 mg/kg BA

BA: Beden ağırlığı

Çok yüksek dozda oksazafosforin ile yapılan tedavilerde (örneğin kemik iliği nakli öncesinde), toplam UROMITEXAN dozu oksazafosforin dozunun %120-160’ı olacak kadar yükseltilebilir. Toplam oksazafosforin dozunun %20 kadar UROMITEXAN, oksazafosforinin uygulama anında (0 anında) verildikten sonra hesaplanmış dozun geri kalanının 24 saat boyunca devamlı olarak intravenöz infüzyonla uygulanması önerilmektedir. Alternatif olarak aralıklı bolus enjeksiyonla uygulama da mümkündür: Yetişkinler için 0, 4 ve 8’inci saatlerde 3 x % 40 veya 0, 3, 6 ve 9. saatlerde 4 x % 40’lık dozlar önerilir. Bolus enjeksiyonlar yerine, 15 dakikalık kısa infüzyonlar da mümkündür.

İfosfamidin devamlı infüzyonlarmda. infüzyonun başlangıcında (0 anında) uygulanan UROMITEXAN’m %20 bolus enjeksiyonunu takiben ifosfamid dozunun %100’iine kadar infüzyonla UROMITEXAN vermeye devam etmenin ve ifosfamid uygulaması sona erdikten 6-12 saat sonrasına kadar da üroprotektör etkiyi sürdürmenin yararlı olduğu görülmüştür.

24 saatlik bir ifosfamid infüzyonu ile birlikte UROMITEXAN uygulamasına örnek:

Uygulama zamanı (saat)

24 30 36

İfosfamid dozu

5 g/m2 VYA *125 mg/kg BA

UROMITEXAN bolus dozu

1 g/m2 VYA * 25 mg/kg BA

UROMITEXAN infüzyonu

5g/m2 VYA’a kadar *125 mg/kg BA

2.5g/m2 VYA’a kadar

VYA: Vücut yüzey alanı BA: Beden ağırlığı

Uygulama şekli:

Yukarıda belirtildiği şekilde bolus enjeksiyon veya devamlı infüzyonla uygulanır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek /Karaciğer yetmezliği:

Ek bilgi bulunmamaktadır. Genel olarak yaşlı popülasyonda oksazafosforin doz seçimi, karaciğer ve böbrek işlevlerinin erişkinlere göre daha fazla bozulması nedeniyle dikkatli yapılmasına rağmen UROMITEXAN dozunun, oksazafosforin dozuna oranı değiştirilmemelidir.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyonda etkin ve güvenilir kullanımı gösterilmemiştir.

Çocuklarda kullanılacaksa, bu popülasyonda daha sık idrara çıkış nedeniyle dozlar arası süreyi kısaltmak ve/veya her bir dozun miktarını arttırmak gerekebilir.

Çocuklarla klasik dozlar kullanılarak elde edilmiş klinik deneyim, daha kısa aralıklarda UROMITEXAN vermenin bireysel vakalarda yararlı olduğunu göstermiştir (örneğin her üç saatte bir, toplam UROMITEXAN dozu = oksazafosforin dozunun %60’ı).

Çok yüksek dozda oksazafosforin ile yapılan tedavilerde (örneğin kemik iliği nakli öncesinde), bolus enjeksiyonlar daima daha kısa aralarla uygulanmalıdır (örneğin 0, 1, 3, 6, 9 ve 12’inci saatlerde % 20). Bolus enjeksiyonlar yerine, 15 dakikalık kısa infüzyonlar da mümkündür.

Geriyatrik popülasyon:

Mesna ile gerçekleştirilen klinik çalışmalarda, geriyatrik hastaların erişkinlerdekinden farklı yanıt verip vermediğini belirleyebilecek yeterli sayıda 65 yaş ve üzeri hasta yer almamıştır. Genel olarak bu popülasyonda oksazafosforin doz seçimi karaciğer, böbrek ya da kalp işlevlerinin erişkinlere göre daha fazla bozulması ve birlikte daha yüksek oranda başka bir hastalık olması ya da başka ilaç kullanımı olması nedeniyle dikkatli yapılmalıdır. Ancak UROMITEXAN dozunun, oksazafosforin dozuna oranı değiştirilmemelidir.

Yüksek riskli hasta popülasyonu:

Oksazafosforinlerle daha önce yapılan tedaviler, pelvis bölgesine radyoterapi ya da UROMITEXAN standart dozu ile koruma yapılmamasına bağlı üriner epitelde hasar oluşmuş hastalar, örneğin üriner yollarında hastalık hikayesi olanlar yüksek riskli popülasyon olarak kabul edilmelidir. Bu popülasyonda 4 saatten kısa aralıklarla oksazafosforin dozunun %40’ı kadar olan dozlar verilmeli ya da doz sayısı arttırılmalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

İlacın etkin maddesi mesnaya, yardımcı maddelerine ya da diğer tiyol bileşiklerine aşırı duyarlığı olanlarda kullanılmamalıdır.

4.6. Gebelik ve laktasyon

da kullanım için bkz. bölüm 4.6.

UROMITEXAN tedavisi sonrası aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebileceği bildirilmiştir. Anaflaktoid reaksiyonların gelişme olasılığı nedeniyle uygulama acil girişim ilaçlarının bulunduğu merkezlerde yapılmalıdır.

Siklofosfamide ek olarak UROMITEXAN ile tedavi gören otoimmün bozuklukları olan hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonları daha sık olarak bildirilmiştir. Bu grup hastalarda şiddetli akut aşırı duyarlılık reaksiyonlarına (anaflaktoid reaksiyonlar) bağlı değişen şiddet ve yaygınlıkta deri ve mukoza reaksiyonları (döküntü kaşıntı, kızarıklık, veziktiller, Lyell sendromu, Stevens-Johnson sendromu), yerel doku şişlikleri (ürtiker tipi ödem), konjonktivit, nadiren dolaşımla ilgili reaksiyonlarla birlikte hipotansiyon ve solunum hızının artması (takipne) yanında kalp hızının 100’den fazla olması (taşikardi) ile hipertansiyon, ST segmentinde yükselmeler, miyalji ve belirli karaciğer enzim testlerinde (örn. transaminazlarda) geçici yükselmeler bildirilmiştir. Bu nedenle otoimmün bozuklukları olan hastalarda UROMITEXAN ile koruma ancak dikkatli bir risk-fayda değerlendirmesi yapıldıktan sonra ve tıbbi gözetim altında yapılmalıdır.

Ayrıca bulantı, kusma, ateş ve yorgunluk da bildirilmiştir.

UROMITEXAN yalnızca oksazafosforinlerle gelişen hemorajik sistitin riskini azaltmak için geliştirilmiştir. Oksazafosforinlerle tedaviye bağlı diğer advers reaksiyonlar ya da toksisiteyi önlemez ya da azaltmaz.

UROMITEXAN her hastada hemorajik sistit gelişimini önlemez. Bu nedenle oksazafosforinlerle tedavi gören hastalarda, hematüri olup olmadığını kontrol için, her oksazafosforin tedavi gününün sabahında idrar tahlili yapılmalıdır. Eğer hastalar oksazafosforinlerle tedavi altındayken önerilen doza uygun UROMITEXAN verilmesine rağmen hematüri gelişirse, hematürinin şiddetine göre oksazafosforin tedavisi kesilmeli ya da doz azaltılmasına gidilmelidir.

Bu tıbbi ürün her 10 ml’sinde 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Oksazafosforinlerin sistemik etkileri UROMITEXAN tarafından etkilenmez. Klinik çalışmalarda aşırı dozda alman UROMITEXAN’ın oksazafosforinlerin akut toksisitesini, subakut toksisitesini, lökotoksik etkisini ve immünupresif etkisini azaltmadığı gösterilmiştir. Ifosfamid ve siklofosfamid kullanımı ile yapılan hayvan çalışmalarında UROMITEXAN’m, farklı tümörlerde antineoplastik etkinlikle bir etkileşimi olmadığı gösterilmiştir. UROMITEXAN aynı zamanda diğer sitostatiklerin (doksorubisin, BCNU, metotreksat, vinkristin vb) antineoplastik etkinliğini etkilememekte, digital glikozitler gibi diğer ilaçların terapötik etkinliğini de değiştirmemektedir.

UROMITEXAN ile tedavi sırasında keton cisimcikleri için yapılan bazı testlerde (örn. Rothera testi, N-Multistick testi) yanlış olarak pozitif test sonucu ve idrarda eritrosit teşhisi için yapılan bazı testlerde yanlış olarak pozitif veya negatif test sonucu alınabilir. Ancak bu testlerde oluşan renk eflatundan çok mor renkli gözükür, daha az stabildir ve glasiyal asetik asit eklenince hemen kaybolur. İdrarda eritrosit teşhisi için, idrarın mikroskopik olarak incelenmesi önerilir.

UROMITEXAN’ın yiyecek ve içeceklerle herhangi bir etkileşimi bulunmamaktadır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon :

Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye:

Gebelik Kategorisi: B

UROMITEXAN, oksazafosforinler ile sitostatik tedavi sırasında detoksifıyan olarak kullanıldığından gebelik ve laktasyon sırasında kullanımı, bu tip sitostatik tedavi için genel kriterlere tabidir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (kontrasepsiyon)

Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

Mesna için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /embriyonal / fetal gelişim /doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı olarak zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. kısım 5.3).

Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar, insanlardaki yanıtı tam olarak öngöremeyeceğinden, bu ilaç gebelikte ancak çok kesin olarak gerekliyse kullanılmalıdır. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi

Mesnanm insan ya da hayvan sütü ile atılmasına ilişkin yetersiz bilgi mevcuttur. Memedeki çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağma ya da UROMITEXAN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağma / tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve UROMITEXAN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Önerildiği şekilde kullanıldığında bile UROMITEXAN’ın araç ve kullanımı dikkat gerektiren makineleri kullanma yeteneğini etkileyebilen bulantı, kusma ve dolaşımla ilgili olumsuz reaksiyonlara yol açtığı bilinmektedir. Ek olarak UROMITEXAN oksazafosforinlerle birlikte kullanıldığından, oksazafosforinlerin araç ve makine kullanım yeteneği üzerindeki etkileri de dikkate alınmalıdır.

Hastalar bu tür etkinlikleri güven içinde yapabileceklerinden emin olmadıkça araç ve kullanımı dikkat gerektiren makineleri kullanmamaları yönünde uyarılmalıdır.

4.8. İstenmeyen etkiler

Mesna uygulanmasını takiben yaygın olarak anafılaktoid ve diğer aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir, örneğin bazı vakalarda trombosit sayısında bir düşme görülmüştür. Otoimmün hastalığı olan hastalarda risk, tümöral hastalığı olanlardakinden (otoimmün hastalığın eşlik etmediği) 3.5 kat daha fazladır.

Ateş, titreme, yüzde döküntü, öksürük, farenjit, tükenmişlik, yorgunluk, baş ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrısı, bulantı ve kusma, gaz, ishal, kabızlık, kolik (hipogastrik ağrı), iştahsızlık ve grip benzeri semptomlar gibi spesifik olmayan genel semptomlar yanında deride içi sıvı dolu lezyonlara ve enanteme doğru ilerleyebilen iirtiker, kaşıntı, ekzantem ile Lyell sendromu, Stevens-Johnson sendromu, yerel doku şişmesi ve konjonktivit gibi deri ve mukoza reaksiyonları gelişebilir. Bir çok değişik karaciğer işlev testinde (örneğin transaminazlar gibi) geçici yükselmeler yanında kan basıncında düşme ve taşikardi (nabız hızı > 100/dakika), taşipne, kan basıncında yükselme, ST yükselmesi ve miyalji gözlenmiştir. Yaygın olmayan bir şekilde yerel ödem ve enjeksiyon uygulanan bölgede venöz iritasyon görülmüştür.

İntravenöz yoldan uygulanan mesnanm yanında oral yoldan yüksek dozda verilen mesnanm da araştırıldığı bir tolerans testinde 60 mg/kg ya da daha yüksek dozlar bir defada verildiğinde bulantı, kusma, diyare, baş ağrısı, bacak ve eklem ağrısı, kan basıncında düşme ve taşikardi, deri reaksiyonları, tükenmişlik, güç eksikliği, depresyon, iritabilite ve ekzantem görülmüştür.

Tedavi sırasında yukarıda bahsedilen istenmeyen etkileri, oksazafosforinlerin (Holoxan, Endoxan, Ixoten) veya birlikte kullanılan diğer ilaçların yan etkilerinden ayırmak mümkün olmamaktadır.

Görülen advers ilaç reaksiyonlarının sıklık sınıflandırması şu şekildedir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek, (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyon ve enfestasyonlar Çok seyrek:    Farenjit

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın:    Aşırı duyarlılık reaksiyonları, hipererjik reaksiyonlar

Seyrek:    Anaflaktoid reaksiyonlar, alerjik reaksiyonlar

Metabolizma ve beslenme hastalıkları Çok seyrek:    Anoreksi.

Psikiyatrik hastalıklar

Çok seyrek:    İritabilite, depresyon

Sinir sistemi hastalıkları

Çok seyrek:    Baş ağrısı

Göz hastalıkları

Seyrek:    Konjonktivit

Kardiyak hastalıklar

Çok seyrek:    Taşikardi.

Vasküler hastalıklar

Seyrek:    Hipotansiyon, hipertansiyon,    yüzde    ve    boyunda kızarma, dolaşımla

ilgili reaksiyonlar

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Çok seyrek:    Taşipne, öksürük

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın:    Bulantı, kusma

Seyrek:    Diyare

Çok seyrek:    Gaz, kabızlık, kolik, hipogastrik    ağrı

Deri ve derialtı doku hastalıkları

Yaygın:    Kaşıntı, ekzantem, miiköz membran    reaksiyonları

Yaygın olmayan:    Ürtiker

Çok seyrek:    Stevens-Johnson sendromu,    Lyell sendromu

Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları

Yaygın olmayan:    Yerel doku şişmesi

Seyrek:    Sırt ağrısı

Çok seyrek:    Artralji, miyalji, bacak ağrısı, eklem ağrısı

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın:    Ateş

Yaygın olmayan:    Yerel ödem, enjeksiyon yerinde venöz iritasyon, titreme

Tükenmişlik, enerji yokluğu, mukoza reaksiyonları, halsizlik, yorgunluk

Seyrek:

Çok seyrek: Araştırmalar

Seyrek:

Çok seyrek:

Grip benzeri belirtiler

Bir çok değişik karaciğer işlev testlerinde yükselme

Trombosit sayısının azalması, kalp hızının 100/dakika’dan daha fazla olması, ST yükselmeleri

Yaralanma ve zehirlenmeler

Çok seyrek:

Toksik reaksiyonlar

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08: faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Mesna için spesifik bir antidot bilinmemektedir. Anafılaktoid reaksiyonlar nedeniyle uygun acil ilaçlar hazırda bulundurulmalıdır.

Doz aşımı, sağlıklı gönüllülerde 60-70 mg/kg dozlarında yapılan bir tolerabilite çalışmasında gözlenenlere benzer reaksiyonlara yol açabilir. Bu reaksiyonlar arasında bulantı, kusma, kolik, diyare, başağrısı, halsizlik, bacak ve eklem ağrıları, kişinin kendini tükenmiş ve zayıf hissetmesine yol açacak şekilde enerji kaybı, depresyon, iritabilite, döküntü, hipotansiyon ve taşikardi bulunmaktadır.

Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur.