VALTREX 1000 mg 21 tablet Klinik Özellikler

Valasiklovir }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Varicella zoster virüs (VZV) enfeksiyonları – herpes zoster

    VALTREX, bağışıklığı yeterli olan erişkinlerde Herpes zoster (zona) ve oftalmik zoster tedavisinde endikedir (Bkz. Bölüm 4.4).

    VALTREX, bağışıklığı hafif veya orta derecede baskılanmış erişkin hastalarda Herpes zoster tedavisinde kullanılır (Bkz. Bölüm 4.4).

    Herpes simpleks virüs (HSV) enfeksiyonları

    VALTREX,

      Aşağıdaki durumlar da dahil olmak üzere deri ve mukoz membranların herpes simpleks enfeksiyonlarının tedavisi ve baskılanması,

        Bağışıklığı yeterli olan erişkinlerde ve ergenlerde ve bağışıklık sistemi yetersiz erişkinlerde ilk ve nükseden genital herpes atağının tedavisi,

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Varicella zoster virüs (VZV) enfeksiyonları – herpes zoster ve oftalmik zoster

        Hastalara herpes zoster tanısı konulduktan sonra tedaviye mümkün olduğu kadar çabuk başlamaları önerilir. Zoster döküntüsü başladıktan 72 saat sonrasında başlanan tedavilere ilişkin veri yoktur.

        Bağışıklığı yeterli olan erişkinler

        Bağışıklığı yeterli olan hastalarda 1000 mg valasiklovir (1 adet VALTREX 1000 mg film kaplı tablet), günde 3 kez, 7 gün süre ile alınmalıdır (günlük toplam doz 3000 mg). Doz kreatinin klirensine bakılarak azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği).

        Bağışıklık sistemi yetersiz erişkinler

        Bağışıklık sistemi yetersiz hastalarda 1000 mg valasiklovir (1 adet VALTREX 1000 mg film kaplı tablet) günde 3 kez, en az 7 gün süre ile alınmalıdır (günlük toplam doz 3000 mg). Lezyonların kabuklanmasını takiben 2 gün daha kullanılmalıdır. Doz kreatinin klirensine bakılarak azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği). Bağışıklığı yetersiz hastalarda vezikül oluşumundan sonraki ilk hafta içerisinde veya lezyonun tamamen kabuklaşmasından önce antiviral tedavi önerilmektedir.

        Erişkinlerde ve ergenlerde (12 yaş ve üzeri ergenlerde) herpes simpleks virüs (HSV) enfeksiyonlarının tedavisi

        Bağışıklığı Yeterli olan Erişkinler ve Ergenler (12 yaş ve üzeri ergenlerde)

        VALTREX günde 2 kez 500 mg (VALTREX 500 mg film kaplı tablet) alınmalıdır (günlük toplam doz 1000 mg). Bu sebeple bu hastaların VALTREX 500 mg film kaplı tablet kullanması önerilmektedir. Bu doz kreatinin klirensi düzeyine göre azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği).

        Nükseden enfeksiyonlarda tedaviye 3 ya da 5 gün devam edilmelidir. Daha şiddetli olabilen başlangıç epizodlarında tedavi 5 günden 10 güne kadar uzatılabilir. Tedaviye mümkün olabildiğince erken başlanmalıdır. Herpes simpleks'in nükseden enfeksiyonlarında tedaviye ideal olarak prodromal sürede veya ilk belirti veya semptomlar görülür görülmez başlanmalıdır. VALTREX, HSV nüksünün ilk belirti ve semptomları görüldüğünde alınırsa lezyon gelişmesini önleyebilir.

        Herpes labialis

        Herpes labialis (uçuk) için, erişkin ve ergenlerde 1 gün süreyle, günde 2 kez olacak şekilde toplamda 2000 mg VALTREX kullanımı etkili bir tedavidir. İkinci doz, ilk dozdan 12 saat sonra alınmalıdır (6 saatten önce alınmamalıdır). Bu doz kreatinin klirensi düzeyine göre azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği). Bu dozaj rejimini kullanırken, tedavi 1 günü geçmemelidir; çünkü tedaviyi uzatmanın ilave klinik yarar sağladığı gösterilememiştir. Tedaviye uçuğun en erken semptomları (örneğin, batma, kaşınma veya yanma) başladığında başlanmalıdır.

        Bağışıklık sistemi yetersiz erişkinler

        Bağışıklık sistemi yetersiz erişkinlerde HSV tedavisi için, günde 2 kez 1000 mg (1 adet VALTREX 1000 mg film kaplı tablet) hastanın klinik durumu ve immünolojik değerleri değerlendirilerek en az 5 gün süreyle alınmalıdır. Daha şiddetli olabilen başlangıç epizodlarında tedavi 10 güne kadar uzatılabilir. Tedaviye mümkün olabildiğince erken başlanmalıdır. Doz kreatinin klirensine bakılarak azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği).

        Maksimum yarar için tedaviye 48 saat içerisinde başlanmalıdır. Lezyonların takibi için sıkı monitorizasyon gerekmektedir.

        Erişkinlerde ve ergenlerde (12 yaş ve üzeri ergenlerde) herpes simpleks virüs (HSV) enfeksiyonlarının tekrarının baskılanması

        Bağışıklığı Yeterli olan Erişkinler ve Ergenler (12 yaş ve üzeri ergenlerde)

        VALTREX'in dozu, günde 1 kez 500 mg'dır. Bu sebeple bu hastaların VALTREX 500 mg film kaplı tablet kullanması önerilmektedir. Sık tekrarlayan (tedavisiz durumda ≥10/yıl) hastalarda günde iki kez 250 mg verilmesi ek yarar sağlayabilir. Bu doz kreatinin klirensi düzeyine göre azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği). Tedavi 6-12 ay uygulandıktan sonra yeniden değerlendirilmelidir.

        Bağışıklık sistemi yetersiz erişkinler

        VALTREX'in dozu, günde 2 kez 500 mg'dır. Bu doz kreatinin klirens düzeyine göre azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği). Tedavi 6-12 ay uygulandıktan sonra yeniden değerlendirilmelidir.

        Erişkinlerde ve ergenlerde (12 yaş ve üzeri ergenlerde) sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonu ve hastalığının profilaksisi

        VALTREX'in dozu günde 4 kez 2000 mg'dır. Tedaviye nakil sonrasında mümkün olduğu kadar erken başlanmalıdır. Bu doz kreatinin klirensi düzeyine göre azaltılmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği).

        Tedavi süresi genellikle 90 gündür ancak yüksek riskli hastalarda uzatılabilir.

        Uygulama şekli:

        VALTREX, hekim tarafından tavsiye edildiği şekilde su ile beraber alınmalıdır.

        Unutulan dozların yerine başka doz alınmamalı ve tedaviye ertesi gün için planlanan doz alınarak devam edilmelidir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

        Böbrek yetmezliği

        Böbrek işlevi yetersiz hastalara valasiklovir verilirken dikkatli olunmalıdır.

        Yeterli hidrasyon sağlanmalıdır. Böbrek işlevi ciddi düzeyde bozulmuş hastalarda valasiklovir dozu aşağıdaki Tablo 1'deki gibi azaltılmalıdır.

        Aralıklı süreyle hemodiyalize giren hastalarda VALTREX dozuna hemodiyaliz uygulandıktan sonra başlanmalıdır. Kreatinin klirensi, özellikle böbrek fonksiyonun hızlı değiştiği dönemlerde, örneğin böbrek naklinden ya da greft uygulamalarından hemen sonra, sık takip edilmelidir. Doz buna göre uyarlanmalıdır.

        Tablo 1: Böbrek yetmezliği için Valasiklovir doz ayarı

        Terapötik endikasyon

        Kreatinin klirensi mL/dk

        Valasiklovir dozajı

        Varicella-Zoster Virüs (VZV) Enfeksiyonları

        Herpes zoster'in (zona) bağışıklığı yeterli ve bağışıklığı yetersiz olan erişkinlerdeki tedavisi

        En az 50

        30 - 49

        10 - 29

        <10

        Günde 3 kez 1000 mg

        Günde 2 kez 1000 mg

        Günde 1 kez 1000 mg

        Günde 1 kez 500 mg

        Herpes Simpleks Virüs (HSV) Enfeksiyonları

        Herpes simpleks enfeksiyonlarının tedavisi

        Bağışıklığı yeterli olan erişkinler ve ergenler

        En az 30

        < 30

        Günde 2 kez 500 mg

        Günde 1 kez 500 mg

        Bağışıklığı erişkinler

        yetersiz

        olan

        En az 30

        < 30

        Günde 2 kez 1000 mg

        Günde 1 kez 1000 mg

        Bağışıklığı yeterli olan erişkinler ve ergenlerde Herpes labialis (uçuk) tedavisi (alternatif 1 günlük tedavi)

        En az 50

        30 - 49

        10 - 29

        <10

        Günde 2 kez 2000 mg, 1 gün

        Günde 2 kez 1000 mg, 1 gün

        Günde 2 kez 500 mg, 1 gün

        1 kez 500 mg

        HSV enfeksiyonlarının baskılanması

        Bağışıklığı yeterli olan erişkinler ve ergenler

        En az 30

        < 30

        Günde 1 kez 500 mg

        Günde 1 kez 250 mg

        Bağışıklığı erişkinler

        yetersiz

        olan

        En az 30

        < 30

        Günde 2 kez 500 mg

        Günde 1 kez 500 mg

        Sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonları

        Solid organ nakli alıcısı olan erişkinlerde ve ergenlerde CMV profilaksisi

        En az 75

        50 - < 75

        25 - < 50

        10 - < 25

        < 10 ya da diyalizde

        Günde 4 kez 2000 mg

        Günde 4 kez 1500 mg

        Günde 3 kez 1500 mg

        Günde 2 kez 1500 mg

        Günde 1 kez 1500 mg

        Karaciğer yetmezliği

        Erişkin hastalarda valasiklovirin 1000 mg'lık dozu ile gerçekleştirilen çalışmalar, hafif veya orta şiddette sirozlu (karaciğer sentez fonksiyonu korunan) hastalarda doz ayarlamasının gerekli olmadığını göstermektedir. İlerlemiş sirozlu hastalardan (karaciğer sentez bozukluğu ve portal-sistemik şant belirtileri olan) elde edilen farmakokinetik veriler doz ayarlanması ihtiyacını belirtmemiştir; fakat klinik deneyim sınırlıdır.

        Daha yüksek dozlar için (≥ 4000 mg/gün), Bölüm 4.4'e bakınız.

        Pediyatrik popülasyon

        VALTREX'in 12 yaşın altındaki çocuklarda etkinlik ve güvenliliği değerlendirilmemiştir.

        Geriyatrik popülasyon

        Yaşlılarda böbrek yetmezliği olasılığı göz önüne alınmalı ve dozaj buna göre ayarlanmalıdır (Bkz. Böbrek Yetmezliği). Yeterli hidrasyon sağlanmalıdır.

        4.3. Kontrendikasyonlar

        Valasiklovir, asiklovir veya Bölüm 6.1'deki listede yer alan yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç reaksiyonu (DRESS)

        Valasiklovir tedavisinin yaşamı tehdit edici ve ölümcül olabilen DRESS ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Reçete yazarken hastalar bulgu ve belirtiler konusunda bilgilendirilmeli ve deri reaksiyonlarının yakından izlenmesi konusunda uyarılmalıdır. DRESS'i düşündüren bulgu veya semptomlar ortaya çıktığında, valasiklovir hemen kesilmelidir ve (uygun ise) alternatif bir tedaviye başlanmalıdır. Valasiklovir kullanırken DRESS gelişmişse, bu hastada bir daha asla valasiklovir tedavisi başlatılmamalıdır.

        Sıvı alma durumu

        Dehidrasyon riski olan hastalarda, özellikle yaşlılarda yeterli sıvı alınmasının sağlanmasına dikkat edilmelidir.

        Böbrek yetmezliğinde ve yaşlılarda kullanımı

        Asiklovir renal klirens ile atılır, bu nedenle böbrek yetmezliği olan hastalarda VALTREX dozu azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2). Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarında azalma olması olasıdır ve bu nedenle bu grup hastalarda dozun azaltılması gerekliliği göz önünde bulundurulmalıdır. Gerek yaşlı hastalar gerekse böbrek yetmezliği olan hastalarda nörolojik yan etki gelişme riski daha yüksektir ve bu hastalar, bu etkilerin belirtileri açısından yakından izlenmelidir. Bildirilen olgularda, bu reaksiyonların genellikle tedavinin kesilmesiyle birlikte geri dönüşümlü olduğu görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.8).

        Karaciğer yetmezliği ve karaciğer naklinde daha yüksek valasiklovir dozu kullanılması Karaciğer hastalığı bulunan hastalarda daha yüksek valasiklovir dozları (günde 4000 mg veya daha fazla) kullanılmasına ilişkin veri yoktur. Karaciğer naklinde valasiklovire özgü çalışmalar yapılmamıştır ve bu nedenle bu hastalarda 4000 mg'dan fazla günlük dozlar uygulanırken dikkatli olunmalıdır.

        Zoster tedavisi için kullanım

        Özellikle immün sistemi yetersiz kişilerde tedaviye yanıt dikkatle takip edilmelidir. Oral tedavinin yeterli bulunmadığı durumlarda intravenöz antiviral tedavi değerlendirilmelidir.

        Komplike Herpes zoster (örneğin, iç organların dahil olduğu, yayılmış zoster, motor nöropatiler, ensefalit, ve serebrovasküler komplikasyonlar) hastalarına intravenöz antiviral tedavi uygulanmalıdır.

        İlave olarak bağışıklığı yetersiz oftalmik zosterli hastalar ile iç organ tutulumu olan ve hastalığın yayılma riski yüksek olan hastalara intravenöz antiviral tedavi verilmelidir.

        CMV enfeksiyonu tedavisinde

        Yüksek CMV enfeksiyon riski (örneğin, donör CMV pozitif/alıcı CMV negatif ya da antitimosit globülin indüksiyon tedavisi kullanımı) olan yaklaşık 200 organ nakli hastasında yapılan çalışmalarda valasiklovirin bu hastalarda kullanımının ancak valgansiklovir veya gansiklovirin güvenlik endişesi nedeniyle kullanılamadığı durumlarda uygun olacağı gösterilmiştir.

        CMV proflaksisi için kullanılan yüksek doz valasiklovir diğer endikasyonlar için kullanılan düşük doz valasiklovire kıyasla daha sık MSS anomalilerini de içeren advers etkilere neden olabilmektedir (Bkz. Bölüm 4.8). Hastalar böbrek fonksiyonundaki değişiklikler için yakından takip edilmeli ve doz buna göre ayarlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2).

        Genital herpesin bulaşması

        Hastalar antiviral tedavi başlamış olsa bile semptomların görüldüğü süre içerisinde cinsel ilişkide bulunmamaları gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar. Antiviral ajanlarla baskılayıcı tedavi sırasında, viral yayılma sıklığı anlamlı derecede azalır. Ancak, bulaşma riski ortadan kaldırılamaz. Bu nedenle, valasiklovir tedavisine ek olarak hastalar güvenli cinsel ilişki uygulamaları konusunda uyarılmalıdırlar.

        Oküler HSV enfeksiyonlarında kullanım

        Bu hastalarda klinik yanıt yakından izlenmelidir. Oral tedaviye yanıtın yeterli olmayacağı düşünülürse, intravenöz antiviral tedavi verilmesi göz önünde bulundurulmalıdır.

        Pediyatrik kullanım

        12 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda VALTREX'in etkinlik ve güvenliliği çalışılmamıştır.

        Yaşlılarda kullanımı

        Yaşlı hastalarda böbrek işlevi yetersizdir ve doz azaltılması gereklidir. Yaşlı hastalarda renal ve MSS advers etkileri görülme olasılığı fazladır. Klinik uygulamada görülen MSS advers olayları ajitasyon, halüsinasyonlar, konfüzyon, deliryum ve ansefalopati daha sık olarak yaşlı hastalarda gözlenmiştir.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Valasiklovirin nefrotoksik ilaçlar ile kombine kullanım durumlarında (özellikle renal fonksiyonu bozulmuş hastalar olmak üzere) dikkat gösterilmelidir ve bu hastalarda renal fonksiyon takibi gerekmektedir. Bu durum, aminoglikozidler, organoplatin bileşikleri, iyotlu kontrast maddeler, metotreksat, pentamidin, foskarnet, siklosporin ve takrolimus ile eş zamanlı uygulama için geçerlidir.

        Asiklovir aktif renal tübüler sekresyon aracılığıyla büyük oranda değişmeden idrarla atılır. 1000 mg valasikloviri takiben, simetidin ve probenesid asiklovirin renal klirensini azaltır ve asiklovirin EAA'sını, asiklovirin aktif renal sekresyonunun inhibisyonu ile sırasıyla yaklaşık

        %25 ve %45 oranında artırır. Valasiklovir ile birlikte alınan simetidin ve probenesid asiklovir EAA'sını yaklaşık %65 artırmıştır. Aktif tübüler sekresyonu inhibe eden veya onunla yarışan eş zamanlı olarak uygulanan diğer ilaçlar (örneğin, tenofovir dahil) bu mekanizma ile asiklovir konsantrasyonlarını artırabilir. Benzer şekilde, valasiklovir uygulaması eş zamanlı olarak uygulanan maddenin plazma konsantrasyonlarını artırabilir.

        Valasiklovir nedeniyle yüksek asiklovir maruziyeti bulunan hastalarda (örneğin, zoster tedavisi veya CMV profilaksisi için uygulanan tedavi dozlarında), aktif renal tübüler

        sekresyonu inhibe eden ilaçlarla eş zamanlı olarak kullanım sebebiyle dikkatli olunması gereklidir.

        Birlikte kullanıldıkları zaman, asiklovirin ve nakil hastalarında kullanılan bir bağışıklık baskılayıcı ajan olan mikofenolat mofetilin inaktif metabolitinin plazma EAA'sında artış olduğu gösterilmiştir. Sağlıklı gönüllülerde eş zamanlı uygulandıklarında valasiklovir ve mikofenolat mofetilin pik konsantrasyonlarında veya EAA'larında hiçbir değişiklik olmamıştır. Bu kombinasyonun kullanılmasına ilişkin klinik deneyim sınırlıdır.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Özel popülasyonlara ilişkin klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

        Pediyatrik popülasyon:

        Pediyatrik popülasyona ilişkin klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik Kategorisi B.

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        Genital herpes bulaşma riskini azaltmak için genital herpes tedavisi sırasında güvenli seks yöntemleri uygulanmalıdır. Hastalara, antiviral tedavi başlamış olsa dahi, semptomlar mevcutken cinsel ilişkiye girmemeleri söylenmelidir. Antiviral maddelerle uygulanan supresif tedavi sırasında, viral döküntü sıklığı anlamlı ölçüde azalmaktadır. Bununla birlikte, hala bulaşma riski mevcuttur. Bu sebeple, valasiklovir tedavisine ek olarak, hastaların güvenli seks yöntemleri kullanmaları önerilmektedir.

        Gebelik dönemi

        Gebelik kayıtlarında valasiklovir kullanılmasına ilişkin sınırlı ve gebelikte asiklovir kullanılmasına ilişkin orta düzeyde veri vardır (bu veriler valasiklovir veya oral veya intravenöz asiklovire (valasiklovirin aktif metaboliti) maruz kalan kadınların gebelik sonlanımlarına ilişkin bilgiler doğrultusunda belgelenmiştir); 111 ve 1246 sonlanım (sırasıyla 29 ve 756'sı ilk trimestrdeki maruziyet) ve pazarlama sonrası verileri malformasyon veya fetüs/neonatal toksisitesi varlığına işaret etmemiştir. Deneysel hayvan çalışmalarında da valasiklovir üreme toksisitesine neden olmamıştır (Bkz. Bölüm 5.3). Gebelikte valasiklovir, olası yararın, olası riskten fazla olması halinde kullanılmalıdır.

        Laktasyon dönemi

        Valasiklovirin aktif metaboliti olan asiklovir anne sütüne geçmektedir. Ancak, terapötik valasiklovir dozlarında anne sütü alan yeni doğanlarda/süt çocuklarında herhangi bir etki beklenmemektedir, çünkü çocuğun alacağı doz yeni doğan herpesi tedavisi için verilebilecek intravenöz asiklovir tedavi dozunun %2'sinden daha azdır (Bkz. Bölüm 5.2). Emzirme sırasında valasiklovir dikkatli ve yalnızca klinik olarak endike olduğunda kullanılmalıdır.

        Üreme yeteneği (fertilite)

        Yapılan fertilite çalışmalarının sonuçları, valasiklovirin oral yolla uygulama yapılan sıçanlarda fertiliteyi etkilemediğini göstermiştir.

        Asiklovirin yüksek parenteral dozlarında, sıçan ve köpeklerde testiküler atrofi ve aspermatogenezis gözlenmiştir. Valasiklovir ile insanlarda herhangi bir fertilite çalışması

        yapılmamış olmakla birlikte, 400 ila 1000 mg asiklovir ile 6 ay süren günlük tedaviyi takiben

        20 hastada sperm sayısı, motilitesi veya morfolojisinde herhangi bir değişiklik bildirilmemiştir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        Araç veya makine kullanma yeteneği üzerindeki etkiler hakkında çalışma yapılmamıştır. Hastanın araç veya makine kullanması düşünüldüğünde VALTREX'in advers olay profili ve hastanın klinik durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, aktif maddenin farmakolojisi temelinde bu tür aktiviteler üzerinde zararlı bir etki beklenmemektedir.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Klinik çalışmalarda VALTREX ile tedavi edilen hastalarda en az bir endikasyonda en sık bildirilen advers etki baş ağrısı ve bulantıdır. Trombotik trombositopenik purpura/hemolitik üremik sendrom, akut böbrek yetmezliği, nörolojik bozukluklar ve DRESS (Bkz. Bölüm 4.4) gibi daha ciddi advers etkiler KÜB'ün diğer bölümlerinde daha ayrıntılı biçimde ele alınmıştır.

        İstenmeyen yan etkiler aşağıda vücut organ sistemine ve sıklığa göre listelenmiştir.

        MedDRA vücut sistemi organ sınıflandırmasına ve sıklıklarına göre advers reaksiyonlar aşağıda verilmiştir:

        Kullanılan sıklık kategorileri:

        Çok yaygın (≥ 1/10); Yaygın (≥1/100 ila <1/10) ; Yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); Seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); Çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

        Klinik çalışmalarda valasiklovir ile ilişkili kanıtı olan klinik veriler, advers reaksiyonlara sıklık kategorisi atanmasında kullanılmıştır.

        Klinik çalışmalarda gözlenmeyen ama pazarlama sonrası deneyimde saptanan advers etkiler için, advers etkiler sıklık kategorisi atamak amacıyla en konservatif puan değeri hesabı (“üç kuralıâ€) kullanılmıştır. Pazarlama sonrası deneyimde valasiklovir ile ilişkili olduğu saptanan advers etkiler için, advers etkiler sıklık kategorisi atamada çalışma insidansı kullanılmıştır. Klinik çalışma güvenlilik veri tabanı, çoğul endikasyonları (herpes zoster tedavisi, genital herpes tedavi/baskılanması & uçuk tedavisi) kapsayan klinik çalışmalarda valasiklovire maruz kalan 5855 olguyu temel almaktadır.

        Klinik çalışma verileri:

        Sinir sistemi hastalıkları

        Çok yaygın: Baş ağrısı

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın: Bulantı

        Pazarlama sonrası veriler:

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan: Lökopeni, trombositopeni

        Lökopeni başlıca bağışıklığı baskılanmış hastalarda bildirilmiştir.

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Seyrek: Anaflaksi

        Psikiyatrik hastalıklar ve sinir sistemi hastalıkları

        Yaygın: Baş dönmesi

        Yaygın olmayan: Konfüzyon, halüsinasyon, ajitasyon, tremor, bilinç azalması

        Seyrek: Psikotik semptomlar, ataksi, konuşma bozukluğu (disartri), konvülsiyonlar, ensefalopati, koma, deliryum

        Bazen şidddetli olan nörolojik semptomlar ensefalopati ile bağlantılı olabilir ve konfüzyon, ajitasyon, konvülsiyonlar, halüsinasyonlar, koma gibi durumları içerebilir. Bu olaylar genellikle geri dönüşümlüdür ve genellikle böbrek yetmezliği olan veya diğer predispozan faktörleri olan hastalarda görülür (Bkz. Bölüm 4.4). CMV profilaksisi için yüksek doz (günde 8000 mg) VALTREX alan organ nakli hastalarında nörolojik bozukluklar diğer endikasyonlarda kullanılan daha düşük dozlara kıyasla daha sık ortaya çıkmıştır.

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın olmayan: Dispne

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın: Kusma, diyare

        Yaygın olmayan: Abdominal rahatsızlık

        Hepato-biliyer hastalıklar

        Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon testlerinde geri dönüşlü artışlar (örneğin, bilirubin, karaciğer enzimleri)

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Yaygın: Fotosensitivite dahil döküntüler, kaşıntı Yaygın olmayan: Ürtiker

        Seyrek: Anjiyoödem

        Bilinmiyor: Eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç reaksiyonu (DRESS) (Bkz. Bölüm 4.4)

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Yaygın olmayan: Böbrek ağrısı, hematüri (sıklıkla diğer böbrek olayları ile ilişkilidir) Seyrek: Böbrek yetmezliği, akut böbrek yetmezliği (özellikle yaşlı hastalarda veya önerilen dozun üzerinde doz alan renal bozukluğu olan hastalarda)

        Böbrek ağrısı, böbrek yetmezliği ile ilişkili olabilir.

        Asiklovir kristallerinin böbrekteki intratübüler presipitasyonu da rapor edilmiştir. Tedavi boyunca yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

        Diğer

        Bağışıklık sistemi çok düşük yetişkin hastalarda, özellikle ilerlemiş HIV hastalığı olanlarda, klinik çalışmalarda uzun süreli yüksek dozda (8000 mg/gün) valasiklovir alanlarda böbrek yetmezliği, mikroanjiyopatik hemolitik anemi ve trombositopeni (bazen bir arada) bildirilmiştir. Bu bulgular altta yatan patolojisi aynı olan veya eş zamanlı olarak bu patolojilerin bulunduğu valasiklovir ile tedavi edilmemiş hastalarda da gözlenmiştir.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Valasiklovir aşırı dozlarını alan hastalarda akut böbrek yetmezliği ve konfüzyon, halüsinasyonlar, ajitasyon, bilinçte azalma ve komayı içeren nörolojik semptomlar bildirilmiştir. Bulantı ve kusma meydana gelebilir. Yanlışlıkla aşırı dozaj alınmasını önlemek için gereken önlemler alınmalıdır. Bildirilen olguların pek çoğunu, uygun doz azaltılmasına gidilmediği için tekrarlayan aşırı doz almış böbrek yetmezliği olan veya yaşlı hastalar oluşturmaktadır.

        Tedavi

        Hastalar toksisite belirtileri için yakından incelenmelidir. Asiklovir, hemodiyaliz ile kandan büyük oranda uzaklaştırılabileceğinden, semptomatik VALTREX doz aşımı oluştuğu takdirde bir tedavi seçeneği olarak düşünülmelidir.

        Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir.