VERXANT 150 mg SC enjeksiyon için liyofilize toz içeren 1 flakon Klinik Özellikler

Sekukinumab }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > İmmünsupresif Ajanlar
Farmanova Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti | 12 December  2017

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Plak psoriasis

    VERXANT, siklosporin, metotreksat veya PUVA gibi geleneksel sistemik tedavilere yanıt vermeyen, tolere edemeyen ya da bu tür tedavilerin kontrendike olduğu erişkin hastalarda orta veya şiddetli derecede seyreden plak psoriasis tedavisinde endikedir.

    Psoriatik artrit

    VERXANT tek başına ya da metotreksat (MTX) ile kombinasyon halinde, önceki hastalığı modifiye edici anti-romatizmal ilaç (DMARD) tedavisine yanıtın yetersiz olduğu durumlarda aktif psoriatik artritli erişkin hastaların tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 5.1).

    Aksiyal spondiloartrit (axSpA)

      Ankilozan spondilit (AS, radyografik kanıtı olan aksiyal spondiloartrit)

      VERXANT erişkinlerde konvansiyonel tedaviye yetersiz yanıt veren aktif ankilozan spondilitin tedavisinde endikedir.

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      VERXANT endike olduğu durumların tanı ve tedavisinde deneyimli bir hekimin rehberliği ve

      gözetimi altında kullanılmalıdır.

      Pozoloji:

      Plak psoriasis

      Önerilen doz subkutan enjeksiyon yoluyla 300 mg secukinumab olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Her 300 mg doz, 150 mg'lık iki subkutan enjeksiyon halinde verilir.

      Bazı hastalarda 150 mg da kullanılabilir.

      Psoriatik artrit

      Eşzamanlı orta ila şiddetli plak psoriasisi olan ya da anti-TNFα tedavisine yetersiz yanıt veren hastalarda (IR) önerilen doz subkutan enjeksiyon ile 300 mg olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Her bir 300 mg'lık doz, 150 mg'lık iki subkutan enjeksiyon şeklinde yapılır.

      Diğer hastalarda önerilen doz subkutan enjeksiyon ile 150 mg olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Klinik yanıta göre doz 300 mg'a yükseltilebilir.

      Aksiyal spondiloartrit (axSpA)

        Ankilozan spondilit (AS, radyografik kanıtı olan aksiyal spondiloartrit)

        Önerilen doz subkutan enjeksiyon ile 150 mg olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Hastalarda yanıtın yetersiz olduğu durumlarda (aktif ankilozan spondiliti devam eden hastalarda), doz 300 mg'a yükseltilebilir. Her bir 300 mg'lık doz, 150 mg'lık iki subkutan enjeksiyon şeklinde yapılır.

        4.3. Kontrendikasyonlar

        Klinik olarak önemli, aktif enfeksiyonu olan hastalarda kontrendikedir (örn. aktif tüberküloz;

        bkz. Bölüm 4.4).

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Enfeksiyonlar

        Secukinumab, enfeksiyon riskini artırma potansiyeline sahiptir. Pazarlama sonrası dönemde secukinumab alan hastalarda ciddi enfeksiyonlar gözlenmiştir. Kronik enfeksiyonu ya da tekrarlayan enfeksiyon öyküsü olan hastalarda secukinumab kullanımı planlanırken dikkatli olunmalıdır.

        Enfeksiyona işaret edebilecek belirti ve semptomların ortaya çıkması durumunda hastalara tıbbi öneri almaları talimatı verilmelidir. Eğer hastada ciddi enfeksiyon gelişirse, yakından takip edilmelidir ve enfeksiyon düzelene kadar secukinumab uygulanmamalıdır.

        Klinik çalışmalarda, secukinumab alan hastalarda enfeksiyonlar gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bunların çoğu nazofarenjit gibi hafif ila orta dereceli üst solunum yolu enfeksiyonları olmuştur ve tedavinin sonlandırılmasını gerektirmemiştir.

        Secukinumab'ın etki mekanizması ile ilişkili olarak ciddi olmayan mukokutanöz kandida enfeksiyonları, psoriasis klinik çalışmalarında plasebo ile karşılaştırıldığında secukinumab için daha sık bildirilmiştir (secukinumab 300 mg için 3.55/100 hasta yılı karşısında plasebo için 1.00/100 hasta yılı) (bkz. Bölüm 4.8).

        Klinik çalışmalardan, tüberküloza artmış duyarlılık bildirilmemiştir. Yine de, aktif tüberkülozu olan hastalara secukinumab verilmemelidir. Latent tüberkülozu olan hastalarda secukinumab tedavisine başlanmadan önce anti-tüberküloz tedavisi düşünülmelidir.

        Enflamatuar bağırsak hastalığı (Crohn hastalığı ve ülseratif kolit dahil)

        Secukinumab ile yeni bağırsak hastalığı vakaları ya da alevlenmeler bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Secukinumab, enflamatuar bağırsak hastalığı olan hastalarda önerilmemektedir. Eğer bir hasta enflamatuar bağırsak hastalığı işaret ve semptomları geliştirirse ya da daha önceden var olan enflamatuar bağırsak hastalığında bir alevlenme yaşarsa, secukinumab bırakılmalı ve uygun tıbbi tedavi başlatılmalıdır.

        Aşırı duyarlılık reaksiyonları

        Klinik çalışmalarda, secukinumab alan hastalarda nadir anafilaktik reaksiyon vakaları gözlenmiştir. Anafilaktik ya da başka bir ciddi alerjik reaksiyon ortaya çıkarsa, secukinumab uygulaması derhal durdurulmalı ve uygun tedavi başlatılmalıdır.

        Aşılar

        Canlı aşılar, secukinumab ile bir arada uygulanmamalıdır.

        Secukinumab alan hastalar eşzamanlı olarak inaktif ya da canlı olmayan aşılar alabilir. Bir çalışmada, meningokok ve inaktif grip aşılamalarından sonra, 150 mg secukinumab uygulanan sağlıklı gönüllülerin, plasebo ile tedavi edilenlerle benzer bir oranı meningokok ve grip aşılarına antikor titrelerinde en az 4 katlık artışlar ile yeterli immün yanıtı verebilmiştir. Bu veriler, secukinumab'ın meningokok ve grip aşılarına humoral immün yanıtı baskılamadığına işaret etmektedir.

        Eşzamanlı immün sistemi baskılayıcı tedavi

        Psoriasis çalışmalarında, secukinumab'ın biyolojik ajanlar veya fototerapi dahil olmak üzere immün sistemi baskılayıcı tedaviler ile kombinasyon halinde uygulanması değerlendirilmemiştir. Secukinumab, artrit çalışmalarında (psoriatik artrit ve ankilozan spondiliti olan hastalarda yapılanlar dahil) metotreksat (MTX), sülfasalazin ve/veya kortikosteroidlerle eşzamanlı olarak uygulanmıştır. Diğer immünosüpresanlarla secukinumabın eşzamanlı kullanımı düşünüldüğünde dikkatli olunmalıdır. (ayrıca bkz. Bölüm 4.5).

        Takip edilebilirlik

        Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Canlı aşılar, secukinumab ile eşzamanlı uygulanmamalıdır (ayrıca bkz. Bölüm 4.4).

        Plak psoriyasisi olan gönüllüler üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada, secukinumab ve

        midazolam (CYP3A4 substratı) arasında etkileşim gözlenmemiştir.

        Artrit çalışmalarında secukinumab, metotreksat (MTX) ve/veya kortikosteroidler ile eşzamanlı uygulandığında herhangi bir etkileşim görülmemiştir (psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit hastaları da dahil).

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi C'dir.

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar tedavi boyunca ve tedaviden sonra en az 20 hafta süreyle etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.

        Gebelik dönemi

        Gebe kadınlarda secukinumab kullanımı ile ilgili yeterli veri mevcut değildir. Hayvan çalışmaları gebelik, embriyonik/fetal gelişim, doğum ve doğum sonrası gelişim üzerinde dolaylı ya da doğrudan zararlı etkiler göstermemektedir (bkz. Bölüm 5.3). Tedbir olarak gebelikte VERXANT kullanımından kaçınılması tercih edilir.

        Laktasyon dönemi

        Secukinumabın insan sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. İmmünoglobulinler insan sütü ile atılır ve secukinumabın alındıktan sonra sistemik olarak emilip emilmediği bilinmemektedir. Emzirilen bebeklerde secukinumab kaynaklı advers reaksiyonlar potansiyeli nedeniyle, emzirmenin bebek için faydaları ve VERXANT tedavisinin anne için faydaları göz önünde bulundurularak, tedavi süresince ve tedaviden sonra 20 haftaya kadar süreyle emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına veya VERXANT tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına karar verilmelidir.

        Üreme yeteneği/Fertilite

        Secukinumabın insan fertilitesi üzerindeki etkisi değerlendirilmemiştir. Hayvan çalışmaları, fertilite açısından doğrudan veya dolaylı zararlı etkiler göstermemektedir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        VERXANT'ın araç ve makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur veya göz ardı edilebilir etkileri vardır.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Güvenlilik profilinin özeti

        En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları (ADR'ler) üst solunum yolu enfeksiyonları (en sık olarak nazofarenjit, rinit) olmuştur.

        Advers reaksiyonların tablo halinde listesi

        Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası raporlarda tespit edilen advers ilaç reaksiyonları (Tablo 1) MedDRA sistem organ sınıfına göre listelenmektedir. Her bir sistem organ sınıfı içinde ADR'ler sıklığa göre sıralanmakta olup en sık reaksiyonlar başta listelenmektedir. Her bir sıklık grubu dahilinde advers ilaç reaksiyonları, azalan ciddilik derecesine göre gösterilmektedir. Ayrıca, her bir advers ilaç reaksiyonunun karşılık geldiği sıklık kategorisi, aşağıdaki sisteme göredir:

        Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Çeşitli endikasyonlara (plak psoriasis, psoriatik artrit, aksiyal spondiloartrit ve diğer otoimmün hastalıklar) yönelik toplam 30.565 hasta yılı maruziyete karşılık gelen kör ve açık etiketli klinik çalışmalarda, 18.000'den fazla hasta secukinumab ile tedavi edilmiştir. Bu

        hastaların 11.700'den fazlası en az bir yıl süreyle secukinumab'a maruz kalmıştır. Secukinumabın güvenlilik profili tüm endikasyonlarda tutarlıdır.

        Tablo 1: Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyimde advers

        reaksiyonların listesi

        Sistem organ sınıfı

        Sıklık

        Advers reaksiyon

        Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

        Çok yaygın

        Üst solunum yolu enfeksiyonları

        Yaygın

        Oral herpes

        Tinea pedis

        Yaygın olmayan

        Oral kandidiyazis

        Otitis externa

        Alt solunum yolu enfeksiyonları

        Bilinmiyor

        Mukozal ve kütanöz kandidiyazis (özofageal kandidiyazis dahil)

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan

        Nötropeni

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Seyrek

        Anafilaktik reaksiyonlar

        Sinir sistemi hastalıkları

        Yaygın

        Baş ağrısı

        Göz hastalıkları

        Yaygın olmayan

        Konjunktivit

        Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın

        Rinore

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın

        Diyare

        Bulantı

        Yaygın olmayan

        Enflamatuar bağırsak hastalığı

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Yaygın olmayan

        Ürtiker

        Seyrek

        Eksfoliyatif dermatit

        Genel bozukluklar ve uygulama yeri rahatsızlıkları

        Yaygın

        Yorgunluk

        Seçilen advers reaksiyonların tanımı

        Enfeksiyonlar

        Plak psoriasis klinik çalışmalarının plasebo kontrollü döneminde (12 hafta süreyle toplam 1382 hastaya secukinumab ve 694 hastaya plasebo uygulanmıştır) secukinumab ile tedavi edilen hastaların %28,7'sinde enfeksiyonlar bildirilirken aynı oran plasebo uygulanan hastalarda %18,9 olmuştur. Enfeksiyonların çoğu nazofarenjit gibi hafif ila orta dereceli üst solunum yolu enfeksiyonları olmuştur ve tedavinin sonlandırılmasını gerektirmemiştir. Etki mekanizması ile uyumlu olarak mukozal veya kutanöz kandidiyazda artış olmuştur ancak bu olgular hafif ila orta şiddetlidir, ciddi boyutta değildir ve standart tedaviye yanıt vermiş, tedavinin kesilmesini gerektirmemiştir. Ciddi enfeksiyonlar, secukinumab uygulanan

        hastaların %0,14'ünde ve plasebo uygulanan hastaların %0,3'ünde görülmüştür (bkz. Bölüm 4.4).

        Çalışma döneminin tamamında (hastaların büyük çoğunluğu için 52 hafta süreyle toplamda 3.430 hastaya secukinumab uygulanmıştır), secukinumab ile tedavi edilen hastaların

        %47,5'inde enfeksiyonlar bildirilmiştir (hasta yılı başına 0,9'luk izlem). secukinumab uygulanan hastaların %1,2'sinde ciddi enfeksiyonlar bildirilmiştir (hasta yılı başına 0,015 izlem).

        Psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit (ankilozan spondilit ve radyografik kanıtı olmayan aksiyal spondiloartrit) klinik çalışmalarında gözlenen enfeksiyon oranı, psoriasis çalışmalarında gözlenenler ile benzerdir.

        Nötropeni

        Psoriasis faz III klinik çalışmalarında, nötropeni, plaseboya kıyasla secukinumab ile daha sık gözlenmiştir fakat olguların çoğu hafif, geçici ve geri dönüşlü olmuştur. <l,0-0,5x10/l (CTCAE Derece 3) nötropeni, secukinumab tedavisindeki 3.430 hastanın 18'inde (%0,5) bildirilmiş olup 18 olgunun 15'inde doza bağımlılık veya enfeksiyonlar ile zamansal ilişki söz konusu olmamıştır. Bildirilmiş herhangi bir şiddetli nötropeni vakası bulunmamaktadır. Diğer üç olguda standart tedaviye normal yanıt veren ve secukinumab tedavisinin kesilmesini gerektirmeyen, ciddi olmayan enfeksiyonlar bildirilmiştir.

        Psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit (ankilozan spondilit ve radyografik kanıtı olmayan aksiyal spondiloartrit)teki nötropeni sıklığı, psoriasisteki ile benzerdir.

        Seyrek nötropeni <0,5x10/l (CTCAE Derece 4) olguları bildirilmiştir.

        Aşırı duyarlılık reaksiyonları

        Secukinumab'la yapılan klinik çalışmalarda, ürtiker ve nadir olarak anaflaktik reaksiyon vakaları gözlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4).

        İmmünojenisite

        Psoriasis, psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit (ankilozan spondilit ve radyografik kanıtı olmayan aksiyal spondiloartrit) klinik çalışmalarında secukinumab ile tedavi edilen hastaların

        %1'inden azı, 52 haftaya kadarki tedavide secukinumaba antikorlar geliştirmiştir. Tedavi kaynaklı anti-ilaç antikorlarının yaklaşık yarısı nötralizan olmuştur ancak bu durum, etkililik kaybı ya da farmakokinetik anormallikler ile ilişkilendirilmemiştir.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Klinik çalışmalarda, 30 mg/kg'a kadarki dozlar (yaklaşık 2000 ila 3000 mg), doz sınırlayıcı toksisite olmaksızın intravenöz yolla uygulanmıştır. Doz aşımı durumunda hastanın advers

        reaksiyonlara dair belirti ve işaretler açısından izlenmesi ve derhal uygun semptomatik tedavinin başlatılması önerilir.

        En Yaygın Alerji Türleri En Yaygın Alerji Türleri Bağışıklık sistemi, polen, arı zehiri veya evcil hayvan gibi yabancı bir maddeye veya çoğu insanda reaksiyona neden olmayan bir yiyeceğe tepki gösterdiğinde alerjiler meydana gelir. Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir.