VICTOZA 6.0 mg/ml 1 kullanıma hazır dolu enjeksiyon kalemi Farmakolojik Özellikler

Liraglutid }

Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Oral Antidiyabetik İlaçlar
Novo Nordisk Sağlık Ürünleri Tic. Ltd. Şti. | 18 April  2014

5.1. Farmakodinamik özellikler

Liraglutid ile ayrıca, yüksek kardiyovasküler risk altındaki tip 2 diabetes mellitus’lu 9,340 hastanın katıldığı büyük bir kardiyovasküler sonuç çalışması (LEADER çalışması) gerçekleştirilmiştir.

 Glisemik kontrol

Monoterapi

52 haftalık liraglutid monoterapi tedavisi, önceden diyet ve egzersizle ya da oral antidiyabetik monoterapisi ile maksimumun yarı dozundan daha fazla olmamak üzere tedavi edilen hastalarda 8 mg glimepirid (karşılaştırma ilacına karşı 1.2 mg için % -0.84, 1.8 mg için - % 1.14 ve % -0.51) ile karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı ve sürdürebilir HbA1c düşüşü ile sonuçlanmıştır.

Oral antidiyabetiklerle kombinasyon

26 hafta süreyle, metformin, glimepirid veya metformin ve rosiglitazon ile kombinasyon tedavisinde VİCTOZA, plasebo alan hastalarla karşılaştırıldığında, HbA1c’de istatistiksel olarak anlamlı (p<0.0001) ve uzun süreli düşüşler sağlamıştır (Tablo 2).

Tablo 2 Oral antidiyabetiklerle kombinasyon (26 hafta) ve liraglutid klinik faz 3a

çalışmalarıyla monoterapi (52 hafta)

Bazal

HbA1c ortalama (%)

Ortalama

HbA1c değişikliği (%)

HbA1c<7% hedefine ulaşan hastalar (%)

Bazal ağırlık ortalama (kg)

Ortalama ağırlık değişikliği (kg)

Monoterapi

Liraglutid 1.2 mg

251

8.18

-0.84*

42.81, 58.33

92.1

-2.05**

Liraglutid 1.8 mg

246

8.19

-1.14**

50.91, 62.03

92.6

-2.45**

Glimepirid 8 mg/gün

248

8.23

-0.51

27.81, 30.83

93.3

1.12

Metformin eklenmesi (2,000 mg/gün)

Liraglutid 1.2 mg

240

8.3

-0.97

35.31, 52.82

88.5

-2.58**

Liraglutid 1.8 mg

242

8.4

-1.00

42.41, 66.32

88.0

-2.79**

Plasebo

121

8.4

0.09

10.81, 22.52

91.0

-1.51

Glimepirid 4 mg/gün

242

8.4

-0.98

36.31, 56.02

89.0

0.95

Glimeprid eklenmesi (4 mg/gün)

Liraglutid 1.2 mg

228

8.5

-1.08**

34.51, 57.42

80.0

0.32**

Liraglutid 1.8 mg

234

8.5

-1.13**

41.61, 55.92

83.0

-0.23**

Plasebo

114

8.4

0.23

7.51, 11.82

81.9

-0.10

Rosiglitazon 4 mg/gün

231

8.4

-0.44

21.91, 36.12

80.6

2.11

Metformin (2,000 mg/gün) + Roziglitazon (4 mg günce iki defa) eklenmesi

Liraglutid 1.2 mg

Liraglutid 1.8 mg Plasebo

177

178

175

8.48

8.56

8.42

-1.48

-1.48

-0.54

57.51

53.71

28.11

95.3

94.9

98.5

-1.02

-2.02

0.60

Metformin (2,000 mg/gün) + glimepirid (4 mg/gün) eklenmesi

Liraglutid 1.8 mg

230

8.3

-1.33*

53.11

85.8

-1.81**

Plasebo

114

8.3

-0.24

15.31

85.4

-0.42

İnsulin glarjin4

232

8.1

-1.09

45.81

85.2

1.62

*Üstünlük (p<0.01) aktif karşılaştırıcıya göre

**Üstünlük (p<0.0001) aktif karşılaştırıcıya göre

Eş değerlik (p<0.0001) aktif karşılaştırıcıya göre

1Tüm hastalar

2önceden oral antidiyabetik alan hastalar

3önceden diyet ile tedavi edilen hastalar

4İnsülin glarjin dozlaması açık etiketli olup, insülin glarjin titrasyonu kılavuzuna göre uygulanmıştır. İnsulin glarjin titrasyonu araştırıcı tarafından verilen talimatlar doğrultusunda hastalar tarafından yönetilmiştir.

İnsülin glarjinin titrasyon kılavuzu

Hastanın kendi kendine ölçtüğü APG

İnsülin glarjin dozundaki artış (IU)

≤5.5 mmol/l (≤100 mg/dl) Hedef

Değişiklik yok

>5.5 ve <6.7 mmol/l (>100 ve <120 mg/dl)

0 – 2 IUa

≥6.7 mmol/l (≥120 mg/dl)

2 IU

a Bir önceki vizitte araştırmacı tarafından verilen bireysel tavsiyelere göre, örneğin, bireyin hipoglisemi yaşayıp yaşamadığına göre.

İnsülin ile kombinasyon

104 haftalık bir klinik çalışmada, metformin ve insülin degludek kullanan tip 2 diyabetli hastaların %57’si HbA1c <%7 hedef değerine ulaşmıştır, diğer hastalar 26 haftalık açık etiketli çalışmaya devam etmiş ve liraglutid ya da tek doz insülin aspart (en büyük öğüne) kollarına randomize edilmişlerdir. İnsülin degludek + liraglutid kolunda hipoglisemi riskini minimuma indirmek için insülin dozu %20 azaltılmıştır. Tedaviye liraglutid eklenmesi istatistiksel olarak daha fazla HbA1c düşüşü (liraglutid için %-0.73’e karşılık, karşılaştırma için %-0.40) ve kilo azalması (-3.03’e karşılık, 0.72 kg) ile sonuçlanmıştır. Hipoglisemi atağı oranı (hasta maruziyet yılı başına) tedaviye eklenen tek doz insülin aspart ile karşılaştırıldığında liraglutid eklenen hastalarda istatistiksel olarak daha düşük bulunmuştur (1.0’e karşılık 8.15; oran: 0.13; %95 GA: 0.08 - 0.21).

52 haftalık bir klinik çalışmada, 1.8 mg liraglutid ve metformin tedavisi ile glisemik hedeflere ulaşamayan hastalarda tedaviye insülin detemir eklenmesi HbA1c’de %0.54 düşüş ile sonuçlanmıştır; 1.8 mg liraglutid ve metformin tedavisi alan kontrol grubunda HbA1c azalması %0.20’dir. Kilo kaybı devam etmiştir. Minör hipoglisemi atağı oranında küçük bir artış olmuştur (hasta yılı başına 0.23’e karşı 0.03 olay).

LEADER çalışmasında (bkz. aşağıdaki “Kardiyovasküler değerlendirme” başlıklı alt bölüm) 873 hasta başlangıçta ve takip eden en az 26 hafta boyunca premix insülin (OAD’li veya OAD’siz) tedavisi görmüştür. Başlangıçta ortalama HbA1c, liraglutid ve plasebo için %8.7 olmuştur. 26. haftada HbA1c’de tahmini ortalama değişim, sırasıyla liraglutid ve plasebo için %-1.4 ve % -0.5 iken, tahmini tedavi farklılığı -0.9 [-1.00; -0,70]%95CI olmuştur. Premix insülin ile kombinasyon halinde liraglutidin güvenlilik profili, premix insülin ile kombinasyon halinde plasebo için gözlemlenen ile genel olarak benzer durumdadır (bkz. Bölüm 4.8).

Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanımı

Tip 2 diyabeti ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda insülin ve/veya OAD ilaçlara ek tedavi olarak liraglutid 1.8 mg’ın plasebo karşısında etkililik ve güvenliliğinin karşılaştırıldığı çift-kör çalışmada, liraglutid 26 hafta sonrasında HbA1c seviyesini düşürmede plaseboya göre üstün bulunmuştur (%-1.05’e karşı % -0.38).

Liraglutid kullanarak HbA1c seviyesi %7’nin altına düşen hasta sayısı, plasebo ile karşılaştırıldığında belirgin olarak fazladır (%52.8’e karşı %19.5). Her iki grupta da kilo azalması gözlenmiştir: liraglutid ile -2.4 kg’a karşı plasebo ile -1.09. İki tedavi grubunun arasında karşılaştırılabilir bir hipoglisemi atağı riski bulunmaktadır. Liraglutidin güvenlilik profili, genel olarak liraglutid ile yapılan diğer çalışmalarla benzerdir.

 HbA1c azalması sağlanan hastaların oranı

Glimepirid (1.8 mg için% 37.6 ve 1.2 mg için %28.0; karşılaştırma ilacı için % 16.2) alan hastalarla karşılaştırıldığında sadece 52 hafta liraglutid alan hastalar HbA1c ≤6.5% ulaşmada istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek oran ile sonuçlanmıştır.

Metformin, glimepirid veya metformin ve rosiglitazon ile kombine edilen liraglutid tedavisi, bu ajanları tek başına kullanan hastalarla karşılaştırıldığında 26 haftada istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha büyük oranda hastanın HbA1c≤%6.5 düzeyine ulaşması ile sonuçlanmıştır.

 Açlık plazma glukozu

Liraglutid ile tek başına ve bir veya iki oral antidiyabetikle kombinasyon tedavisi açlık plazma glukozunda 13–43.5 mg/dl (0.72–2.42 mmol/l) azalma ile sonuçlanmıştır. Bu azalma, tedavinin ilk iki haftası içinde gözlenmiştir.

 Post-prandiyal glukoz

Liraglutid gün boyunca alınan üç öğünde de post-prandiyal glukozu 31–49 mg/dl (1.68–2.71 mmol/l) azaltmaktadır.

 Beta-hücre fonksiyonu

Liraglutid ile yapılan klinik çalışmalar, beta-hücre fonksiyonu için homeostaz model değerlendirmesi (HOMA-B) ve proinsülin/insülin oranı gibi ölçümlere dayanarak beta-hücre fonksiyonunun arttığını göstermektedir. Tip 2 diyabetli hasta grubunda (n=29) liraglutid ile 52 haftalık tedavi sonrasında birinci ve ikinci faz insülin sekresyonunun arttığı gösterilmiştir.

 Vücut ağırlığı

Liraglutidin tek başına veya metformin, metformin ve glimepirid veya metformin ve rosiglitazon ile kombinasyon tedavisi, çalışmalar boyunca 1.0 kg ila 2.8 kg aralığında kalıcı kilo azalması ile ilişkilendirilmiştir.

Başlangıçta yüksek beden kitle indeksine (BKİ) sahip hastalarda daha fazla kilo azalması gözlenmiştir.

 Kardiyovasküler değerlendirme

3651’i liraglutid tedavisi almış 5607 hastayı kapsayan orta ve uzun dönemli faz 2 ve faz 3 çalışmalarda (26 ila 100 hafta süreli) ciddi majör kardiyovasküler olayların (kardiyovasküler ölüm, miyokard enfarktüsü, inme) post-hoc analizi sonucu, karşılaştırma ajanlarına kıyasla liraglutid tedavisinin kardiyovasküler riskte bir artışa yol açmadığı tespit edilmiştir (insidans: 0.75 (%95 GA 0.35; 1.63).

Liraglutid’in Diyabetteki Etkisi ve Etkinliği - Kardiyovasküler Sonuçların Değerlendirilmesi:

LEADER çalışması çok merkezli, plasebo kontrollü, çift-kör bir klinik çalışmadır. 9,340 hasta, kardiyovasküler (CV) risk faktörleri ve HbA1c için standart tedaviye ek olarak liraglutid (4,668) ya da plasebo (4,672) koluna randomize edilmiştir. Çalışma sonunda liraglutid ve plaseboya randomize katılımcıların sırasıyla %99.7 ve %99.6’sı için vital durum veya primer sonuç bilgisi elde edilmiştir. Gözlem süresi minimum 3.5 yıl ve maksimum 5 yıla kadardır. Çalışma popülasyonuna ≥65 yaş (n=4,329) ve ≥75 yaş (n=836) hastalar ile hafif (n=3,907), orta (n=1,934) ve ciddi (n=224) böbrek yetmezliği olan hastalar dahil edilmiştir. Yaş ortalaması 64 olup, ortalama BKİ 32.5 kg/m²’dir. Ortalama diyabet süresi 12.8 yıldır.

Primer sonlanım noktası, randomizasyondan itibaren herhangi bir majör kardiyovasküler advers olayın ((MACE): CV ölüm, ölümcül olmayan miyokard enfarktüsü veya ölümcül olmayan inme) ilk meydana geldiği zamana dek geçen süredir. Liraglutid plaseboya kıyasla MACE riskini anlamlı derecede önlemiştir (Şekil 1). Tahmin edilen risk oranı 3 MACE bileşeni için de tutarlı olarak 1’in altındadır.

Liraglutid aynı zamanda genişletilmiş MACE riskini (primer MACE, hastaneye yatırmaya sebep olan stabil olmayan anjina pektoris, koroner revaskülarizasyon veya kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatış) ve diğer sekonder sonlanım noktalarını da anlamlı olarak azaltmıştır (Şekil 2).

Şekil 1: İlk MACE’ye dek geçen sürenin Kaplan-Meier Analizi-Tam Analiz Seti

Plasebo

Victoza

HR: 0.87

95% CI [0.78; 0.97] p<0.001 eşdeğerlik için p=0.005 üstünlük için

Randomizasyon zamanı (ay)

Riskli Hastalar

Plasebo  4672     4587     4473     4352     4237     4123     4010     3914     1543     407

Victoza  4668     4593     4496     4400     4280     4172     4072     3982     1562     424

Şekil 2: Görülen Kardiyovasküler Olayların Her Biri İçin Forest Grafiği- Tam Analiz Seti

CI: Güven Aralığı                                           0.7     0.8    0.9    1    1.1 1.2

MACE: Majör Advers Kardiyovasküler Olay                   Victoza Lehine Placebo Lehine

%: Olay geçiren hastaların % oranı

N: Hasta Sayısı


Risk Oranı (95% CI)

Victoza N

(%)

Placebo N

(%)

Tam Analiz Seti

4668

(100)

4672

(100)

Primer Sonlanım Noktası – MACE

0.87 (0.78-0.97)

608 (13.0)

694

(14.9)

MACE’nin Bileşenleri:

Kardiyovasküler Ölüm

0.78 (0.66-0.93)

219

(4.7)

278

(6.0)

Ölümcül Olmayan İnme

0.89 (0.72-1.11)

159

(3.4)

177

(3.8)

Ölümcül Olmayan Miyokard İnfarktüsü

0.88 (0.75-1.03)

281 (6.0)

317

(6.8)

Genişletilmiş MACE

0.88 (0.81-0.96)

948

(20.3)

1062

(22.7)

Genişletilmiş MACE’deki Ek Bileşenler:

Stabil Olmayan Anjina Pektoris (Hastaneye Yatış)

0.98 (0.76-1.26)

122

(2.6)

124

(2.7)

Koroner Revaskülarizasyon

0.91 (0.80-1.04)

405

(8.7)

441

(9.4)

Kalp Yetmezliği (Hastaneye Yatış)

0.87 (0.73-1.05)

218

(4.7)

248

(5.3)

Diğer Sekonder Sonlanım Noktaları:

Tüm Nedenlere Bağlı Ölüm

0.85 (0.74-0.97)

381

(8.2)

447

(9.6)

CV Nedenlere Bağlı Olmayan Ölüm

0.95 (0.77-1.18)

162

(3.5)

169

(3.6)


Standart tedaviye eklenen liraglutide karşı plasebo ile, başlangıçtan 36. aya kadar HbA1c düzeyinde anlamlı ve kalıcı azalma (%-1.16’ya karşı %-0.77; tahmini tedavi farklılığı [TTF] %-0.40 [-0.45; -0.34]) gözlenmiştir. Başlangıçta insülin tedavisi almayan hastalarda insülin ile tedavinin yoğunlaştırılması ihtiyacı plaseboya karşı liraglutid ile %48 azalmıştır (HR 0.52 [0.48; 0.57]).

 Kan basıncı ve kalp hızı

Liraglutid, faz 3a çalışmaları boyunca sistolik kan basıncını başlangıca kıyasla ortalama 2.3 ila 6.7 mmHg azaltmış olup, bu azalma aktif karşılaştırma ilacına kıyasla ortalama 1.9 ila 4.5 mmHg olmuştur.

Liraglutid ile, LEADER dahil uzun dönem klinik çalışmalarında nabızda, başlangıçtan itibaren dakikada ortalama 2 ila 3 atım artış gözlenmiştir. LEADER çalışmasında nabız artışının kardiyovasküler olay riski üzerine uzun dönemde klinik etkisi gözlenmemiştir.

 Mikrovasküler değerlendirme

LEADER çalışmasında mikrovasküler olaylar nefropati ve retinopati sonuçlarını kapsar. Liraglutide karşı plasebo için ilk mikrovasküler olaya kadar olan zamanın analizinde HR 0.84 [0.73, 0.97] olarak hesaplanmıştır. Liraglutide karşı plasebo için HR, ilk nefropati olay zamanı için 0.78 [0.67, 0.92] ve ilk retinopati olay zamanı için 1.15 [0.87, 1.52]’dir.

 İmmunojenisite

Protein veya peptid içeren tıbbi ürünlerin potansiyel immunojenik özellikleriyle tutarlı olarak, hastalar liraglutid tedavisini takiben anti-liraglutid antikorları geliştirebilir. Ortalama olarak, hastaların %8.6’sı antikor üretmiştir. Antikor oluşumu ile liraglutid etkinliğinin azalması ilişkilendirilmemiştir.

Diğer klinik veriler:

Metformin tedavisi ile yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda (ortalama HbA1c %8.5) liraglutid (1.2 mg ve 1.8 mg) ile sitagliptin (DPP-4 inhibitörü, 100 mg) etkililik ve güvenliliğinin karşılaştırıldığı açık etiketli bir çalışmada, liraglutid ile 26 hafta sonunda HbA1c düşüşü her iki dozda istatistiksel olarak sitagliptin tedavisine göre üstün bulunmuştur (-%1.24 ve -%1.50’ye karşılık -%0.90, p<0.0001). Liraglutid ile, sitagliptin tedavisi alan hastalara kıyasla belirgin kilo kaybı olmuştur (-2.9 kg ve -3.4 kg’ye karşılık -1.0 kg, p˂0.0001). Liraglutid ve sitagliptin ile tedavi edilen hastalar kıyaslandığında liraglutid ile daha fazla oranda hasta, geçiçi bulantı deneyimlemiştir (liraglutid için %20.8 ve %27.1’e karşılık sitagliptin için %4.6). Liraglutid tedavisini (1.2 mg ve 1.8 mg) takiben 26 hafta sonra HbA1c düzeyindeki düşüş ve sitagliptine kıyasla gözlenen üstünlük, 52 hafta sonrasında da korunmuştur (-%1.29 ve -%1.51’e karşılık -%0.88, p˂0.0001). 52 hafta sonrasında sitagliptin tedavisi alan hastalar liraglutide geçirilmiş ve 78. haftada bu hastalarda istatistiksel olarak belirgin ek HbA1c düşüşleri (-%0.24 ve -%0.45, %95 GA: -0.41’den -0.07 ve -0.67’den -0.23’e) ile sonuçlanmıştır ancak kontrol grubu mevcut değildir.

Metformin ve/veya sülfonilüre tedavisi ile yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda (ortalama HbA1c % 8.3) günde tek doz 1.8 mg liraglutid ile günde iki doz 10 mcg eksenatidin etkililik ve güvenliliğinin karşılaştırıldığı açık etiketli çalışmada, liraglutid 26 hafta sonunda eksenatid tedavisinden HbA1c düzeyini düşürmede anlamlı olarak üstün bulunmuştur (%–1.12 ve %– 0.79; hesaplanan tedavi farkı: –0.33; %95 GA: –0.47 ila –0.18). Eksenatid ile karşılaştırıldığında liraglutid ile belirgin derecede daha fazla hastada %7’nin altında HbA1c düzeylerine ulaşılmıştır (sırasıyla %54.2 ve %43.4, p=0.0015). İki ilaç da benzer düzeyde yaklaşık olarak 3 kg kilo kaybı sağlamıştır. 26 haftalık tedavi sonrası hasta tedavilerinin eksenatidden liraglutide değiştirilmesi 40. haftada HbA1c düzeyinde ek ve istatistiksel olarak anlamlı düşüş sağlamıştır (-%0.32 ,%95 GA:-0.41’den 0.24’e) ancak resmi bir kontrol grubu bulunmamaktadır. 26 hafta boyunca liraglutid kullanan toplam 235 hastada 12 ciddi advers olay (%5.1) tespit edilirken eksenatid kullanan 232 hastada toplam 6 ciddi advers olay (%2.6) gözlenmiştir. Yan etkilerin sistem organ sınıfı açısından tutarlı bir eğilimi yoktur.

Metformin tedavisi ile yeterli kontrol sağlanamayan 404 hastada (ortalama HbA1c % 8.4) 1.8 mg liraglutid ile 20 mcg liksisenatidin etkililik ve güvenliliğinin karşılaştırıldığı açık etiketli bir çalışmada, 26 hafta sonunda liraglutidin liksisenatid tedavisine kıyasla HbA1c düzeyini düşürmede daha üstün olduğu gösterilmiştir (%–1.83 ve %–1.21, p<0.0001). Liksisenatide kıyasla liraglutid ile anlamlı ölçüde daha fazla hasta hem <%7 (%74.2 ve %45.5, p<0.0001) hem de ≤%6.5 (%54.6 ve %26.2, p<0.0001) HbA1c hedefine ulaşmıştır. Her iki tedavi kolunda da kilo kaybı gözlenmiştir (-4.3 kg liraglutid ile ve -3.7 kg liksisenatid ile). Gastrointestinal advers olaylar liraglutid tedavisi ile daha sık bildirilmiştir (% 43.6 ve %37.1).

  • 5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim:

Subkütan uygulamayı takiben liraglutidin emilimi yavaştır, maksimum konsantrasyona uygulama sonrası 8-12 saatte ulaşılır. Subkütan tek doz 0.6 mg liraglutid için tahmin edilen maksimum liraglutid konsantrasyonu 9.4 nmol/l’dir. 1.8 mg liraglutid ile ortalama kararlı durum liraglutid konsantrasyonu (EAA/24) yaklaşık olarak 34 nmol/l’ye ulaşmıştır. Liraglutid maruziyet oranı dozla orantılı olarak artmaktadır. Liraglutid EAA için hastalar arası varyasyon katsayısı tek doz uygulamayı takiben %11’dir.

Subkütan uygulamayı takiben liraglutidin mutlak biyoyararlanımı yaklaşık olarak %55’tir.

Dağılım:

Subkütan uygulama sonrası görünür dağılım hacmi 11-17 l’dir. Liraglutidin intravenöz uygulaması sonrası ortalama dağılım hacmi 0.07 l/kg’dır. Liraglutid büyük oranda plazma proteinlerine bağlanmaktadır (>%98).

Biyotransformasyon:

Sağlıklı olgulara tek bir radyoetiketli [3H]-liraglutid dozu uygulamasını takip eden 24 saat boyunca, plazmadaki majör komponent bozulmamış liraglutid olmuştur. İki minör plazma metaboliti saptanmıştır (toplam plazma radyoaktivite maruziyetinin ≤%9 ve ≤%5’i). Liraglutid, major eliminasyon yolu olarak belirlenen spesifik bir organ olmaksızın büyük proteinlere benzer bir mekanizma ile metabolize olur.

Eliminasyon:

[3H]-liraglutid dozu uygulamasını takiben, idrar veya dışkıda bozulmamış liraglutide rastlanmamıştır. Uygulanan radyoaktivitenin sadece küçük bir kısmı liraglutid ile ilişkili metabolitler olarak idrar veya dışkı ile atılmıştır (sırasıyla %6 ve %5). İdrar ve dışkı radyoaktivitesi temel olarak ilk 6-8 gün boyunca atılmıştır ve sırasıyla üç minör metabolite karşılık gelmektedir.

Subkütan uygulanan tek doz liraglutidi takiben ortalama klerens yaklaşık olarak 1.2 l/saat, eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 13 saattir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaşlılar:

Sağlıklı olgulardaki farmakokinetik çalışma sonuçları ve hasta popülasyonunun (18 ila 80 yaş) farmakokinetik veri analizine göre yaş, liraglutidin farmakokinetiği üzerinde klinik anlamlılıkta etkiye sahip değildir.

Cinsiyet:

Sağlıklı olgulardaki farmakokinetik çalışma ve kadın ve erkek hastaların popülasyon farmakokinetik veri analizinin sonuçlarına göre cinsiyet, liraglutidin farmakokinetiği üzerinde klinik anlamlılıkta etkiye sahip değildir.

Etnik köken:

Beyaz, Siyah, Asyalı ve Hispanik gruplardan olguların dahil edildiği popülasyon farmakokinetik analizinin sonuçlarına göre etnik köken, liraglutidin farmakokinetiği üzerinde klinik anlamlılıkta etkiye sahip değildir.

Obezite: Popülasyon farmakokinetik analizi, beden kitle indeksinin (BKİ) liraglutidin farmakokinetiği üzerinde anlamlı etkisinin olmadığını düşündürmektedir.

Karaciğer yetmezliği:

Bir tek-doz çalışmasında, farklı derecelerde karaciğer yetmezliği olan olgularda liraglutidin farmakokinetiği değerlendirilmiştir. Sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında hafif-orta derece karaciğer yetmezliği olan olgularda liraglutid maruziyeti %13-23 oranında azalmıştır.

Ağır karaciğer yetmezliği olan (Child Pugh skoru >9) hastalarda maruziyet anlamlı derecede daha düşüktür (%44).

Böbrek yetmezliği:

Normal böbrek fonksiyonu olan bireylerle karşılaştırıldığında böbrek yetmezliği olan olgularda liraglutid maruziyeti düşüktür. Liraglutid maruziyeti, hafif (kreatinin klerensi, CrCl 50-80 ml/dk), orta (CrCl 30-50 ml/dk) ve ağır (CrCl <30 ml/dk) böbrek yetmezliği olan hastalarda ve diyaliz gerektiren son-dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda sırasıyla %33, %14, %27 ve %26 oranlarında düşüş göstermiştir.

Benzer olarak, 26 haftalık bir klinik çalışmada, tip 2 diyabeti ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastaların (CrCL 30-59 ml/dk, Bölüm 5.1’e bakınız) liraglutid maruziyetinin, tip 2 diyabetli ve normal böbrek fonksiyonlu ya da hafif böbrek yetmezliği olan hastaları kapsayan başka bir klinik çalışma ile kıyaslandığında %26 oranında daha düşük olduğu görülmüştür.

  • 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Güvenlilik farmakolojisi, tekrarlayan doz toksisitesi veya genotoksisite üzerine yapılan konvansiyonel çalışmalardan elde edilen klinik dışı veriler insana özel zararların olmadığını göstermiştir.

Sıçan ve farelerdeki 2-yıllık karsinojenisite çalışmalarında ölümcül olmayan tiroid C-hücreli tümörler görülmüştür. Sıçanlarda herhangi bir istenmeyen etkinin gözlenmediği en yüksek düzey (NOAEL) izlenmemiştir. Bu tümörler 20 ay boyunca tedavi alan maymunlarda görülmemiştir. Kemirgenlerdeki bu bulgulara, kemirgenlerin özellikle duyarlı olduğu, genotoksik olmayan, spesifik GLP-1 reseptörünün aracılık ettiği bir mekanizma sebep olmaktadır. İnsanlar için ilişki muhtemelen düşüktür ancak tamamen dışlanamaz. Tedaviyle ilişkili başka tümörler bulunmamıştır.

Hayvan çalışmaları doğurganlığa doğrudan zararlı etkiler işaret etmemektedir, ancak en yüksek dozda erken embriyonik ölümler hafifçe artmıştır. Gebeliğin orta döneminde VİCTOZAdozunun alınması maternal kilo ve fetal büyümede azalmayla birlikte benzer etkilerle sıçanların kaburgalarında ve tavşanlarda iskelet değişikliklerine sebep olmaktadır. Sıçanlar VİCTOZA ’ya maruz kaldıklarında neonatal büyüme azalmakta ve bu, yüksek doz grubunda sütten kesme sonrası dönemde de sürmektedir. Yenidoğan büyümesindeki azalmanın, direkt GLP-1 etkisine bağlı olarak yavrunun süt alımının azalmasından mı, yoksa azalmış kalori alımından kaynaklanan maternal süt üretiminin azalmasından mı kaynaklandığı bilinmemektedir.

Tavşanlarda atardamar içine yapılan (intraarteriyal) liraglutid enjeksiyonunu takiben, enjeksiyon bölgesinde hafif-orta hemoraji, eritem ve şişkinlik gözlenmiştir.

Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir.